Etiket arşivi: akciğer kanseri

Her yıl 50 bin kişi bu hastalığa yakalanıyor!

Her yıl 50 bin kişi bu hastalığa yakalanıyor!

Doç. Dr. Teoman Yanmaz, akciğer kanserinin tüm kanserlerin yaklaşık % 30’unu oluşturduğunu belirterek, “Türkiye’de her yıl 50 bin dolayında yeni akciğer vakasıyla karşılaşıyoruz. Erkeklerde ise 50 yaşından sonra görülme sıklığı artıyor.” dedi.

Akciğer kanserlerinin temel nedeninin sigara olduğunu belirten Memorial Şişli Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Teoman Yanmaz, ‘17 Kasım Dünya Akciğer Kanseri Günü‘ nedeniyle akciğer kanseri ve tedavisi hakkında önemli bilgiler verdi.

Sigara tüketim sayısı arttıkça ve kullanım süresi uzadıkça kanser riskinin artacağını aktaran Doç. Dr. Teoman Yanmaz,

  • Sigarayı bırakanlarda yıllar içinde akciğer kanseri riski yeniden azalarak yaklaşık 15 yıldan sonra hiç sigara içmemişlerle aynı seviyeye gelir. Mesleksel olarak çeşitli kanserojen maddelere maruz kalanlarda (madenciler, tersane işçileri gibi) akciğer kanseri riski artar. Özellikle bu tür mesleklerde bulunup sigara tiryakisi olanlarda kanser riski katlanarak artar.” diye konuştu.

10-15 Yılda akciğer kanseri olguları azalacak

Akciğer kanserinden korunmada en önemli etmenin sigarayı bırakmak olduğunu anlatan Doç. Dr. Teoman Yanmaz,

“Türkiye’de son yıllarda sigara konusunda ciddi sınırlamalar getirilmesi sonucunda önümüzdeki 10-15 yıllık süreçte akciğer kanseri görülme sıklığının azalması beklenmektedir. Akciğer kanserinin erken tanısında tarama yöntemi kullanılmasına yönelik çalışmalar sürmektedir. ABD’de de sigara içicilerinde veya 15 yıldan daha önce sigarayı bırakmış olanlarda 55 yaşından başlayarak her yıl düşük doz bilgisayarlı tomografi çekilmesi önerilmektedir. Bu yolla akciğer kanserinin henüz herhangi bir yakınma olmadan erken tan konup tümden ortadan kaldırılması gerçekleşmektedir.” dedi.

Hangi belirtilerle ortaya çıkıyor?

Doç. Dr. Teoman Yanmaz, akciğer kanserlerinin belirtilerini de şöyle sıraladı:

  • Öksürük, göğüs, sırt ya da omuz ağrısı, nefes darlığı, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı ve kanlı balgamdır.
  • Sigara tiryakilerinde öksürük sık görülen bir yakınma olduğundan sıklıkla hasta tarafından dikkate alınmayıp doktora geç başvurmaya neden olabilir. Bütün bu sayılan yakınmalara karşın akciğer kanserlerinin birçok türü erken evrelerde ciddi belirti vermez ve hastalık fark edildiğinde ileri aşamaya geçmiş olur.
  • Akciğer kanserinin tanısında akciğer röntgeni , bilgisayarlı tomografi ve PET-CT gibi yöntemler kullanılmakla birlikte kesin tanı için çoğu zaman bronkoskopi yöntemiyle ya da bazen dışarıdan doğrudan bir iğne yardımıyla biyopsi alınması gerekir. Bu yolla akciğer kanserinin doku tanısı ve ne tür bir kanser olduğu görülür ve ona göre tedavi planlaması yapılır.”

“Tedavi için evreyi bilmek gereklidir”

Lenf bezlerinden alınan örneklerle kanserin evresini belirlediklerini ifade eden Doç. Dr. Teoman Yanmaz, tedavide uygulanacak yöntemleri şu sözlerle anlattı:

  • “Akciğer kanserinin tedavisine karar vermek için mutlaka hangi evrede olduğunu tam olarak bilmek gerekir. Bunun için PET-CT, BT, MR yöntemleri kullanılır. Bazen bu yöntemlerin dışında mediastinoskopi dediğimiz bir yöntemle kabaca 2 akciğer (sağ-sol) arasında kalan bölgedeki lenf bezlerinden örnek alınarak kanserin buraya yayılıp yayılmadığı belirlenir. Doku tanısı ve evreleme yapıldıktan sonra hastanın tedavisine geçilir. Küçük hücre dışı akciğer kanserinde temel tedavi şekli cerrahidir. Erken evre küçük hücre dışı akciğer kanserleri tümörün yerleşim yerine göre yapılan operasyonla ortadan kaldırılır. Bölgesel lenf bezlerine yayılmış olgularda ise tedavi temel olarak radyoterapi ve kemoterapinin birlikte uygulanmasıdır. Uzak organlara metastaz yapmış (4. evre) tümörlerde çoğunlukla tek başına kemoterapi uygulanır. Daha az oranda (yaklaşık tüm akciğer kanseri hastalarının %10-15’i) görülen küçük hücreli akciğer kanseri hastalarında hastalık erken evrede de yakalansa cerrahi tedavi genellikle yararsızdır. Bunun yerine 4. evre olmayan tüm olgularda ön planda radyoterapi ve kemoterapi tedavisi yapılır. 4. evre küçük hücreli akciğer kanseri hastalarındaysa kemoterapi temel tedavi şeklidir.”

Hedefe yönelik tedaviler başarıyı artırıyor”

Son yıllarda hedefe yönelik tedavilerin ön planda olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Yanmaz, “Bunlardan en önemlileri küçük hücre dışı akciğer kanserlerinde kimi hastalarda görülen belirli mutasyonlara karşı geliştirilmiş hedefe yönelik (akıllı bombalar) tedavilerdir. EGFR, ALK , ROS-1, BRAF, HER2neu gibi genlerdeki değişikliklere yönelik geliştirilen ilaçlar bu konuda çığır açmıştır. Bu ilaçlar 4. evre akciğer kanserinde kemoterapiye gerek olmaksızın ve kemoterapiden daha etkili tedavi olanakları sunmuşlardır. Bir başka önemli gelişme immünoterapi yöntemlerinin akciğer kanserlerinde etkili olduğunun gösterilmesidir. Özellikle tümörün bağışıklık sisteminden kaçmak amaçlı kullandığı PD-1–PD-L1 aksına yönelik geliştirilen ilaçların tüm akciğer kanseri türlerinde etkili olduğu gösterilmiştir. Bölgesel yayılmış ya da uzak organlara sıçramış akciğer kanserlerinin tedavilerinde tek başlarına ya da kemoterapiyle kullanılmalarının hastalığın geriletilmesine ciddi katkı sağladığı gösterilmiştir. Bunun dışında yeni teknolojik hassas (çevre dokuya zarar vermeden sadece tümöre etki eden) radyoterapi yöntemlerinin ileri evre akciğer kanserlerinde salt hastanın yakınmalarını geriletmekle kalmayıp, tedavinin tüm başarısını ve yaşamda kalma oranlarını artırdığı gösterilmiştir.” dedi..

ATO ve Mimarlar Odası’nın Başvurusuyla “Asbestli Binanın Yıkımı Durduruldu”

Ankara Tabip Odası Logo

ATO ve Mimarlar Odası’nın Başvurusuyla “Asbestli Binanın Yıkımı Durduruldu”

(AS: Bizim katkımız yazının altındadır..)

Ankara Tabip Odası ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi, asbestli Havagazı Fabrikasının acilen karantinaya alınması ve yıkımın durdurulması için yürütmeyi durdurma istemiyle 1 Mart Çarşamba günü Ankara İdare Mahkemesi’ne başvurdu.

Ankara’daki Havagazı Fabrikası alanında yaptırılan asbest yüzey ölçümlerine ilişkin rapor, ilgili görseller ve haberler de mahkemeye sunuldu.

Mahkeme önünde yapılan basın açıklamasına, Ankara Tabip Odası Başkanı Prof. Vedat Bulut, CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mine Önal, TTB İşçi Sağlığı Kol Başkanı Dr. Sedat Abbasoğlu Mimarlar Odası, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Şube Sekreteri Namık Kemal Kaya ve Ankara Şubesi Üyesi Adnan Zeytinci katıldı.

ATO ve Mimarlar Odası'nın Başvurusuyla

Öğleden sonra davanın açıldığı Ankara 7. İdare Mahkemesi’nden
sevindirici haber geldi. Yıkım işleminin yürütmesi ivedilikle durduruldu.
===========================

Dostlar,

Çok sevindirici bir haber.. Her 2 meslek Odasını gönülden kutluyoruz.
Bilindiği gibi Ankara Havagazı Fabrikası, Başkentte doğalgaz kullanımına geçildikten sonra kullanım dışı kalmıştı. Kentin merkezinde bir konumda (Maltepe’de) ciddi bir görsel kirlilik oluşturmaktaydı. Ayrıca işgal ettiği alan da atıl kalıyordu. Bu yapının sökülerek kaldırılması yerinde bir girişim sayılabilir.
Ancak, yüksek fırınında kok kömürü yakılması nedeniyle, ısı yitimini en aza indirmek ve enerji verimliliğini artırmak için, yalıtım katmanı olarak asbest plaklar kullanılmıştır. Asbest ısıya karşı sağır (inert) bir kimyasal maddedir ve yanma / tutuşma sıcaklığı çok yüksektir. Bu amaçla otomobil balatalarından itfaiyeci giysilerine, gemi makine dairesine dek… yaygın bir kullanım alanı bulmuştur. Başta mezotelioma denilen akciğer zarı (plevra) kanseri olmak üzere pek çok sağlık sakıncası nedeniyle AB tarafından 2005’te kullanımı yasaklanmıştır. Türkiye, Aliağa limanında hurda gemileri parçalama işini ne yazık ki üstlenmiştir. Asbest liflerinin solunması ile sigara içimi birlikte ise akciğer kanseri riski 25 kat büyümektedir.
Bu eski ve metruk (terk edilmiş) binanın özel bilimsel önlemler alınarak yıkımı zorunludur. Aksi takdirde, başta yıkımda görev alan işçiler ve bina yakınındakiler olmak üzere ciddi sağlık riski altına girecektir. Ayrıca asbest lifleri havaya karışarak rüzgarlarla tüm Ankara’ya hatta daha uzaklara taşınabilecek, milyonlarca insan için sağlık sakıncası yaratabilecektir.
Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’in aldırdığı önlemler yeterli değildir; dolayısıyla doğacak sağlık riski çok ciddi, üstelik dönüşümsüzdür ve ürkütücü bir
halk sağlığı sorunu doğurabilecektir. Ankara 7. İdare Mahkemesi’nin “yürütmeyi durdurma kararı” oldukça önemlidir. Sayın yargıçlara teşekkür borçluyuz Ankara halkının sağlığına sahip çıktıkları ve hukukun üstünlüğünü sergiledikleri için. Bilindiği gibi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (İYUK) 27. maddesinin 2. fıkrasın şöyledir :

  • (Değişik: 2/7/2012 – 6352/57 md.)  Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. Uygulanmakla etkisi tükenecek olan
    idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir….”

Somut olayda, İYUK madde 27 metninde yer verilen 3 gerekçe de geçerlidir.
Ankara Belediyesi elbette mahkeme kararına hemen uyacak ve yıkımı durduracaktır. Ardından meslek odalarının ve üniversitelerin (başta Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dallarının) kurul olarak üreteceği ilke ve kurallara tam bağlılıkla, ulusal ve uluslararası mevzuata uygun olarak bu yıkımı yapmalıdır. Türkiye, Anayasa md. 2 uyarınca bir hukuk devletidir. Başta Anayasanın sağlıkla ilgili 56. maddesi olmak üzere ulusal ve uluslararası andlaşma -sözleşmelere saygılı davranmak zorunludur.
Basın da sorunu kamuoyuna duyurmalı, yetkin uzmanlara yer vermelidir.
Kamuoyu bilimsel olarak bilgilendirilmeli ve sorunun çözümünde katılımcı olmalıdır.

Sevgi ve saygı ile. 02 Mart 2017, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

HASTALIKLARIN KALITSAL, BÖLGESEL ve ÇEVRESEL ÖZELLİKLERİ / The Hereditary, Regional and Environmental Features of Diseases

Hastalıklarin_kalitsal_bolgesel_ve_cevresel_ozellikleri.