Etiket arşivi: Prof. Dr. Ahmet SALTIK

2023 Seçimleri : Cumhuriyetimizin 100. Yıl Sınavı

Dostlar,

17 Ocak 2023 günü akşam 19:00’da (TSİ), Avusturya’dan yayın yapan DÜZGÜN TV‘de Sn. Serdar Altun‘un konuğu olduk.

Sn. Altun bize bir dizi sorular yöneltti..

Öncelikle, Cumhuriyetimizin 100. yılına girmesi nedeniyle Cumhuriyet kavramının tanım ve anlamını, ülkemizde Cumhuriyet’in ilanı ve Kurtuluş sürecini izleyen Kuruluş sürecini özetlememizi istedi. 22 dakika sürdü bu “özet”lememiz !…

Ardından, 3 Kasım 2002 seçimiyle iktidar olan, %34 oyla TBMM’de vekillerin %67’sine sahip olan AKP’nin… 21. yıla giren tek başına iktidarının giderek TEK ADAM REJİMİNE / ŞAHSIM DEVLETİNE yozlaşmasının öyküsünü ve bu iktidarın vaad ettikleri ile yaptıklarının irdelenmesini rica etti.

Bu bölümde Erdoğan’ın 2004-2006’lı yıllarda TV’lerde, 30’u aşkın kez dile getirdiği

  • “Biz BOP eşbaşkanıyız, bu görevi yerine getiriyoruz…”

hazin itirafını / meydan okumasını” açıkladık. BOP haritası, ABD’nin resmi Silahlı Kuvvetler Dergisi’nde E. Alb. Ralph Peters imzasıyla yayınlandı (Haziran 2006) : http://www.armedforcesjournal.com/2006/06/1833899

Web sitemizde (www.ahmetsaltik.net) bu konuda epey yazı var, biz de yazdık ve hatta PP (power point) yansılarıyla verdiğimiz konferansların yansılarını (slaytlarını) paylaştık.. BOP, Cide ADD Şb. 03.07.2004, Ahmet SALTIK

BOP, Türkiye dahil 22 ülkeyi bölerek küçültüyor.. Türkiye Başbakanı R.T. Erdoğan, ülkemizi ve ulusumuzu bölen ABD hain planında Bush ile eşbaşkan! …
Son olarak yaklaşan 2023 genel seçimleri (Milletvekili) ve Cumhurbaşkanlığı seçimini değerlendirmemizi istedi. Seçim güvenliği için önerilerimizi, Erdoğan’ın 3. kez Cumhurbaşkanlığına adaylığının olanak dışı olduğunu, Anayasal olarak yolun kapalı bulunduğunu, tek seçeneğin TBMM’nin erken seçim kararı alması olduğunu açıkladık. Bu da 360 oy ile olabiliyor.

1,5 saat süren kapsamlı değerlendirmelerimizi izlemek için yukarıdaki görselin tıklanması gerekiyor.. İzlenmesi, paylaşılması ve gereklerinin yapılması dileğiyle..

Sevgi ve saygı ile. 18 Ocak 2023, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM  
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Mülkiyeli
www.ahmetsaltik.net       profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter : @profsaltik

 

Evde vitaminli serumla tedavi ilanları halk sağlığına tehdit

Uzmanlar ‘evde vitaminli sıvıyla’ tedavi ilanlarının
halk sağlığını tehdit ettiğini belirtti

İstanbul’da hastaları evde vitaminli serumlarla 900 TL karşılığında iyileştireceğini iddia eden ilanlar yapıştırıldı. Prof. Dr. Ahmet Saltık,
Bilimsel değil. Suç işliyorlar. Ciddi komplikasyonlara neden olabilir” dedi.

İstanbul’da otobüs durakları, elektrik direkleri gibi belirli alanlara, “evde vitaminli serum” başlıklı ilanlar yapıştırıldı. İlanda, genel vücut ağrısı, halsizlik, grip gibi şikâyeti (yakınması) olanların, ağrı kesici ve vitamin içerikli serumlarla evde tedavi edilebileceği bilgisi yer aldı. İlanda yer alan telefon numarasından ulaştığımız kişi, özel bir hastanede hemşire olduğunu belirterek, isteyen herkese 900 lira ücret karşılığında evinde serum uygulayabileceğini söyledi. Kişi sayısı artarsa grup indirimi uygulayacağını vurgulayan kişi,

  • “Antibiyotik içermediği için yan etkisi de bulunmuyor” dedi!

“AÇIKÇA SUÇ İŞLİYORLAR”

Konuya ilişkin Cumhuriyet’e konuşan Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık,
tıbbi bilgisi bulunmayan kişilerin ve kimi sağlık çalışanlarının sağlığı ticarete dönüştürerek, insanların yaşamlarını tehlikeye attığı konusunda yurttaşları uyardı.

Tıbbi tedavi uygulamak için tek yetkilinin “Hekim” olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Saltık,

  • “Bu eylem 1219 sayılı yasanın 25’inci maddesine göre açıkça suç oluşturur.
  • Hekim, tıbbi bir talimat (order) düzenlemeden hemşirelerin tedavi uygulama yetkisi yoktur.
  • Damar yolu açarak yapılan bu uygulama, son derece ciddi komplikasyonlara neden olabilir.
  • Dolayısıyla, bu tür uygulamalar, mutlaka hekim talimatı ve gözetimiyle, bir sağlık kurumunda yapılmalıdır.
  • Çevrede bulunan bu tür yasadışı uygulamalar, yerel yönetimlerce izlenmelidir.
  • Yetkililer, halk sağlığını tehdit eden bu tür bilim dışı ilanların asılmasına, asılı kalmasına izin vermeyerek yasal işlem başlatmalı” ifadelerini kullandı.

“BÖYLE İSTEK BİLİMSEL DEĞİL”

Hastaları, serum tedavisi için ısrar etmemeleri konusunda uyaran Ahmet Saltık,

“Böyle bir istem bilimsel değil. Hastalar, tedavilerini kendileri belirleyemez. Eğer hekim gereksinim duyarsa damar içi sıvı tedavisi uygular. Sıklıkla, bu hastalar yatırılarak tedavi edilir. Hekim gerek duymuyorsa hastaların serum istemi yersiz ve yanlıştır. Sağlık emekçilerine verilen eğitimlerin kapsamı genişletilmeli. Bu tür ihlallerle karşılaşmamak için sorumlulukların ve etik kuralların daha iyi öğretilmesi gerekir.” dedi.

ANA BENİ NİYE VERDİN HERİFE?

Zeki SARIHAN

(AS: Tarikatlar rezaleti gündemden düşürülmesin, düşürülmemeli!
Bizim kısa katkımız yazının altındadır..)

Bir tarikat şeyhinin 6 yaşındaki kızını, imam nikâhıyla yetişkin bir erkeğe eş olarak vermesi, aklın alamayacağı bir durumdur. Bunu yapan şeyh ailesi yalnız yasaya göre değil, insanlığa karşı da suç işlemiştir. Hiçbir anababa, çocuklarını ateşe atma hakkına sahip değildir.

Köylerimizde “Beşik kertmesi” denilen bir gelenek vardır ama bunun erken evlendirme ile ilgisi yoktur. Yalnızca aileler, çocuklarının yetişkin yaşa geldiklerinde kiminle evleneceğine karar vermiş olurlar.

Yalnız kızlar için değil, erkek çocuklar için de aynı durum söz konusudur. 1950’li yıllarda komşu köylerimizden birine davullu zurnalı bir düğüne gitmiştik. Damat diye ortaya getirilen çocuk henüz yedi yaşındaydı. Köyün ileri gelenlerinden biri olan kayınpeder olacak herif, güya evde iş görecek birine ihtiyacı varmış. Oğluna 18 yaşında bir kız alıyordu. Gelin, artık ev, tarla, bahçe işleriyle uğraşırken çocuğu da koynunda büyütecekti. Jandarma, adliye buna nasıl göz yumdular kim bilir, fakat bir imam görev almadan bu düğün yapılamazdı.

Bu tip olaylara tanıklığım bu düğünle sınırlı değil. İlkokuldan mezun olduğum 1958 yılında, aynı köy okulumuzun 4. sınıfında okuyan bir arkadaşımızın da düğününü yaptılar. 1967 yılında 5. sınıftan mezun ettiğimiz bir öğrenci de o yıl evlendi. Bu son iki örnekte damatların yaşları 14-15 dolayında olmalıdır.

Böyle küçükken evlendirilen erkek çocuklarla ilgili ünlü bir türkü vardır. Gelin şöyle yakınmaktadır:

Kadifeli yastık kadifeli yorgan yer yumuşak
Emmim oğlu yanıma geldi bir uşak
Öpmesi yok sevmesi yok konuşak
Anne beni niye verdin çocuğa
Oynar oynar taş doldurur kucağa

Sabah olur pabucunu giyemez
Akşam olur yemeğini yiyemez
Karanlıkta yatağını bulamaz
Ana beni niye verdin çocuğa

Oynar oynar taş doldurur koynuna
Sabah olur çocuk gider oyuna
Oynar oynar taş doldurur koynuna
Beni verenlerin vebal boynuna
Ana beni niye verdin çocuğa
Oynar oynar taş doldurur kucağa.

Türküdeki yetişkin kız, şimdi bir çocuk gelin olarak konuşuyor. “Ana beni niye verdin herife?” diye feryat ediyor.


PİSLİĞİN FİLİZLENDİĞİ ORTAM

Kızın henüz altı yaşında evlendirilmesi kamuoyunun nefretiyle karşılansa da, çoğu kişi oy kaygısıyla bu pisliğin filizlendiği ortamın adını anmaktan çekiniyor. Oysa

  • Tarikatların bunca yayılıp topluma ve devlete musallat duruma gelmesi
    Türkiye için büyük tehlikedir.

Diyanet işleri Başkanlığının yaptığı açıklamada Medeni Kanun’un anılmaması ilginçtir. Medeni kanun kız ve erkekler için evlenme yaşını en erken 17 olarak hükme bağlamıştır. Çok zorunlu durumlarda bu yaş, yargıç kararıyla 16’ya inebilir. Diyanet İşleri, bu yaşı cinsel olgunluk yaşı olarak açıklama yolunda ısrar ediyor. Nedense kendini yasalarla sınırlamıyor.

Bu durum din kurumunun ve kimi tarikatların ülkeyi şeriat yasalarıyla yönetme arzularından doğuyor. Zaten bir süredir, parlamentodan çıkmış çağdaş yasalar bir yana atılmış, ülke tarikatlara teslim edilmiş durumdadır. Devlet bütçesi onlara ayrılmıştır. Eğitim onlara emanet edilmiştir. Bu marifetleri, yıldan yıla artarak sürüyor.

Merak ediyorum, hırsıza verilecek ceza konusunda Diyanetin düşüncesi sorulsa “Bunun şeriattaki yeri kolunun kesilmesidir” diyebilecek midir?

Bu gidişle galiba buna da sıra gelecek. Mehmet Akif, “Asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı” diyordu. Heriflerde idrak yok ki, İslam’ı asrın idrakine söyletsinler. (10 Aralık 2022)
=============================================

Dostlar, 

İslam / islamcılar / siyasal islamcılar (sahi, Allah’ın dini – kitabı konusunda neden bunca parça parçalar??) bunu savunuyorsa, kendi ipini kendi çekiyor.. İslamiyet neden 40 türlü yorumlanamıyor? Tanrı, herkesin rahatlıkla anlayacağı bir metin (Kuran) indir(e)medi mi? Niye? Allah aciz mi? Müslümanlar bu sorunu nasıl çözecek??

Hıristiyanlık ve öbür dinler gibi İslamiyet de mutlaka reform yapacak ve çağa ayak uyduracaktır. İlk adım LAİK – SEKÜLER yaşam ile barışmak..

Mustafa Kemal Paşa reçeteyi verdi gerçekte :

  • “Din, bir vicdan sorunudur. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir, özgürdür. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz, din işlerini millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, amaca ve eyleme dayanan bağnaz hareketlerden sakınıyoruz ve buna asla meydan vermeyeceğiz.” (Asaf İlbay, Tan gazetesi, 13.7.1949)
  • “Özellikle bizim dinimiz için herkesin elinde bir ölçü vardır. Bu ölçü ile hangi şeyin bu dine uygun olup olmadığını kolayca takdir edebilirsiniz. Hangi şey ki akla, mantığa, halkın yararına uygundur; biliniz ki o, bizim dinimize de uygundur. Bir şey akıl ve mantığa, milletin yararına, İslâmın yararına uygunsa kimseye sormayın; o şey dinîdir. Eğer bizim dinimiz aklın, mantığın uyduğu bir din olmasaydı mükemmel olmazdı, son din olmazdı.”
    1923 (Atatürk’ün S.D.ll, s. 127)

21. yy’da akla – bilime uygun olmayan hiçbir olgu, insanlığa din – Allah emri vs. dayatmalarıyla yutturulamaz.. Dürüst – içten dindarlar bu pislik yuvasına dönüşen iğrenç tarikatları kapatmada ve İslamda reformda öncü rol almalıdır.

Sevgi ve saygı ile. 27 Aralık 2022, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
A​tılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı ​AbD
​Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, ​Mülkiye’li​
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter : @profsaltik

Hildesheim ADD ile Yıl sonu programımız

Dostlar,

Güncelleme : Oturum gerçekleştirildi. İzlemek için erişke (link) aşağıda..
***
Bu akşam, 26 Aralık 2022 Pazartesi, TSİ (Türkiye saati ile) 21:00’de aşağıdaki yılsonu oturumunu yapacağız.  Etkinliğin mimarı, Almanya Hildesheim Atatürkçü Düşünce Derneği ve Başkan Sn. Fatma Anders. 6 konuşmacı 10’ar dakikalık değerlendirmeler yapacaklar.

Sn. Prof. Dr. Ergün Aybars,
“Cumhuriyet tarihimizden alacağımız derslerle geleceği planlamayı”,

Sn. Doç. Dr. Emin Elmacı “Küreselleşme ve Türkiye’nin yeri-geleceği..” ni,

Sn. Av. Ömer Faruk Eminağaoğlu
“Hukuk Devleti”ni,

Sn. Em. Kd. Alb. Makine Müh. Öznur Yılmaz hanımefendi
“Ulusal Güvenlik Politikalarımızı”,

Sn. Av. Cemil Öz
“Gelecek seçimleri, seçim güvenliği” ni

 

Ve biz de Türkiye’nin – Dünyanın güncel sağlık sorunlarını işleyeceğiz.

10’ar dakikalık 6 konuşmanın ardından sorular yanıtlanacak ve konuşmacıların ekleyecekleri konular varsa birkaç dakika ek süre verilecek.Fotoğraf açıklaması yok.İzlemek için ADD Hildesheim face book sitesi bve youtube hesabı kullanılacak.. İzlemek için lütfen tıklayın.

https://www.facebook.com/100047612780863/videos/651191376752056/?flite=scwspnss

Sevgi ve saygı ile. 26 Aralık 2022, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
A​tılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı ​AbD
​Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, ​Mülkiye’li​
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik      twitter : @profsaltik

6 YAŞINDAKİ KIZLARIN EVLENDİRİLMESİNİ LANETLEMEK Mİ YETİNECEĞİZ?

Mustafa SOLAK

İsmailağa cemaatine bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel, 6 yaşındaki
kızını, 29 yaşındaki müridiyle imam nikâhı ile evlendirildi.

Yıllar sonra kızı yakınmacı oldu.

Bunun üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı yaptığı açıklamada;

  • İslam’a göre, bireylerin hem fiziksel hem de ruhsal olgunluğa erişmeden,
    aile kurmanın anlam ve sorumluluğunu idrak edecek rüşt yaşına gelmeden evlendirilmeleri söz konusu olamaz.
    ” dedi. (1)

Diyanet böyle demekle birlikte, daha önce “Dini Terimler Sözlüğü”nde, bulûğ yaşının alt sınırını kızlarda 9, erkeklerde 12 olarak belirlemişti.

Şöyle diyordu:

  • “İslâm hukukçularınca bulûğ çağının alt sınırı, erkekler için 12, kızlar için 9 yaş olarak
    belirlenmiştir. Bu yaşa ulaştıktan sonra erkeğin ihtilam olması [rüyada cinsel tatmine ulaşması], baba olabilme devresine girmesi; kızın da adet görmesi, gebe kalabilme çağına ulaşması fiilî olarak bâliğ olmalarıdır. Ancak erkek ve kızlar 15 yaşlarına ulaştıklarında, kendilerinde bu erginlik alametleri görülmese de, bâliğ olduklarına hükmedilir. Buluğ, kişinin dinen mükellef sayılıp, yetişkin insan statüsünü kazandığı dönemdir.” (2)

***
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Ekrem İmamoğlu hakkında verilen yargı kararı ile ilgili düşüncelerimizi, değerlendirmeleri web sitemizde paylaştık :

Ekrem İmamoğlu’na AKP tuzağının amacı ve sonuçları | Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM

Bu önemli sorun üzerinde gereğince durulacak elbette.
Ancak, belli ölçülerde gündem oyunu da olan İmamoğlu kararının, Türkiye’ni yakıcı gündemlerini perdelemesine izin verilmemeli. AKP = RTE, bir ölçüde bunu da hedeflemekte ne yazık ki..

Tarihçi sayın Mustafa Solak’ın önemli yazısının kalan bölümünü okumak için lütfen tıklayınız…

6 yaşındaki kızların evlendirilmesini lanetlemek mi yetineceğiz

Sevgi ve saygı ile. 15 Aralık 2022, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM  
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Mülkiyeli
www.ahmetsaltik.net       profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter : @profsaltik    

 

Ekrem İmamoğlu’na AKP tuzağının amacı ve sonuçları

İmamoğlu’na AKP tuzağının amacı ve sonuçları


AKP=RTE
rejimi Devletin 3 Erkini (Yasama, Yürütme, Yargı) “Tek Adam“a bağladı.
İmamoğlu’na ceza veren bu yargı kararı;

1. Tarikatların çocuk tecavüzleri gündemini örtecek,
AKP çok fena bunalmıştı bu sorun nedeniyle.

2. Uzun süre gündemde kalacak ve yaşam pahalılığı, enflasyon
geriye düşürülecek…..

3. İstinaf / Yargıtay aşamasında Rejim, taktik nedenle aldırdığı bu kararı
telafi ettirecek.

4. Kararın kesinleşmesi gecikecek, seçimler sonrasına kalacak,
İmamoğlu BŞB görevini tamamlayabilecek ve MV ya da CB adayı olabilecek,

5. AKP=RTE kamuoyuna sözde kararlılık göstergesi ile korku salıyor.

6. AKP=RTE zamanla kamuoyu yoklamalarına göre rotasını değiştirebilir.

7. Gerilim-kutuplaştırma AKP’nin tabanını tutma çabası.

Karar, Türk yargısı için utanç verici.
***
Yargıtay’da Daire Başkanlığı yapmış kıdemli bir yüksek yargıcın bize yazdığı görüşü:

  • Bir hukukçu olarak, bu kararı, hukuk çerçevesine ve hukuk mantığıma sığdıramıyorum. İmza atan hakim ve savcı acaba nasıl bir vicdan muhasebesi yapmışlar?
    İçleri rahat mı, bilmek isterdim.
  • Ayrıca bademleme, dedikleri İslam’da yeri olmayan bu ahlaksızlıkları,
    hangi inanç, hangi felsefe içine sokuyorlar?..
  • İnsanlık bu denli kirletilmeyi kabul edemez..

Sevgi ve saygı ile. 15 Aralık 2022, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM  
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Mülkiyeli
www.ahmetsaltik.net       profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter : @profsaltik

Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesinde Özyaşam Öykümüz Üzerine Söyleşi

Dostlar,

9 Aralık 2022 günü, Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Dönem 2’den 3 öğrencimiz geçtiğimiz hafta bizi odamızda ziyaret ettiler ve özgeçmişimizi okuduklarını, çok etkilendiklerini belirttiler.

Özellikle Tıbba ek kariyerimiz ilgi çekmişti : Hukuk ve Mülkiye mezuniyetimiz, Sağlık Hukukunda uzmanlaşmamız… Bir söyleşi düzenlemeyi ve bize sorular sorarak daha yakından tanımak, tanıtmak istediklerini söylediler. Çok mutlu olduğumuzu söylemeliyiz elbette.

Mühendislik Fakültesinde uygun bir salon ayarladılar, iletişim kümelerinde paylaştılar. Ancak Üniversite yönetimi öğrencilerin tüm etkinliklerine kamera sağlayamadığından, dizüstü bilgisayarımızı götürerek, amatör biçimde söyleşiyi kaydetmeye çabaladık.

Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem 2 öğrencimiz İpek Oya Bölük başta olmak üzere, bu etkinliğe emek verenlere şükranlarımızı sunarız.

1 saati biraz aşan (70 dk.) süre ile acıklı, hazin, mutlu… boyutlarıyla birlikte 69 yıllık özyaşam öykümüzü (CV, biyografi), sorulara karşılık vererek aktardık. Özyaşam öykülerini biz önemsiyoruz ve bize çok katkı veriyor, varsıllaştırıyor, çok öğretici oluyor.

Dileyelim bizim özyaşam öykümüz de genç üniversite öğrencilerimize ve bu kaydı izleyeceklere yarar sağlasın, olanaklı ise ufuklar açsın.

“BİR TIP EMEKÇİSİNİN KISA YAŞAM ÖYKÜSÜ”

izlemek için birini lütfen tıklayınız…

(1984) Ahmet Saltık Özyaşam öyküsü – YouTube

https://youtu.be/QkU_INe7zGo

 

Program bitiminde öğrencilerimiz bize bir de armağan verdiler!

TEMA Vakfı‘na adımıza bir ağaç dikimi sağlayacak bağış yaptıklarının belgesi!

Bravo bu çocuklarımıza.. Çok duygulandık.. kendilerini içtenlikle kutluyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtarıcısı ve kurucusu eşsiz önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK boşuna mı, kutsal emaneti Cumhuriyetimizi Türk Gençlerine armağan etti!

Sevgi ve saygı ile. 09 Aralık 2022, Ankara


Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
 

Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı
(Toplum Hekimliği) Uzmanı
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Mülkiyeli
www.ahmetsaltik.net       profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik
twitter : @profsaltik    

 

6 Yaşında Kız Çocuğu Evlendiren Tarikatçı Anlayış

BASINA VE KAMUOYUNA

“Efendiler ve ey millet! İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz.”
Mustafa Kemal ATATÜRK

(AS: Bizim katkılarımız yazının altındadır..)

İki gündür 6 yaşında bir çocuğun, öz babası tarafından gelinlik giydirilerek “evlendirilmesi” rezaleti ile çalkalanıyor ülkemiz.

Bir babanın 6 yaşındaki kızını evlendirebilmesi, 29 yaşında bir “adam”ın o yavru ile evlenebilmesi, sahte kemik yaşı raporu ile gözünün önündeki 14 yaşındaki kızın 21 yaşında olduğunu karara bağlayan yargıçların olabilmesi…

Ne acı!

  1. yaşını süren Türkiye Cumhuriyeti’nin bu durumu kabul edilebilir olmasa da, şaşırtıcı değil elbette.

İktidara gelişinden başlayarak tarikat ve cemaatlere devlet olanaklarını sonuna dek açan AKP yönetim anlayışının vahim (ürkünç) sonuçlarını bu ve benzeri örneklerle her gün yaşıyoruz.

Bu anlayış, gerçek İslam’la ilgisi olmayan uydurulmuş bir din dayatıyor topluma.

Önceki yıllarda kimi AKP Belediyelerinin “6 yaşında kız çocukları ile evlenilebilir” diyen kitaplar dağıttığını gördük.

Kanal kanal dolaştırılan “Hocaefendi” lakaplı tarikatçıların, Diyanet yetkililerinin benzer fetvalar (!) verdiğini gördük.

Tarikat evlerinde tecavüze uğrayan çocuklar için “Bir defadan bir şey olmaz” ya da “Küçüğün rızası var” diyen Bakanlar gördük.

Eşi tarafından -hem de camide- bir kadınla basılan imam için “İmam nikâhlısıysa göreve iade edeceğiz” diyebilen devlet memuru müftüler gördük. (AS: İmam nikahının nelere alet edilebileceği ürkütücü!)

Laik Cumhuriyet’e, Atatürk ilke ve devrimlerine ve Anayasaya sadakat yemini etmiş kimi siyasilerin “Nefsimize ağır gelse de, hayatımızın merkezine dinimizin hükümlerini yerleştireceğiz.”, “İslam bize göre değil, biz İslam’a göre hareket edeceğiz.” diyebildiklerine tanık olduk.

Hatta Cumhurbaşkanı Danışmanı sıfatlı kişilerce kurulup, ASSAM (Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği) adı verilmiş bir örgüt tarafından devlet kuruluşları ve belediyeler sponsorluğunda, Başkenti İstanbul, dili Arapça olacak ASRİKA İslam Devleti kurma amaçlı sempozyumlar düzenlenebildiği ve düzenleyicisinin “Dünya üzerindeki İslâm âlimleri ile görüştüğümüzde sorularımıza şöyle cevap alıyoruz: İslam Birliği olacak mı? Olacak. Nasıl olacak Mehdi Hz. geldiği zaman? Peki, Mehdi ne zaman gelecek? Allah bilir. Peki, bizim bir işimiz yok mu? Ortamı hazırlamamız gerekmez mi? İşte ASSAM bunu yapıyor.” diyebildiğini de yaşadık.

Bütün bunlar düşünüldüğünde, Bakanlık ya da Diyanet İşleri’nin bu son rezaletle ilgili suskunluklarının da şaşılacak bir yanı yok tabii.

Öte yandan, artık bir AKP dönemi klasiği haline getirilen “icazet törenleri” ile

  • Sarıklı cübbeli küçücük çocuklarımız kullanılarak şehirlerimizin caddelerinde, salonlarında Laik Cumhuriyet’e meydan okunuyor.

Anayasamızın ve yasalarımızın açık hükümlerine karşın devlet görevlilerinin bu meydan okumaya engel olmaları bir yana; TBMM Başkanı, Diyanet İşleri Başkanı gibi üst düzey siyaset ve devlet yetkililerinin coşkulu katılımları ile bu törenleri meşrulaştırdıkları görülüyor.

Devlet erkânının gözleri önünde değişmez önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e “KAFİR” diyen hadsizler el üstünde tutuluyor.

Örnekleri ziyadesiyle çoğaltmak olanaklı.

Bu gidiş, iyi gidiş değildir!

Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, varlık nedenimizin Laik Cumhuriyeti ve Atatürk İlke ve Devrimlerini sonsuza dek yaşatmak olduğu bilinci ile, tüm devlet yetkililerini Anayasa ve yasalara uymaları ve görevlerini yapmaları konusunda bir kez daha uyarıyoruz.

Saygılarımızla. 07.12.2022, Ankara

(Ayrıca, 08 Aralık 2022 günü
Cumhuriyet gazetesi arka sayfada yarım sayfa ilan verilmiştir..)

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ
GENEL MERKEZİ
==============================

Kadın : AKP’nin eski Aile bakanlarından..
Erkek : AKP’nin eski ve halen Adalet bakanı! “Küçük” ün tecavüze izin / rıza veremeyeceğini öğren(e)memiş bir Hukuk Fakültesi mezunu (!?)..

Tarikatlar koalisyonu AKP, bir 5’li çete üyesinin itiraf ettiği üzere AKP, “Milletin a…’na koymakta”…
“Kinini ve dinini eksik etmeyen” İslam mücahiitleri (Cihatçıları) 20 yıllık AKP iktidarında buralara dek geldiler..
Bu çürümeye karşı hep birlikte ayağa kalkma ve savunma yaparak saldırıyı defetme zamanıdır.

  • Lamı cimi yok, vakıf maskesiyle toplumu çürüten gericilik yuvaları tarikat-tekke-türbe-zaviyeler derhal kapatılmalıdır.
  • Milli Eğitim Bakanlığı bu gerici ve çağdışı, Cumhuriyet yıkıcısı vakıflarla yaptığı tüm sözleşmeleri derhal iptal etmelidir.
  • TBMM’de, Anayasa m.98 uyarıca “Meclis soruşturması” başlatılmalıdır.
  • Anayasa m.174’teki Devrim Yasaları kararlılıkla uygulanmalıdır :

    “30 Teşrinisani 1341 tarihli ve 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun

  • Muhalefet göreve, basın toplumu sürekli uyarmalı, yargı adalet dağıtmalı ve AKP-MHP’nin maskesi artık düşürülmelidir!
  • Cumhuriyet Başsavcısı neden AKP hakkında bir kez daha kapatma davası açmıyor?

AKP = RTE neden susuyor?? Hemen her şeye karışan, gerek görürse ayar veren, parmak sallayan, aşağılayan, ağır ve booool hakaretler yağdıran Cumhur’un başı neden susuyor??

Yaşanan bu sefillikler, seçime giderken AKP=RTE‘nin toplumu korkuyla sindirme planının parçaları mı??

Az kaldı… gümbür gümbür çöküyorlar…
Toplum seçime dek örgütlü olarak direnmeli ve sandığa gömmeli!

Sevgi ve saygı ile. 09 Aralık 2022, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
​Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, ​Mülkiye’li​
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik      twitter : @profsaltik

 

 

 

Atatürkçü Düşünce Derneği “TÜRKİYE İÇİN TEMEL POLİTİKA ÖNERİLERİ”

Dostlar,

16. Olağan Seçimli Genel Kurul’da (25-26 Eylül 2021) göreve gelen ADD Genel Yönetim Kurulu (GYK), Sn. Dr. M. Hüsnü Bozkurt‘u Genel Başkan seçerek görev bölüşümü yaptı ve ADD Tüzüğü gereği on kişilik bir Bilim Kurulu (BK) oluşturdu. BK, Prof. Dr. D. Ali Ercan’ı Başkan seçti, bize Başkan Yardımcılığı görevi verildi. 8 Profesör, 2 Doçent üyeden oluşan Kurula, 6 temel alanda Bilimsel Rapor hazırlama ödevi yüklendi.

1. Anayasa ve Hukuk
2. Sağlık
3. Eğitim
4. Dış Politika ve Ulusal Güvenlik
5. Tarım ve Ekoloji
6. Ekonomi.

BK’na altı aylık süre tanınarak Nisan 2022 başlarında bitirilmesi hedeflendi ancak Ekim başında tamamlanabildi ve GYK onayına sunuldu. A4 boyutlarında 128 sayfadan oluşan kapsamlı Bilimsel Rapor bastırıldı ve 3 Aralık 2022’de Ankara’da toplanan olağan, Şubeler Danışma Kurulu’nda tanıtılarak katılımcılara sunuldu. ADD web sitesinde de pdf olarak yayımlandı.

Uzmanlık alanlarında rapora katkı verenler       :

1. Prof. Dr. D. Ali Ercan, Başkan
2. Prof. Dr. Ahmet Saltık, Bşk. Yrd.
3. Prof. Dr. Gönül Balkır, Yazman
4. Prof. Dr. Özer Ozankaya
5. Prof. Dr. Mustafa Altıntaş
(Raporlarda adının yer almasını istemedi)
6. Prof. Dr. Lütfü Çakmakçı
7. Prof. Dr. Tahir Baştaymaz
8. Prof. Dr. Ayşe Uygur
(ayrılmasıyla yerine Doç. Dr. Mehmet Balyemez
9. Doç. Dr. Asiye Toker Gökçe
10. Prof. Dr. F. Dilek GÖZÜTOK
(rapor tamamlandıktan sonra)

Ayrıca, BK’nda yer almamakla birlikte, Dr. Onur Öymen, Prof. Dr. Muzaffer Eryılmaz, Mustafa Gazalcı, Dr. Öğr. Üyesi Abbas Kılıç’tan değerli destekler alındı.

GYK, 1 yıl boyunca gerek yüz yüze gerek zoom ortamında toplantılarda BK’na her türlü desteği sağladı. Bilim Kurulundan sorumlu Genel Başkan Yrd. Sn. Safa B. Yenice, hemen her toplantıya (30’a yakın) katıldı ve GYK ile BK arasında iletişim ve eşgüdümü sağladı.

Destek veren tüm kişi ve kurumlara teşekkür borçluyuz.
BK, ADD Tüzüğünde kendisine verilen görevleri yerine getirmeyi sürdürecek.

Bu kapsamlı raporun, 21. yy şafağında emperyalistler ve yerli işbirlikçileri eliyle kuşatılan, bunaltılan ve diz çöktürülmek istenen Türkiye’mize, Atatürkçü Düşünce dizgesi (sistemi) = Kemalizm ekseninde pusula olmasını diliyoruz ve bu yetkinlikte olduğunu düşünüyoruz.

ADD yönetimi, “Atatürkçü Düşünce Derneği TÜRKİYE İÇİN TEMEL POLİTİKA ÖNERİLERİ” kitabını olabildiğince yaygın ilgili kurum, kuruluş ve kişilere ulaştıracak.

Raporu okumak, indirmek, paylaşmak için lütfen tıklayınız.

ADD bilim kurulu raporu-2022, basılan

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ TÜRKİYE İÇİN TEMEL POLİTİKA ÖNERİLERİ

Sevgi ve saygı ile. 06 Aralık 2022, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
ADD Bilim Kurulu Başkan Yrd. 
A​tılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı ​AbD
​Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, ​Mülkiye’li​
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik      twitter : @profsaltik    

 

 

 

 

 

23 Derece Youtube TV Konuşmamız

Dostlar,

Birkaç gün gecikme ile de olsa, 23 Derce TV youtube kanalında Sn. Burcu Uğur’un konuğu olduğumuz programı paylaşmak istiyoruz..
45 dakika boyunca aşağıdaki, konuları, Sn. Uğur’un sorularına karşılık olarak işemeye çalıştık :

Sahte doktorlar sorunu
– Sağlıkta şiddet hız kesmeden sürüyor
– Sağlık Bakanlığı 2023 Bütçesinin açmazları
– Kovit-19’da güncel durum, salgın bitti mi, ne yapmalı??
– 1 Aralık Dünya HIV/AIDS günü.. Hala ciddi bir küresel pandemi durumunda..

İzlenmesi, paylaşılması ve gereklerini yapılması dileğiyle..

Lütfen tıklayınız :

(1969) Kovit Kabusu Geri mi Döndü? – YouTube

Sevgi ve saygı ile. 05 Aralık 2022, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM  
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Mülkiyeli
www.ahmetsaltik.net       profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter : @profsaltik