Etiket arşivi: adalet

Halil Çivi şiiri : …YOLU NE GÜZEL !

ŞİİR KÖŞESİ..

Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
Halk Şairi

 

…YOLU NE GÜZEL !

Uygar devlet, uygar topum olmaya,
Hak, hukuk, adalet yolu ne güzel!
Uygarlığın borusunu çalmaya,
Hak, hukuk, adalet yolu ne güzel!
Xxx
Adalet ahlaktır, adil olmaktır,
Her insanı canı gibi bilmektir,
İkiliği gönüllerden silmektir,
Hak, hukuk, adalet yolu ne güzel!
Xxx
Devletin varlığı hukukla yürür,
Hukuk güvencedir, herkesi korur,
Herkesin hakkını adilce verir,
Hak, hukuk, adalet yolu ne güzel!
Xxx
Zengin, fakir, kadın, erkek farketmez,
Hak kutsaldır, cinse göre çarketmez,
Cağdaş devlet adaleti terketmez,
Hak, hukuk, adalet yolu ne güzel!
Xxx
İnsan soyu “Adem” ile yaşıttır,
Siyah, beyaz, sarı… çeşit çeşittir,
Çağdaş akıl der ki, halklar eşittir,
Hak, hukuk, adalet yolu ne güzel!
Xxx
Demokrasi, çoğulculuk demektir,
Ötekini kendi gibi bilmektir,
Kardeşliğin meyvesini yemektir
Hak, hukuk, adalet yolu ne güzel!
Xxx
Cebir, şiddet, kin ve nefret üretme,
İftiradan kaçın, yalan türetme,
Halkı bölme, mayamızı çürütme,
Hak, hukuk, adalet yolu ne güzel!
Xxx
Siyaset bir alış- veriş değildir,
Halkı soymak için yarış değildir,
Kibirli, tafralı duruş değildir,
Hak, hukuk adalet yolu ne güzel!
Xxx
Akıl, bilim rotasından ayrılma,
Yalpalama, uçtan uca savrulma,
Cehaletin ateşinde kavrulma,
Hak, hukuk, adalet yolu ne güzel!
Xxx
Halil Çivi der ki düşme telaşa,
Hukuken eşittir çobanla paşa,
Sen de adil davran, özgürce yaşa,
Hak, hukuk, adalet yolu ne güzel!
Xxx

16 Nisan 2023, ÇİĞLİ / İZMİR

Hlil Çivi şiiri : …YOLU NE GÜZEL !

ŞİİR KÖŞESİ..

Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
Halk Şairi

 

 

…YOLU NE GÜZEL !

Uygar devlet, uygar toplum olmaya,
Hak, hukuk, adalet yolu ne güzel!
Uygarlığın borusunu çalmaya,
Hak, hukuk, adalet yolu ne güzel!
Xxx
Adalet ahlaktır, adil olmaktır,
Her insanı canı gibi bilmektir,
İkiliği gönüllerden silmektir,
Hak, hukuk, adalet yolu ne güzel!
Xxx
Devletin varlığı hukukla yürür,
Hukuk güvencedir, herkesi korur,
Herkesin hakkını adilce verir,
Hak, hukuk, adalet yolu ne güzel!
Xxx
Zengin, fakir, kadın, erkek farketmez,
Hak kutsaldır, cinse göre çarketmez,
Cağdaş devlet adaleti terketmez,
Hak, hukuk, adalet yolu ne güzel!
Xxx
İnsan soyu “Adem” ile yaşıttır,
Siyah, beyaz, sarı… çeşit çeşittir,
Çağdaş akıl der ki, halklar eşittir,
Hak, hukuk, adalet yolu ne güzel!
Xxx
Demokrasi, çoğulculuk demektir,
Ötekini kendi gibi bilmektir,
Kardeşliğin meyvesini yemektir
Hak, hukuk, adalet yolu ne güzel!
Xxx
Cebir, şiddet, kin ve nefret üretme,
İftiradan kaçın, yalan türetme,
Halkı bölme, mayamızı çürütme,
Hak, hukuk, adalet yolu ne güzel!
Xxx
Siyaset bir alış – veriş değildir,
Halkı soymak için yarış değildir,
Kibirli, tafralı duruş değildir,
Hak, hukuk adalet yolu ne güzel!
Xxx
Akıl, bilim rotasından ayrılma,
Yalpalama, uçtan uca savrulma,
Cehaletin ateşinde kavrulma,
Hak, hukuk, adalet yolu ne güzel!
Xxx
Halil Çivi der ki düşme telaşa,
Hukuken eşittir çobanla paşa,
Sen de adil davran, özgürce yaşa,
Hak, hukuk, adalet yolu ne güzel!
Xxx

16 Nisan 2023, Çiğli / İZMİR

HASRETLİK, ÖFKE, BU İŞE ALLAH KARIŞMAZ..

Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı


HASRETLİK…

-Beyinleri akla ve bilime, yani çağdaş eğitime,
-Yürekleri sevgi ve duygudaşlığa (empatiye),
-Tutum ve davranışları kardeşliğe, dostluğa,
-Üretimleri ileri teknoloji, çalışkanlık ve dürüstlüğe,
-Yönetimleri adalet, liyakat ve ahlaka,
-Dinler ve inançlarla ilgili tutum ve davranışları din ve vicdan özgürlüğüne, laikliğe,
-Kararları evrensel hukuka, insan haklarına,
-Gündelik yaşamları tevazu (alçakgönüllülük) ve tutumluluğa,
-Öneri, tedbir (önlem) ve çözümleri doğanın diline, doğa yasalarına,
-Siyasetleri siyasal etik ve saygınlığa, gerçek demokrasiye,

  • HASRET KALAN TOPLUMLARDA REFAH VE HUZUR OLMAZ.

****

ÖFKE…

İnsanın azgın ve denetimsiz öfkesi, aklın tümüyle iflası ve tıpkı çok güçlü bir tayfunun yakıp yıkıcı hortumu gibidir. Çünkü denetimsiz öfke mevcut (var olan) tüm dengeleri alt-üst eder. Yakıp yıkar, geriye sadece (yalnızca) giderilmesi zor ve çok yönlü maddi yıkımlar, manevi kayıplar (tinsel yitikler), yakıcı acılar ve uzun süreli gözyaşları bırakır.

Ayrıca, genellikle tekil ve cahil bireyin öfkesi çoğu zaman bilinçsizlikten kaynaklanır ve geçicidir. Zararı da kendisi ve kendi aile çevresi ile sınırlıdır.

Halbuki (oysa) mevki, makam, yetki sahibi ve ideolojik takıntıları olan muhterislerin öfkeleri ise bilinçli ve sistematiktir. Öfkelerinin zararları da genellikle kendilerine, kendi yakınlarına değil, ötekileştirilmiş olan öbür toplumsal kümelere yansır. Ayrıştırma ve dışlamalara neden olur. Bu tür öfkeli tutum ve davranışlardan ulusal ve toplumsal birlik dokusu büyük zararlar görür.

Bir atasözünde söylediğinin tersine, öfke baldan tatlı değildir; istisnasız (ayrımsız) ve herkes için, bal görünümlü, coğu zaman da öldürücü bir zehirdir.

Makamları ve yetkileri ne olursa olsun, kamu yöneticisi konumunda olan hiç kimseye cebir, şiddet, kin nefret ve hele de öfke asla yakışmaz.

Kamu yöneticilerin temel yönetim ilkeleri hukuk, adalet, düzgün ahlak ve ayrımsız hizmettir. Zaten toplum da kendisini yönetenlerden öfke ve dışlanma… değil, empati (özdeşim), adalet ve şefkat bekler.

****

BU İŞE ALLAH KARIŞMAZ

Bektaşi Babası ile bir arkadaşı kışın, çok soğuk ve fırtınalı bir havada yola çıkmışlar. Bir süre yürüdükten sonra çok üşümüşler. Soğuk ve tipiyi atlatmak için kuytu bir yere saklanıp soğuktan korunmak istemişler. Fakat hava çok soğuk ve fırtına çok sertmiş. İkisi de çok üşümüşler. Babanın arkadaşı, Allaha şöyle serzenişte bulunmuş :

– “Allahım, bu iki kulun donup ölünce eline ne geçecek? Şu fırtınayı dindir de kurtulalım.. deyince;

Bektaşi Babası:

– “Hiç boşuna yalvarıp durma. ALAH BU İŞE KARIŞMAZ. Aklımızı kullanmayıp, fırtınalı ve buz gibi soğuk havada yola çıktığımız için kabahat bizde..” demiş.

Kıssadan hisse             :

Fay hatları üzerindeki araziyi yapılaşmaya açan, bu arazi üzerindeki projelere ruhsat veren, doğa yasalarını ve fay hatlarını dikkate almayıp çürük yapı yapan, bu yapıları gereği gibi denetlemeyen ve sağlam diye oturma ruhsatı verenlere sözüm o ki;

Tıpkı Bektaşi Babası’nın söylediği gibi Allah bu işlere karışmaz.

Aklınızı kullanıp depremin gücünü hesaba katmadığınız için, kusur ve kabahat sizlerin.

Halil Çivi şiiri : AKILLA SÖYLEŞİ

Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
Halk Şairi

 

 

HERKESE GÜNAYDIN

Kin, nefret aklı çürütür,
Zulüm vicdanı kurutur,
Cebirden, şiddetten kaçın,
Ruhunu SEVGİ ARITIR
***

AKILLA SÖYLEŞİ

Dedim geçim nedir, dedi ki aştır,
Dedim yetecek mi, dedi ki umut.
Dedim kazanç çarkı, dedi ki iştir,
Dedim dönecek mi, dedi ki umut.
Xxx
Dedim hukuk nedir, dedi ki haktır,
Dedim başka çare, dedi ki yoktur,
Dedim haksızlıklar, dedi ki çoktur,
Dedim düzelir mi, dedi ki umut.
Xxx
Dedim adalet ne, dedi devlettir,
Dedim kimler için, dedi millettir,
Dedim yokluğu ne, dedi zillettir,
Dedim çoğalır mı, dedi ki umut.
Xxx
Dedim demokrasi, dedi barıştır,
Dedim çaban var mı, dedi yarıştır,
Dedim hedefin ne, dedi varıştır,
Dedim varılır mı, dedi ki umut.
Xxx
Dedim özgürlük ne, dedi nefestir,
Dedim gidişat ne, dedi tek sestir,
Dedim karşı fikir, dedi abestir,
Dedim değişir mi, dedi ki umut.
Xxx
Dedim ekonomi, dedi paradır,
Dedim işsizlik ne, dedi yaradır,
Dedim iş aramak, dedi çaredir,
Dedim bulur musun, dedi ki umut.
Xxx
Dedim tarım nedir, dedi ki iştir,
Dedim yetiyor mu, dedi ki düştür,
Dedim araziler, dedi ki boştur,
Dedim ekilir mi, dedi ki umut.
Xxx
Dedim siyaset ne, dedi seçimdir,
Dedim ya vekillik, dedi geçimdir,
Dedim yanlış seçim, dedi suçumdur,
Dedim düzelir mi, dedi ki umut.
Xxx
Dedim cehalet ne, dedi utançtır,
Dedim kurtulması, dedi kazançtır,
Dedim yararı ne, dedi gönençtir,
Dedim bitecek mi, dedi ki umut.
Xxx
Dedim başarı ne, dedi çalışmak,
Dedim çaresi ne, dedi alışmak,
Dedim meyvesi ne, dedi gelişmek,
Dedim gelişir mi, dedi ki umut.
Xxx
Dedim eğitim ne, dedi meslektir,
Dedim okulsuzluk, dedi köstektir,
Dedim çağdaşlaşma, dedi dilektir,
Dedim gelecek mi, dedi ki umut.
Xxx
Dedim inanç nedir, dedi ahlaktır,
Dedim özgür vicdan, dedi ki haktır,
Dedim ahlaksızlık, dedi ki çoktur,
Dedim azalır mı, dedi ki umut.
Xxx
Dedim akıl, bilim; dedi kuvvettir,
Dedim teknoloji, dedi nimettir,
Dedim kazancı ne, dedi servettir,
Dedim artacak mı, dedi ki umut.
Xxx
Dedim bayrak nedir, dedi ki şandır,
Dedim vatan nedir, dedi ki candır,
Dedim bunlar yoksa, dedi tufandır,
Dedim ebedi mi, dedi ki umut.
Xxx
Dedim Atatürk kim, dedi atamdır,
Dedim laik kalmak, dedi çabamdır,
Dedim Cumhuriyet, dedi erdemdir,
Dedim hep yaşar mı, dedi ki umut.
Xxx
Dedim Halil Çivi, dedi vicdandır,
Dedim vicdansızlar, dedi şeytandır,
Dedim saygı, sevgi; dedi dermandır,
Dedim çoğalır mı, dedi ki umut…

Prof. Dr. Halil Çivi
31 Ocak 2023, Çiğli / İZMİR

Not.1- Rahmetli annem Zöhre Çivi, (1899-1972), “Unum tükensin, fakat umudum tükenmesin” derdi. Zaten yaşama isteği de umut etmek ve hayal kurmaktan ibaret değil midir?

Not.2- Daha önce de yazmıştım. ” Dedim-dedi ” nazım biçimi halk edebiyatında çok sevilen ve aranan bir halk şiiri bir formudur. Umarım beğenirsiniz.

Halil Çivi şiri : GİDİŞAT (Hal ve Gidiş)

ŞİİR KÖŞESİ..

Prof. Dr. Halil Çivi / İMZA...Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
Halk Şairi

 

GİDİŞAT
(Hal ve Gidiş)

Dedim geçim nedir, dedi paradır,
Dedim sende var mı, söyledi yok yok.
Dedim işsizlik ne, dedi yaradır,
Dedim bitecek mi, söyledi yok yok.
Xxx
Dedim hava nasıl, dedi ki kıştır,
Dedim kesen nasıl, dedi ki boştur,
Dedim ya gidişat, dedi yokuştur,
Dedim düzelir mi, söyledi yok yok.
Xxx
Dedim çoluk, çocuk, dedi ki çoktur,
Dedim masraf çok mu, dedi büyüktür,
Dedim mesleğin ne, dedi ki yoktur,
Dedim mutlu musun, söyledi yok, yok.
Xxx
Dedim fabrika ne, dedi ki iştir,
Dedim üretim ne, dedi ki aştır,
Dedim zenginlik ne, dedi ki düştür,
Dedim umut var mı, söyledi yok yok.
Xxx
Dedim tarım nedir, dedi nimettir,
Dedim ekip – biçmek, dedi servettir,
Dedim boş topraklar, dedi zillettir,
Dedim boş mu kalsın, söyledi yok yok.
Xxx
Dedim enflasyon ne, dedi haksızlık,
Dedim sonucu ne, dedi yoksulluk,
Dedim halk özgür mü, dedi dilsizlik,
Dedim bitecek mi, söyledi yok yok.
Xxx
Dedim yolsuzluklar, dedi artmıştır,
Dedim ahlak, vicdan; dedi bitmiştir,
Dedim ya adalet, dedi gitmiştir,
Dedim dönecek mi, söyledi yok yok.
Xxx
Dedim demokrasi, dedi düşümdür,
Dedim hak ve hukuk, dedi aşımdır,
Dedim ya sefalet, dedi yaşımdır,
Dedim bitecek mi, söyledi yok yok.
Xxx
Dedim huzur nedir, dedi geçimdir,
Dedim çektiklerin, dedi suçumdur,
Dedim çaresi ne, dedi seçimdir,
Dedim halk mı suçlu, söyledi yok yok.
Xxx
Dedim bayrak nedir, dedi kanımdır,
Dedim vatan, millet; dedi tenimdir,
Dedim bağımsızlık, dedi canımdır,
Dedim geçer misin, söyledi yok yok.
Xxx
Dedim aklı-selim, dedi Atatürk,
Dedim akıl, bilim, dedi Atatürk,
Dedim çözüm yolun, dedi Atatürk,
Dedim başka var mı, söyledi yok yok.
Xxx
Dedim Halil Çivi, dedi ki yazar,
Dedim akıllı mı, dedi ki sezer,
Dedim sorun çok mu, dedi ki çözer,
Dedim dönek midir, söyledi yok yok.
Xxx

16 Kasım 2022, Ciğli – İZMİR

Not : “Dedim-dedi” şiir örnekleri Türk Halk Edebiyatında hece vezni ile yazılan, çok az görülen, çoğu duygusal alanda görülen ve çok sevilen bir halk şiiri tarzıdır. Okuduğunuz “Gidişat” adlı şiir 11’lik hece vezni ile yapılan bir denemedir. Umarım hoşunuza gitmiştir.

Halil Çivi şiiri : KİRLENİR

ŞİİR KÖŞESİ..

Prof. Dr. Halil Çivi / İMZA...Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
Halk Şairi

KİRLENİR…

Sakın adaletten sapayım deme,
Ahlakın kirlenir, elin kirlenir.
Haram lokmaları kapayım deme,
Kazancın kirlenir, pulun kirlenir.
Xxx
Alın teri ile kazan malını,
Hiç unutma gariplerin halini,
Tanrı sevmez kul hakkıyla öleni,
Hakka tutunacak dalın kirlenir.
Xxx
Zalimin, zorbanın yanında olma,
Milletin kalbine kin,nefret salma,
Fitne üreterek halkını bölme,
İftira üreten dilin kirlenir.
Xxx
Makam, servet için ruhunu satma,
Mazlumu ağlatıp, zalimi tutma,
Komşun aç uyurken sakın tok yatma,
Vicdan pazarında halin kirlenir.
Xxx
Elin helal lokma alamaz ise,
Dilin doğruları bulamaz ise,
Gönlün helalinde kalamaz ise,
Şerefin, namusun, dölün kirlenir.
Xxx
Siyaset suları kirli akarsa,
Hukuk mutfağında tuzlar kokarsa,
Çete, mafya, mala – mülke çökerse,
Ocağın kirlenir, külün kirlenir.
Xxx– 
Basın doğruları yazamaz ise,
Yargı adaleti çözemez ise,
Ozan eleştirip kızamaz ise,
Sazına ses veren telin kirlenir.
Xxx
Devlet yoksullara kör ve sağırsa,
Yaşam derdi tüm dertlerden ağırsa.
Genç ve yaşlı yaşamaktan soğursa,
Umut çarkındaki pilin kirlenir.
Xxx
Teraziyi eksik tartarsan eğer,
Yetimin malını yutarsan eğer,
Ruhunu şeytana satarsan eğer,
Hakkın huzurunda ölün kirlenir.
Xxx
Halil Çivi der ki huzur biterse,
Bülbülün yerinde karga örterse,
Kardeş kardeşini yardan atarsa,
Toplumsal düzende yolun kirlenir.
Xxx

23 Ağustos 2022, Doğanbey / Seferihisar / İzmir

Yaşam ve ölüm

Örsan K. Öymen
Örsan K. Öymen
08 Ağustos 2022, Cumhuriyet

Antik Yunan filozofu Epikuros, yaşam varken ölümün var olmadığını, ölüm varken yaşamın var olmadığını, dolayısıyla insanın kendi ölümünü hiçbir zaman deneyim etmediğini, bu nedenle ölümle ilgili olarak korkmanın, huzursuz olmanın ve acı çekmenin gereksiz olduğunu savunmuştu.

Epikuros’un bu görüşü, bazı kişilerin kendi ölümleriyle ilgili olarak bazı korkularını, huzursuzluklarını ve acılarını belli bir ölçüde bertaraf etmesini sağlayabilse de, kişinin kendi ölümünün ve yok olmasının doğuracağı varoluşsal korkuları, endişeleri, huzursuzlukları ve acıları kökten ortadan kaldırmayacağı gibi, başkalarının ölümü sonucunda gelişen acıları da ortadan kaldırmaz.
***
Yaşamın geçici olması, doğum gibi ölümün de var olması, yaşamın sorgulanmasına yol açan temel unsurlardan birisidir.

İnsan neden doğar, neden ölür?

Buna dair birçok bilimsel açıklama elbette ortaya konabilir. Ancak sorgulayan insan aynı zamanda, insanın doğumuna ve ölümüne dair biyolojik, anatomik ve tıbbi açıklamaların ötesine de geçmek ister. Yaşamı ve ölümü anlamlandırmak isteyen kişi, yaşama ve ölüme dair bir amaç bulmaya çalışır.

Bazıları buna dair dinsel, bazıları felsefi, bazıları hem dinsel hem felsefi açıklamalar getirir. Dinsel açıklamalar birçok insan için rahatlatıcı olsa da, sorgulayıcı ve kuşkucu bir akıl için dinsel söylemler ikna edici değildir.

Erdem, adalet, özgürlük, yaratıcılık gibi amaçlar, felsefi açıklamalara yönelen birçok insan için yaşamı anlamlı kılar. Ancak yaşamın geçici olmasıyla ilgili sorun en derinde yine çözümsüz kalır.

Tek tek insanların yaşamlarının geçici olması düşüncesinden, insanlığın kalıcı olduğu düşüncesine geçerek, bu sorunun çözümsüzlüğünün yarattığı korku, endişe, huzursuzluk ve acı belki belli bir ölçüde aşılabilir.
***
İnsanın sevdiklerinin ölmesi, örneğin bir insanın annesini, babasını, çocuğunu, eşini, sevgilisini, dostunu kaybetmesi durumu karşısında ise bütün dinsel ve felsefi açıklamalar, evrenin uzak bir köşesindeki bir toz bulutuna dönüşür.

Böyle bir ölüm karşısında çekilen acı, insanı, ölüm gibi yaşamın da saçma olduğu düşüncesine sevk eder. Böyle anlarda insan, yaşamın ya hiç var olmamasını ya da sonsuza dek var olmasını ister. Böyle anlarda insan, geçici yaşamı kabullenemez. İnsanın sevdiği birisi ölünce, insan onunla birlikte ölmek ister, insan yaşama istencini kaybeder.

Sevmek ve sevilmek karşısında tüm sözler ve düşünceler anlamını yitirir, yetersiz kalır. Çünkü sevmek ve sevilmek bir bütündür. Sevenler yok olduğunda, evren, dünya ve yaşam insanın başına yıkılır.
***
Yaşam ölüm ile sonlandığı için trajiktir. Hatta ölüm, yaşayan bir şeydir. Çünkü ölüm, başkalarının ölümü üzerinden, insanın peşini, yaşarken hiç bırakmaz. İnsan yaşarken, kendisinin de başkalarının da öleceğinin bilincinde olarak yaşar. İnsan, bir yandan sevdiklerinin ölümü nedeniyle acı çeker, bir yandan da kendi ölümü konusunda varoluşsal endişeler taşır.

Buna rağmen çoğu insan umut etmeye devam eder. Umut, yaşama içgüdüsünün tetiklediği bir duygudur. Sevenlerin ve sevilenlerin ölümü nedeniyle insan belli bir süre yaşama istencini yitirse de, yaşamak istenci genellikle ölmek istencini eninde (AS: Önünde) sonunda aşar. Zaman, genellikle yaşamak istencinin lehine işler.

Umut etmek, ümitli olmak, umut edilen şeyin gerçekleşeceği anlamına gelmez. Umut zihinsel bir tasarımdır. Umut özneldir. Umut nesnel olgularda karşılığı olan bir şey değildir. Umut bir duygudur. Umut, olanla değil, olmasını istediğimizle ilgilidir.

Buna rağmen olmasını istediğimiz şeyin olabilmesi için, umut etmek bir önkoşuldur. Umut varoluşsal bir önkoşuldur. Ölüme rağmen yaşama bağlanmak ve yaşamı olumlamak, ancak umut etmekle olanaklıdır.

Umut yoksa tek olasılık ölümdür. Umut varsa, geçici olan yaşam da olasılıklardan bir tanesidir.

“Yıkın, hukuk sonradan gelsin”, “hanım kız”!

“Yıkın, hukuk arkadan gelsin”! emri, kolluk güçlerinin ve mülki idare amirlerinin amiri konumumdaki İçişleri Bakanınca verildi.

Üç Anayasa maddesinin doğrudan ihlali:

  1. Anayasa’nın üstünlüğü ve bağlayıcılığı (md.11),
  2. Kanunsuz emir (md.137),
  3. Mahkeme kararlarının bağlayıcılığı (md.138).

Konusu suç teşkil eden emir’, Türkiye İçişleri’nin ne durumda olduğunun ya da kimlerin yönetimi altında bulunduğunun ibret verici bir göstergesi.

YA DIŞİŞLERİ?

2017 Anayasa kurgusu, yüzyıllar boyu gelişen Anayasal ve siyasal mirası bir çırpıda sildi. Ulusal alandaki kuralsızlaştırma, kurumsalsızlaştırma, kazanımları değersizleştirme ve sistemsizleştirme , uluslararası savrulmalara da yansıdı. Cumhuriyet dönemi yansız dış politikası ve Anayasa’nın amir hükümleri (AS: buyurucu kuralları) bir yana bırakılarak, kişisel ilişki ve tercihler, kısa dönemli çıkarlar öne çıkarıldı.

ABD Başkanı Biden ile resmi görüşmesinde Dışişleri Bakanlığı çevirmeni yerine Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan’ın özel bir kişiyi tercihi, belirgin bir gösterge.

Siyasal partiler, haklı eleştirilerini yaptı: CB, Türkiye Cumhuriyeti adına ABD Başkanı ile resmen görüştüğüne göre, çevirmenin resmi sıfat taşıması, bu işin doğası gereği.

Bunu, ana muhalefet partisi lideri Sn. Kılıçdaroğlu’nun dillendirmesi, demokratik hukuk devleti ereğinde anayasa değişikliğini gerçekleştirmek amacıyla farklı siyasal akımları bir araya getirmeyi başarmış olan bir siyasal şahsiyet (AS: kişilik) olarak görevi de.

Sn Kılıçdaroğlu’nun, gayri resmi özel çevirmen için “hanım kız” demesi ise, eleştiriler karşısında aylardır suskun kalan Parti Başkanlığı Yoluyla Devlet Başkanlığı ve Yürütme (PBDBY) çevrelerini harekete geçirdi. Fransızların ‘matmazel’ hitabını çağrıştıran ‘hanım kız’, dilimizde bir nezaket söylemi olduğu halde, neredeyse işin özünü unutturdu ve konu hemen mahkemeye taşındı.

PBDBY YORDU…

İşte PBDBY’nin Türkiye’yi, içi ve dışı bakımından getirdiği durum: Bakan, yasa uygulayıcılarına, ‘hukuku tanımayın, yıkın’, Devleti temsil eden kişi ise, uluslararası en önemli görüşmelerinde bile, ‘ben Devlet görevlileri ile değil, özel ilişkilerimle belirlediğim kişiler ile çalışırım’ diyebiliyor.

Özetle; Türkiye, Cumhuriyeti ve yurttaşları ile ‘monokrasi yorgunu bir ülke’ durumuna düşürüldü.

SOSYAL DEVLET ÖNCELİKLERİ

Sayın Kılıçdaroğlu’nun, PBDBY’ye uyarı, öneri ve eylemleri, dayanağını Anayasa’da bulmakta:

Kanunsuz emir yasağına uymayanları uyarmak, md. 137.
•Kamu görevine girişte liyakat ilkesini savunmak, md.70.
•Tüketicilerin haklarını savunmak, md.172.
•KYK borçları faizlerinin ödenmemesini önermek, md.5 ve 65.

Bu örnekler çoğaltılabilir.

Demokratik muhalefet olarak CHP, Anayasal çerçevede tutarlı bir siyasal tutum ile sosyal devlet öncelikleri doğrultusunda güçsüz toplumsal katmanların korunması ve yoksullaşmanın yıkıcı sonuçlarının önüne geçilmesi amacıyla çok yönlü çabalarını sürdürüyor:

Bir yandan, yasama çalışmalarında engelleyici değil, yapıcı ve ön açıcı öneriler geliştiriyor, anayasallık güvencesini işletmek için çok yoğun bir çaba harcıyor; öte yanda, sosyal devlet önceliklerini ve liyakat ilkesine dayalı kamu yönetimi kurallarını gündeme getirerek güçsüz toplumsal katmanların korunmasına katkıda bulunurken, kamu yönetiminin bir an önce hukuk devleti gereklerince yapılanması için sürekli çaba gösteriyor.

Özetle;
– TBMM’de Anayasaya saygı çerçevesinde nitelikli yasa,
– Parlamento dışında Anayasa’nın uygulanması için çok yönlü faaliyetler,
– Seçimler sonrası için de somut anayasa ve yasa çalışmaları

üçlüsü karşısında panikleyen PBDBY, güdümü altındaki yargının kapısını sık sık çalıyor…

Bu itibarla (AS: bakımdan), ‘yıkın, hukuk arkadan gelsin’ diyen kişi karşısında sus pus olanların, ‘hanım kız’ hitabını mahkemeye taşıyanlar, aslında CHP’ye, mahkeme önünde, PBDBY’nin Türkiye’nin içini ve dışını ne hale getirdiğini teşhir olanağını da sunmuş oldu.

  • Türkiye Cumhuriyeti, PBYDBY yükünü taşıyamaz hale geldi...

Bu nedenle, demokratik hukuk devleti yolunda ‘hak, hukuk, adalet için daha büyük dayanışma gereksinimi her geçen gün artmakta.

Halil Çivi şiiri : ZAMANIN RUHU

ŞİİR KÖŞESİ..

Prof. Dr. Halil Çivi / İMZA...Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
Halk Şairi

ZAMANIN RUHU

Zamanın ruhunu bilmek istersen,
Zulmü alkışlayıp yazan çoğaldı.
Ahlakın izini bulmak istersen,
Dinbazlık yaparak azan çoğaldı.
Xxx
Akıl şeytanlaştı, inanç yozlaştı,
Yüreklere kin ve nefret bulaştı,
Cebir, şiddet, hanelere yerleşti,
Helaline ölüm yazan çoğaldı.
Xxx
Köyler kente, kentler köye özendi,
İnanç, kültür hurafeyle bezendi,
Din satanlar her devirde kazandı,
Yoksulu, yetimi ezen çoğaldı.
Xxx
Aklı kullanmayan, bilimden sapan,
Bidatları, hurafeyi din(!) yapan,
Allah’ı bırakıp şeyhlere(!) tapan,
Batıl inançlarla gezen çoğaldı.
Xxx
Atanın, evladın değişti huyu,
Kardeş kardeşine kazıyor kuyu,
Aileyi terkedince sağduyu,
Şiddet denizinde yüzen çoğaldı.
Xxx
Yoz zihniyet her tarafa bulaştı,
Zorba güçler kadrolara doluştu,
Yağmaya, talana millet alıştı,
Haramla kaynayan kazan çoğaldı.
Xxx
Siyasetin ruhu bulanıklaştı,
At izi, it izi çoktan karıştı,
Milletin payına suskunluk düştü,
Adalet çarkını bozan çoğaldı.
Xxx
Enflasyon hızlandı, yaşam zorlaştı,
Yoksul olanların öfkesi taştı,
İşçi, memur borca harca bulaştı,
Borç silmeye “kazı-kazan” çoğaldı.
Xxx
Liyakatı kitaplardan sildiler,
İnsanları ırka, cinse böldüler,
Halkın yüreğine fitne saldılar,
Fitne oltasında “sazan” çoğaldı.
Xxx
Güçlülerin baskıları gürleşti,
Haramiler her köşeye yerleşti,
Mahkemede hak aramak zorlaştı,
Hukuk devletini çizen çoğaldı.
Xxx
Zalimlerin vicdanları karardı,
Mazlumların benzi-beti sarardı,
Haksızlık, yoksulluk doruğa vardı,
Yoksulluğa övgü dizen çoğaldı.
Xxx
Halil Çivi diyor bu böyle gitmez,
Akıl, bilim insanlığı terketmez,
Hurafe borusu her zaman ötmez,
Bu kötü gidişi çözen çoğaldı.
Xxx

Prof. Dr. Halil Çivi

02 Haziran 2022
Doğanbey / Seferihisar/ İZMİR

Halil Çivi şiiri : BİREY OL

ŞİİR KÖŞESİ..

Prof. Dr. Halil Çivi / İMZA...Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
Halk Şairi

 

B İ R E Y  O L

Benim güzel kardeşim,
Seçkin, çağdaş yurttaşım,
Akıllı vatandaşım
Bir oy olma, birey ol.
Xxx
Sen altınsın, pul olma,
Kötülere kul olma,
Zorbalara dil olma,
Bir oy olma, birey ol.
Xxx
İnancını sömürtme,
Kazancını kemirtme,
Dertlerini köpürtme,
Bir oy olma, birey ol.
Xxx
Dinbazlara inanma,
Düzenbazlara kanma,
Boş laflara aldanma,
Bir oy olma, birey ol.
Xxx
Şarlatanları tanı,
Sevme haram yutanı,
Aklınla sev vatanı,
Bir oy olma, birey ol.
Xxx
Aklın yolunda yürü,
Kalma bilimden geri,
Kimseye olma sürü,
Bir oy olma, birey ol.
Xxx
Adalet canındadır,
Ahlak vicdanındadır,
Huzur irfanındadır,
Bir oy olma, birey ol.
Xxx
Demokrasi aşındır,
Laiklik yoldaşındır,
Her insan kardeşindir,
Bir oy olma, birey ol.
Xxx
Kula kulluktan sakın,
Olursun Hakka yakın,
Onurlu tavır takın,
Bir oy olma, birey ol.
Xxx
Bireyler özgür olur,
Aklı, fikri gür olur,
Özü, sözü bir olur,
Bir oy olma, birey ol.
Xxx
Halil Çivi’nin sözü,
Çağdaş insanın özü,
Olma kasaba kuzu,
Bir oy olma, birey ol.
Xxx

Prof. Dr. Halil Çivi
24 Mayıs 2022
Doğanbey / Seferihisar, İZMİR