Yazar arşivleri: Ahmet SALTIK

Ahmet SALTIK hakkında

Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet SALTIK’ın özgeçmişi için manşette tıklayınız: CV_Ahmet_SALTIK Hekim (Halk Sağlığı Profesörü), Hukukçu (Sağlık Hukuku Uzmanı) Mülkiyeli (Kamu Yönetimi - Siyaset Bilimci)

Yeni dünya düzeni bildirisi

Mehmet Ali GüllerMehmet Ali GÜLLER
23 Mart 2023, Cumhuriyet

 

Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Cinping ile Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 40. buluşması tarihi önemdeydi. İki lider, “Yeni Bir Çağ İçin Rusya-Çin Kapsamlı Ortaklığının ve Stratejik İşbirliğinin Derinleştirilmesi Ortak Bildirisi”ni imzaladılar.

Doğrudan belirtelim: 21 Mart 2023 tarihli bu bildiri, 4 Şubat 2022 tarihli bildirinin geliştirilmiş ve derinleştirilmiş devamıdır; ikisi birden, “yeni dünya düzeni” bildirisidir.

Çok kapsamlı bu bildirinin öne çıkan mesajlarını incelersek neden “yeni dünya düzeni” bildirisi dediğimiz belki daha iyi anlaşılır:

Yeni bir çağa girilirken

-Bildiri, “çok kutuplu, ekonomik küreselleşmenin sağlandığı ve uluslararası ilişkilerin demokratikleştiği” yeni bir çağa işaret ediyor. Ve bu çağ şu ilkelerin üzerinde inşa olacak:

  • Hiçbir ülke diğerinden üstün değil,
  • hiçbir yönetim modeli evrensel değil ve
  • hiçbir ülke uluslararası düzeni dikte edemez.

-Bildiri, Çin ve Rusya ilişkilerini Soğuk Savaş dönemi modelini aşan türden bir ilişki olarak niteliyor.

-Bildiri, her ülkenin kendi kalkınma modelini seçme hakkına sahip olduğunu belirterek ABD’nin sözde ülkeleri “demokrasi-otokrasi” şeklinde cepheleştirmesine itiraz ediyor.

-Çin Avrasya Ekonomik Birliği’ni, Rusya Kuşak ve Yol’u destekliyor; taraflar ikisinin entegrasyonunu ve Büyük Avrasya Ortaklığı’nı savunuyor.

Renkli darbelere karşı işbirliği

-Bildiri, “renkli devrimlere” karşı kolluk kuvvetlerinin işbirliğini artıracağına işaret ediyor. İki ülkenin, Orta Asya’ya “renkli devrimler” ithal etme girişimlerini ve bölge işlerine dış müdahaleyi kabul etmediklerini ilan ediyor.

-İki ülke, Doğu Türkistan İslami hareketi de dahil olmak üzere “üç şer güç ile mücadelede ilgili bakanlıkların yıllık toplantılara başlamasını kararlaştırdı.

-İki ülke, enerji başta pek çok alanda işbirliğini geliştirecek.
-Bildiri, Kuzey Akım boru hattına sabotajın tarafsız bir şekilde soruşturulmasını savunuyor.

Küredeki sorunlara çözüm kararlılığı

-Rusya, Çin’in Ukrayna krizinin çözümü için inisiyatif almasını memnuniyetle karşılıyor ve Çin’in önerdiği 12 maddelik barış planına olumlu baktığını belirtiyor.

-Bildiri, Suudi Arabistan-İran normalleşmesini memnuniyetle karşılıyor; Filistin sorununun iki devletli çözümünü, Suriye’de siyasi çözümü, Libya’nın bütünlüğünün korunmasını, Basra Körfezi bölgesi için kolektif güvenlik mimarisi oluşturulmasını savunuyor.

-Çin ve Rusya; Afrika, Latin Amerika ve Karayipler ile ilgili konularda koordinasyonu güçlendirme kararı aldı.

-İki ülke, Kuzey Kutbu’nun barış, istikrar ve yapıcı işbirliği bölgesi olarak korunmasını savunuyor. ABD ve müttefiklerine uyarı
-Tayvan, Çin topraklarının devredilemez bir parçasıdır.
-ABD, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nin meşru taleplerine yanıt vermeli ve yeniden diyalog başlamalı.
-Japonya, nükleer deniz kazası ve etkileri nedeniyle Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın denetimini kabul etmeli.

-Çin ve Rusya, AUKUS (Avustralya, İngiltere ve ABD) konusunda ilgilileri uyarıyor.

-ABD’nin ülke içinde ve dışındaki biyolojik askeri programları dünyayı tehdit ediyor. ABD, Biyolojik Silahlar Sözleşmesi’ni ihlal eden faaliyetlerine derhal son vermeli.

-NATO, öbür ülkelerin egemenliğine saygılı olmalı, Asya-Pasifik ülkeleriyle askeri güvenlik bağlarını güçlendirmeye son vermeli

Halil Çivi şiiri : YASAKLAR KIŞKIRTIR…

ŞİİR KÖŞESİ…

Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
Halk Şairi
22 Mart 2023, Çiğli / İZMİR

 

YASAKLAR KIŞKIRTIR…

Özgürlük ruhuma çiçek açtırır,
Yasaklar kışkırtır özgürlüğümü.
Doğruyu, yanlışı akıl seçtirir,
Yasaklar kışkırtır özgürlüğümü.
Xxx
Özgürlük güneştir, karşı durulmaz,
Güneş ışığına zincir vurulmaz,
Yasakla, korkuyla düzen kurulmaz,
Yasaklar kışkırtır özgürlüğümü.
Xxx
Özgür felsefeyi yermek ne demek,
Akla idam hükmü vermek ne demek,
Bilimi yetersiz görmek ne demek,
Yasaklar kışkırtır özgürlüğümü.
Xxx
Özgür istencimi tutsak edemem,
Kul, köle değilim, bedel ödemem,
Akılsız, bilimsiz yola gidemem,
Yasaklar kışkırtır özgürlüğümü.
Xxx
Özgürlük ekmektir, sudur, ilaçtır,
Sanat, kültür özgürlüğe muhtaçtır,
Özgürlük olmazsa yaşam bir hiçtir,
Yasaklar kışkırtır özgürlüğümü.
Xxx
Özgürlük herkesin yaşam bağıdır,
Özgürlük mazlumun umut dağıdır,
Özgürlük toplumun söz bayrağıdır,
Yasaklar kışkırtır özgürlüğümü.
Xxx
Özgürlük meslektir, iştir, emektir,
Özgürlük seçimdir, seçebilmektir,
Alnının terini yiyebilmektir,
Yasaklar kışkırtır özgürlüğümü.
Xxx
Özgürlük umuttur, hep ışık saçar,
Özgürlük hayaldir, kuş olur uçar,
Özgürlük mantıktır, yanlıştan kaçar,
Yasaklar kışkırtır özgürlüğümü.
Xxx
Devran döner, zalimleri kovarlar,
Dün taptıklarına, o gün söverler,
Adil ise asırlarca överler,
Yasaklar kışkırtır özgürlüğümü.
Xxx
İnsan özgür doğar, köle olamaz,
Kimse özgürlükten yoksun kalamaz,
Hiçbir kuvvet değişimi silemez,
Yasaklar kışkırtır özgürlüğümü.
Xxx
Devlet harcı kin, nefretle karılmaz,
Cebirle, şiddetle nizam verilmez,
Yasaklarla hiçbir yere varılmaz,
Yasaklar kışkırtır özgürlüğümü.
Xxx
Halil Çivi der ki; budur söz başı,
Özgürlük hem akıl, hem yürek işi,
Özgür yaşayanın dik durur başı,
Yasaklar kışkırtır özgürlüğümü.
Xxx

KPD ayrıştırıcı, DHD ise birleştirici

Yurttaş, kuralı koyan (yasama), onu uygulayan (yürütme) ve uyuşmazlıkları çözen (yargı) organların birbirinden ayrı olduğuna, hukuk önünde herkesin, eşit olduğuna inanmalı. Cumhuriyet’in niteliklerinin özü, demokratik hukuk devleti (DHD): yasama, yürütme ve yargının birbirinden ayrı organlarda toplanması anlamında erkler ayrılığı.

2017 Anayasa kurgusu, beş yıllık uygulamasında tek kişili yürütme, yasama ve yürütmeyi güdümü altına almasının ötesinde parti başkanlığı yoluyla Devlet tüzel kişiliği ile özdeşleşti. Öyle ki, parti başkanlığı yoluyla devlet başkanlığı ve yürütme (PBDBY), adeta kişi+parti+devlet (KDP) birleşme (füzyon) sürecini beraberinde getirdi.

BİRLEŞME VE AYRIŞTIRMA

Bu üçlü füzyon, toplumu ayrıştırdı. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) başkanı kişiliğinde somutlaşan üçlü birleşme, Cumhur İttifakı eşliğinde Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) desteğiyle pekişti.

TBMM’de AKP’nin, Anayasa ve kamu yararına aykırı da olsa, her yasa önerisini kayıtsız koşulsuz destekleyen MHP, araştırma önergeleri görüşmelerinde yok.

Ama toplumu ayrıştıran asıl füzyon, ‘dava’ ve ‘yürüyüş’ sloganlarında somutlaşmakta.

Hiçbir felaket, tarihi yürüyüşümüzü sekteye uğratamayacak” (D. Bahçeli).

‘Dava arkadaşlığı’ ise, Erdoğan’ın süreğenleşen söylemi.

Dava yürüyüşü’, Cumhur İttifakı ortak paydası olarak görülebilir.

Türkiye ülkesi/Türkiye toplumu ve Türkiye Devleti’nin tarihsel/kültürel ve doğal değerleri ile anayasal ve siyasal belleğini silmeye çalışan zihniyet için “iktidar bekası”, her şeyin önünde. Bu bakımdan dava yürüyüşü, siyasal münavebe yollarını elden geldiğince tıkama ana hedefine odaklı. 2022 seçim ve sansür yasaları, Cumhur İttifakı’nın, siyasal iktidarı sürdürmek için baskı araçları.

Kuşkusuz “dava yürüyüşü”, Devlet düzleminde hukuk ve demokrasiye, toplumsal alanda da insan hakları değerlerine yabancı.

Hal böyle olunca, toplum, “dava yürüyüşü” yanlısı ve ötekiler biçiminde ayrıştırıldı ve bu süreçte, AKP ve MHP Genel Başkanlarının söylem, işlem ve eylemleri belirleyici oldu.

AYRILIK VE BİRLEŞTİRME

Erkler ayrılığı kuramına göre, yasama, yürütme ve yargı organlarında somutlaşan devlet örgütünün işleyişi, kurumlar ve kurallar yoluyla ilkeler ve değerler bütününde sağlanır.

Hak ve özgürlük öznelerinin gönüllü birlikteliğine dayanan özerk toplum yapısı, ancak demokratik devlet çatısı altında kurulabilir.

Yöneticilerin talimatlarıyla değil, hukuk kuralları ile biçimlenen toplum, hukuk toplumu veya demokratik toplum olarak nitelenir.

Özetle, erkler ayrılığı ekseninde işleyen anayasal demokrasi, toplumu birleştirici bir işlev görür.

YSK’NİN TARİHSEL İŞLEVİ

DHD, şu halde sivil alana hukuk toplumu kavramı ile yansır. Hukuk toplumu, toplumsal barış ve birliktelik güvencesidir.

CHP lideri Sayın Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığı, Millet İttifakı olarak DHD yolunun ilk adımı. Kuşkusuz bu yolda, HDP’nin öncülük yaptığı demokratik parlamenter rejimi savunan Emek ve Özgürlük güçbirliğinin payı da belirleyici.

Bu süreçte hukuk yoluyla demokrasi kavramı öne çıkarılmalı ve uygulamaya konulmalı.

10 Mart günü Sayın Erdoğan, kameralar önünde imzaladığı seçimlerin 18 Haziran yerine 14 Mayıs’ta yapılması kararı ile topluma meydan okuyarak kampanyayı da başlattı.

3. kez adaylık yasağından seçimlerde uygulanacak yasaya, parti genel başkanı CB adayına uygulanacak seçim yasaklarından sandık güvenliğine uzanan seçim sorunları karşısında tek belirleyici anayasal organ, Yüksek Seçim Kurulu (YSK).

Demokrasi inşası için yola çıkan partiler, başvuru haklarını kullanarak YSK’yi hukuki kuşatma altında tutmalı, toplumsal bütünlük ve gelecek kuşakların barış içinde yaşaması için.

Gezi’ye selam: Turizmi Teşvik ve Uludağ Alan Yasaları ardından Orman Kanunu değişikliğini görüşen AKP-MHP koalisyonu, ‘Türkiye ekosistemi’ne ihanet ediyor. Güvenli çevrede yaşam için mücadele bedelini özgürlükleriyle ödeyen Av. Can Atalay’a nice yıllar dilerken, Sevgili Mücella, Çiğdem ve Mine’ye, Hakan, Osman ve Tayfun’a selam olsun!

Recep Tayyip Erdoğan, üniversite diploması olmadığı için Cumhurbaşkanı olamaz

Erdoğan’ın diplomasını arayan ve bulamayan eski YÖK başkanı: Kişisel merakımdan araştırdım

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üniversite diplomasını arayan ancak bulamayan eski YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan,

“Bu YÖK başkanının işi değil. Kişisel merakımdan araştırdım.”

dedi.

Erdoğan’ın diplomasını arayan ve bulamayan eski YÖK başkanı: Kişisel merakımdan araştırdımEski YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan

Türkiye 14 Mayıs’ta (2023) seçime giderken AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üniversite diploması yeniden gündeme geldi. Yükseköğretim Kurulu başkanı olarak 2007 ve 2011 yılları arasında görev yapan Yusuf Ziya Özcan, Erdoğan’ın üniversite diplomasına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Halk TV’den Seyhan Avşar’a konuşan Yusuf Ziya Özcan, YÖK Başkanı olduğu sürede merak ettiği konulardan birinin Erdoğan’ın üniversite diploması olduğunu ifade etti.

Özcan, Erdoğan’ın diplomasını ‘kişisel merakı’ nedeniyle araştırdığını belirterek

  • “Marmara Üniversitesi’ndeki arkadaşlara sordum. ‘Hocam tek bir tane kayıt yok’ dediler” dedi.

“Neden bu araştırmanızı o dönem basınla, kamuoyuyla paylaşmadınız?” şeklindeki soruya Özcan, “Bu YÖK başkanının işi değil ki. Ben sadece merakımdan araştırdım. Herkes diplomayı konuşuyordu. Hiçbir YÖK başkanı ‘acaba Cumhurbaşkanı’nın diploması var mıdır, sahte midir’ diye merak edip araştırmaz. Ben kişisel merakımdan araştırdım.” sözleri ile yanıt verdi.

Özcan, diğer merak ettiği konunun ise 1998 yılında alınan katsayı kararı olduğunu ifade ederek şöyle devam etti:

“1998 yılında alınan katsayı kararının mimarı eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz’ün kat sayıyla ilgili bir araştırma yapıp yapmadığını merak ediyordum. Arşivde araştırmalar yaptım. Hiçbir şey çıkmadı. İki konuda da ilerleme sağlayamadık. Bunları resmi olarak sormadık çünkü o dönemde mümkün mü bunu sormak.”

Yusuf Ziya Özcan geçtiğimiz günlerde Erdoğan’ın diploması konusunda sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada

Recep Tayyip Erdoğan, üniversite diploması olmadığı için Cumhurbaşkanı olamaz. Halk, AKP’nin Cumhurbaşkanı adayının kim olduğunu merak ediyor.

ifadelerini kullanmıştı.

NEVRUZ BAYRAMININ KÖKENİ NEDİR?

Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı

Şunu çok iyi biliyorum:

Kendi ideolojik ve etnik tutumlarına göre Nevruz bayramına farklı bir anlam verenler buradaki açıklamalarımı yanlış bulup karşı çıkabilirler. Canları sağ olsun. İşin kültürel (ekinsel) ve sosyal (toplumsal) açıdan bilimsel açıklaması şudur:

Doğa olaylarını açıklamaktan aciz kalan eski insan toplulukları bu olayların nedenlerini, iklim değişmelerini, YANGIN, SEL, HEYELAN (toprak kayması), YILDIRIM, YANARDAĞ PATLAMASI… vb. yıkıcı afetleri dinle, bu olayları yöneten çeşitli tanrıların varlıkları ile açıklamaya başladılar.

Topluluklar büyüdükçe, her insan topluluğunun tanrıları da çoğalmaya başladı. Animist (cancı) ve natüralist (doğa güçlerini tanrı olarak algılayan) inançlar arttı. Bu tanrıların insanların sularını kesebileceklerine, yıldırımla gazap gönderebileceklerine, dağları ateş topuna dönüştürebileceklerine, batan güneşin bir daha doğmayabileceğine ve BAHARIN ARTIK HİÇ GELMEYEBİLECEĞİNE inanmaya başladılar.

Tanrıların gazabını önleyebilmek için adaklar icat ettiler, hatta insan dahil, kurbanlar kesmeye, ilahları mutlu etmeye ve hiç olmazsa kızdırmamaya çalıştılar. Çünkü mutlu edilmeyen ve öfkelenen ilahlar insan topluluklarının yaşam kaynaklarını, hatta kendilerini yok edebilirlerdi.

İşte Nevruz Bayramı bu olaylarla (KLİMATOLOJİK İKLİM DEĞİŞMELERİ İLE) doğrudan ilgili bir kutlamadır. 21 Mart’ı 22 Mart’a bağlayan gün baharın gelişini, doğanın ödülünü, insanların yaşama daha kolay tutunabileceklerini, hayvanlarının besin bulabileceğini, tarlalarının ürün verebileceğini müjdeler (muştular). Bu nedenle Kuzey yarım kürenin tüm halklarında Nevruz Bayramı vardır. Çin, Moğol, Acem, Türk boylarının tümü, Kürt hatta Kızılderililerde bile bu bayram kutlanır.

  • Köken ve sonuç olarak Nevruz Bayramı tek bir halka, örneğin ne yalnızca Türklere ya da ne yalnızca Kürtlere özgüdür.

Belli iklim kuşağında yaşayan halkların hepsinin ortak bayramıdır.

Bazı halklar ve toplulukların Nevruz Bayramına özel anlamlar yüklemeleri ise tarihsel, mitolojik ve bazen de (kimi kez de) ideolojiktir.

BAHARIN YARATTIĞI CÖMERTLİK, İYİMSERLİK, SEVGİ, DOSTLUK, KARDEŞLİK ve BARIŞ DUYGULARI ÇERÇEVESİNDE;

  • HERKESİN NEVRUZ BAYRAMI KUTLU OLSUN!

ÇARŞAMBA İĞNELERİ : 22 Mart 2023

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE

HELALLİK

Millet İttifakı’nın depremle ilgili araştırma önergesi Cumhur İttifakı’nca reddedildi.

Araştırmaya ne gerek helallik istenince her sorun çözülüyor…

DERT

İskenderun’da gönüllülerin kurduğu çadırkent kaymakamlıkça kapatıldı.

Malatya’da Saadet Partisi’nin kurduğu aşevi valilikçe kaldırıldı.

Hatay’da Narlıca Mezarlığı’ndaki Türk ve CHP Belediyesi bayrakları (filamaları) valilikçe kaldırıldı.

Ne demişti RTE, ”Biz can derdindeyiz, onlar mal derdinde”

Ne dertlilermiş!..

KIZILAY

Kızılay yöneticilerinin bazıları (kimileri) kurumdaki çok sayıda şirkette yönetici olarak ballı maaş (aylık) alıyor.

Kızılay, çadır fabrikasını AKP’li vatandaşa kiralamış o da çadır yapıp Kızılay’a satıyor.

Severim bu Kızılay’ı!…

KADER

Deprem bölgesinde sel yatağına yapılan çadır kentleri sel bastı.

Salaklığın kaderi…

YAŞANABİLİR

RTE, ”Deprem bölgesini yaşanabilir hale getirdik” dediği gün, selden 15 vatandaş yaşamını yitirdi.

Ölenler dışında yaşanabilir…

BULUŞMA

Tarım Bakanı Vahit Kirişçi, ”Yağışlar bir yandan 15 canımızı aldı ama öte yandan toprak suyla buluştu”

Akıl ve vicdan insanlıkla buluşmayınca…

ÖDÜL

Şanlıurfa’da 3.5 ay önce açılan ve selde su altında kalan Abide Köprülü Kavşağı’nı yapan firma sahibi Halil Dağıban, RTE’nin elinden “Dünyanın en iyi 250 müteahhidi ödülü” almış.

Alana bak, veren bak…

BADEM

Hatay Valisi Rahmi Doğan, “devlet büyüklerinin müsaadeleri ile” görevinden istifa edip AKP Sivas milletvekili aday adayı oldu.

Badem valim depremde AKP’ye hizmeti aksatmamış demektir…

KAÇIŞ

RTE, kimi Bakanlarını milletvekili adayı yapacakmış.

Amaç seçimi kazanmaktan çok yargılanmaktan kaçırmak gibi.

Tutarsa…

KARARMA

Astsubaylıktan subay olup generalliğe terfi ettirilen MSB Akar’ın özel kalem müdürü AKP milletvekili adayı olmak için istifa etti.

Üzüm üzüme bakmış…

DİPLOMA

AKP’ye damat olup zenginleşen Ünsal Ban’ın rektörlük döneminde THK Üniversitesi’nce kimi AKP’li vekil ve bürokratlara sahte yüksek lisans ve doktora diploması verilmiş.

Gelecekte cumhurbaşkanı olabilirler…

Erdal Beşer şiiri : SEVGİYLE…

ŞİİR KÖŞESİ…

Prof. Dr. Erdal Beşer/Sağlıkta Araştırma Kursu/Adnan Menderes Üniversitesi

 

Erdal BEŞER
(Prof. Dr., Halk Sağlığı Uzmanı)

 

 

 

SEVGİYLE…

Onunla da onsuz da
Olmuyor mu diyorsun
Gel de sesli düşünelim
Doğduğunda babanın
Tutuşuverdi maçoluğu
Anneler hep sevindirik
Birer tutam sevinç
Su aygırı gibi debelense de
Baban öğretecek yüzmeyi
Her şeyi büyükler bilir

Saygı saygı saygı
Kadınının gözüne
Bakamazsın ya
Haydi baktın diyelim
Hiç tanımadığın bir ifade
Gözlerine dolacak
Ama o sendeki
Kendini biliverecek
Sevgi sevgi sevgi

Cahillik hırsının
Dibine vurduğu bu âlemde
Kader deyip avundunuz
Tözünüzü ayrık otları bürüdü
Zaman bile yoruldu artık
Kendinizden öteye gidemediniz
Yaşamlarınız soldu solacak
                **
Sen saygı
O sevgi ister
Sevgi saygıyı da yedekler
Sen de sevgiyi keşfedip
Dibine vurduğunuzda
Özgürleşecek
Farklılaşacak
Mutlanıvereceksiniz

Güller yağacak
Kesilmiş çim kokularına
Saracak benliğinizi
Yumuşacık gülüşlerle
Çağlayanlar sıvayacak yüreciklerinizi
Kuşlar gibi cıvıldayacak kadının
Gözleri ceylanca
Irmaklar akacak tanrıçalığından
Işıklar çisirdeyecek her yerinden
Bir rüya çıkacak sevginizden
Birbirinizde buluvereceksiniz kendinizi

Dansa kaldırın
İnsan kalabilmişleri
Tüm canlıları
Öpücük gibi bir yaşam diyorsan
Kimliğini başkasından öğrenmeyi bırak
Sadece dinle
Tamah etme bireyselliğe
Döşeğiniz sizden utanmıyorsa
Kadınınla kurduğun hayalleri
Sevgiyi akılla mezele
               ***
Yürekleriniz dağlanmış olsa da
Gözyaşlarınız kovalar doldursa da
Tüm umutlarınız kristal bardak misali
Yıldızlarınız bile karanlıklara sürülmüş
Yürekleriniz kevgire dönmüş
Kirli iftiralar usunuzda
Piç edilmiş geleceğiniz
Hayalleriniz cellatların elinde

Güneş bile size hainlik etmiş
Olsa da aldırma
Sarıl sevdiceğine
Hücrelerinizden mutluluk fışkırırcasına
Yakamoz kovanına düşmüşcesine
Umutlar pırıl pırıl
Yıldızlar parmak uçlarınızda
Dağlarda şiirinizin yankısı
Çiçek çiçek umutlarınız

Sevgiyle sarılma dileği
Sonsuzluklara bile
Sığmayacak kadar çok
Hem de pek çok!!!

ÇANAKKALE, ATATÜRK ve TAM BAĞIMSIZLIK

Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı

Bu gün 18 Mart, Çanakkale Zaferinin (Utkusunun) 108. yıldönümü.
Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk;

– Çanakkale Zaferinde kendini kanıtlamış büyük bir ulusal kahraman,

-Kurtuluş Savaşında yedi düvele diz çoktürmüş, ulusunu ve yurdunu düşmandan kurtarmış, ülkesini özgürlüğe ve tam bağımsızlığa ve kavuşturmuş yenilmez büyük bir başkomutan,

-Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan çağdaş Türkiye Cumhuriyeti‘nin kurulmasında ise tartışmasız çağdaş bir bilge ve evrensel ölçekte büyük bir devlet adamı olmuştur.

Başta Mustafa Kemal Atatürk ile dava ve silah arkadaşları olmak üzere, gerek Çanakkale ve gerekse Kurtuluş Savaşında şehit ve gazi olan herkese Tanrıdan rahmet diliyorum.

Her iki ölüm – kalım savaşındaki o şehit ve gazilerimiz olmasaydı bizler de olmazdık.

Seçkin kişilikleri, canlarını hiçe sayan sınırsız özveri ve kahramanlıkları için hepsine saygı ve şükranlarımız sonsuzdur.

Systematic Approach to Enviromental Health

Dear Phase 3 Students of Atılım Univ. Medical School

All medical students,
Medical residents in different branches
Allied health staff

General public and Media,

On 20th March 2023, we conducted a 1 hour lecture on MS-TEAMS for
Phase 3 Students of Atılım Univ. Medical School with a subject of

Systematic Approach to Enviromental Health

General health condition of both Turkiye and the World is not good at all.
Urgent actions are required both in Turkiye and at global scale.
Must do new things.
The motto of “Sustainable development” is no longer up to date..

Mankind, as compulsory parasite on the Earth, has to fight for “SUSTAINABLE LIFE(survival) on our poor Planet !

Homo sapiens” must now evolve into “Homo environmentum” by an evolutionary leap.

There are no more keys to “sustainable life” on this planet!

  • Consecutive disasters are next!

This determination is not ours, it is from the G20 summit final declaration.. about 2 years ago.
Similar warnings are also included in the COP-27 declaration.

Here are 42 power point slides having a rich and up to date content.. (PDF 4,5 MB)

Please click to review slides..

Systematic Approach to Enviromental Health

With respect and love. 21st March 2023, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
Atılım Univ. Medical School, Dept. of  Public Health
BSc in Political Sciences & Public Administration
LLM in Health Law
www.ahmetsaltik.net         
profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik       twitter  @profsaltik

Karakter sınavı

Örsan K. Öymen
Örsan K. Öymen
20 Mart 2023, Cumhuriyet

 

Bir insanın, hem kendisi için başarabileceği hem de çocuklarına ve gelecek kuşaklara bırakabileceği en iyi şey, sağlam bir karakterdir.

İnsanın sağlam bir karaktere sahip olup olmadığı kolay kolay anlaşılmaz; bazı olağanüstü ve zor dönemlerde ortaya çıkar. AKP’nin iktidarda olduğu yaklaşık 20 yıllık süre öyle bir dönemdir.

AKP’nin teokratik bir diktatörlük rejimi kurduğu bu dönemde aydınların, yazarların, akademisyenlerin, medya üyelerinin, siyasetçilerin, avukatların, doktorların, öğretmenlerin, öğrencilerin de içinde bulunduğu, ancak çoğunluk olmayan bir kesim, demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti ilkesini, AKP iktidarının başından sonuna kadar tutarlı bir biçimde savundu ve AKP’nin baskılarına karşı onurlu, namuslu ve şerefli bir direniş sergiledi.

Bu kesim bunun karşılığında, maddi ve manevi açıdan büyük bedeller ödedi, acılar çekti, sıkıntılar yaşadı.
***
İlkesiz bir başka kesim ise, düzene ayak uydurdu, rahatını korudu, iktidar kimde ise, onun yanında durmayı tercih etti.

Bu kesimin bir kısmı, AKP’den doğrudan beslendiği için sonuna kadar AKP’nin yanında durdu; bir kısmı ise, ahlaki ve siyasi bir bilinçle değil, ekonomik krizin ortaya çıkmasıyla birlikte, çıkarcı kaygılarla, AKP’den uzaklaştı.

AKP’nin iktidar olduğu dönemde ilkesiz davranan ve iyi bir karakter sınavı vermeyen bir kesim de, “neoliberaller ve ikinci cumhuriyetçiler oldu. Medyada ve üniversitelerde büyük bir ağırlığı olan bu kesim, AKP iktidarını 10 yılı aşkın bir süre destekledi; laiklik ilkesini yok saydı; teokratik bir düzeni, demokrasi adı altında pazarlamaya devam etti.

AKP’nin Fethullah Gülen’e bağlı çetelerle birlikte gerçekleştirdiği “Ergenekon”, “Balyoz”, “Oda TV”, “Casusluk” adlı kumpas davaları ve sahte yargı süreçleri sırasında bu kesim, AKP’ye destek vermeye devam etti; AKP’nin dikta rejiminin kurulmasına büyük katkı verdi.

“Gezi” olaylarında Cumhuriyet devrimlerine ve laiklik ilkesine sahip çıkan geniş halk kitlelerinin, anayasanın 34. maddesindeki haklarını kullanarak sokaklara ve meydanlara dökülmeleri ve Cumhuriyet tarihinin en büyük kitlesel protesto eylemlerini gerçekleştirmeleriyle birlikte, “neoliberallerin” ve “ikinci Cumhuriyetçilerin” bir kısmı, sık sık yaptıkları gibi, güçlünün yanında yer aldılar ve eylemlere katıldılar; ancak bu eylemlerin ana unsuru (ögesi) olmadılar, eylemlere eklemlenerek, kendilerine yeni bir alan yarattılar.

“Neoliberallerin” ve “ikinci Cumhuriyetçilerin” bir kısmı ise, AKP’yi ve Fethullah  Gülen’i, “Gezi” protestolarından sonra da desteklemeye devam ettiler; AKP ile yollarını, AKP’nin Fethullah Gülen ile yollarını ayırmasından sonra ayırdılar veya ayırmak zorunda kaldılar.
***
Akıldışı ve olgulara aykırı önyargıların bir sonucu olarak Mustafa Kemal Atatürke ve O’nun temel ilkelerine karşı bir nefret duygusu içinde yaşayan “neoliberal” ve “ikinci Cumhuriyetçi” kesim, son yıllarda da, muhalefet partileri üzerinden, siyasette, medyada, üniversitede, bürokraside kendisine bir yetki alanı açma çalışmalarını hızlandırdı.

Karakter sınavını geçemeyenler, kariyer sınavını bir daha geçerlerse, bu büyük bir sürpriz olmaz!