Yazar arşivleri: Ahmet SALTIK

Ahmet SALTIK hakkında

Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet SALTIK’ın özgeçmişi için manşette tıklayınız: CV_Ahmet_SALTIK Hekim (Halk Sağlığı Profesörü), Hukukçu (Sağlık Hukuku Uzmanı) Mülkiyeli (Kamu Yönetimi - Siyaset Bilimci)

Konuk yazar : Türban Kur’an’da Yok ! / “Turban” is Not Existing in The Kur’an

Turban_Kuranda_yok_25.5.12

HASTALIKLARIN KALITSAL, BÖLGESEL ve ÇEVRESEL ÖZELLİKLERİ / The Hereditary, Regional and Environmental Features of Diseases

Hastalıklarin_kalitsal_bolgesel_ve_cevresel_ozellikleri.

İSTANBUL BAROSUNDAN TARİHSEL ÇIKIŞ / A Historical Legal Resistance by İstanbul Bar

Istanbul_Barosu’nun_supheli_olarak_cagriya_basin_aciklamasi_24.5.12

KIZ ÇOCUĞU / Little Girl / By Nazım Hikmet Ran

KIZ ÇOCUĞU

Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.

Hiroşima’da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.

Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.

Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
`şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk`.

Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
`çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler`.

NAZIM HİKMET

Fukuşima, Nükleer Santral, Kanser ve Türkiye / Fukushima Disaster, Nuclear Power Plant and Turkiye

DOSTLAR,

Japonya, 11 Mart 2011′de yaşadığı dev felaketin ardından nükleer santrallarını kapıyor. Basından öğrendiğimize göre geçtiğimiz haftalarda, yani tarihsel felaketin 1. yılında bunu yaptı. Yani musibetten gerekli dersi çıkardı..

Türkiye’ye gelince.. Harıl harıl koşturuyor. Almanya’da geçen yıl köktenci bir kararla
10 yıl içinde nükleer santral enerjisini bırakacağını açıkladı. Üstelik Türkiye, halkının yoğun protestolarını, direncini de faşistçe baskı ile karşılıyor. Öte yandan, Rus hükümeti ile yaptığı anlaşmayı TBMM’den geçirerek Anayasa md. 90/son fıkra korumasına aldı. CHP, “Anlaşmayı uygun bulma yasasını” Anayasa Mahkemesine götürdü..
Bu Eylül’de 2 yıl olacak.. Yeni Anayasa Mahkemesi henüz gündemine bile al(a)madı öğrenebildiğimiz kadarıyla.. Anlaşmayı iptal olanağı da kalmadı,
çünkü milyar dolarlık tazminat söz konusu..

Bu sunuyu 2011 Nisan ve Mayıs aylarında birçok yerde paylaştık.
Gözden geçirerek sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Bu kez bir de NÜSED 2. Başkanı olarak..

NÜSED: Nükleer Tehlikeye Karşı Barış ve Çevre İçin Sağlıkçılar Derneği

TÜRKİYE NÜKLEER SANTRAL SEVDASINDAN YOL YAKINKEN VAZGEÇMELİ!

Kapsamlı sunuyu izlemek için lütfen aşağıdaki erişkeyi (linki) tıklar mısınız??

Fukushima_Kanser_Nukleer_Santral

Sevgi ve saygı ile. 25.5.12

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

ÖRTÜLÜ FAŞİZMDEN AÇIK İSLAMİ FAŞİZME : NAM-I DİĞER “ILIMLI İSLAM” REJİMİNE Mİ ??

ortulu_fasizmden_acik_islami_fasizme_24.09.08

İLETİŞİM BECERİLERİ / COMMUNICATION SKILLS

iletisim_becerileri

YAZ İSHALLERİ, SU-GIDA HİJYENİ ve KORUNMA / Summer Diarrhea, Food-Water Hygiene & Prevention

Yaz_ishalleri_besin_hijyeni_ve_korunma docx

YA MAZHAR OSMAN SÖYLERSE ??

YA MAZHAR OSMAN SÖYLERSE ?

RİFAT SERDAROĞLU
rifatserdaroglu@gmail.com
twitter.com/rifatserdaroglu
0 532 211 00 11

Prof. Dr. Mazhar Osman, Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli tıp adamlarımızdandır. Askeri Tıbbiye-i Şahane’den mezun olduktan sonra Almanya’da Alzheimer, Spielmayer, Spatz, Jacob, Cerletti gibi ünlü doktorların yanında eğitim almış, ülkeye dönünce Gülhane’de Dr. Raşit Tahsin’in Kürsüsünde asistan olarak çalışmış sonra da
Kürsü Başkanı olmuştur.

1. Dünya Savaşından sonra, asistanları olan Şükrü Hazım Tiner-İhsan Şükrü Aksel- Abdülkadir Cahit-
Fahrettin Kerim Gökay’ı yurtdışına, ünlü doktorların yanına eğitim almaları için, ücretlerini kendisi ödeyerek göndermiştir.

Dr. Refik Saydam’ın büyük yardımlarıyla, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesini kurmuştur.
Türk Milletine hizmet etmiş bu değerli doktorları rahmet ve minnetle anıyorum… Mazhar Osman ve zamanın Başbakanı Adnan Menderes iyi dosttular. Menderes fırsat buldukça doktoru ziyaret eder, hem ülke meselelerini konuşurlar, hem de sohbet ederlerdi. Bir sohbet anında Menderes, Mazhar Osman’a gülerek; “Sen delisin” der.

Mazhar Osman; “Sayın Başvekil, sizin bana deli demeniz hiçbir şey ifade etmez, ama ben size ‘deli’ dersem,
ne Başvekilliğiniz kalır, ne de hürriyetiniz…”

Bu gerçek olayı değerli dostum Sayın Evrensel Erdoğan’ın hatırlatmasıyla, Türkiyeli Başbakan Erdoğan ve S&P adlı derecelendirme kuruluşu arasındaki tartışmayı hatırlattığı için yazdım. S&P, Türkiye’nin not görünümünü “durağan”a çevirince, Erdoğan’ın “nevri” dönmüş ve o sinirle ağzına geleni söylemiş ve “bunu herkese yutturabilirsiniz ama, Tayyip Erdoğan’a yutturamazsınız.” demişti. Hatta Erdoğan’ın “baş düzelticisi” Hüseyin Çelik; “Biz kül yutmayız, mangal boynumuzda asılıdır.” diyerek, Erdoğan’ı bir kez daha düzeltmeye çalışmıştı…
S&P Yetkilileri Çarşamba günü Türkiye’de bir basın toplantısı yaparak, “Keyfin bilir kardeş” anlamına gelen sözler söylediler…

S&P Türkiye Müdürü Zeynep Holmes;
“Türkiye ile derecelendirme konusunda kontratımız devam ediyor. Türkiye istediği zaman bunu iptal edebilir, Türkiye’den özür dilemeyi düşünmüyoruz” dedi…

S&P Türkiye Baş Analisti Zhang;
“Türkiye ihraç ettiği her 100 Dolara karşı, 140 Dolarlık ithalat yapıyor. Kısa vadede borçlanma sıkıntıları çok tehdit edici. Cari açığın finanse edilmesi, not açısından çok önemlidir. Türkiye borçlarını kısa vadeli borçlarla çevirmeye çalışıyor, dünyada yaşanan sorunlar bu düzeni bozabilir” dedi…

Biz bunları iki yıldır söylüyoruz. Türkiyeli Başbakan Erdoğan bizim sözlerimizi dinlemedi. Kendi bileceği iştir. Fakat S&P gibi Derecelendirme Kuruluşları bunları söylemeye başlarlar ve devam ettirirlerse, aynen Mazhar Osman’ın rahmetli Menderes’e dediği gibi “ne Başbakanlık, ne Eşbaşkanlık, ne de özgürlük” kalır…

S&P adlı kuruluşun dediklerini Başbakan Erdoğan’ın anlayabileceği şekilde örnekleyerek anlatarak, son uyarı görevimizi yerine getirelim :

Bildiğiniz gibi Türkiyeli Başbakan Erdoğan, “Sucukçu” olduğunu kendisi söylemişti.
Örneğimizi sucuk üstünden verelim ki, civanım delikanlım şıp diye anlasın:

Kasaptan 140 kilo kemiksiz et alıyorsunuz. İçine baharatını, iç yağını, tuzunu, sarımsağını koyup kıyma makinesinde iki-üç kez çekip, dolduruyorsunuz. Elde ettiğiniz sucukları bir tartıyorsunuz, aha o da ne?

Sucuklar tam tamına 100 kilo çekiyor!.. 140 kilo kemiksiz et ve katkı maddelerinden 100 kilo sucuk çıkarma becerisini gösteren “Usta” kara, kara olasılıkları düşünmeye başlıyor;

1) Ya, kasap bizi kazıklıyor,
2) Ya biz bu işi bilmiyoruz,
3) Ya da, dükkanın içinden birileri hırsızlık yapıp, malı götürüyor…

Kasaba borcunu ödemek için, kısa vadeli borç almaya başlıyor. Arabistan’daki dostlardan, Kuzey Irak’taki
kara para tüccarlarından, tefecilerden borçlanmaya başlıyor. Sıkıştıkça, hem aldığı borcun faizi yükseliyor hem de vadesi kısalmaya başlıyor. Delik büyük, yama küçük olunca bizim sucukçu kendini bu acımasız
“borç sarmalına” kaptırıyor. Çırpındıkça batıyor, battıkça çırpınmaya başlıyor… İşte S&P adlı kuruluşun analistlerinin dedikleri bunlar. İster ders alırsınız, ister bildiğiniz gibi devam edersiniz. Nasıl olsa “Milli İrade” sizsiniz. İster asarsınız, ister kesersiniz…

Sağlık ve başarı dileklerimle .

18 Mayıs 2012, İzmir.