Etiket arşivi: Yaşar Okuyan

FAŞİZMİN ANAYASASI’NDAN “RTE” ANAYASASI’NA VARIŞ

FAŞİZMİN ANAYASASI’NDAN
“RTE” ANAYASASI’NA VARIŞ

Dr. Ali Nejat Ölçen

(AS : Bizim katkımız yazının altındadır..)

61 Anayasasının 10 ve 11. maddeleri, Devlet’e, kişinin temel hak ve özgürlüklerini korumayı görev olarak vermiş ve de temel hak ve özgürlüklerin özüne yasaların dokunamayacağını koşul görmüştü.
Bu iki önemli madde, Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyetine ve İsmet İnönü’nün demokrasisine sahip çıkan devletin temel niteliğini tanımlamaktaydı.

O nedenledir ki, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1930 yılında Millet Meclisi’ne sunduğu Ekonomi Programı’nın ilkelerini 61 Anayasası’nda görebilmekteyiz. Eğer 61 Anayasasının 10 ve 11. maddeleri Köy Enstitüleri ve Halkevleriyle birlikte  devam edebilseydi, bugün Cumhuriyetin karşıtlığı yaşanmaz, temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunan yasalar gündeme girmez ve de ulusal bilincin engelleri ve karşıtları doğamazdı.

Mustafa Kemal (Atatürk olmadan önce) İzmir’deki İktisat Kongresinin 1923 yılı
(AS: 17 Şubat) açılış konuşmasında:

İstiklâli tam için şu düstur var: Hakimiyeti milliye hakimiyeti iktisadiye ile tersim edilmelidir (çizilmelidir) yegâne kuvvet, en kuvvetli temel iktisadiyattır. Siyasî ve askerî muzafferiyetler ne kadar büyük olursa olsun, iktisadî zaferle tetviç edilmedikçe (donatılmadıkça) semere, netice payidar (sürekli olamaz).

Ekonomi dışı yaşayan Osmanlı Devleti sonrasında, Mustafa Kemal’in 1923 yılında böylesi gerçekçiliği hangi ülkede bir devlet başkanı  söyleyebilmiştir. Mustafa Kemal, (Atatürk olmadan önce) Büyük Millet Meclisine sunduğu “İktisadî Rapor”da ekonomi ile hukuk’un bütünlüğü
ileri sürülmekteydi (madde 3):

Adalet, devletin bütün hayat ve faaliyet şubelerinde olduğu kadar ve bilhassa adil hayat ve faaliyetinin de temelidir. En iyi kanunlar ve adil hakimler, iktisadî teşebbüs ve inkişafın da başlıca muhafızı ve müşevviki (özendiricisi) dirler.

Ve o tarihe kadar bir başka ülkede hiçbir devlet adamı, hukuk ile ekonomi arasındaki bütünlüğün sağlanacağından söz etmemiş ve Birinci (1932) ve İkinci (1935) Sanayi Planlarıyla uygulanmasını sağlayamamıştı.

Şimdi soruyoruz: Türkiye’mizde 12 Eylül 1980 sonrası ve özellikle 15 yıllık AKP’li iktidarında hukuk var mı ki, ekonomik girişimlerin koruyucu ve özendiricisi olabilsin? Acaba
temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunmayan yasaların varlığından söz edebilir misiniz?

Bülent Ecevit, kendisini Karaoğlan yapan CHP’den ayrılarak Demokratik Sol Parti’ (DSP) yi kurarak Nisan 1999’da 57. Hükümeti oluşturduğunda “temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunmayan yasalara karşılık, Anayasa’nın 15. maddesini şöyle değiştirmişti (10 Kasım 2001):

– ‘‘Savaş, seferberlik, sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde ‘temel hak ve hürriyetler’ in kullanılması kısmen ve tamamen durdurulabilir.”

Acaba kurduğu 57. Hükümette koalisyon ortağında kim başbakan yardımcısıydı Devlet Bahçeli karşı çıkabildi mi? Ve o koalisyon hükümetinde Bülent Ecevit MHP’den oluşan kaç devlet bakanına yer vermişti? 19 adet. Ve o devlet bakanından hiçbiri temel hak ve özgürlüklerin
özüne dokunulmasına karşı çıkmamıştı?

Beş siyasal parti değiştirerek en sonunda Vatan Partisinde Genel Başkan Yardımcısı olan
Yaşar Okuyan dahil, Bülent Ecevit’in 57. Hükümetinde Avrupa Müktesebatını Üstlenme kararnamesinde Avrupa Birliği’nin direktifleriyle yüzlerce kez çalışmalar yapıldığına ilişkin Devletimizi aşağılayan söylemlere Devlet Bahçeli ve de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan ve diğerleri karşı çıkabildiler mi?

Bülent Ecevit’in ABD’den aktardığı Kemal Derviş’in Dışişleri Bakanı İsmail Cem’le
57. hükümetten ayrılarak Bülent Ecevit’in karşısında ayrı parti kurdular ve onların önerdiği
erken seçimde DSP Meclis dışında kalarak AKP’nin doğuşuna yol açılmış oldu.

AKP İktidarında Deniz Baykal’ın katkılarıyla Milletvekili olan R.T. Erdoğan,
AKP iktidarında Başbakanlık koltuğuna oturduğunda bu olanağı kendisine sağlayan
Deniz Baykal’a teşekkür edebildi mi?

DSP iktidarında Bülent Ecevit, 61 Anayasasındaki temel hak ve özgürlüklere dokunulmasını sağladığı içindir ki, R.T. Erdoğan BOP Eşbaşkanı olmuş ve kendisine görev verildiğini açıklamıştı. Temel hak ve özgürlükleri yok eden yasaları artırmakla yetinmemiş, hukukun faşistleşmesini sağlayarak, Açılım Projesi ile PKK’nın yeniden oluşumunu sağlamış, yollara hendekler kazılı bombalar konulmasına kaymakam ve valiler seyirci kalmışlar, Fettullah Gülen’in ortaklığıyla Devletin paylaşılmasına katkıda bulunmuş, sonraları can dostu Esat’ın Suriyesini yıkacağını sanarak Cuma namazını orada kılacağını da açıklamaktan çekinmemişti. R.T. Erdoğan Başbakan ve sonra da Cumhurbaşkanı seçildiğinde acaba Türkiye’de bir babayiğit ortaya çıkıp hangi kararınızda başarılı olabildiniz diye sorabilir mi?

Bugün Türkiye bir iç savaşın içindedir. Bu kaosu kim yarattı?

Bugün ülkenin Yasama, Yürütme ve Yargılama erklerini Cumhurbaşkanının ellerine teslim eden Millet Meclisinden Faşizmin hukukundan kurtuluş beklenebilir mi? Biri ortaya çıkıp (gazetelerdeki ünlü köşe yazarları dahil) muhalefette milletvekilleri, gizli tanığın hukuk devletinde geçerliliği olabilir mi ve devlete 5726 sayılı yasa ile gizli tanığın gizli kalması için kimliklerinde her türlü değişimin yapılması sahtekârlığı verilebilinir mi? Ve bu demokrasiyle değil ahlâk ile de bağdaşamaz kim diyebildi? Ve acaba biri çıkıp örneğin Eski Meclis Başkan Vekili Hasan Korkmazcan temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunan yasaların  çizelgesini çıkarıp bu yasalar var oldukça Demokrasiden ve insan haklarından söz edilemez diyebildi mi? Demokratik Cumhuriyetin erdemini ve kurallarını koruyan çağcıl Anayasa metni hazırlayabildi mi?

Bizler laf üretmenin uzmanlığını sürdürdükçe elbette Devletin tüm kurumlarını tek kişiye devreden Anayasa, R.T. Erdoğan’ın hamiyetli ve basiretli ellerine geçtiğinde, acaba AKP’nin  yok olmasını önleyebilecek mi?

Kişiyi devlet yapan bu Anayasa halkın uyanışını yeniden yaratabilmesinin olasılığı,
olası mı dır?

Bizden söylemesi.. kim bilir?

Dr. Ölçen.
==================================
Evet dostlar,

Cumhuriyetimizin ağabeyi, 1921 doğumlu, Atatürk sevdalısı bir bilgeden bu dizeler..
İTÜ mezunu Mühendis, Ekonomi doktorası, DPT uzmanlığı ve milletvekilliği deneyimli.
Lütfen www.olcen.net adresli web sitesini ziyaret eder misiniz?

20 yıla yakındır kıyk emeklilik parasını ayırarak 2 ayda bir çıkarıp ücretsiz dağıttığı
TÜRKİYE SORUNLARI dizisini hayranlıkla izler misiniz??

Ve RTE ile AKP kendine sormaz mı ki, benzer hataları geçmişte yapanlar siyaset sahnesinden silinip gittiler..

Bir tansık (mucize) olur da RTE, kendisini kesin olarak despotlaştıracak Anayasa değişikliğini veto eder, gündemden kaldırır mı??

Ya da, ya da AYM gerçekten ‘‘Ankara’da yargıçlar var” dedirterek, önüne getirildiğinde değişiklikleri açıkça anayasaya aykırılık karşısında iptal eder mi??

Türkiye’nin bu 2 tansıktan birine öyle gereksinimi var ki!

Değilse, yurttaş Gordion’un (AKP – MHP – RTE’nin!) düğümünü halkoylamasında çözecek!

Milli Anayasa Kurultayı sonuç bildirgesi

Milli Anayasa Kurultayı’nda
11 maddelik sonuç bildirgesi kabul edildi

27 Mart 2016, 12:10

Milli güçler, Türksüz Anayasa’ya karşı birleşti. Milli Anayasa Hareketi Kurultayı
Türkiye’nin dört bir yanından gelen binlerce vatanseverle Ankara’da toplandı.
Türk Milleti” ifadesini hedef alan yeni anayasa girişimine karşı başlatılan
Milli Anayasa Kurultayı Ankara Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde devam ediyor.

Binlerce yurttaşın katıldığı kurultayda AKP’nin bölücü ve gerici bir anayasa yapmak istediğinin altı çizildi.

Saat 12’de başlayan kurultayda sık sık Bölücü gerici anayasaya geçit yok,
Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları atıldı.

Eski Meclis Başkan Vekili Hasan Korkmazcan‘ın yönettiği kurultaya Kumpas davalarında tutuklanmış bir çok aydın, sanatçı, Vatan Partisi yöneticileri, DSP yöneticileri katıldı.

Eski CHP Milletvekili Prof. Dr. Birgül Ayman Güler, AKP’nin yeni anayasasına karşı Milli Anayasa Kurultayı’nın 11 maddeden oluşan sonuç bildirgesini tek tek okudu, salondaki yurttaşların oyuna sundu.

Yurttaşları Milli Anayasa Hareketinin çatısı altında toplanmaya çağıran Güler,
“Türk Milleti’ni anayasadan sildirtmeyeceğiz” dedi.

Bölücü ve gerici anayasaya geçit verilmeyeceği vurgusu yapılan bildiri, oy birliği ile
kabul edildi.

Milli Anayasa Hareketi Yürütme kurulu üyesi Prof. Dr. Birgül Ayman Güler‘in açıkladığı sonuç bildirgesi şöyle:

https://youtu.be/uKdDsL0FxRs 

Vatanımız ve Cumhuriyetimiz, uzun süreden bu yana büyük saldırılar altındadır.
Ülkemizin varlığının tehdit edildiği bugünlerde, biz Türk vatandaşları, Yeni Anayasa yaptırarak Gazi Meclis’i anayasal düzeni ortadan kaldırma gibi ağır bir siyasal suç işlemeye sürükleyenlere karşı, 27 Mart 2016 günü Ankara’da toplandık ve aşağıda belirttiğimiz tutumda birleştik.

1.    Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi bölünmez bir bütündür. Topraklarımız üzerinde birden fazla egemenlik alanı yaratılamaz. Bölgecilik yapılarak özerklik, federasyonculuk güdülemez. Ülkemizin bir karış toprağından vazgeçilmesi söz konusu dahi olamaz.

2.    Türkiye Cumhuriyeti’nde egemenlik Türk Milleti’ne aittir. Çokkültürcülük adına etnik ayrılıkçılık, ümmetçilik adına mezhebi parçalanma yoluyla Türk Milleti’nin bütünlüğü bölünemez. Ulusun varlığı ve egemenlik hakları, hiçbir koşulda ortadan kaldırılamaz.

3.    Milli birliğimizin sağlamlaşarak sürdürülmesi, egemenlik ve bağımsızlık haklarımızın dokunulmazlığı için, 1919’dan sonra bir kez daha, tarihsel bir görev ile karşı karşıyayız.
Bu görev‘müdafaa-i hukuku milliye’ görevidir. Bu görevi üstleniyor, ulusal haklarımızı savunma mücadelesinden bir an bile geri durmayacağımızı ilan ediyoruz.

4.    Her türlü kültürel ve toplumsal özelliklerimizin red ve inkarına karşı olduğumuz gibi,
bu özelliklerimizi Türk Milleti’ni etnik – mezhebi topluluklara bölme aracı yapan her türlü kimlikçiliği ve siyasallaştırmayı reddediyoruz. Etnikçi ve ümmetçi kesimlerle bunları destekleyen dış dünya aktörlerine, Türk Milleti’nin varlığına ve haklarına saygı göstermelerini hatırlatıyor ve bu yöndeki Yeni Anayasa girişimlerinden vazgeçmelerini ihtar ediyoruz.

5.    Anayasa’dan Türk Vatandaşlığı statümüzü silmeye ve egemenliği Türk Milleti’nden almaya yeltenen Yeni Anayasa saldırısına karşı, varoluşumuzu savunma ve direnme esasının meşru olduğunu ilan ediyoruz.

6.    Siyasal ümmetçilik güdenlerin ortadan kaldırmak istedikleri milli devlet, bireysel ve
sosyal özgürlüklerimizin güvencesi olan laikliğin koruyucu zırhıdır. Laikliği ortadan kaldırarak bireysel hak ve özgürlüklerimizi cemaatlere devredecek, halkımızı mezheplerin,
inanç gruplarının iktidar savaşlarına mahkum edecek bir Yeni Anayasa’ya karşı, yurttaşlık haklarımızı ve özgürlüğümüzü savunma ve direnme esasının meşru olduğunu bildiriyoruz.

7.    Cumhuriyetimizin kuruluş ve gelişmesinde temel olmuş hükmetme biçimi, kaynağını meclisten alan parlamenter hükümet sistemidir. Bunu ortadan kaldırmak, basit bir hükümet işleyişi değişikliği değil, egemenliğimizin kullanılış tarzını değiştirmek anlamı taşır. Egemenlik hakkımızı, hiçbir partizan hedefe ve hiçbir kişisel hevese kurban etmeyeceğimizi açıklıyoruz.

8.    Yeni Anayasa, etnik bölücülükle 2008 yılından bu yana yapılan hukuk dışı “müzakere”lerin nihai halkasıdır. Yeni Anayasa ısrarıyla bölücü çevrelerin taleplerini müzakereye açmak, bölücü teröre karşı yürütülen savaşa ciddi zararlar vermektedir.
Şimdiye kadar yapılmış yasa dışı sözde “müzakere ve mutabakatlar”ın Yeni Anayasa hüllesiyle anayasal düzen haline getirilmesi, hiçbir koşulda kabul edilemez.

9.    Yeni Anayasacılığın ana damarı dışarıdadır. Yeni Anayasalar, dünyada ve bölgemizde yeniden bir paylaşım savaşı yürüten küresel emperyalizmin saldırı aracıdır. Ülkemizde sözde çokkültürcülük, etnikçilik, mezhepçilik peşinde sürüklenenleri, çağımızın bu çıplak gerçeğini fark ederek, bu gayrımilli saldırganlığa alet olmaktan vazgeçmeleri için uyarıyoruz.

10.    Büyük Ortadoğu Projesi temelinde Kuzey Afrika ülkelerinde, komşularımız Irak’ta, Suriye’de tanık olduğumuz gerçek, milli varoluşların ortadan kaldırılmasından ve ülkelerin kabile – aşiretlere, etnisite – mezheplere ayrıştırılmasından, parçalanmasından ibarettir. Ulusal varoluşları ve hakları yok edilmeye çalışılan komşularımızın, tüm dünya uluslarının ve insanlığın kutlu geleceği için, küresel emperyalizmin tam karşısında olduğumuzu duyuruyoruz.

11.    Milli Anayasa Hareketi, karşı karşıya olduğumuz Atatürksüz, Türksüz, bölücü gayrımilli anayasacılık saldırısına karşı, ulusal varlığımızı, milli birliğimizi, vatanımızın bütünlüğünü ve bu değerlere ilişkin tüm haklarımızı savunma ve direnme kararlılığını ifade eder. Aynı iradeye sahip bütün siyasi partileri, demokratik kitle örgütlerini, toplulukları ve kişileri, hiçbir ayırım gözetmeksizin,bu iradeyi yükseltmeye çağırır.

14.48: Türkiye Sanatçılar Birliği Başkanı İnci Özdil konuştu. İnci Özdil: “Yeni anayasa intihar demektir. İntihar etmek isteyen var mı aranızda. Burada olanlar istemiyoruz tabii ki,
biz milli anayasa hareketiyiz. Biz tek tumruğuz. Yeni anayasa bir projedir. Yeni anayasa birliğe, kardeşliğe çomak sokmak demektir.”

14.40: TESUD Başkanı emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş konuştu

Erdoğan Karakuş: “İlk 3 madde değişirse Ankara başkent olmaktan çıkacak. Çorumlular Yozgatlılar nereye gideceksiniz? Soruyorum. Yeni anayasanın sizlere neleri kaybettireceğini farkına varın. En azından çoluğunuzu çocuğunuzu önemseyin.”

14.33: 24. Dönem Milletvekili Prof. Dr. Nur Serter konuştu

14.18:  Ulaştırma eski Bakanı Prof. Dr. Enis Öksüz konuştu.

Enis Öksüz: “Canavar emperyalist devletler, yeni anayasa ile boynumuzu kesmeye çalışıyor. Milleti ayıranlar birleştirici bir anayasa çıkaramazlar. Yeni anayasaya izin vermeyeceğiz!”

14.10: TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz konuştu.

Cengiz’in açıklamalarının satırbaşları şöyle:

“Cesaret önemli. ABD’nin bölücü ve gerici terör örgütlerinin, patlayan bombalarının korku iklimine bir cevaptır. Terör örgütlerinin bombalarından korkmuyoruz!

İnsan korkar, ama millet korkmaz, korkmamalı. Türk milleti teröre asla baş eğmeyecek. Cesaretin onurlu ve şerefli bir hayat sürmeye faydası var. Ölüm kusanlara buradan kararlılığımızı ifade ediyoruz.

Başaramayacakları birşeyi dayatıyorlar. Mücadele örgütlü olur. MAH’ın bizleri birleştirmesi örgütlü mücadelenin gereği olan hedefler koyması gereklidir. Ordumuzun, polisimizin, korucumuzun 24 Temmuz’da başlattığı hareket, MAH mücadelesiyle birlikte gidecektir ve en kısa sürede zafere ulaşacaktır.

Milli olmayan anayasayı milli etiketiyle sunmaya çalışıyorlar. Bu ülkede milli olan biziz! Kuvvetli olan çoğunluk olan biziz!

Türk gençliği bir kere ayağa kalktımı hiçbir işi yarım bırakmaz. Aksini iddia eden 19 Mayıs 2016 günü Atatürk’ün evine baksın! Atatürk gençliği gericilere bölücülere karşı orada olacaktır!”

14.00: Hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu Konuştu.

Eminağaoğlu’nun açıklamaları şöyle:

“Anayasayı kurucu meclisler yapar. Anayasa yapma yetkisi olmayan bir meclis insan unsurların gözünü dikmiş olan meclis, yeni anayasa diyerek yola çıkmışsa bizim görevimiz bunun karşısında durmak ve Cumhuriyeti sonuna kadar yaşatmaktır.”

13.56: Hacı Bektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Salmanpakoğlu konuştu.

Salmanpakoğlu’nun açıklamalarının satırbaşları şöyle:

“Bu vatana sahip çıkmak için yüreğini ortaya koyan ey vatanseverler, merhaba!

Türkiye üzerine oynanan oyunların bugünlere kadar gelişinde her zaman karşımıza çıkan bir çelişki vardır. Bu çelişki aydınlanma ile karanlığın çelişkisidir.

İşimiz bu kurultayda, aydınlanmanın ne olduğunu herkese ifade etmek durumundayız. Bunun için buradayız.

Anayasayı değiştirceklermiş, nasıl değiştirecekler? İktidarın tuzaklarına düşmeyeceğiz. Bunun için buradayız. Mücadele edeceğiz.”

13.30: Kültür Eski Bakanı Namık Kemal Zeybek konuştu.

Zeybek, “Yeni anayasa bir tuzaktır. Ülkemizi karmaşaya sokan gelişmelerin son noktası olacak. Bu noktada sağ- sol, çekilişleri kalmamıştır. Aklımızı başımıza alalım.” dedi.

Zeybek’in açıklamaları şöyle:

13. 25: 24. Dönem CHP Uşak Milletvekili Av. Dilek Akagün Yılmaz konuştu.

Akagün’ün açıklaması şöyle:

Bunca güzel konuşmadan sonra konuşma yapmak zor olsa gerek

Sizlerden birisi olarak bende burada dişlerin sesini dile getirmek istiyorum

Bu ülkenin geçen kemalistler aydınları sizleri selamlıyorum

Hepimizz biliyoruus ki ülkemize abd tarafından dayatılan bu anayasa emperyalist bir projedşr.  Bizi açıkça tehdit ediyorlar. Bu tehditleri sadece bize yapmıyorlar bütün ezilenn uluslara yapıyorlar.

Çok etkili dili kimlşkli bşr yapı yapılarak ülkeleri parçalıyorlar.

Bu proje bize şu an anayasa olarak karşımıza çıkıyor. İzin vermeyeceğiz

Bazı solcu arkadaşlarımız HDP’yi çok laik sanıyorlar ama meclise verilen yönergeleri inceleyelim. Verilen maddelere bizim evet diyeceğimizi sanıyorlar. Ama yanılıyorlar demeyeceğiz.

IŞİD ve PKK terörüyle ve ABD tehditleriyle yeni anayasa dayatması ile “bu ülkenin  ulus devleti yıkılsın, laik devleti yıkılsın, çağdaş devleti yıkılsın” diye uğraşıyorlar . Biz de burdan onlara sesleniyoruz: Biz çağdaş, laik cumhuriyet rejimini yıktırtmayacağız.

13.18: Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek konuştu. Perinçek:  Bölücü anayasa girişimi terörle ittifak halindedir

Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek’in açıklamaları şöyle:

Doğu Perinçek: “Mustafa Kemalin askerleriyiz!

Sayın başkan, Milli Anayasa Hareketi’nin sayın yöneticileri;

Edirne’den, Tekirdağ’dan, Hakkari, Muş, Varto, Van, Artvin, Trabzon, Samsun, Mersin, Adana, Antalya, İç Anadolu bozkırlarından kurultayımıza gelen, birbirine kenetlenen değerli delegeler;

Hepinizi yürekten sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Önce buradan meydan okuyoruz. Atatürk’ün başkenti, devrimci türkiyeyi kuran cumhuriyeti kuran milletimizi birleştiren, bize vatan armağan eden büyük hareketin başkenti Ankara’dan meydan okuyoruz!

Terörle, canlı bombalarla Türkiyemizi yeniden düzenlemeye kalkanlara, bölücü anayasa dayatanlara meydan okuyoruz. Onların yobaz ve bölücü terör örgütlerini hendeklere gömen bir Türkiye var, TSK ile polisiyle ve korucusuyla. Bu yeni anayasa dedikleri bölücü anayasa hendeklere gömülen bölücülüğü hendeklerden kurtarma girişimidir.

Şimdi bölücü teröre ve bölücü anayasaya karşı mücadele vardır. İkisi de Türkiye’nin vatan bütünlüğünü koruma, çağdaş, halkçı, bağımsız Türkiye’yi kurma mücadelesi. Bugün canlı bombalarla terörle bir anayasa dayatılıyor. Ülkemizde canlı bombalar var. Birinci canlı bomba burada Türklüğü anayasadan dışarı sürmek. Türk milletinin kurduğu bir Türkiye’de Türklüğü anayasadan atmaya kalkanların alnını karışlıyoruz. Bu girişimi hendeklere gömmeye kararlıyız.

İkinci canlı bomba özerklik. Türkiyede ayrı otorite alanları oluşturmak, belli bölgeleri etnik iddialarla ABD vesayeti altında yönetmeye kalkmak. Bu girişimin yerle bir olacağını buradan bütün dünyaya ilan ediyoruz. Özerklik, sen benden değilsin, ötekisin, başkasısın anlamına gelir. Bu girişim de milletin bağrına çarpacak, okyanus ötesine dönecek!

Türk milletini bölme girişimi bölücü terörle ittifak halindedir. Bölücü anayasa girişimi, bölücü terörün müttefikidir.

Tayyip Erdoğanlara, Davutoğullarına buradan ihtar ediyoruz. Milleti bölmeyin, Cumhuriyet’in ayakları altında kalacaksınız, Türk Milletinin ayakları altında kalacaksınız!

13.11 Adalet Eski Bakanı ve DSP Başkanlık Kurulu Üyesi Hikmet Sami Türk Konuştu.

12.51: Türkiye Barolar Birliği Temsilcisi Prof. Dr. Necdet Basa,
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun mesajını okudu.

“Bu önemli toplantı türkiyede demokrasinin işleyişi ve hukuk devleti işleyişinin,
vahim noktalara ulaştığı bir dönem daha olmamışştır.

Bu zor süreçte mensubu olmaktan gurur duyduğum hukukun üstlünğüne inanna egemnliğin kayırsız şartsız olduğu, güçlü olduğu için haklı olmak yoktur diyerek devam ediyoruz. Israrla hukukun üstünlüğüne savunmaya devam ediyoruz. Temel hak ve özgürlükli sınırlandırılması karşısında sessiz kalmıyoruz. İfade özgürlüğünü fiilen ortadan kaldrıan, bireyin ve toplumun savunucular-ı olarak görevimizi icra ediyoruz.

Biliyoruz ki toplumların birkte yaşama iradesi sevgisaygı hoş göre iradesi büyür ve adaletle yaşatır.

Çağdaş anaysalar egenliğin milletin, vekillerin istedikleri zaman geri almasını açık tutarlar ve tutmak zorundalar.

Ülkemizin gündemini yeni ayasa belirliyuotr. Ancak ülkenin önceliği yeni aysa değildir. Anaysanın ilk üç maddesinde yer alan 3 naddeden, hukukun üstlüğünden çoğulcu demokratik anlayıştan çağdaşlıktan, ulusallıktan asla taviz verilemez.

Her yeni anayasa genelde devrim ve karşı devrim kurucu iradenin manifestosudur. Kurucu ideolojiyi yansıtan belgedir. Bizim anaysamızın belgeside, anayasamızın 4. maddesine göre değiştirelemez ve teklif dahi edilemez.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve  Türkiye Barolar Birliği adına kurultaya selamlarımı saygılarımı iletiyorum”

12.48: TBMM eski Başkanı Hasan Korkmazcan konuştu. Korkmazcan: “Bölücü anayasa girişimini tarihin çöplüğüne atacağız” dedi.

Korkmazcan’ın açıklamaları şöyle:

Değerli vatanseverler, Türkiyemizin 81 ilinden Varto’dan Edirne’den Marmaris’ten Artvin’den Türkiye’nin kalbinin yeniden ankarada atmaya başladığını göstermek için dünden itibarenn yollara düştünüz Türkiye’nin herhangi bir salonunda herhangi bir meydanında insanlar bir araya gelemesinler diye emperyalizmin bombalarının patlatıldığı, tehtidlerin yapıldığı terör estirildiği bir dönemde ankarada bir kararlılık duruşu belirmek için geldinşiz. Bu bizim son kurultayımız değil, ilk kurultayımzıda değil Türkük dünyada var olduğu müdedretçe insanlığın sıkıntıya düştüğü her devrede türk kurultayları bis insanlık meşalesi olarak tanımlanmıştır. 20. yyda emperyalist güçler dünyanın mazlum haklklarınıun mallarını varlıklarını ellerinden aldılar şimdi onurlarını da ellerinden alırız zannederek bugüne kadar görülmemiş büyük güçlerle bir savaş başlattılar. Bu savaşın sonunda onlara dersini bizim kurultaylarımız verdi. Çanakkale bir kurutaydır aynen ergenekon gibi. İstiklal savaşı Ankarada sivasta toplanan kurultayların eseridir. MÖ 2000li yıllarda bzokırlarda toplanan kurultaylar ghibi. 2.yyın bugünkü noktaya gelemsinde ankaranın kararlılığı büyük ro oynamuşt. Daha dün akşiam biri diyorki 20.yyn bütün paradigmaları yıkıldı, kurulan kurumlar devletler geçersiz hale geldi şimdi yenisini kurmak lazım. Bunlarkendi kendilerine insanlık birikimlerine savaş açarak insanları sindirebileceklerini sanıyoırlar Türkiye 21. yyn başlangıcında da hayır sesi .çıkıyor Hayor insanlık değerlerine dokunamazsınız, kiralık askerlerinizle afgamnistandaki uygur mabetlerini yıktırab,ilirsiniz ama tüklüğün kalbindeki insanlık aşkı oldukça bütün insanlığın bağımsızlığı garanti altıondadır. Biz sadece bir anayasa tartışması yürütmüyoruz. Anayasa hukuk zemininde hukukun görevlendirdiği organların amsalarında ün,lerde stklarada ve kend,isinin haklarını savnumka isteyen vatandaşların toplantılarında konuşulur. Ama bugünb  türkiyeye dayatılan sadevce bir anaysa değil Anayasada Türk milletini kaldırmak istiyorlar bizide afganistan Irak, Yugoslavya gibi paraçparça yapmak istiyorlar.
Emperyalizm silahla ulaşamadığı yerlede anayasa ilke toplumları dağıtmak istiyot. Böylelikle bütün insanlık empreryalizmin av alanına dönüşecek, insanlık ,stedikleri gibi yöneldnirilebilecek. Bugün bu ahayale buradan dur diyoruz.

Önümüzdeki günlerde anadoluda bu gayrimilli anayasa dayatmasının karşısında bütün vatandaşlarımızla set kuracağız milli cepheyi oluşturacağoız. Bugüne kadar yanlşlıklarla emperyalist yörüngeye girmiş olanların uyanmalarını bekliyoruz. Bundan önve yeni osmanlıukcvılık hayyalleriyle komşularımıxzla aramıza setler koyanların yeterli dersleri çıkarmış olmalarını umuyoruz.

Sonuç hem kuşatyılmış hem de içine sızılmış bir topluluk haline geld,i. Şimdi yeni heveslerle başkanlık gib,i kamuyflajlara bu ısrar sona ermelidir. Sona ermeze biz onu sona erdireceğiz. Bölücü teröre umut feneri olan anayasa girişimini naıld urdurduysak tarihin ..
Bugünden itibaren Yüce Atatürkünb başkendimiz olarak ilan ettiği yerden sesimizi şemdinliye erdirneye kadar ulaştırmak , emperyalizme durm demek Türklerin tarihi görevidir. Bizim gerçek anayasamıznda ,inşanlığüın eşitliği, insanları ırklarına mezherplerine göre ayırmamak vardır.

Türksüz anayasa yapmaya çalışmak Türklere ırkçılığı yakıştırmak en büyük ayıptır.
Asıl ayıp emperyalizm ırkçılığıdır. O mikrobu bu topraklara bulaştırmayacağız.

12.29: Milli Anayasa Hareketi Yönetim Kurulu, tek tek divandaki yerlerine davet edildi.

Yönetim Kurulu şöyle:

Av. Dilek Akagün Yılmaz, Yavuz Alogan, Dr. Canan Arıtman, Prof. Dr. Birgül Ayman Güler, Prof. Dr. Süheyl Batum, Av. Tülay Bekar, E. Tümg. Naci Beştepe, Namık Kemal Boya, Çağdaş Cengiz, E. Korg. Erdoğan Karakuş, Suay Karaman, Prof. Dr. Ramazan Mirzaoğlu, Yaşar Okuyan, Enis Öksüz, Av. Metin Öney, E. Tümg. Osman Özbek, İnci Özdil, Utku Reyhan, Av. Nusret Senem, Prof. Dr. Nur Serter, Doç. Dr. Hüner Tuncer,
Rıza Zelyut

12.26: Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı‘nın ardından “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atıldı

12.25: Kurultay saygı duruşu ve İstiklâl Marşı ile başladı


======================================

Dostlar,

Coşkuyla onaylayarak bu yurtsever Bildiriye katıldığımızı ve
bütün gücümüzle destek vereceğimizi  belirtiyoruz..

Sevgi ve saygı ile.
28 Mart 2016, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Ahmet Hakan’ın Doğu Perinçek’le röportajı


Ahmet Hakan’ın Doğu Perinçek’le röportajı

Ahmet Hakan'ın Doğu Perinçek'le röportajı

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan Genel Başkanımız
Doğu Perinçek’le tam sayfa röportajını yayınladı.

Ahmet Hakan : Fethullah’ın adamlarının temizlenmesini desteklerim. Gülen’in devlet mekanizmasındaki varlığının temizlenmesi hususunda Erdoğan’la işbirliği yapmaya
hazır imajı verdiniz. Duruşunuz böyle mi gerçekten?

DOĞU PERİNÇEK : Hayır. Yok. Bizim dediğimiz şu: Üzerlerine gidiyor madem, tutmayın. Niye tutuyorsunuz? Mesela yolsuzluk nedeniyle Tayyip Erdoğan’ın üzerine gidildiği zaman “Bunu Fethullahçılar yapıyor” diyerek nasıl engellemiyorsanız, aynı şekilde Fethullah Gülen’in devlet kadrolarındaki adamlarının üzerine gidildiği zaman da engellemeyin. Burada doğru ve halkı bir şey var. Onun yanında olmak lazım.

Ahmet Hakan: İşçi Partisi idiniz, Vatan Partisi oldunuz.
Partinizin adını neden değiştirdiniz?

DOĞU PERİNÇEK: Biz vatan toprağındaki tüm sınıfları kucaklayan bir programa sahibiz. “Vatan Partisi” adı bizim yıllardır düşündüğümüz bir isimdi. Bir vesile arıyorduk.
Partimize katılmaların olması buna vesile oldu.

Ahmet Hakan: İsim çok mu önemli?

DOĞU PERİNÇEK: Çok önemli değil. Fakat bize toplumda hep “Niye sizin adınız İşçi Partisi? Bir tek işçiler mi size üye? Niye toplumun tamamını kucaklamıyorsunuz?” deniliyordu.
Biz de “Partimizin adı böyle” diyorduk.

Ahmet Hakan: Partinize kimler katıldı? İsim verebilir misiniz?

DOĞU PERİNÇEK: Çok seçkin isimler var. Apo’yu yargılayan yargıç Turgut Okyay
Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı PekinEski Meclis Başkanvekili ANAP‘lı Hasan Korkmazcan… Milliyetçi kesimin cefakâr isimlerinden Yaşar OkuyanEski İstanbul Valisi Erol Çakır… Hepsi “Atatürk’te birleştik” sloganıyla Vatan Partisi’ne geldiler.

Ahmet Hakan: Ne kadar oy alacaksınız?

DOĞU PERİNÇEK: Beş milyon oy alıp barajı geçmeyi hedefliyoruz.
Bazı anketlerde oylarımızın yükseldiği görülüyor.

Ahmet Hakan: Girdiğiniz her seçimde binde ile ifade edilen oranlarda oy alıyorsunuz
ama sizin hiç moraliniz bozulmuyor. Bunu nasıl başarıyorsunuz?

DOĞU PERİNÇEK: ABD, Türkiye‘yi bölmek için bir operasyon yaptığında Türk Silahlı Kuvvetleri ile Vatan Partisi’ne yöneliyor. Demek ki Türkiye‘nin en büyük partisi biziz.

Ahmet Hakan: Oy önemli değil mi?

DOĞU PERİNÇEK: Oyu önemsiz görmüyoruz ama küresel merkezlerden bakıldığında milletin bütünlüğünü ve Atatürkçülüğü savunan bir parti olarak görülüyor ve
hedef alınıyoruz.
Demek ki uluslararası çapta varlığı hesaba katılan güçlü bir partiyiz.
Yüzde 10 barajı bizim gibi partiler için getirildi. Baraj olmasa bizim alacağımız oyu
kimse tahmin edemez.

Ahmet Hakan: Seçim gecesi sonuçlar ortaya çıktığında siz ne yapıyorsunuz?
Bir çöküş yaşamıyor musunuz?

DOĞU PERİNÇEK: Üzüntü duymamak elde değil. Ama kendimize güvenle ve metanetle karşılıyoruz. Hedeflerimize inanıyoruz. “Bu aşılacak diyoruz..” yani.

Ahmet Hakan: Kısa süre önce Suriye‘ye gittiniz, Esad’la görüştünüz. Esad sonuçta
halkını katletmiş, binlerce insanın ölümüne yol açmış biri… Nasıl görüştünüz,
nasıl elini sıkabildiniz?

DOĞU PERİNÇEK: Bizim gözümüzde Esad, emperyalizme karşı mazlum milletlerin direnişinde cephedeki liderdir. Emperyalizmin saldırıları karşısında kaçmadı, dik durdu, ülkesine bağlı kaldı ve halk O’nu başında tuttu.

Ahmet Hakan: Kendi halkını öldürmedi mi?

DOĞU PERİNÇEK: Her kurtuluş savaşı, bir içsavaştır. Mustafa Kemal‘e bakalım.
Kurtuluş Savaşı’nın başında Akyazı, Düzce, Biga, Konya, Yozgat isyanlarını bastırmadı mı? Neydi o isyanlar? İngiliz liralarıyla örgütlenen şer kuvvetler. Mustafa Kemal onları bastırdı ve ezdi.

Ahmet Hakan: Ama bizim Suriye‘de gördüğümüz şöyle bir şey: Arap Baharı‘nın etkisiyle Suriye halkı sokaklara çıkıp protesto gösterileri yapmaya başladı. Bu sivil gösteriler,
Esad tarafından kanlı bir şekilde bastırıldı. Silahsız, sivil eylemciler öldürüldü.

DOĞU PERİNÇEK: Humus gibi yerlerde Müslüman Kardeşler‘in o tür kalkışmaları oldu.
E şimdi PKK kalkışma yapsa…

Ahmet Hakan: Ama bir dakika… Silahsızdı o insanlar. İlk protesto hareketi sivil ve silahsızdı.

DOĞU PERİNÇEK: Kalkışmanın Suriye‘de bir haklılığı yok. Onu bastırmak oradaki rejimin görev ve sorumluluğu… Ama kanlı mı oldu, hukuk ne kadar uygulandı, bunları bilmiyoruz. Doğru bilgiler üzerinden değerlendirme yapmalıyız ve bu konuda bize verilen bilgilerle sınırlıyız. Ama şunu çok iyi biliyoruz: Beşar Esad Suriye‘nin bütünlüğünü, bağımsızlığını, hoşgörüsünü ve laikliğini temsil ediyor. O bakımdan sıktığımız el, sıcak bir eldi.

Ahmet Hakan: Kanlı bir el değil miydi yani?

DOĞU PERİNÇEK: Kanlı bir el değildi. Sıcak bir eldi. Bir dost eli. Beşar Esad,
Mustafa Kemal soyundan gelen bir adam. Mustafa Kemal 1920’lerde ne yaptıysa,
Beşar Esad bugün onu yapıyor. O dönem Mustafa Kemal’e “katil” diyorlardı.

Ahmet Hakan: Siz ısrarla şu kronolojiyi ihmal ediyorsunuz: Önce demokratik taleplerle sokağa çıktı insanlar… Ardından Esad’ın bu gösterilere kanlı biçimde müdahalesi geldi.
İç savaş ve dışarıdan müdahale, bu katliamın ardından geldi. Kronoloji böyle.

DOĞU PERİNÇEK: Acaba öyle mi? Müslüman Kardeşler, biz ona münafık kardeşler diyoruz, Ortadoğu’da örgütlüler. Bunların Türkiye‘de de uzantıları var. Bunların iki özelliği var: Antiemperyalist İslam’ı temsil etmiyorlar ve mezhepçiler. Bu insanların kalkışmalarını bastırmak bir rejimin hakkı. Ama o bastırma sırasında sizin dediğiniz şeyler olmuşsa,
bunlar gerçekleşmişse tabii eleştirilir. Buna da bir şey demiyoruz.

Ahmet Hakan: Esad için antiemperyalist diyorsunuz ama sonuçta başta ABD olmak üzere Batılı güçler “Esad’lı çözüm” falan demeye başladılar. Buna ne diyorsunuz?

DOĞU PERİNÇEK: ABD ve Batı yenildi. Bu noktaya geldiler. Neden?
Çünkü o eli bükemediler. Şimdi bükemedikleri eli öpmek zorunda kaldılar.

Ermeni soykırımı yapıldı’ diyen de özgürce konuşmalı.

Ahmet Hakan: Bazı Batı ülkeleri, “Ermeni soykırımını inkâr suçu” diye bir suç getirdiler. Siz de buna karşı mücadele ettiniz. Oralara gittiniz, tarif edilen suçu işlediniz.
Benim merak ettiğim şey şu: Sizin yönettiğiniz bir ülkede bir insan özgürce
Ermeni soykırımı olmuştur” diyebilecek mi?

DOĞU PERİNÇEK: Bizim yönettiğimiz Türkiye‘de “Ermeni soykırımı yapılmıştır” diyenler de serbestçe konuşacak. Zaten şu anda da serbestçe konuşuyorlar.

Ahmet Hakan: “Ermeni soykırımını inkâr suçu”nu işlediniz ama size destek de
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi‘nden geldi.

DOĞU PERİNÇEK: Biz bir zafer kazandık. Bunu bağnaz milliyetçiler başaramazdı.
Sorunu bir Türk-Ermeni kavgasına getirerek böyle bir başarı kazanılmaz. Biz bu davada Ermenilere yönelik en küçük bir ithamda bulunmadık, onları incitmemeye dikkat ettik,
hatta onları koruyan söylemler belirledik. Mesela “Bu bir emperyalist yalan” dedik. Mücadeleyi fikir özgürlüğü alanına oturttuk.

Ahmet Hakan: Ama yine de ifade özgürlüğü gibi bir Avrupa değeri sayesinde
size hak verildi.

DOĞU PERİNÇEK: O değerler Avrupa‘nın değerleri değildir. İnsanlığın değerleridir. Uluslararası değerlerdir.

Ahmet Hakan: Ermeni soykırımı yalansa… 1914’te ne olmuştur?

DOĞU PERİNÇEK: Bütün belgeler, Rus Çarlığı’nın mahkeme raporları… Bunların hepsi karşılıklı bir kırım olduğunu anlatıyor. Tek taraflı Türklerin yaptığı bir kırım değil.
Ziya Gökalp‘in tabiriyle “mukatele”. 

KARŞILIKLI KIRIMLAR OLDU

Ahmet Hakan: “Mukatele”, karşılıklı öldürme demek. Silahlı Ermeni çeteleri ile silahlı Türk askerleri arasında cereyan eden olaylar için bunu söyleyebiliriz. Ama olaylarda elinde silah olmayan sivil Ermenilerin de katledildiğini görüyoruz. Tehcir kararıyla yollarda perişan biçimde öldüklerini görüyoruz. Bu “mukatele” denilerek geçiştirilecek bir şey mi?

DOĞU PERİNÇEK: Bunu hiç inkâr etmedik. Davayı kazanmamızın bir nedeni de bu.
İnkâr etseydik kazanamazdık.

Ahmet Hakan: İnkâr etmediğiniz şey nedir?

DOĞU PERİNÇEK: Karşılıklı kırımlar oldu. Sivil insanlar da katledildi. Fakat bunların sorumluları da zaten yargılandı. Osmanlı devletinin kurduğu mahkemelerde yüz küsur insan idama mahkûm edildi. Tehcir sırasında yollarda mallarına el konan Ermeni kardeşlerimiz de oldu. Ama bunun sebebi ne? O zaman Osmanlı devletini paylaşmak için bir emperyalist proje vardı. Çarlık Rusya‘sı, İngiltere ve Fransa‘nın projesi… Ermeni çetelerini örgütleyenler bunlar. Lenin‘in “Emperyalizm” kitabında “Çarlık Rusya‘sı Ermeni çetelerini örgütlüyor,
bunları savaşta ateşe sürecek ve Osmanlı’yı parçalayacak” diyor
.

Ahmet Hakan: Sizce sorun Ermeniler vatan topraklarından sürülmeden,
yani tehcir söz konusu olmadan çözülemez miydi?

DOĞU PERİNÇEK: Tehcir kararı alınmasaydı İstiklal Savaşı verilemezdi.

=========================================

Dostlar,

Bu önemli söyleşinin metnini yaklaşık 1 ay sonra bir kez daha paylaşmakta yarar görüyoruz.
(25 Mart 2015).

Sevgi ve saygı ile.
23 Nisan 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

“Türkiye’nin Çözümü” paneli : “Altı Ok’un iktidarı için İşçi Partisi’nde birleşerek iş başına!”


“Türkiye’nin Çözümü” paneli mitinge dönüştü

“Altı Ok’un iktidarı için İşçi Partisi’nde birleşerek iş başına!”

“Türkiye’nin Çözümü” paneli mitinge dönüştü

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek‘in konuştuğu “Türkiye’nin Çözümü” paneli,
salon mitingine dönüştü. Ulusal Kanal‘ın düzenlediği paneli 20. Dönem İzmir Milletvekili ve TPB İzmir Şube Başkanı Metin Öney yönetti. Panelin öbür konuşmacısı Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan’dı. Tepekule Kongre Merkezi’nde yapılan paneli
1500 yurttaş izledi. Salonun kapasitesi yetmeyince ek salondan kapalı devre yayın yapıldı.

“20215 YILINDA – TARİKAT-GLADYO REJİMİ BİTECEK”

Salona girişinde “Öncü Cesur Doğu Perinçek” sloganlarıyla ayakta karşılanan Perinçek, İzmirlilere “Güzel İzmirliler, Mustafa Kemal’in Askerleri merhaba” diye seslendi.
Milli Hükümeti kurmanın zamanının geldiğini belirten Perinçek, şöyle konuştu:

“Buradan ilan ediyoruz! Sıcak para komisyoncularının devri bitmiştir. Türkiye üretme çağına giriyor. Türkiye’yi bölenlerin devri bitmiştir, birleşen Türkiye çağına giriyoruz.
BOP eşbaşkanlarının devri bitmiştir, Mili Hükümet çağına giriyoruz.
Tayyip Erdoğanları yıkacağız. Türkiye 2016 yılına Atatürk’ün rotasında girecek.

“Davutoğlu’nun 7 Kasım konuşmasını, yapısal dönüşüm hamlesi dedikleri programı dinleyin. İflaslarını ilan ettiler. ‘Borçlanma ekonomisi iflas etti çıkmazdayız’ diyorlar. Tir tir titriyorlar. 2015 yılında 200 milyar doların üzerinde sıcak para bulmaları gerekiyor. Böyle bir imkan yok. Türkiye’yi borca batırdılar. Özal’la başlayarak 30 yılda borçlu bir millet yarattılar.

“Sıcak para borçlanma ekonomisi bitti. 2015 yılında mafya tarikat gladyo rejimi bitiyor.
Bu nedenle bizim derhal ayağa kalkıp, örgütlenip, partileşip Milli Hükümeti kurma kararı ile yürüyüşe geçmemiz lazım.”

Cumhuriyet için birlik iradesi

“BÖLÜNME PLANLARI KAYAYA DAYANDI”

Bölünme planlarının kayaya dayandığını söyleyen Perinçek, “Bunlar Türkiye’yi bölmek için başımıza oturtuldular. Tayyip Erdoğan utanmadan, ‘BOP kapsamında Diyarbakır’ı merkez yapacağız’ dedi. Yani ‘ben ABD projesinin görevlisiyim’ demek istedi. O görev bugün kayaya dayandı. Amerika, Suriye’de yenildi, Mısır’da Tayyiplerin kardeşleri yıkıldı. İran dimdik ayakta durdu. Irak hala Amerika’ya direniyor. Sıra Ak-saray’da oturana geldi.
Yıkılanlar saray yapar. Yıkılan rejimlerin kaderidir bu! Kendilerine saraydan mezar yaptılar.” dedi.

Perinçek, salondaki yurttaşlara seslenerek “Siz öncüler, iyimserliğin ve umudun öncülüğünü yapacaksınız. Bu bir hayal değil. Size hayal sunmuyoruz, rakamlarla, olgularla süreci saptıyoruz” dedi ve şöyle devam etti:

“Türkiye artık mecburiyetler çağına girmiştir. Birinci mecburiyet üretim mecburiyetidir.
İşçi Partisi olarak programımız hazır. Paranın giriş çıkışını denetleyeceğiz. Türkiye’de üretebilen hiçbir şeyi ithal etmeyeceğiz. Çiftçimizi ucuz mazot ve gübreyle destekleyeceğiz.
Sanayicimizi eşit şartlarla yabancılarla yarışır hale getireceğiz.”

"Silivri tertibini çökerttik, şimdi devamı geliyor" Gladyo toptan temizlenecek!

“NUH’UN GEMİSİNİ YAPTIK”

“Sınırlarımızdan terör değil kardeşlik geçecek” diyen Perinçek dış politika konusuna da değindi. Perinçek, “Sınırlarımızdan terörist değil kardeşlik, ticaret, alışveriş geçecek. Terör ihracına son vereceğiz” dedi.

Perinçek, partili veya partisiz tüm Mustafa Kemal’in askerlerini Altı Ok’u savunan tek partide toplamak gerektiğini dile getirerek, “Bu parti İşçi Partisi’dir. Şimdi sıra sizde” dedi.
Perinçek son olarak, “Pazarlık yok, tereddüt yok. Başarının garantisini vermemizi kimse beklemesin. Mustafa Kemal, savaşı kazanacağız diye garanti verebildi mi? Milleti örgütledi
ve başardı. Bizle kimse pazarlık yapmasın. Kendimize güveneceğiz. İçimizdeki tereddütleri bırakalım. Sizi Samsun’a çıkmaya, yani bugün İzmir’e çıkmaya çağırıyorum.
Bizim Tayyip Erdoğan’ın gemiciklerine ihtiyacımız yok, biz Nuh’un gemisini yaptık.
Yol haritamız belli, dümenimiz sağlam. Sizi göreve, işbaşına çağırıyorum” dedi.

Perinçek’in bu çağrısı alkışlarla ve “varız” yanıtlarıyla karşılandı. Perinçek konuşmasının sonunda, “Atatürk, Doğu’da bir dayanak yaratarak İzmir’i kurtarmıştı.
Şimdi biz de İzmir’de bir dayanak yaratarak Hakkari’yi kurtaracağız” dedi.

Panelin sonunda Doğu Perinçek, kitaplarını imzalarken, çok sayıda yurttaş da
İşçi Partisi’ne üye oldular.

Temiz ve Adil Seçim


Dostlar
,

Bizim de üyesi olduğumuz ADD Bilim – Danışma Kurulu,
seçimlerle ilgili bir rapor hazırladı..

* Temiz ve Adil Bir Seçim

Şöyle başlıyor :

Giriş                  :

Demokrasinin önemi ve gerekliliği

Ülkemiz yalnızca içerideki sosyo-ekonomik sorunlarla değil, aynı zamanda
Bölgesel ve Küresel ölçekte yaşanan çok boyutlu, büyük yaşamsal sorunlarla da karşı karşıyadır. Dünyamızda ve buna paralel olarak Ülkemizde nüfus dizginsiz bir şekilde çoğalmaktadır… Dünya nüfusu her gün 200 bin kişi, Türkiye nüfusu her gün
3 bin kişi artmaktadır. Öte yandan önlenmesi artık neredeyse olanaksız duruma gelen olumsuz iklim koşullarının  yol açacağı susuzluk, açlık, salgın hastalıklar tehdidi ve bunların sonucunda meydana gelecek kaos ortamı ile karşı karşıya kalacak olan insanlık, 21. Yüzyılı büyük bir kıyıma uğramadan salimen atlatabilmek için sosyal ve ekonomik alanda bilim ve teknoloji destekli aranışlar içindedir…”

Bu kapsamlı raporu paylaşmak istiyoruz.. 10 sayfa olduğundan pdf olarak vereceğiz..

Önümüzdeki 3 seçimin -elbette daha sonrakilerin de- dürüst / adil / saydam yapılması ülkemizin esenliği bakımından yaşamsal önem taşıyor..

Öte yandan TEMİZ SEÇİM PLATFORMU da çalışmalarını sürdürüyor..

Sayın Yaşar Okuyan (Eski Bakan), Sayın Prof. Dr. D. Ali Ercan (Eski Müsteşar ve ADD Bilim – Danışma Kurulu Başkanı) ve Sayın Tacidar Seyhan (Eski milletvekili ve Bilişim Uzmanı) öncülüğünde çaba gösteriyorlar. Bu etkinlikleri

https://www.facebook.com/TemizSecimPlatformu

adresinde izlemek olanaklı..

temizseçim@gmail.com 

ve

twitter.com/TemizSecim

adreslerinden de iletişim kurmak olanaklı..

“Temiz ve Adil Bir Seçim”

Başlıklı raporu okumak ve paylaşmak için lütfen tıklar mısınız??
Güncellennmiş biçimini bu gün bir kez daha sunuyoruz.. (13.11.13)
(Daha önce 21.9.13’te sitemizde yayımlamıştık..)

Hem word dosyası pdf olarak hem de power point yansılarıyla ppsx olarak..

Bu 2 önemli dosyayı özenle irdelemek ve yaymak gerek.
Uygulanması için çoook çaba göstermek gerek çook..

Temiz_ve_Adil_Seçim_guncellenmis_13.11.13

Seytan_ucgeninde_demokrasi_oyunu.æ.13.11.13

Rapor şöyle bağlanıyor :

Öneriler                           :                

1. Oransal (Nispi) temsil sisteminin temsilde adalet boyutunu zedeleyen ülke barajı % 10 oranından, gerçek bir demokraside makul sayılabilecek % 5 oranına düşürülmelidir.

2. Bir seçim çevresinde kullanılan geçerli oyların o çevreden çıkacak milletvekili sayısına bölünmesiyle elde edilecek sayıdan daha az oy alan siyasi partilere
veya bağımsız adaylara milletvekilliği tahsis edilmediğinden, boşa giden oylar ülke genelinde değerlendirilmelidir. Bunun için 1965 seçimlerinde uygulanılan
ulusal artık” (milli bakiye) sisteminden yararlanılabilir. Seçim çevrelerinde milletvekili tahsis edilmeyen siyasal parti oyları ülke genelinde toplanıp
550 milletvekilli Parlamentoda sayısı 25-50 olarak ülke baraj oranına göre belirlenebilecek Türkiye milletvekilliğinin kazanılmasında değerlendirilebilir.

Ülkemiz için en demokratik uygulama olacak bu sistem,
ulusal artıklı oransal temsil sistemi olarak adlandırılabilir.

3. Bir başka 12 Eylül mirası olan parti içi organların oluşumunda ve milletvekili adaylarının saptanmasında parti merkezleri ile liderlerin olağanüstü yetkilerine kısıtlayıcı hükümler getirilebilir. Partilerde liderlerin mutlak egemenliği vardır. Milletvekili adaylarını liderler belirlemek, seçmenlerin aslında milletvekili seçmekten çok liderlerin tercihlerini oylamaktadır.. 

4. Adayların belirlenmesinde, bütün partili üyelerin katılımıyla belli oranda
(örneğin % 75-90) zorunlu duruma getirilebilir.”

ADD BDK Bilim Danışma Kurulu) Başkanı Sayın Prof. Dr. D. Ali Ercan ve aynı Kurulun üyelerinden Sn. Uluç Gürkan‘a nitelikli emekleri için şükranlarımızı sunarız.

Bizim de eklemelerimiz var, dikkat ve ilginize sunarız                                   :

30 Mart 2014 seçimleri herhangi bir yerel seçim değil. Bir kez, 750+ bin nüfuslu 14 yeni il Büyükşehir Belediyesine dönüşüyor. Böylece 30 ilde il genel meclisi ve il özel idaresi kalkıyor; yerini Büyükşehir belediye meclisi alıyor. Belediye sınırları il sınırları oluyor. 16 bin köy mahalleye dönüşüyor (17 bin köyümüz kalıyor..). Yerel yönetim güçlendirilerek mülki idare geri çekiliyor. Vali 2. plana alınırken, Büyükşehir Belediye Başkanları kentin seçimle gelen asıl güçlü yöneticileri oluyor. Merkezi idarenin vesayet yetkisinin de iyice sınırlandırıldığı bu yapıda, Anayasanın idarenin bütünlüğüne ilişkin 123. maddesi adeta arkadan dolanılarak boşa çıkarılıyor. Açıkçası, yerel özerklik aldatmacası ile federal yönetime ve giderek bölünmeye zemin hazırlanıyor.. Büyükşehir Belediye Başkanları
Eyalet Valisi / İmparator gibi olacaklar adeta. 2. olarak, bu seçimi izleyen Temmuz 2015 genel seçimlerinde iktidarın eli güçlenecek bu seçimde başarılı olduğu ölçüde. O arada da bölücü “yeni anayasa” tuzağı dahil
pek çok yıkıcı tasarımını ülkeye dayatmayı sürdürebilecek. Oysa bu yerel seçimlerde geriletilen bir iktidar için domino etkisiyle genel seçim ve öncesinde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ciddi zemin yitirme söz konusu.

Ayrıca seçmen kütüklerini İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde MERNİS yürütecek. Son derece güven yitirmiş bir kurum olarak TÜİK’in burada payı ne olacak? TÜİK, yakın geçmişte ülkemizin nüfus ve seçmen sayıları ile ilgili olarak milyonlarca oyu bulan ağır fiyaskoların sorumlusu. Örn. 2000 yılı nüfusu 67,8 milyon, 2007 nüfusu ise tam 7 yıl sonda yalnızca 2,8 milyon, yılda 400 bin artışla 70,6 milyon! Oysa ortalama 1 milyon yıllık nüfus artış hızıyla 7 milyon nüfus artışı bekleniyor.. 4,2 milyon dolayında nüfus kayıp! TÜİK buharlaştırmış! Mızrak çuvala sığmayınca da herhalde sonraki yıllara yedirilmiş olmalı (??).
Bu durumda, seçim güvenliğinden asıl sorumlu anayasal kuruluş olan YSK hangi güvenilir (!?) veri tabanına dayanarak seçmen kütüklerini oluşturacak. YSK’nın buna itiraz etmesi gerek. Gerekirse bir kez daha “de facto” nüfus sayımı yapılarak gerçek nüfus belirlenmeli. Halen yürütülen “de jure” sayımda kabul edilemez milyonlarca oynama nasıl görmezden gelinebilir? YSK’ya ziyaretlerle üzerinde sıkı kamuoyu baskısı yaratılmalı ve mutlaka geçerli – güncel – güvenilir nüfus sayımına dayalı seçmen kütüklerini oluşturması istenmelidir.

3. olarak, seçimler sırasında toplanan veriler UYAP ağı üzerinden YSK’ya taşınacaktır! Niçin? UYAP (Ulusal Yargı Ağı Projesi) Adalet Bakanlığı yönetimindedir. Bu Bakanlık, genel seçimlerde istifası gereken 3 bakandan biridir. Anayasa bu denli tarafsızlık ve seçim güvenliği gözetirken, bu ağın teknik – güvenlik – politik sorunları bir yana bırakılsa bile (!?) neden YSK için, salt bu amaca dönük bir ağ altyapısı kurulmaz? Ülkede sıklıkla genel – yerel seçimler yapılmakta, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve referandumlar söz konusu olabilmektedir. Böylesi bir ağ ekonomik de olacaktır ayrıca. YSK, Anayasal görevini tam olarak yerine getirebilmek için Hükümetten bu vb. somut istemlerde bulunmalıdır. Aksi durumda siyasetin her türlü yönlendirmesine (manüplasyonuna) açık, asla güvenilemez verilerin bir tür eli mahkum noterine indirgenebilecektir YSK! Seçimlerde bu tür uygulamalar olursa ülke barışı ve huzuru çok ağır yara alır, ciddi ve ağır karışıklıklar çıkabilir ve denetimi hiç kolay olmaz.

4. olarak; parmak boyanması yöntemine dönülmeli, yinelenen ve hak sahibi olmayanların oy kullanmaları kesinlikle engellenmeli, hak sahiplerinin de
seçmen listeleri vb. oyunlarla oy hakkını yitirmelerine izin verilmemelidir.
YSK’nın kurulması, Anayasal bir kurum olarak tanımlanması, kararlarının
kesin olması ve
itiraz edilememesi gibi güçlendirici yönetsel araçlar bu amaçlarla YSK’ya tanınmış statü ayrıcalıklarıdır.

Bu bağlamda SURİYE’li SIĞINMACILAR kesinlikle oy kullanmamalıdır, vatandaş yapılmamalıdır. Her tür insancıl yardımı yapmak başka birşeydir,
ucuz – rastgele vatandaşlık vermek çok başka bir şey.. T.C. Vatandaşlığı öylesine ucuz değildir. En az 5 yıl ülkede oturmak ve bir dizi koşulu sağlamak gerekir. Hükümet bu yollara da yönelebilir; konuya ilişkin kamuoyu duyarlığı sağlanmalı ve Hükümet ciddi biçimde uyarılmalıdır. Örneğin “Suriyeliler asla!” gibisinden bir slogan geliştirilerek sıklıkla kullanılabilir, kamuoyu duyarlığı sağlanabilir.

ADD bu amaçlarla bir Yerel Seçimler ve Güvenliği Kurulu” oluşturabilir
ve DKÖ – STK ile, siyasal partilerle yoğun iletişim ve etkileşime girebilir.
Yerel seçimler için yeni yasal düzenleme olanağı kalmamıştır (Anayasa md. 67/son). Ancak sonraki Temmuz 2015 seçimleri için kalan süre 6 ay dolayındadır (Haziran 2014 sonu).

TBMM içindeki anamuhalefet ve muhalefet, eğer genel seçim yasası temsilde adaleti sağlayacak biçimde düzeltilmezse dahası, iktidar tersi yönde adımlar atarsa, SEÇİMLERİ BOYKOT dahil ciddi ciddi seçenek planlar yapmalıdır.
Bile bile lades demenin anlamı ve mantığı yoktur. Kapsamlı mitinglerle kamuoyu yeterince
duyarlı kılınabilir ve AKP üzerinde toplumsal – politik baskı kurulabilir, kurulmalıdır. 

Halk 29 Ekim’de meydanlarda neler istediğini haykırmıştır. 10 Kasım’da (2013)
bu kararlılık daha da büyümüştür. Anıtkabir ziyaretçilerinin sayısının 29 Ekim’deki
(2013) 438 bini 2,5 ile çarparak 1 milyon 90 bine ulaştığını ve tüm zamanların rekorunu kırdığını büyük sevinçle öğreniyoruz!)
Ulusa doğru ve etkin siyasal önderlik yapmak, anamuhalefet ve muhalefetin tarihsel – kritik görevidir.

Son olarak, seçimler uluslararası yansız kişi ve kurumların gözlemine
açık olmalıdır.

*********************************

Sevgi ve saygı ile.
13.11.13, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

Milli aydınlar TÜRKLÜĞE sahip çıkıyor!

Dostlar,

Sitemizde saha önce yayımladığımız bu haberi,
(http://ahmetsaltik.net/milli-aydinlar-turkluge-sahip-cikiyor/)
2 ay sonra bir kez daha paylaşmayı yararlı buluyoruz..

Türkiye’mizin bir yerlerinde “Kuzey Kürdistan” (!) kongresi toplanıyormuş da!

Sevgi ve saygı ile.
28.6.13, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

======================================

Milli aydınlar TÜRKLÜĞE sahip çıkıyor!

Yeni anayasa çalışmaları kapsamında “Türk” ifadesinin kaldırılmasına tepki gösteren
Türk aydınlarının başlattığı kampanya çığ gibi büyüyor. 400’den çok aydın daha bildiriye imza koydu

İl il, ilçe ilçe gezip “Çağrı Konferansı” serisi başlatacak olan aydınlar; barolar üniversiteler, STK’lar ve gençlere davet yapmaya hazırlanırken sanal alemde de kendiliğinden siteler oluşmaya başladı!

Yeni anayasa çalışmalarında “Türk” ifadesinin anayasadan silinmesine tepki gösteren ve aralarında Prof. Dr. Halil İnalcık, Prof. Doktor İlber Ortaylı, Prof. Dr. İskender Öksüz ve Sadi Somuncuoğlu’nun da yer aldığı 300 aydının, Türk milletine yaptığı çağrıya destek çığ gibi büyüyor. Dün de eski Devlet Bakanı Kamran İnan, eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, emekli Büyükelçi İnal Batu, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek’in de aralarında bulunduğu 400’den fazla kişi, bildiriye imza attı. Prof. İskender Öksüz tarafından okunan bildiri büyük ilgi gördü. Türk Milleti’ne çağrı yapmayı görev olarak üstlendiklerini belirten Öksüz, Ankara’nın ardından diğer illeri de dolaşacaklarını söyledi. Öksüz, “Daha
bu adımları atmadan bildiriye gelen gelen ilgi ve desteği mutlulukla gözledik” dedi.

Asla çıkaramazlar

Prof. Öksüz, bildiriyi Ankara Barosu Konferans Salonu’nda kalabalık bir topluluk önünde okudu. Burada bir konuşma yapan Öksüz, anayasadan Türklük ifadesinin çıkarılmasına  kimsenin gücünün yetmeyeceğini belirterek, şunları söyledi. “Yeni anayasanın olmazsa olmazsı olarak gördüğümüz bu üç madenini çağrısı başka bir duyuru olmadan sosyal medyada kendiliğinden açılan imza kampanyaları ile 30 bine yaklaştı. Ayrıca cumhuriyet tarihi boyunca kamu kuruluşlarının isminde yer alan T.C. ibaresinin kaldırılmasına karşı yurttaşlarımızın gösterdiği asil tepkinin milyonları aştığı görülmektedir. Bütün bunları Türk milletine çağrı metni çerçevesinde değerlendirdiğimizi büyük bir memnuniyetle değerlendiriyoruz. Bize ulaşan bu bilgileri ve imzalarıyla vatanımızın bütünlüğüne milletimizin birliğine ve şerefli vatandaşlarımızın eşitliğine ve devletimizin tekliğine sahip çıkan bu haysiyetli ve cesur destekleri günümüzün ve yarınımızın teminatı olarak görüyoruz.”

İl il, ilçe ilçe gezilecek

Prof. Öksüz, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Baştan beri planladığımız konferanslar ve ziyaretler listesi ilan edilecek ve il il, ilçe ilçe ” Çağrı Konferansları “na ve gezilerine başlanacaktır. Bu bağlamda üniversitelerimiz, barolarımız, meslek kuruluşlarımız, STK’larımız ve gençlerimize de çağrımız var. Harekete geçerek benzer demokratik platformlarda aziz vatandaşlarımızı aydınlatma görevini üstleniniz. Durumun ciddiyetini dikkate alarak, vatan savunmasında kararlı bir faaliyeti gerçekleştiriniz.”
İŞTE O BİLDİRİ
Aydınların kamuoyuna açıkladığı 3 maddelik bildiri şöyle                          :

==================================================================
1. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu ve sahibi olan Türk milletinin adı,
vatandaşlık tarifinden ve Anayasa’dan çıkarılamaz. 

2. Devletimizin eşit ve şerefli üyeleri olan aziz vatandaşlarımız,
ırklara ve mezheplere ayrıştırılamaz. 

3. Anadolu coğrafyasında Selçuklu ile başlayın Osmanlı ile devam eden
Türk Milleti’nin kesintisiz egemenliğini esas alan büyük Atatürk’ün kurduğu
milli devlet yapısı ortadan kaldırılamaz.
(18 Nisan 2013, Ankara)

==================================================================
Prof. Kafalı: Bu yolda yılmadan yürüyeceğiz
Toplantıya katılan bazı aydınlar, kampanya hakkında YENİÇAĞ’a açıklamalarda bulundu.

Prof. Mustafa Kafalı, imza kampanyasının giderek büyük ilgi gördüğünü ve vatanına sahip çıkanların sayısındaki artışın kamuoyu tarafından görüldüğünü belirterek,
“Ben de artık Türkiye kadar iyiyim. Türkiye’ye baktığınız zaman işlerin iyi gitmediğini görüyorsunuz. Üzülüyorum. Vatanına sahip çıkanları gördüğünüz zaman ise seviniyorsunuz” dedi. Prof. Sevgi Kafalı da “Başlatılan bu çalışmaya iktidar her ne kadar tepki gösterse de yılmadan yolumuzda yürüyeceğiz. Başbakan konuşmalarında bizi ima ederek ’Amaçlarına ulaşamaz’demeye çalışıyor ama biz sonuna kadar giderek
Türk milletini uyandıracağız.” diye konuştu.

Toplantıya katılanlardan eski Çalışma ve  Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, aydınların başlattığı kampanyaya tam destek verdiğini ifade etti.

Okuyan, “Bu çağrı karşısında sessiz kalınması mümkün değildir. Ben de bugün buraya gelerek desteğimi gösterdim. Bundan sonra ’Türklük’konusunda daha hassas davranma zamanı” dedi.

Eski Devlet Bakanı Hasan Macit ise herkesin tarafını belli etmesinin zorunlu olduğunu kaydetti. Macit, şöyle konuştu: “Artık sağ ve sol kavramlarına göre tanımlama kalmadı. Bunun yerine milli olanlarla olmayanlar var. Dolayısıyla tarafınızı net bir şekilde
ortaya koymanız gerekiyor. Bu artık önemli bir dava haline geldi.”

Eski Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu da Başbakan Erdoğan ile teröristbaşı
Abdullah Öcalan arasında mutabakata varıldığının ortaya çıktığını söyledi.
Somuncuoğlu, Erdoğan’ın görevlendirdiği 63 akıl insana da tepki göstererek
şunları söyledi:

“Bildiriyi okuduktan sonra % 70’i bölücü zihniyetten oluşan bir akil adamlar faaliyeti başlatılmıştır. Terörist başı Öcalan ile Başbakan arasında varılan mutabakatın hayırlı olduğunu anlatıyor ve milleti ikna etmeye çalışıyorlar. Hangi yolla olursa olsun görüşlerini bu istikamette anlatacaklardır.”
Sanal alemde büyük destek
Bildiriye destek sanal alemde de hızla artıyor. 620 öğretim üyesi, eski rektör ve dekanlarla yurt dışından destek verenler dahil 271 profesör, 768 öğretmen, 165 gazeteci ve yazar, 219 hekim, 132 hukukçu ve 10 büyükelçi, internet üzerinden bildiriye imza attı. Şu ana kadar internet sitelerinde toplanan imza sayısı şöyle:

Vatanseveriz.com: 13 bin 479
İmza.la/tc-vatandaslarindan-hukumete-uyari: 7 bin 746
İmza.la/turk-milleti-ne-cagri: 6 bin 390
RİHİ BİLDİRİYE BU İSİMLER DE İMZA ATTI…
Kâmran İnan, İnal Batu, Kurtuluş Taşkent, Mehmet N. Yıldırım, Müfit Özdeş, Numan Hazar, Nuri Yıldırım, Tugay Uluçevik, Türkekul Kurttekin, Uğur Ergun. Prof. Dr. Özer Serper, Prof. Dr. Nusret Çam, Prof. Dr. Bekir Batı, Prof. Dr. Ramazan Durmaz, Prof. Dr. Mehmet Okur, Prof. Dr. Timur Kocaoğlu, Prof. Dr. Ayşe İlker, Prof. Dr. Nadim Macit, Prof. Dr. İsmet Çetin, Prof. Dr. Leyla Karahan, Prof. Dr. Ceval Kaya, Prof. Dr. Mustafa Aksoy, Prof. Dr. M. Fatih Köksal, Prof. Dr. Hasan Tunç, Prof. Dr. Vahit Türk, Prof. Dr. Ertuğ Avşar, Prof. Dr. Ayşe Yücel Çetin, Prof. Dr. Fatih Kirişçioğlu, Prof. Dr. İzzet Sak, Prof. Dr. Muhittin Tuş, Prof. Dr. Şuayip Karakaş, Prof. Dr. Fikret Burak, Prof. Dr. İbrahim Aydın, Prof. Dr. Hande Dağcı, Prof. Dr. E. Murat Esin, Prof. Dr. Şakire Pogun, Prof. Dr. Halil Ceşitli, Prof. Dr. Mucide Ak, Prof. Dr. Recep Erol Sezer, Prof. Dr. Korkut Ersoy, Prof. Dr. Nazmiye Altıntaş, Prof. Dr. H.Yusuf Gökalp, Prof. Dr. Abdullah Korkmaz, Prof. Dr. Ali Baş, Prof. Dr. Eyüp Karakaş, Prof. Dr. Yücel Tanyeri, Prof. Dr. Ömer Saydam UysalProf. Dr. Faruk Aykan, Prof. Dr. Şafak Şahlan, Prof. Dr. Abdullah Keçik, Prof. Dr. İsmail Hakkı Koçar, Prof. Dr. Siber Göksel, Prof. Dr. Tezer Fırat, Prof. Dr. Kemal Çınar, Prof. Dr. Aytekin Besim, Prof. Dr. Özkan Özden, Prof. Dr. Nuray Erkan Özden, Prof. Dr. Nimet Yıldırım, Prof. Dr. Fevzi Çakmak, Prof. Dr. Haluk Ferhat Ecer, Prof. Dr. Yüksel Şahin, Prof. Dr. Erhan Özdiler, Prof. Dr. Zerrin Bayrakdar, Prof. Dr. Eşref Yüksel, Prof. Dr. İlhan Sungur, Prof. Dr. Mehmet Ali Körkpınar, Prof. Dr. Nilgün Çerikçioğlu, Prof. Dr. Ayla Kaya, Prof. Dr. Bahar Doğan, Prof. Dr. Yavuz Bağcı, Prof. Dr. Remzi Duran, Prof. Dr. Feyzullah Eroğlu, Prof. Dr. Ayşe İrmiş, Prof. Dr. Sabahat Bayrak Kök, Prof. Dr. Yalçın Göğüş, Prof. Dr. Fikret Karaca, Prof. Dr. Vehbi Doğan Sorguç, Prof. Dr. Erdal Açıkses, Prof. Dr. Tuncer Ören, Prof. Dr. L. Berrin Erbay, Prof. Dr. Necmi Değer, Prof. Dr. Hasan Basri Üstünbaş, Prof. Dr. Ahmet Günşen, Prof. Dr. Hasan Basri Gülcü, Prof. Dr. İhsan Keleş, Prof. Dr. Taylan Aksu, Prof. Dr. Osman Ceyhan,Prof. Dr. Ramazan Durgut, Prof. Dr. Mehmet Bozkurt Ataman, Prof. Dr. Nuriye Akev, Prof. Dr. Ayşe Sevin Özdeniz, Prof. Dr. Fetih Gülyüz, Prof. Dr. İzzet Karahan, Prof. Dr. Duran Altıparmak, Prof. Dr. Salih Çeçen, Prof. Dr. Cahit Kalkan, Prof. Dr. Ali Durmaz, Prof. Dr. Bünyamin Traş, Prof. Dr. Mehmet Maden, Prof. Dr. M. Kudret Selçuk, Prof. Dr. Nafiz Delen, Prof. Dr. Ahmet Karataş, Prof. Dr. İbrahim Arslanoğlu,Prof. Dr. Habibe Özmen, Prof. Dr. Salim Cöhce, Prof. Dr. Seçkin Ergin, Prof. Dr. Ahmet Gökkuş, Prof. Dr. Salih Zeki Bulut, Prof. Dr. Cankat Tulunay, Prof. Dr. İbrahim Somuncu, Prof. Dr. Mehmet Karapınar, Prof. Dr. Mustafa Atasever, Prof. Dr. Ahmet Aksın, Prof. Dr. D. Ali Çınar, Prof. Dr.Nursel Aksın, Prof. Dr. Acar Sevim, Prof. Dr. Seçkin Pehlivanoğlu, Prof. Dr. Eftal Yücel, Prof. Dr. Kazım Önel, Prof. Dr. Ahmet Ateş Şahin, Prof. Dr. M. Kemal Çiftçi, Prof. Dr. Şeref İnal, Prof. Dr. Fatma İnal, Prof. Dr. Rahmi Doğanay, Prof. Dr. Ömer Tarım,Prof. Dr. Cahit Konak, Prof. Dr. Mahmut Ok, Prof. Dr. Hasan Hüseyin Dönmez, Prof. Dr. Mustafa Karakaya, Prof. Dr. Sadettin Tıpırdamaz, Prof. Dr. Feyzullah Güçlü, Prof. Dr. Mustafa Acaroğlu, Prof. Dr. Hüdaverdi Erer, Prof. Dr. Övgün Anmet Ercan, Prof. Dr. Özer Pala, Prof. Dr. Bilal Dik, Prof. Dr. Mehmet Ali Azman, Prof. Dr. Behiç Coşkun, Prof. Dr. Erdem Koç, Prof. Dr. Orhan Kılıç, Prof. Dr. Öner Samanlı,Prof. Dr. Necmettin Özerkmen, Prof. Dr. Erdem Koç, Prof. Dr. Nejat Akar, Prof. Dr. Ayfer Tuncer, Prof. Dr. Ramazan Demir, Prof. Dr. Neyyire Yasemin Yalım, Prof. Dr. Abdülkerim Kasım Baltacı, Prof. Dr. Necmi İşler, Prof. Dr. Selami Kılıç, Prof. Dr. Mete Korkut Gülmen,Prof. Dr. Sevim Balcı, Prof. Dr. Fevzi Yılmaz Göğüş, Prof. Dr. Orhan Çetin, Prof. Dr. Mutlu Sevinç, Prof. Dr. Fahrettin Alkan, Prof. Dr. Celal İzci, Prof. Dr. Sezen Koşay, Prof. Dr. Suat Akgün, Prof. Dr. Kayhan Öztürk, Prof. Dr. Önder Tuzcu, Prof. Dr. Güzide Turanlı, Prof. Dr. V. Doğan Sorguç, Prof. Dr. İsmail Hakkı Nur, Prof. Dr. Ayşe Yüce, Prof. Dr. Şanslı Şenol, Prof. Dr. Emel Türk Arıbaş, Prof. Dr. Ömür Ceylan, Prof. Dr. Egemen İdiman, Prof. Dr. Nazmiye Kaya, Prof. Dr. Fethi İdiman, Prof. Dr. Muammer Elmas, Prof. Dr. Beşir Şahin, Prof. Dr. Çetin Pekacar, Prof. Dr. Recep Çetin, Prof. Dr. Tuncay Özgünen, Prof. Dr. Naciye Yıldız, Prof. Dr. İrfan Nasrattınoğlu, Prof. Dr. Osman Erganis,Prof. Dr. Kemal Arı, Prof. Dr. Ali Berat Alptekin, Prof. Dr. Dursun Taşcı, Prof. Dr. Nuri Köstüklü, Prof. Dr. D. Ali Dinç, Prof. Dr. Mithat Kerim Arslan, Prof. Dr. Ferruh Yıldız, Prof. Dr. Semi Şen, Prof. Dr. Faris Karahan, Prof. Dr. Ömür Gülmen, Prof. Dr. Nilgün Alptekin, Prof. Dr. Ali Naki Selmanpakoğlu, Prof. Dr. Hasan Serdaroğlu, Prof. Dr. Tugrul Pirnar, Prof. Dr. Bilgin Kaftanoğlu, Prof. Dr. Rukiye Ömeroğlu, Prof. Dr. Haluk Güvenç, Prof. Dr. Deniz Ünsalan, Prof. Dr. Işınsu Kuzu, Prof. Dr. Emine Özcan, Prof. Dr. Yavuz Sezen, Prof. Dr. Beşir Şahin, Prof. Dr. A. Ziya Aktaş, Prof. Dr. Onur Kenan Ünlü, Prof. Dr. Ali Rıza Köymen, Prof. Dr. Nigan Bayazıt, Prof. Dr. Yahya Sezai Tezel, Prof. Dr. Recep Kök, Prof. Dr. Adnan Tepecik, Prof. Dr. Oktay Gürsoy, Prof. Dr. Abdülkadir Konuk, Prof. Dr. Ali Günyaktı, Prof. Dr. Ali Murat Danyal, Prof. Dr. Ali Yazıcı, Prof. Dr. Ayhan Albostan, Prof. Dr. Ayşe Çetin, Prof. Dr. Bahtiyar Mehmetoğlu, Prof. Dr. Bilgin Kaftanoğlu,Prof. Dr. Ebubekir Altuntaş, Prof. Dr. Fatih Kirişçioğlu, Prof. Dr. Fatoş Yarman Vural, Prof. Dr. Gülhan Özbayoğlu, Prof. Dr. Güzide Turanlı, Prof. Dr. Hacer Tor, Prof. Dr. Harun Ülger, Prof. Dr. Hasan Coşlu, Prof. Dr. Hayati Sarı, Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Prof. Dr. Hüseyin Şimşek, Prof. Dr. İsmet Çetin, Prof. Dr. Kemal Üçüncü, Prof. Dr. Kudret Güven, Prof. Dr. Leyla Karahan, Prof. Dr. M. Münir Atalar,Prof. Dr. Mahmut Hortacsu, Prof. Dr. Mehmet Atçeken, Prof. Dr. Mehmet Bayraktar, Prof. Dr. Mehmet Haberal, Prof. Dr. Mesut Anıl, Prof. Dr. Mustafa Ceylan, Prof. Dr. Mustafa Poyraz, Prof. Dr. Naciye Yıldız, Prof. Dr. Nazif Geboloğlu, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Prof. Dr. Nurşen Mazıcı, Prof. Dr. Oya Akgönenç, Prof. Dr. Ö.Faruk Taşer, Prof. Dr. Rüstem Cangi, Prof. Dr. Sema Barutçu Özönder, Prof. Dr. Sibel Özel, Prof. Dr. Süleyman Güngör, Prof. Dr. Sümer Şahin, Prof. Dr. Şakir Akça, Prof. Dr. Şule Pekyardımcı, Prof. Dr. Tolga Yarman, Prof. Dr. Yalçın Küçük, Prof. Dr. Yusuf Yanar, Prof. Dr. Zafer Demir, Prof. Dr. Zafer Ulutaş, Prof. Dr. Zuhal Yüksel, Prof. Dr. Abdullah Kopuzlu, Prof. Dr. Abdullah Mağden, Prof. Dr. Ali Gürol, Prof. Dr. Cavit Kazaz, Prof. Dr. Hamdullah Kılıç, Prof. Dr. Hasan Seçen, Prof. Dr. Ramazan Altundaş, Prof. Dr. Ümit Demir, Prof. Dr. Yakup Kurucu, Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Prof. Dr. Yunus Kara, Prof. Dr. Yusuf Şahin, Prof. Dr. Ahmet SALTIKNoyan Umruk (E. Tuğgeneral), Hakkı Baha Tüzüner (E. Korgeneral), Abdullah Necati İkizoğlu (E. Orgeneral), Yaşar Karagöz (E. Tümgeneral), Armağan Kuloğlu (E. Tümgeneral), Hasan Iğsız (E. Orgeneral), İsmail Hakkı Pekin  (E. Korgeneral), Mehmet Eröz  (E. Korgeneral), Necati Gültekin (E. Tuğgeneral) Dr. Munir Erim, Dr. Turhan Candan, Dr.  Kürşat Kadir Canlı, Dr. Alisina Mengi, Dr. Sezer Ozyavuz, Dr. Erhan Atesci, Dr.  Erden Alper Külcü, Dr. Emil Novruzov, Dr. Ferudun Sıtkı Eren, Dr. Hikmet Ülker, Dr. Musa Yılmaz, Dr. Hamdi Hacibedel, Dr. Levent Akçay, Dr. Cahit Pekyardımcı, Dr. Mehmet Ünlü, Dr. Mesut Aslan, Dr. Metin Denli, Dr. Miktat Sen, Dr. Oğuz Paköz, Şenol Konukçu (Gazeteci), Abdullah Azizoğlu (Gazeteci), Musa İmdat (Gazeteci), Ramazan Durmuş (Gazeteci), Serdar Koçak (Gazeteci), Haldun Aytı (Gazeteci), Hülya Narin(Gazeteci), Yücel Tanay (Gazeteci), Can Pulak (Gazeteci), Ceyhun Bozkurt (Gazeteci),Gülter Gülsen Kolankaya (Gazeteci), A.Tuncay Özkan (Gazeteci), Deniz Yıldırım (Gazeteci), Hikmet Çiçek (Gazeteci), Mehmet Faraç (Gazeteci), Mustafa Balbay(Gazeteci- Milletvekili), Turhan Özlü (Gazeteci), Yücel Hacaloğlu (Gazeteci) Turan Yıldırım (İşadamı), Cumali Köktaş  (İşadamı), Namık Melek  (İşadamı), Kenan Demir  (İşadamı), Serdar Tavukçu  (İşadamı), Zülfikar Altay  (İşadamı), İhsen Erkin Özkan  (İşadamı), Aydoğan Buğalıdüzü  (İşadamı), Fatih Mehmet Kılıç  (İşadamı), Süleyman Er  (İşadamı), Hüseyin Tuğrul  (İşadamı), Alihan Mengeneci  (İşadamı), Mete Kumbar  (İşadamı), Muammer Demirci  (İşadamı), Aziz Cüneyt Yüksel  (İşadamı), Orhan Özdemir  (İşadamı), Halis Bayat  (İşadamı), Recep Alemdar  (İşadamı), Tuncay Kılıç  (İşadamı), Alperen Bozkurt  (İşadamı), Tuncay Yüksel  (İşadamı), İbrahim Hüseyin Gülgen  (İşadamı), Burak Ilgaz  (İşadamı), Akif Pırasa  (İşadamı), Selahattin Enli  (İşadamı), Ajlan Okman  (İşadamı), Oktay Uyar  (İşadamı), Nihat Apaydın  (İşadamı), Ali Ergin  (İşadamı), Ali Rıza Çelikay  (İşadamı), Ali Şişman  (İşadamı), Bilal Aslan  (İşadamı), Fatih Aran  (İşadamı), Hikmet Kural  (İşadamı), Mehmet Enver  (İşadamı), Mehmet Görgen  (İşadamı), Mehmet Muhterem Gözütok  (İşadamı), Mesut Zeybek  (İşadamı), Nevzat Kurtoğlu  (İşadamı), Nihat Batar  (İşadamı), Osman Gazi Köseoğlu  (İşadamı), Recep Bekdemir  (İşadamı), Sadık Güner  (İşadamı), Salih Özpideciler  (İşadamı), Sedat Kara (İşadamı), Sedat Yurtseven (İşadamı), Süleyman Uluocak (İşadamı), Ahmet Nebi Kadıoğlu (İşadamı), Hakan Güngör (İşadamı), Ünal Mısırlıoğlu (İşadamı), Ahmet Yalçınkaya (İşadamı), Abdurrahim Aydemir (İşadamı), Osman Demir (Yönetici), Mustafa Arman (Yönetici), Nazmi Bilke (İşadamı) Sanem Arslan (Hukukçu), Ayşegül Dalkır Kahveci (Hukukçu), Hakkı Kavas (Hukukçu), İsmail Karadağ (Hukukçu), Kerim Yılmaz (Hukukçu), Betül Tortamış (Hukukçu), Osman Niyazi Müftüoğlu (Hukukçu), Günay Öndeş (Hukukçu), Ahmet Yılmaz (Hukukçu), Mustafa Nevruz Sıvacı (Hukukçu), Naciye Çidam (Avukat), Adnan Çöktü (Avukat), Aysel Uluçevik (Avukat), İsmail Kılıç (Avukat) Kemal Kerinçsiz (Avukat), Metehan Altay (Avukat), Metin Öney (Avukat), Mürsel Aslan (Avukat), Önder Özdemir (Avukat), Sadık Cansever (Avukat), Şevket Can Özbey (Avukat), Tayfun İçli (Avukat), Ülkü Çekiç (Avukat), Vecdi Aksakal (Avukat) Soner Buğdaylı (Öğretmen), Hakkı Kahveci (Öğretmen),Mehmet Kılınç (Öğretmen), Tolga Elbirlik (Öğretmen), Cafer Uslu (Öğretmen), İrfan Karaoğlu (Öğretmen), Nurtaç Usta (Öğretmen), Ali Nihat Elhan (Öğretmen), Ümran Demir (Öğretmen), İdris Kılıçaslan (Öğretmen), Eyüp Uzunali (Öğretmen), Hüseyin Özevcimen (Öğretmen),Necmiye Özevcimen (Öğretmen), Ahmet Civcik (Öğretmen), Deniz Seyhan (Öğretmen), Hakan Aktulga (Öğretmen), Murat Sert (Öğretmen), Sabri Önder (Öğretmen), Oğuz Coşkun (Öğretmen), Faruk Yıldırım (Öğretmen).

18 Nisan 2013, YENİÇAĞ..

==================================================================

 

Milli aydınlar TÜRKLÜĞE sahip çıkıyor

Milli aydınlar TÜRKLÜĞE
sahip çıkıyor


Dostlar,

“Türk Milletine 3 maddelik çağrı” konusunu 12 Nisan 2013 günü sitemizde yayınlamıştık. İlerleyen zamanda da başka dosyalar ekledik.

Bu gün gelinen yerde imza sayısı 30 bine koşuyor.

İlk adımda imza koyan 300’e yakın ad aşağıdaki gibi idi :

===================================

AKADEMİSYENLER

  1. Prof. Dr. Halil İnalcık, Bilkent Ünv.
  2. Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun
  3. Prof. Dr. İlber Ortaylı
  4. Prof. Dr. Ahmet Saltık, Ankara Üniversitesi
  5. Prof. Dr. Anıl Çeçen, Ankara Üniversitesi
  6. Prof. Dr. D. Ali Ercan, Savunma Sanayisi E.  Müst.
  7. Prof. Dr. İskender Öksüz
  8. Prof. Dr. Mustafa Kafalı
  9. Prof. Dr. Ethem Ruhi Fığlalı, Eski Muğla Üniv. Rektörü
  10. Prof. Dr. Gökhan Çapoğlu, ANSAY Genel Başkanı, eski milletvekili
  11. Prof. Dr. Enis Öksüz, Eski Ulaştırma Bak.
  12. Prof. Dr. Hasan Ünal
  13. Prof. Dr. Sina Akşin
  14. Prof. Dr. Umay Türkeş, Girne Amerikan Üniversitesi
  15. Prof. Dr. Tuncer Gülensoy
  16. Prof. Dr. Yumni Sözen
  17. Prof. Dr. Zeki Aslantürk
  18. Prof. Dr. Ahmet Gökçen
  19. Prof. Dr. Ahmet Çolak
  20. Prof. Dr. Atilla Aydınlı, Bilkent Üniv.
  21. Prof. Dr. Ayşe Filiz Yavuz
  22. Prof. Dr. Ahmet Yörük, İstanbul Üniv.
  23. Prof. Dr. Aydın Durmuş
  24. Prof. Dr. Abdurrahman Güzel, Başkent Üniv.
  25. Prof. Dr. Ali Pancar, 19 Mayıs Ünv.
  26. Prof. Dr. Beşir Şahin, Çukurova Ünv.
  27. Prof. Dr. Bilge Ercilasun
  28. Prof. Dr. Bige Sükan
  29. Prof. Dr. Cevat Geray
  30. Prof. Dr. Cemal Kurnaz, Gazi Üniv.
  31. Prof. Dr. Çetin Çelenk
  32. Prof. Dr. Doğan Kargül
  33. Prof. Dr. Erdem Koç
  34. Prof. Dr. Güzide Turanlı
  35. Prof. Dr. Güler Somer
  36. Prof. Dr. Hanım Halilova
  37. Prof. Dr. Hasan Önder
  38. Prof. Dr. İbrahim Tellioğlu, 19 Mayıs Üniv.
  39. Prof. Dr. Haluk Tokuçoğlu, Dekan, Sağlık Bak. E. Müsteşarı
  40. Prof. Dr. İbrahim Öztek
  41. Prof. Dr. İbrahim Uzmay
  42. Prof. Dr. İsa Özkan, Gazi Ünv.
  43. Prof. Dr. İnan Güler, Gazi Ünv.
  44. Prof. Dr. Kazım Kopraman
  45. Prof. Dr. Kaan Aydos
  46. Prof. Dr. Kenan Erzurumlu, 19 Mayıs Ünv.
  47. Prof. Dr. Kemal Üçüncü
  48. Prof. Dr. Kadir Aydın
  49. Prof. Dr. Lütfi Çakmakçı
  50. Prof. Dr. Metin Karaörs
  51. Prof. Dr. Mahir Nakip, Erciyes Ünv.
  52. Prof. Dr. Mahmut Şahin, 19 Mayıs Ünv.
  53. Prof. Dr. Mustafa Arıca
  54. Prof. Dr. Necdet Altuntop, Erciyes Ünv.
  55. Prof. Dr. Nergiz Biray, Pamukkale Üniversitesi
  56. Prof. Dr. Nizamettin Aktay, Gazi Üniversitesi
  57. Prof. Dr. Nurullah Çetin, DTCF
  58. Prof. Dr. Peruze Çelenk, Ondokuzmayıs Üniversitesi
  59. Prof. Dr. Taciser Onuk, Ankara Üniversitesi
  60. Prof. Dr. Reşat Genç, E. Atatürk Yüksek Kurumu Bşk.
  61. Prof. Dr. Sabri Sümer
  62. Prof. Dr. Sabri Çaklı, İzzet Baysal Ünv.
  63. Prof. Dr. Süleyman, Hayri Bolay
  64. Prof. Dr. Saleh Sultansoy, TOBB Üniversitesi
  65. Prof. Dr. Ömer Aksu
  66. Prof. Dr. Rıza Ayhan, Eski Gazi Üniv. Rektörü
  67. Prof. Dr. Ruşen AYTAÇ
  68. Prof. Dr. Selahattin Sarı, Beykent Ünv. Rektör Yard.
  69. Prof. Dr. Sacit Turanlı, Dekan
  70. Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, Ege Üniv. Ziraat Fak.
  71. Prof. Dr. Nilüfer Yüksel, Ankara Üniv. Eczacılık Fak.
  72. Prof. Dr. Mehmet Kerem Doksat
  73. Prof. Dr. Taner ÇAMSARI
  74. Doç. Dr. Murat Hatipoğlu,
  75. Doç. Dr. Mustafa Aksoy
  76. Doç. Dr. Kenan Kırkpınar
  77. Doç. Dr. Kutluk Kağan Sümer
  78. Doç. Dr. Mustafa Çağatay Tufan
  79. Doç. Dr. Halil Turgut
  80. Doç. Dr. Özgü Günay, Gazi Üniversitesi
  81. Doç. Dr. Reyhan Ersoy, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
  82. Doç. Dr. Ramazan Amanvermez
  83. Doç. Dr. Nuri Aydın Kama
  84. Doç. Dr. Soner Çankaya, Ordu Ünv.
  85. Doç. Dr. Serkan Şen 19 Mayıs Ünv.
  86. Doç. Dr. Sait Yılmaz
  87. Doç. Dr. Ezgi Günay, Gazi Üniversitesi
  88. Doç. Dr. Cüneyt Çırak
  89. Doç. Dr. Alp Aslan Kıraç
  90. Doç. Dr. Ertan Sait Kurtar, 19 Mayıs Üniv.
  91. Doç. Dr. Fatma Gülşen
  92. Doç. Dr. eyfullah Hızarcı
  93. Yrd. Doç. Dr. Sakin Öner
  94. Yrd. Doç. Dr. Sevil Sargın

SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ

  1. Prof. Dr. Mehmet Öz, Türk Ocakları Genel Başkanı
  2. Prof. Dr. Mustafa Erkal, Aydınlar Ocağı Gen. Bşk.
  3. Prof. Dr. Ümit Özdağ, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı, Gazi Üniversitesi
  4. Sadi Somuncuoğlu, Milli Düşünce Merkezi Genel Bşk., Devlet eski Bakanı
  5. Şakir Altıntaş, Afyon Oğuz Boyu Yörük Türkmen Dern. Bşk.
  6. Şerafettin Demir, Ankara Seymenler Kulübü Dern. Gnl. Bşk.
  7. Fahrettin Beşli, Yörük Türkmen Der. Federasyon Bşk.
  8. Alper Tunga, Bacalan Avukat, Antalya Barosu Bşk.
  9. Yakup Atasıtürk, Dünya Kargın Türkmenleri Dern. Gnl. Bşk.
  10. Ekrem Aksoy, Mühendis, Ülkü-Tek Genel Başkanı
  11. İbrahim Doğan, Türkiye Sağlık Çalışanları Eğitim ve Dayanışma Vakfı Genel Bşk.
  12. İsrafil Çelik Türk Aydınları Vakfı Genel Bşk.
  13. Prof. Dr. K. Tuncer Çağlayan, Türk Ocağı Samsun Şubesi Bşk.
  14. Dr. Levent Başyiğit, Isparta Türk Ocağı Bşk.
  15. Hamit Köse, Şehit Aileleri Federasyon Bşk.
  16. Halit Can, Maltepe Türk Ocağı Bşk.
  17. Ertuğrul Toygar, Samsun Yörükleri Day. ve Kült. Dern. Bşk.
  18. Ali Şahin Fevzioğlu, İnş. Yük. Müh. Kayseri Tic. Odası Meclis Bşk. V.
  19. Adnan Öztürk, Erciyes Ün. 250 Üyeli Öğr. Üyeleri Dern. Bşk.
  20. Hüseyin Özbek, Avukat, İstanbul Barosu Genel Sekreteri
  21. Mehmet Karataş, Konya Ülkü Bir Genel Bşk.
  22. Hasan Salih Akkurt, Büyük Çekmece Türk Ocağı Bşk.
  23. Hamit Saraç, Bursa T ürk Ocağı Şubesi Bşk.
  24. Türkan Hacaloğlu, Ankara Türk Ocağı Şubesi Bşk.
  25. Doç. Dr. Bayram Durbilmez, Kayseri Türk Ocağı Şubesi Bşk.
  26. Aygutşat Selçuk, Kocaeli Türk Ocağı Başkanı
  27. Müfit Öner, Milli Düşünce Merkezi Gen. Bşk. Yrd. E. Genel Müdür
  28. Mustafa Öztürk, Bilgiyurdu Eğt. Kültür Der. Bşk.
  29. Mustafa Dağ, Dağder Genel Bşk.
  30. Hasan Hüseyin Namaz, Kütahya Yörük Türkmen Dernekleri Bşk.
  31. Yusuf Yılmaz, Konya Yörükleri Der. Bşk.
  32. Durhasan Koca, Türk Boyları Konfederasyonu Genel Başkanı
  33. Nesrin Günel İçay, Diş tabibi, Yörükler Türkmenler Kültür Derneği Genel Başkanı
  34. İzzet Polat Ararat, ADD Eski Genel Sekreteri
  35. Mesut Erdoğan, Avukat, Nevşehir Türk Ocağı Şubesi Bşk.
  36. Nihat Kula, Ertuğrul Gazi Kültür Derneği Başkanı
  37. Prof. Dr. Özkan Hüseyin, Batı Trakya Türkleri Arş. Merkezi Bşk.

 SİYASETÇİLER 

  1. Prof. Dr. Özcan Yeniçeri, Ankara Milletvekili
  2. Hasan Celal Güzel, Eski Milli Eğitim Bakanı
  3. Hüsamettin Cindoruk, Eski TBMM Başkanı, siyasetçi, hukukçu
  4. İlhan Kesici, Eski Bursa Milletvekili-İktisatçı
  5. Osman Pamukoğlu, HEPAR Genel Başkanı
  6. Prof. Dr. Hüsnü Yusuf Gökalp, Eski Tarım Bak. Sivas Milletvekili
  7. Prof. Dr. Mümtaz Soysal, E. Dışişleri Bakanı
  8. Prof. Dr. Abdülhaluk Çay, Eski Devlet Bakanı, Çorum Milletvekili
  9. Saffet Arıkan Bedük, Eski Ankara Milletvekili, Vali
  10. Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel, Eski Dışişleri Bakanı
  11. Prof. Dr. Ramazan Mirzaoğlu, Eski Bakan, Kırşehir Milletvekili
  12. Ufuk Söylemez, Eski Devlet Bakanı
  13. İlhan Aküzüm, Eski Turizm ve Devlet Bakanı, Ankara Mv.
  14. İlker Tuncay, Eski Tarım Bakanı, Ankara/Çankırı Milletv.
  15. İbrahim Yaşar Dedelek, Eski Devlet Bakanı, Eskişehir milletvekili
  16. Yaşar Okuyan, Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Yalova Milletvekili
  17. Mustafa Gazalcı, E. Denizli Milletvekili
  18. Hasan Ali Tutkun, Eski Amasya Milletvekili
  19. Osman Doğan, Eski Şanlı Urfa Milletvekili
  20. Şamil Ayrım, Eski Iğdır Milletvekili,
  21. Şamil Kazokoğlu, Eski Bolu Milletvekili
  22. Şahin Mengü, Eski Manisa Milletvekili, Hukukçu
  23. Barış Bilgin Dilmen, Yurt Partisi Genel Bşk. Yrd.
  24. Abdülkadir Baş, Eski Nevşehir Milletvekili,
  25. Hüsnü Sıvalıoğlu, Eski Balıkesir Milletvekili
  26. Hüseyin Avni Güler, E. Milletvekili
  27. Halil İbrahim Oral, Bitlis E. Mv.
  28. Mehmet Ceylan, Eski Sivas Milletvekili, İş Adamı
  29. İbrahim Yılmaz, Kayseri E. Milletvekili
  30. Miraç Akdoğan, Malatya E. Milletvekili
  31. Nihat Gökbulut, Eski Kırıkkale Milletvekili
  32. Nihat Harmancı, Eski Konya Milletvekili
  33. Osman Seyfi, E. Milletvekili
  34. Rahmi Sezgin, 21.Dönem İzmir Mv., TPD İzmir Şube Bşk.
  35. Adil Aşırım, Eski Iğdır Milletvekili
  36. Ali Er, Eski İçel Milletvekili
  37. Yusuf Kırkpınar, Eski İzmir Milletvekili
  38. Ali Nejat Ölçen, E. İstanbul Milletvekili
  39. Baki Tuğ, E. Hak. Alb., Eski Bakan, Ankara Milletvekili
  40. Edip Özbaş, Eski K. Maraş Milletvekili, Hukukçu
  41. Erdal Karademir, 22. Dönem İzmir Milletvekili
  42. Esat Bütün, K. Maraş E. Milletvekili
  43. Aslan Ali Hatipoğlu, Eski Amasya Milletvekili

GAZETECİ ve YAZARLAR

  1. Alev Alatlı
  2. Yavuz Bülent Bakiler
  3. Emine Işınsı
  4. Mustafa Mutlu, Vatan Gazetesi
  5. Rıza Zelyut, Güneş Gazetesi
  6. Aslan Tekin, Yeniçağ
  7. Yılmaz Dikbaş
  8. Ahmet Yabuloğlu, Yeniçağ Gazetesi İcra Kurulu Başkanı
  9. Ahsen Batur
  10. Ahmet Say, Müzik Eğitimcisi ve Yazarı
  11. Arslan Bulut, Gazeteci, hukukçu
  12. Müyesser Yıldız
  13. İkbal Vurucu, Gazete 2023
  14. Mustafa Arslan
  15. Mustafa Turgay Tüfekçioğlu, Araştırmacı-yazar
  16. Ömer Faruk Beyceoğlu, Töre Dergisi
  17. İbrahim Metin, Araştırmacı-Yazar

*****

  1. Talat Şalk, Eski DGM Savcısı
  2.  Savaş, Eski Yargıtay Başsavcısı
  3. Nuh Mete Yüksel, Eski DGM Savcısı
  4. Osman Kaçmaz, Avukat E. Ağır Ceza Hakimi
  5. Cevdet Saral, E. Emniyet Müdürü
  6. Ali Aydın, E. Tuğgeneral (Silivri Cezaevi)
  7. Abdülkadir Sezgin, E. Diyanet İşleri Başkanlığı Baş Müfettişi
  8. Alaettin Parmaksız, Emekli Tümgeneral
  9. Nejat Eslen, E. Tuğ General, yazar
  10. Necdet Bayraktaroğlu, Eski Savcı
  11. Yaşar Yazıcoğlu, Eski Başbakanlık Müsteşarı
  12. Yaşar Karagöz, Emekli Tümgeneral
  13. Metin Sancaktar, Uzman Doktor
  14. Hicabi Koçak, Emekli Memur
  15. Hamit Sekman, Avukat, Erzincan Baro E. Bşk.
  16. Hakan Kızılaslan, Doktor Ufuk Ünv.
  17. İbrahim Okur, Makine Yük. Mühendisi, İş Adamı, Yazar
  18. İsmet Atik, Eski YÖK Gen. Sekreter Yrd.
  19. İsmail Bozkurt, Kayseri Milli Eğt. E. Müd. -Yazar
  20. Kamil Aydın, Emekli Müftü
  21. Kerim Taş, İş Adamı
  22. Kerim Yılmaz, E. Ağır Ceza Reisi/Avukat
  23. Kürşat Karacabey, Avukat
  24. Kürşat Şendal, Yazar
  25. Mesude Öney, Emekli Öğretmen
  26. Müge Gülses, E. Bankacı
  27. Mehmet Gündüz, Emekli Öğretmen
  28. Mustafa Kemal, Yurttutan İş Adamı
  29. Mustafa Erkal, E. Vali
  30. Münire Akat, İngilizce Öğretmeni
  31. Meriç Coşkun, Eskimeyen Dostlar Genel Koordinatörü
  32. Müfit Özdeş, E. Büyükelçi
  33. Nevin Çelik, Emekli Öğretmen
  34. Nurullah Aydın, Öğretim Görevlisi, Gazi Üniversitesi
  35. Nefi Demirci, Doktor
  36. Necdet Özkaya, M. E. B. Emekli Müsteşar Yard.
  37. Niyazi Altunya, Eğ. Bil. Doktoru
  38. Nuray Palancıoğlu Kaplan, Avukat
  39. Orhan Sungur, Adalet Bakanlığı E. Personel Gnl. Mdr.
  40. Oğuz Çetinoğlu, İşadamı, Yazar
  41. Oğuzhan Buhur, Avukat
  42. Ömer Ay, Öğretmen, MDM Genel sekreteri
  43. Ömer Öksüz, Gemi İnşa Mühendisi
  44. Ömer Lütfi Taşçıoğlu, E. Kur. Alb.
  45. Pehlivan Uzun, Öğretim Üyesi Kırıkkale Ünv.
  46. Rifat Uğrar, İller Bankası E. Gnl. Md. Yard., Milli Düşünce Merkezi Yön. Kur. Üyesi
  47. Ruşen Yaşlıoğlu, Milli Düşünce Merkezi Yön. Kur. Üyesi
  48. Sami Narter, Dr. Avukat
  49. Sevgi Kafalı, Emekli Öğretim Görevlisi
  50. Şenol Uğurlu, Ülkü Ocakları E. Genel Bşk. Yrd.
  51. Satılmış Erdal, Gazi Ü. E. Genel Sekreteri
  52. Suzan Çataloluk, E. Hakim
  53. Sacit Somel, E. Elçi
  54. Savaş Özdağ, Avukat
  55. Şekip Mehan, Avukat, İzmir
  56. Şimal Aral, Muhasebeci
  57. Talat Şimdi, Mali Müşavir
  58. Üçler Uğurlu, Türkiye Sağlık Çalışanları eğitim ve Dayanışma Vakfı
  59. Ünsal Aktaş, Avukat
  60. Veli Kılıç, Dr. MEB. TTK E. Üyesi yazar, Gazeteci
  61. Yıldırım Ak, Avukat, Türk Hukuk Kurumu Bşk.
  62. Aziz Bozatlı, Eski Orman Böl. Md.
  63. Yağmur Tunalı; TRT Programcı, Yazar
  64. Aslan Küçükyıldız, TRT, Programcı
  65. Ali Bektaş, Opr. Doktor
  66. Adnan Adıvar, Ünal Emekli Öğretmen, Eski Alaca Belediye Bşk.
  67. Ali Rıza Kaplan, Avukat, İMAG Bşk.
  68. Ahmet Çetinkaya, Erciyes Ün. Hastaneleri Kurucu Baş Müd.
  69. Ali Bademci, Araştırmacı Yazar
  70. Aytekin Ertuğrul, Opr. Doktor
  71. Prof. Dr. Ali Ercan, Savunma Sanayi E. Müsteşarı
  72. Bayram Dede, Avukat
  73. Cemalettin Durmaz, Emekli İmam
  74. Cengiz Atak, Eski MTA Genel Müdürü
  75. Cemil Karababa, Ressam (Atatürk Ressamı)
  76. Çınar Çoşkunserçe, Gazeteci
  77. Dursen Gürgür, Türk Ocakları Gn. Mrk, Hanımlar Kolu
  78. Dursun Dağaşan, E. Posta Genel Müdürü
  79. Duran Aydoğmuş, Şair-Yazar
  80. Erhan Aktaş, Uzman Doktor
  81. Erol Gürsoy, Eğitimci, Aydınlar Ocağı Sakarya
  82. Ergül Ünal, Harita Mühendisi, TPB İzmir Şubesi Bşk.Yrd.
  83. Erol Günsoy, İş adamı
  84. Gürsel Yıldız, Gemi İnşa Mühendisi
  85. Hakan Paksoy, Milli Düşünce Merkezi Yön. Kur. Üyesi Elektrik Müh.
  86. Vedat Paşa Civelek, E. Albay
  87. Emin Şiş, Em. Endüstri Müh.
    =======================================

14 Mayıs 2013’te durum …

Yeni anayasa çalışmaları kapsamında “Türk” ifadesinin kaldırılmasına tepki gösteren Türk aydınlarının başlattığı kampanya çığ gibi büyüyor. 400’den çok aydın daha bildiriye imza koydu.

İl il, ilçe ilçe gezip “Çağrı Konferansı” serisi başlatacak olan aydınlar;
barolar üniversiteler, STK’lar ve gençlere davet yapmaya hazırlanırken sanal alemde de kendiliğinden siteler oluşmaya başladı!

Yeni anayasa çalışmalarında “Türk” ifadesinin anayasadan silinmesine tepki gösteren ve aralarında Prof. Dr. Halil İnalcık, Prof. Doktor İlber Ortaylı, Prof. Dr. İskender Öksüz ve Sadi Somuncuoğlu’nun da yer aldığı 300 aydının, Türk milletine yaptığı çağrıya destek çığ gibi büyüyor. Dün de eski Devlet Bakanı Kamran İnan, eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, emekli Büyükelçi İnal Batu, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek’in de aralarında bulunduğu 400’den çok kişi, bildiriye imza attı.

Prof. İskender Öksüz tarafından okunan bildiri büyük ilgi gördü. Türk Milleti’ne çağrı yapmayı görev olarak üstlendiklerini belirten Öksüz, Ankara’nın ardından diğer illeri de dolaşacaklarını söyledi. Öksüz, “Daha bu adımları atmadan bildiriye gelen gelen ilgi ve desteği mutlulukla gözledik.” dedi.

Asla çıkaramazlar

Prof. Öksüz, bildiriyi Ankara Barosu Konferans Salonu’nda kalabalık bir topluluk önünde okudu. Burada bir konuşma yapan Öksüz, anayasadan Türklük ifadesinin çıkarılmasına  kimsenin gücünün yetmeyeceğini belirterek, şunları söyledi.

“Yeni anayasanın olmazsa olmazsı olarak gördüğümüz bu üç madenin çağrısı, başka bir duyuru olmadan sosyal medyada kendiliğinden açılan imza kampanyaları ile 30 bine yaklaştı. Ayrıca cumhuriyet tarihi boyunca kamu kuruluşlarının isminde yer alan T.C. ibaresinin kaldırılmasına karşı yurttaşlarımızın gösterdiği asil tepkinin milyonları aştığı görülmektedir. Bütün bunları Türk milletine çağrı metni çerçevesinde değerlendirdiğimizi büyük bir memnuniyetle değerlendiriyoruz. Bize ulaşan bu bilgileri ve imzalarıyla vatanımızın bütünlüğüne milletimizin birliğine ve şerefli vatandaşlarımızın eşitliğine ve devletimizin tekliğine sahip çıkan bu haysiyetli ve
cesur destekleri günümüzün ve yarınımızın teminatı olarak görüyoruz.”

İl il, ilçe ilçe gezilecek

Prof. Öksüz, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Baştan beri planladığımız konferanslar ve ziyaretler listesi ilan edilecek ve il il, ilçe ilçe “Çağrı Konferansları” na ve gezilerine başlanacaktır. Bu bağlamda üniversitelerimiz, barolarımız, meslek kuruluşlarımız, STK’larımız ve gençlerimize de çağrımız var. Harekete geçerek benzer demokratik platformlarda aziz vatandaşlarımızı aydınlatma görevini üstleniniz.
Durumun ciddiyetini dikkate alarak, vatan savunmasında kararlı bir faaliyeti gerçekleştiriniz.”

İŞTE O BİLDİRİ
Aydınların kamuoyuna açıkladığı 3 maddelik bildiri şöyle     : 

* Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu ve sahibi olan Türk milletinin adı, vatandaşlık tarifinden ve Anayasa’dan çıkarılamaz. 

* Devletimizin eşit ve şerefli üyeleri olan aziz vatandaşlarımız,
ırklara ve mezheplere ayrıştırılamaz. 

* Anadolu coğrafyasında Selçuklu ile başlayın Osmanlı ile devam eden
Türk Milleti’nin kesintisiz egemenliğini esas alan
büyük Atatürk’ün kurduğu milli devlet yapısı ortadan kaldırılamaz.

Prof. Kafalı: Bu yolda yılmadan yürüyeceğiz
Toplantıya katılan bazı aydınlar, kampanya hakkında YENİÇAĞ’a açıklamalarda bulundu. Prof. Mustafa Kafalı, imza kampanyasının giderek büyük ilgi gördüğünü ve vatanına sahip çıkanların sayısındaki artışın kamuoyu tarafından görüldüğünü belirterek,

“Ben de artık Türkiye kadar iyiyim. Türkiye’ye baktığınız zaman işlerin iyi gitmediğini görüyorsunuz. Üzülüyorum. Vatanına sahip çıkanları gördüğünüz zaman ise seviniyorsunuz.” dedi.

Prof. Sevgi Kafalı da “Başlatılan bu çalışmaya iktidar her ne kadar tepki gösterse de yılmadan yolumuzda yürüyeceğiz. Başbakan konuşmalarında bizi ima ederek
’Amaçlarına ulaşamaz’ demeye çalışıyor ama biz sonuna kadar giderek
Türk milletini uyandıracağız” diye konuştu.

Toplantıya katılanlardan eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, aydınların başlattığı kampanyaya tam destek verdiğini ifade etti. Okuyan,
“Bu çağrı karşısında sessiz kalınması mümkün değildir. Ben de bugün buraya gelerek desteğimi gösterdim. Bundan sonra ’Türklük’konusunda daha hassas davranma zamanı” dedi.

Eski Devlet Bakanı Hasan Macit ise herkesin tarafını belli etmesinin zorunlu olduğunu kaydetti. Macit, şöyle konuştu:

Artık sağ ve sol kavramlarına göre tanımlama kalmadı.

Bunun yerine milli olanlarla olmayanlar var.

Dolayısıyla tarafınızı net bir şekilde ortaya koymanız gerekiyor.
Bu artık önemli bir dava haline geldi.”

Eski Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu da Başbakan Erdoğan ile teröristbaşı Abdullah Öcalan arasında mutabakata varıldığının ortaya çıktığını söyledi. Somuncuoğlu, Erdoğan’ın görevlendirdiği 63 akil insana da tepki göstererek
şunları söyledi:

“Bildiriyi okuduktan sonra % 70’i bölücü zihniyetten oluşan bir akil adamlar faaliyeti başlatılmıştır. Terörist başı Öcalan ile Başbakan arasında varılan mutabakatın hayırlı olduğunu anlatıyor ve milleti ikna etmeye çalışıyorlar. Hangi yolla olursa olsun görüşlerini bu istikamette anlatacaklardır.”

Sanal alemde büyük destek

Bildiriye destek sanal alemde de hızla artıyor. 620 öğretim üyesi, eski rektör ve dekanlarla yurt dışından destek verenler dahil 271 profesör, 768 öğretmen, 165 gazeteci ve yazar, 219 hekim, 132 hukukçu ve 10 büyükelçi, internet üzerinden bildiriye imza attı. Şu ana kadar internet sitelerinde toplanan imza sayısı şöyle:

www.vatanseveriz.com : 13 bin 479
İmza.la/tc-vatandaslarindan-hukumete-uyari: 7 bin 746
İmza.la/turk-milleti-ne-cagri: 6 bin 390

İHİ BİLDİRİYE BU İSİMLER DE İMZA ATTI…

Kâmran İnan, İnal Batu, Kurtuluş Taşkent, Mehmet N. Yıldırım, Müfit Özdeş, Numan Hazar, Nuri Yıldırım, Tugay Uluçevik, Türkekul Kurttekin, Uğur Ergun.
Prof. Dr. Özer Serper, Prof. Dr. Nusret Çam, Prof. Dr. Bekir Batı, Prof. Dr. Ramazan Durmaz, Prof. Dr. Mehmet Okur, Prof. Dr. Timur Kocaoğlu, Prof. Dr. Ayşe İlker, Prof. Dr. Nadim Macit, Prof. Dr. İsmet Çetin, Prof. Dr. Leyla Karahan, Prof. Dr. Ceval Kaya, Prof. Dr. Mustafa Aksoy, Prof. Dr. M. Fatih Köksal, Prof. Dr. Hasan Tunç, Prof. Dr. Vahit Türk, Prof. Dr. Ertuğ Avşar, Prof. Dr. Ayşe Yücel Çetin, Prof. Dr. Fatih Kirişçioğlu, Prof. Dr. İzzet Sak, Prof. Dr. Muhittin Tuş, Prof. Dr. Şuayip Karakaş, Prof. Dr. Fikret Burak, Prof. Dr. İbrahim Aydın, Prof. Dr. Hande Dağcı, Prof. Dr. E. Murat Esin, Prof. Dr. Şakire Pöğün, Prof. Dr. Halil Ceşitli, Prof. Dr. Mucide Ak, Prof. Dr. Recep Erol Sezer, Prof. Dr. Korkut Ersoy, Prof. Dr. Nazmiye Altıntaş, Prof. Dr. H. Yusuf Gökalp, Prof. Dr. Abdullah Korkmaz, Prof. Dr. Ali Baş, Prof. Dr. Eyüp Karakaş, Prof. Dr. Yücel Tanyeri, Prof. Dr. Ömer Saydam UysalProf. Dr. Faruk Aykan, Prof. Dr. Şafak Şahlan, Prof. Dr. Abdullah Keçik, Prof. Dr. İsmail Hakkı Koçar, Prof. Dr. Siber Göksel, Prof. Dr. Tezer Fırat, Prof. Dr. Kemal Çınar, Prof. Dr. Aytekin Besim, Prof. Dr. Özkan Özden, Prof. Dr. Nuray Erkan Özden, Prof. Dr. Nimet Yıldırım, Prof. Dr. Fevzi Çakmak, Prof. Dr. Haluk Ferhat Ecer, Prof. Dr. Yüksel Şahin, Prof. Dr. Erhan Özdiler, Prof. Dr. Zerrin Bayrakdar, Prof. Dr. Eşref Yüksel, Prof. Dr. İlhan Sungur, Prof. Dr. Mehmet Ali Körkpınar, Prof. Dr. Nilgün Çerikçioğlu, Prof. Dr. Ayla Kaya, Prof. Dr. Bahar Doğan, Prof. Dr. Yavuz Bağcı, Prof. Dr. Remzi Duran, Prof. Dr. Feyzullah Eroğlu, Prof. Dr. Ayşe İrmiş, Prof. Dr. Sabahat Bayrak Kök, Prof. Dr. Yalçın Göğüş, Prof. Dr. Fikret Karaca, Prof. Dr. Vehbi Doğan Sorguç,Prof. Dr. Erdal Açıkses, Prof. Dr. Tuncer Ören, Prof. Dr. L. Berrin Erbay, Prof. Dr. Necmi Değer, Prof. Dr. Hasan Basri Üstünbaş, Prof. Dr. Ahmet Günşen, Prof. Dr. Hasan Basri Gülcü, Prof. Dr. İhsan Keleş, Prof. Dr. Taylan Aksu, Prof. Dr. Osman Ceyhan, Prof. Dr. Ramazan Durgut, Prof. Dr. Mehmet Bozkurt Ataman, Prof. Dr. Nuriye Akev, Prof. Dr. Ayşe Sevin Özdeniz, Prof. Dr. Fetih Gülyüz, Prof. Dr. İzzet Karahan, Prof. Dr. Duran Altıparmak, Prof. Dr. Salih Çeçen, Prof. Dr. Cahit Kalkan, Prof. Dr. Ali Durmaz, Prof. Dr. Bünyamin Traş, Prof. Dr. Mehmet Maden, Prof. Dr. M. Kudret Selçuk, Prof. Dr. Nafiz Delen, Prof. Dr. Ahmet Karataş, Prof. Dr. İbrahim Arslanoğlu, Prof. Dr. Habibe Özmen, Prof. Dr. Salim Cöhce, Prof. Dr. Seçkin Ergin, Prof. Dr. Ahmet Gökkuş, Prof. Dr. Salih Zeki Bulut, Prof. Dr. Cankat Tulunay, Prof. Dr. İbrahim Somuncu, Prof. Dr. Mehmet Karapınar, Prof. Dr. Mustafa Atasever, Prof. Dr. Ahmet Aksın, Prof. Dr. D. Ali Çınar, Prof. Dr. Nursel Aksın, Prof. Dr. Acar Sevim, Prof. Dr. Seçkin Pehlivanoğlu, Prof. Dr. Eftal Yücel, Prof. Dr. Kazım Önel, Prof. Dr. Ahmet Ateş Şahin, Prof. Dr. M. Kemal Çiftçi, Prof. Dr. Şeref İnal, Prof. Dr. Fatma İnal, Prof. Dr. Rahmi Doğanay, Prof. Dr. Ömer Tarım, Prof. Dr. Cahit Konak, Prof. Dr. Mahmut Ok, Prof. Dr. Hasan Hüseyin Dönmez, Prof. Dr. Mustafa Karakaya, Prof. Dr. Sadettin Tıpırdamaz, Prof. Dr. Feyzullah Güçlü, Prof. Dr. Mustafa Acaroğlu, Prof. Dr. Hüdaverdi Erer, Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Prof. Dr. Özer Pala, Prof. Dr. Bilal Dik, Prof. Dr. Mehmet Ali Azman, Prof. Dr. Behiç Coşkun, Prof. Dr. Erdem Koç, Prof. Dr. Orhan Kılıç, Prof. Dr. Öner Samanlı, Prof. Dr. Necmettin Özerkmen, Prof. Dr. Erdem Koç, Prof. Dr. Nejat Akar, Prof. Dr. Ayfer Tuncer, Prof. Dr. Ramazan Demir, Prof. Dr. Neyyire Yasemin Yalım, Prof. Dr. Abdülkerim Kasım Baltacı, Prof. Dr. Necmi İşler, Prof. Dr. Selami Kılıç, Prof. Dr. Mete Korkut Gülmen, Prof. Dr. Sevim Balcı, Prof. Dr. Fevzi Yılmaz Göğüş, Prof. Dr. Orhan Çetin, Prof. Dr. Mutlu Sevinç, Prof. Dr. Fahrettin Alkan, Prof. Dr. Celal İzci, Prof. Dr. Sezen Koşay, Prof. Dr. Suat Akgün, Prof. Dr. Kayhan Öztürk, Prof. Dr. Önder Tuzcu, Prof. Dr. Güzide Turanlı, Prof. Dr. V. Doğan Sorguç, Prof. Dr. İsmail Hakkı Nur, Prof. Dr. Ayşe Yüce, Prof. Dr. Şanslı Şenol, Prof. Dr. Emel Türk Arıbaş, Prof. Dr. Ömür Ceylan, Prof. Dr. Egemen İdiman, Prof. Dr. Nazmiye Kaya, Prof. Dr. Fethi İdiman, Prof. Dr. Muammer Elmas, Prof. Dr. Beşir Şahin, Prof. Dr. Çetin Pekacar, Prof. Dr. Recep Çetin, Prof. Dr. Tuncay Özgünen, Prof. Dr. Naciye Yıldız, Prof. Dr. İrfan Nasrattınoğlu, Prof. Dr. Osman Erganis, Prof. Dr. Kemal Arı, Prof. Dr. Ali Berat Alptekin, Prof. Dr. Dursun Taşcı, Prof. Dr. Nuri Köstüklü, Prof. Dr. D. Ali Dinç, Prof. Dr. Mithat Kerim Arslan, Prof. Dr. Ferruh Yıldız, Prof. Dr. Semi Şen, Prof. Dr. Faris Karahan, Prof. Dr. Ömür Gülmen, Prof. Dr. Nilgün Alptekin, Prof. Dr. Ali Naki Selmanpakoğlu, Prof. Dr. Hasan Serdaroğlu, Prof. Dr. Tugrul Pirnar, Prof. Dr. Bilgin Kaftanoğlu, Prof. Dr. Rukiye Ömeroğlu, Prof. Dr. Haluk Güvenç, Prof. Dr. Deniz Ünsalan, Prof. Dr. Işınsu Kuzu, Prof. Dr. Emine Özcan, Prof. Dr. Yavuz Sezen, Prof. Dr. Beşir Şahin, Prof. Dr. A. Ziya Aktaş, Prof. Dr. Onur Kenan Ünlü, Prof. Dr. Ali Rıza Köymen, Prof. Dr. Nigan Bayazıt, Prof. Dr. Yahya Sezai Tezel, Prof. Dr. Recep Kök, Prof. Dr. Adnan Tepecik, Prof. Dr. Oktay Gürsoy, Prof. Dr. Abdülkadir Konuk, Prof. Dr. Ali Günyaktı, Prof. Dr. Ali Murat Danyal, Prof. Dr. Ali Yazıcı, Prof. Dr. Ayhan Albostan, Prof. Dr. Ayşe Çetin, Prof. Dr. Bahtiyar Mehmetoğlu, Prof. Dr. Bilgin Kaftanoğlu, Prof. Dr. Ebubekir Altuntaş, Prof. Dr. Fatih Kirişçioğlu, Prof. Dr. Fatoş Yarman Vural, Prof. Dr. Gülhan Özbayoğlu, Prof. Dr. Güzide Turanlı, Prof. Dr. Hacer Tor, Prof. Dr. Harun Ülger, Prof. Dr. Hasan Coşlu, Prof. Dr. Hayati Sarı, Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Prof. Dr. Hüseyin Şimşek, Prof. Dr. İsmet Çetin, Prof. Dr. Kemal Üçüncü, Prof. Dr. Kudret Güven, Prof. Dr. Leyla Karahan, Prof. Dr. M.Münir Atalar, Prof. Dr. Mahmut Hortacsu, Prof. Dr. Mehmet Atçeken, Prof. Dr. Mehmet Bayraktar, Prof. Dr. Mehmet Haberal, Prof. Dr. Mesut Anıl, Prof. Dr. Mustafa Ceylan, Prof. Dr. Mustafa Poyraz, Prof. Dr. Naciye Yıldız, Prof. Dr. Nazif Geboloğlu, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Prof. Dr. Nurşen Mazıcı, Prof. Dr. Oya Akgönenç, Prof. Dr. Ö.Faruk Taşer, Prof. Dr. Rüstem Cangi, Prof. Dr. Sema Barutçu Özönder, Prof. Dr. Sibel Özel, Prof. Dr. Süleyman Güngör, Prof. Dr. Sümer Şahin, Prof. Dr. Şakir Akça, Prof. Dr. Şule Pekyardımcı, Prof. Dr. Tolga Yarman, Prof. Dr. Yalçın Küçük, Prof. Dr. Yusuf Yanar, Prof. Dr. Zafer Demir, Prof. Dr. Zafer Ulutaş, Prof. Dr. Zuhal Yüksel, Prof. Dr. Abdullah Kopuzlu, Prof. Dr. Abdullah Mağden, Prof. Dr. Ali Gürol, Prof. Dr. Cavit Kazaz, Prof. Dr. Hamdullah Kılıç, Prof. Dr. Hasan Seçen, Prof. Dr. Ramazan Altundaş, Prof. Dr. Ümit Demir, Prof. Dr. Yakup Kurucu, Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Prof. Dr. Yunus Kara, Prof. Dr. Yusuf Şahin. Noyan Umruk (E. Tuğgeneral), Hakkı Baha Tüzüner (E. Korgeneral), Abdullah Necati İkizoğlu (E. Orgeneral), Yaşar Karagöz (E. Tümgeneral), Armağan Kuloğlu (E. Tümgeneral), Hasan Iğsız (E. Orgeneral), İsmail Hakkı Pekin  (E. Korgeneral), Mehmet Eröz  (E. Korgeneral), Necati Gültekin (E. Tuğgeneral), Dr. Munir Erim, Dr. Turhan Candan, Dr.  Kürşat Kadir Canlı, Dr. Alisina Mengi, Dr. Sezer Ozyavuz, Dr. Erhan Atesci, Dr.  Erden Alper Külcü, Dr. Emil Novruzov, Dr. Ferudun Sıtkı Eren, Dr. Hikmet Ülker, Dr. Musa Yılmaz, Dr. Hamdi Hacibedel, Dr. Levent Akçay, Dr. Cahit Pekyardımcı, Dr. Mehmet Ünlü, Dr. Mesut Aslan, Dr. Metin Denli, Dr. Miktat Sen, Dr. Oğuz Paköz, Şenol Konukçu (Gazeteci), Abdullah Azizoğlu (Gazeteci), Musa İmdat (Gazeteci), Ramazan Durmuş (Gazeteci), Serdar Koçak (Gazeteci), Haldun Aytı (Gazeteci), Hülya Narin (Gazeteci), Yücel Tanay (Gazeteci), Can Pulak (Gazeteci), Ceyhun Bozkurt (Gazeteci), Gülter Gülsen Kolankaya (Gazeteci), A. Tuncay Özkan (Gazeteci), Deniz Yıldırım (Gazeteci), Hikmet Çiçek (Gazeteci), Mehmet Faraç (Gazeteci), Mustafa Balbay (Gazeteci- Milletvekili), Turhan Özlü (Gazeteci), Yücel Hacaloğlu (Gazeteci) Turan Yıldırım (İşadamı), Cumali Köktaş  (İşadamı), Namık Melek (İşadamı), Kenan Demir (İşadamı), Serdar Tavukçu (İşadamı), Zülfikar Altay (İşadamı), İhsen Erkin Özkan (İşadamı), Aydoğan Buğalıdüzü (İşadamı), Fatih Mehmet Kılıç  (İşadamı), Süleyman Er (İşadamı), Hüseyin Tuğrul (İşadamı), Alihan Mengeneci  (İşadamı), Mete Kumbar (İşadamı), Muammer Demirci (İşadamı), Aziz Cüneyt Yüksel (İşadamı), Orhan Özdemir (İşadamı), Halis Bayat (İşadamı), Recep Alemdar  (İşadamı), Tuncay Kılıç (İşadamı), Alperen Bozkurt (İşadamı), Tuncay Yüksel (İşadamı), İbrahim Hüseyin Gülgen (İşadamı), Burak Ilgaz (İşadamı), Akif Pırasa  (İşadamı), Selahattin Enli (İşadamı), Ajlan Okman (İşadamı), Oktay Uyar (İşadamı), Nihat Apaydın (İşadamı), Ali Ergin  (İşadamı), Ali Rıza Çelikay (İşadamı), Ali Şişman (İşadamı), Bilal Aslan (İşadamı), Fatih Aran (İşadamı), Hikmet Kural  (İşadamı), Mehmet Enver (İşadamı), Mehmet Görgen (İşadamı), Mehmet Muhterem Gözütok (İşadamı), Mesut Zeybek (İşadamı), Nevzat Kurtoğlu (İşadamı), Nihat Batar (İşadamı), Osman Gazi Köseoğlu (İşadamı), Recep Bekdemir (İşadamı), Sadık Güner (İşadamı), Salih Özpideciler (İşadamı), Sedat Kara (İşadamı), Sedat Yurtseven (İşadamı), Süleyman Uluocak (İşadamı), Ahmet Nebi Kadıoğlu (İşadamı), Hakan Güngör (İşadamı), Ünal Mısırlıoğlu (İşadamı), Ahmet Yalçınkaya (İşadamı), Abdurrahim Aydemir (İşadamı), Osman Demir (Yönetici), Mustafa Arman (Yönetici), Nazmi Bilke (İşadamı) Sanem Arslan (Hukukçu), Ayşegül Dalkır Kahveci (Hukukçu), Hakkı Kavas (Hukukçu), İsmail Karadağ (Hukukçu), Kerim Yılmaz (Hukukçu), Betül Tortamış (Hukukçu), Osman Niyazi Müftüoğlu (Hukukçu), Günay Öndeş (Hukukçu), Ahmet Yılmaz (Hukukçu), Mustafa Nevruz Sıvacı (Hukukçu), Naciye Çidam (Avukat), Adnan Çöktü (Avukat), Aysel Uluçevik (Avukat), İsmail Kılıç (Avukat) Kemal Kerinçsiz (Avukat), Metehan Altay (Avukat), Metin Öney (Avukat), Mürsel Aslan (Avukat), Önder Özdemir (Avukat), Sadık Cansever (Avukat), Şevket Can Özbey (Avukat), Tayfun İçli (Avukat), Ülkü Çekiç (Avukat), Vecdi Aksakal (Avukat) Soner Buğdaylı (Öğretmen), Hakkı Kahveci (Öğretmen), Mehmet Kılınç (Öğretmen), Tolga Elbirlik (Öğretmen), Cafer Uslu (Öğretmen), İrfan Karaoğlu (Öğretmen), Nurtaç Usta (Öğretmen), Ali Nihat Elhan (Öğretmen), Ümran Demir (Öğretmen), İdris Kılıçaslan (Öğretmen), Eyüp Uzunali (Öğretmen), Hüseyin Özevcimen (Öğretmen), Necmiye Özevcimen (Öğretmen), Ahmet Civcik (Öğretmen), Deniz Seyhan (Öğretmen), Hakan Aktulga (Öğretmen), Murat Sert (Öğretmen), Sabri Önder (Öğretmen), Oğuz Coşkun (Öğretmen), Faruk Yıldırım (Öğretmen).

 

Milli aydınlar milletle buluşuyor


Dostlar
,

28 Nisan 2013 günü, aralarında bizim de bulunduğumuz 300 dolayında yurtsever aydın biraraya gelerek Ulusumuza, aşağıda bir kez daha sunduğumuz 3 maddelik bir çağrıda bulunmuşlardı:

=================================================================

Türk milleti adına 3 maddelik çağrı                            : 

1- Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve sahibi olan Türk Milletinin adı,
vatandaşlık tarifinden ve Anayasadan çıkarılamaz.

2- Devletimizin eşit ve şerefli üyeleri olan aziz vatandaşlarımız, 
ırklara ve mezheplere ayrıştırılamaz.

3- Anadolu coğrafyasında Selçuklu ile başlayıp Osmanlı ile devam eden Türk Milletinin kesintisiz egemenliğini esas alan büyük Atatürk’ün kurduğu milli devlet yapısı
ortadan kaldırılamaz.

=================================================================

Bu bağlamda ulusu aydınlatma konferansları başlatıldı..
Ülkeye dağılan yurtsever aydınlar konferanslar vermeye giriştiler..
Programın bir bölümü aşağıda..

Milli aydınlar milletle buluşuyor..

Milli Aydınlar, sürecin tehliklerine karşı vatandaşı aydınlatmak için başlattığı gezilerini sürdürüyor. Bu çerçevede, bugün Kayseri’de saat 14.00’te Nurullah Çetin Real House Oteli’nde, yine bugün saat 16.00’da Adana’da Adana Tiyatro Merkezi’nde eski bakan Sadi Somuncuoğlu ve 19.30’da  Nevşehir’de Ticaret Borsası Salonu’nda
Prof. Dr. Nurullah Çetin konferans verecek. 15 Mayıs Çarşamba günü ise, saat 14.00’te Aksaray Üniversitesi’nde eski bakan Yaşar Okuyan, 19.30’da Kocaeli,
Dr. Şefik Postalcıoğlu Belediye Salonu’nda Sadi Somuncuoğlu konuşacak.

17 Mayıs Cuma günü de saat 14.30’da İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi’nde, 19.30’da da İstanbul, Maltepe Belediyesi Kültür Merkezi Serince Salonu’nda Sadi Somuncuoğlu  ile eski TDK Başkanı Ahmet Bican Ercilasun konuşacak.

18 Mayıs Cumartesi günü ise 14.00’te Kırklareli Lüleburgaz, Aşkiye Neşet Çal Sahnesi’nde ve 21.00’de Edirne Uzunköprü Kız Meslek Lisesi Konferans Salonu’ndaki toplantıya yine Sadi Somuncuoğlu ve Ahmet Bican Ercilasun katılacak.
19 Mayıs Pazar günü 13.30’da da Mersin Tarsus Bağlar Düğün Salonu’nda,
Sadi Somuncuoğlu, eski milletvekili Uluç Gürkan, Yazar Emine Işınsu,
Prof. Dr. İskender Öksüz, Prof. Dr. Anıl Çeçen, Ahmet Bican Ercilasun,
İstanbul Barosu Genel Sekreteri Av. Hüseyin Özbek ve Prof. Dr. Mustafa Kafalı konuşacak.
(http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=84016, 10.5.13)

**************************

Reyhanlı kundaklamasının ardalanını da yurttaşlarla paylaşmak önem taşıyor.

Türkiye, bu siyasal iktidarın politikalarıyla ne yazık ki çok daha sıcak ve acı veren tablolara sürükleniyor..

Üstelik BOP Eşbaşkanı olmakla övünen ülke yöneticisi, önümüzdeki günlerde
Atlantik ötesi “stratejik” (“trajik” mi gerçekte yoksa) müttefiki ziyarete gidecek?
Bu topludurumda (konjektür) sormamak olağan dışı ya da zeka fukaralığı olacağına göre;

– Eşbaşkan, asıl Başkandan yeni ve çok daha keskin, yerine getirilmesi daha da zor talimatlar mı alacak?

– Bu demirden leblebi daha fazla çiğnenebilir mi; ağzınızdaki dişleri mi döker?

– Cinnet geçirip siyasal intiharla ülke ve ulusu da ateşe atıp denemeye mi girşirsiniz; havlu atıp “deliğe süpürülmeye” razı mı olursunuz??

Kendi düşen ağlar mı?
Kendinizi bu seçeneksiz çıkmaza, “çelik kafese” kendiniz sürüklemediniz mi?
Derdimiz elbette ülkemiz ve ulusumuzun bölünmez bütünlüğü..
Masum insanların bedel ödememesi..

Ve de bir an önce bu “serüvenci” siyasal kadrodan kurtularak kendilerinden yasal hesap sorulması..

Hiç kuşku yok, Türkiye bu sarmaldan sıyrılacak güç ve birikime sahiptir..

Herkes görev başına!

Milli Merkez de

Milli Aydınlar da

Vatan Emek Cumhuriyet Birlikteliği de

– ULUSAL SEFERBERLİK İÇİN YURTSEVERLER de..

Ayrı ayrı ya da işbirliği içinde.. Eşgüdümle..
Sınırlı enerjiyi en yüksek verimlilikle kullanmak adına, olanakları zorlayarak

BÜTÜN ULUSAL GÜÇLERİ BİRLEŞTİREREK..

Çünkü Ata’nın buyruğu bu yönde :

*     Milletlerin tarihinde bazı dönemler vardır ki, belli amaçlara erişebilmek için maddî ve manevî ne kadar kuvvet varsa hepsini bir araya toplamak ve aynı doğrultuya yöneltmek gerekir. Yakın yıllarda milletimiz, böyle bir toplanma ve birleşme hareketinin önemli sonuçlarını kavramıştır. Memleketin ve devrimin, içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için,
bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması gerekir.
Aynı cinsten olan kuvvetler, ortak amaç yolunda birleşmelidir.

Söz konusu olan ve artık akutlaşmış olan gündem; VATAN’dır!

Dolayısıyla her şey ama her şey teferruattır..

Sevgi ve saygı ile.
13.5.13, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net