Etiket arşivi: Genelkurmay Başkanı Necdet Özel

Yargıtay Başkanı’nın Adli Yıl Açış Konuşması – 2014

yargitay_logosu

 

Yargıtay Başkanı
Ali Alkan’ın
Adli Yıl Açış Konuşması
01.09.2014

 

 

Dostlar,

Dün, 1 Eylül 2014 Adli tatilin bitimi ve 2014-15 Adli Yılının açılış günü idi.
Gelenekselleştirildiği üzere (1943’ten bu yana) Yargıtay’da bir tören yapıldı.
Geçtiğimiz yılki törende Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu‘nun konuşması sırasında, dönemin Başbakanı RTE sinirlerine egemen olamayarak ağzını bozmuş ve salonu terketmişti.. Birlikte 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, Danıştay Başkanı hanımefendi de… (cübbesinin olmayan düğmelerini iliklemeye çalışarak!) salondan ayrılmışlardı.

Bu yılki açılışa, RTE Başbakan iken bir duyuru yaparak, TBB Başkanı konuşursa kendisinin törene katılmayacağını açıklamıştı. Ardından da 28.8.14 günü Başbakanlığa atanan Ahmet Davutoğlu..

Gelmediler de… Ya da artık böylesi ortamlarda olamıyorlar..
Kendilerine yer bulamıyorlar..
Dışlandılar..
Yüksek yargı tam kadro oradaydı..
Yargıtay Başkanı Sn. Ali Alkan nefis bir konuşma yaptı..
8 A4 sayfası dolusu.. O yüzden pdf olarak vereceğiz..
Mutlaka özenle ve bütünüyle okunmalı..

Dün da TBB Başkanı Sn. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun konuşma metnini (5 A4 sayfası) sunmuştuk (http://ahmetsaltik.net/2014/09/01/turkiye-barolar-birligi-baskani-prof-dr-metin-feyzioglunun-adli-yil-acilis-konusmasi-2014/). Biz de bir değerlendirme eklemiştik.

O konuşma da 4/4’lük mükemmel bir metin idi. Hukuk fakültelerinde öğrencilere
ödev verilerek, konuşmadaki temel hukuk ilkelerini çıkarmaları ve sınıflamaları istense, neredeyse tüm konuşma metni, tüm tümceler birer temel hukuk ilkesi..

Cumhuriyeti kurumları ile, birikimi ile, yürekli yurtseverleri ile AKP iktidarının yıkıcılığına direniyor ve direnecek.. Bu “fetret dönemi” ni de atlatacak ve
Büyük ATATÜRK’ün aydınlık yoluna ilerlememizi sürdüreceğiz.. 

Ali ALKAN
Yargıtay Birinci Başkanı
1 Eylül 2014, Ankara

YARGITAY_BASKANI_ALI_ALKAN_1.9.2014

 

 

 

 

 

Konuşma metnini okumak için lütfen aşağıdaki erişkeyi (linki) tıklar mısınız??

ADLI_YIL_ACILIS_KONUSMASI_BASKAN_ALI_KALKAN_2014

Konuşma şöyle başlıyor :

Saygıdeğer Konuklar,

Kıymetli Meslektaşlarım, Basınımızın Değerli Temsilcileri;

1943 yılından beri süregelen ve bu sene 71’incisini düzenlediğimiz Adli Yıl Açış Töreninde, sizleri aramızda görmekten mutluluk duyuyor, 2014-2015 adli yılını, ülkemize adalet, barış ve huzur getirmesi dileğiyle açıyorum.

Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramını kutluyor,
bu vesileyle bize Cumhuriyetimizi armağan eden Ulu Önder Atatürk ve
aziz şehitlerimizi rahmet ve şükran duygularıyla anıyorum. Geçen yıl yitirdiğimiz değerli meslektaşlarımızı rahmetle anıyor, emeklilik ya da başka sebeplerle aramızdan ayrılanlara Türk Yargısına yapmış oldukları hizmetleri nedeniyle teşekkür ediyor, bundan sonraki yaşamlarında sağlık ve mutluluklar diliyorum.

*****

Ve şöyle bağlanıyor :

Başta ilk derece mahkemelerinde görev yapanlar olmak üzere tüm meslektaşlarıma sesleniyorum. Hâkim ve savcı olmak, bizim için en büyük onur ve şeref kaynağıdır. Hiçbir makama, unvana ve göreve tamah ve tenezzül etmeyiniz. Yargının hepimizin bildiği iç sorunlarını kendi içinizde, kendiniz çözünüz. Görevinize ve temsilinize müdahale ettirmeyiniz. Bağımsızlık ve teminatınıza el uzatan hiçbir çözüme rıza göstermeyiniz, başınızı dik tutunuz.

Sizler, ülkemizin farklı köşelerinde, üstün vasıflarınız, mütevazı yaşamınız ve vicdanlarınızdan süzdüğünüz kararlarınızla, yargının yüz akısınız. Mesleki dayanışmanızı ortaya koyma biçimlerinizi, çok sesliliğinizi ve mesleki örgütlenmelerinizi takdirle izliyor, sizleri sevgi ve saygıyla kucaklıyorum. Yargının tüm kademelerinde görev yapmakta olan çalışanlara 2013-14’te gösterdikleri üstün çaba ve çabaları nedeniyle teşekkür ediyorum. Yeni adli yılın yargı bağımsızlığı ve hukuk güvenliği adına daha güzel günler getirmesi dileğiyle açılışımıza onur veren konuklarımıza ve meslektaşlarıma en derin saygılarımı sunuyorum. 

*****

Metin, Yargıtay’ın resmi web sitesinde de tam metin olarak pdf formatında yayımlandı..
(http://www.yargitay.gov.tr/belgeler/site/acilisKonusma/2014-2015.pdf)

Sevgi ve saygıyla.
2.9.2014, Datça

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

Emekli Oramiral Nusret Güner AYDINLIK’A konuştu: Sessiz kalan düşmandır


Emekli Oramiral Nusret Güner AYDINLIK’A konuştu:

Sessiz kalan düşmandır!

10guner

Emekli Oramiral Nusret Güner:

  • ‘Benim Genelkurmay Başkanım nasıl ses çıkartmaz?
    Yani kendisinden önceki Genelkurmay Başkanları çok kötüydü,
    kendisi sütten çıkmış ak kaşık’

Askerlere yönelik davalara tepki olarak Donanma Komutanlığı görevinden
istifa eden
emekli Oramiral Nusret Güner, Yargıtay 9. Ceza Dairesi‘nin
Balyoz kararlarına ilişkin çok sert açıklamalarda bulundu.

Aydınlık‘a konuşan Güner, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel‘i olanlara sessiz kalmakla eleştirdi: “Bize bunu yapanlara kızmıyorum; düşman her şeyi yapar
ama benim adamın beni korumuyor, demek ki o da benim düşmanım.”

‘Türk Milleti uyan!’

Yargıtay’ın kararlarına hiç şaşırmadığını belirten emekli Oramiral Güner,

“Böyle bir düzenden başka bir karar beklenemezdi. Bu, adalet diye bir şeyin kalmadığını gösteriyor.” dedi. Cezaları onanan komutanların rütbelerinin sökülecek olmasına ilişkin üzüntülerini dile getiren Güner, Türk milletine şu çağrıda bulundu:

  • “Bütün yargıçlarımız, savcılarımız Türk milleti adına karar verdiklerini söylüyorlar. Ben buradan ‘Ey Türk Milleti, uyanın’ diyorum. Senin için canını feda etmeye yemin etmiş insanlara reva görülen bir durum değil bu. Ey Türk Milleti, senin adına karar verenler pırıl pırıl insanları mahvediyorlar, yasal olarak bir mekanizma kur ve bunları kontrol et.”

Yetkililere yazıklar olsun’

Güner, “Bizi bu duruma düşüren hainler, buna ses çıkartmayan yetkililer var.
Benim Başbakanım, meclisim, bakanlar kurulum var. Bu yetkilileri kınıyorum.
Yazıklar olsun diyorum onlara. Andımız konusunda da gördüğümüz gibi, muhalefet de iktidarla el ele vermiş ‘aman ikinci bir muhalefet oluşturmayalım’ derdinde. Bu yandaş muhalefet Türkiye’ye en büyük kötülüğü yapmıştır. Yandaş medyada ‘patronlar öyle ama emekçiler ne yapsın’ diyerek bu durumu geçiştiremeyiz. Herkes tavır koyacak, emekçisi de tavır koyacak. Yoksa acısını bu millet çekecek.” diye konuştu.

‘Sütten çıkmış ak kaşık’

Ergenekon, Poyrazköy, Askeri Casusluk gibi davalardan da farklı kararların çıkmayacağına inandığını söyleyen Nusret Güner, şöyle devam etti:

Deniz Kuvvetleri’nin belini kırdılar,
TSK’nın belini kırıyorlar,
maalesef buna sessiz kalanların başında benim Genelkurmay Başkanım geliyor.

  • Genelkurmay Başkanım nasıl ses çıkartmaz?

Yani kendisinden önceki Genelkurmay Başkanları çok kötüydü, kendisi sütten çıkmış
ak kaşık… Kesinlikle kınıyorum. Askerine sahip çıkmayanlar komutan olamazlar,
lider olamazlar. Emir verir ve kendi kendilerine uygularlar. İçim içimi yiyor.
Bize bunu yapanlara kızmıyorum; düşman her şeyi yapar ama senin adamın
beni korumuyor, demek ki o da benim düşmanım.”

İKİ FOTOĞRAFLA ASKERLERİN ZAFER BAYRAMI !?


Dostlar
,

Çok değerli dostumuz, insan gibi insan, E. Tümg. Sayın Naci Beştepe‘den ulaşan “hazin” bir iletiyi paylaşalım.. Bizim de duygu ve düşüncelerimize tercüman oldu adeta.

Sayın Beştepe’nin eklediği “2 fotoğraf” gerçek anlamda hüzün verici ve düşündürücü.. Tarihe mal olacakları ise kesin..

Sayın Beştepe yine çoook sabırlı ve olgun yazmış..

Biz ise, artık “Mustafa Kemal’in Ordusu” diyemeyeceğimiz TSK’nın fotoğraflardaki komuta heyetine derin teessüflerimizi bildiriyoruz..

Başta Genelkurmay Başkanı Necdet Özel beyefendiye..

Sonra da, son YAŞ’ta (2013) tüm askeri gelenekler ve hiyerarşi ayaklar altına alınarak belirlenen 4 yardımcısına..

– KKK Komutanı Org. Hulusi AKAR

– Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Bülent BOSTANOĞLU

– Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Akın ÖZTÜRK

– Jandarma Genel Komutanı Org. Servet YÖRÜK

Yazıklar olsun..

“Silahlı Kuvvetlerin manevi şahsiyetini tahkir… “ vb. kalıp ceza yasası
ağır yaptırımları daha fazlasını yazmamızı ne yazık ki engelliyor..

Ama şu kadarını söylemek yurttaş olarak anayasal hakkımız :

Bu komuta heyetine güvenmiyor, kendimizi güvende duyumsayamıyor
ve -maalesef- saygı da duymuyoruz..

Tuğg. Ertuğrul Gazi Özkürkçü.. 2 büklüm paşa.. içimizi acıttı..
(Müyesser Yıldız ODATV‘de hakkında kapsamlı yazdı, 3.9,13, http://www.odatv.com/n.php?n=o-selmin-ve-sahibinin-sirri…-0309131200)

Mustafa Kemal Paşa‘nın “Zabit ve Kumandan ile Hasbihal” inde tanımladığı subaylar bunlar olmasa gerek!?

Sevgi ve saygı ile.
Datça, 4.9.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

===============================================

İKİ FOTOĞRAFLA ASKERLERİN ZAFER BAYRAMI !?

Naci BEŞTEPE
E. Tümgeneral

30 Ağustos 2013 Zafer Bayramı kutlamaları ile ile ilgili iki fotoğraf aldım.
Çok kişi sosyal medyadan ulaşmış, görmüş olabilir. Fotoğrafları paylaşanlar,
kısa ve anlamlı ibareler eklemişler.
Can alıcı ifadeler.
Ben de eklemeler yapmak istedim.

BİAT SELAMI

İlkinde, bir tuğgeneral eşi ile kutlamada (tebrikatta).
Hanımefendi UZUN ETEK kuralına uymuş. Modern görünümlü.

2_buklum_General_30.8.2013

Generalimiz (tanıyamadım), askerin BAŞLA SELAMLAMA yöntemini aşmış.
İki büklüm durumda

Basen teslime hazır.
Kafasının ortası hatta ensesi  Cumhurbaşkanı’nın gözü hizasında.

Özel bir selam biçimi.

BİAT SELAMI olmalı.

“Sen beni terfi ettir, ne istersen iste..” duruşu sanki!

Gelecek rütbeleri hayrlı olsun.

*****

GÜLÜNCE GÜLLER AÇIYOR

İkincisinde; Cumhurbaşkanı Gül’ün karşısında üç orgeneral, bir oramiral.
Genelkurmay Başkanı, iki kuvvet komutanı ve J. Genel Komutanı.

Komutanlar_pur_nese_30.8.2013

Görüntüye göre; Cumhurbaşkanı çok neşeli, nükteli / neşeli bir şeyler söylüyor.
Askerlerin hepsi keyifle gülüyor.

Ağızlar fiyonk.

Yurtta ve cihanda barış var.

TSK ve ülke güllük gülistanlık.

Gül’den nüktelerle bayram gülücüklerle dolu geçiyor.

Bir gün sonra, YAŞ’ta bu karedekilerin kararı ve onayı ile emekli edilen 14 general-amiral ve albaylar askeri cezaevlerinden sivil cezaevlerine nakledilecek.

İki  gün sonra 106 askerin 28 Şubat yargılanması başlayacak (2 Eylül 2013).
BALYOZ, ERGENEKON, CASUSLUK, POYRAZKÖY zaten cepte.

Gazetelerde sitem dolu demeçleri yer almış, emekli edilenlerin.
Fotoğraftakiler okumamış olmalı.

Koramiral Can ERENOĞLU’nun,

  • “Benim için üzücü olan, bu davanın TSK’nın Atatürkçü, aydın, yurtsever personelinin tasfiyesini hedeflediği ve delillerin düzmece iftira olduğu bilinmesine rağmen, sahip çıkması gerekenlerin, olmayan hukuka güvendiklerini söyleyerek bizleri yalnız bırakmasıdır.
    Daha vahim olan, bizleri tasfiye edenlerin içinde
    silah arkadaşı maskesi takan ve komplocularla işbirliği yapan hainlerin bulunmasıdır.
    Başka bir üzüntü kaynağım da, suçsuz olduğumuzu bilenlerin de
    üniformamızı çıkarmamıza onay vermesidir
    .”

sözlerinin kendileri ile uzaktan yakından ilgisinin olmadığını değerlendirmiş olmalılar. Yoksa,
bu ayıp hepsine yeter de artardı bile. Değil ağız kulakta gülmek, tebessüm etmek bile zul gelirdi. İçlerinde çok sevdiğim ve beraber çalıştığım arkadaşlarımın olması içimi yakıyor.

Hem de çok.

Çaresizler mi, basiretsizler mi, vurdumduymazlar mı, korkaklar mı, makam sevdasından gözleri mi buğulanmış?

Anlayamıyorum.

Üzülüyorum.

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE
1 Eylül 2013

Yurtsever ve özverili halkımızın “emperyalist operasyondan kurtarmaya çabaladığı” Ordu bu olmasa gerek.. Şimdi, bu 2 fotoğraf ile, tertip davalarda kurban edilenlerin gerçek değeri daha iyi anlaşılıyor ve Onlara sahip çıkma uğraşı daha da anlam kaanıyor.

Bu 2 fotoğraf bir dönemeç işlevi üstlenmiştir.

İtiraf edelim; emperyalizmi ve işbirlikçilerini “şu kesitte” şimdilik alkışlıyoruz (!).
Büyük bir taktik başarı elde etmişlerdir. Ancak henüz “savaş” bitmemiştir;
birkaç ciddi muharebe yitirilmiş ve çook ağır yitik (zayiat) verilmişse de..

Ne deniyordu Gezi‘de ??

Bu daha başlangıç; mücadeleye devam!

Sevgi ve saygı ile.
Datça, 4.9.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

=============================================

İKİ FOTOĞRAFLA ASKERLERİN ZAFER BAYRAMI !?

Naci_Bestepe_portresi

Naci BEŞTEPE
E. Tümgeneral

30 Ağustos 2013 Zafer Bayramı kutlamaları ile ile ilgili iki fotoğraf aldım. Çok kişi sosyal medyadan ulaşmış, görmüş olabilir. Fotoğrafları paylaşanlar, kısa ve anlamlı ibareler eklemişler. Can alıcı ifadeler. Ben de eklemeler yapmak istedim.

BİAT SELAMI

İlkinde, bir tuğgeneral eşi ile tebrikatta. Hanımefendi UZUN ETEK kuralına uymuş.
Modern görünümlü.

Generalimizi (tanıyamadım), askerin BAŞLA SELAMLAMA yöntemini aşmış. İki büklüm vaziyette.

Basen teslime hazır.  Kafasının ortası hatta ensesi  Cumhurbaşkanı’nın gözü hizasında.

Özel bir selam şekli.

BİAT SELAMI olmalı.

“Sen beni terfi ettir, ne istersen iste..” duruşu sanki!

Gelecek rütbeleri hayrlı olsun.


GÜLÜNCE GÜLLER AÇIYOR

İkincisinde; Cumhurbaşkanı Gül’ün karşısında üç orgeneral, bir oramiral.
Genelkurmay Başkanı, iki kuvvet komutanı ve J. Genel Komutanı.

Görüntüye göre; Cumhurbaşkanı çok neşeli, nükteli/neşeli bir şeyler söylüyor.
Askerlerin hepsi keyifle gülüyor.

Ağızlar fiyonk.

Yurtta ve cihanda barış var.

TSK ve ülke güllük gülistanlık.

Gül’den nüktelerle bayram gülücüklerle dolu geçiyor.

Bir gün sonra, YAŞ’ta bu karedekilerin kararı ve onayı ile emekli edilen 14 general-amiral ve albaylar askeri cezaevlerinden sivil cezaevlerine nakledilecek.

İki  gün sonra 106 askerin 28 Şubat yargılanması başlayacak (2 Eylül 2013). BALYOZ, ERGENEKON, CASUSLUK, POYRAZKÖY zaten cepte.

Gazetelerde sitem dolu demeçleri yer almış, emekli edilenlerin. Fotoğraftakiler okumamış olmalı.

Koramiral Can ERENOĞLU’nun,

“Benim için üzücü olan, bu davanın TSK’nın Atatürkçü, aydın, yurtsever personelinin tasfiyesini hedeflediği ve delillerin düzmece iftira olduğu bilinmesine rağmen, sahip çıkması gerekenlerin, olmayan hukuka güvendiklerini söyleyerek bizleri yalnız bırakmasıdır. Daha vahim olan, bizleri tasfiye edenlerin içinde silah arkadaşı maskesi takan ve komplocularla işbirliği yapan hainlerin bulunmasıdır. Başka bir üzüntü kaynağım da suçsuz olduğumuzu bilenlerin de üniformamızı çıkarmamıza onay vermesidir.”

sözlerinin kendileri ile uzaktan yakından ilgisinin olmadığını değerlendirmiş olmalılar. Yoksa, bu ayıp hepsine yeter de artardı bile. Değil ağız kulakta gülmek,
tebessüm etmek bile zul gelirdi. İçlerinde çok sevdiğim ve beraber çalıştığım arkadaşlarımın olması içimi yakıyor.

Hem de çok.

Çaresizler mi, basiretsizler mi, vurdumduymazlar mı, korkaklar mı, makam sevdasından gözleri mi buğulanmış?

Anlayamıyorum.

Üzülüyorum.

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE
1 Eylül 2013