Etiket arşivi: Cumhurbaşkanı Gül

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE : ÇARŞAMBA İĞNELERİ – 25.02.2014


ÇARŞAMBA İĞNELERİ –  25.02.2014

Naci_Bestepe_portresi

 

 

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE

 

 

MİLYONLAR

“Milyonları evde zor tutuyoruz” demişti.
17 Aralık’ta (2013) zorunlu olarak kaçırmışlar

KAÇIŞ

Milyonları kaçırıyorlar.
Bu kadar kalabalıkla kendileri nasıl kaçacak?..

GÖREV

Cumhurbaşkanı Gül, kendisini göreve davet edenlere” Görevde değil miyim? “dedi.
Görevde görevde, imzalama görevinde,
RTE ne gönderirse…

SAF

RTE,”Aldanmışız, gerçekten safmışız”
Saf saf destelemişsiniz…

SAYGISIZLIK

Cumhurbaşkanı’nın MİT Müsteşarı Hakan FİDAN’a, “ifade vermeye gitme” dediği açıklandı.

Devletin başının devletin yasalarına saygısı…

BEŞLİK

Gelir eşitsizliğinde dünyada ilk beşteyiz.

Başbakan ve bakanların zenginliği sıralaması yapılsa garanti birinciyiz…

BEDEN

Meslek liselerinden beden eğitimi dersi kaldırılıyor.

Sağlam kafa yerine kapalı kafaya gerek  duyuluyor…

KANUNSUZ

Doğu PERİNÇEK mahkemeye “kanunsuzsunuz” dediği için
2 yıl 2 ay hapis aldı.

Kanunlusunuz, keyfi uyguluyorsunuz…

UTANMAZ

RTE,”Utanmadan sıkılmadan bazıları yolsuzluk diyor”

Denir mi canım! Montaj, montaj…

ÇOCUKSUZ

RTE, Bahçeli’ye,”Aile ve çocuk nedir bilmez” diyerek çocuksuz insanları aşağıladı.

Yolsuzluktan sorgulanan bir çocuk sahibi olmak mı, insan olmak mı önemli?
Bir anlasaydı…

AYAKKABI

Bakan Ala’nın toplantısında, ”Ayakkabı kutusu!” diye bağıran vatandaş
kendini emniyette buldu.

Dedeleri Abdülhamit de “BURUN“ dedirtmezdi…

MESCİT

Lise binalarında mescit zorunluluğu geliyor.

Boşuna çaba, ibadet yerleri hırsızlıkları gizlemiyor…

KEFEN

Jöleli yiğit, RTE’yi Ortadoğu’da kefenli görmüş.

“Ölümü yakın” diyecek de, yalanıyor…

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE

Engin Alan’dan iletiler : ADALETİ BATASICALAR !


Dostlar,

Cezaevinde kalan tek Milletvekili E. Korg. Engin Alan Paşa’nın
yerden göğe haklı sitemlerini Yeniçağ‘da Yavuz Selim Demirağ yazdı..

Okuyalım..

Gündem ise iğrenç oyunlarla işgal altında..

  • Türkiye AKP ile öyle zarar gördü ki; ne haddi var ne de hududu..

Sevgi ve saygı ile.
Ocak 2014, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

===================================

ADALETİ BATASICALAR ! 

PORTRESI_bayrakli_bordo_bereli

 

 

 

 

 

Engin Alan’dan iletiler..

Yavuz Selim DEMİRAĞ
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/engin-alandan-mesajlar-29396yy.htm
11.01.2014, ysd592@gmail.com

Yavuz_Selim_Demirag_portresi

 

 

 

 

AKP hükümeti köşeye sıkışınca yeni ittifakların peşine düştü.

Kimilerine göre yeni ortakları arasında BDP var.
KCK davasından tutuklu 5 milletvekilinin gece yarısı tahliyesi ve
ardından Meclis’te yemin edişi, söz konusu arayışın göstergelerinden.

İçeride bir tek MHP’li Engin Alan var.

Hükümet Alan’ın tahliyesi için pazarlığa girmeye gayret ederken,
Alan “Ömrümün sonuna kadar yatmayı tercih ederim! diyerek tepkisini
dile getirdi. Sincan Cezaevi’ndeki Alan’ı daha önce ziyaret etmiştim. Bu kez
Müyesser Yıldız geçtiğimiz gün gitti. İletileri son derece düşündürücü.
Engin Paşa’nın Müyesser’e anlattıklarını özetlemeye gayret ettim.

“Türk Milleti bu 5 vekilin ettiği yeminin bir kelimesine inandığını
düşünüyor mu? Hafta sonu Şırnak ve Cizre’de söylediklerine baksın milletimiz. Bunları söyleyen insanların iki gün sonra “Büyük Türk Milleti” demesinin ciddiyeti olabilir mi? Milletin özünden kaçırmasınlar,
bu 2. Habur Vakasıdır, hatta ondan ağırdır.
Özellikle vurgulamak istediğim şu:

  • Eğer Türk Milleti bu 5 kişinin Meclis’te, Alan’ın hapiste olmasını
    içine sindiriyorsa, ömrümün sonuna dek burada kalmaya razıyım.”

Son tahliye olan BDP milletvekillerinin Meclis’te yeminden önce Şırnak ve Cizre’de
nasıl karşılandığını ve yaptığı konuşmaları millete duyurmasını istedi Alan Paşa.

Müyesser devam ediyor :

TBMM’de tutuklu milletvekilleri sorununu çözmek için bir komisyon kuruldu.
MHP bu komisyona üye vermese de AKP, CHP ve BDP Anayasa’nın 83’üncü maddesinin değiştirilmesi konusunda ilke kararı aldı. Bu gelişme kamuoyuna, “Engin Alan’a
tahliye umudu” olarak yansıdı. Peki kendisinin umudu var mı? Şunları söyledi:

“Bu filmin, bu tiyatronun böyle oynanacağını bildiğim için sürpriz olmadı. Anayasa değişikliğinin çıkıp çıkmayacağını bilmiyorum, merak da etmiyorum. Komisyona havale edecekler, zamana bırakacaklardır.
Nasılsa Sebahat Tuncel dışarıda, ben içerdeyim…”

Gazetelerde Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin, Leyla Zana hakkında “terör örgütü üyeliğinden” verilen mahkûmiyet kararını bozduğu haberleri vardı. Bu konuda
devam edip, kendileriyle ilgili mahkûmiyet kararını onayan yerin de aynı daire olduğunu hatırlatan Engin Alan,

Görevle ilgili yaptığımız bir konuşma, 2 dijital veriyle biz darbeci oluyoruz. Ancak Leyla Zana’nın yıllardır yaptıkları terör örgütü üyesi olmaya yetmiyor. Aysel Tuğluk’un silinen 14 yıl 7 ayına da şapkamı çıkarıyorum.” dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’a “Devlet krizi yok” dediği için Engin Alan yaşananların adını koymasını meselesinde. şu fotoğrafı çekti:

“Cevabı çok net; AKP, ’devleti ben yöneteceğim’ diyor.
Cemaat, ’Olmaz beraber yöneteceğiz’ diyor.
Ben bu ülkenin normal bir ülke olması gerektiğini çok önce söyledim.
Bu da onun sonucu. Yönetimi, yapısı, kurumları hepsi ayrı sorunlu.
Yargının, yasamanın, yürütmenin hali ortada. Güçler ayrılığı dediğimiz norm yerle bir olmuş. Böyle bir ülke normal olabilir mi?

  • Bu bir devlet krizdir.

Bu krizden akılla, sağduyuyla, doğru bir devlet yapılanmasıyla, gerçek bir demokrasiye dönüşle, insan haklarına saygıyla, gerçekten bağımsız ve yansız yargıyla çıkılabilir. Özellikle şu anda yargıya olan güven sıfıra yaklaşmıştır.

Bu, devletin çöküşünün en ciddi belirtisidir.”

Bir başka sıcak gündem maddesi; Ergenekon – Balyoz davalarında yeniden yargılama yolunun açılması ve “kumpas”  iddiaları… Alan’ın bunlara ilişkin yanıtları da sert oldu. İşte o sözleri:

“Mahkeme Başkanı Ömer Diken’in son açıklamalarını herkes okusun..
Bu kafadan sonuç çıkar mı? Artı; yandaş, yalaka takımı yeni bir konsept oluşturuyor. Şöyle: ‘Efendim haksızlık yapılmış olabilir… Ceza takdirinde yanlışlık olmuş olabilir’… En önemlisi de ‘kurunun yanında yaş da yanmış olabilir’ diyorlar. Bu büyük bir tuzak ve kamuoyuna yönelik bir
algı yönetimidir.”

Ve Genelkurmay’ın “kumpas” la ilgili suç duyurusu…
Çok sitemliydi Engin Alan, şunu söylemekle yetindi:

  • “Genelkurmay Başkanlığı veya TSK, Başdanışman Yalçın Akdoğan’ın sözüyle bu işin kumpas olduğunu anladıysa, çok geç… Kara Kuvvetleri Komutanlığı bilirkişi raporları, üniversitelerin, yabancı bilişim uzmanlarının raporları var. Hepsi de Genelkurmay’ın elinde.
    Bu söz mü bu davaların sorunlu olduğunu gösterdi?” 

Naci BEŞTEPE : ÇARŞAMBA İĞNELERİ

ÇARŞAMBA İĞNELERİ

Naci_Bestepe_portresi

 


Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE

MOLA
Ameliyata “İFTAR MOLASI” veren Prof. Ali İhsan Dokucu,
Kamu Hastaneleri Kurumu’na başkan yapıldı.
Kurumsal mola zamanı…
 
KAÇIKLAR
Bingöl Cezaevi’nden 18 PKK ‘lı mahkum kaçtı. 17’si yakalandı.
Oğlum ne gerek vardı,
Az sabretseniz kırmızı halıyla çıkaracaklardı…
 
İNSAN
Cami-Cemevi projesine karşı çıkan Tuzluçayırlıların İ. Melih halk ekmeğini kesti.
Zamane KERBELA insanı…
 
AİDİYET
Diyanet -Sen, Dolmabahçe Camisi müezzinine sahip çıktı.
TSK’nın kopyası!..
 
POLİS
Statlara ve devlet üniversitelerine polis geliyor.
Her eve lazım,
Yaşantımızın olmazsa olmazı…
 
UTANÇ
Cumhurbaşkanı Gül, BM Güvenlik Konseyi’nin Suriye’deki  başarısızlığını utanç verici buldu.
Savaş kışkırtıcılığı utancını unuttu…
 
FARK
“Tunceli’nin Dersim olması fark etmez”
Cumhuriyet Halk Fırkası Reis-i Umumu…
 
PRİM
KESK’in 4+4+4’e karşı düzenlediği eylemler nedeniyle 502 kişi yargılanacak.
Herhalde savcılar tutuklu başına prim alacak…
 
HASAR
Babacan, “Gezi eylemlerinin Türkiye’nin dış algısında ciddi hasar meydana getirdiğini” söyledi.
Hasar doğru, algıyı bilemedi…
 
MÜSLÜMAN
AYM Başkanı Kılıç, Müslüman teröristlerin kanlı olaylarına tepki göstererek,”Bunlar Müslümansa ben değilim..” dedi.
Sonunda bizimle hizaya geldi…
 
KURTİZ
Tuncel Kurtiz “Bahar Ülkesi” ne gitti.
Şanslı. Yeşil düşmanları orada olamaz…
 
YOLSUZLUK
ETİ MADEN‘de yolsuzlukları ortaya çıkaran müfettiş üç ayrı
disiplin cezası aldı. Müfettişlik kapatıldı.
İnsanlar, AKP’nin yolsuzlukla mücadelesinin, “yolsuzluğu örtme” mücadelesi olduğunu anlayamadı…
 
PİNOKYO
Cumhurbaşkanı Gül’e New York’ta Pinokyolu protesto yapıldı.
Pinokyo’nun Müslümanı da oluyor, anlaşıldı…
 
YEDİRME
Gül, BM toplantısındaki yemekte Obama ile yan yana oturtuldu.
Kim bilir neler yedirildi?…
 
VİRANE
RTE, Neşet Ertaş için düzenlenen ve ailesinin protesto edip katılmadığı törende O’nun türküsünü söyledi.
Gönül dağı viran oldu…
 
GEÇİŞ
Diyanet İşleri’nden beş bin din görevlisi Milli Eğitim’e geçti.
Seccadeyi gösterip kürsü veriyorlar…
 
Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE

 

İKİ FOTOĞRAFLA ASKERLERİN ZAFER BAYRAMI !?


Dostlar
,

Çok değerli dostumuz, insan gibi insan, E. Tümg. Sayın Naci Beştepe‘den ulaşan “hazin” bir iletiyi paylaşalım.. Bizim de duygu ve düşüncelerimize tercüman oldu adeta.

Sayın Beştepe’nin eklediği “2 fotoğraf” gerçek anlamda hüzün verici ve düşündürücü.. Tarihe mal olacakları ise kesin..

Sayın Beştepe yine çoook sabırlı ve olgun yazmış..

Biz ise, artık “Mustafa Kemal’in Ordusu” diyemeyeceğimiz TSK’nın fotoğraflardaki komuta heyetine derin teessüflerimizi bildiriyoruz..

Başta Genelkurmay Başkanı Necdet Özel beyefendiye..

Sonra da, son YAŞ’ta (2013) tüm askeri gelenekler ve hiyerarşi ayaklar altına alınarak belirlenen 4 yardımcısına..

– KKK Komutanı Org. Hulusi AKAR

– Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Bülent BOSTANOĞLU

– Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Akın ÖZTÜRK

– Jandarma Genel Komutanı Org. Servet YÖRÜK

Yazıklar olsun..

“Silahlı Kuvvetlerin manevi şahsiyetini tahkir… “ vb. kalıp ceza yasası
ağır yaptırımları daha fazlasını yazmamızı ne yazık ki engelliyor..

Ama şu kadarını söylemek yurttaş olarak anayasal hakkımız :

Bu komuta heyetine güvenmiyor, kendimizi güvende duyumsayamıyor
ve -maalesef- saygı da duymuyoruz..

Tuğg. Ertuğrul Gazi Özkürkçü.. 2 büklüm paşa.. içimizi acıttı..
(Müyesser Yıldız ODATV‘de hakkında kapsamlı yazdı, 3.9,13, http://www.odatv.com/n.php?n=o-selmin-ve-sahibinin-sirri…-0309131200)

Mustafa Kemal Paşa‘nın “Zabit ve Kumandan ile Hasbihal” inde tanımladığı subaylar bunlar olmasa gerek!?

Sevgi ve saygı ile.
Datça, 4.9.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

===============================================

İKİ FOTOĞRAFLA ASKERLERİN ZAFER BAYRAMI !?

Naci BEŞTEPE
E. Tümgeneral

30 Ağustos 2013 Zafer Bayramı kutlamaları ile ile ilgili iki fotoğraf aldım.
Çok kişi sosyal medyadan ulaşmış, görmüş olabilir. Fotoğrafları paylaşanlar,
kısa ve anlamlı ibareler eklemişler.
Can alıcı ifadeler.
Ben de eklemeler yapmak istedim.

BİAT SELAMI

İlkinde, bir tuğgeneral eşi ile kutlamada (tebrikatta).
Hanımefendi UZUN ETEK kuralına uymuş. Modern görünümlü.

2_buklum_General_30.8.2013

Generalimiz (tanıyamadım), askerin BAŞLA SELAMLAMA yöntemini aşmış.
İki büklüm durumda

Basen teslime hazır.
Kafasının ortası hatta ensesi  Cumhurbaşkanı’nın gözü hizasında.

Özel bir selam biçimi.

BİAT SELAMI olmalı.

“Sen beni terfi ettir, ne istersen iste..” duruşu sanki!

Gelecek rütbeleri hayrlı olsun.

*****

GÜLÜNCE GÜLLER AÇIYOR

İkincisinde; Cumhurbaşkanı Gül’ün karşısında üç orgeneral, bir oramiral.
Genelkurmay Başkanı, iki kuvvet komutanı ve J. Genel Komutanı.

Komutanlar_pur_nese_30.8.2013

Görüntüye göre; Cumhurbaşkanı çok neşeli, nükteli / neşeli bir şeyler söylüyor.
Askerlerin hepsi keyifle gülüyor.

Ağızlar fiyonk.

Yurtta ve cihanda barış var.

TSK ve ülke güllük gülistanlık.

Gül’den nüktelerle bayram gülücüklerle dolu geçiyor.

Bir gün sonra, YAŞ’ta bu karedekilerin kararı ve onayı ile emekli edilen 14 general-amiral ve albaylar askeri cezaevlerinden sivil cezaevlerine nakledilecek.

İki  gün sonra 106 askerin 28 Şubat yargılanması başlayacak (2 Eylül 2013).
BALYOZ, ERGENEKON, CASUSLUK, POYRAZKÖY zaten cepte.

Gazetelerde sitem dolu demeçleri yer almış, emekli edilenlerin.
Fotoğraftakiler okumamış olmalı.

Koramiral Can ERENOĞLU’nun,

  • “Benim için üzücü olan, bu davanın TSK’nın Atatürkçü, aydın, yurtsever personelinin tasfiyesini hedeflediği ve delillerin düzmece iftira olduğu bilinmesine rağmen, sahip çıkması gerekenlerin, olmayan hukuka güvendiklerini söyleyerek bizleri yalnız bırakmasıdır.
    Daha vahim olan, bizleri tasfiye edenlerin içinde
    silah arkadaşı maskesi takan ve komplocularla işbirliği yapan hainlerin bulunmasıdır.
    Başka bir üzüntü kaynağım da, suçsuz olduğumuzu bilenlerin de
    üniformamızı çıkarmamıza onay vermesidir
    .”

sözlerinin kendileri ile uzaktan yakından ilgisinin olmadığını değerlendirmiş olmalılar. Yoksa,
bu ayıp hepsine yeter de artardı bile. Değil ağız kulakta gülmek, tebessüm etmek bile zul gelirdi. İçlerinde çok sevdiğim ve beraber çalıştığım arkadaşlarımın olması içimi yakıyor.

Hem de çok.

Çaresizler mi, basiretsizler mi, vurdumduymazlar mı, korkaklar mı, makam sevdasından gözleri mi buğulanmış?

Anlayamıyorum.

Üzülüyorum.

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE
1 Eylül 2013

Yurtsever ve özverili halkımızın “emperyalist operasyondan kurtarmaya çabaladığı” Ordu bu olmasa gerek.. Şimdi, bu 2 fotoğraf ile, tertip davalarda kurban edilenlerin gerçek değeri daha iyi anlaşılıyor ve Onlara sahip çıkma uğraşı daha da anlam kaanıyor.

Bu 2 fotoğraf bir dönemeç işlevi üstlenmiştir.

İtiraf edelim; emperyalizmi ve işbirlikçilerini “şu kesitte” şimdilik alkışlıyoruz (!).
Büyük bir taktik başarı elde etmişlerdir. Ancak henüz “savaş” bitmemiştir;
birkaç ciddi muharebe yitirilmiş ve çook ağır yitik (zayiat) verilmişse de..

Ne deniyordu Gezi‘de ??

Bu daha başlangıç; mücadeleye devam!

Sevgi ve saygı ile.
Datça, 4.9.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

=============================================

İKİ FOTOĞRAFLA ASKERLERİN ZAFER BAYRAMI !?

Naci_Bestepe_portresi

Naci BEŞTEPE
E. Tümgeneral

30 Ağustos 2013 Zafer Bayramı kutlamaları ile ile ilgili iki fotoğraf aldım. Çok kişi sosyal medyadan ulaşmış, görmüş olabilir. Fotoğrafları paylaşanlar, kısa ve anlamlı ibareler eklemişler. Can alıcı ifadeler. Ben de eklemeler yapmak istedim.

BİAT SELAMI

İlkinde, bir tuğgeneral eşi ile tebrikatta. Hanımefendi UZUN ETEK kuralına uymuş.
Modern görünümlü.

Generalimizi (tanıyamadım), askerin BAŞLA SELAMLAMA yöntemini aşmış. İki büklüm vaziyette.

Basen teslime hazır.  Kafasının ortası hatta ensesi  Cumhurbaşkanı’nın gözü hizasında.

Özel bir selam şekli.

BİAT SELAMI olmalı.

“Sen beni terfi ettir, ne istersen iste..” duruşu sanki!

Gelecek rütbeleri hayrlı olsun.


GÜLÜNCE GÜLLER AÇIYOR

İkincisinde; Cumhurbaşkanı Gül’ün karşısında üç orgeneral, bir oramiral.
Genelkurmay Başkanı, iki kuvvet komutanı ve J. Genel Komutanı.

Görüntüye göre; Cumhurbaşkanı çok neşeli, nükteli/neşeli bir şeyler söylüyor.
Askerlerin hepsi keyifle gülüyor.

Ağızlar fiyonk.

Yurtta ve cihanda barış var.

TSK ve ülke güllük gülistanlık.

Gül’den nüktelerle bayram gülücüklerle dolu geçiyor.

Bir gün sonra, YAŞ’ta bu karedekilerin kararı ve onayı ile emekli edilen 14 general-amiral ve albaylar askeri cezaevlerinden sivil cezaevlerine nakledilecek.

İki  gün sonra 106 askerin 28 Şubat yargılanması başlayacak (2 Eylül 2013). BALYOZ, ERGENEKON, CASUSLUK, POYRAZKÖY zaten cepte.

Gazetelerde sitem dolu demeçleri yer almış, emekli edilenlerin. Fotoğraftakiler okumamış olmalı.

Koramiral Can ERENOĞLU’nun,

“Benim için üzücü olan, bu davanın TSK’nın Atatürkçü, aydın, yurtsever personelinin tasfiyesini hedeflediği ve delillerin düzmece iftira olduğu bilinmesine rağmen, sahip çıkması gerekenlerin, olmayan hukuka güvendiklerini söyleyerek bizleri yalnız bırakmasıdır. Daha vahim olan, bizleri tasfiye edenlerin içinde silah arkadaşı maskesi takan ve komplocularla işbirliği yapan hainlerin bulunmasıdır. Başka bir üzüntü kaynağım da suçsuz olduğumuzu bilenlerin de üniformamızı çıkarmamıza onay vermesidir.”

sözlerinin kendileri ile uzaktan yakından ilgisinin olmadığını değerlendirmiş olmalılar. Yoksa, bu ayıp hepsine yeter de artardı bile. Değil ağız kulakta gülmek,
tebessüm etmek bile zul gelirdi. İçlerinde çok sevdiğim ve beraber çalıştığım arkadaşlarımın olması içimi yakıyor.

Hem de çok.

Çaresizler mi, basiretsizler mi, vurdumduymazlar mı, korkaklar mı, makam sevdasından gözleri mi buğulanmış?

Anlayamıyorum.

Üzülüyorum.

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE
1 Eylül 2013

10 Kasım 2012 Görüntüleri.. İlk kez Başbakansız 10 Kasım töreni..


Dostlar
,

Hafta sonu Denizli ADD programımızın çok yoğun olması yüzünden bu dosya bu güne kaldı. Hoşgörülmeyi dileriz. Bu yoğun programı size dün sitemizde kapsamlı olarak sunduk.

Eveeet…. 29 Ekim katılımı miyonu devirdi; 12 gün sonra 10 Kasım kararlılık etkinliği, gösterisi ise öncekini 2’ye katladı..

Cumhuriyet ve Atatürk asla sahipsiz değil.

Başta AKP iktidarı, ülkemizde ve dünyada her-kesin bu tabloyu doğru okuması gerek.

Sıra, dün de yazdık; bu kararlı ve coşkulu büyük kitlelere CHP’nin gerekli öncülüğü yapması ve yelkenlerini şişirerek iktidar olmasındadır.

Sevgi ve saygı ile.
13.11.12, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

==============================================

İlk kez Başbakansız 10 Kasım töreni..

Brunei Sultanlığı’nda olan Erdoğan’a Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ vekâlet etti

Atatürk’ün ölümünün 74. yıldönümünde Anıtkabir’de düzenlenen resmi törene Brunei Sultanlığı’nda olan Başbakan Tayyip Erdoğan katılmadı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığındaki devlet erkânının katıldığı Anıtkabir’de düzenlenen törende Erdoğan’a Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ vekâlet etti.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, yaşamını yitirmesinin 74. yılında Anıtkabir’de düzenlenen devlet töreniyle anıldı.

  • Resmi anma törenlerine 74 yıldır ilk kez Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı katılmadı.

Anıtkabir’deki tören, saat 08.55’te devlet erkânının Aslanlı Yol’da yürüyüşü ile başladı. Yoğun yağmur altındaki yürüyüşte, Cumhurbaşkanı Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Yargıtay Başkanı Ali Alkan, Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, bakanlar kurulu üyeleri, kuvvet komutanları, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bulundu. Bekir Bozdağ, Atatürk’ün mozolesi önündeki saygı duruşunda ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladığı Misakı Milli Kulesi’nde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun yanındaki yerini aldı. Gül’ün mozoleye çelenk koymasının ardından Atatürk’ün 74 yıl önce yaşamını yitirdiği saat olan 09.05’te sirenler eşliğinde 2 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

Ardından Gül ve devlet erkânı Misakı Milli Kulesi’ne geçti ve Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı. Cumhurbaşkanı Gül başkanlığındaki protokol, Anıtkabir’den sonra, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından düzenlenen Atatürk’ü Anma Töreni’ne katılmak üzere Milli Kütüphaneye geçti. Gül, “Özellikle demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, kadın erkek eşitliği, şeffaflık, hesap verebilirlik gibi alanlarda yapacağımız yeni hamle ve reformların ülkemizin uluslararası gücünü ve ağırlığını daha artıracağını hiçbir zaman hatırdan çıkarmamalıyız” dedi.

Bahçeli: Art niyeti gösterdi

MHP lideri Bahçeli ise yayımladığı mesajda, “Milli bayramları sabote eden yönetim anlayışının, 10 Kasım Anma törenlerine de soğuk ve mesafeli yaklaşması
elbette taşıdığı art niyeti göstermesi bakımından son derece anlamlıdır” dedi.

(Kaynak; Cumhuriyet ve basın.. 11.11.12)

KENDİNİZİ İPTAL EDİN

KENDİNİZİ İPTAL EDİN

Geçen sene, terör olayları bahane edilerek 30 Ağustos Zafer Bayramı Resepsiyonu
iptal edilmişti. Bu sene de Cumhurbaşkanı Gül’ün kulak rahatsızlığı gerekçe gösterilerek Çankaya Köşkündeki Zafer Bayramı Resepsiyonu iptal edildi.

Böyle bir rezalet Cumhuriyet kuruldu kurulalı ilk kez yaşanıyor.

T.C Devleti, binlerce yıllık deneyime sahip bir devlettir. Kişilerle kaim değildir. Kişiler gelir, görevlerini yaparlar ve görevleri bitince kenara çekilirler.
Bu demokrasinin, gelişmişliğin ve sistemin oturmasının doğal gereğidir.
Cumhurbaşkanı hastalanabilir, felç olabilir, hatta ölebilir. Yenisi seçilinceye kadar, kimin ona vekalet edeceği, yenisinin nasıl seçileceği yasalarda bellidir.

Cumhurbaşkanı Gül rahatsızlığı sebebiyle Bayram Kutlamasına katılamayabilir.
Yerine vekaleten TBMM Başkanı Çiçek katılır ve Zafer Bayramı törenleri devletin
en üst katında da kutlanmış olur.

Cumhurbaşkanı Gül’ün, Çankaya Köşkünde yapılacak 30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerini “İptal” etme yetkisi yoktur. Gül hasta oldu diye devleti mi iptal edeceğiz?
Cumhurbaşkanı Gül, iptal edecekse ancak kendisini iptal edebilir.
Bu da kendisinin bileceği bir iştir.

Cumhurbaşkanı hasta olur törenler iptal, Başbakan hasta olur Bakanlar Kurulu iptal, Genel Başkan ishal olur Grup toplantısı iptal…

Allah rızası için, kimin bu devlete “çadır devleti” yaftasını yapıştırma hakkı var? Bunlar kendilerini ne zannediyorlar. Hani siz millete “hizmetkâr” olmak için gelmiştiniz? Nezle olursunuz hizmet iptal, hasta olursunuz hizmet iptal, hep “hizmet” iptal edilir ama nedense “kâr” hiç iptal edilmez !…

Devletin birliğini temsil eden, Devletin başı Sayın Gül;

Başbakan ve Genelkurmay Başkanı için hastaneden çıkıp, saatlerce toplantı yaparsınız,
Milli Güvenlik Kurulu toplantısı için saatlerce hastaneden ayrılırsınız,
Ne olurdu da Türk Milletinin en önemli bayramlarından Zafer Bayramı için bir saatçik fedakarlık yapsa idiniz. O törende, kulaklarınız neyi duyunca rahatsız olacaktı acaba?…

Değerli okurlar, Türkiye’de siyaseti yönlendiren insan sayısı zannedildiği kadar
çok değildir. Tüm partileri toplasanız, bunlarda siyasete yön verebilecek konum
ve güçte kişi sayısı 500 kişiyi geçmez. Bunlar da birbirini gayet iyi tanır.

Bendeniz de Kayseri Milletvekili Abdullah Gül’ü iyi tanırım.
Uzun yıllar TBMM’de beraber bulunduk.
Yurtiçi-yurtdışı birçok seyahatte yanımızda bulundu.
Ayrıca Sayın Oğuzhan Asiltürk’ün kendisi için söyledikleri hala hafızamdadır.

Gül’ün kulakları rahatsızlanmasa da, başka bir gerekçe yaratılıp,
törenler yine iptal edilirdi…

“Ne Mutlu Türküm Diyene” sözünü her yere yazmak ilkelliktir, diyen bir kişinin
Zafer Bayramı törenlerinden rahatsız olması kadar doğal bir şey olabilir mi?

Soru okurlara;

*Suudi Arabistan Kralı 30 Ağustos günü Türkiye’ye gelse,
Gül koşarak Kralın oteline gider miydi?

*Kulak rahatsızlığı sebebiyle uçağa binemeyen Gül,
Eylül ayındaki Amerika ziyaretini iptal eder mi?…

Eğer Türk Milleti, millet olma bilincine eriştiyse,
ilk seçimde bunların tamamını iptal eder.
Aksi halde bir dahaki 30 Ağustosu Bilvanis Çiftliğinde Menzil Tarikatıyla kutlarsınız.

Değil mi Özel, çok özel Paşa…

BİR İPTAL DAHA

Malatya’nın Darende İlçesinde düzenlenen “Karakucak Güreş ve Kültür Festivali”ne katılan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz;

“Terör örgütünü 6 defa bitirmiş durumdayız” dedi !…

Mark Twain demiş ki; “Sigarayı bırakmak çok kolaydır. Ben tam 57 defa bıraktım!..” Gerçekten kolaymış, tekrar başlamasa.

İsmet Mark Yılmaz Twain’e göre ise terör örgütü 6 defa bitirilmiş.

Hüseyin Çelik’in dediği “birkaç Memed’i” kim şehit ediyor dersiniz?…

Bu Bakanı da ben iptal ediyorum, katılır mısınız?…

Sağlık ve başarı dileklerimle 29 Ağustos 2012

RİFAT SERDAROĞLU
rifatserdaroglu@gmail.com
twitter.com/rifatserdaroglu
0 532 211 00 11

Büyük Taarruz’dan Her Biri Tarih Dersi Kareler ve Günümüz

Dostlar,

26 Ağustos 1922 şafağında başlatılan Büyük Taarruz, 4 gün sonra
görkemli bir utkuya ulaştı.

Elbette hiç ama hiç kolay olmadı.

Ölçüsüz bir yurt ve vatan aşkı, şehitler, şehitler, gaziler, gaziler..

Kuvayı Milliye Şehitleri..

Başlarında tarihin en parlak komuta kurulu..

Gazi Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Çakmak Paşa, İsmet Paşa vd.

Bu karelerin her biri bir dünya.. Birer engin tarih dersi..

Huşu, ile, haya ile, vefa ile, minnet ve şükran ile
Biraz utanarak, biraz içi acıyarak.. ama günümüze ilişkin dersler çıkararak
derin derin bakılmalı.

Son tahlilde; Yüce Atatürk’ün TAM BAĞIMSIZLIKÇI-ANTİEMPERYALİST çizgisinden
sapışımızın kaçınılmaz ağır bedeli olarak içime yuvarlandığımız çukurdan kurtulmak üzere bu fotoğraflardan yeniden güç alınmalı..

O aziz mi aziz insanların saygın anılarına yaraşır bir düzeye ülkemiz
mutlaka taşınmalı.

Cumhurbaşkanı hasta ise, kendisine içtenlikle şifa dileriz.

Ama tarihte örneği olmayan böylesi bir destanın kutlanmasından asla vazgeçilemez.

Devlet, bir dizi kurumlaşmış yapının çatısıdır.
Orada süreklilik vardır ve kişiler gelip geçicidirler.

Sn. Cumhurbaşkanı Gül, tıbben raporludur.

Dolayısıyla, iyileşinceye değin görevini vekiline devretmelidir.

Anayasa, TBMM Başkanının Cumhurbaşkanının yokluğunda vekili olduğunu yazar :

F. Cumhurbaşkanına vekillik etme

MADDE 106. – Cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevinden ayrılması hallerinde, görevine dönmesine kadar, ölüm, çekilme veya başka bir sebeple Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması halinde de yenisi seçilinceye kadar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cumhurbaşkanlığına vekillik eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır.

Madde çok açıktır.

Durum da..

TBMM Başkanı Sn. Cemil Çiçek devreye girmeli ve köşkte 30 Ağustos 2012 törenleri,
Türkiye gibi gelenekleri olan bir devleti zaaf içinde gösterebileek çağrışımlara yol açmadanyapılmalıdır.

Sevgi ve saygı ile.
Tekirdağ, 29.8.12

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

Lütfen tıklayınız..
30_Agustos_fotolari

KARDEŞLİK HUKUKU

KARDEŞLİK HUKUKU

RİFAT SERDAROĞLU
rifatserdaroglu@gmail.com
twitter.com/rifatserdaroglu
0 532 211 00 11

Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk Milletinin birliğini temsil eder. Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir. (Anayasa md. 104)

Cumhurbaşkanı Gül, Ankara turu sırasında şunları söyledi;

“Günü geldiğinde de biz kendi aramızda otururuz, konuşuruz ne yapılacaksa en doğrusunu hep beraber yaparız. Ayrıca şunu sizler de biliyorsunuz, bir kez daha hatırlatmak isterim herkese. Sayın Başbakan Tayyip Bey ile olan arkadaşlığımız, ilişkilerimiz kardeşlik hukukunun da ötesindedir…”

Bu sözler, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir kabile devleti, bir çadır devleti gibi yönetildiğinin en açık ifadesidir.

Cumhurbaşkanı ile Başbakan, ister oturarak, ister ayakta durarak, ister yatarak konuşsunlar, hukuk devletinde ikisi arasındaki resmi ilişkinin sınırları Anayasa
ve yasalarla çizilmiştir.

Bu çizgilerin aşılması veya yok sayılması tümüyle cehalet ve çapsızlık örneği olur.
Cumhurbaşkanlığı makamını “Devremülk Yazlık Ev” sananlar, neredeyse biraz ben oturayım, sonra sen gene oturursun, daha sonra da çocuklar gelsinler, diyecekler!…

Birbirlerinden kaçırmaya çalıştıkları koltuk, babalarından bu ikiliye miras kalmamıştır. O makamın sahibi Türk Milletidir. Türk Milletinin bu kez kendisinin seçeceği bir makam için, iki sene önceden pazarlık ve polemik yapmak, Türk Milletine yapılabilecek en büyük hakarettir. Bu da kimsenin haddi değildir.

Gelelim aralarındaki “özel hukuka…”

Cumhurbaşkanı Gül;

“Tayyip Beyle arkadaşlığımız, ilişkilerimiz, kardeşlik hukukundan da ileridir” demektedir.

Kardeşlik Hukukundan daha ileri bir yakınlık ne olabilir? İnsana, kardeşinden daha yakın kim olabilir? Sevdiği, eşi desek bildiğimiz kadarıyla bunlar arasında öyle bir ilişki yok !…

Aile Hukuku desek, iki Sayın Hanımefendi’nin birbirlerinden hiç haz etmedikleri,
Emine Hanımın eline ilk fırsat geçtiği anda gereğini yapacağını bilmeyen yok!..

Bir zamanlar Beşşar Esad’a da “Aile Hukuku” kapsamında yaklaşmışlardı.
Şimdi Esad, Esed oldu, neredeyse adamın ipini bizimkiler çekecek…

O zaman, kardeşlik hukukundan daha ileri olan hukuk nedir? Ne olabilir?

“Menfaat Hukuku” veya “İhanet Hukuku” olabilir mi? Olamaz, olmamalı…

Devletin 1 ve 2 numaralı koltuklarında oturan bu ikilinin “menfaat” veya “ihanet” ilişkileri içinde olmaları düşünülebilir mi? Elbette düşünülemez, düşünülmemeli !…

“Tarikat Hukuku”, “Cemaat Hukuku”, “Şeriat Hukuku” olabilir mi?

Lâik Cumhuriyeti koruyacağına, “namus ve şeref” üzerine yemin eden bu ikili için bence olamaz, olmamalı…

O zaman Sayın Cumhurbaşkanı, “Kardeşlik Hukuku”ndan daha ileri olan ilişkinin adını ve sebebini Türk Milletine açıklamak zorundadır.

Bu ilişki nedir ki, Cumhurbaşkanı seçmek için oy kullanacak Türk Milletini yok sayacak kadar önemlidir?…

Hz. Adem ile Hz. Havva’nın büyük oğulları Kabil’in, kardeşi Habil’i öldürmesine aralarındaki “kardeşlik hukuku” engel olamamıştı.

Danışmanlar kanalıyla yürütülen bu kavganın, ileride Kabil-Habil kavgasını aşacak
bir konuma dönüşmemesi ve bizleri üzecek bir sonuca varmaması için bu
“Özel Hukukun” mutlaka Türk Milleti tarafından bilinmesi gerekir.

Haydi Sayın Cumhurbaşkanı;

Oturun ve bize anlatın. Nedir bu meselenin gerçeği?…

Sağlık ve başarı dileklerimle.

07 Ağustos 2012