Etiket arşivi: Naci BEŞTEPE

AMİRAL BATMADI, PEKİ KATİL KİM?

Naci BEŞTEPE
E. Tümgeneral

Açılmaması gereken bir dava idi. Çünkü suç yoktu ortada.

104 emekli amiral whatsapp yazışması ile ülke gündemindeki iki konuda fikirlerini açıklayan bir metin hazırlıyorlar. Metin medyada yayımlanıyor.

Yapılan yalnızca ve yalnızca anayasal bir hak ve özgürlük olan “düşünce açıklama

Darbe paranoyakları fırlıyor hemen. Vaay siz nasıl açıklama yaparsınız!
Siz vatandaş değilsiniz ki, askersiniz.
Asker darbecidir. Konuşması bile darbedir.
Hele 104 kişi bir araya gelmişse, hükümeti devirmek için yeterli cebir ve şiddet oluşmuş demektir.

Cumhurbaşkanı avukatının dediği gibi;

  • Amiraller emekli de olsa darbe yapacak güçleri vardır. Devletin sırlarını bilirler.
  • Seferberlik ilan edilse göreve çağırılırlar (Hep beraber gülüştük, sağ olsun).
  • Açıklama darbe muhtırasıdır.
  • Hükümete parmak sallamışlardır.

KÖTÜ ÖRNEKLER

Sanık avukatları çok güçlü idiler. Çünkü tam haklıyı temsil ediyorlardı.
Ancak bunun ötesinde çok birikimli ve cesurdular.
Mahkeme heyetine, Balyoz-Ergenekon gibi kumpas davalarının hakim-savcılarının sonlarını anımsatarak kötü örneklere benzememeleri konusunda ciddi uyarıda bulundular.

Sarıklı amiral konusunda da, Montrö konusunda da söylenenlerin son derece yerinde ve doğru olduğunu, suç ögesi olmadığını her türlü yasal yönüyle açıkladılar.

Amirallerin iktidara parmak sallamadığını, aksine iktidarın vatandaşa konuşmaması, kendini eleştirmemesi için parmak salladığını söylediler.

Savcılık mütalaasına karşı savunmaların bitmesiyle kısa bir aradan sonra mahkeme heyeti başkanı kararı açıkladı.

Oybirliği ile; iddianamede belirtilen (darbeye teşebbüs) suçun oluşmadığına ve sanıkların hepsinin beraatine (aklanmasına) karar verildi.

Açılmaması gereken davanın önemli bir aşaması sonuçlandı.

İTİRAZ TAMAM YA SÜRGÜN ?

Bundan sonra ne olur? Savcılığın karara itiraz ederek istinafa gideceği haberleri hemen yayıldı.
Bu, davayı açan ve ceza isteyenlerden beklenen bir tepkidir.
Hukukun gereği midir, görevin gereği midir? Kendileri bilir.
Mahkeme heyetine ve özellikle heyet başkanı yargıca gelince, sanırım sürgünü göze almıştır.

Yargının bağımsız olmadığını, güçlünün hukukunun daha işlevsel olduğunu bilmemesi olanaksızdır. Demek ki “Ankara’da yargıçlar var” diyebilmemizi isteyen yargıçlar hala var. Nereye gönderilseler, vatan toprağında fikri hür, vicdanı hür, başı dik olarak onuruyla yaşarlar.

Ulusun bağrında yaşarlar.

SİLAH ARKADAŞLIĞI

Duruşmaları izlerken öğrendim ki, yazışma grubundaki 30 kadar amiral bildiriyi imzalamamış veya imzalarını geri çekmişler. Kararı duyduktan sonra “keşke” diyeceklerini sanıyorum.
Silah arkadaşlığına uygun davranıp davranmadıklarının değerlendirmesini kendilerine bırakıyorum.
Bir “keşke” de benden.
Keşke bildiri öbür Kuvvetlere de açılsaydı, ben de imzalamış olsaydım.
***

KORGENERAL VURAL AVAR’IN KATİLİ KİM?

28 Şubat FETÖ Kumpası ve İntikam Davası’nda mahkum edilen E. Hv. Plt. Korgeneral Vural Avar bu gün cezaevinde yaşamını yitirdi (20 Aralık 2022).

85 yaşında ve demans hastası idi.
Bir süre önce düşüp kaburga kemiklerini kırmıştı.
Bütün bu olumsuzluklara karşın cezaevinde kalması uygun görülmüştü.

  • Bu doğal bir ölüm değildir.
  • Bu bir katil olayıdır.

Rahmetli komutanımız maktuldür. Dolaysıyla bir katili vardır.
O katil kimdir:

  • Davayı açan FETÖ’cü savcı ve yargıçlar mıdır?
  • Onları davayı açmaya zorlayan veya birlikte hareket eden siyasiler midir?
  • Davayı açanlar tutuklandıktan veya kaçtıktan sonra, yerlerine gelip FETÖ’cülerin kaldığı yerden devam edenler midir?
  • Yerlerine gelenleri özellikle seçip getiren ve kararlarını etkileyenler midir?
  • Yaşları 70-90 arasında olan bu insanların sağlık sorunlarını görmezden gelen, meslek yemini yerine biat ettikleri gücün emrini esas alan, ya da siyasal görüşlerini meslek etiğinin önüne koyan, E. Org. Çetin Doğan için ” Yaşam riski var ama aynı risk evinde olsa da var” diyebilen tabipler midir?

Hepsi midir?

O katil veya katiller mutlak bulunmalı ve yasaların belirlediği cezaları çekmelidir.

Yoksa bu ülkede ne hukuk, ne yargı, ne vicdan ne de insanlık yoktur.

İKİLİ HUKUK SİSTEMİ

Naci BEŞTEPE
(E) Tümgeneral

Hiranur Vakfı adı ile kamufle edilmiş tarikatta yaşanan olay gündemimize oturdu. SP lideri Karamollaoğlu’na göre gündemde kalmaması gerekirmiş. Molla soyu olunca bakışının öyle olması doğal. Bana göre ise bu konu gündemden hiç düşmemeli. Çünkü kabul edilebilir, yenir-yutulur yanı yok.

Bizi insanlığımızdan, milliyetimizden, dinimizden utandırıyor. Herkes de çok iyi biliyor ki;

  • Bir kereden bir şey olmaz!
  • Ailenin iç işidir!
  • İnançlı insan yapmaz!
  • Dinimizde yeri vardır.
  • Peygamber efendimiz de Hz. Aişe ile dokuz yaşındayken birlikte olmuştu!…

Gibi ortaçağ dönemi anlayışı söylemlerle geçiştirilecek bir olgu değildir çocuğun cinsel / nitelikli cinsel istismarı.

İNSANLIK

İnsanlık var oluştan beri sürekli Evrim geçirmektedir. Evrim, yaşamın her alanında olmaktadır.
Beslenme, barınma, tıp, tarım, ticaret, eğitim-öğretim, spor vb.
Aklımıza ne gelirse, nasıl sınıflandırırsak sınıflandıralım, her alanda.
Dinsel inanç ve ibadette de.

İki bin yıl öncenin yaşam koşullarındaki düşünce ve davranış hala aynı kalabilir mi?

Hala o dönemdeki davranışları irdelemeden sürdürmek istemeyi yobazlık-gericilik-tutuculuk diye tanımlamak yanlış mıdır?

İnsan olarak öbür canlılardan farkımız aklımız ve gelişmemiz değil midir?

İnsanı öbür canlılardan ayırt etme konusunda değerli sanatçı, Vefalı ağabeyim Müjdat Gezen’in sosyal medyadaki şu sözlerine hak vermemek olası mı?

    • Siz hiç kuzu ile çiftleşmeye kalkan bir koç,
    • Buzağıya musallat olan bir boğa,
    • Civcivi kovalayan bir horoz,
    • Minik yavrulara tecavüz eden kedi veya köpek gördünüz mü?
    • Göremezsiniz!
    • Onun için sapıklara HAYVAN demeyin!

İnsanlığımızdan utandırıyor derken bir açıdan bunu ifade etmeye çalışmıştım.

DİN KURALLARI – TOPLUMSAL KURALLAR

Toplumların yönetimi konusunda din adamları ile devlet adamları (kilise-kral) yıllarca çatışmıştır. Sonuçta din ile devlet işlerinin ayrıldığı seküler düzen çağdaş uygarlığın seçimi olmuştur. Ortaçağ tutkunları bunu dinsizlik olarak algılamaya ve/veya öyle göstermeye devam ederler. Hangi yöntemin (kurallar bütününün) insanlığı refaha (gönence), huzura (erince) götürdüğünün tartışma götürmeyeceği açıktır.
Dünya haritasına bakıp ülkelerin durumunu görmek yeterlidir.

Türkiye Cumhuriyeti de bu konuda kararını vermiş, anayasa ve yasalarla toplumsal yaşamı düzenlemiştir.

Medeni Yasa yürürlüktedir.

Vakıf-Dernek diye adlandırılarak yasaların çevresinden dolanan tarikat ve cemaatler
Resmen yasaktır.

İktidar, yasaklanan yapıları her konuda desteklemekte, üye bağışları ile yürütülmesi gereken vakıflara devlet hazinesinden milyarlarca lira akıtmaktadır.

Tüzüğünde “6 Ok“u benimsemiş ana muhalefet partisi ise “dinsiz demesinler fobisi” ve “her kesimden oy alalım kolaycılığı”nın da etkisiyle laikliğe karşı yapılanlara sessiz kalmakta
hatta türban konusunda olduğu gibi kimi konularda onlardan farklı davranmamaktadır.

Sözde sosyalist/devrimci Vatan Partisi ve lideri D. Perinçek’in, erken yaşta evlilik ve İstanbul Sözleşmesi konusundaki tutumu ise yürekler acısıdır.

Adam gibi ses veren tek parti lideri Doğru Parti Genel Başkanı Rifat Serdaroğlu olmuşltur.

Hiranur Vakfı’nda gelişen çocuğun nitelikli cinsel istismarı olayında da toplumu yönlendirenler yanlış içindedir.

Siyasetçi, toplumbilimci, sosyal hizmetler yetkilisi, din görevlisi, medya mensubu, sade vatandaş her kesimde çoğunluğun dikkatinden kaçan temel yanlış; medeni hukuk ile şeriat hukukunun birlikte ele alınması, bazen (kimi kez) karşılaştırılması, bazen (kimi kez) karıştırılmasıdır.

Şu kesin yargı göz ardı edilmemelidir:

  • Türkiye Cumhuriyeti’nde toplumsal yaşam seküler yasalarla düzenlenmiştir.

Medeni yasalar din kurallarına göre düzenlenmemiştir, düzenlenemez.

Dinsel kurallar (şeriat) da toplumsal / kamusal) yaşamı düzenleyemez.
Kendi sınırları içinde hareket etmek zorundadır.

Karıştırmayalım. Karışmasına izin vermeyelim.
Lütfen İran’daki gelişmeleri gözden kaçırmayınız.

Teğmen Çelebi geldi-gitti

featuredE. TümgNaci Beştepe yazdı


Mehmet Ali Çelebi’yi Ergenekon davasındaki savunmasından dolayı tanıdım. Daha teğmen rütbesinde gencecik, pırıl pırıl bir Türk subayı idi. Okulun verdiklerinin üzerine koyarak kendini geliştirmiş yaşına göre bilge denebilecek bir düzeye gelmişti. Kendinden üst rütbeli pek çok subay ve general bireysel savunma yaparak kurtuluşu ararken o Ergenekon’un kumpas olduğunu değerlendirmiş ve kurumsal savunmayı yeğlemişti.

Sonra hepsi mahkum olan veya yurt dışına kaçan FETÖ’cü yargıçlara, “Siz burada bizi değil Atatürk’ün Nutuk’unu yargılıyorsunuz” diyerek hem komutanlarına örnek olmuş hem de Atatürkçü vatanseverlerin gönlüne taht kurmuştu.

Vardiya Bizde Platformu’nun sevgilisi olmuştu. Herkes ona ve ailesine dört elle sarılmıştı. Aydın medya ona geniş yer veriyordu. Tutuklu subaylar ona “Silivri’nin Genelkurmay Başkanı” sıfatını taktılar. O muhteşem savunmasından sonra Silivri’ye özel olarak O’nun için giderek ziyaret etmiş, tanışmış ve takdir duygularımı ifade etmiştim.

TEĞMEN ÇELEBİ GELDİ

Daha sonra aile bireyleri ve şimdiki eşi olan kız arkadaşı ile de tanıştık. Çelebi o zaman bana “Komutanım cezaevinden çıkınca ilk önce size ziyarete geleceğim” demişti.

  • İlk tahliyesinde Hasdal’daki general, amirallerin omuzlarında taşınarak çıkarılmıştı.

Babası Muharrem Bey telefonla hem müjde vermiş hem de ertesi günü bizde olacaklarını söylemişti. Söz verdiği gibi babası ile birlikte son derece külüstür bir araba ile Ankara’daki evimize geldi. O zaman Aydınlık Gazetesi’nde haftada bir köşemde yazmakta idim. Ziyarete denk gelen hafta yazımın başlığı “TEĞMEN ÇELEBİ GELDİ” olmuştu. O’ndan övgüyle, gururla söz etmiş, ziyaretinden mutluluğumu vurgulamıştım.

TEĞMEN ÇELEBİNİN İKİNCİ GELİŞİ

Teğmen Çelebi bir süre özgür kaldıktan sonra tekrar tutuklandı. Hasdal’da tutuklu iken evlendi. Kılıçdaroğlu nikah şahitliğini yaptı. Cezaevinde görüştüğüm arkadaşlarım, ikinci girişten sonra Teğmen Çelebi’nin davranış değişikliği sergilediğini söylemişlerdi. Ancak genel görünümde  önemli bir fark yoktu. O kararlı savunmaları aynen sürdü. Son savunmasını izledim. Meydan okuma idi. Savcıyı ve hakimleri acınacak duruma soktu.

17-25 Aralık (2013) olaylarından sonra önce Org. Başbuğ ardından tüm sanıklar tahliye oldu. Teğmen Çelebi, Kezban Hanım ile evlendi. Düğününe CHP belediyesi ev sahipliği yaptı. Kılıçdaroğlu düğüne katıldı. Ben, eşim ve  bir grup Vardiya Bizde üyesi ile Ankara’dan düğününe gittik. Ergenekon ve Balyoz sanıklarının neredeyse tamamı ve Vardiya Bizde’ciler orada idi.

Bir süre sonra Teğmen Çelebi ve babası yine evimize ziyarete geldiler. Bu kez amaç bir fikir alış-verişi idi. Çelebi CHP’den milletvekili olmak istiyordu. Bu konudaki fikrimi sordular. Ben o dönemde Vatan Partisi yönetiminde idim. CHP’nin kumpas davalarda gerekli ve yeterli tepkiyi göstermediği, birkaç milletvekili dışında ilgisiz kaldığı, Kılıçdaroğlu’nun ise yargılamaları haklı bulan açıklamaları olduğu için doğru adres olmadığını söyledim. Bence  o gün doğru adres Vatan Partisi idi.

Parti tüm yönetimi, kurumları (gençlik ve kadın örgütü, televizyon, gazete) ile kumpas davaların üzerine yürümüştü. CHP’de milletvekilliği kolay, Vatan Partisi’nde ise zorlu bir yoldu. Teğmen Çelebi’ye zorlu yolun yakışacağını anlatmaya çalıştım. Çelebi “Komutanım ben partideki yanlışları düzeltmek için gireceğim, içeride mücadele ederek CHP’yi düzelteceğiz” diyerek aslında kararını vermiş olduğunu gösterdi. Bizimki sohbetten ileri gitmedi. Sonra milletvekili oldu. Sonra partiden ayrıldı. Sonra bağımsız olarak devam edeceğini açıkladı. Sonra Memleket Partisi’ne girdi. Sonra oradan da ayrıldı. Tekrar bağımsız milletvekili olarak devam edeceğini açıkladı. Ve sonra…

AKP’YE GEÇİŞ SİNYALLERİ

Temmuz 2022’de Teğmen Çelebi birden gündeme girdi. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda 6’lı masaya yönelik 20 soru sıraladı. Bunları katıldığı TV’lerde de yineledi. “Cumhur İttifakıMillet İttifakı’ndan daha net ve daha fazla güven vermektedir” şeklinde açıklamada bulundu. AKP ve yandaş basın gibi CHP ve Millet İttifakı’nı PKK-FETÖ ile mutabakat halinde gösteren ifadeler kullandı. Sinyal belli idi. Birileri bir yerden düğmeye basmıştı.

Atatürk sevdalısı Vardiya Bizde’ciler başta olmak üzere Teğmen Çelebi’yi maddi manevi desteklemiş herkes ayağa kalktı. Vardiyacı bir arkadaşımız telefonda Kezban Hanım’a üzüntüsünü ve tepkilerini dile getirdiğinde “Abla sen Çelebi’nin Mecliste olmasını istemez misin?” diyerek girilen yolu, amaçlarını açıkça belirtti. Bu bilgileri aldıktan sonra önce baba Muharrem Çelebi’yi aradım. Bizi ziyarete külüstür bir araba ile gelen Muharrem Bey yurt dışı gezisinde idi. Sonra Mehmet Ali’yi aradım. Gelişmeleri ilk ağızdan duymak istediğimi söyledim.

Bana da 20 sorusundan dem vurdu. AKP’ye geçiş konusunu, Köşkte görüşmeye gidip gitmediğini sordum,” Yok komutanım öyle bir şey” dedi. “Benim Teğmen Çelebi’me yakışmazdı zaten” sözümle görüşmeyi bitirdik. Hemen aynı günlerde, eski dostların yoğun tepkisi üzerine medyada AKP’ye geçişle ilgili “şimdilik” böyle bir gelişme olmadığını açıkladı. Bugün, 12 Ekim 2022 Çarşamba, Mehmet Ali Çelebi’ye RTE parti rozeti takacak.

20 SORU KİME?

İnsanlar elbette fikir değiştirebilir. Siyasi görüş değiştirebilir. Buna bağlı olarak parti değiştirebilir. Ancaaaak;

  • Atatürk’ü savunuyorum, Atatürk’ün askeriyim, cumhuriyetin neferiyim” diyen biri Atatürk’ün adını anmayanların, ona ve eseri cumhuriyete düşman olanların kum gibi kaynadığı bir partiye gidemez.
  • PKK ile mutabakata karşı olan biri, PKK ile en üst düzeyde görüşen, Açılım yaparak yüzlerce şehit vermemize neden olan Hendek Savaşlarının sorumluları ile kucaklaşamaz.
  • S-400’ü muhalefetteki partilere soran biri, S-400’ü kilitleyen, F35’lerimizin hesabını soramayanlara sorgusuz sualsiz gidemez.
  • Anayasa değişikliğini sorgulayan biri, Anayasanın değiştirilemez özellikli ilkesi “laikliğe karşı eylemlerin odağı olduğu tescillenmiş” bir partinin vekili olamaz.
  • Kurumsal savunma yaparken kumpasın ayakları polis, gazeteci, savcı, yargıç herkese kafa tutan bir yiğit, o ayakları görevlendiren, onlarla beraber yürüyenlerle yan yana gelemez.
  • Muhalefete ekonomide kamuculuğu soran bir kişi, kamunun anasını ağlatanlar kendine kucak açınca gerine gerine o kucağa oturamaz.

Şimdi ben M. Ali Çelebi’ye soruyorum:

  • Sen bu 20 soruyu doğru adrese sorduğundan emin misin?
  • İlkeli bir kişilik sergilediğinden emin misin?

TEĞMEN ÇELEBİ GİTTİ

Çelebi şöyle diyor şimdi:

“FETÖ kumpaslarında kader arkadaşlığı yaptığım komutanlarıma, kardeşlerime, sevdiklerini kaybetmiş ailelerimize sesleniyorum: Başımın tacısınız. Söylediklerimde, hassasiyetlerimde haklı çıkmazsam, bunu teyid etmezseniz siz istediğiniz an Siyaseti bırakmayı söz veriyorum.”

Nasıl inanalım senin sözüne Bay Çelebi?
Hani CHP içinde, CHP’yi düzeltmek için çalışacağına verdiğin söz?
Hani CHP’den ayrıldığında bağımsız kalacağına dair sözün?
Hani Memleket Partisi içinde mücadele için verdiğin söz?
Hani oradan ayrılınca bağımsız kalacağına dair ikinci kez verdiğin söz?
Hani AKP’ye girmeyeceğine dair verdiğin söz?

Senin sözüne kim nasıl inansın?
Söz ağızdan çıkar ve tutulur. Senin sözünün çıkış yeri belli değil ki.
Sen artık siyaset yapsan da bıraksan da bizi ilgilendireceğini sanma.
Çünkü sen artık bizim için yoksun.
Bizim tanıyıp değer verdiğimiz TEĞMEN ÇELEBİ GİTTİ.
Dönmemecesine.
Milletvekili olanaklarından yararlanabilir. Ailesini mutlu edebilir.
Soylu ve Kurtulmuş gibi AKP üst düzeyinde, Feyzioğlu gibi elçiliklerde görev alabilir.
Bunların hepsi olabilir ama bir daha bizim Teğmen Çelebimiz asla olamaz.

Güle güle AK Çelebi.

ÇARŞAMBA İĞNELERİ – 08 Aralık 2021

Naci Beştepe 
Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı

TEORİ

RTE’nin, 10 Kasım’la ilgili mesajı Vatan Partisi’ne yakınlığıyla bilinen Teori dergisinde baş yazı oldu.

AK Vatan, AK CKD, AK Aydınlık, AK Ulusal’dan sonra AK Teori…

 BAKAN

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, doktor maaşlarına zam kararıyla ilgili basın mensuplarına açıklamalarda bulunduğu sırada gelen RTE, “Para pul söylemedi mi?” diye sordu. Koca’nın, “Siz izin vermeden söyler miyim?” demesine karşın Erdoğan ısrarla sorusunu yineledi.

Ağıza bakan…

HELALLEŞME

PKK’dan sonra Furkan cemaati lideri Kuytul’dan da Kılıçdaroğlu’na helalleşme mesajı geldi. ”CHP’nin geçmişte yaptığı tüm hataları örnekleriyle açıklayıp bunlara bir daha dönmemesi gerektiğini ifade etmeli ve bir daha CHP’nin bu türlü Müslümanları üzen şeylere asla dönmeyeceğini açıklamalı.

Haydi!..

İNDİ-BİNDİ

Benzinde 58 kuruş indirim yapıldı bir gün sonra 44 kuruş yeniden bindirildi.

Milletin sırtına binmek zevk (hobi) olmuş…

KONUŞMA

Dolar, RTE ağzını açınca yükseliyor.

TV’de yüzünü gören, radyoda sesini duyan vatandaşın sinir katsayısı gibi…

TÜİK

TÜİK Kılıçdaroğlu’na randevu vermediği gibi binasına da almadı.

Görevliler saygısızlığın ayırdındadırlar ama rakamları kitabına uydurmakla boğuşmaktan başlarını kaldıramamıştır…

ÇİN

RTE, Çin’in üretimle büyümesini örnek alacaklarını açıkladı.

İhvancılar komünistlerin yolunu izleyecek!

20 yıl satıştan sonra şimdi masallar… (AS: Kemalizmin ekonomi mucizesine bakın!!)

BİTKİSEL

Hazine ve Maliye Bakanlığı’na Nebati getirildi.

Üretime bitkisel alandan başlandı…

YABANCI

Uluslaşmayı ‘tek tipleştirici’ diye niteleyen yeni bakan Nureddin Nebati’nin doktora tezinde “Kemalizm, Aydınlanma düşüncesinin yarattığı değerlerin, bu değerlere yabancı bir coğrafyada tesis edilmesine dayanır” yazmış.

Bize yabancı…

GERİLİK

Nebati tezinde, Cumhuriyetin kurulmasının ardından İslam’ın gerilikle özdeşleştirildiğini öne sürmüş.

Aksini kanıtlasa da anlasak…

SADAT

Taze bakan Nebati, Tanrıverdi’nin başkanı olduğu SADAT’ın ASRİKA Toplantısında (Mehdi’ye hazırlık yaptıklarını ilan etmişlerdi) açış konuşması yapmış.

Adam dört dörtlük!..
===================================

Önceki Makale  ÇARŞAMBA İĞNELERİ…………………..


GECİKİYOR

Milli Eğitim Şura’sında, “Okul öncesi öğretim programında çocuğun gelişim düzeyi dikkate alınarak din, ahlak ve değerler eğitimi yer almalıdır” kararı alındı.

Ana karnında tilavet dinleterek başlatsaydınız bari…

TÜKENİŞ

AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi açılışını yaptı. Ünal, törene çok az insanının gelmesinden yakındı.

Tükenişi kabullenmenin zorluğu…

SIRAYLA

Yandaş TBB Feyzioğlu gitti.

Sıra candaşta…

TIRT

Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Dışişleri Bakanları Hazırlık Toplantısı’nın basın toplantısında Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’na, “Türkiye’nin yaşadığı ekonomik kaosu aşması için Katar’dan mali destek talep etmeye mi geldiniz?” sorusu üzerine TRT Haber yayını kesti.

Soru yanlış anlaşılmış, ”Katar’a ne kadar maddi destekte bulunacaksınız?” idi…

ULUSALCI!

Kanal İstanbul ve Montrö uyarısı yapan 103 emekli amirale ‘başıbozuk’ diyen Doğu Perinçek’in televizyon kanalı ‘Ulusal Kanal’, amiraller hakkında iddianame düzenlenmesini ‘Amirallere ceza yağdı’ şeklinde sundu. (Medya)

Hem ABD’ye karşıyım de hem Montrö’yü savunanlara karşı ol. Ulusalcılığın böylesi de akla ziyan…
***

ÖMER HAYYAM’dan

Mal mülk düşkünleri rahat yüzü görmezler,
Bin bir derde düşer, canlarından bezerler,
Öyleyken, ne tuhaftır, yine de övünür,
Onlar gibi olmayana adam demezler…

Çarşamba iğneleri: Garabet… Tazminat… Haydu

Çarşamba iğneleri:
Garabet… Tazminat… Haydut

Naci Beştepe
31 Aralık 2020

GARABET

RTE, ezanın ve Kuran’ın Türkçe okutulmasını garabet olarak niteledi.

Anlamadan ibadet, tutucu garabet…

SAYMEYOZ

DİB’lığı Arapça dışında okunan ezanın ezan sayılmayacağını açıkladı.

Ana dilini değersizleştiren, Allah’ın Arapçadan başka dil bilmediğini ima eden din adamları…

YENİLİK

RTE, “Biden ile yeni bir sayfa açmak istiyoruz”

Tam bağımsız Türkiye sayfası olabilir mi?…

TAZMİNAT

Tazminatların ödenmesi konusunda TBMM Temmuz 2020’de torba yasa çıkardı.

TKİ 3334 mağdur madencinin ismini açıkladı.

Listede, Soma faciasının sorumlusu olup mahkum olanların ismi de yer aldı.

Ayrımcılığa son verilmiş!…

MESAJ

Yunan Hükümeti’nin İyon Denizi’nde karasularını 6 milden 12 mile çıkarmasıyla ilgili kararnamesi Yunan Danıştay Mahkemesince onaylandı.

Kararnamede, “Yunan hükümeti benzer haklarını diğer bölgelerde de uygulama hakkını mahfuz tutmaktadır” ifadeleri yer aldı.

Mesajsa biz almayalım…

ZABITADAN

Belediyeye zabıtalıkla adım atan, Büyükşehir Belediyesinde Mali Hizmetler Daire Başkanlığına getirilen, rüşvet iddiasıyla tutuklanan Bahattin K.’nın ev ve işyerinde yapılan aramalarda kasa içinde yaklaşık 10 milyon lira ele geçirildiği ileri sürüldü.

AKP seninle gurur duyuyor!..

RUM

Kıbrıs’ta terör örgütü EOKA-B’cilerin 14 Ağustos 1974’te vahşice öldürerek katliam çukuruna doldurduğu yedisi kız, yedisi erkek 14 çocuğun, 46 yıl sonra DNA testleri sonucunda kimlik tespitleri yapıldı.

Rumsever AB’cilerin dikkatine…

VERGİ

Kılıçdaroğlu, iktidardan uyuşturucu ve organ ticaretinden vergi almasını istedi.

Akım derken …

TÜRKÇE

Akit TV sunucusu Yusuf Ozan, Covid aşısını bulan bilim insanı Uğur Şahin‘in konuşmasıyla ilgili “Bol paralarla 35’inden sonra Türkiye’ye gelen yabancı futbolcular kadar konuşabiliyor” nitelemesini kullandı.

Konu bilim olunca filim kopmuş

Türkçeyi iyi konuşmuş da Y. Ozan ne olmuş?…

HAYDUT

ABD merkezli düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi Türkiye’yi “haydut devlet” ilan etti.

Düşüncesiz haydut…

YANINDA

Asgari ücret 2825 lira 90 kuruş olarak belirlenince Bakan Selçuk, “İşçimizin yanındayız” dedi.

Biraz uzaklaşsa…

SAAT

İ. Melih’in kol saati koyduğu Gnkur. Kavşağı’na ABŞB Başkanı Mansur Yavaş tarafından Atatürk’ün Ankara’ya girişini temsil eden heykel yaptırıldı.

İ. Melih’in kol saati kaldırıldı.

Saatler olsun…

SİS-Mİ?K

Türk sismik gemileri Antalya Körfezi’ne çekildi.

Sis…

Yalan, yanlış teori Naci Beştepe yazdı…

Yalan, yanlış teori

Naci Beştepe yazdı…

Yalan, yanlış teori

Vatan Partisi yayını Teori Dergisi uzman yazar kadrosu ile çeşitli konularda bilimsel yaklaşımla bilgilendiren, çözümler sunan bir dergidir.

Doğu Perinçek son sayıdaki makalesi ile parti gibi derginin de eksenini kaydırmış. Eskiden kişilere değil esasa odaklanan, söyleme değil gerçeğe bakan, sorunla boğulmayıp çözüm üretmeyi yeğleyen Perinçek gitmiş başka biri gelmiş. Partiden ayrılanları eleştiriyor. Neymiş;

Tayyip Erdoğan düşmanlığı üzerinden Türkiye düşmanlığına düşmüşler.
-Bedri Gültekin üye sayılarındaki düşüşlerinden söz ederek bozgunculuk yapmış. Aslında yeni dönemin siyaset ve stratejisine karşı çıkmış.
-Üye kayıplarına kendisinin “CHP tabanına bonzai içirildiği” ve “Yargının altın çağını yaşadığı” saptamalarının sebep olduğunu göstererek günümüz mevzilenmesinde düşman kampına düşmüşler.

VATAN SAVAŞI-SARAY SAVAŞI

Benim için aynen şöyle demiş :

Naci Beştepe gibi Türk Ordusunun “Saray Savaşı” yaptığını ileri süren ve Vatan Savaşı kararına karşı oy verenler.”

Birlikte çalıştığımız süreçte Doğu Perinçek’in yalan söylediğine tanık olmadım. Bu cümlesinde sözünü ettiği 2 olgu da yalan. “Saray savaşı” demedim. Vatan savaşına karşı oy kullanmadım. Ama ben Perinçek’e yalan söylemeyi yakıştıramadığım için “yanlış” diyeyim.

Gelelim işin doğrusuna: 2015 Haziran seçimlerinden sonra AKP iktidarı Suriye’de harekat başlatmıştı. HDP ‘ye göre bu “Saray Savaşı” idi, çünkü RTE/AKP tek başına iktidarı yeniden yakalamak amacıyla milliyetçi oyları kazanmak istiyordu. O günlerde Vatan Partisi MKK toplanmıştı. Toplantı sonuç bildirisi görüşülüyordu. Bildirinin bir cümlesinde;

  • TSK’nın Suriye’de yürüttüğü harekâtın Saray Savaşı değil Vatan Savaşı olduğu ifade ediliyordu.

Görüş soruldu. Söz alarak;

-Cümleden “Saray Savaşı değil” kısmının çıkarılmasını,
-“Vatan Savaşıdır” demenin yeterli olacağını,
-Vatan savaşı ifadesinin “saray savaşı olmadığı” anlamını da kapsadığını,
-“Saray Savaşı değil” demekle HDP’ye karşı AKP/RTE savunuculuğu yapar duruma düşeceğimizi, bunun bizim işimiz olmadığını söyledim. Görüşümü destekleyenler soruldu. Tam sayıyı anımsamıyorum, 8-10 kişi el kaldırdı. Ama şunu çok iyi anımsıyorum el kaldıranlar arasında Şule Perinçek de vardı. Yine de bellek yanılabilir diye beni destekleyenlerden biri olan şehit babası Sezai Okay’a sordum. Şule Perinçek’in arkasında oturduğunu, kendisi gibi onun da el kaldırdığını söyledi. Doğu Bey yazısını yazmadan eşine sorsaydı keşke. Yalan yanlış yazmazdı.

Toplantı sonunda o cümle önerildiği gibi kabul edildi. Şule Perinçek son aşamada öneriyi destekledi.

ASKER NE DER?

Perinçek unutmuş olamaz, ben Vatan Partisi’ne üye olmadan önce 40 yıla yakın TSK üniforması taşıdım. Üst düzeyde görev aldım. Vatan savaşının ne olduğunu en az onun kadar bilirim. Bizim anlayışımız şudur :

  • Asker, savaş konusunda görüşünü sunar. Ordunun durumunu ortaya koyar. Karşı ise gerekçelerini açıklar.

Yetkili makam (burada siyasi otorite AKP/RTE iktidarıdır) kararını verdikten sonra kendi kararı imiş gibi sahiplenir ve gereğini en iyi şekilde yapmak için çalışır. Savaşın ülke çıkarına aykırı olduğuna inanan komutan siyasal otoriteye biat etmemişse (Rahmetli Necip Torumtay gibi) sorumluluğu almaz ve istifa eder. Siyasal otorite de o komutanı değiştirir.

İSPATLAYINIZ!

Ben, TSK’nın gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yürüttüğü hiçbir harekatı, hiçbir dönemde tenkit etmedim. Olumsuz tek söz etmedim. Tek satır yazmadım. Hatalar olsa bile. Tenkit etmek için olayın içinde olmak gerektiğine inanırım. Aksi, uzaktan gazel okumak olur. TSK’nın siyasi otorite tarafından verilen görevi yapmakla yükümlü olduğunu, askerin bu yüzden savaştığını bilirim. Şimdi çağrı yapıyorum :

Sayın Doğu Perinçek lütfen bu iddianızı/suçlamanızı kanıtlayınız.

Aydınlık yazılarımı, Ulusal Kanal konuşmalarımı, VeryansınTV  yazılarımı, Çarşamba İğnelerimi inceleyiniz. Tek söz ve yazı bulursanız buradan özür dileyeceğim.  Bulamazsanız! “Kanıtlayamazsanız şusunuz… busunuz…” demeyeceğim. Yakışmaz. Sadece özür borcunuz olur. Hulusi Akar aleyhine söyleyip yazdıklarımı ortaya koyarak çözüme varamazsınız. Eleştirilerim; Atatürk düşmanları ile, gerici yobazlarla birlikteliğinedir. Silah arkadaşlarına sahip çıkmayışınadır.

ESKİ DOSTLAR PERİNÇEK’İ ARIYOR

Arkasından konuşup yazdığınız kişilere bakıyorum. Yere göğe konduramıyordunuz hiçbirini İsmail Hakkı Pekin’e vermediğiniz görev kalmadı. Ayrıldı. TV’de “askerliği/stratejiyi bilmediğini” söylediniz. Bedri Gültekin partinin en sayılan, sevilen emekçi kişiliklerinden biriydi yerin dibine geçirdiniz. Bir de yaftalama kolaylığı seçtiniz, yandaşı olduğunuz AKP’liler gibi.

“Bizden olmayan ABD-Emperyalist gemisinde… Düşman mevziinde… vb”
Ayıptır. Vatan sevgisi, doğru strateji, doğru siyaset, doğru mevzi sizin tekelinizde değildir.
Ben yanlışım, Bedri Gültekin yanlış, Yaşar Okuyan yanlış,  İ.H. Pekin yanlış.
Yeni strateji ve siyaseti anlamadık. Ya diğerleri? Aklıma gelenlerden bazıları;

Vali Erol Çakır, Hasan Basri Özbey, Korg. Ayhan Taş, Tümg. Semih Çetin, Tümg. Beyazıt Karataş, Alb. H. Atilla Uğur, Günizi Dizdar, Şule Nazlıoğlu Erol, Ferda Paksüt, Oktay Yıldırım, Hikmet Çiçek, Tayfun İçli, Murat Bölükbaşı, Şehit  Babası Sezai Okay, Semih Eryıldız, Pınar Gül, Rahmetli Mustafa Pamukoğlu, Prof. Ümit Akkoyunlu, Ezgi Sağcan gibi parti önderleri, MKK veya MYK üyeleri,

Yavuz Alogan, Hikmet Çiçek, Mehmet Ali Güller, Sadık Usta, Mehmet Faraç, Sabahattin Önkibar, Şebnem Derviş – Derya Derviş, Erdem Atay, Eray Çelebi gibi Aydınlık ve Ulusal Kanal yazar-yetkilileri.

Hepsi mi yanlış? Hepsi düşman mevzisine mi geçti? AKP’nin yanlışları ile doğrularını ayırt etmekten acizler mi? Bu insanlarla omuz omuza çalışmadınız mı? Bu kadar yanlış insanla neden-nasıl çalıştınız? Partiye katılan üç beş kişiyi abartarak yayımlarken üyelikten ayrılan binlerce kişiyi görmezlikten gelerek asıl bozgunculuğu siz yapmış olmuyor musunuz?

Silivri’deki Doğu Perinçek’i arıyoruz.

Suriye’de ABD’nin oyun değişikliği

Suriye’de ABD’nin oyun değişikliği

ABD’nin yeni bir taktik ortaya koyacağının ipuçları seziliyor.

ABD’NİN DEĞİŞMEYEN HEDEFİ

ABD’nin bölgemizde değişmeyen 60-70 yıl önce belirlediği  hedefi Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) olarak eski dışişleri bakanı tarafından dünyaya ilan edilmişti;

  • 22 Ülkenin sınırları değiştirilecek!

Yani; 22 ülke yeniden dizayn edilecek.
Kürt Devleti (İkinci İsrail) kurulacak,

ABD güdümünde yönetimler oluşturulacak. Böylece; petrol ve doğalgaz yatakları ile bunların ulaşım yolları (Akdeniz, Süveyş Kanalı, Basra Körfezi) denetim altına alınacak ve İsrail’in güvenliği sağlanacak.

Diğer yandan; NATO’ya alınan eski Demirperde ülkeleri ile batı-güney batıdan sıkıştırılan Rusya’nın güneye (Akdeniz’e) inmesi engellenecek.

ABD’nin bu hedefi gerçekleştirecek stratejisi nedir? Etnik ve dini gruplar istismar edilerek iç kargaşa çıkarılacak, güvenlik, demokrasi ve insan hakları gerekçe gösterilerek güçle müdahale edilecek, ülkeler bölünüp parçalanarak uydu yönetimler kanalıyla kolay güdülenir hale getirilecek.

Strateji aynen uygulanıyor. Koşullar gereği taktik değişiklikleri yapılıyor, o kadar.

IRAK VE SURİYE’DE TÜRKİYE NE YAPTI?

Türkiye, ne acıdır ki, hem Irak’ta hem de Suriye’de ABD’nin bu emperyalist stratejisine yardımcı oldu. Osmanlı hayalindeki Özal, “Bir koyup üç alcağız” diye ağzına sürülen bir parmak bala kanarak Irak’ın işgaline her türlü desteği verdi.

Eğer ulusal damar devreye girmese daha da ileri giderek Türk Ordusunu Irak’a sokacaktı. İslam liderliği ve halifelik eklentisi ile aynı hayalin devamı olan Erdoğan yönetimi, ikinci harekatta ABD ordusuna sınırlarımızı açmayı çok istedi, yine ulusal damar kabardı, izin verilmedi.

Ama ABD’nin istediği her kolaylık sağlandı. Netice, Irak’ın durumu ortada; üçe bölünmüş, yanmış, yıkılmış, zayıflamış, otoriteyi yitirmiş bir ülke. Sınır güvenliğimiz sağlanamıyor. Suriye’de de benzer oyun oynandı. İkili ilişkilerin tarihteki en iyi dönemi yaşanırken ABD ittirmesi ile Esad bir gecede zalim Esed oluverdi.

Ülkeyi karıştırmak için muhaliflerden ve değişik ülkelerin ihvancı-yağmacı unsurlarından oluşturulan gruplara eğitim-silah-teçhizat desteği verilerek Suriye’ye salınmasında vatan topraklarımız üs yapıldı.

Daha beteri ise sınırımıza yakın bölgelerdeki bölücü Kürt grupların (PKK/PYD) otonom kantonlar oluşturmasına Barzani ile birlikte destek verildi. 29 Ekim günü Peşmergelerin Urfa’dan alınıp Kobani’ye götürülüşü unutulur mu? İşte o yenen hurmalar hala bizi tırmalıyor.

YANLIŞTAN DÖNÜŞ, SÜREN YANLIŞ

AKP iktidarı 2016’da yanlışını anladı ve tamamlanmak üzere olan Kürt (ABD-İsrail) koridoruna hançeri soktu. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı haklı, gerekli ve doğru operasyonlardı. Devam eden yanlış ise, ABD’nin izinde, Suriyeli muhaliflerle birlikte hareket ve Esad yönetimine karşı tutumun sürdürülmesidir.

ABD oyununa karşı başlatılan Astana Süreci uluslararası alanda atılan doğru bir adımdı. Devamındaki yanlış ise Esad karşıtlığının sebep olduğu Rusya ile uyumsuzluktur. Rus uçaklarının vurduğu askerlerimizin vebali bu yanlışı yapanların omuzlarındadır. Hem Rusya ile birlikte devriye yapacaksınız hem onun desteklediği Esad güçlerine karşı operasyon yapacaksınız.

Hem Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana olacaksanız hem Suriye devlet güçlerinin kendi topraklarında kontrolü sağlamasını engellemeye çalışacaksınız. Yok böyle bir dünya.

YENİ OYUN

Bir görüşe göre, ABD artık eskisi gibi güçlü değil ve Suriye’de kaybetti. Öyle olmasını dilerim. Bu sav tam doğru olmasa da haklı yönü var. En azından vurup çıkamıyor. Başlayıp bitiremiyor. İşler uzuyor. Suriye’de istediğini elde edemedi ama hedefinden vazgeçtiği de söylenemez. Şimdilerde oyun/taktik değiştirmiş görünüyor. Aylardır Kürt bölgesine yığınak yapıyor. Araç, gereç, silah, mühimmat, personel, terörist (Haseke’deki ABD üssüne bin kişi) getiriyor. Bu yığınağın uzun vadede iki amacı olabilir;

Bölgenin güvenlik açısından yeterli güce ulaşması,

İran ve/veya Türkiye’ye karşı yapılacak harekatta koçbaşı oluşturması.

Yakın vadede ise bölgedeki Türk ve Rus birliklerine saldırılar düzenleyerek kurulmakta olan dengenin bozulması. 2019 Aralık ayında Barzani ile Kürt Ulusal Konseyi arasında ABD koordinatörlüğünde görüşmeler başladı. Barzani, Şubat 2020’de Kürt tarafları birleştirme çalışmasını sürdürdüğünü açıkladı. Nisan 2020’de, Teröristbaşı Öcalan telefonla görüştüğü kardeşine, “PKK, Barzani, Talabani çatışmamalı. Az olsun benim olsun yaklaşımı yanlış” mesajı verdi.

ABD oyununa uyumlu bir mesajdı. Mayıs ayında bölgede petrol arama hazırlıkları artırıldı. Yakında başlayacağı duyuruluyor. PYD, Barzani ile diyaloğun olumlu ilerlediğini açıkladı. Çatışan taraflar arasında anayasa hazırlığı sürüyor.

Başkenti Al-Tawrah olmak üzere kantonlara ayrılmış otonom bir Kürt devleti oluşturularak ABD/Kürt koridorunun yeniden tesisinin planlandığı yazılıp-söyleniyor.

OYUN NASIL BOZULUR?

Bölgede ABD tek oyuncu değil. Oyununu bozacak potansiyel var. Yeter ki Türkiye akıllı hareket etsin. Yönetenler kinine, hırsına, hayallerine esir olmasın. 6-7 Yıldır sürekli söylenen ve birazcık değerlendirme yeteneği olan herkesin ortak görüşü; Esad ile doğrudan görüşmek olmazsa olmazdır. Karşılıklı işbirliği Suriye sınırımızın güvenliği için ön koşuldur.

İki komşu devletin ulusal güçlerinin çatışmasın değil yardımlaşması iki tarafın da çıkarınadır. Bu gerçekleşirse bölgedeki diğer güçler dışarı atılabilir. Teröre karşı birlikte önlem alınabilir. Kaldı ki Suriye sınır bölgesi terörle mücadele açısından kolaylıklar sunmaktadır.

İkinci aşama Rusya ile güvene dayalı ilişki kurulmasıdır. Bağımlılık veya bağlılık yaratılmaması esas alınarak tabii.  Yapılabilir mi? Esad düşmanlığına son verildiği anda Suriye ile her sorun çözülür. Rusya’ya karşı güven vermek içinse ABD ve NATO ile ilişkilerimizde tutarlı olmamız gerekir. Kürecik radar üssü Rusya’ya karşı yapılan önemli bir yanlıştır. Yıllardır ABD/NATO’nun Karadeniz’e girmemesi ve MONTRÖ Boğazlar Sözleşmesi’nin delinmemesi için mücadele verilmiştir.

Amirallerimizin bu mücadelesi Ergenekon kumpası ile cezalandırılmak istenmiştir. 29 Mayıs 2020’de, ABD’nin Polonya, Romanya ve Ukrayna ile müştereken Karadeniz’de yaptığı tatbikata katılarak ABD’ye ait 2 adet B-1 uçağına (nükleer yetenekli, ağır bombardıman) tanker uçaklarımız ile havada yakıt ikmali desteği verilmiştir. Suriye’de ortak devriye yaparken ABD/NATO- RUSYA anlaşmazlığının içine girmemiz ve NATO şemsiyesi altında Rusya’ya karşı yeni yükümlülükler almamız akılcı olmasa gerektir. Oysa Anadolu Ajansı analizcisinin kaleme aldığı değerlendirmede bu konuda isteklilik vurgulanmaktadır. Bu vurgu yazarın bireysel fikri gibi görülmüyor. Diğer yandan Rusya ile Libya’da karşı karşıya gelmemiz için ABD’nin her fırsatı kullanacağı açıkça görülmektedir.

Sözün özü; Ülke yönetim kademleri  bireysel arzuların, hırsların, hayallerin gerçekleştirme yeri değil, ülke çıkarlarının gerektirdiğini en akılcı şekilde yerine getirme yeridir.

Oyuna gelmeyelim, oyunu bozalım. Bozabiliriz.

Vicdan, tutarsızlık, yüzsüzük

Vicdan, tutarsızlık, yüzsüzük

D. Perinçek, Amiral Yaycı’nın görevden alınması ile ilgili eleştirilere cevaben;

“TSK’ya hiçbir siyasi tavırla müdahale edilemez.” dedi.

Müdahale (MSB) tamamen siyasi tavır…

ULUS

AKP’de iken, 13 yaşındaki kız çocuğunun nikahla evlenmesinde sorun olmadığını söyleyen Gelecek P. Gn. Bşk. Yrd. Vahdettin İnce; Türkiye’de tek dil, tek din ve tek ulus dayatması olduğunu, Türk ulusu yaratma çalışmasının tutmadığını, Osmanlı sisteminin gayet güzel işlediğini söyledi.

Osmanlı eskisi Gelecek umudu vermiyor …

VİCDAN

RTE, 23. Dönem Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları Kura Töreni”nde; “…sizlerden vicdanınızı ve imzanızı Allah korkusu ve uygulamakla yükümlü olduğunuz kanunlar dışında asla hiçbir kimsenin, hiçbir gücün emrine vermememizi istiyorum.” dedi.

“Şahsım” ve yakınları aleyhinde bir karar verin, görün ne demek istediğini…

TUTARSIZLIK

Vatan Partisi’nin,” AK Parti, MHP ve CHP ile katılacağı, zorlukları paylaştıracak bir hükümet en iyi tercih olur.” yaklaşımına, CHP Milletvekili Gürsel Tekin “Siyasette her şey mümkündür.” dedi. “CHP’nin olumlu yaklaşımı” diye atladılar.

Hani adamlar PKK işbirlikçisi, Atlantikçi idi. Nasıl beraber olacaksınız?…

SELA

Ramazan boyunca boş camilerde her akşam sela okundu salavat getirildi.

AKP camileri kapattı” dedirtmemek için çatlıyorlar ama boşuna, kapattılar…

GÜÇ

RTÜK, Sevda Noyan’ın 50 kişiyi öldürmekle tehdit ettiği programı nedeniyle ÜLKE TV‘ ye oy birliği ile üç kez program kapatma cezası verdi.

Kamunun demokratik gücü ancak buna yetti. Noyan CHP’li olsa içerdeydi…

SİRKAT

Damat Bakan’ın, “Birileri bir dönem ülkemizi ithalat cenneti yapmaya çalıştı” sözlerine CHP, ”72 yılda 57 hükümetin yaptığı ithalatın beş katını 17 yılda siz ve sizin hükümetleriniz gerçekleştirdi” yanıtı verdi.

Kıymetli damadı üzmesek…

SALGIN

Sosyal medyada paylaşılan pembe renkli örme maskeli Rus milletvekili fotoğrafının, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekiline ait olduğu ve TBMM’de taktığı iddia edildi.

Salaklık yukardan aşağıya yayılan bir salgındır…

BABA

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Düzce’de vaizlik yapan kızı Merve Sefa Likoğlu, “Anne, kızının yanında da diz üstü şort giyemez”, “Haram şirketin hissesiyle borsa oynanmaz”, “Zekatınızı, Biz Bize Yeteriz Türkiyem kampanyasına da verebilirsiniz” gibi fetvalar vermiş.

Boynuz kulağı geçmiş…

ANLARSIN

Mavi Vatan kavramının devlette ve TSK’da büyük rahatsızlık yarattığını öne süren Murat Yetkin, “Ne demek Mavi Vatan. Diğeri ne?” diye konuştu

Yunan gelseydi anlardın…

DİŞLİ

Davutoğlu, 2015 Yüksek Askeri Şûrası’nda, 15 Temmuz darbe girişiminin kilit isimlerinden biri olan eski Tümgeneral Mehmet Dişli’nin emekli edileceğini, ancak kararın son anda uygulanmadığını açıkladı.

Güçlü ve dişliye itiraz etme, şimdi kendi kendini temizle. Yok öyle…

YAKINIMDIR

TÜİK Başkanlığı’na, Başkan Yardımcısı ve Emine Erdoğan’ın özel kalem müdürünün eşi olan Muhammed Cahit Şirin getirildi.

Ee, o kadar hatır işi de olsun!…

BAKAN

İzmir’de camilerden şarkı dinletilmesine  tepki gösteren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ‘Yapanı bulur caminin dibinde ezan dinletiriz’ dedi.

Sedat Peker döndü mü?…

ANNE

AKP Çorum Kadın Kolları Başkanı Meryem Demir, Cumhurbaşkanı RTE ile yapılan toplantıda, “Bazen diyorum ki, çocuklarımın ömründen alsın size versin” dedi.

Bu kadın çocuklarını kendi mi doğurdu acaba?…

DESTEK

Bahçeli, “MHP, Siyasi Partiler Kanunuyla ilgili hazırlıklarını gündeme getirmek suretiyle hükümetin önereceği tekliflere tam destek verecektir.”

Açıklamaya ne gerek?…

YÜZSÜZLÜK

DEVA Partisi’nin Gn. Bşk. Yrdc. Yeneroğlu; AKP ile siyaset yaptığı dönemde yaşanan haksızlık ve hukuksuzlukların kendisi için dayanılmaz boyutlara ulaştığını, AKP’den çocuklarının yüzüne bakabilmek için ayrıldığını söyledi.

Devam edenler bakabiliyor herhalde…

CEZA

RTÜK eski üyesi Faruk Bildirici, RTÜK üyelerinin günlük 230 Euro harcırah aldıklarını ve sürekli dış gezilere gidip birbirlerini ağırladıklarını söyledi. Üyelerin 2019 yılında yurt dışında 32 etkinliğe katıldıkları belirtildi.

Muhalif kanallara ceza keserek karşılığını iktidara ödüyorlar…

YARDIMLAŞ-MA

İBB Meclisinde; AKP ve MHP grupları, salgın ve deprem gibi olağanüstü dönemlerde sosyal yardımlarda “vatandaş beyanının yeterli görülmesi” ne hayır dedi. Bu nedenle İBB yardım talebi toplamayı durdurdu.

“CHP yardım ediyor” denmesin, vatandaş dilensin, gelsin AKP’ye oy versin…

ÇARŞAMBA İĞNELERİ – 20 Mayıs 2020

ÇARŞAMBA İĞNELERİ – 20 Mayıs 2020

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE

Haftanın tüm iğneleri;

Yetkili ve etkili makamlarda olup bayram mesajlarında ve dualarında “Atatürk” adını anmayanlara…

ZEHİR

Eskiden RTE’nin konuşmalarını yazan AKP’li Aydın Ünal, “Eski Fetöcü, eski PKK’lı, eski azılı Erdoğan karşıtı, aklı, ahlakı kıt fırıldak bir güruh, “Erdoğan’ı savunuyoruz” maskesiyle ortalığa pislik saçıyor, AK Parti ve Erdoğan’a büyük zarar veriyorlar. Bunlar ilaç değil, zehir! Bunlarla arasına mesafe koymayan kaybetmeye mahkumdur” mesajını yayımladı.

Kaybedecek…

BİLİR-KİŞİ

Muğla’nın Milas ilçesinde 3 işçinin öldüğü maden kazasına ilişkin davada, 301 işçinin can verdiği Soma katliamı davasında 8 yıl 4 ay hapis cezası alan sanık mühendis Fuat Ünal Aydın bilirkişi olarak görevlendirildi.

Doğru seçim. Neden öldüklerini en iyi öldüren bilir…

PADİŞAH

Orhan Osmanoğlu, Twitter’da “Fitre, adak, askıda fatura… gibi konular için DM’den mesaj atabilirsiniz…” mesajı ile yardım topluyor.

Adam CHP Belediye Başkanı değil ya padişah torunu, toplar…

ÜFÜRÜK

Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veli Altınkaya,  Kayseri’de virüs taşıyıcısı olan “üfürükçü” bir kadının, “virüs bulaşmasın “diye insanları okuyup üfleyerek mahallede salgına yol açtığını yazdı.

Hakkıdır üfürükçüye inanan halkımın salgın…

VERGİLERİMİZ

Kanada Başbakanı Justin Trudeau, resmi konutunun onarımının 10 milyon dolar tutacağı öğrenince,

“Vatandaşımın vergisini kendi hayatımı güzelleştirmek için kullanmam” demiş.

Hay Allah’ın sersem kulu. Sanki 8. özel uçak alınıyor üste üç saray daha  yapılıyor…

PAMUK

Pamuğu yaraya basan hemşire 3000 TL.

Pamuğu tıkayan imam 4800 TL. alıyor.

Pamuğu üreten çiftçi icralık.

Pamuk gibi yumuşacık adalet…

RTÜK

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Ülke TV’de Sevda Noyan’ın tehdit dolu açıklaması konusunda;

“Çok büyütülecek bir konu değil.. Darbeyi övenlerin karşısında söylenenleri biz cezalandırmak gibi bir pozisyonda değiliz.” dedi.

Kamuoyundaki yoğun baskı üzerine mehteran hareketi ile;

Sevda Noyan’ın söylemlerinin RTÜK ilkeleri bakımından asla kabul edilemeyeceğini, rapor Üst Kurul gündemine geldiğinde, gereğinin yapılacağını belirtti.

Ne ilkeli adam ama!..

AÇIK

Nisan 2020’de geçen senenin aynı ayına göre bütçe açığındaki artış oranı %136 oldu.

Geçen Nisan iyiydi.

Bu Nisan daha iyi oldu.

Gelecek Nisan daha daha iyi olacak…

ÇAMUR

AKP Eski Milletvekili Metin Külünk, Ulaştırma Bakanlığı’nın işlettiği Marmaray’daki sosyal mesafe uyumsuzluğunu İBB işletiyor diyerek eleştirdi.

Zeka şaşkıııın…

HİBE

Antalya Kaş ilçesinin AKP’li Belediye Başkanı’na ilçede faaliyet gösteren Metamar Firması, 500 bin TL değerinde olan makam aracı hibe etti.

Firma, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin mermerini de temin etmişti.

Alan el ile veren el, el ele…

TGB

23 Nisan’da ADD’nin farklı saatte balkon daveti tenkit edilmişti. 19 Mayıs’ta da TGB, ADD’nin önceden ilan ettiği saatten farklı zaman çağrısı yaptı.

Sedat Abiniz bile yapmazdı…

KISKANÇLIK

Europol’ün hazırladığı ”Avrupa Birliği Uyuşturucu Pazarı” raporunda Türkiye kökenli organize suç örgütlerinin son yıllarda büyük ilerlemeler kaydettikleri ve dünyadaki elebaşılar arasına girdikleri açıklandı.

Avrupa kıskanır bizi…

ÜMMETÇİ

İlahiyatçı Prof. Dr. Mustafa Karataş,  iftar programında ;

Türkçülüğün de “Kürtçülük” gibi bölücülük olduğunu anlattı.

Yunan gelseydi!…

KALP

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ‘Cudi’nin kalbine girdik’ dedi.

Cudi; kalbiyle, beyniyle, gövdesiyle bizim.

Bakan neyle övündü?..

BALLI

Zeytinburnu eski ilçe yöneticisi ve milletvekili aday adayı olan Ayhan Balcı’ya ait BALCIOĞLU GIDA PAZARLAMA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ ‘nin 2011-2020 yılları arasında AKP’li belediyelerden toplam 43 milyon 365 bin 978 TL tutarında tam 47 farklı ihale aldığı ortaya çıktı.

Yiyin efendiler yiyin, aksırıncaya, tıksırıncaya kadar…

HAİN

Burhan Kuzu 19 Mayıs mesajında;

“Mustafa Kemal Paşa, 30 Nisan 1919’da Resmi Gazetede yayınlanan Sultan Vahdettin imzası ile Samsun 9. Ordu Müfettişliği’ne tayin edilmiştir. Mustafa Kemal, Samsun’a herhangi bir kişi olarak değil Osmanlı’nın en parlak subayı olarak çıkmıştır. Sultan Vahdettin Han’ı rahmetle anıyorum.” dedi.

Haine rahmet okuyana ben de okuyorum!…

SADAKAT

Görevden alınarak Gnkur. emrine atandığı için istifa eden Dz. Kuv. Kur.Bşk. Tüma. Cihat Yaycı, AKP’li Mehmet Metiner’e, “Ömrünün sonuna kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sadık kalacağını” söylemiş.

Tavuk derisini yolana gider…

ŞATAFAT

Kılıçdaroğlu’na 1 milyon 782 bin TL’lik makam aracı alınmış.

Haydi Saray’ı eleştirmeye…

Eş cinsellik, Diyanet ve salgın

Eş cinsellik, diyanet ve salgın

EŞ CİNSELLİK

Barolarının DİB Erbaş’a tepkisine Bahçeli’den “Dinimize vahim bir saldırıdır” açıklaması geldi.

İlginç…

DİYANET

Baroların Diyanet’e tepkisi saptırıldı, din karşıtlığına evrildi.

  1. DİB açıklaması gericidir. Salgını dini sebeplere bağlayarak Nuh Tufanı efsanesine dönmüştür.
  2. DİB‘lığını eleştirmek devlete eleştiri değil bir kuruma eleştiridir. Yoksa “din devleti” olduğumuz kabul edilir.

NURCU

Risale-i Nur Enstitüsü Ankara Şubesi’nde düzenlenen “Hürriyet” temalı akademik seminerde konuşan Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Adnan Küçük;

“Anayasa hükümleriyle bilhassa eğitimde her kademede Kemalizmi dayatan anlayış ve siyasette bütün siyasî partilere Kemalizm’i dayatan anlayış yerinde durduğu sürece kalıcı bir iyileşme beklemek mümkün görünmüyor.” dedi.

Akademik gerici…

OSMANLI

Osmanlı torunu Orhan Osmanoğlu, “Pandemi ile mücadelede bağışıklık sistemi çok mühim. Bunun için pamuk ve yün oranı yüksek kumaşlar giyelim” diyerek satışını yaptığı ürünlerin reklamını yaptı.

Osmanlı’nın torunları ile hayranları fırsatçılıkta yarışında…

BİZDEN

Ümraniye Belediyesi’nin AKP’li meclis üyeleri belediye yardımlarının kendi partililerine yapılması gerektiğini dile getirdiler.

Ne zaman insan olduklarını anımsayacaklar?…

BASKI

Uluslararası Af Örgütü’nün 2019 raporunun Türkiye başlığında; temel hakların ihlal edildiği, olağanüstü hal dönemi Temmuz 2018’de sona ermesine rağmen muhaliflere veya muhalif olduğu varsayılan kişilere yönelik baskıların geçen yıl da sürdüğü ifade edildi. Ayrıca, yargının baskı aracı olarak kullanımının devam ettiği belirtildi.

Külliyen yalan. Türkiye’deki değişimi kıskanıyorlar…

TBB

TTB Başkanı Feyzioğlu, Ankara Barosu’nun DİB konusundaki açıklamasını “sorumsuzca” bulmuş.

Sorunlu…

TAHMİN

Merkez Bankası Başkanı, yıl sonu enflasyon oranını %7.4 olarak tahmin ettiklerini açıkladı.

Emir öyleyse öyle olur…

BESLEME

AKP’li Osmangazi Belediyesi, geçen yıl Diriliş Ertuğrul dizisinin sekiz ayrı bölümüne toplam 32 saniyelik reklam verdi ve karşılığında da 472 bin TL ödedi.

Besle, beslen…

UYUŞMAZ

Araç geçiş garantili bazı köprü ve tünellerle şehir hastanelerinde uyuşmazlık halinde Londra Tahkim Kurulu yetkili imiş.

Yerli ve milli işler…

YARDIM

Cumhurbaşkanı ABD’ye sağlık malzemesi yardımı yaptı, ABD de PKK/PYD’ye.

Zincir…

ALTIN

MİT Davası’ndan tutuklu gazetecilere ve avukatlarına haber verilmeden, Baro’dan avukat getirtilerek tutukluluk halinin devamına karar verildi.

FETÖ’cüleri bile solladılar,

Yargıda altın yıllar…

MİLAT

RTE’nin milat kabul ettiği 17-25’ten üç ay sonra İ. Melih’in FETÖ’CÜ kanallara iyi para kazandırdığı ortaya çıktı.

Du bakali noolcek?…

MASKE

RTE, “Maske türlerine göre üst fiyat belirleyerek halkımızı mağdur edecek girişimlerin önünü keseceğiz.”

Beni mağdur edeni bir yakalarsam!…

SALGIN

Çorum’un Kargı ilçesinde görev yapan bir Müftü Yardımcısı ile İlçe Müftüsünün şoförü çocuğa tecavüzden açığa alındı.

Türkiye Diyanet Vakfı’nın hazırladığı İslam Ansiklopedisi’ne göre; kadının, boşandığı erkekten olan kızı, yeni evlendiği kişiye (üvey baba) haram değilmiş.

Aloooo… Erbaaşş… Salgına sebep olanlar var!…