SİZ BAYRAMI KUTLAYABİLDİNİZ Mİ?
Türker ERTÜRK
Bir Ramazan bayramı daha geride kaldı. Yaşamında yarım asrı doldurmuş ve geçmiş bir insan olarak söyleyebilirim ki, ülkemin geleceği, refahı, huzuru ve toplumsal barışı açısından bundan daha kötü bir bayram yaşamadım. Şunu da ilave etmek isterim, bu rotada yol almaya devam edersek halen yaşadığımız günleri bile arar olacağız.
Bir arkadaşım sosyal paylaşım sitesinde “ Acaba hükümet bu hafta kimlere bağıracak, hakaret edecek, tutuklayacak ve cezalandıracak “ diye mesaj atmış. Bu mesajı beğenmeyebilirsiniz, hatta maksadını aşan bir ifade olarak da bulabilirsiniz ama eğitimli ve öğretimli, okuyan, yazan, üreten, milli ve toplumsal duyarlılıkları olan insanlarımız açısından algı budur.
Sorumlusu Erdoğan ve AKP’dir
Türkiye’de hiçbir zaman ahlak, etik değerler, onur, şeref ve haysiyet 11 yıllık AKP döneminde olduğu kadar tefessüh etmemişti. Bugün yaşadığımız huzursuzluğun, Cumhuriyet değerlerimize düşmanlığın, koşar adım iç savaşa ve parçalanmaya doğru gidişimizin sorumlusu Erdoğan’ın lideri olduğu AKP iktidarlarıdır.
Bayram süresince İstanbul’da kalarak ve ziyaretler yaparak bayramların bize yüklediği toplumsal görevlerimizi yerine getirmeye çalıştık. Bu kapsamda annemin ve kardeşimin mezarlarının da bulunduğu Edirnekapı şehitliğine ailece gittik. Sonrasında da her zaman yaptığım gibi Şehitlerimizin mezarlarını tek tek ziyaret ettim.
Allah kimseye evlat acısı vermesin
Küçük yaşımdan itibaren böyle öğretildiğinden mi bilmiyorum ama yurt içinde veya dışında her gittiğim yerde eğer orada bir Türk veya Osmanlı Şehitliği varsa mutlaka ziyaret ederim ve programa alınmasını sağlarım. Yurtdışında bile nerelere gitmedim ve görmedim ki, Makedonya, Kıbrıs, Romanya, Bulgaristan, İngiltere (Portsmouth Deniz ve Brookwood Hava Şehitliği), Man adası, Güney Kore, Libya ve Malta gibi. Özellikle Malta Şehitliğimiz ile ilgili yaşadıklarımı bir ibret vesikası olarak bir başka yazımda anlatmayı düşünüyorum. Sanırım ilginizi çok çekecektir.
Edirnekapı Şehitliği gerçekten çok kalabalıktı. Şehitlerimizin yakınları mezarların başında acılarını hala ilk günkü sıcaklığı ile hissediyor gibiydiler. Onları bu hali ile görmek bile çok üzücüydü. Allah kimsenin başına vermesin.
Beddualar üzerimde kalmasın
Şehitlerimizin mezarlarını ziyaret ederken birazda gazeteci kimliğimiz nedeniyle Şehit yakınları ile sohbet etmeyi ihmal etmedim. Sordum “ Açılımlar için ne diyorsunuz? “ diye. Hepsinin ortak cevabı “ Elinde Şehidimizin kanı bulunan cani ile masaya oturan ve ülkemizi bölmeye çalışan bunların cem-i cümlesinin Allah belasını…. “ diye başlayan beddualarını ve selamlarını üzerimde kalmasın diye buradan sahiplerine arz ediyorum.
Bayraklarla süslenmiş Şehit mezarları arasında dolaşırken ve ruhları için dua ederken yıllar önce öğrendiğim fakat hatırımda yalnızca ilk dörtlüğü kalan Ahmet Nihat Asya’nın “ Bir bayrak rüzgar bekliyor “ şiiri geldi.
Şehitler tepesi boş değil,
Biri var, bekliyor…
Ve bir göğüs nefes olmak için
Rüzgar bekliyor
Türkiye suç ortağı
Bayram süresince bölgede ve komşularımızda emperyalizmin hedeflerini gerçekleştirmeye yönelik kan akmaya devam etti ve ara verilmedi.
Bayramın son günü Bağdat ve Kerkük’te bombalı araçlarla düzenlenen saldırılarda 60 kişi yaşamını kaybetti ve
140 insan ise ağır şekilde yaralandı. Bunlar da Müslümandı, bunlar için de bayramdı! Niçin mi öldüler? Irak’ta beraber yaşamanın alt yapısını yok edebilmek ve Irak’ı bölebilmek için. Çünkü emperyalizm bunu istiyor! Erdoğan liderliğinde Türkiye, emperyalizmin değirmenine su taşıyor ve komşularımızda işlenen bu insanlık suçlarında yardım ve yataklık görevini yapıyor. Zaten Başbakan Erdoğan “ Ben bu projenin eş başkanıyım “ demedi mi?
Komşumuz Suriye’de dış destekli terör olayları başlamasından itibaren 29 ay doldu, 100 bin insan yaşamını kaybetti, yüzbinlerce insan sakat kaldı, milyonlarca insan yerinden ve yurdundan oldu. Onlar da Müslümandı! Onların da bayram hakkıydı! Bazen saf dostlarım soruyor “ Suriye’de meydana gelen bu olaylarda gerçekten
Türkiye’nin parmağı var mı? “ diye. Parmak ne kelime Türkiye tüm vücudu ile bu bataklığın içinde!
Aklı muvazenesinden şüphe duyarım
Ülkemiz ve bölgemiz bu durumdayken, yurtseverler gayri hukuki operasyonel davalarla zindanlardayken siz bayram yapabildiniz ve bayramı kutlayabildiniz mi?
Affınıza sığınıyorum, bu ortamda bayram kutlaması yapanın akli muvazenesinden, yurtseverliğinden, Müslümanlığından daha doğrusu insanlığından şüphe ederim.
Saygılar sunarım.
