Kategori arşivi: ŞİİRLER / POEMS

Mustafa AYDINLI şiiri : CAHİL

ŞİİR KÖŞESİ

Mustafa AYDINLI
Eğitimci – Yazar
Halk ozanı
26 Temmuz 2024

CAHİL                    

Cahil yanıldığın nerden bilecek
Kalbinin kirini nasıl silecek
Elbet bir gün aklı başa gelecek
Tavşan karşı dağa geçtiği zaman
                       *
Ne topluma ne kendine yararı
Ölçmeden biçmeden alır kararı
Ne karını bilir ne de zararı
Hesap defterini seçtiği zaman
                       *
Küçücük dağları yarattım sanır
Ne küçüğü sever, ne büyük tanır
Kasıntıdan gönül dostu utanır
İki bardak bira içtiği zaman
                       *
İpliksiz iğneyle kumaş dikilmez
Tarlayı sürmeden tohum ekilmez
Cahillerin muhabbeti çekilmez
Kendi kıymetini biçtiği zaman
                       *
Bir selam verince borçlu çıkarsın
O konuşur sen ağzına bakarsın
Afrasından tafrasından bıkarsın
Kanat takıp göğe uçtuğu zaman
                       *
Muhtaç olma muhannetin taşına
Her fırsatta alır vurur başına
Öğüdün tembihin hepsi boşuna
Susmak bilmez ağzın açtığı zaman
                       *
Aydınlı cahili çok iyi tanır
Cahil ki her şeyi bilirim sanır
Yüksüz eşşek gibi anır ha anır
Yularını kırıp kaçtığı zaman

Mustafa Aydınlı şiiri : NE DEYİM?

ŞİİR KÖŞESİ

Mustafa AYDINLI
Eğitimci – Yazar
Halk ozanı
18 Temmuz 2024

NE DEYİM?

Şu düzenin gidişine
Ben ne deyim, ne söyleyim?
Ömrümü yok edişine
Ben ne deyim, ne söyleyim?
                   *
Cahiller fetva veriyor
Topallar Ay’a yürüyor
Kör usta duvar örüyor
Ben ne deyim, ne söyleyim?
                   *
Üç öğün yavan yiyene
Buna da şükür diyene
Şal dokuyup çul giyene
Ben ne deyim, ne söyleyim?
                   *
Ekmeği düşte görene
Ete bayramda erene
Celladına oy verene
Ben ne deyim, ne söyleyim?
                   *
Aydınlı hayal düş değil
Böyle yaşamak iş değil
Çünkü gidiş gidiş değil
Ben ne deyim, ne söyleyim?

Madımak kırımına şiir : SÖNMEDİ SİVAS’TA KÖZÜMÜZ BİZİM

ŞİİR KÖŞESİ

 

Mustafa AYDINLI
Eğitimci / Yazar
Halk Ozanı

 

SÖNMEDİ SİVAS’TA KÖZÜMÜZ BİZİM

Doksan üç yılında yakıldı ateş
Sönmedi Sivas’ta közümüz bizim
O gün utancından karardı güneş
Sevgi, insanlıktı kozumuz bizim

Zalimlerle doldu koca bir meydan
Hedefinde vardı bir avuç insan
Oysa bizim için kutsaldı her can
Sevgi hamurundan özümüz bizim

Ölüm fermanı var kanlı ellerde
Ölenler yaşıyor tüm gönüllerde
Bin yıl geçse söylenecek dillerde
Çalacak Sivas’ta sazımız bizim

Bir yobaz sürüsü kalktı yürüdü
Madımak üstünü duman bürüdü
Yetkililer sağır, devlet körüdü
Görmeyen gözlere sözümüz bizim

Koca Pir Sultan’ı örnek alırız
Zalimin zulmüne karşı geliriz
Yaşam hakkı kutsal, böyle biliriz
Barış üstünedir tezimiz bizim

Aydınlı gidenle geri gelinmez
Elin kana batırarak gülünmez
Sanman bu gidişin sonu alınmaz
Bir gün ak olacak yazımız bizim

02 Temmuz 2014’te, bu şiirin ilk biçimini web sitemizde yayınlamıştık..
MUSTAFA AYDINLI’dan SİVAS ŞİİRİ : SÖNMEDİ SİVAS’TA KÖZÜMÜZ BİZİM | Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM

Halil Çivi şiiri : ALİ YOKSA…

ŞİİR KÖŞESİ

Prof. Dr. Halil ÇİVİ

İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
Halk ozanı

ALİ YOKSA…

Ali yoksa; kitap, Kur’an, din yoktur.
Ali yoksa; geçmiş, tarih, dün yoktur.
Ali yoksa; kültür, inanç, yön yoktur.
Hiç Ali’siz Alevilik olur mu?
Xxx
Ali yoksa; İslam diye çağ yoktur.
Ali yoksa; Muhammed’le bağ yoktur.
Ali yoksa; adaletle ağ yoktur.
Hiç Ali’siz Alevilik olur mu?
Xxx
Ali yoksa, ayrıştırır bölerler,
Seni, sana düşman edip salarlar,
Zayıflatır, kanadını yolarlar,
Hiç Ali’siz Alevilik olur mu?
Xxx
Adaletin özgün adı Ali’dir.
Ali, Alevininin irfan yoludur,
Ali’den ayrılan bence delidir.
Hiç Ali’siz Alevilik olur mu?
Xxx
Ali yoksa Ehlibeyt’in nesli yok,
Kerbela yok, Yezit “astı, kesti”, yok,
On iki imamın aslı, faslı yok,
Hiç Ali’siz Alevilik olur mu?
Xxx
Ali yoksa Rıza Şehri yıkılır,
Ali yoksa Kırklar cemi sökülür,
Ali yoksa Alevilik yok olur,
Hiç Ali’siz Alevilik olur mu?
Xxx
Gerçek Aleviler Ali’ye uyar,
Ali sevgisini yürekten duyar,
Alisiz olanı Harici (1) sayar,
Hiç Ali’siz Alevilik olur mu.
Xxx
Kadim Alevilik, şaşmaz yolumdur,
Ali gönül bahçem, solmaz gülümdür,
Ali’sizlik, Alevi’ye zulümdür,
Hiç Ali’siz Alevilik olur mu?
Xxx
Alevilik Hak, Muhammet, Ali’dir,
Ser çeşmesi Hacıbektaş Veli’dir.
Nesimi’nin; Pir Sultan’ın yoludur,
Hiç Ali’siz Alevilik olur mu?
Xxx
Halil Çivi der ki, inancım, kârım;
Hak Muhammet Ali, ahlak ayarım,
Onlarla oluştu, tarihte yerim.
Hiç Alisiz Alevilik olur mu?

(1) Sıffin Savaşında, Muaviye’ye karşı, Hz. Ali’ yi terk edip
ayrılanlara HARİCİ denildi.
Xxx
24 Haziran 2024
Doğanbey / İZMİR

Halil Çivi şiiri : ..MİLİNE LANET

ŞİİR KÖŞESİ

Prof. Dr. Halil ÇİVİ

İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı

Halk ozanı

..MİLİNE LANET

Aslanları çakallara boğduran,
Siyaset çarkının miline lanet.
Zorbalaşıp halka zulüm yağdıran,
Zalim sultanların  yoluna lanet.
                Xxx
Mazlumları hakir görüp dışlayan,
Suçsuzlara suç(!) üretip fişleyen,
Körpe beyinlere fitne işleyen 
Böyle zihniyetin eline lanet.
              Xxx
Emekçinin emeğini sömüren,
Emeklinin maaşını kemiren,
Yoksulu yolarak şişip semiren,
Haramzadelerin malına lanet.
               Xxx
Dinbazlaşıp dindarları kandıran,
Şöhret için fırıldaklar döndüren,
İftira atarak ocak söndüren,
İkiyüzlülerin halına lanet.
                Xxx
Irkçılığı, dinciliği azdıran,
Çete-mafya kurup para sızdıran,
Çalışanı üretmekten bezdiren,
Tetik çekenlerin puluna lanet.
                 Xxx
Erkekler kadından üstündür diyen,
Adaleti bozup hakkını yiyen,
Tetiğe asılıp kadına kıyan,
Böylesi öfkenin seline lanet.
                Xxx
Yandaşlık yaparak halkı kandıran,
Muhalife hain diye saldıran,
Kesesini haramlarla dolduran,
Böylesi medyanın diline lanet.
                 Xxx
Aydını dışlayıp, cahili öven,
Liyakat ehlini görevden kovan,
Zalimle bir olup mazluma söven,
Düzenbaz düzenin salına lanet.
                 Xxx
Halk dostuyum diye halkı kandıran,
Lokmasını haram aşa bandıran,
Çıkar için vicdanını söndüren,
Sahte ozanların teline lanet.
                  Xxx
Halil Çivi der ki ey yurttaş uyan,
Baş tacı olur mu  milleti  soyan,
Kendini padişah, halkı kul sayan,
Köşküne, bağına, gülüne lanet.
                Xxx

Prof.Dr. Halil Çivi

20.6.24, Seferihisar/ İZMİR

Mustafa AYDINLI şiiri : DENİZ…

ŞİİR KÖŞESİ

Mustafa AYDINLI
Eğitimci – Yazar
Halk ozanı
22 Haziran 2024

D E N İ Z…

Ne denli büyüksün ne denli derin
Yazın da kışın da gitmiyor yerin
Ruhumu okşuyor ak köpüklerin
Ben sana bakmaya doyamıyorum

Bir başkadır yüzmek ılık suyunda
Kışı geçip yazın sıcak ayında
Kimi piknik yapar zümrüt koyunda
Seni kirletmeye kıyamıyorum

Gemilerin ulaşacak yolusun
Denizcinin tutunacak dalısın
Çeşit çeşit balıklarla dolusun
Dolu nimetini sayamıyorum

Kimisine göre gelmişiz sudan
Kalkıp uyanalım artık uykudan
Kimi toprak kimi sudandır gıdan
Kirlenmiş gıdayı yiyemiyorum

Güneşin bir başka, kumun bir başka
Alan sevgilisin, geliyor aşka
Yıl boyu kıyında kalsaydım keşke
Yerine başka şey koyamıyorum

On binlerce turist dolar kıyına
Soyunup dalarlar sıcak suyuna
Kasa döviz dolsa ülke payına
Kıyılar yağmasız diyemiyorum

Ay ile yakamoz yürek coşturur
Kimi jet skiyle motor koşturur
Suyun sıcaklığı yüzüne vurur
Bu farkı dünyaya yayamıyorum

Aydınlı, denizdir tatilin tadı
Tarih, deniz, güneş turizmin adı
Denizin tuzundan tuzlu fiyatı
Sörf yapıp üstünde kayamıyorum

Mustafa Aydınlı şiiri : SİVRİSİNEK DESTANI

ŞİİR KÖŞESİ

Mustafa AYDINLI
Eğitimci – Yazar
Halk ozanı
18 Haziran 2024


SİVRİSİNEK DESTANI

Üzerime ordu çektin yürüdün
Ne idi ki sana zararım sinek
Düşman gibi dört yanımı bürüdün
Kaçacak bir delik ararım sinek
*
Gece gezmek bu sineğin kuralı
Çünkü soyka gecelerin kralı
Ne yapsam ne etsem olmaz oralı
Şaştı her tedbirim kararım sinek
*
Sinek senin ile hayli savaştım
Bazen göğüs gerdim bazen sıvıştım
Bazen de canımın derdine düştüm
Açtığın yarayı sararım sinek
*
Vızıltıyı türkü ettin diline
Huzur bırakmadın kıza geline
Rahat durmaz isen böyle biline
Çarpar kanadını kırarım sinek
*
İçtiğin damardır sanma ki çeşme
Hep benim kanımı emerek şişme
Sineklik eldeyken pusuma düşme
Kafanı gözünü yararım sinek
*
Sıtma hastalığın sen mi getirdin
Kimin mikrobunu kime götürdün
İğnelerin kılıcına batırdın
Bir gün hesabını sorarım sinek
*
Geceleri çıkar çıkar gelirsin
Emilecek taze kanı bilirsin
Bir gün kan bulamaz zabın kalırsın
O zaman ben seni yorarım sinek
*
Bitmez sinek ile bizim davalar
Her kaşınan ısırığın ovalar
Güz gelip de soğuyunca havalar
Seni bu ellerden sürerim sinek
*
Doğru, bir masalda bir fili yendin
Ondan sonra kendin yenilmez sandın
İlacın elime geçerse yandın
Senin defterini dürerim sinek
*
Konup durma baldırıma kelleme
Her yerimi kaşındırıp elleme
Aydınlı darada hafif belleme
Üleşini yere sererim sinek

Mustafa AYDINLI şiiri : BİZİM KÖYLÜ NEREDE?    

ŞİİR KÖŞESİ

Mustafa AYDINLI
Eğitimci – Yazar
Halk ozanı
03 Haziran 2024

 

BİZİM KÖYLÜ NEREDE?

Yirmi yıl köyümden ayrıyım dostlar
Bu köyün kuzusu kuşu nerede
Sanki buraları ayrı bir diyar
Bu köyün muhtarı başı nerede?

Sürüyle kuşları gelip geçerdi
Akan çeşmelerden suyun içerdi
Kaydalayıp kayalardan uçardı
Ayağı kınalı keklik nerede?

Sabah olur bayırlara sarardı
Koyunlar meleyip yavru arardı
Üç çobanı yarım günde yorardı
Arkası gözükmez sürü nerede?

Çok cins imiş Veli Ağ’nın demesi
Kovaya benzerdi onun memesi
Sekiz litre süte çıkmazdı sesi
Buzağılı sağmal inek nerede?

Saf arpadan başka bir şey yemezdi
Binip gitsen seni yolda komazdı
Onca yüke bana mısın demezdi
Her yüke koştuğum eşek nerede?

Ambarın önüydü Alaş’ın yeri
Onsuz edemezdi o koca sürü
Sesiyle yıkardı hem göğü yeri
Babamın gözdesi köpek nerede?

Kesilmesi yedi köye yıkımdı
Çok yavaş akardı gayet sakindi
Şekerden tatlıydı bala yakındı
Bal tatlısı Evci suyu nerede?

Harman sonu düğün dernek çatardı
Düğünde gençleri nara atardı
Cıvıltısı bütün köyü tutardı
Bir okul dolusu çocuk nerede?

Güreşince üç kişiyi yıkardı
Bekçi idi tepelerden bakardı
Köyün her derdiyle başa çıkardı
Yan komşumuz Ali dayı nerede?

Tepelerde bağ yanında gezerdi
Haksızlığa dayanamaz kızardı
Karacaoğlan derdik destan yazardı
Yüz yaşında Kara Dayı nerede?

Buğday arabası gelir geçerdi
Bahçelerde dolu çiçek açardı
Coşan insan üzüm suyu içerdi
Bu köyün bahçesi bağı nerede?

Şimdi onlar büyük kentler üyesi
Çeyrek ekmek varoşlarda gayesi
Gün görmezler şu dünyada doyası
Kalkınma köydendi hani nerede?

Çift olurdu yumurtanın sarısı
Aydınlı da buralardan birisi
Kalmaz gayri bu köylünün gerisi
Halkın efendisi köylü nerede?

 

Halil Çivi şiiri : ERİME

ŞİİR KÖŞESİ


Prof. Dr. Halil ÇİVİ

İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
Halk Ozanı

 

ERİME

Yıllar yılı kovalıyor
Ömür mum gibi eriyor.
Her gün biraz azalıyor,
Ömür mum gibi eriyor.
Xxx
Erimek doğumla başlar,
Yaşam boyu böyle işler,
Aksa da gözünde yaşlar,
Ömür mum gibi eriyor.
Xxx
Ay bitiyor, yıl bitiyor,
Yaşam, nefes, dil bitiyor,
Tutunacak dal bitiyor,
Ömür mum gibi eriyor.
Xxx
Zaman dolar, biter günün,
Kuş örneği, uçar canın,
Toprakla kaynaşır tenin,
Ömür mum gibi eriyor.
Xxx
Dönmez olur yaşam çarkın,
Sensiz kalır evin barkın,
Fayda etmez samur kürkün,
Ömür mum gibi eriyor.
Xxx
Makam, şöhret, servet biter,
Biten ömür kime yeter
Kural kesin, gelen gider,
Ömür mum gibi eriyor.
Xxx
Gönül kırma, zulüm yapma,
Hukuktan, ahlaktan sapma,
Haktan başkasına tapma,
Ömür mum gibi eriyor.
Xxx
Hiçbir insanı hor görme,
Kötülere fırsat verme,
İnsanlığa leke sürme,
Ömür mum gibi eriyor.
Xxx
Halil Çivi bu yazgı Hak,
Musalla taşı son durak,
İyilik yap, eser bırak,
Ömür mum gibi eriyor.
Xxx


27.05.2024, Seferihisar / İZMİR

Mustafa Aydınlı şiiri : BİR EŞEĞE BAKAMADIN İBİLİ!

ŞİİR KÖŞESİ

Mustafa AYDINLI
Eğitimci – Yazar
Halk ozanı

 

 

BİR EŞEĞE BAKAMADIN İBİLİ!

Köyden göçer iken bedava verdim
Bir eşeğe bakamadın İbili
Duyunca katlandı efkârım derdim
Bir eşeğe bakamadın İbili
***
Eşek diye yalvararak gelmiştin
Samanıyla yularıyla almıştın
Giderken keyifle ıslık çalmıştın
Bir eşeğe bakamadın İbili
***
Eşeğimi benden yalvardın aldın
Ne yaya yürüdün, ne yolda kaldın
Yazın bindin kışın dağlara saldın
Bir eşeğe bakamadın İbili
***
Köye geldim eşeğime bakayım
Düşmüş ise nalın mıhın çakayım
Zebun ise sana türkü yakayım
Bir eşeğe bakamadın İbili
***
Eşeğin kalmamış eşeklik halı
Gağşamış semeri kırılmış nalı
Boynunaydı eşeğimin vebalı
Bir eşeğe bakamadın İbili
***
Arpası kalmamış samanı yarı
Tepeden tırnağa yağır her yeri
Hayvanı koymuşsun kemikle deri
Bir eşeğe bakamadın İbili
***
Gayet mülayimdi eşeğin huyu
Çok gördün bir çenik samanı suyu
Sırtında gezdin de bütün yıl boyu
Bir eşeğe bakamadın İbili
***
Eşeğin cinsliği köyün dilinde
Desen desen nakış vardı çulunda
Dilerim ki işin gitmez yolunda
Bir eşeğe bakamadın İbili
***
Otlar sarar bağlamanın bayırı
Eşek düşte görür yeşil çayırı
Bahar gelse eşek kendin doyuru
Bir eşeğe bakamadın İbili
***
Geçemedim Harami’nin çayını
Kertme’li de bize etti oyunu
Ne yemin verdiniz ne de suyunu
Bir eşeğe bakamadın İbili
***
Az mıydı eşekten aldığın verim
Tarlada bostanda derdiğin derim
Devrilesi o boyuna aferim
Bir eşeğe bakamadın İbili
***
Dedesli ilinde eşeğim tekti
Çok işini gördü kahrını çekti
Sonunda açlıktan nalları dikti
Bir eşeğe bakamadın İbili
***
Bu eşeğin bizde çoktur hatırı
Bir dem aratmazdı atı katırı
Baksan yazmaz idim bunca satırı
Bir eşeğe bakamadın İbili
***
Kara boncuk gibi eşeğin gözü
Halını görenin dayanmaz özü
Aydınlı kahrından söyler bu sözü
Bir eşeğe bakamadın İbili
***

  • Köyden kente göçen yaşlanan köylü amca, yıllarca koştuğu eşeğini, bedelsiz olarak komşusu “İbili” ye verir (mahlastır..). Vefasız “İbili” emanet eşeği yazın çalıştırır, kışın samansız-susuz kendi haline bırakır. Eşek, sahipsiz köyde yaşam savaşımı verir. Sahibinin olayı bana hüzünle anlatması üzerine, duyduğum acıyı bu dizelere döktüm. “Hayvan hakları haftası”nda hiçbir hayvanın
    aç-susuz ve bakımsız kalmaması, herkesin hayvanlara karşı insanca duyarlı olması dileğiyle.