Etiket arşivi: yoksullaştırma

Bir yılın değil bir iktidarın özelleştirme muhasebesi


Bir yılın değil bir iktidarın özelleştirme muhasebesi

  • AKP hükümeti iktidarda 12 yılı geride bırakırken Türkiye’nin kamu varlıkları için de
    çok şeyler geride kaldı.

Mehmet Akkaya
AYDINLIK
portalı, 31.12.14
http://www.aydinlikgazete.com/emek/bir-yilin-degil-bir-iktidarin-ozellestirme-muhasebesi-h59808.html

Not : Konuya ilişkin kapsamlı makalemiz yazının sonundadır.. (Dr. Ahmet SALTIK)

Bir yılın değil bir iktidarın özelleştirme muhasebesi

12 yıllık özelleştirme politikaları sonucunda elde avuçta ne varsa satıldı. Türkiye ekonomisi
artık üretimle değil, topladığı vergilerle ve sıcak parayla varlığını sürdürmeye çalışıyor.Özelleştirme yalnızca üretimi değil, istihdamı da olumsuz etkiledi.
Özelleştirmelerle birlikte taşeronlaştırma, güvencesizlik, işsizlik, sendikasızlık,
ölümlü iş kazaları, kayıtdışı çalıştırma giderek yaygınlaştı. En stratejik kamu kurumları yabancı sermayenin eline geçti, kimisi tümden kapatıldı. Satışlarında kamu zararı olan kurumlar hakkında özelleştirilmesinin durdurulması veya iptali yönünde verilen yargı kararlarına karşın bu kararlar uygulanmadı. AKP hükümetinin 12 yıllık iktidarı süresince sattıklarını
tam liste olarak sizlere sunuyoruz.Bir yılın değil, bir iktidarın muhasebesi şöyle:

CAM VE ÇİMENTO SANAYİ

Ünye Çimento A.Ş., Paşabahçe Cam Sanayi ve Ticaret A.Ş., Trakya Cam, Anadolu Cam,
Soda Sanayi

TARIMSAL SANAYİ

T.Z.D A.Ş. Sakarya Traktör İşletmesi,
SÜTAŞ Malatya İşletmesi,
HEKTAŞ A.Ş. (Veteriner İlaçları ve Halk Sağlığı İlaçları)

TÜRKİYE GÜBRE SANAYİ A.Ş. (TÜGSAŞ)

TÜGSAŞ A.Ş., Gemlik Gübre Sanayi A.Ş., Samsun Gübre San. A.Ş., İstanbul Gübre Sanayi A.Ş., Kütahya Gübre A.Ş., İstanbul Satın Alma Müdürlüğü Binası,  Şanlıurfa depoları arazisi, Tekirdağ Depoları, Fatsa Depoları


METAL SANAYİ
ERDEMİR, İSDEMİR, ÇELBOR, TAKSAN, Oymapınar Barajı,
Seydişehir Eti Alüminyum A.Ş.,
ETİ Alüminyum AŞ’ye ait Antalya Limanı,
Eti Alüminyum’a ait 4 Taşınmaz,
GERKONSAN (Gerede Çelik Konstrüksiyon ve Teçhizat Fabrikaları San. ve Tic. A.Ş.),
DİTAŞ (Doğan Yedek Parça İmalat ve Teknik A.Ş.), TÜMOSAN,
ORTADOĞU TEKNOPARK A.Ş.

ET VE BALIK ÜRETİM A.Ş. (EBÜAŞ)

Manisa Et Ve Tavuk Kombinası, Samsun Soğuk Hava Deposu,
Mersin Soğuk Hava Depoları, Çeşitli illerde 11 Mağaza, 23 büro

TÜRKİYE ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş. (TEDAŞ)  

Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş., ARAS Elektrik Dağıtım A.Ş., Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş., Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş., Çamlıbel Elektrik Dağıtım A.Ş., Çoruh Elektrik Dağıtım A.Ş., Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş., Fırat Elektrik Dağıtım A.Ş., Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş., İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş., Meram Elektrik Dağıtım A.Ş., Osmangazi Elektrik Dağıtım A.Ş., Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş., Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş., Trakya Elektrik Dağıtım A.Ş., Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş., Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş.,
Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş.

ETİ HOLDİNG

ETİ Bakır A.Ş., ETİ ELEKTROMETALURJİ A.Ş., ETİ Gümüş A.Ş., ETİ Krom A.Ş.,
Çayeli Bakır İşletmeleri A.Ş.

SEKA

Taşucu Tersane Alanı, Afyon İşletmesi, Aksu İşletmesi, Balıkesir İşletmesi,
Kastamonu İşletmesi, Akkuş İşletmesi, Çaycuma İşletmesi, Karacasu İşletmesi,
Ank. Alım Satım Müdürlüğü Binası, Ardanuç İşletmesi Varlıkları, YİBİTAŞ KRAFT
Torba İşletmesi,

ELEKTRİK ÜRETİM A.Ş. (EÜAŞ) 

Akarsu Santralları, Ahlat Akarsu Santralı, Akyazı Akarsu Santralı, Anamur Akarsu Santralı, Bayburt Akarsu Santralı, Berdan Akarsu Santralı, Besni Akarsu Santralı, Bozkır Akarsu Santralı, Bozüyük Akarsu Santralı, Bozyazı Akarsu Santralı, Bünyan Akarsu Santralı, Büyükkızoğlu Akarsu Santralı, Cerrah Akarsu Santralı, Çağ Akarsu Santralı, Çamardı Akarsu Santralı, Çemişgezek Akarsu Santralı, Değirmendere Akarsu Santralı, Dere Akarsu Santralı, Dereköy Akarsu Santralı, Derinçay Akarsu Santralı, Derme Akarsu Santralı, Durucasu
Akarsu Santralı, Engil Akarsu Santralı, Erciş Akarsu Santralı, Erkenek Akarsu Santralı, Ermenek Akarsu Santralı, Esendal Akarsu Santralı, Finike Akarsu Santralı, Girlevik Akarsu Santralları, Göksu Akarsu Santralı, Hamitabat Elektrik Üretim Ve Tic. A.Ş., Hendek Akarsu Santralı, Hoşap Akarsu Santralları, İvriz Akarsu Santralleri, Karaçay Akarsu Santralı, Karaköy Akarsu Santralı, Kayadibi Akarsu Santralı, Kayaköy Akarsu Santralı, Kernek Akarsu Santralı, Kısık Akarsu Santralı, Kiti Akarsu Santralı, Koçköprü Hidroelektrik Santralı, Kovada I Akarsu Santralı, Kovada II Akarsu Santralı, Koyulhisar Akarsu Santralı, Kuzuculu Akarsu Santralı, Malazgirt Akarsu Santralı, Otluca Akarsu Santralı, Pınarbaşı Akarsu Santralı, Sızır Akarsu Santralı, Silifke Akarsu Santralı, Sönmez Akarsu Santralı, Suuçtu Akarsu Santralı, Telek Akarsu Santralı, Uludere Akarsu Santralı, Visera (Işıklar) Akarsu Santralı, Zeyne Akarsu Santralı.

TEKEL

Alkollü İçkiler Sanayi ve Ticaret A.Ş., Adana Sigara Fabrikası, Tokat Sigara Fabrikası,
Bitlis Sigara Fabrikası, İstanbul Sigara Fabrikası, Malatya Sigara Fabrikası, Samsun-Ballıca Sigara Fabrikası, Ambalaj Fabrikası Müdürlüğü, Ankara Başmüdürlük Binası (İkiz Kuleler), Bodrum Tesisleri ve Taşınmazları, Gemlik Suni İplik Müessesesi Taşınmazları, İnegöl Kibrit Fabrikası Taşınmazları, İstanbul Tütün Mamulleri San. ve Tic. A.Ş., Kastamonu Jüt İpliği Fabrikası Makine ve Teçhizatı, Kıbrıs Türk Tütün Endüstrisi Ltd. Şti., TEKA ile Sigara San. İşletmesi A.Ş.’ye ait puro marka ve varlıklar, İzmir Yaprak Tütün İşletmesi Makine-Teçhizatı, Çamaltı Tuz İşletmesi Müdürlüğü, Ayvalık Tuz İşletmesi Müdürlüğü, Çankırı Kaya Tuzlası, Tuzluca Tuzlası, Yavşan Tuzlası, Kağızman Tuzlası, Kaldırım Tuzlası, Kayacık Tuzlası,
Kristal Tuz Rafine Sekili Tuzlası

SÜMER HOLDİNG

Adıyaman İşletmesi, Bakırköy İşletmesi, Diyarbakır İşletmesi, Malatya İşletmesi,
Sarıkamış İşletmesi, TÜMOSAN İşletmesi, Sarıkamış Ayakkabı İşletmesi, Manisa Pamuklu Mensucat A.Ş., Beykoz Deri ve Kundura İşletmesi, Çanakkale Sentetik Deri İşletmesi,
Yeşilova Halı Yün İplik ve Battaniye Fabrikası T. A.Ş., Akdeniz İşletmesinin Makine ve teçhizatları, ASELSAN Hisseleri, BUMAS, ERYAĞ, İstanbul İmar Ltd. Şti., Mazıdağı Fosfat Tesisleri, Merinos İşletmesinin Makine ve teçhizatları, Merinos Halı Markası, Ortadoğu Tekonpark A.Ş. (%15.00 hisse), SÜTAŞ hissesi, Tercan İşletmesi Makine ve Teçhizatları.

MADENCİLİK

Mazıdağ Fosfat Tesisleri, Divriği Demir Madeni, Hekimhan Demir Madeni, Alümina Madeni, Güney Ege Linyitleri İşletmesi, Bursa Linyitleri İşletmesi, TKİ’ye ait 79528 ve 73021 no.lu maden ruhsatları

TERMİK SANTRALLAR

Çatalağzı Termik Santralı, Kangal Termik Santralı, Kemerköy Termik Santralı, Kemerköy Liman Sahası, Orhaneli Termik Santralı, Seyitömer Termik Santralı, Soma Termik Santralı, Tunçbilek Termik Santralı, Yatağan Termik Santralı, Yeniköy Termik Santralı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLET DEMİRYOLLARI (TCDD)

İskenderun Limanı, Derince Limanı Mersin Limanı, Taşucu Limanı Tersane Alanı,
İskenderun İSDEMİR Limanı, Ereğli ERDEMİR Limanı


SİGORTA SEKTÖRÜ
Ray Sigorta A.Ş., Başak Sigorta A.Ş. Ve Başak Emeklilik A.Ş.

ŞEKER FABRİKALARI

Adapazarı Şeker Fabrikası, Amasya Şeker Fabrikası, Kütahya Şeker Fabrikası
ENERJİ SEKTÖRÜ

PETKİM, TÜPRAŞ, BURSAGAZ, ESGAZ, Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş.


TÜRK HAVA YOLLARI (THY)
Sabiha Gökçen Havaalanı, THY-USAŞ Hisseleri, THY-Lojman, TÜPRAŞ USAŞ Hissesi

EMEKLİ SANDIĞI

Büyük Ankara Oteli, Büyük Efes Oteli, Büyük Tarabya Oteli, Kızılay Emek İşhanı,
Kuşadası Tatil Köyü, İstanbul Hilton Oteli, Bursa Çelik Palas Oteli


AKP DÖNEMİNDE KAPATILAN KURUM VE İŞLETMELER

SSK Eczaneleri (Tasfiye Edildi), Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü (Tasfiye Edilerek
İl Özel İdarelerine Devredildi), REYTEK,
Adana, Adıyaman, Besni, Kahta, Malatya, Akçaabat, Akhisar, Aydın, Muğla, Milas, Bafra, Batman, Bekirhan, Beşiri, Kozluk, Kurtalan, Sason, Bitlis, Bursa, İnegöl, Hamdibey, Denizli, Acıpayam, Güney, Tavas, Buldan, Kale, Diyarbakır, Silvan, Bismil, Hatay, İskenderun, Yayladağ, Altınözü, İstanbul, İzmir, Cumaovası, Kemalpaşa, Tuzla, Yazıbaşı, Manisa, Kula, Salihli, Sarıgöl, Selendi, Osmancalı, Saruhanlı, Muş, Samsun, Tokat, Erbaa, Gümüşhacıköy, Taşova Yaprak Tütün İşletme Müdürlükleri ve Diyarbakır Yaprak Tütün İşletme Fabrikası Müdürlüğü Adana, Afyon, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Mersin, Muğla, Ordu, Sakarya, Samsun, Sivas, Tokat, Trabzon, Van ve Zonguldak Pazarlama ve Dağıtım Başmüdürlükleri


TURİZM VE DİNLENME TESİSLERİ

Erciyes Sosyal Tesisi (Bayındırlık ve İskan Bakanlığı), Erciyes Sosyal Tesisi (DSİ),
Erciyes Sosyal Tesisi (Karayolları Genel Müdürlüğü), Ataköy Otelcilik A.Ş., Ataköy Marina
Ve Yat İşletmesi A.Ş., Kuşadası Tatil Köyü, Yeditepe Beynelmilel Otelcilik Turizm Ve Tic. A.Ş. (% 26 hisse)

KARADENİZ BAKIR İŞLETMESİ (KBİ)

Samsun İşletmesi, Murgul İşletmesi, Giresun’da 2 Maden ruhsatı işletme Hakkı Devir,
Murgul İşletmesi Hidroelektrik Santrali Samsun’da varlıklar, Sinop’da 1 Maden ruhsatı işletme Hakkı Devir

ÇEŞİTLİ KURUMLAR

OYAK İNŞAAT A.Ş. (%25 Hisse),Araç Muayene İstasyonu I. Bölge, Araç Muayene İstasyonu II. Bölge, MEYBUZ A.Ş., ARÇELİK Hisseleri, ASELSAN Elektrik San. ve Tic. A.Ş. Hisseleri, ASPİLSAN Askeri Pil San. ve Tic. A.Ş. Hisseleri, HAVELSAN A.Ş. Hisseleri, İstanbul İmar Ltd. Şti, KOÇ HOLDİNG A.Ş. Hisseleri, KTHY Kıbrıs Türk Hava Yolları Ltd. Şti Hisseleri, TOFAŞ Hisseleri


BANKACILIK
OYAKBANK, T. Sınai Kalkınma Bankası, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş., İş Bankası Hisseleri,
T. Halk Bankası Hisseleri

İLETİŞİM

TÜRK TELEKOM, AyCell

TÜRKİYE DENİZCİLİK İŞLETMESİ (TDİ) 

Çanakkale’ye ait 9 Gemi, Çeşme Limanı, Deniz Nakliyatı T.A.Ş. 3 Tanker, Dikili Limanı, Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı, Kuşadası Limanı, M/F Ankara Feribotu, M/F Samsun Feribotu, M/S Karadeniz Gemisi, Nakliyat İnşaat Turizm İhracat Pazarlama A.Ş., Salıpazarı Liman Sahası (GALATAPORT), Şehir Hatları Çanakkale Hizmetleri ve 9 Gemi, Trabzon Limanı, Turan Emeksiz Yolcu Gemisi, Yakıt II Gemisi

====================================
Dostlar
,

AYDINLIKın başarılı yazarlarından Sn. Mehmet AKKAYA, önemli bir araştırmacı gazetecilik örneği vererek yukarıdaki derlemeyi yaptı ve yayımladı.
(http://www.aydinlikgazete.com/emek/bir-yilin-degil-bir-iktidarin-ozellestirme-muhasebesi-h59808.html)

AKP iktidarı tek başına 13. yılında ve bu sürede ülkemiz kamu varlıklarını adeta talan ederek haraç – mezat yerli – yabancı sermaye ortaklıklaına – yandaşlarına peş keş çekti.
Yerli sermaye, bizzat Bay RTE‘nin Başbakan iken ağzından dökülen itiraflarla “el değiştirdi”.

Laik sermaye gerilerken “yeşil” sermaye egemenliği siyasal destek – zorlama ile büyütüldü.

On milyarlarca Dolar görünen portföy büyüklüğü ile AKP özelleştirme talanının. 60 milyar Doları aşan özelleştitrme haraç – mezat satışının gerçek değeri ise belki bir o kadar daha..

Ve AKP iktidarında Dolar milyarderleri ülkede sayıca rekorlar kırdı, Türkiye ilk 10’a girdi.
Türk ekonomisi için 2023’te ilk 10’da yer alma ham hayalleri hala topluma pompalanırken..
Elbette gelir dağılımı adaletsizliği tepeye vurdu..
YoksullaşTIRma vahşet düzeyinde sürdürüldü..
Oysa AKP’nin unutulan – unutturulan ACİL EYLEM PLANINDA 3 Y ile savaşım ana ögeydi.
Çok oy getirmişti..

Yolsuzluk – Yasaklar – Yoksulluk.. 

Tersine, Türkiye bu 3’lünün lanetli şeytan üçgeninde kıstırıldı, teslim alındı.Lanetli denklem unutulmasın; 1 Dolar milyarderi = 1 milyon yoksul!

Yoksullaştırılan milyonlar, tarikat – cemaat – siyaset rantları ile gettolarda beslenerek
biat kullarına = oy depolarına = post-modern kent serflerine dönüştürüldü.
12. CB – Yarıbaşkan Bay RTE‘ye 21 milyon oy akıttı bu devşirilmiş kitleler..

Maliye Bakanı Mr. Mehmet Simsek geçen yıl itiraf ettti satacak kamu malı kalmadığını ama Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Kurtuluş’taki devasa yer üstü 11 katlı şatosunda
ne yapıp edip hala peş keş çekilecek kamusal varlık bulup buluşturuyor..

Önceki Maliye Bakanı Bay Kemal Unakıtan ise “Babalar gibi satarım” diyerek
açık – örtük bir itirafta bulunuyordu.. (şimdilerde tekerlekli sandalyede..)

Ve üretime dayanmayan bu talan ekonomisinin rantları çirkin siyaseti de finanse ederek
kendi tarikatçı mafyasını yarattı. Rahmetli Uğur Mumcu bu gözlemleri yıllar önce yapmış
ve “Tarikat – Ticaret – Siyaset Üçgeni” başlığı altında yazılarını toplamış, yayımlamıştı.

Böylece AKP rejimi kendisini siyaseten – inanç temelli ve içe + dışa rant dağıtımı ile pekiştiriyor (konsolide ediyor..). Kökü dışarıda bu “ahtopot proje” den ülkenin kurtulması hiç de
kolay gözükmüyor.. 2015’te Ulusalcı güçlerin bu bağlamda da çok kafa yormaları gerekecek..

Prof. Dr. Erinç Yeldan, Cumhuriyet’teki köşesinde çok erken bir tanıyı çarpıcı olarak koymuştu : (AKP’nin SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM MASALI, 12.01.2005, Cumhuriyet)

  • Türkiye, uluslararası işbölümünde yüksek borçlu bir ülke olarak gözükmekte ve öncelikle
    borçlarının çevrilmesi görevi yükümlülüğüyle, IMF ile ulusal ve uluslararası finans sermayesi
    tarafından denetim altında tutulmakta
    dır. Öte yandan 2003 ve 2004 Türkiyesi’nde
    çok yüksek tempolu büyüme ve kamu sektöründe ulaşılan faiz dışı fazla bütçe hedeflerine karşın,

    borç yükünün azaltılamadığı gözükmektedir.
  • Kamu harcamalarındaki kesintilerin ve vergi gelirlerinin de sınırına gelinmiş olduğu izlenmektedir. Dolayısıyla, Sağlıkta Dönüşüm Programı özünde, gerek IMF’ye gerekse ulusal ve uluslararası sermaye çevrelerine aktarılacak yeni kaynak arayışı içinde olan
    tarikatlar koalisyonu AKP‘nin kısa dönemde gerçekleştirmeye çabaladığı bir 
    rant transferi ve güven tazeleme operasyonu olarak değerlendirilmelidir.

    Eklemeliyiz; yönetsel yargının özelleştirme işlemlerini iptal etmesi – yürütmesini durdurması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulleri Yasası değişiklikleri ile olabildiğince güçleştirildi.
    Bursa İdare Mahkemesi 50 milyon Dolara peş keş çekilen bir kamu varlığının bedelini bilirkişilerin tam 24 katı, 1.2 Milyar Dolar belirlemesi üzerine satışı “gabin” gerekçesiyle iptal etiğinde, dönemin ABD Büyükelçisi Bay Mark Parris, hiç utanıp sıkılmadan ülkemizin içişlerine bir sömürge valisi edasıyla burnunu sokarak ve Türkçe olarak, “Danistay kalksin..” diyebilmişti. AKP hükümeti sineye çekmiş ve adam persona non grata ilan edilerek ülkesine yollan(a)mamıştı! 
    Osmanlı’dan beri süregelen Şurayı Devlet (Danıştay) kaldırıl(a)madı ama AKP vesayetine alındı, yargılama yetkileri olabildiğine daraltıldı, yeri geldi hiç dinlenmedi (Kaçak AK-SARAY; Danıştay 6. Dairesi), yeri geldi üyeleri cinayete kurban edildi
    (Danıştay 2. Dairesi, öğretmenlere Türban davası, şehit edilen M. Yücel Özbilgin)!
    Sayın Akkaya’ya nitelikli emeği için teşekkür ederiz.

    Kapsamlı ve emekli envanter çalışması özenle okunup okutulmalı ve arşivlenmeli.

    . Ulusal iktidar kurulduğunda tüm bu peş keşler yeniden kamulaştırılarak millileştirilmeli.

    Yazının tümünün padf formatı için lütfen tıklayınız :

    AKP_IKTIDARININ_12_YILLIK_OZELLESTIRME_TALANININ_MUHASEBESI

    Sevgi ve saygı ile.
    01.01.2015, Ankara

    Dr. Ahmet Saltık
    www.ahmetsaltik.net

“EBOLA SALGINI” ve Düşündürdükleri..


“EBOLA SALGINI” ve Düşündürdükleri..

Dostlar,

Türkiye ve Ortadoğu’nun kan ve ateşle yoğrulan gündeminde yoksulluk – yolsuzluk – yasaklar kol gezerken (AKP, 3 Kasım 2002 seçimlerine bu 3 slogan ile girmiş ve başarılı olmuştu!?). Dünyanın başka coğrafyalarında başka başka
ciddi sorunlar yaşanmakta..

Gelir dağılımındaki vahşi eşitsizlik derinleşerek sürüyor; YOKSULLAŞTIRMA..

Çevreye dönük acımasız kapitalist yıkım sürdürülüyor..

Sağlık sorunları da öyle. 5 trilyon Doları aşan muazzam küresel sağlık giderine karşın (yarısı 320 milyonluk ABD’de, kalanı 7 milyarlık Dünyada!),
küresel sağlık düzeyi göstergeleri “Sağlık Durumu mu / Hastalık durumu mu?” (Disease status or health status?) sorusunu sorduracak nitelikte (DSÖ uzmanları Prof. Beaglhole ve Prof. Bonita; Public Health at the Crossroad-2004 adlı kitapları).

Bu bağlamda, yukarıdaki başlığı taşıyan bir makale yazdık. Sn. Hulki Cevizoğlu‘nun yayımlamakta olduğu Popüler Bilim adlı aylık dergisinin son sayısında yer aldı.
Bu yazımızı sitemizden de paylaşmak istiyoruz.. Şöyle başlıyoruz :

Ebola_haritasi_2014

 

 

 

 

 

 

*****

“EBOLA SALGINI” ve Düşündürdükleri..

Giriş…

Ebola virüs hastalığı (EVH), Ebola virüsünün neden olduğu kanamalı bir hastalıktır. Virüs ilk olarak 1976’da Sudan ve Kongo’daki salgınlarda saptanmış ve Kongo’daki bir ırmağın adından esinle “Ebola” adı verilmiştir. Virüs yarasalardan geçiyor, önce deride küçük zedelenmeler (lezyonlar) gelişiyor, sonra lenf düğümlerine, karaciğere ve dalağa yayılıyor.

Hastalık yüksek ateş, şiddetli halsizlik, kas ağrısı, baş ağrısı, boğaz ağrısı yakınmaları ile başlıyor. Ardından bulantı, kusma, döküntü geliyor. Daha sonra böbrek ve karaciğer işlevleri bozuluyor ve kanamalar (iç ve dış) başlıyor.
Eğer hastalar klinik belirtilerin ortaya çıkışını izleyen 14. gününü geçirmiş ise sağkalım şansı daha yüksektir. Hastalarda görülen yaygın kanama, ödem ve şoka neden olmaktadır. Virüs, hastanın bağışık sisteminden kendisini saklayabilmektedir.
Ebola virüsü insanlara hasta hayvanların organ, doku, kan, salgıları ile yakın değinmeyle bulaşır.

***************

Devamla                 ; 

Salgından korunmak için halkımızın genel sağlık düzeyinin yükseltilerek bağışık direncinin artırılması gerekir ama bu hemen sonuç alınacak bir eylem – makro hedef değildir. Halktan yana ulusal beslenme – gelir – tarım – gıda – eğitim .. önlemlerini bir bütün olarak uygulamayı gerektirir.

Bunun için de hükümetlerin küresel piyasaların güdümünden mutlaka sıyrılarak değindiğimiz alanlarda SOSYAL POLİTİKALAR izlemekten başka seçenekleri yoktur.

(Ebola virüsü hızla yayılıyor!, http://ahmetsaltik.net/2014/09/16/ebola-virusu-hizla-yayiliyor/)

Yineleyelim     :

  • Ebola salgınını tetikleyen nedenler olarak tartışma gündeminde olanlar çoğunlukla biyolojik değil; ekolojik ve ekonomik-sosyal-siyasal-kültürel nedenlerdir.
  • Ebola salgını; sağlığın ekolojik, siyasal, sosyal ve kültürel boyutunu
    ortaya koyan bir salgın olarak da adlandırılabilir.
    (Ebola Virüs Hastalığı, Dr. Duygu Öcal, AÜTF Halk Sağlığı AbD Semineri, 15.9.2014)

***************

Ve şöyle bağlıyoruz :

Bağlarken…

Hastalığın başlangıç belirtileri özgül olmadığınan, erken tanı her zaman kolay ve olanaklı olmuyor.
Bu yüzden sağlık çalışanlarının bütün hastalar için olması gerektiği gibi standart uygun korunma önlemlerini almaları önemsenmelidir. Bunlar temel el hijyeni, solunum yolu hijyeni için koruyucu donanım (uygun maske) kullanımı güvenli enjeksiyon uygulamaları ve güvenli gömme (defin) uygulamalarıdır. Hastalar ile
bir metreden daha yakın değinmelerde yüzü koruyucu maske, uzun kollu önlük ve eldiven giyilmelidir.

4 Eylül 2014’te ilk aşı denemesi 39 yaşında bir kadın hastada yapılmıştır.
Bu aşı önce yalnızca maymunlarda denenmiştir. Sonucu henüz bilmiyoruz..
(Ebola Virüs Hastalığı, Dr. Duygu Öcal, AÜTF Halk Sağlığı AbD Semineri, 15.9.2014)

Ebola enfeksiyonu için etkili sağaltım ve aşı olmadığından, hastalığı ve ölümleri azaltmak için tek yol toplumu risk etmenleri ve koruyucu önlemler hakkında eğitmektir. Ayrıca metinde sıklıkla yer verdiğimiz kişi ve toplum sağlığını koruyup geliştirecek tıbbi, sosyal, ekonomik, kültürel önlemlerin bütüncül bir politika çerçevesinde sürekli olarak yürütümüdür.

***********

Bu makalenin tümünü okumak için lütfen aşağıdaki erişkeyi (linki) tıklar mısınız??

EBOLA_SALGINI_ve_Dusundurdukleri_POPULER_BILIM_icin_22.10.14

 

Sevgi ve saygıyla.
09.11.2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

 

 

 

16 Ekim 2014 Dünya Gıda Günü


16 Ekim 2014 Dünya Gıda Günü

Dostlar,

Bu gün Dünya Gıda Günü..

Çok bir anlam taşlıyor mu bilemiyoruz..

2002’de bir BM konferansında FAO Başkanı haykırıyordu :

  • AÇLIK; sosyal ve siyasal gerilim yaratır. Uluslararası istikrar ve barışa tehdittir! Açlıkla mücadele ediniz!” (FAO Genel Müdürü Jacques Diouf;
    IFAD, Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu; WFP, Dünya Gıda Programı 
    BM Konferansı , 19.03.02 / Monterrey, Kanada)

ERADICATE EXTREME POVERTY AND HUNGER

Görüldüğü gibi ağır yoksulluğun ve AÇLIĞIN kökünü kazımak,
3. Binyıl Kalkınma Hedefleri (MDG- Millenium Developmental Goals) içinde
8 hedeften 1 numara olanı.

Ancak aradan geçen 13 yılda bu hedeflere yaklaşmak şöyle dursun,
giderek uzaklaşıyoruz.

Bu KABUL EDİLEMEZ sapmadan başlıca sorumlu olan; elbette
KÜRESELLEŞME = YENİ EMPERYALİZMİN dayattığı vahşi kapitalizm ve piyasacılık, sosyal devletin tasfiye edilmesi, esnek istihdam ve iş güvencesizliği,
emeğin örgütsüzleştirilmesi, gelir dağılımının iyice bozulması ve ..
YOKSULLUĞUN – YOKSULLAŞTIRMANIN yatay ve dikey boyutlarda büyümesi..

Aşırı, gereksiz ve dengesiz hızlı nüfus artışı da başlıca etmenlerden..
Her yıl 80 milyonluk bir kitle (Türkiye nüfusunca!) hiç ama hiç gerekmezken,
tehlikeli biçimde dünya nüfusuna ekleniyor..

  • ARTIK HER AİLEYE 1 ÇOCUK KAÇINILMAZ OLDU!

Günümüzde kabaca her 7 insandan 1’i (yaklaşık 1 milyar kişi!) -haydi AÇ demeyelim- yeterli ve dengeli beslenemiyor.. Bunların 300 milyonu çocuk.

Bu muazzam “AÇ” kitle, yıllık her 5 ölümden 1’inin de kaynağı.

Öte yandan 1 milyar da şişman (obes) dünyalı var..

Etti mi 2 milyarlık devasa bir yük..

Toplam nüfus da yaklaşık 7,25 milyar..
Muazzam bir sosyo – ekonomik yük; benzetmek uygunsa bi-polar bozukluk..
Ama Küreselleşen kapitalizm rantının peşinde..
3-4 onyıl önce hızlanan “fast food” kültürü bu süreçte çoook kazandı.
İnsanlar şişmanladı.. (başka nedenlerle de).. şimdi de obesite tıbbı – cerrahisi ile kazanıyor..

Win win bu olsa gerek.
Kapitalistler her durumda kazanıyor..

Nasıl başetmeli?

Bizim de geçmişte Halk Sağlığı / Toplum Hekimliği Dalında Tıpta Uzmanlık eğitimi aldığımız Hacettepe Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı AbD’nın çalışkan – üretken akademisyenleri böylesi günleri değerlendirerek bir kamuoyu farkındalığı yaratma, kitlelere sağlık eğitimi verme fırsatını kullanma amaçlı metinler üretiyor ve
web sitelerinde yayımlıyorlar, ilgili sanal ortamlarda paylaşıyorlar..
Kendilerine (başta genç Prof. Dilek Aslan olmak üzere) teşekkür borçluyuz.

Bu gün yayımlanan metin aşağıda.. Lütfen tıklayarak okur musunuz??

16.10.14_Dunya_Gida_Gunu

HALK SAĞLIĞI Dalında Uzman bir hekim olarak elbette biz de benzer çabalar içindeyiz.
Geçmişte (1980 ortaları), Gıda ve Su Analizleri yapan bir Bölge Halk Sağlığı Laboratuvarı’nın Müdürlüğünü üstlendik. O dönemde Sağlık Bakanlığı sorumlu idi
bu işlevden. 2010’dan bu yana (5996 sayılı yasa ile) Gıda işleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına devredildi. Su ise hala Sağlık Bakanlığında (5996 sayılı yasa md.27).

Çalıştığımız Üniversitelerde Gıda – Beslenme… konularının eğitimini üstlendik,
bilimsel araştırmalarımız oldu.. Halen AÜTF (Ankara Üniv. Tıp Fak.) Halk Sağlığı Anabilim Dalı’nda da bu dersleri yıllardır üstlenmiş durumdayız.

Dönem V’te verdiğimiz bu dersleri sürekli güncelleyerek öğrencilerimizin – ilgilenenlerin bilgisine sunuyoruz. Son biçimiyle bir kez de bu dosya aracılığıyla paylaşalım…
140 yansıdan oluşan oldukça kapsamlı – varsıl, emekli bir bilimsel dosya..

  • “GIDA GÜVENLİĞİ ve SANİTASYONU”.. başlıklı.

İncelemek için lütfen erişkeyi (linki) tıklar mısınız??
Bu emekli dosyanın paylaşılması, önerilmesi, dağıtılması dileğimizdir.

Gida_Guvenligi_ve_Sanitasyonu

Yeterli ve dengeli beslenme bir temel insanlık hakkıdır (İHEB md. 25)
ve yer yüzünde tek 1 insan bile bu haktan yoksun bırakılmalıdır..

Hemen BU GÜN!

Sevgi ve saygı ile.
16 Ekim 2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

Yeni seri IHDI – Uluslararası İnsansal Gelişim İndeksine göre TÜRKİYE’NİN GELİŞMİŞLİK DERECESİ


TÜRKİYE’NİN GELİŞMİŞLİK DERECESİ
Dünyanın dörtte üçünden iyi durumdayız..
Yeni seri IHDI – Uluslararası İnsansal Gelişim İndeksine göre

Dostlar,

Sn. Ercan, BM Kalkınma Programı’nın (UNDP) yeni seri
IHDI (International Human Development Index) verilerini paylaşıyor.

Bu yeni seriye göre Türkiye 92. sıradan 67. sıraya yöntemsel olarak “fırlatılmış” oluyor.
Veri setlerini zaman zaman güncelleyerek daha yetenekli – daha usta ölçücü kılmaya çalışmak saygıdeğer bir matematiksel çabadır.

Ancak gerek ulusal gerekse uluslararası veri tabanlarında (data base) bu karışmanın (müdahale, intervention) sakıncalı yanları da var..
Bunların başında “karşılaştırma olanağını yitirme” geliyor..

Daha somut söylemek gerekirse, Türkiye 2003’ten bu yana (3 Kasım 2002 seçimleri ile) AKP yönetiminde ve HDI sıralaması bakımından gerçek (reel) bir ilerleme sağlayamadı
bu 11-12 yılda. Şimdi ise RTE – AKP, hiç çekinmeden Türkiye’yi 90’lardan alarak 67. sıralara yükselttiklerini (!) söyleyebilecekler. Sokaktaki insan başta olmak üzere pek çok “aydın” (cık!?) bile bu masalı yutabilecek.

Nitekim IMF borçları ve MB rezervleri bakımından genel kamuoyunu yanıltıcı
gerçek dışı politik söylemler propaganda amaçlı sürdürülüyor.
Gerçi sokaktaki insan gerçek yaşam düzeyine bakaıyor olmalı ama ??

Gelir dağılımı verilerinde de böylesi bir yöntem değişikliği yapılarak uzun yılların serilerine dayalı irdeleme olanağı yşne AKP yönetimince elden çıkarıldı..
İstatisiksel yöntembilim (metodoloji) açısından bu tür sıçramalı değişiklikler üzerinde epey kafa yormak gerekecek. Eşanlı olarak, önceki serilerle güncellenen yöntemlere dayalı veri setleinn karşılaştırılmasını olanaksız olmaktan çıkaracak yeni yazılımlara gereksinim giderek artıyor..

Yöntem tartışmaları bir yana; bu listede Türkiye’den önce gelen ülkeler arasında
kimler yok ki… İnsanın içi acıyor..

Öye yandan Dünyanın en büyük 17. ekonomisi olma savlarının ne çok aldatıcı olduğunu görüyoruz.. 80+ milyon nüfuslu ülkede (Dünya nüfusunun %1,1’i!)
Dünya ortalaması olan 10,500 $ kişi / yıl (pc / pa) gelir üzerinden 17. olmanın
hemen hemen hiçbir uluslararası makroekonomik anlamı yoktur.

Derhal bu GSMH (GNP) rakamını nüfusa bölmek ve 10 bin 400 $ dolayında
pc / pa (per capita / per annum) ortalama rakamla yüzleşmek gerekir.
Bu rakamın dünya sıralaması ise 59 – 60’tır ve basit aritmetik ortalamaların
(simple mean, average) tüm yanıltıcılıklarına – temsil hünersizliklerne karşın,
yeni seri IHDI sıralamasına yakın düştüğümüz gözlenebilir.

Gelir dağılımı adaletsizliğinde dünyada başlarda oluşumuz bir başka acı olgudur ve
bu sitede Gini katsayıları, Lorenz eğrisi irdelemeleri üzerinden yazılmış birkaç makale rahatlıkla çağrılabilir. (Yaklaşık 4500 yazı şu tarihlerde sitemizde arşivlidir..)

Son yılların alanyazınında (literatüründe) sağlık için “süregelen en büyük tehdit” olarak YOKSULLUK tanımlanmaktadır (Beaglhole&Bonita 2004, vd.).
Daha doğrusu YoksullaşTIRma.. Ne yazık ki, küreselleşen emperyalizm
dünya gelir dağılımını sürekli daha da adaletsizleştiriyor ve büyük bir hızla
Dolar milyardeleri üretmeye devam ediyor.
Türkiye ise bu son süreçteki hızıyla, maşallah, dünyada en önlerde!…

Sevgi ve saygı ile.
6.7.2014, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

=====================================

portresi

 

 

Prof. Dr. D. Ali ERCAN

 

 

Değerli arkadaşlar,

Bir süre önce “Türkiye Dünya’nın neresinde?” başlıklı bir iletiyi sizlerle paylaşmıştım  Bu iletideki Tabloda değişik alanlarda Türkiye’nin Dünya sıralaması veriliyor. Kimi arkadaşlar, bu biçimde ülkelerarası sıralamanın mantıklı ve adil olmadığını, nüfusu 2-3 milyonluk ülkelerle nüfusu 70-80 milyon olan ülkelerin
aynı sıralamaya sokulamayacağını, örneğin UNDP (AS : BM Kalkınma Programı) tarafından yayınlanan İnsanisal gelişmişlik (HDI) sıralamasında Türkiye’nin
240 Ülke arasında 90. sırada 
gösterilmesinin bir anlam taşımadığını,
haksızlık olduğunu vs. söylüyorlar.

***

Değerli arkadaşlar,

Bu itirazlarda haklılık payı var; aslına bakılırsa Birleşmiş Milletlerdeki oylamalarda da
bu bakımdan büyük haksızlık oluyor. Örneğin 2 milyonluk Slovenya’nın da 1 oyu var, nüfusu 200 milyon olan Brezilya’nın da 1 oyu var BM kararlarında. Ülkelerarası kıyaslamada, herhalde en doğrusu Dünyayı nüfusa göre 100 basamağa bölmek ve ülkenin sıralamada bu basamaklardan hangisine karşılık geldiğine bakmak olurdu… Herhangi bir konudaki sıralamada ülkenin ve önündeki ülkelerin nüfuslarının toplamının Dünya nüfusuna orantısından o ülkenin 100’lük basamak içindeki yeri belirlenmiş olur..

Sevindirici bir yenilik: Son HDI listesi birçok ayrıntı üzerindeki düzeltmelerle değişmiş durumdadır.. En son UNDP tarafından yayınlanan (inequality adjusted) IHDI sıralamasında Türkiye 23 sıra birden atlayarak, 90. sıradan 67. sıraya yükselmiş (!) görünüyor.. 1. sırada 0,96 puvanla Norveç var. Türkiye’nin puvanı 0,56.
(AS : Tam puan 1)

Bu 67 ülkenin toplam nüfusu (1,8 milyar), Dünya nüfusunun (7,2 milyar) % 25’i olduğuna göre, Türkiye 100 basamaklı İnsansal Gelişmişlik sıralamasında 25. basamakta bulunuyor demektir.. Çok bir şey değişmiyor; çünkü 240 ülke arasında
67. sırada bulunmak da yaklaşık ilk 1/4 içinde bulunmakla eşdeğer zaten.

Sevgilerimle.. æ

IHDI sıralamasında Ülkeler ve nüfusları(milyon)

  1.  Norway  5,1
  2.  Australia  23,5
  3.  Sweden  9,7
  4.  Netherlands 16,9
  5.  Germany 80,7
  6.  New Zealand  4,5
  7.  Ireland  4,6
  8.  Switzerland  8,2
  9.  Iceland  0,3
  10.  Japan  127,1
  11.  Denmark  5,6
  12.  Slovenia 2,1
  13.  Finland  5,5
  14.  Austria  8,5
  15.  Canada  35,4
  16.  Czech R  10,5
  17.  Belgium  19,4
  18.  United States 318,3
  19.  Luxembourg  0,5
  20.  France  65,9
  21.  United Kingdom  64,1
  22.  Spain  46,6
  23.  Israel  8,2
  24.  Slovakia  5,4
  25.  Malta  0,4
  26.  Italy 60,8
  27.  Estonia  1,3
  28.  Hungary  9,9
  29.  Greece  11,1
  30.  South Korea  48,9
  31.  Cyprus  0,9
  32.  Poland  38,5
  33.  Montenegro  0,6
  34.  Portugal  10,5
  35.  Lithuania  2,9
  36.  Belarus  9,5
  37.  Russia 146,0
  38.  Latvia  2,0
  39.  Bulgaria  7,2
  40.  Serbia  7,1
  41.  Romania 19,9
  42.  Croatia  4,3
  43.  Ukraine  42,8
  44.  Mexico 119,7
  45.  Chile  17,1
  46.  Uruguay  3,3
  47.  Argentina  42,7
  48.  Kazakhstan  17,2
  49.  Bosnia  3,8
  50.  Azerbaijan  9,5
  51.  Armenia  3,0
  52.  Albania  2,8
  53.  Trinidad  1,3
  54.  Mauritius  1,3
  55.  Georgia  4,5
  56.  Macedonia  2,1
  57.  Sri Lanka  21,5
  58.  Costa Rica  4,7
  59.  Mexico  119,7
  60.  Jamaica  2,7
  61.  Panama  3,4
  62.  Moldova  3,6
  63.  Lebanon  5,0
  64.  Jordan  6,6
  65.  Mongolia  2,9
  66.  Peru  30,8
  67. Turkey  77,0

 

YOKSULLUK – YOKSULLAŞtırMA ve SAĞLIK / Poverty, Making Poor & Globalisation

YOKSULLUK_ve_Saglik_6.2.2009

Kitap Özeti : YOKSULLUĞUN KÜRESELLEŞMESİ – Prof. Michel Chossudovsky / Globalisation of Poverty, book resumé

Yoksullugun_ Kuresellesmesi_M_Chussodovsky_kitap_ozeti_28.5.12