CHP’li Erdoğdu:
Döviz alım- satım işlemlerinin incelenmesini istiyoruz
SÖZCÜ, 25 Mayıs 2018
(AS : Bizim kapsamlı katkımız yazının altındadır..)
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, döviz kurunda aşırı hareketliliğin yaşandığı gün Merkez Bankasının müdahale etmek için saat 17.00’ye dek beklediğini söyleyerek, “Bu sürede MASAK tarafından döviz alım ve satım işlemlerinin incelenme-sini istiyoruz. Eğer bir üst akıl varsa, eğer bir oyun söz konusu ise bu işlemlerden ortaya çıkacaktır” dedi. (AS: MASAK – mal, Suçları Araştırma Kurulu)
CHP’li Aykut Erdoğdu, partisinin genel merkezinde son günlerde döviz kurundaki yaşanan hareketlilik nedeniyle basın toplantısı düzenlendi. Kurda büyük bir dalgalanma yaşandığını söyleyen Erdoğdu, Dolar kurunun şu an 4.70 düzeyinde olduğunu söyledi. Türkiye ekonomisinin bu dalgalanmadan çok büyük zarar gördüğünü belirten Erdoğdu, “Döviz kurundaki bu dalgalanmanın önemli yapısal sebepleri olduğunu biliyoruz, ancak döviz kurundaki dalgalanmayı başlatan en önemli sebebin ülkemizdeki otoriter tek adamın Londra’da iktisat biliminin en basit teorisi olan faiz teorisine, fon yöneticileri karşısında karşı çıkması dolayısıyla ülkemizi ilgilendiren uluslararası bir panik yaşanmış ve döviz kuru hızla yukarı doğru tırmanmıştır” dedi.
“Sürekli bir üst akıldan, sürekli bir dış güçlerin operasyonundan söz edilmektedir.” diyen Erdoğdu, “Biz sürekli şunu soruyoruz. Bu üst akıl nedir, nasıl operasyon yapıyor. Dış güçlerle kastettikleri nelerdir? Eğer gerçekten samimiyseler, biz bu mücadelede iktidarın yanında durmaya hazırız. Ama bizim gördüğümüz gerçekler biraz daha farklı. Arkadaşlar,
- Türkiye’nin 453 milyar dolar dış borcu var.
- Üstelik bunun 185 milyar doları bir yıldan kısa vadeli” diye konuştu.
Hükümetin ekonomide önlem almada geç kaldığını ifade eden Erdoğdu, “Bu geç kalmanın sebebini anlamıyoruz. Döviz kuru aşırı dalgalandığında hükümetten sadece Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi bir açıklama yapıyor. Yaptığı açıklama dalgalanmayı düşüreceğine, daha da yükselten bir açıklama. Merkez Bankasının eli kolu bağlanmış durumda” şeklinde konuştu.
‘İLK YAPILMASI GEREKEN OHAL’İ KALDIRMAKTIR’
“Türkiye ekonomisini bu kötü halden kurtarmanın ilk yolu siyasidir” diyen Erdoğdu, şöyle konuştu: “453 milyar dolar dış borcu olan bir ülke, dış kaynağa aşırı muhtaç bırakılmış bir ülkede şu an hukuk güvenliğinin olmadığı tek adam yönetimi altında yabancı yatırımcılar ülkemize girmekte çekince göstermektedir. Çünkü OHAL koşulları altındaki bu ülkede yatırımların güvenliği risk altındadır. Hukuk güvenliği kalmamıştır. Onun için ilk yapılması gereken derhal OHAL’i kaldırmaktır. OHAL bugün kaldırılmış olsa, faiz oranlarında çok kısa bir sürede 5 puana yakın iniş sağlanabilir. Döviz kurunda %10-15, OHAL kaldırıldığı günden başlayarak bir ay içinde düşüş bekleyebilirsiniz. Çünkü OHAL koşulları yabancı yatırımcıları çok korkutuyor. Bunu bize söylüyorlar, bildiriyorlar. Şu an Türkiye’ye sağlıklı bir sermaye girişi yok. Bu yüzden Türkiye ekonomisinin önündeki tek umut 24 Haziran seçimleridir.”
‘DÖVİZ ALIM VE SATIM İŞLEMLERİNİN İNCELENMESİNİ İSTİYORUZ’
Kurun aşırı oynak olduğu günde Merkez Bankasının saat 17.00’ye dek müdahale etmek için beklediğini söyleyen Erdoğdu, “Bu sürede Mali Suçlar Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından döviz alım ve satım işlemlerinin incelenmesini istiyoruz. Yüksek tutarlı döviz alarak veya satarak faiz kur farkı elde edenlerin MASAK tarafından belirlenmesini istiyoruz. Eğer bir üst akıl varsa, eğer bir oyun söz konusu ise bu işlemlerden ortaya çıkacaktır. Onun için ‘dış güçlerin oyunu, üst aklın oyunu’ diyenlerden bize bunu piyasanın normal kuralları içinde, hatta kriz kuralları dışında döviz alıp satarak belki de Merkez Bankasının faiz yükselteceğini önceden bilerek, saatlik hatta dakikalık işlemlerle kimlerin zengin olduğunu açıklanmasını istiyoruz.” dedi.
============================================
Dostlar,
Erdoğan artık politikadan çekilmeli,
Türkiye’nin yakasından düşmelidir!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, donanımlı bir siyasetçi. Yurt dışında yüksek lisans eğitimi, sertifikaları var mali denetim konularında. Dolayısıyla yukarıdaki basın açıklamasında dile getirdiği MASAK tarafından döviz hareketlerinin izlenip açıklanması istemi yerindedir. Sayın Aydoğdu’dan önce biz de benzer istekte bulunmuş ve sitemizin manşetinde yazmıştık. BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu), MİT ve MASAK bu parasal akışlara ilişkin mutlaka bilgi sahibidir. SPK’nın (Sermaye Piyasası Kurulu) da epey verisi olsa gerektir.
Dolayısıyla 23 Mayıs 2018 akşamı saat 17:00 sonrası MB Para Kurulu’nun (MBPK) toplantıya girmesinden, faizlerin 3 puan yükseltilmesi (%13,5’ten %16,5’e) kararı açıklanana dek geçen 3 saatte yaşanan hızlı Döviz hareketleri, özellikle satış olmak üzere gün ışığına kavuşturulmalıdır. Erdoğan’ın çaresizlik içinde, çoooook geç de olsa dize gelmesiyle faiz artırımına gidileceği belli olmuştu. Hem de öyle 0.25 – 0.50 – 0.75 baz puan artışların yetmeyeceği de.. Nitekim 3 (ya da 300) baz puan yükseltme kararı çıktı MBPK’ndan.. Hesabını da yapmıştık manşette ve ilgili yazımızda (http://ahmetsaltik.net/2018/05/26/imfden-kritik-turkiye-aciklamasi/) :
MB’nın faiz artırma kararı birkaç saat öncesinden sızdırılsa (insider trading / insider trader!) milyarlarca TL spekülatif kazancın yerli – yabancı yandaşlara ikramı işten bile değildir.. Açalım: Ücretini ödediniz, haber verildi size, MB Para Kurulu toplanıyor, 2-3 saate kalmaz, faiz artırımı kararı çıkacak.. Ne yaparsınız? 1 $ = 4.92 TL’den tepe yapmışken hemen ve booolca satardınız değil mi!? Faiz artırımı kararı açıklandığında Dolar “küüt ” diye 4,52 TL’ye geçici olarak iner / indirilir.. 40 kuruş ucuzl(tıl)amıştır bir süreliğine!
– 1 dolarda 40 kuruş
– 10 dolarda 400 kuruş (4 TL)
– 100 dolarda 40 TL
– 1000 dolarda 400 TL
– 10 bin dolarda 4000 TL
– 100 bin dolarda 40 bin TL
– 1 milyon dolarda 400 bin TL
…
– 1 milyar dolarda 400 milyon TL… servet sahibi olursunuz birkaç saat saat içinde!?
Dolayısıyla, 23 Mayıs 2018 gecesi, MB Para Kurulu toplantıda iken yoğun düzeyde Dolar’dan çıkan (TL’ye geçen) kişi ve kurumlar (bankalar, aracı kurumlar…) kimlerdir?? Bunlar MASAK, BDDK, MİT ve SPK tarafından rahatlıkla ortaya çıkarılabilir. Çıkarılır ve açıklanırsa büyük oyun da bozulur..
Örneğin bu kurgulu devalüasyon Londra görüşmelerinde mi kararlaştırılmıştır?
- Ne var ki iktidarda AKP varken, bu bağlamda beklenti deli saçmasıdır! Kim bilir, gene de???
Erdoğan Erzurum’da halkı dövizini bozdurmaya çağırdı bu gün..
Bu çağrıya komprador burjuvaziden yanıt almak olanaklı değildir.
Çünkü komprador burjuvazinin vatanı, siyasal partisi, dini – imanı – kitabı – Allah’ı… yoktur.
Onun bütün kutsalı SERMAYESİ – KAPİTALİDİR.
Dolayısıyla olsa olsa orta – küçük tasarruf sahibi “yurdum insanı” bu vicdanlı olmayan çağrıya bir ölçüde yanıt verebilir. Yakın geçmişte de benzerini küçük ölçekte yaşadık; birkaç milyar Doları geçeceğini sanmıyoruz bu yastık altı döviz tasarrufunun AKP = Erdoğan’ın doğrudan sorumlu olduğu yangını söndürmeye.. Olsa olsa “birkaç kova su” işlevi görebilir ki, geçici olacaktır o da. Olan, bu arada orta – küçük – mütevazi döviz / altın tasarruflarına olacaktır ki; kara gün dostu tasarruf aracı da elden çıkarılmış olacaktır. AKP’nin yoksullaştırdığı bu insanlar, büyük ölçüde AKP’nin sadık seçmeni olsa gerektir. Ne hazin tecelli? Uyan ey halkım, uyan!
AKP’nin iktidara oynarken 2002 sonunda “3 Y vaadi” olmuştu. Yoksulluk – Yasaklar – Yolsuzluklarla savaş.. Tammmmmm da tersini yaptı AKP ve Erzurum çağrısı bir yoksullaştırmaya çağrıdır! Erdoğan “Biz yerli ve milliyiz” diyor ya!
- AKP bir kez daha, kendi seçmen tabanı dahil, yoksullaştırmakta, bu kesimlere duygu sömürüsü uygulamaktadır. Ayrıca söz konusu sınırlı servet üst katmanların eline (portföyüne) geçerek ülkedeki gelir dağılımını daha da bozacaktır.
TL, son dalgalanmada Arjantin Peso’su ile birlikte Dünyada en ağır darbeyi yiyen ulusal para birimi olmuştur. Döviz, başta Dolar, küresel piyasada artık eskisi gibi bol değildir; dolayısıyla ucuz değil, pahalıdır. Ayrıca sizin döviz açığınız devasa olduğunda, elbette size çoooooooooook pahalıya vereceklerdir döviz ilacınızı.. Erdoğan pek övünüyordu 23,5 milyar $ IMF borcunu kapatınca.. Oysa toplam borcumuz 230 milyar $ iken 2002 sonunda AKP iktidar olduğunda, günümüzde 3 katını aştı AKP’nin tek başına 15,5 yıllık iktidarında..
Şimdi gene çaresiz IMF yolları ve Niyet Mektupları görünüyor “AKP’nin kahve falında“
- Herkes, başta içtenlikli AKP seçmeni kardeşlerimiz olmak üzere şunu kesinlikle kafalarına koymalıdırlar ki; yaşanan devalüasyon YAPISAL‘dır!
- Türkiye ekonomisi ağır HAS-TA-DIR AKP sayesinde!
- Ekonomiyi ağır hasta eden AKP’nin akıl ve bilim dışı yağmacı – talancı politikalarıdır.
- “AKP ekonomi idaresinin izlemekte olduğu bilim-dışı enflasyon politikası ve yürütmekte olduğu dışa bağımlı, inşaat betonuna dayalı büyüme stratejisi, ulusal ekonomimizi istikrarsızlığa sürükleyerek tahrip etmektedir.” (Prof. E. Yeldan, devamı için tıklayın)
Ortada AKP = Erdoğan’ın çarpıttığı – halkı yanılttığı gibi bir küresel dış operasyon yok-tur!
Ağır hatasını örtmek isteyen AKP = Erdoğan, gene mağdur edebiyatı yapmaktadır. Bu küresel güçler kimlerdir? AKP = Erdoğan’ın ÜST AKIL diye uydurduğu şehir efsanesi düşman neyin nesidir? Çıksın bunu açıklasınlar, tüm ülke bütün gücümüzle birlikte savaşalım.. Erdoğan Londra’ya gitti önceki hafta, “üst akıl” varsa oradaydı ve onlarla kendisi görüştü. “Paranın pirleri”ne Erdoğan “faiz kuramı” anlatmaya kalktı kendinden menkul dinci takıntılarıyla.. Faizin enflasyonu yükselteceğini buyurdu. Oysa Türkiye’nin hastalığında faiz neden değil sonuç idi. Üstadlar paniğe kapıldılar “bu adam ne diyor?” diye.. TEK ADAM’ın ülkesinde bir de OHAL vardı üstelik. 24 Haziran sonrası MB’nı da tam anlamıyla kendine bağlayacak (sanki halen değilmiş gibi!?) ve sorunlar o zaman yoluna konacakmış.. En temel iktisat bilgileri ile bile çelişen Erdoğan’ın sözleri, küresel sermaye sözcülerinde haliyle panik yarattı..
Ne bekliyorsun 24 Haziran’ı? Ortalık yangın yeri! Çıkar bir OHAL KHK’sı, Anayasa falan takma, MB yasasını değiştir ve örn. MİT Başkanlığını, Savunma Sanayisi Müsteşarlığını nasıl “halen sorumsuz Cumhurbaşkanına” bağladı isen Anayasayı bir kez daha çiğneyerek, MB’nı da kendine bağla ve yangını söndür.. Yılbaşından bu yana %30’a koşuyor TL’de değer erimesi. Yıl sonunda toplam ulusal gelir bu oranda düşerse, yeni seri hesapla şişirilmiş olarak 850 milyar $ olan 2017 sonu ulusal geliri (GSMH), bu yıl hayal edelim % 7 büyüse bile (!), net olarak %23 küçülecek demektir.. Bu da Türkiye’nin G20’den düşmesi ve 2023’te ilk 10 ekonomi içine girme ham hayallerinin iyice çürütmesi demektir. Beş yıl önce yazmıştık matematiksel olarak böyle bir hedefin olanaksızlığını bu sitede : (TÜRKİYE 2023’te EN BÜYÜK 10 EKONOMİDEN BİRİ OLABİLİR Mİ? http://ahmetsaltik.net/2015/11/06/top-10-biggest-economies-in-the-world-2013/). Her geçen yıl bir serap gibi uzaklaştık, artık hayal ötesi!
- Türkiye’nin 453 milyar dolar kamu dış borcu var.
- Üstelik bunun 185 milyar doları bir yıldan kısa vadeli”
Özel sektörün borcu 245 milyar $ da eklenince toplam borç 700 milyar $’a erişiyor. Türkiye, çok büyük olasılıkla 2018 sonunda bu tutarda bir ulusal gelire bile erişemeyecektir. Dolayısıyla, son 1 hafta – 10 gündür sitemiz manşetinde uyardığımız ve bugünlerde artık gerçek olan ÖDEME GÜÇLÜĞÜNE sürüklenmiştir en hafif terimiyle.. Batı her şeyin ayrımındadır elbette. Bu yıl vadesi gelen borç ödemesi + dış ticaret açığı.. toplamda 240 milyar $ düzeyindedir. Dış ticaret açığı 50 milyar $’ı çok aşacak görünüyor. Pahalılaşan döviz nedeniyle dışalım (ithalat) biraz sınırlansa da, dışsatımdan girecek Döviz, ürünlerimizin yabancı para karşısında önemli oranda değersizleşmesi nedeniyle istenen düzeyde artmayabilir. Kaldı ki, 100 $’lık dışsatım için 70-80 $ tutarında dışalıma (ithalata) mahkum bir imalat sanayisi hastalığımız (ithalat bağımlılığımız) var.
- 3’lü açık birlikte, çığ gibi büyümekte : Bütçe açığı – dış ticaret açığı – cari açık!
Neresinden tutulursa, tablo son derece ağırdır. Fatura, her geçen gün orta – alt katmanların sırtına yüklenecektir. Özellikle 24 Haziran sonrasında. Bu arada iktidar yandaşları yüklü (milyarlarca Dolar!) devalüasyon vurgunu da yapmış olacaklardır. Çıkınlarına doldurdukları haram serveti, ülkenin bataktan kurtulması için ne ölçüde feda edebilirler acaba?? Yoksa yurt dışına mı kaçırırlar, en çok 2 yıla kalmadan çıkarılacak bir başka “varlık barışı” = kara ve haram para aklama yasasına dek!? Son 15 yılda 27’den 42’ye (kayıtlı!) ulaşan Dolar milyarderi sayımız kaça varır ki? AKP her yıl 1 Dolar milyarderi = 1 milyon yoksul üretti adeta..
Okumak için tıklayınız : Turkiye’nin_iflasi_basladi
Son söz ve çare :
Türkiye’yi yangından – bunalımdan – iflastan… kurtarmak için 12 temel ivedi adım
- Ölümcül hastayız!
- Nedeni AKP = RTE’nin akıl ve bilim dışı, asla yerli ve milli olmayan güdümlü,
despotik politikalarıdır! - Türkiye AKP=RTE’den kurtulmadıkça bu yangına çare yok..
- Erdoğan artık politikadan çekilmeli, Türkiye’nin yakasından düşmelidir!
Sevgi, saygı, kaygı ve UMUT ile. 26 Mayıs 2018, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com