Kategori arşivi: Hekim Saltık

Prof.Dr. Necati DEDEOĞLU’ndan tarihsel çağrı

50 Yıllık Halk Sağlığı Uzmanı
Prof.Dr. Necati DEDEOĞLU’ndan tarihsel çağrı

Prof. Dr. Halil Necati DEDEOĞLU @ » DergiParkProf. Dr. Necati Dedeoğlu

Değerli Meslektaşlarım,

Sağlık Bakanlığı şimdiye dek hiç bu ölçüde yeteneksiz, işbirliğinden kaçan, bildiğini uygulamakta ısrarlı, bilgi gizleyen, yandaş kadrolarca yönetilmemişti.

Bu kişilerin Halk Sağlığı Uzmanlarına karşı tutumları çeşitli arkadaşlarımız tarafından daha önce dile getirildi; zaten yönetim kadrolarına yapılan atamalarda görüldüğü gibi bu düşmanlık oldukça açık.

  • Bizler doğru söylediğimiz, yapılan yanlışları açığa çıkardığımız için sevilmiyoruz.

Çeşitli ortamlarda işbirliği yapma girişimlerimiz oldu ama düş kırıklığı ile sonlandı.
İşbirliği ve anlayış tek yanlı olmaz.

Bakanlığın bu tutumu Bilim Kurullarında da sürdürülüyor.

  • Bilgi saklıyorlar, bilimsel önerileri kulak ardı ediyorlar, bir yığın yanlış yapıyorlar.

Salgın yönetimini ellerine yüzlerine bulaştırdılar, olgular baş edilemeyecek düzeyde arttı.

Bakan belki iyi niyetlidir ama “Tek Adam” ın emirlerine uymak zorunda kalıyor.

Bilim Kurulunun böyle bir zorunluluğu yok!!!

Her şeyi en iyi kendi bildiğini düşünen bir anlayış ile zaten çalışılamaz, bir katkıda bulunulamaz. Alınan yanlış kararların sorumluluğu paylaşılmamalı.

Bakan “Salgın denetim altında. Ek tedbirlere gerek yok.“ diyor.
Türkiye’de yaptığımız filyasyon  dünyada en iyisi“ diyor.

Bilim Kurulu bu görüşlere katılıyor mu?

Katılmıyorlarsa topluma, doğrusunu, kendi bilimsel görüşlerini bildirme sorumluluğu yok mu?

Bilim Kurulu üyeleri salgının yayılmasından suçlandıkları zaman “Alınan kararlarda bizim bir katkımız yok.” diyorlar.

  • Göstermelik bir kurulda yer almayı arkadaşlarımız içlerine sindirebiliyorlar mı?

Ben, Bilim Kurulundaki meslektaşlarımın ellerinden geleni yaptıklarını biliyorum. Onların enerji ve çalışma şevklerini kırmaya da niyetim yok (Bu koşullarda hala çalışma şevkleri sürebiliyorsa).

Ama önerilerini göz ardı eden, güvenilip bilgi verilmekten bile kaçınılan bir Bakanlıkla çalışmayı sürdürmek ne denli anlamlı?

  • Salgın aldı başını gidiyor…

Yarın, “Bakanlık bir yığın yanlış yapıyorken Bilim Kurulu neredeydi?“ diye sorulmaz mı?

O zaman, “Biz önerilerde bulunduk ama dinlenmedi.“ demek bizi kurtarır mı?

Şu anda pek çok gazete yazarının ve vatandaşın da söylediği gibi; “Bu durumda niye orada durdunuz?“ denmez mi?

Yarın Bakanlık, “Biz her şeyi Bilim Kuruluna sorduk, öyle yaptık.” derse nasıl yanıt veririz?

  • Kuruldaki arkadaşlar, yalnızca kendilerini değil, tüm Halk Sağlığı Uzmanlarını temsil ettiklerini unutmamalı.

Ben Bakanlığın bu salgının kötü yönetimindeki sorumluluğunun paylaşılmasından yana değilim.

Biz, sesimizi çeşitli düzlemlerde duyurmayı yine sürdürelim.

Ama Bakanlık bizim söylediklerimize eskiden de sağırdı, şimdi de sağır.

Yalnızca bize değil; TTB’ye, Türk Toraks Derneğine de sağır.

  • Saygı görmediğimiz, dinlenmediğimiz bir yerden ayrılalım.

Bilim insanının tutumu budur.

  • Bu ortamda çalışmaya ısrar etmemek gerekir ve onurunla ayrılmak da bir “Lüks” değildir.

Hiç olmazsa, “Bilim Kuruluna danışarak kararlar alıyoruz” propagandasına alet olmayız, bilimden yararlanılıyor oyununa katılmış olmayız.

Saygılarımla.

CHP’li Torun, 11 büyükşehirin koronavirüs verisini açıkladı

CHP’li Torun, 11 büyükşehirin koronavirüs verisini açıkladı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, 1-25 Eylül tarihleri arasında Sağlık Bakanlığı Covid-19 nedeniyle 1488 kişinin yaşamını yitirdiğini açıklarken yalnızca CHP yönetimindeki 11 büyükşehir belediyesinde vefat sayısının 1604 olduğu belirterek,Devlet vatandaşına yalan söylemez” dedi.

(AS: Bizim katkımız yazının altındadır..)

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, yaptığı yazılı açıklamada CHP’li büyükşehir belediyelerinden gelen resmi vefat sayılarını paylaştı.

Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü 11 Mart tarihini hatırlatan Torun, “Biz CHP olarak bu süreç içinde yapıcı muhalefet sergilemeye ve hükümete katkı sunacak öneriler sunmaya çalıştık, çalışıyoruz.” dedi.

11 BÜYÜKŞEHİRİN VERİLERİNİ PAYLAŞTI

Sağlık Bakanlığı tarafından paylaşılan verilen doğruluğunun tartışma yarattını vurgulayan Torun, ana muhalefet olarak iktidarı denetleme sorumluluğunu üstlendiklerini belirterek şunları söyledi:

“Bu kapsamda; CHP 11 büyükşehir belediyesinden, ‘bulaşıcı hastalık’ nedeniyle yaşamını yitiren vatandaşlarımızla ilgili bilgi aldık. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre ülke genelinde 1-25 Eylül tarihleri arasında Kovid-19 nedeniyle vefat eden vatandaşlarımızın sayısı 1.488 iken, yalnızca 11 büyükşehir belediyemizde aynı tarihlerde bulaşıcı hastalık kaynaklı hayatını kaybedenlerin sayısının 1.604 olduğunu halkımızın bilgisine sunuyoruz.

Yalnızca Ankara, İstanbul, İzmir, Muğla, Eskişehir, Hatay, Tekirdağ, Aydın, Adana, Antalya ve Mersin olmak üzere 11 büyükşehir belediyemizdeki vefat sayıları bile, Sağlık Bakanlığının tüm ülkeyi kapsayan verilerinden fazladır.

Şimdi Sayın Sağlık Bakanı’na soruyoruz:

  • Vatandaşımız nasıl müsterih olsun? Bu çelişkiyi nasıl açıklayacaksınız?”

11 BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNDEN BİLGİ ALDIK”

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın vaka sayılarına ilişkin doğru bilgilendirme yapmadığını ifade eden Torun şöyle devam etti:

* Cumhurbaşkanı’nın talimatlarıyla’ çalıştıklarını söylediği günden bu yana güvenilirliğini yitiren Sayın Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da 16 Eylül’deki açıklamasında verilerin doğru olduğunu belirtip,  ‘Verileri gizleyerek salgını önleyebilir miyiz? Verdiğimiz tabloda bir yanlışlık yok.

* Vatandaşımız müsterih olsun’ açıklaması yaptı.İktidarı denetleme sorumluluğumuzun gereği olarak özellikle Sayın Sağlık Bakanı’nın bu açıklamasının ardından bir çalışma başlattık.

* Bu kapsamda; Cumhuriyet Halk Partili 11 büyükşehir belediyesinden, ‘bulaşıcı hastalık’ nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımızla ilgili bilgi aldık

“HALKIMIZIN GERÇEKLERİ BİLMESİNDE NASIL BİR SAKINCA GÖRÜYORSUNUZ”

Torun,  Ankara, İstanbul, İzmir, Muğla, Eskişehir, Hatay, Tekirdağ, Aydın, Adana, Antalya ve Mersin olmak üzere 11 büyükşehir belediyesindeki vefat sayıları dahil olmak üzere, Sağlık Bakanlığı’nın tüm ülkeyi kapsayan verilerinden fazla olduğunu söyledi.

Seyit Torun, “Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre ülke genelinde 1-25 Eylül tarihleri arasında Covid-19 nedeniyle vefat eden vatandaşlarımızın sayısı 1.488 iken, sadece 11 büyükşehir belediyemizde aynı tarihlerde bulaşıcı hastalık kaynaklı hayatını kaybedenlerin sayısının 1.604 olduğunu halkımızın bilgisine sunuyoruz.  Şimdi Sayın Sağlık Bakanı’na soruyoruz: Vatandaşımız nasıl müsterih olsun ? Bu çelişkiyi nasıl açıklayacaksınız ? Devlet vatandaşına yalan söylemez. Lütfen şeffaf olun, canıyla boğuşan milletimize yanlış bilgi vermeyin. Halkımızı bir belirsizlik girdabına sürüklemeyi. Halkımızın gerçekleri bilmesinde nasıl bir sakınca görüyorsunuz? Emin olun veri gizleyerek topluma iyilik etmiş olmazsınız. Tam tersine vatandaşlarımızı ‘eski normale’ sevk edersiniz. Biz sadece 11 büyükşehirin verilerini açıklayarak iktidarı bir kez daha uyarıyoruz. Milletimiz bilsin: Açıklanan verilerle ilgili takibimizi kararlılıkla sürdüreceğiz” ifadelerine yer verdi.

ŞEFFAF OLUN ÇAĞRISI

Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilerinin kuşku yarattığını savunan Torun, saydam olma çağrısında bulundu:

  • Devlet vatandaşına yalan söylemez. Lütfen şeffaf olun, canıyla boğuşan milletimize yanlış bilgi vermeyin. Halkımızı bir belirsizlik girdabına sürüklemeyin. Halkımızın gerçekleri bilmesinde nasıl bir sakınca görüyorsunuz? Emin olun veri gizleyerek topluma iyilik etmiş olmazsınız. Tam tersine vatandaşlarımızı “eski normale” sevk edersiniz. Biz sadece 11 büyükşehirin verilerini açıklayarak iktidarı bir kez daha uyarıyoruz. Milletimiz bilsin: Açıklanan verilerle ilgili takibimizi kararlılıkla sürdüreceğiz.”
    ==============================

    Dostlar,

    Bu çalışma çok değerlidir. CHP Gn. Başkanı Sn. Kemal Kılıçdaroğlu  ile 07.09.2020 günü telefonala ve 16.09.2020 günü de yüz yüze görüşmemizde konuyu dikkatlerine sunmuştuk. AKP + MHP + Kayyım atananlar dışında toplam 1397 belediyenin 652’si CHP, İYİ Parti ve HDP’nin… elindedir. Muhalefet belediyeleri ülke nüfusunun yaklaşık olarak %70’ine hizmet vermektedir. Salt CHP’nin elindeki 11 BŞB ve 9 il ile yetinmeyip, daha geniş tabanlı olarak ölüm kayıtları, Belediyelere bağlı Mezarlıklar müdürlüğünden çıkarılmalıdır.

    Sağlık Bakanlığının açıkladığı korona ölüm sayıları gerçeği yansıtmamaktadır. Başlıca neden, PCR (-) çıkan klinik tanılı korona olguları hasta (COVID19) kabul edilmemekte Dünya Sağlık Örgütü kodu verilmemektedir. Son günlerde ise PCR+ çıksa bile belirti vermeyenler de “hasta” kabul edilmeyerek dünyada benzersiz bir yolla gerçek olgu “case” sayıları neredeyse 1/10’a indirgenmektedir. Ölümlerde de benzer “kapatma” söz konusudur.

Muhalefet partilerinin birlikte iktidarı denetlemeleri ve halkın aldatılmasını önlemleri görevleridir. Sorunu olduğundan küçük göstererek AKP iktidarı birşey kazanmaz. Ayrıca suçtur ve halkın yeterli işbirliği de sağlanmaz. Turizm vb. açısından ise başka ülkeleri kandırabileceğini sanmak bağışlanmaz bir aymazlıktır.

Sevgi ve saygı ile. 26 Eylül 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı,
Kamu Yönetimi Siyaset Bilimi (Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

MEDYASCOPE TV Programımız – 26 Eylül 2020

Dostlar,

Bu aksam, 26 Eylül 2020 Cumartesi
saat 20:00’de MEDYASCOPE’ta salgın yönetimindeki tıkanmayı konuşacağız / KONUŞTUK..

3.-21. dakikalar arasında bizim değerlendirmelerimiz oldu..

İlgi ve bilginize saygı ile sunarız.

Sevgi ve saygı ile. 26 Eylül 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı,
Kamu Yönetimi Siyaset Bilimi (Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

Cumhuriyet Gazetesine demecimiz

Cumhuriyet Gazetesine demecimiz :
Virüsle flört olmaz!

Prof. Saltık, 14 günlük tam kapatma önerdi

Prof. Dr. Ahmet Saltık, Türkiye’nin koronavirüs salgını ile mücadelesini değerlendirdi.

Prof. Saltık, 14 günlük tam kapatma önerdi, artan intiharların açıklanmasını istedi.

Sibel Bahçetepe
25 Eylül 2020 Cumhuriyet
https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/prof-saltik-14-gunluk-tam-kapatma-onerdi-1768614

Prof. Saltık, 14 günlük tam kapatma önerdi

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık, Türkiye’nin koronavirüs ile savaşımının “suyuna tirit”, baştan savma ve yüzeysel olduğunu belirterek “Günlük 65-70’leri aşan ölüm sayıları ve 1700’leri geçen yeni olgu sayıları çok ürkütücüdür ve ciddidir.

  • Yaşlı insanlar evlerinde sessiz sedasız ölüyor.

Tablo buraya gelmişken halen ‘lokantaları, kafeleri daha sıkı denetleyeceğiz’ denerek
salgınla mücadele edilemez.

  • Salgınla flört olmaz! Türkiye’nin artık dayancı kalmadı” dedi.

‘BİRER SIFIR EKLEYİN’

Saltık, Türkiye’de hasta ve ölüm rakamlarının açıklananın çok üzerinde olduğunu söyledi.

Saltık, “Sahadan gelen veriler, pandemi için ayrılan en az 160 bin yatağın dolu olduğunu yönünde.

Geri kalan 100 bin yatakla 90 milyon nüfuslu ülke, olağan sağlık hizmetlerini karşılamaya çalışıyor.

AKP’nin o turkuvaz rengi denen kararttığı, maskelediği AKP yeşiline buladığı tablodaki hastalık-ölüm verilerine birer sıfır ekleyin” diye konuştu.

Okulların açılmasının 2 hafta içinde tabloya yansıyacağını belirten Saltık, geç kalınmadan
“14 günlük tam kapatma” önerdi. Avrupa’da da okulların açılmasıyla vakaların arttığını ve
yeniden kapatmaların gündeme geldiğini anımsatan Saltık,

“Yüzeysel önlemlerle, Türkiye’de salgının geldiği düzeyde baş etme olanağı gözükmüyor.” dedi.

‘TALAN EKONOMİSİ BATIRDI’

Salgının uzamasına / uzatılmasına, Türkiye’nin artık tahammülü kalmadı” diyen Saltık, ertelenen sağlık hizmetleri gereksiniminin çok biriktiğini ve çok sayıda hastanın ciddi zorluklar yaşadığını anlattı. Saltık, özetle şöyle devam etti:

“Milyonlarca insan, özellikle süreğen sağlık sorunları olan yaşlı insanlar sağlık kuruluşlarına gidemiyor. Ertelenen sağlık gereksinimleri ağırlaşıyor, insanlar evlerinde sessiz sessiz ölüyor!

  • Tablo bu şekilde sürdürülemez, bu tablo gayri meşrudur, insan haklarına aykırıdır.
  • Muhalefetin ayağa kalkması gerek.
  • Salgınla flört edilemez, politik kaygılarla zamana yayılamaz, bedelleri topluma çok yönlü ve çok ağır olur.

14 gün tam kapatmanın maliyeti ülke ekonomisine yaklaşık 50 milyar Dolar.

Türkiye 18 yıllık talan ekonomisinin sonunda, ekonomisi bakımından dünyadaki en kötü,
en sıkıntılı durumda ülkelerden biri olmuştur. ‘14 günlük tam kapatma ile bulaşın toplumdaki hızı büyük ölçüde kırılacaktır.”

‘BALAYI DÖNEMİ BİTTİ’

Pandemi ile birlikte ekonomik ve toplumsal bunalımın çok yönlü olarak derinleştiğini ve intiharların arttığını söyleyen Prof. Saltık, “Çoğu müzisyen, yüz dolayında sanatçının intihar ettiğini geçenlerde okuduk.

TÜİK salgının başından bu yana yaşanan intihar ve ölüm rakamlarını açıklasın.

İnsanlar borçlarını ödeyemediği için işsiz kaldığı için sokaklarda kendilerini yakıyorlar!

Kredi borçları çok şişti ve ödemesiz balayı dönemi bitti, hangi gelirle ödenecek?

Arka arkaya ardışık iflaslar ve haciz yağmuru gelecek.” değerlendirmesini yaptı.

KRT TV Programımız : 25 Eylül 2020

Dostlar,

Bu gün, 25 Eylül 2020 Cuma günü, 15:00 sonrası, KRT TV’den Sn. Çiğdem Akdemir’in konuğu olduk..

21 dk. gibi kısa bir sürede KORONA SALGINI‘na geldiğimiz tıkanmayı değerlendirdik..

Yeni bir algı operasyonu : Bu kez “hasta, olgu, vaka” kavramlatı üzerinden sorunu denetim altında imiş gibi gösterme çabaları…

Turkuaz / AKP yeşiline boyanan tablodaki akıl almaz çelişkiler hala, inatla sürdürülmekte.
Yurdum insanı zaten düşünmüyor ve sorgulamıyor ki; “Reiz onların yerine de düşünüp gerekeni yapıyor..” nasılsa!!??

Ölüm ve olgu / hasta sayıları açıklananın 10 katı gibi duruyor. Çok ciddi kaygılarımız var.
Bu yöntemlerle devam edilemez.
İktidar salgını yönetemiyor; masum insanlar ölüyor!..
Bu tablo böyle sürdürülemez.

  • Bu bir İNSANLIK SUÇUDUR / İNSANLIĞA KARŞI SUÇTUR..

Ne var ki, 18 yıllık tek başına AKP iktidarı ile moratoryum (uluslararası iflas) eşiğine sürüklenen ülkemizde Gordion’un düğümü bu! Salgın için etkin Epidemiyolojik – yönetsel önlemler alınmamasının / ALINAMAMASININ temel nedeni kaynak yokluğu, para yok Hazinede!

İşte böyle… ekonomik talanın ağır faturası salgınla başedememe ve masum yurdum insanlarını feda etme.. Çaresiz, kıvranıyoruz..

  • 50 milyar Dolara yakın kaynağı AK iktidarı ne yapıp edip bulmak ve daha çok oyalanmadan 14 günlük TAM KAPATMA uygulamak zorunda..

Salgını başkaca denetleme yolu kalmadı.. Pansumanlar, merhemler, ateş düşürücüler, çatlakları sıvamalar, sözcük oyunları, tedbir tekerlemeleri.. artık işe yaramıyor..

Maskeler de… Ezici çoğunluğu uyduruk, göstermelik.

Aylardır söylüyoruz; maskelere asgari bilimsel standart getirme, denetleme ve Devletin akçalı desteği (sübvansiyon)..

  • Anlaşıldı mı? Oyalanmadan, en az 14 gün TAM KAPATMA!

Ayrıntılı anlattık.. izleyin, paylaşın ve gereğini yapın, gecikmeyin; masum insanlar ölüyor!

Sevgi ve saygı ile. 26 Eylül 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı,
Kamu Yönetimi Siyaset Bilimi (Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

HALK TV Programımız : 22 Eylül 2020

Dostlar,

Bu gün, 22 Eylül 2020 Salı saat 11:10 sonrasında HALK TV’de olacağız..

Sn. Ayşenur ASLAN’ın MEDYA MAHALESİ programında

TTB’nin basın açıklaması, salgın ortasında okulların açılması, dün akşam rdoğan’ın açıkladığı “yeni” (!) önlemleri.. konuşacağız.. / KONUŞTUK..

Sağlıkta tırmanan şiddeti de

İlgi ve bilginize sunarız. (Youtube erişkeleri – linkleri 3 gün sonra bana ulaşabildi!?)

Sevgi ve saygı ile. 22 Eylül 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı,
Kamu Yönetimi Siyaset Bilimi (Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

AÜTF Dönem 3 Dersi : Alan (Saha) Araştırmaları (Field Surveys)


Sevgili AÜTF Dönem 3 Öğrencilerimiz.
.

 

SAHA  – ALAN ARAŞTIRMALARI konulu dersimizin yansıları pdf olarak aşağıdadır.

Güncellenmiştir..

Ders, COVID-19 salgını nedeniyle sanal ortamda, Ankara Üniversitesi ANKÜZEM
web ortamında işlenmektedir.

Yansıları okumak, dosyayı indirmek için lütfen aşağıdaki erişkeyi (linki) tıklar mısınız??

Saha_Arastirmalari_Dr.Ahmet_SALTIK

Sevgi ve saygı ile. 25.09.2020

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Halk Sağlığı – Toplum Hekimliği Uzmanı
AÜTF Halk Sağlığı AbD
Sağlık Hukuku Uzman,
Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

 

 

ULUSAL KANAL PROGRAMIMIZ – 23 Eylül 2020

Dostlar,

Bu gün, 23 Eylül 2020 Çarşamba günü akşam 20:30’da Ulusal Kanal’da olacağız.

 

 

 

 

 

 

 

 

KORONA SALGINI bağlamında ülkemizin Sağlık Sistemini konuşacağız.
Sn. Sinem Fıstıkoğlu kolaylaştırıcı (facilitator, moderator) olacak.
Prof. Dr. Tacettin İnandı,
Dr. Yusuf Eryazgan
Dr. Hikmet Çevik
ve biz konuşmacı olacağız..

İlgi ve bilginize sunarız.

Sevgi ve saygı ile. 23 Eylül 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı,
Kamu Yönetimi Siyaset Bilimi (Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

“TTB’nin Yanındayız!”

“TTB’nin Yanındayız!”

Değerli Meslektaşımız,

Bizler binlerce yıldır bu topraklarda iyi hekimlik yapmaktayız.

”…Mesleğimi vicdanımla ve onurumla uygulayacağıma,
Önceliği her zaman hastamın sağlığına vereceğime,
İnsan yaşamına en üst düzeyde saygı göstereceğime,
Bana gözdağı veriliyor olsa bile, tıbbi bilgimi, insan haklarını ve birey özgürlüklerini çiğnemek için kullanmayacağıma,

Kararlılıkla, özgürce ve onurum üstüne

ANT İÇERİM

diyen hekimlerin meslek örgütü olan, her zaman hekimlerin, sağlık çalışanlarının ve halkın yararını gözeten, kurulduğu 1953 yılından itibaren bilgi ve birikimini ülkemizin ve halkımızın bedenen, ruhen ve sosyal olarak daha sağlıklı olması için kullanan TTB’nin içinde ve yanında olmaktan onur duyuyoruz.

Toplum sağlığını önceleyen, halkın sağlık hakkını savunan, bilimsel ve özgür düşünceden taviz vermeyen meslek örgütümüz iyi ki var, hep var olacak diyoruz.

Adana Tabip Odası
Adıyaman Tabip Odası
Ağrı Tabip Odası
Ankara Tabip Odası
Antalya Tabip Odası
Aydın Tabip Odası
Balıkesir Tabip Odası
Bartın Tabip Odası
Batman Tabip Odası
Bitlis Tabip Odası
Bolu-Düzce Tabip Odası
Bursa Tabip Odası
Çanakkale Tabip Odası
Denizli Tabip Odası
Diyarbakır Tabip Odası
Edirne Tabip Odası
Elazığ Tabip Odası
Eskişehir-Bilecik Tabip Odası
Gaziantep-Kilis Tabip Odası
Hatay Tabip Odası
Isparta-Burdur Tabip Odası
İstanbul Tabip Odası
İzmir Tabip Odası
Kahramanmaraş Tabip Odası
Kastamonu-Çankırı Tabip Odası
Kırıkkale Tabip Odası
Kırklareli Tabip Odası
Kocaeli Tabip Odası
Manisa Tabip Odası
Mardin Tabip Odası
Mersin Tabip Odası
Muğla Tabip Odası
Muş Tabip Odası
Nevşehir Tabip Odası
Osmaniye Tabip Odası
Rize-Artvin Tabip Odası
Sakarya Tabip Odası
Samsun Tabip Odası
Siirt Tabip Odası
Sinop Tabip Odası
Şanlıurfa Tabip Odası
Şırnak Tabip Odası
Tekirdağ Tabip Odası
Trabzon Tabip Odası
Uşak Tabip Odası
Van-Hakkari Tabip Odası
Zonguldak Tabip Odası

Ankara Tabip Odası

TTB’nin Covid-19 raporunda korkutan uyarı: : Tsunami bizi bekliyor

TTB’nin Covid-19 raporunda korkutan uyarı: Tsunami bizi bekliyor

Türk Tabipler Birliği (TTB) COVID-19 İzleme Grubu, “Açılmadan Bugüne Türkiye” raporunda Türkiye’nin son altı aylık dönemini değerlendirdi. “Salgın Yönetilemiyor, Fırtına Kapıda” başlığıyla 85 uzman ismin hazırladığı raporda, “Bizi bir tsunami bekliyor. Önümüzdeki kış, bahar ve yaz aylarını aşısız geçireceğimizi bilmek zorundayız” görüşü dile getirildi.

TTB'nin Covid-19 raporunda korkutan uyarı: Tsunami bizi bekliyor

Sözcü‘de yer alan habere göre, TTB’nin Covid-19 pandemisi değerlendirme raporunu TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. D. Sinan Adıyaman, TTB Covid-19 İzleme Grubu üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, Merkez Konseyi üyesi Prof. Dr. Özlem Kurt Azap’ın katıldığı sosyal medya üzerinden yapılan basın toplantısında Doç. Dr. Osman Elbek açıkladı.
TTB DİNLESEYDİ, BU KADAR ÖLÜM OLMAYABİLİRDİ
Elbek’in sunduğu raporun amacı, “41 i hekim olmak üzere 95 sağlık çalışanı ve 7 bin 506 yurttaşı Covid-19 nedeniyle kaybettik. Tüm amacımız ölümleri önlemektir” şeklinde açıklandı. Rapor sunumu öncesi konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, “TTB’nin önerileri hayata geçirilseydi, bizlerle yapıcı eşitlikçi bir eşgüdüm sağlansaydı bu kadar ölüm yaşanır mıydı?” sorusunu gündeme getirdi.
LİTERATÜRE GÖRE KUSURSUZ FIRTINA GELİYOR
Raporu sunan Doç. Dr. Osman Elbek, grip mevsiminin gelmesiyle birlikte Covid-19 salgının ürkütücü boyutlara varacağına dikkat çekerek şunları söyledi:
  • Salgın yönetilemediğini, ancak fırtına kapıda olduğunu vurgulamak istiyoruz. Fırtınadan kastımız, yaklaşan mevsimsel grip salgınıyla Covid-19 birleştiği bir süreçtir. Bu literatürde kusursuz fırtına olarak adlandırılmakta. Çünkü bu sürecin çok daha fazla ölümcül etkisi olabileceğini öngörüyoruz, bu yüzden fırtına kapıda demeye çalışıyoruz”.

YARGILAMAK DEĞİL, ANLAMAK ÖNEMLİ

Salgının geldiği boyutların bilimsel ölçütlere uyulmadan hızlı ve denetimsiz açılım yapılmasından kaynaklandığı belirtilen raporda, sorunun çözümü için önemli olanın yargılamak değil, anlamak olduğu vurgulandı. Covid-19 pandemisinin insani, tıbbi, ekonomik, sosyal ve siyasal bir sorun olduğunun altı çizildi.

HALA MESLEK HASTALIĞI KABUL EDİLMEDİ

Raporda sağlık çalışanlarının adaletsizce yaklaşımlara maruz kaldığı, hekimlerin kaygı verici düzeyde değersizlik ve tükenme hisleri içinde olduğuna dikkat çekilerek “İçlerinde hak kaybına uğrayacak olsalar da istifa etmeyi düşünen, psikiyatrik destekle ayakta kalmakta çalışanlar var. Birçok ülkede Covid-19 meslek hastalığı olarak kabul edilirken, Türkiye’de meslek hastalığı kabul edilmiyor” denildi.

RAPORDA ÖNE ÇIKAN BAŞLIKLAR

Raporun Covid-19 salgın sürecinin değerlendirildiği bölümünde Türkiye’nin Zayıf ve güçlü yönlerini anlatan Doç. Dr. Elbek şunları söyledi:

– Başarılı olduğu alanlar veya işine yarayacak sahip olduğu avantajlar, sağlık çalışanlarının özverisi ve bilimin gücü. Geliştirilmesi gereken zayıf yönleri ise sağlıkta dönüşüm programı, salgın yönetim yetersizliği, birlikte çalışabilme becerisi olmayışı ve pandemiyi doğru okuyamamak.

Pandemi sürecine olumsuz etki yapan problem ve riskler ve tehdit ise otokratik ülke yönetimi. Türkiye’de tepeden tırnağa her şey artık ortak aklın dışında yürümeye başladı. ‘Ben bilirim’ zihniyeti salgın yönetimi politikasına yapılacak en kötü adımdır. Hep birlikte yönetmeye, bir birimizden öğrenmeye ihtiyacımız var.

– Salgının denetim altına alınma politikasının demokratik ve ortak akıldan geçen bir sistemi tüm Türkiye inşa etmekten geçtiğini görüyoruz. Yaşanan ekonomik kriz ve sağlığın ticarileşmesi, hastanelerin ticarethane olarak kabul edilmesi bir tehdit.”

“BİZİ BİR TSUNAMİ BEKLİYOR”

Elbek, dünyanın hemen tüm ülkelerinde olgu düzeylerinde pikler yaşandığını belirterek “Bu beklenen bir şeydi. Ama Türkiye’nin olgu sayıları hiçbir pike izin vermeden devam etti. TTB olarak Temmuz ve Ağustos’ta uyarı yaptık. Bunun iyi bir şey olmadığını, eğer buna etkin önlem alınmazsa Eylül ayında, grip mevsimine çok yüksek hasta sayısıyla girebileceğimizi ifade etmiştik. Keşke hayat bizi doğrulamasaydı. Şimdi önümüzde bizi bir tsunami bekliyor. Biz yüksek bir toplumsal bulaş havuzuyla bu sürece giriyoruz. Çünkü açılma dönemini bilimsel kriterlere uygun yapmadık” görüşünü dile getirdi.

“65 YAŞ ÜSTÜ DEĞİL, GÖRECE GENÇ İNSANLAR ÖLÜYOR”

Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre Türkiye’deki erkek ölümlerinin, Avrupa bölgesi erkek ölümlerinden daha fazla olduğunun görüldüğünü söyleyen Elbek, 65 yaş üstündekilerin insan hakkının ihlal edildiği bir süreç yaşandığını belirterek sözlerine şöyle devam etti:

“Bizde 65 yaş üstü ölüm oranı daha düşük. Avrupa bölgesinde %88 iken ülkemizde %71. Bir sayın valinin söylediği gibi bir ayağı çukurda olanlar ölmüyor. Görece daha genç insanlar ölüyor. O zaman bu iki nedeni iyice araştırmamız lazım. Tütün kullanımı mı, obezite mi, şeker hastalığı gibi diğer etmenler mi? Eğer ölümleri düşürmek istiyorsak, neden İstanbul, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Marmara’da ölüm hızı yüksek ve daha fazla insan ölüyor, bunu incelemek lazım.”

AŞIDAN 1 YIL ÇOK FAZLA KATKI BEKLENMEMELİ

TTB Covid-19 izleme grubu üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, Covid-19 aşısıyla korunmanın önümüzdeki en az 6 aylık süreçte mümkün olmadığını söyledi. Pala, aşıdaki gelişmeleri şöyle anlattı:

– Dünyada şu anda en kısa sürede uygulamaya geçebilecek aşılara baktığımızda, bu aşıları üretebilecek firmalar 1 yıl içerisinde 300 milyon doz civarında bir aşı üretiminden söz ediyorlar. Yani yıl sonuna kadar aşılar hem güvenilirlikleri, hem de koruyucuları açısından onaylansa ancak bir aşı 300 milyon doz üretilecek. Bu dozun dünyaya yetmesini bırakın, önde gelen birkaç ülke tarafından şu anda ön satın alması bile yapılmış durumda.

– Dolayısıyla ne 2020 yılı için nede 2021 yılının ilk ayları için, en azından ilk 6 ayı için dünya da aşıyla korumanın ciddi bir gündem oluşturmayacağı anlaşılıyor. Dünya Sağlık Örgütü geçen hafta bu konu hakkında önümüzdeki 1 yıl için aşıdan çok fazla katkı beklenmemesi gerektiğinin altını çizdi”.

BÖLGESEL KAPANMALAR GÜNDEME GELEBİLİR

Günlük yeni olgu görülme sıklığının 100 binde 1’in üzerinde olduğu her yere özgü önlem almak gerektiğini söyleyen Pala, “Türkiye’de salgının neredeyse ağırlıklı olarak sınıfsal bir özellik göstermesinden de yola çıkılarak, kamu-özel sektör ayrımı olmaksızın bütün çalışanları ve aileleri için en az 2 hafta sürecek bir kapanma gündeme gelebilir. Ama bu kapanmayı bütün Türkiye için önermek yerine salgının gerçek verileri üzerinden yeni olgu görülme sıklığının nerelerde olduğu belirlendikten sonra tartışmamız gerekir” diyerek filyasyon verilerinin açıklanmasının bulaş kaynaklarının ev, işyeri ortamları, okullar ve toplu ulaşım mı olduğunu verilerine ulaşılacağını, bununda salgının önlenmesinde büyük rol oynayacağını söyledi.