Etiket arşivi: “YURTTA BARIŞ

Haftaya bugün ne yapacaksınız?

Emre Kongar
Emre Kongar
ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları
21 Mayıs 2023, Cumhuriyet

Haftaya bugün… 28 Mayıs 2023 Pazar günü yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminde… Nasıl oy kullanacaksınız?

Kime oy vereceksiniz: Lidere mi… kendinize mi?

Ben kendime, bugüne kadar (dek) savunduğum değerlere ve ilkelere oy vereceğim!
***
1) Atatürk’e, onun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ne inandığım için…

Hangi lider Atatürk’ü ve Cumhuriyeti savunuyorsa, ona oy vereceğim.

2) Demokratik Rejim’i savunduğum için…

Hangi lider Demokratik Rejim’i savunuyorsa ona oy vereceğim.

3) Hukuk Devleti’ni ve adaleti savunduğum için…

Hangi lider Hukuk Devletini, adaleti savunuyorsa ona oy vereceğim.

4) Laikliği savunduğum için…

Hangi lider laiklikten yanaysa ona oy vereceğim.

5) Yargı bağımsızlığına inandığım için…

Hangi lider yargı bağımsızlığını savunuyorsa ona oy vereceğim.

6) Tek kişi yönetimine inanmadığım için…

Hangi lider tek kişi yönetimine karşı ise ona oy vereceğim.

7) Din ve mezhep politikalarının ayrımcı olduğuna inandığım için…

Hangi lider din ve mezhep üzerinden politika yapmıyorsa ona oy vereceğim.

8) Irkçılık ve azgın milliyetçilik politikalarının ayrımcı olduğuna inandığım için…

Hangi lider ırkçılık ve azgın milliyetçilik üzerinden politika yapmıyorsa ona oy vereceğim.

9) Kavgaya değil, uzlaşmaya inandığım için…

En az kavgacı olan, uzlaşmayı en çok savunan lidere oy vereceğim.

10) Savaşa değil, barışa inandığım için…

Yurtta barış, cihanda barış diyen lidere oy vereceğim.

11) Sosyal Devlet’ten yana olduğum, sömürüye karşı olduğum için…

Sosyal Devleti savunan, gelir ve servet dağılımını dar ve sabit gelirlilerden yana düzeltecek ekonomik ve mali politikaları uygulamayı vaat eden lidere oy vereceğim.

12) Hırsızlığa karşı olduğum için…

Dürüst lidere oy vereceğim.

13) Kamu malının yağmasına karşı olduğum için…

Kamu malını koruyan lidere oy vereceğim.

14) Yeşilden yana, betonlaşmaya karşı olduğum için…

Yeşili koruyan, betonlaşmaya karşı olan lidere oy vereceğim.

15) Terbiyeden ve nezaketten yana olduğum için…

Terbiyeli ve nazik olan, küfür ve hakaret etmeyen lidere oy vereceğim.

16) Dünya ile rekabet edebilecek, sorgulayıcı ve çağdaş eğitimden yana olduğum için…

Çağdaş, sorgulayıcı eğitimden yana olan, dogmatik, ezberci eğitime karşı olan lidere oy vereceğim.

17) Bilim, sanat, edebiyat ve kültür alanlarında yaratıcılıktan, özgürlükten, özerklikten ve özgünlükten yana olduğum için…

Bilimde, sanatta, edebiyatta, kültürde, yasaklara karşı olan özgürlükçü lidere oy vereceğim.

18) Üniversite özerkliğinden yana olduğum için…

YÖK’e karşı olan lidere oy vereceğim.

19) Medya özgürlüğünden yana olduğum için…

Medya özgürlüğünü savunan, gazetecileri hapse atmayan, RTÜK ve BİK gibi kuruluşları sadece (yalnızca) meslek ahlakını denetleyen ve siyasal iktidardan bağımsız olan kurumlar haline getirecek lidere oy vereceğim.
***
Ve seçimi ister benim oy verdiğim lider kazansın, isterse rakibi…

Kendime, bütün ömrüm boyunca savunduğum değerlere oy verdiğim için, vicdanım rahat bir biçimde gece mışıl mışıl uyuyacağım!

Ve seçimi ister benim oy verdiğim lider kazansın, isterse rakibi…

  • Ertesi sabah yine Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti için mücadeleye devam edeceğim.

CHP lideri Kılıçdaroğlu : Gençliği rahat bırakın!

Gençliği rahat bırakın!

CHP lideri Kılıçdaroğlu,
‘Demokrasiyi savunmak suçsa, o suçu önce ben işliyorum.’ dedi

Hatay’da incelemelerde bulunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu“sıfır noktası” olarak da ifade edilen Cilvegözü Sınır Kapısı’nda

“Türkiye terör ithal eder hale geldi. Sınır kapısında ’yurtta barış, cihanda barış’ yazısı var. Bu hükümetin kafasında yok” mesajı verdi.

Kılıçdaroğlu, Samandağı’nda da her koşulda “savaşa hayır” diyeceklerini belirterek “Meclis’e tezkere gelecekmiş. Savaşa her zaman hayır, Meclis’te de hayır diyeceğiz” dedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, Hatay Kırıkhan’da ilçe binasını açtı ve yurttaşlara seslendi.

‘Ne ezen, ne ezilen’

Yaklaşan belediye başkanlığı seçimine de değinen Kılıçdaroğlu, “Yarın sandığa gideceksiniz. Sandığa giderken bir şeye dikkat edin, kul hakkı yiyenlere oy vermeyin, demokrasiyi, barışı, özgürlükleri savunanlara oy verin. Ama şimdi bir yol ayrımına geldik. Ya cumhuriyeti savunacağız, ya karanlığı savunacağız.” diye konuştu.

Türkiye’de demokrasi ve özgürlük isteyenleri CHP’ye davet eden Kılıçdaroğlu, aydınlıktan yana olanların güçbirliği yapmasını istedi.

“Şimdi ayrışmanın değil birleşmenin zamanı” diyen Kılıçdaroğlu; ANAP, DYP, DP’lileri partisine çağırdı. Gezi gençliğinin Başbakan Erdoğan’ın fiyakasını bozduğunu belirten Kılıçdaroğlu,

“Gençliğin yakasından elinizi çekin, o eller gelip, sizin yakanıza yapışır. Demokrasiyi savunmak suçsa, o suçu önce CHP Genel Başkanı olarak ben işliyorum, daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük diyorum.” dedi. Kırılan, dökülen Türkiye’yi tamir etmek için herkesi CHP çatısı altına beklediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Cebimi değil, sizin cebinizi düşünüyorum. Siyaset halka adanmışlıktır. Siyaseti düşünüyorsanız,
halka adayacaksınız kendinizi. 

Ecevit’in dediği gibi ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen kurmak umuduyla..” diyerek sözlerini tamamladı.

Kılıçdaroğlu, daha sonra Suriye’den gelen bombalı aracın patlaması sonucu
17 kişinin yaşamını yitirdiği Cilvegözü Sınır Kapısı’nı ziyaret etti.

‘Saldırıyı kınıyoruz’

Sınır kapısının güvenliği ile ilgili alınan önlemler hakkında bilgi aldıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, Ankara’da Emniyet müdürlüğüne yapılan saldırıyla ilgili soru üzerine şunları söyledi:

“Önce, bu tür saldırıları hep birlikte şiddetle kınamalıyız. Güvenlik güçlerine saldırı yapmak doğru değildir, terörün bir başka şeklidir bu. Hükümetin bu konuda her türlü önlemi almasını isteriz, bu ülke terörden çok şey çekti.”

“Bir güvenlik zafiyeti var mı?” sorusuna Kılıçdaroğlu,

“Türkiye terör ithal eden bir ülke konumuna geldi, terörün beslendiği kaynaklara bakmamız gerekiyor” yanıtını verdi. CHP lideri, Cilvegözü’den sonra 53 yurttaşın yaşamını yitirdiği Reyhanlı ilçesine geçti. Kılıçdaroğlu, ikinci kez gittiği Reyhanlı’da coşkuyla karşılanırken esnafın ve yurttaşların sorunlarını dinledi. Kılıçdaroğlu’nun otobüsüne gelen bir kadın, iki oğlunun da cezaevine olduğunu belirterek yardım istedi. Kılıçdaroğlu, Samandağ’da da yoğun ilgi ve sevgi gösterileriyle karşılandı.

Ölümsüzleştiler

Kilicdaroglu'nun_Hatay_ziyareti_hesabi_sorulacak

Hazreti Hızır türbesini ziyaret eden Kılıçdaroğlu, daha sonra, belediye tarafından, Gezi Direnişi’nde katledilen Ali İsmail Korkmaz’ın adını taşıyan köprü ile Abdullah Cömert’in adını taşıyan meydanın açılışını yaptı. “Başbakan Kılıçdaroğlu” sloganlarıyla karşılanan Kılıçdaroğlu, yurttaşlara seslendi. CHP lideri konuşmasının sonunda ise ÖDP’den seçilen Samandağ Belediye Başkanı
Mithat Nehir’in partisine katıldığını açıkladı.

Kılıçdaroğlu, Türkiye’deki tek Ermeni köyü olan Vakıflı’yı da ziyaret etti.

İzmir’in kurtuluşu coşkuyla kutlandı!


İzmir’in kurtuluşu coşkuyla kutlandı!

  • İşgalci emperyalist güçlerin İzmir’den denize dökülüşünün 91. yılında kutlamalar kentin dört bir yanına yayıldı. İzmir’de kutlamalar
    ‘Zafer Yürüyüşü’yle başladı. Kutlamalar kapsamında Basmane’den Cumhuriyet Alanı’na dek yaklaşık 10 bin kişi yürüdü.

İzmir’in düşman işgalinden kurutuluşu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atılışını simgeleyen 9 Eylül’ün (1922) 91. yıldönümü coşkuyla kutlandı.

Izmir'in_kurtulusunun_91._yili_9.9.13_Cumhuriyet

“Zafer Yürüyüşü”yle başlayan kutlamalar kapsamında Basmane’ den Cumhuriyet Alanı’na dek yaklaşık 10 bin kişi yürüdü. AKP’ lilerin gönderdikleri mesajların okunması sırasında protestoların yapıldığı törenlerde, AKP İzmir milletvekilleri Ertuğrul Günay
ve İlknur Denizli
’nin alana girişi sırasında da, İzmir Kent Orkestra-sı’nın “Vardar Ovası” şarkısı
2 kez çalması dikkat çekti.

  • “Her yer Taksim her yer direniş”,
  • “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” 

sloganları atılan Zafer Yürüyüşü’ne, 10 bine yakın yurttaş ellerinde Türk bayrakları ve Atatürk posterleriyle katıldı. Cumhuriyet Alanı çevresinde emniyet güçleri,
İzmir Valisi Mustafa Toprak’ın daha önce yayınladığı genelge gereği Türk bayrağının üzerinde Atatürk resmi bulunan flamaları satanlara izin vermemek için çabaladı. Polisin, satıcıları alandan uzaklaştırması dikkat çekti.

Yürüyüşün ardından Mustafa Kemal Atatürk anıtına çelenk konuldu. Daha sonra Konak’ta bulunan İzmir Hükümet Konağı’na süvari birliklerinin gelişi ve Türk bayrağının çekilmesi canlandırıldı. Buradaki törenin ardından etkinlikler Cumhuriyet Alanı’nda sürdü.

CHP İzmir milletvekilleri Musa Çam, Oğuz Oyan, Hülya Güven, Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu, Mehmet Ali Susam’ın yanı sıra törene, Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’la, eski milletvekilleri Mehmet Sevigen ve Canan Arıtman da katıldı.

AKP milletvekilleri Günay ve Denizli’nin alana girişi sırasında İzmir Kent Orkestrası, AKP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Arınç’ın çıkışıyla gündeme gelen
“Vardar Ovası” şarkısını, İzmirlilerin yoğun isteği üzerine iki kez üstü üste çaldı.

Törene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve bakanlar ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu mesaj göndererek İzmir’in kurtuluş gününü kutladı. Ancak Erdoğan ve Gül’ün mesajlarını kentin belediye başkanı yerine İzmir Valisi Toprak’a göndermeleri dikkatlerden kaçmadı. AKP’lilerin mesajları alanda bulunanlarca protesto edildi.

Barış çağrısı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, törende “barış” çağrısı yaparak, “Özgürlük ve bağımsızlığın ne demek olduğunu çok iyi bilen Yüce Türk Ulusu’nun,
bu karmaşa (kaos) ortamına sürüklenmemesi, elbette en büyük dileğimizdir.
Ancak kabul etmek gerekir ki, ülkemizdeki barış ve huzur ortamının devam etmesi için yalnızca temenniler yetmez. Büyük kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk’ün
bize gösterdiği ‘Yurtta barış, dünyada barış’ hedefinden asla şaşmamalıyız” dedi.

Saat 18.00’de Gündoğdu Meydanı üzerinde Türk Yıldızları’nın akrotim gösterisi sergilendi. 19.00’da gösteri mekanı gökyüzünden denize taşındı. Körfez’de kano ve yelkenli gösterisi yapıldı. Fener Alayı yürüyüşü, saat 20.30’da Cumhuriyet Meydanı ile Gündoğdu Meydanı arasında gerçekleştirildi.

Saat 21.00’de Gündoğdu Meydanı’nda İzmir’in pek çok noktasından izlenebilen
görsel bir şov sunuldu. İzmir Körfezi, su perdesi ve ışık gösterileriyle renklendi.

Gösterilerin merkezi konumundaki Gündoğdu Meydanı’nda “Manga” grubu sahne aldı. Aynı dakikalarda Bostanlı Rekreasyon Alanı’nda Koray Candemir ve Harun Tekin, Göztepe Denizatı Heykeli önünde Berna Öztürk, Bayraklı Rekreasyon Alanı’nda
İzmir Büyükşehir Belediyesi Pop Orkestrası, konser ve sahne şovlarıyla
9 Eylül coşkusunu doruğa taşıdı. (9 Eylül 2013, Cumhuriyet portalı)

MİLLİYETÇİLİK ERDEMDİR

Dostlar,

Sitemiz okurları Sn. Dr. Müh. Ali Nejat ÖLÇEN‘i yakından tanırlar..

Cumhuriyetimizden kronolojik olarak 2 yaş daha kıdemli Sayın Ölçen..
Tam 91 yaşında..

Pırıl pırıl zekâsı ve enerjisi ile “hâlâ” düşünmekte, yazmakta, tartışmakta..

Web sitesini yönetmekte! (www.olcen.net)

İnternet kümelerinde tartışmalara hatta polemiğe girmekte..

TÜRKİYE SORUNLARI başlıklı kitapçığı 2 ayda bir 15 yıldır çıkarıyor ve
ücretsiz dağıtıyor..

Gelin de hayranlık ve engin bir saygı duymayın..

Bir Cumhuriyet aydınının “MİLLİYETÇİLİK ERDEMDİR” başlıklı yazısını
ibretle okumak, okutmak gerekir..

Teşekkürler Sayın Ölçen, hem de çoook teşekkürler..

Sevgi ve saygı ile.
20.2.13, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

============================

Dr. Ali Nejat Ölçen

portresi

MİLLİYETÇİLİK ERDEMDİR

Hiçbir ülkede, ağzından çıkanı kulağı işitmeyen bir başbakana
rastla­yamazsınız. Bizdeki kadar cahil ve tutarsız olanına da.
Bu satırları yazan kişi (Ali Nejat Ölçen) Türkçü değil fakat Milliyetçi­dir.Çünkü : Milliyetçi olabilmek için Milletiyle gurur duymak ve onun yararı için uğraş vermek gerekir.  Milliyetçilik ırkçılık da değildir. Eski deyimiyle bir millete mensup (yurttaş) olmak, o millet için gerekirse canın­dan vazgeçmeyi göze alabilmektir. Milletin yararını, gönencini, sa­vunusunu üstlenebilmektir.

  • Milliyetçilik BOP eşbaşkanı olmayı önler.
    Eşbaşkanı olarak emperyalizmin buyruğuna girmeyi “vatan’a ihanet” sayar.
Milliyetçi olan, Misak-ı Milli sınırları içindeki yurdunda “ulus-devlet” bütünlüğüne
zarar verecek hiçbir anlaşmaya boyun eğ­mez. Üstelik karşı çıkar. Ülke çıkarına
ters düşen gizli anlaşmalara imza atmaz. Atmasına yurtseverliği engel olur.

Milliyetçilerin yüre­ğinde “kin”den eser göremezsimiz.
Onlar “Yurtta Barış, Cihanda Ba­rış” ilkesine bağlıdırlar. Milliyetçilerden biri Başba­kan olursa, Beyaz Saray‘dan içeriye adımını atmaz. Ve onun
du­dakları arasından “yü­reğinizdeki kini unutmayınız” sözünün çıktığını işitemezsiniz.

Milli­yetçi olanlar için yalnız “Adalet  Devletin temeli” değil;
“Devlet de Adaletin Temeli” olmak zorundadır.
Milliyetçilik em­peryalizme karşı­dır ve karşı olmanın kültürünü ve kurumlarını yarat­mayı görev kabul eder. Milliyetçilerin özlediği devlet,  ekonomik ge­lişmeyi “Milli Tasar­ruf” ile gerçekleştirmeyi amaç alır ve
ulusal gelirin adil dağılımını sağlamayı görev bilir. Soygun ekonomisine ülkenin kapılarını açmaz ve Milletin tasarruflarıyla yarattığı üretim tesislerini yok pahasına satışa çıkarmaz. Miliyetçiliğin temel olduğu devlette dış ticaret açığına neden olan ithalat savurganlığı ve açık veren bütçe söz konusu olamaz.
Milliyetçilik; Milletin sahip olduğu toprağı Vatan kabul eder ve O’nun bölünmesine
canı pahasına karşı çıkmayı özgür yaşamasının gereği sayar.
Milliyetçilik; Milletin Ordusunu askersiz, komutansız bırak­mayı vatana ihanet kabul eder ve hele o işlemler ABD’den buyruk olarak geliyorsa o buyruğa boyun eğen iktidarı demokrasinin sağla­dığı ola­naklarla devirmeyi, sorumlularını yargı önüne çıkarmayı gö­rev bilir.
Milliyetçilik budur!
O erdemli kavramı ayak altına almaya girişenlerin ayaklarını demokrasinin eğik düzleminde aşağıya kay­dırmayı görev sayar.Herkes Milliyetçi olamaz!Önce yüreğin temiz, kinden arınmış olacak..

Yurtsever olacaksın, ülkeyi kitlesel cinayetle­riyle bölmeye çalışan caniler güruhuyla görüşecek kadar küçülmeye­ceksin.

Milliyetçi olan, PKK gibi bölücü terör örgütlerinin ABD’nin milis gücü olduğunu bilir ve sorunu çözme görevinin ABD’ye ait olduğunu o ülkeye bildirir ve lojistik desteğini çekmesini ihtar eder.

  • Hiçbir ülke Türkiye’nin stratejik müttefiki değildir.
Özellikle iki yüzlü güvenilmez ABD, stratejik müttefiki olamaz Türkiye’nin!Milliyetçilere göre Türkiye için;
  • “Hiçbir ülke dost değildir, hiçbir ülke düşman değildir;
    yalnızca Türkiye ve O’nun çıkarları vardır ve var olacaktır”.

Milliyetçilik işte budur.

Türkiye kendi doğal kaynakları ve işgücü potansiyeli ile kendisini koruyacak ve kalkındıracak güçtedir. O gücü Ulus için Ulusla birlikte siyasal iktidar yapamamanın güçlüğünü yaşamaktayız. Bir gün bunu da çözümleyeceğiz. O nedenle, Avrupa Birliği’ne girmek için kapı aşındırmayacak; Ulusal yararı, onuru korumayı gö­rev bileceğiz.Çünkü; Ulus için yaşamak, Ulus için öl­meyi bilmektir Milliyetçilik.
  • O’nu (Milliyetçiliği) ayak altına almaya yeltenenler bir gün ayaklar altında kalabilir. Tarih kitaplarında bunun öyküleri yazılı­dır. Okumak öğrenmek gerekir.

Milliyetçi olabilmek için tarih bilmek, tarihin diyalektiğini kavramış olmak ve Millet için yalnız bugünü değil yarını ve yarınlar sonrasını da  düşünmek, tasarlamak ve görmek gerekir.

Milliyetçi olmak zordur.
Fakat onur’dur, erdem’dir, yürek’tir, kültürdür ve akıldır; dürüstlüktürGaflet ve da­lalet içindekilere duyurulur.Saygılarımla.

Dr. Müh. Ali Nejat Ölçen
20.2.13

Prof. Dr. D. Ali Ercan : Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun !

CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN!
 
Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır;
fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.  

 Atatürk 10. Yıl Söylevini verirken, 29 Ekim 1933

Değerli arkadaşlar,

89 yıl önce Emperyalizme başkaldırarak, büyük özverilerle, kanla, irfanla kurulan Türkiye Cumhuriyeti Bu gün kuruluş felsefesiyle hiç de uyumlu olmayan bir gidişat içerisindedir. “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” diyen  Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün eserlerine, düşüncelerine  ve  gelecek için beslediği umutlarına milletçe layık olabildiğimizi, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını bu anlamda sevinçle, gururla, övünçle kutlayabildiğimizi söyleyecek durumda değiliz.

Ülkemiz değişik eksenlerde sürekli ayrışmalara, çatışmalara itilmekte, bilimden, teknolojiden, sanattan, üretimden alıkonmakta, gelecek kuşaklarımızın telafi edemeyecekleri çok değerli zaman yitirilmektedir. Hemen bütün alanlarda Dünya ortalamasının altında, İnsani Gelişmişlik sıralamasında 90 ülkenin ardından gelen Türkiye; Emperyalizmin “Demokrasi, insan hakları, Özgürlük” kavramlarıyla süslü siyasal, ekonomik, kültürel tuzaklarına düşerek git gide Kurucu felsefeden,“Bilimin Rehberliğindeki Ulus Devlet” anlayışından uzaklaşıyor, borçlanıyor, ülkenin bütünlüğünü tehdit eden emperyalist taleplere  karşı direnemiyor,  yaşam kaynaklarını elden çıkarıyor ve geleceği umarsız duruma düşüyor.

Yurtta Barış, Dünyada Barış idealinin mümtaz temsilcisi Mustafa Kemal Atatürk’ü anladığını sanan, “Atatürkçü geçinen” aymazların, Atatürk’ü hiç anlamak istemeyen sapkınların ve Atatürk düşmanı işbirlikçilerin, hainlerin elinde adım adım karanlığa, belirsizliğe, çöküntüye giden ve gelişkin uygar milletler arasındaki onurlu yerini alamayan “sıradan” bir ülkenin 89. Kuruluş Bayramını gönül burukluğu ile kutluyoruz. æ