AKP hükümeti köşeye sıkışınca yeni ittifakların peşine düştü.
Kimilerine göre yeni ortakları arasında BDP var.
KCK davasından tutuklu 5 milletvekilinin gece yarısı tahliyesi ve
ardından Meclis’te yemin edişi, söz konusu arayışın göstergelerinden.
İçeride bir tek MHP’li Engin Alan var.
Hükümet Alan’ın tahliyesi için pazarlığa girmeye gayret ederken, Alan “Ömrümün sonuna kadar yatmayı tercih ederim!” diyerek tepkisini
dile getirdi. Sincan Cezaevi’ndeki Alan’ı daha önce ziyaret etmiştim. Bu kez
Müyesser Yıldız geçtiğimiz gün gitti. İletileri son derece düşündürücü.
Engin Paşa’nın Müyesser’e anlattıklarını özetlemeye gayret ettim.
“Türk Milleti bu 5 vekilin ettiği yeminin bir kelimesine inandığını
düşünüyor mu? Hafta sonu Şırnak ve Cizre’de söylediklerine baksın milletimiz. Bunları söyleyen insanların iki gün sonra “Büyük Türk Milleti” demesinin ciddiyeti olabilir mi? Milletin özünden kaçırmasınlar,
bu 2. Habur Vakasıdır, hatta ondan ağırdır.
Özellikle vurgulamak istediğim şu:
Eğer Türk Milleti bu 5 kişinin Meclis’te, Alan’ın hapiste olmasını içine sindiriyorsa, ömrümün sonuna dek burada kalmaya razıyım.”
Son tahliye olan BDP milletvekillerinin Meclis’te yeminden önce Şırnak ve Cizre’de
nasıl karşılandığını ve yaptığı konuşmaları millete duyurmasını istedi Alan Paşa.
Müyesser devam ediyor :
TBMM’de tutuklu milletvekilleri sorununu çözmek için bir komisyon kuruldu.
MHP bu komisyona üye vermese de AKP, CHP ve BDP Anayasa’nın 83’üncü maddesinin değiştirilmesi konusunda ilke kararı aldı. Bu gelişme kamuoyuna, “Engin Alan’a
tahliye umudu” olarak yansıdı. Peki kendisinin umudu var mı? Şunları söyledi:
“Bu filmin, bu tiyatronun böyle oynanacağını bildiğim için sürpriz olmadı. Anayasa değişikliğinin çıkıp çıkmayacağını bilmiyorum, merak da etmiyorum. Komisyona havale edecekler, zamana bırakacaklardır.
Nasılsa Sebahat Tuncel dışarıda, ben içerdeyim…”
Gazetelerde Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin, Leyla Zana hakkında “terör örgütü üyeliğinden” verilen mahkûmiyet kararını bozduğu haberleri vardı. Bu konuda
devam edip, kendileriyle ilgili mahkûmiyet kararını onayan yerin de aynı daire olduğunu hatırlatan Engin Alan,
“Görevle ilgili yaptığımız bir konuşma, 2 dijital veriyle biz darbeci oluyoruz. Ancak Leyla Zana’nın yıllardır yaptıkları terör örgütü üyesi olmaya yetmiyor. Aysel Tuğluk’un silinen 14 yıl 7 ayına da şapkamı çıkarıyorum.” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’a “Devlet krizi yok” dediği için Engin Alan yaşananların adını koymasını meselesinde. şu fotoğrafı çekti:
“Cevabı çok net; AKP, ’devleti ben yöneteceğim’ diyor.
Cemaat, ’Olmaz beraber yöneteceğiz’ diyor.
Ben bu ülkenin normal bir ülke olması gerektiğini çok önce söyledim.
Bu da onun sonucu. Yönetimi, yapısı, kurumları hepsi ayrı sorunlu.
Yargının, yasamanın, yürütmenin hali ortada. Güçler ayrılığı dediğimiz norm yerle bir olmuş. Böyle bir ülke normal olabilir mi?
Bu bir devlet krizdir.
Bu krizden akılla, sağduyuyla, doğru bir devlet yapılanmasıyla, gerçek bir demokrasiye dönüşle, insan haklarına saygıyla, gerçekten bağımsız ve yansız yargıyla çıkılabilir. Özellikle şu anda yargıya olan güven sıfıra yaklaşmıştır.
Bu, devletin çöküşünün en ciddi belirtisidir.”
Bir başka sıcak gündem maddesi; Ergenekon – Balyoz davalarında yeniden yargılamayolunun açılması ve “kumpas” iddiaları… Alan’ın bunlara ilişkin yanıtları da sert oldu. İşte o sözleri:
“Mahkeme Başkanı Ömer Diken’in son açıklamalarını herkes okusun..
Bu kafadan sonuç çıkar mı? Artı; yandaş, yalaka takımı yeni bir konsept oluşturuyor. Şöyle: ‘Efendim haksızlık yapılmış olabilir… Ceza takdirinde yanlışlık olmuş olabilir’… En önemlisi de ‘kurunun yanında yaş da yanmış olabilir’ diyorlar. Bu büyük bir tuzak ve kamuoyuna yönelik bir algı yönetimidir.”
Ve Genelkurmay’ın “kumpas” la ilgili suç duyurusu…
Çok sitemliydi Engin Alan, şunu söylemekle yetindi:
“Genelkurmay Başkanlığı veya TSK, Başdanışman Yalçın Akdoğan’ın sözüyle bu işin kumpas olduğunu anladıysa, çok geç… Kara Kuvvetleri Komutanlığı bilirkişi raporları, üniversitelerin, yabancı bilişim uzmanlarının raporları var. Hepsi de Genelkurmay’ın elinde.
Bu söz mü bu davaların sorunlu olduğunu gösterdi?”
Yeni anayasa çalışmaları kapsamında “Türk” ifadesinin kaldırılmasına tepki gösteren Türk aydınlarının başlattığı kampanya çığ gibi büyüyor. 400’den çok aydın daha bildiriye imza koydu.
İl il, ilçe ilçe gezip “Çağrı Konferansı” serisi başlatacak olan aydınlar;
barolar üniversiteler, STK’lar ve gençlere davet yapmaya hazırlanırken sanal alemde de kendiliğinden siteler oluşmaya başladı!
Yeni anayasa çalışmalarında “Türk” ifadesinin anayasadan silinmesine tepki gösteren ve aralarında Prof. Dr. Halil İnalcık, Prof. Doktor İlber Ortaylı, Prof. Dr. İskender Öksüz ve Sadi Somuncuoğlu’nun da yer aldığı 300 aydının, Türk milletine yaptığı çağrıya destek çığ gibi büyüyor. Dün de eski Devlet Bakanı Kamran İnan, eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, emekli Büyükelçi İnal Batu, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek’in de aralarında bulunduğu 400’den çok kişi, bildiriye imza attı.
Prof. İskender Öksüz tarafından okunan bildiri büyük ilgi gördü. Türk Milleti’ne çağrı yapmayı görev olarak üstlendiklerini belirten Öksüz, Ankara’nın ardından diğer illeri de dolaşacaklarını söyledi. Öksüz, “Daha bu adımları atmadan bildiriye gelen gelen ilgi ve desteği mutlulukla gözledik.” dedi.
Asla çıkaramazlar
Prof. Öksüz, bildiriyi Ankara Barosu Konferans Salonu’nda kalabalık bir topluluk önünde okudu. Burada bir konuşma yapan Öksüz, anayasadan Türklük ifadesinin çıkarılmasına kimsenin gücünün yetmeyeceğini belirterek, şunları söyledi.
“Yeni anayasanın olmazsa olmazsı olarak gördüğümüz bu üç madenin çağrısı, başka bir duyuru olmadan sosyal medyada kendiliğinden açılan imza kampanyaları ile 30 bine yaklaştı. Ayrıca cumhuriyet tarihi boyunca kamu kuruluşlarının isminde yer alan T.C. ibaresinin kaldırılmasına karşı yurttaşlarımızın gösterdiği asil tepkinin milyonları aştığı görülmektedir. Bütün bunları Türk milletine çağrı metni çerçevesinde değerlendirdiğimizi büyük bir memnuniyetle değerlendiriyoruz. Bize ulaşan bu bilgileri ve imzalarıyla vatanımızın bütünlüğüne milletimizin birliğine ve şerefli vatandaşlarımızın eşitliğine ve devletimizin tekliğine sahip çıkan bu haysiyetli ve
cesur destekleri günümüzün ve yarınımızın teminatı olarak görüyoruz.”
İl il, ilçe ilçe gezilecek
Prof. Öksüz, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Baştan beri planladığımız konferanslar ve ziyaretler listesi ilan edilecek ve il il, ilçe ilçe “Çağrı Konferansları” na ve gezilerine başlanacaktır. Bu bağlamda üniversitelerimiz, barolarımız, meslek kuruluşlarımız, STK’larımız ve gençlerimize de çağrımız var. Harekete geçerek benzer demokratik platformlarda aziz vatandaşlarımızı aydınlatma görevini üstleniniz.
Durumun ciddiyetini dikkate alarak, vatan savunmasında kararlı bir faaliyeti gerçekleştiriniz.”
İŞTE O BİLDİRİ Aydınların kamuoyuna açıkladığı 3 maddelik bildiri şöyle :
* Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu ve sahibi olan Türk milletinin adı, vatandaşlık tarifinden ve Anayasa’dan çıkarılamaz.
* Devletimizin eşit ve şerefli üyeleri olan aziz vatandaşlarımız,
ırklara ve mezheplere ayrıştırılamaz.
* Anadolu coğrafyasında Selçuklu ile başlayın Osmanlı ile devam eden
Türk Milleti’nin kesintisiz egemenliğini esas alan büyük Atatürk’ün kurduğu milli devlet yapısı ortadan kaldırılamaz.
Prof. Kafalı: Bu yolda yılmadan yürüyeceğiz
Toplantıya katılan bazı aydınlar, kampanya hakkında YENİÇAĞ’a açıklamalarda bulundu. Prof. Mustafa Kafalı, imza kampanyasının giderek büyük ilgi gördüğünü ve vatanına sahip çıkanların sayısındaki artışın kamuoyu tarafından görüldüğünü belirterek,
“Ben de artık Türkiye kadar iyiyim. Türkiye’ye baktığınız zaman işlerin iyi gitmediğini görüyorsunuz. Üzülüyorum. Vatanına sahip çıkanları gördüğünüz zaman ise seviniyorsunuz.” dedi.
Prof. Sevgi Kafalı da “Başlatılan bu çalışmaya iktidar her ne kadar tepki gösterse de yılmadan yolumuzda yürüyeceğiz. Başbakan konuşmalarında bizi ima ederek
’Amaçlarına ulaşamaz’ demeye çalışıyor ama biz sonuna kadar giderek Türk milletini uyandıracağız” diye konuştu.
Toplantıya katılanlardan eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, aydınların başlattığı kampanyaya tam destek verdiğini ifade etti. Okuyan,
“Bu çağrı karşısında sessiz kalınması mümkün değildir. Ben de bugün buraya gelerek desteğimi gösterdim. Bundan sonra ’Türklük’konusunda daha hassas davranma zamanı” dedi.
Eski Devlet Bakanı Hasan Macit ise herkesin tarafını belli etmesinin zorunlu olduğunu kaydetti. Macit, şöyle konuştu:
“Artık sağ ve sol kavramlarına göre tanımlama kalmadı.
Bunun yerine milli olanlarla olmayanlar var.
Dolayısıyla tarafınızı net bir şekilde ortaya koymanız gerekiyor.
Bu artık önemli bir dava haline geldi.”
Eski Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu da Başbakan Erdoğan ile teröristbaşı Abdullah Öcalan arasında mutabakata varıldığının ortaya çıktığını söyledi. Somuncuoğlu, Erdoğan’ın görevlendirdiği 63 akil insana da tepki göstererek
şunları söyledi:
“Bildiriyi okuduktan sonra % 70’i bölücü zihniyetten oluşan bir akil adamlar faaliyeti başlatılmıştır. Terörist başı Öcalan ile Başbakan arasında varılan mutabakatın hayırlı olduğunu anlatıyor ve milleti ikna etmeye çalışıyorlar. Hangi yolla olursa olsun görüşlerini bu istikamette anlatacaklardır.”
Sanal alemde büyük destek
Bildiriye destek sanal alemde de hızla artıyor. 620 öğretim üyesi, eski rektör ve dekanlarla yurt dışından destek verenler dahil 271 profesör, 768 öğretmen, 165 gazeteci ve yazar, 219 hekim, 132 hukukçu ve 10 büyükelçi, internet üzerinden bildiriye imza attı. Şu ana kadar internet sitelerinde toplanan imza sayısı şöyle:
Kâmran İnan, İnal Batu, Kurtuluş Taşkent, Mehmet N. Yıldırım, Müfit Özdeş, Numan Hazar, Nuri Yıldırım, Tugay Uluçevik, Türkekul Kurttekin, Uğur Ergun. Prof. Dr. Özer Serper, Prof. Dr. Nusret Çam, Prof. Dr. Bekir Batı, Prof. Dr. Ramazan Durmaz, Prof. Dr. Mehmet Okur, Prof. Dr. Timur Kocaoğlu, Prof. Dr. Ayşe İlker, Prof. Dr. Nadim Macit, Prof. Dr. İsmet Çetin, Prof. Dr. Leyla Karahan, Prof. Dr. Ceval Kaya, Prof. Dr. Mustafa Aksoy, Prof. Dr. M. Fatih Köksal, Prof. Dr. Hasan Tunç, Prof. Dr. Vahit Türk, Prof. Dr. Ertuğ Avşar, Prof. Dr. Ayşe Yücel Çetin, Prof. Dr. Fatih Kirişçioğlu, Prof. Dr. İzzet Sak, Prof. Dr. Muhittin Tuş, Prof. Dr. Şuayip Karakaş, Prof. Dr. Fikret Burak, Prof. Dr. İbrahim Aydın, Prof. Dr. Hande Dağcı, Prof. Dr. E. Murat Esin, Prof. Dr. Şakire Pöğün, Prof. Dr. Halil Ceşitli, Prof. Dr. Mucide Ak, Prof. Dr. Recep Erol Sezer, Prof. Dr. Korkut Ersoy, Prof. Dr. Nazmiye Altıntaş, Prof. Dr. H. Yusuf Gökalp, Prof. Dr. Abdullah Korkmaz, Prof. Dr. Ali Baş, Prof. Dr. Eyüp Karakaş, Prof. Dr. Yücel Tanyeri, Prof. Dr. Ömer Saydam Uysal, Prof. Dr. Faruk Aykan, Prof. Dr. Şafak Şahlan, Prof. Dr. Abdullah Keçik, Prof. Dr. İsmail Hakkı Koçar, Prof. Dr. Siber Göksel, Prof. Dr. Tezer Fırat, Prof. Dr. Kemal Çınar, Prof. Dr. Aytekin Besim, Prof. Dr. Özkan Özden, Prof. Dr. Nuray Erkan Özden, Prof. Dr. Nimet Yıldırım, Prof. Dr. Fevzi Çakmak, Prof. Dr. Haluk Ferhat Ecer, Prof. Dr. Yüksel Şahin, Prof. Dr. Erhan Özdiler, Prof. Dr. Zerrin Bayrakdar, Prof. Dr. Eşref Yüksel, Prof. Dr. İlhan Sungur, Prof. Dr. Mehmet Ali Körkpınar, Prof. Dr. Nilgün Çerikçioğlu, Prof. Dr. Ayla Kaya, Prof. Dr. Bahar Doğan, Prof. Dr. Yavuz Bağcı, Prof. Dr. Remzi Duran, Prof. Dr. Feyzullah Eroğlu, Prof. Dr. Ayşe İrmiş, Prof. Dr. Sabahat Bayrak Kök, Prof. Dr. Yalçın Göğüş, Prof. Dr. Fikret Karaca, Prof. Dr. Vehbi Doğan Sorguç,Prof. Dr. Erdal Açıkses, Prof. Dr. Tuncer Ören, Prof. Dr. L. Berrin Erbay, Prof. Dr. Necmi Değer, Prof. Dr. Hasan Basri Üstünbaş, Prof. Dr. Ahmet Günşen, Prof. Dr. Hasan Basri Gülcü, Prof. Dr. İhsan Keleş, Prof. Dr. Taylan Aksu, Prof. Dr. Osman Ceyhan, Prof. Dr. Ramazan Durgut, Prof. Dr. Mehmet Bozkurt Ataman, Prof. Dr. Nuriye Akev, Prof. Dr. Ayşe Sevin Özdeniz, Prof. Dr. Fetih Gülyüz, Prof. Dr. İzzet Karahan, Prof. Dr. Duran Altıparmak, Prof. Dr. Salih Çeçen, Prof. Dr. Cahit Kalkan, Prof. Dr. Ali Durmaz, Prof. Dr. Bünyamin Traş, Prof. Dr. Mehmet Maden, Prof. Dr. M. Kudret Selçuk, Prof. Dr. Nafiz Delen, Prof. Dr. Ahmet Karataş, Prof. Dr. İbrahim Arslanoğlu, Prof. Dr. Habibe Özmen, Prof. Dr. Salim Cöhce, Prof. Dr. Seçkin Ergin, Prof. Dr. Ahmet Gökkuş, Prof. Dr. Salih Zeki Bulut, Prof. Dr. Cankat Tulunay, Prof. Dr. İbrahim Somuncu, Prof. Dr. Mehmet Karapınar, Prof. Dr. Mustafa Atasever, Prof. Dr. Ahmet Aksın, Prof. Dr. D. Ali Çınar, Prof. Dr. Nursel Aksın, Prof. Dr. Acar Sevim, Prof. Dr. Seçkin Pehlivanoğlu, Prof. Dr. Eftal Yücel, Prof. Dr. Kazım Önel, Prof. Dr. Ahmet Ateş Şahin, Prof. Dr. M. Kemal Çiftçi, Prof. Dr. Şeref İnal, Prof. Dr. Fatma İnal, Prof. Dr. Rahmi Doğanay, Prof. Dr. Ömer Tarım, Prof. Dr. Cahit Konak, Prof. Dr. Mahmut Ok, Prof. Dr. Hasan Hüseyin Dönmez, Prof. Dr. Mustafa Karakaya, Prof. Dr. Sadettin Tıpırdamaz, Prof. Dr. Feyzullah Güçlü, Prof. Dr. Mustafa Acaroğlu, Prof. Dr. Hüdaverdi Erer, Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Prof. Dr. Özer Pala, Prof. Dr. Bilal Dik, Prof. Dr. Mehmet Ali Azman, Prof. Dr. Behiç Coşkun, Prof. Dr. Erdem Koç, Prof. Dr. Orhan Kılıç, Prof. Dr. Öner Samanlı, Prof. Dr. Necmettin Özerkmen, Prof. Dr. Erdem Koç, Prof. Dr. Nejat Akar, Prof. Dr. Ayfer Tuncer, Prof. Dr. Ramazan Demir, Prof. Dr. Neyyire Yasemin Yalım, Prof. Dr. Abdülkerim Kasım Baltacı, Prof. Dr. Necmi İşler, Prof. Dr. Selami Kılıç, Prof. Dr. Mete Korkut Gülmen, Prof. Dr. Sevim Balcı, Prof. Dr. Fevzi Yılmaz Göğüş, Prof. Dr. Orhan Çetin, Prof. Dr. Mutlu Sevinç, Prof. Dr. Fahrettin Alkan, Prof. Dr. Celal İzci, Prof. Dr. Sezen Koşay, Prof. Dr. Suat Akgün, Prof. Dr. Kayhan Öztürk, Prof. Dr. Önder Tuzcu, Prof. Dr. Güzide Turanlı, Prof. Dr. V. Doğan Sorguç, Prof. Dr. İsmail Hakkı Nur, Prof. Dr. Ayşe Yüce, Prof. Dr. Şanslı Şenol, Prof. Dr. Emel Türk Arıbaş, Prof. Dr. Ömür Ceylan, Prof. Dr. Egemen İdiman, Prof. Dr. Nazmiye Kaya, Prof. Dr. Fethi İdiman, Prof. Dr. Muammer Elmas, Prof. Dr. Beşir Şahin, Prof. Dr. Çetin Pekacar, Prof. Dr. Recep Çetin, Prof. Dr. Tuncay Özgünen, Prof. Dr. Naciye Yıldız, Prof. Dr. İrfan Nasrattınoğlu, Prof. Dr. Osman Erganis, Prof. Dr. Kemal Arı, Prof. Dr. Ali Berat Alptekin, Prof. Dr. Dursun Taşcı, Prof. Dr. Nuri Köstüklü, Prof. Dr. D. Ali Dinç, Prof. Dr. Mithat Kerim Arslan, Prof. Dr. Ferruh Yıldız, Prof. Dr. Semi Şen, Prof. Dr. Faris Karahan, Prof. Dr. Ömür Gülmen, Prof. Dr. Nilgün Alptekin, Prof. Dr. Ali Naki Selmanpakoğlu, Prof. Dr. Hasan Serdaroğlu, Prof. Dr. Tugrul Pirnar, Prof. Dr. Bilgin Kaftanoğlu, Prof. Dr. Rukiye Ömeroğlu, Prof. Dr. Haluk Güvenç, Prof. Dr. Deniz Ünsalan, Prof. Dr. Işınsu Kuzu, Prof. Dr. Emine Özcan, Prof. Dr. Yavuz Sezen, Prof. Dr. Beşir Şahin, Prof. Dr. A. Ziya Aktaş, Prof. Dr. Onur Kenan Ünlü, Prof. Dr. Ali Rıza Köymen, Prof. Dr. Nigan Bayazıt, Prof. Dr. Yahya Sezai Tezel, Prof. Dr. Recep Kök, Prof. Dr. Adnan Tepecik, Prof. Dr. Oktay Gürsoy, Prof. Dr. Abdülkadir Konuk, Prof. Dr. Ali Günyaktı, Prof. Dr. Ali Murat Danyal, Prof. Dr. Ali Yazıcı, Prof. Dr. Ayhan Albostan, Prof. Dr. Ayşe Çetin, Prof. Dr. Bahtiyar Mehmetoğlu, Prof. Dr. Bilgin Kaftanoğlu, Prof. Dr. Ebubekir Altuntaş, Prof. Dr. Fatih Kirişçioğlu, Prof. Dr. Fatoş Yarman Vural, Prof. Dr. Gülhan Özbayoğlu, Prof. Dr. Güzide Turanlı, Prof. Dr. Hacer Tor, Prof. Dr. Harun Ülger, Prof. Dr. Hasan Coşlu, Prof. Dr. Hayati Sarı, Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Prof. Dr. Hüseyin Şimşek, Prof. Dr. İsmet Çetin, Prof. Dr. Kemal Üçüncü, Prof. Dr. Kudret Güven, Prof. Dr. Leyla Karahan, Prof. Dr. M.Münir Atalar, Prof. Dr. Mahmut Hortacsu, Prof. Dr. Mehmet Atçeken, Prof. Dr. Mehmet Bayraktar, Prof. Dr. Mehmet Haberal, Prof. Dr. Mesut Anıl, Prof. Dr. Mustafa Ceylan, Prof. Dr. Mustafa Poyraz, Prof. Dr. Naciye Yıldız, Prof. Dr. Nazif Geboloğlu, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Prof. Dr. Nurşen Mazıcı, Prof. Dr. Oya Akgönenç, Prof. Dr. Ö.Faruk Taşer, Prof. Dr. Rüstem Cangi, Prof. Dr. Sema Barutçu Özönder, Prof. Dr. Sibel Özel, Prof. Dr. Süleyman Güngör, Prof. Dr. Sümer Şahin, Prof. Dr. Şakir Akça, Prof. Dr. Şule Pekyardımcı, Prof. Dr. Tolga Yarman, Prof. Dr. Yalçın Küçük, Prof. Dr. Yusuf Yanar, Prof. Dr. Zafer Demir, Prof. Dr. Zafer Ulutaş, Prof. Dr. Zuhal Yüksel, Prof. Dr. Abdullah Kopuzlu, Prof. Dr. Abdullah Mağden, Prof. Dr. Ali Gürol, Prof. Dr. Cavit Kazaz, Prof. Dr. Hamdullah Kılıç, Prof. Dr. Hasan Seçen, Prof. Dr. Ramazan Altundaş, Prof. Dr. Ümit Demir, Prof. Dr. Yakup Kurucu, Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Prof. Dr. Yunus Kara, Prof. Dr. Yusuf Şahin. Noyan Umruk (E. Tuğgeneral), Hakkı Baha Tüzüner (E. Korgeneral), Abdullah Necati İkizoğlu (E. Orgeneral), Yaşar Karagöz (E. Tümgeneral), Armağan Kuloğlu (E. Tümgeneral), Hasan Iğsız (E. Orgeneral), İsmail Hakkı Pekin (E. Korgeneral), Mehmet Eröz (E. Korgeneral), Necati Gültekin (E. Tuğgeneral), Dr. Munir Erim, Dr. Turhan Candan, Dr. Kürşat Kadir Canlı, Dr. Alisina Mengi, Dr. Sezer Ozyavuz, Dr. Erhan Atesci, Dr. Erden Alper Külcü, Dr. Emil Novruzov, Dr. Ferudun Sıtkı Eren, Dr. Hikmet Ülker, Dr. Musa Yılmaz, Dr. Hamdi Hacibedel, Dr. Levent Akçay, Dr. Cahit Pekyardımcı, Dr. Mehmet Ünlü, Dr. Mesut Aslan, Dr. Metin Denli, Dr. Miktat Sen, Dr. Oğuz Paköz, Şenol Konukçu (Gazeteci), Abdullah Azizoğlu (Gazeteci), Musa İmdat (Gazeteci), Ramazan Durmuş (Gazeteci), Serdar Koçak (Gazeteci), Haldun Aytı (Gazeteci), Hülya Narin (Gazeteci), Yücel Tanay (Gazeteci), Can Pulak (Gazeteci), Ceyhun Bozkurt (Gazeteci), Gülter Gülsen Kolankaya (Gazeteci), A. Tuncay Özkan (Gazeteci), Deniz Yıldırım (Gazeteci), Hikmet Çiçek (Gazeteci), Mehmet Faraç (Gazeteci), Mustafa Balbay (Gazeteci- Milletvekili), Turhan Özlü (Gazeteci), Yücel Hacaloğlu (Gazeteci) Turan Yıldırım (İşadamı), Cumali Köktaş (İşadamı), Namık Melek (İşadamı), Kenan Demir (İşadamı), Serdar Tavukçu (İşadamı), Zülfikar Altay (İşadamı), İhsen Erkin Özkan (İşadamı), Aydoğan Buğalıdüzü (İşadamı), Fatih Mehmet Kılıç (İşadamı), Süleyman Er (İşadamı), Hüseyin Tuğrul (İşadamı), Alihan Mengeneci (İşadamı), Mete Kumbar (İşadamı), Muammer Demirci (İşadamı), Aziz Cüneyt Yüksel (İşadamı), Orhan Özdemir (İşadamı), Halis Bayat (İşadamı), Recep Alemdar (İşadamı), Tuncay Kılıç (İşadamı), Alperen Bozkurt (İşadamı), Tuncay Yüksel (İşadamı), İbrahim Hüseyin Gülgen (İşadamı), Burak Ilgaz (İşadamı), Akif Pırasa (İşadamı), Selahattin Enli (İşadamı), Ajlan Okman (İşadamı), Oktay Uyar (İşadamı), Nihat Apaydın (İşadamı), Ali Ergin (İşadamı), Ali Rıza Çelikay (İşadamı), Ali Şişman (İşadamı), Bilal Aslan (İşadamı), Fatih Aran (İşadamı), Hikmet Kural (İşadamı), Mehmet Enver (İşadamı), Mehmet Görgen (İşadamı), Mehmet Muhterem Gözütok (İşadamı), Mesut Zeybek (İşadamı), Nevzat Kurtoğlu (İşadamı), Nihat Batar (İşadamı), Osman Gazi Köseoğlu (İşadamı), Recep Bekdemir (İşadamı), Sadık Güner (İşadamı), Salih Özpideciler (İşadamı), Sedat Kara (İşadamı), Sedat Yurtseven (İşadamı), Süleyman Uluocak (İşadamı), Ahmet Nebi Kadıoğlu (İşadamı), Hakan Güngör (İşadamı), Ünal Mısırlıoğlu (İşadamı), Ahmet Yalçınkaya (İşadamı), Abdurrahim Aydemir (İşadamı), Osman Demir (Yönetici), Mustafa Arman (Yönetici), Nazmi Bilke (İşadamı) Sanem Arslan (Hukukçu), Ayşegül Dalkır Kahveci (Hukukçu), Hakkı Kavas (Hukukçu), İsmail Karadağ (Hukukçu), Kerim Yılmaz (Hukukçu), Betül Tortamış (Hukukçu), Osman Niyazi Müftüoğlu (Hukukçu), Günay Öndeş (Hukukçu), Ahmet Yılmaz (Hukukçu), Mustafa Nevruz Sıvacı (Hukukçu), Naciye Çidam (Avukat), Adnan Çöktü (Avukat), Aysel Uluçevik (Avukat), İsmail Kılıç (Avukat) Kemal Kerinçsiz (Avukat), Metehan Altay (Avukat), Metin Öney (Avukat), Mürsel Aslan (Avukat), Önder Özdemir (Avukat), Sadık Cansever (Avukat), Şevket Can Özbey (Avukat), Tayfun İçli (Avukat), Ülkü Çekiç (Avukat), Vecdi Aksakal (Avukat) Soner Buğdaylı (Öğretmen), Hakkı Kahveci (Öğretmen), Mehmet Kılınç (Öğretmen), Tolga Elbirlik (Öğretmen), Cafer Uslu (Öğretmen), İrfan Karaoğlu (Öğretmen), Nurtaç Usta (Öğretmen), Ali Nihat Elhan (Öğretmen), Ümran Demir (Öğretmen), İdris Kılıçaslan (Öğretmen), Eyüp Uzunali (Öğretmen), Hüseyin Özevcimen (Öğretmen), Necmiye Özevcimen (Öğretmen), Ahmet Civcik (Öğretmen), Deniz Seyhan (Öğretmen), Hakan Aktulga (Öğretmen), Murat Sert (Öğretmen), Sabri Önder (Öğretmen), Oğuz Coşkun (Öğretmen), Faruk Yıldırım (Öğretmen).
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Sabih Kanadoğlu’nun
bir hukuk dersi niteliğindeki değerlendirmesi aşağıda..
Umarız Başbakan RT Erdoğan‘a da ulaşır bu uyarılar ve AKP içindeki
yurtsever, hukuka saygılı, vicdan sahibi yurttaşlarımız gereğini yaparlar..
Yoksa bu gidiş gidiş değil..
Sonu yıkım!
Halkımızı, ölümü göstererek sıtmaya razı etmeye çabalıyorlar adeta..
Bu işin sonu bir “genel affa” gider. Silivri, Hasdal vd. cezaevlerinde yıllardır
tutsak alınan yurtseverlerimiz de bu sözde “beyaz sayfanın” (genel affın!) diyeti olarak mı rehin tutuluyorlar??
Üstelik ustaca bir zamanlama ile seçimlere malzeme yaparak ??
Türk halkı bu bayağı oyunu asla yutmaz..
RT Erdoğan yaşamının Rus ruletini oynuyor ve AKP’yi de enkaza dönüştürecek..
Sabih KANADOĞLU
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı
Başbakan’ın müzakere sürecinde ortaya atıp tekrar tekrar dillendirdiği
“sınır dışı formülü” hukuken mümkün değil! Yargıtay Onursal Başsavcısı Kanadoğlu, “Böyle bir yetkisi yok. Erdoğan suç işlediği gibi suça teşvik de ediyor.” dedi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İmralı ile yürütülen pazarlıklar sonunda teröristlerin silah bırakıp yurt dışına çıkabileceklerini açıklaması kepkiye
neden oldu. Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, böyle bir uygulamanın hukukta yeri olmadığını belirterek Erdoğan’ın hem suç işleyip hem de suça teşvik ettiğini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avusturya’ya giderken Esenboğa Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını cevapladı. Başbakan Erdoğan, “Öcalan’ın mektubunda olduğu ifade edilen bir duruma göre, PKK’nın 15 Ağustos tarihinde sınır dışına çıkması ama 21 Mart itibariyle de silah bırakma çağrısına uyması ifadesi yer alıyor. Siz PKK’nın tümüyle silah bırakacağını düşünüyor musunuz?” sorusuna, “Terör örgütü silahları bırakıp, ülkemizi terk ettikten sonra zaten
ülkemizde herhangi bir sıkıntı olmayacaktır.” yanıtını verdi.
Fırsat kollamayızOperasyonların durup dururken yapılmayacağına, operasyonun bir sonu olduğuna değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Operasyonların nedeni, bölücü terör örgütünün tavırlarıdır. Bu neden ortadan kaktığı zaman, bu tahrikler bu tehditler ortadan kalktığı zaman güvenlik güçlerimiz neden kalksın da operasyon için kendisine fırsat kollasın. Böyle bir şey olmaz. Biz diyoruz ki silahlar bırakılsın, gömülsün. Gideceklerse gidebilirler. Ülkemizde kalacaklarsa zaten suça bulaşmamış olanlar zaten hanelerine, annelerine, babalarına da kavuşabilirler.
Şu andaki yapı içinde de süreçte de eğer silahları bırakıp ülkemizi terk edeceklerse, dünyada gidecekleri ülke çoktur. Komşu ülkeye de gidebilirler, başka ülkeye de gidebilirler, bu onların takdiridir.”Yasal değilYargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu Erdoğan’ın bu sözleriyle
suç işlediğini bildirdi. Kanadoğlu, konu ile ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Herhangi bir suç işlemiş bir kişinin belirli bir pazarlık sonucu soruşturma görmeyeceğine ilişkin güvencenin hukukta yeri yoktur. Elbette ki herhangi bir soruşturmadan kurtulmak isteyen kişi ya yargılanır temize çıkar, ya da o soruşturma takipsizlik kararıyla sonuçlanır. Bunların dışında suç işleyen bir kişinin
(ben silahlarımı bıraktım gidiyorum) diyerek çıkmasının bir anlamı yok,
yasal da değil. Ya hukuksal soruşturmanın sonucunda karar bağlanır, ya da bir
af çıkar. Tek başına da bu yetmez. Suç işlemiş bir kişiyi arayacaksınız,
siz bunu yapmaya mecbursunuz. Bunu yapmazsanız bu görevi ihmal olur. İstenildiği gibi hareket etme söz konusu olamaz, zaten hukuk devletinde
böyle bir şey olmaz.” (Yeniçağ, 28.02.2013, Sabih Kanadoğlu ile söyleşi)