Etiket arşivi: Dr. Ahmet Saltık

KORONA GÜNLERİNDE SAĞLIK HİZMETLERİNİN SOSYALLEŞTİRİLMESİNİ ANIMSAMAK

Dostlar,

Bu gün, 11 Mayıs 2021 Salı günü saat 21:00’de aşağıdaki konuyu irdeleyeceğiz / İRDELEDİK..

KORONA GÜNLERİNDE SAĞLIK HİZMETLERİNİ SOSYALLEŞTİRİLMESİNİ ANIMSAMAK : 60. Yıl..

BEKLENEN SALGINLAR – AFETLER NEDENİYLE SAĞLIK SİSTEMİNİ YENİDEN YAPILANDIRMA ZORUNLULUĞU


Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Sayın Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu‘nun sorularını yanıtlayacağız / YANITLADIK..

Görselde (posterde) de görüldüğü üzere tele – konferansımız HALKÇI DOKTORLAR Facebook sayfasından ya da “Neyse O” youtube kanalından canlı izlenebilecek / İZLENEBİLİR.. (Erişkeler – linkler aşağıda..)

Biz Hacettepe’de tıp eğitimine başladığımızda (Eylül 1971), 5 Ocak 1961 tarihli ve 224 sayılı “Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Kanun” 10. yılında idi. (R.G. 12.01.1961 sayı 10705).

27 Mayıs 1960 Devrimcileri, ülkemize – ulusumuza pek çok armağan sunmuşlar; her şeyden önce meşruluğunu yitirerek ceberrutlaşan DP (Demokrat Parti) iktidarının başındaki Başbakan Adnan Menderes – Cumhurbaşkanı Celal Bayar‘ın şerrinden halkımızı kurtarmışlardı.

Dünyanın en demokrat – uygar Anayasalarının arasında – başında yer alan 1961 Anayasasını  halkoylamasına sunarak Türkiye’ye armağan etmişlerdi! 1961 Türkiye anayasa referandumu Türkiye’de yapılan ilk halk oylamasıdır. 27 Mayıs Devrimi‘nden sonra hazırlanan 1961 Anayasası için yapıldı. 9 Temmuz 1961’deki halk oylaması ile 1961 Anayasası, %38.3 ‘hayır’ oyuna karşılık, % 61.7 ‘evet’ oyuyla kabul edildi.

Temmuz 2010’a dek bu yasa ülkemizde uygulandı ve Aile Hekimliği sistemine geçildi. Küresel egemenlerin sopası Dünya Bankası – IMF eliyle ülkemize dayatılan “Sağlıkta Dönüşüm” programını AKP iktidarı, kazandığı 3 Kasım 2002 seçimlerinin hemen ardından (Haziran 2003) uygulamaya koydu ve sağlık hizmetleri hızla piyasalaştırıldı. 7 yıl sonra, 224 sayılı “Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Yasası” nın simge kurumları olan Sağlık Ocakları kapatılmış oldu.

Kalpaksız Kuvayı Milliyeci Prof. Dr. H. Nusret Fişek‘in mimarı olduğu efsane sistem, HALKIN YARARINA olmaktan, SERMAYENİN ÇIKARINA olmak üzere yozlaştırıldı, çürütüldü.

Biz 40 yıl bu sistemin içinde olduk (1971-2010). Son 10 yıldır ise;

1. İnsanı, doğuşta kazanılan sağlık hizmetlerinin
saygın – onurlu öznesinden MÜŞTERİYE indirgeyen;

2. Genel Sağlık Sigortası cilalaması ile halkın sağlığının sigortası olmaktan çok, sermayenin kazancının sigortası olan
bir yoz sağlık sisteminde bulunmaktayız.

Sağlık hizmetlerinin omurgası olan 1. Basamak bile özelleştirilerek sözleşmeli Aile Hekimliği birimlerine dönüştürülürken, sağlık hizmeti şatafatlı hastanecilik hizmetlerine, MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ ALDATMACASINA savruldu.

ŞEHİR HASTANELERİ, “Sağlıkta Dönüşüm” sürecinin “gerdanlığı” idi; ana TALAN aracı idi; 5 yıldızlı hastane, 5 yıldızlı otelcilik – lokantacılık hizmetine denk tutuldu; o da yapılamadı. Muazzam bir kaynak aktarımı sağlandı yerli – yabancı sermayeye; siyasetin kirli finansmanına!

Türkiye, böylesine bir ortamda Covid-19 salgınına yakalandı; çok kırılgandı sağlık altyapısı. AKP = RTE iktidarının alaladığının tam da tersine.. O yüzden çok ağır bedel ödedik salgında ve hala ödemekteyiz. Örneğin bulaş zincirini toplumun içinde kıramadık; bu, güçlü bir Birinci Basamak Sağlık Örgütlenmesi gerektiriyordu ama Sağlık Ocakları kurban edilmiş, Aile hekimliği birimleri kurulmuştu.

Cumhuriyet Kurumu Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü 2011’de tümüyle kapatılmış, yerli aşı geliştirme olanağı yitirilmişti; aşıda özyeterliğimiz kalmadı, tümü ile bağımlı olduk. Üstelik, 19 yıllık AKP = RTE iktidarında ekonomik olarak da çökertilme eşiğine sürüklendiğimizden, salgın finansmanı için yeterli, kamusal akçalı (mali) kaynaklara sahip olmaktan da çok uzağız. ama Salgınlar bitmeyecek, afetler de.. Yerküre “imdat” çığlıkları atmakta.
Bu tablo sürdürülemez ve köktenci girişimleri zorunlu kılıyor.
Sağlık sistemi de bunların başında, kritik sektörlerden biri.

Sevgi ve saygı ile. 11 Mayıs 2021, Ankara (Güncelleme : 25.5.21)

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    twitter  @profsaltik

Socioeconomic Differences & Public Health

Dear Phase 1 Students of Atılım Univ. Medical School


All medical students,

Medical residents in different branches
Allied health staff

General public and Media,

On 21st May 2021, we conducted a 1 hour lecture on zoom for Phase 1 Students of Atılım Univ. Medical School with a title / topic of

Socioeconomic Differences & Public Health

Here are the 24 power point slides having a rich and up to date content.. (PDF 1,5 MB)

Socioeconomic_Differences&Public_Health

With respect and love. 21st May 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Univ. Medical School, Dept. of  Public Health (Emeritus)
MSc in Health Law
BSc in Political Sciences & Public Administration
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

COMMUNITY SCREENING PROGRAMS

Dear Phase 1 Students of Atılım Univ. Medical School


All medical students,

Medical residents in different branches
Allied health staff

General public and Media,

On 21st May 2021, we conducted a 1 hour lecture on zoom for Phase 1 Students of Atılım Univ. Medical School with a title / topic of

COMMUNITY SCREENING PROGRAMS

Here are the 23 power point slides having a rich and up to date content.. (PDF 1,3 MB)

Community Screening Programs

We wish being usefull for all..

With respect and love. 21st May 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Univ. Medical School, Dept. of  Public Health (Emeritus)
MSc in Health Law
BSc in Political Sciences & Public Administration
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

Globalization & Public Health

Dear Phase 1 Students of Atılım Univ. Medical School

All medical students,
Medical residents in different branches
Allied health staff

General public and Media,

On 21st May 2021, we conducted a 1 hour lecture on zoom for Phase 1 Students of Atılım Univ. Medical School with a title / topic of

Globalization & Public Health

Here are the 34 power point slides having a rich and up to date content.. (PDF 1,6 MB)

Globalization&Public_Health

We wish being usefull for all..

With respect and love. 21st May 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Univ. Medical School, Dept. of  Public Health (Emeritus)
MSc in Health Law
BSc in Political Sciences & Public Administration
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

Cumhuriyet Savcısı: Pandemi genelgeleri hukuki değil

Cumhuriyet Savcısı: Pandemi genelgeleri hukuki değil, soruşturma başlatıyorum; muhtemelen işimi kaybedeceğim

(AS: Bizim katkımız yazının altındadır..)

Viranşehir Savcısı Eyyüp Akbulut ‘Esenlik Bildirisi’ başlığıyla bir video yayınlandı. “Pandemi genelgeleri hukuki değil” diyen Cumhuriyet Savcısı, ‘’Bunları söylediğim için muhtemelen işimi kaybedeceğim” diye konuştu. Savcı hakkında inceleme başlatıldı.

Cumhuriyet Savcısı: Pandemi genelgeleri hukuki değil, soruşturma başlatıyorum; muhtemelen işimi kaybedeceğim (birgun.net) 18.05.2021294

Cumhuriyet Savcısı Eyyüp Akbulut, YouTube üzerinden yayınlanan ve İslamcı şair İsmet Özel’in şiirine atıfla ‘Esenlik Bildirisi‘ adını verdiği videosunda, mesleki görevlerini yapamadığını söyledi. Pandemi sürecine ilişkin birçok uygulamanın hukuk devleti ile bağdaştırılamayacağını ve mağduriyetlere sebep olduğu yönünde bir açıklama yaptı. Akbulut’un açıklaması ardından HSK tarafından Savcı için inceleme başlatıldı.

  • Sokağa çıkma yasağı, maske takma zorunluluğu ve seyahat yasaklarının tamamının hukuka aykırı olduğunu ileri süren Akbulut, aşı karşıtı olmadığını savundu.

Bugüne kadar yaşadığı sıkıntıların daha önce de birçok hukukçu ve uzman kişilerce dillendirildiğini belirten Akbulut, uygulamada olan sokağa çıkma yasağı, seyahat kısıtlamaları ve maske takma zorunluluğunun hukuka aykırı olduğunu iddia etti.

Uygulanan yasaklar ve yargı ile ilgili kabul edilemeyecek sorunlar olduğunu söyleyen Eyüp Akbulut, kanunda “Vali gereken tedbirleri alır ifadesinin gerekçe gösterilerek yapılan uygulamaların hiçbir şey ifade etmediğini kaydetti. Akbulut, bu uygulamaların bu kanuna istinaden (AS: dayanılarak) yapılamayacağını savundu. Kabahatler Kanunu‘nun 32. maddesinin istismar edildiğini söyleyen Akbulut, emrin yahut yasaklamanın yasada açıkça düzenlenmesi gerektiğini fakat burada böyle bir unsur bulunmadığını dile getirdi.

‘BU METİNLER HUKUKEN ÇÖP’

Alınan önlemlerle ilgili olarak İl İdaresi Yasasının zikredildiğini ve işlemlerin 11/C ve 66. maddeler uyarınca yapıldığını ifade eden Cumhuriyet Savcısı Eyyüp Akbulut, “Ancak bir yasada ‘Vali gereken önlemler alır’ denmesi bu kısıtlamalar için hiçbir şey ifade etmez. Yoksa vali bizlere aklımızın almayacağı şeyler de emredebilir. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasında dar yorum esastır. Kanunilik ilkesi caridir (AS: temel hak ve özgürlükler ancak yasa ile sınırlanabilir; AY md. 13). Bunu bu yasaya istinaden (AS: dayanarak) yapamazsınız” şeklinde konuştu.

Akbulut sosyal medya hesabından paylaştığı videoda şu ifadeleri kullandı:

  • “Aşı ikna timleri kurulup insanlar aşılanıyor ve onay belgesi adı altında bir belge imzalatılıyor. Benim incelediklerimde Biyotıp Sözleşmesi, Hasta Hakları Yönetmeliği gibi mevzuatın öngördüğü koşulları sağlayan ibareler o metinlerde yer almıyor. Bu metinler hukuken çöp. Çünkü pek çok insanın tereddütleri varken ve bu tereddütler yetkililer tarafından giderilmezken, ortada soruşturma açılmasını gerektirir pek çok iddia varken, aydınlatılmış rızanın varlığından bahsedilemez.

‘BEN İŞİM GEREĞİ GEREKLİ CESARETİ GÖSTERİYORUM’

Aşının prospektüsünde yer verilen yan etkiler, ikazlar bile o metinde yazmıyorken, ortada aydınlatılmış rıza var denemez. Ben aşı karşıtı birisi değilim, mesleğim gereği adıma aşı tanımlandığı için incelemeye başladım. Ve araştırırken de medyada bilimsel verilerle de desteklenen, tıp sahasında uzman kişilerin beyanlarını, raporlarını gördüm. Bunlar kan dondurucu ifadeler. Cumhuriyet savcısı bunları ihbar kabul edip soruşturma yapmak mecburiyetinde. Ancak bu dillendirildiği zaman insanlar cesaret edemiyor. Ben işim gereği gerekli cesareti gösteriyorum.”

İNCELEME BAŞLATILDI

Sabah’ta yer alan habere göre, bu açıklamalar ardından Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Daire harekete geçti. HSK, savcı Akbulut ile ilgili inceleme başlattı. Ayrıca konuyu derinlemesine araştırması için müfettiş görevlendirildi.
===================================
Dostlar,

Urfa / Viranşehir C. Savcısı Sayın Eyyüp Akbulut, yukarda aktarılanlar bağlamında hukuksal olarak haklıdır. Anayasanın temel hak ve özgürlüklerin sınırlanmasına ilişkin 13. maddesi aşağıdadır :

II. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması
Madde 13 – (Değişik: 3/10/2001-4709/2 md.)
Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.

C. Savcısı S. Akbulut görüşlerinde yalnız değildir. Öğretide (Hukuk doktrini) bu bağlamda yaygın bir uzlaşma vardır. Yürürlükteki mevzuat, genelgelerle dayatılan sınırlamalara – yasaklara – yaptırım uygulanmasına elvermeMEktedir.

Tıp yazınında (literatüründe), salgını oyalanmasızın görece daha kısa sürede denetim altına alan / alabile ülkelerde temel hak ve özgürlüklerde daha az sınırlamaya gitme gereği doğduğu görülmektedir. Ülkemizde salgın yönetiminde köktenci önlemlerden kaçınıldığı çok açıktır. Ekonomik – ticari kaygılar öne çıkarılarak yüzeysel önlemler ile yetinilmiş ve salgın uzayarak / uzatılarak zamana yayılmıştır AKP iktidarının siyasal yeğlemesi (tercihi) ile. Yine Tıp yazınında (literatüründe) bu tür politikaların ekonomik bedelinin ulusal gelir üzerinde yükünün daha ağır olduğu da ortaya konmuştur..

Kaynak : SARS-CoV-2 elimination, not mitigation, creates best outcomes for health, the economy, and civil liberties. Published Online April 28, 2021 https://doi.org/10.1016/
S0140-6736(21)00978-8

Sevgi ve saygı ile. 20 Mayıs 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    twitter : @profsaltik     

CONCEPTS of HEALTH & DISEASE

Dear Phase 1 Students of Atılım Univ. Medical School

All medical students,
Medical residents in different branches
Allied health staff

General public and Media,

On 18th May 2021, we conducted a 1 hour lecture on zoom for Phase 1 Students of Atılım Univ. Medical School with a title / topic of

CONCEPTS of HEALTH & DISEASE

Here are the 40 power point slides having a rich and up to date content.. (PDF, 6 MB)

CONCEPTS_of_HEALTH&DISEASE

With respect and love. 18th May 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Univ. Medical School, Dept. of  Public Health (Emeritus)
MSc in Health Law
BSc in Political Sciences & Public Administration
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

Hollanda’lı gazeteci Toon Beemsterboer ile telefonla yaptığımız görüşme

Dostlar,

Hollanda’lı gazeteci Toon Beemsterboer ile telefonla yaptığımız görüşmenin (17.05.2021) ses kaydını paylaşmak istiyoruz. Söyleşi yaklaşık yarım saat ve İngilizce. Gazetecinin salgın ve Türkiye bağlamında sorularını yanıtlamaya çalıştık.

Sayın Beemsterboer’un dileğini bize ileten The National muhabiri Sn. Murat Yıldız’a teşekkür ederiz. Sn. Yıldız ile de geçtiğimiz günlerde çalıştığı The National adına bir söyleşi yapmış ve sitemizde yayınlamıştık (Experts say lack of testing masks number of Covid-19 cases in Turkey – Prof. Dr. Ahmet SALTIK)

Sayın Beemsterboer görüşmemizi çalıştığı gazetede (Dutch newspaper NRC Handelsblad) haberleştirdiğinde bize ulaşacak word ve pdf dosyalarını da buraya ekleyeceğiz..
***

Turkish waiter vaccinated sooner than teacher

By our correspondent Toon Beemsterboer / Istanbul

A promotional video with which the Turkish government wants to attract foreign tourists, has led to angry reactions among the public last week. In the video, Turkey is portrayed as a safe destination for a carefree holiday. We see unmasked tourists and Turkish waiters and hotel clerks wearing yellow masks with the slogan ‘Enjoy, I’m vaccinated’.

Many Turks were offended. Some compared the masks with ear tags for vaccinated dogs and thought the video suggested that Turks are inferior to foreigners. Radio host Zeki Kayahan Coşkun responded with a sarcastic tweet: ,,Dear tourists, I have been vaccinated against internal and external parasites. You can adopt me. I don’t bite.”

The video from the Ministry of Culture and Tourism, which is part of the Safe Tourism Türkiye initiative, speaks of ,,disinfected resorts and vaccinated personnel”. The ministry promises that the millions of workers in the tourism sector will be prioritized in the corona vaccination campaign.

This approach has met with fierce criticism in Turkey, where only 13 percent of the population has received two doses of the vaccine. The vaccination campaign started expeditiously, but was delayed. According to the Minister of Health, because the second batch of the Chinese Sinovac vaccine was not delivered on time. In addition to Sinovac, Turkey alone has purchased a few million Pfizer vaccines.

Because of the lack of vaccines Turkey is facing some ethical dilemmas, says Ahmet Saltik, a professor of public health at Ankara University (AS: emeritus). ,,Because how important are tourism workers compared to teachers, for example? A lot of people are very angry about what they see as the ruling party’s unfair vaccination policy.”

Saltik also wonders whether Turkey has enough vaccines for the four million people who work in the tourism industry. ,,We don’t have the required eight million doses at the moment. The health minister said Turkey will be short of vaccines for several months (AS: two months). But President Erdogan denies this reality.”

The promotion of tourism is part of the governments efforts to kick start economic recovery. Tourism makes up 12 percent of Turkey’s economy and is a major source of foreign revenue, which the government badly needs given the structural current account deficit, which now stands at 37 billion dollars.

The government is in a hurry, because the economy is already in crisis and the resorts and hotels on the Aegean and Mediterranean coast cannot afford another disaster year. In 2020, the number of tourists decreased by 15.9 million, and the tourism sector suffered a loss of 8.3 billion euros. Total sales fell by 65 percent and 320,000 people lost their jobs.

But according to Saltik, Turkey is ,,extremely late” with preparations for the tourism season this year. ,,Greece, Spain, Italy have surpassed us and offered very low prices. The Turkish government has also failed to get the epidemic under control, like Italy, Spain and Greece.”

To save the tourism season, the government imposed a partial lockdown on April 29, which lasted until the end of Ramadan. Before the lockdown, Turkey had one of the largest outbreaks in the world. Since the country was partially shut, this has dropped rapidly, to about ten thousand new infections per day.

But experts question the official figures. ,,Since the start of the pandemic, we do not trust the government’s figures”,  said Ali Ihsan Ökten, vice president of the Turkish Medische (AS: Medical) Association (TTB). ,,Because they don’t match the data we get from the field.” This Wednesday, the TTB is publishing a report stating that the actual death toll is not 44,000 but 120,000.

,,If we compare the daily numbers of deaths and infections today with those of seventeen days ago, it looks like the lockdown has had a tremendous effect”, says Saltik. ,,I mean that ironically. Because the sharp decline cannot possibly be the result of the epidemiological measures of the ruling party.”

According to Saltik and Ökten, the lockdown only applied for roughly half of the population. The government had excluded many sectors in order to keep production, logistics, construction and tourism going. That is why the lockdown had only limited effect. The declining figures are partly due to the fact that the number of corona tests has been drastically reduced.

Ökten thinks the lockdown actually contributed to the spread of the virus from the city to the countryside. ,,Before the measures came into effect, many seasonal workers went back to family. And city dwellers moved to their summer homes on the coast. They took the corona virus with them, including the new variants, and returned after the lockdown.”

The fact that tourists were excluded from the measures caused a lot of bad blood. Foreigners strolled through the deserted streets of Istanbul, lay on empty beaches on the Turkish Riviera, and could enjoy cheap cocktails in the hotels in resorts (the lira is low), while many Turks were obliged to sit inside during Eid al-Fitr (AS: Raaman Bayramı) and risked getting a to be fined if they went swimming in the sea.

As of May 15, travelers from more than ten countries no longer need a negative PCR-test to enter Turkey. Ökten finds this irresponsible. When asked what he would recommend to Dutch people who are considering going on holiday to Turkey, he says: ,,I’m not going to tell anyone not to come here. People are intelligent enough to understand the situation.” 

Correspondent Turkey/Greece/Middle East

NRC Handelsblad is a leading quality newspaper in the Netherlands. It has a daily circulation of approximately 300.000 copies and is widely read among policy makers, business people and intellectuals. (19th may, 2021)
****
Haberi pdf olarak görüntülemek için lütfen tıklayınız : Hollanda gazetesine demeç 17.5.21

Sevgi ve saygı ile. 19 Mayıs 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    twitter : @profsaltik

===================================
Dear Mr. Saltik,

I am Toon Beemsterboer, the Turkey correspondent of the Dutch newspaper NRC Handelsblad. I am working on a story about the recent lockdown, it’s impact on the course of the epidemic in Turkey, the gradual opening up of the country, and the importance of tourism in this context. The recent decline in the number of corona infections is questioned by some, and I would like to get your views on this issue, since you are an expert on public health. Would you have time today, or in the coming days, to answer some questions by phone?

With kind regards,
Toon Beemsterboer

Correspondent Turkey/Greece/Middle East
TR: +90 ……………..                       NL: +316 …………….

Karantina TV Programımız – 19 Mayıs 2021

Dostlar,

Bu gün, 19 Mayıs 2021 Çarşamba günü, saat 20:00’de, Karantina TV’de Sn. Recai Aksu’nun konuğu olacağız.

Konumuz;

SALGIN GÖLGESİNDE 19 MAYIS : 102. YIL!

Karantina TV’nin yayın yaptığı sosyal medya hesaplarında ve youtube kanlında canlı olarak izlenebilecek.

97 yansı ile (slaytla) 19 Mayıs 1919’u 102 yıl sonra değerlendireceğiz. / Değerlendirdik..

19_Mayis_102. yıl_Ahmet Saltık

Bilgi ve ilginize sunarız.

Sevgi ve saygı ile. 19 Mayıs 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    twitter : @profsaltik     

KRT TV Programımız – 18 Mayıs 2021

Dostlar,

Bu gün, 18 Mayıs 2021 Salı günü, akşam 19:30 sonrasında KRT TV’de Sn. Zafer ARAPKİRLİ’nin konuğu olacağız.. / OLDUK..

İktidarın salgın verilerini de öbür göstergelerde olduğu gibi gerçeğin çooooooooook  altında göstermekten başka iler – tutar yanı kalmadı.. Aşağıdaki tweet  iletimizi yarım milyonu aşkın insan okudu..

Bu verilerin bir türevi olan, doğrulayıcı 2. bir tweet iletimiz 80 bini aştı.. 600 bin insan okudu ve bu gerçekleri öğrendi, bizim sorduğumuz soruları sorar oldu sanırız.

ImageÖte yandan mutasyonlar hızla sürüyor ve Dünya Sağlık Örgütü 2’ye ayırarak duyuruyor.. Tablo aşağıda (güncelleme : 11 Mayıs 2021)

  • VOCs, ALARM VEREN VARYASYONLAR / VARYANTLAR
  • VOIs, İZLENMESİ GEREKEN VARYASYONLAR / VARYANTLAR

Ülkemizin “resmi” verileri ise 18 Mayıs 2021 akşamı şöyle :

Halkta da “takat” kalmadı… Erdoğan sadaka / ulufe dağıtır gibi göstermelik yardımlar açıklıyor.. Oysa

  • 4 kişilik ailenin AÇLIK SINIRI asgari ücreti geçti!..

Kendince “helallik” isterken, bu davranışını eleştirenleri ise kendilerinin inanç ve kültürlerinde yer alan böylesi bir “nezahet ve nezaketin“, “değer” in anlaşılmadığı, anlaşılamayacağı suçlamasıyla baş başa bırakıyor.. Gene ölçüsüz kibir..

Salgın yönetiminde yapılan ardışık – ciddi – ağır hatalar zinciri Ülkemizi ağır bir bunalıma soktu. Yangının ortasında Türkiye, aşılama durumu aşağıda.. 11. sıradayız.

https://ourworldindata.org/covid-vaccinations, 17.5.21

Öyle ilk 3-5 içinde değiliz, toplam aşılama dozu 25.95 milyon. 2. dozu alanlar nüfusun %12’si ya da 8 kişiden 1’i.. Bütün bunları konuşacak ve ülkemize bilimsel akılcılıkla yol göstermeyi sürdüreceğiz..


Sn. Arapkirli’nin sorularını yanıtladık..

Yeni bir kritik durum var                               :

  1. Ülkeye aşı gelişi önümüzdeki günlerde artsa bile, bunların artan ve yaygınlaşan varyant tipler karşısında etkililiği ne ölçüde olacak?
  2. Güncellenmiş aşılar mıdır, önceden üretilip elde kalanlar mıdır?
  3. Dolayısıyla Sağlık Bakanlığı TİTCK (Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu), bu aşıların 2 hafta süreli Biyogüvenlik testlerinde sözünü ettiğimiz kritik noktayı mutlaka açıklığa kavuşturmalı, ilgili firmalardan bu bağlamda bilimsel kanıt ve bildirim (beyan), güvence (taahhüt) almalıdır.
  • Etkisiz / yeterince etkili olmayabilecek, güncellenmemiş aşılar halka yapılamaz!
    ***
    Son haftada ülkemizde günlük olgu – vaka sayısı 14.497’den 10.174’e düşerek %29.8 oranında azaldı. Bu oran Dünya ortalaması olarak %14. Ölümler ise yine son 1 haftada 278’den 223’e gerileyerek %19.7 oranında azaldı. Bu oran Dünya ortalaması olan %4’ün 5 katı! Nasıl, niçin?

TÜİK hala 2020 ölüm istatistiklerini açıkla(ya)madı! Neden, niçin, nereye dek??

Çok esnek ve kısa süreli bir yarı kapatma ile bunca hızlı azalma “iyileşme” (!) Epidemiyolojik olarak açıklanamaz. Üstte de yazdığımız gibi, iktidarın başlıca aracı, verilerle oynayarak halkı aldatmayı sürdürmek ve algı yönetimi yapmak. Oysa kapatma için gerçekçi Epidemiyolojik hedefler koymak ve onlara erişinceye dek devingen (dinamik) bir salgın yönetimi sergilemek gerekirdi.

Bu arada, salt başvuranlara – yakınması olanlara değil, yakınması olmasa da yakın – uzak temaslılara ve genel topluma erken olgu bulma amaçlı tarama testleri sürdürülmelidir. PCR testleri mutlaka mutant tipler nedeniyle güncellenmeli ve duyarlığı (gerçek olguları yakalama yeteneği) artırılmalı, kalibre edilmeli ve güncellenmelidir. Bu amaçla yeterince dizin incelemesi (sekans analizi) zorunludur: Bu yapıl(a)mazsa salgın yönetilemez, karanlıkta kalırız. Test sayısı son 1 haftada %10 azaltıldı!??

İktidarın salgın verilerini bütün anormal – ölçüsüz düzeyde makyajlama (karartma) çabasına karşın, 11.937 / 84 milyon = milyonda 142 günlük insidens hızı ile (18.5.2021) Arjantin, Kolombiya, Hindistan ve Brezilya’nın ardından Dünya’da 5. sıradayız! Olgu ölüm hızı (case fatality rate) Dünyada %2, bizde %0.9!?? Bu gün dünyada toplam 538.696 yeni tanı kondu, 11.937 olgu ile dünya toplamının %2,2’si bizde.. Oysa nüfusumuz dünyanın %1,1’i. Son veri ile günlük yeni hasta sayısı bakımından dünyada 6. sıradayız. Mızrak çuvala sığmıyor!

Havuzdaki hasta sayısı ise, 21 Nisan’da 565.274 iken bu gün 123.054’e düşürüldü gene muazzam bir “başarım” ile!? Ağır hasta oranımız %2, dünya ortalaması %0,6 ama %99.9 oranında filyasyon yapıyoruz ve bu muazzam oranı ortalama 8 saatte tutturuyoruz epeydir.

Turkuvaz tablo, onu dolduranlar açısından çok ama çooook utandırıcı olmayı sürdürüyor. Oysa ilk adım, dürüst – saydam – güven veren, dolayısıyla toplum katılımı sağlayabilen bir salgın yönetimi olmalı. Bu baştan beri olmadı ve hala sürdürülüyor. En zayıf yerimiz burası.

  • Dikkat çekelim ki                      :
  • Salgın verileri, iktidarın tüm ERİTME çabasına karşın hala kendi içimizde ve dünya ile karşılaştırıldığında ÜRKÜNTÜ (dehşet) vericidir.
  • Ölçüsüz gevşemenin zamanı değildir!https://youtu.be/HgVfZqOVXSU 

    Bilgi ve ilginize sunarız..

Sevgi ve saygı ile. 18 Mayıs 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    twitter  @profsaltik

TELE1 TV ve MEDYASCOPE TV Konuşmalarımız : 17 Mayıs 2021

Dostlar,


Bu gün 17 Mayıs 2021 Pazartesi..
Türkiye’de 11 Mart 2020’den beri boğuşageldiğimiz Kovit-19 salgını için kritik bir tarih.
29 Nisan 2021 gecesi başlatılan, AKP = RTE‘ye göre “tam kapanma” (!!!???) sabah saat 05:00’te bitti..
İktidara göre “denetimli normalleşme” ye geçtik..
Zaten o “17 günlük bir şey” tam bir alaturka uygulama, baştan savma bir algı yönetimi idi.
“Bakın, biz de kapattık” diyebilmek için…

Ya da Avrupa’da koca koca İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya… 3-4 kez ve 2,5 aya dek varan çık sıkı disiplinli ve tama yakın kapatma uygulamış iken; “Türkiye ŞAHSIM DEVLETİ” afsunlu muydu da hiç böyle gereksiz bir yönteme başvurmadan salgın yönetiminde destanlar yarattı???

Bu soru tatsız doğallıkla, artık yanıtı da hazır : “Biz de 19 gün tam kapattık..” Ardından da denetimli serbestleşmeye geçiyoruz.. 1 Haziran 2021’e dek bakacağız verilere, halka çoook çok indirimli açıklasak da işin içyüzünü biz biliyoruz nasılsa…Haziran başına dek 2 haftada olabildiğince / bulabildiğimizce aşı yaparız, havalar da ısındı, eviçi bulaşlar azalabilir…

Bir de öyle açık etmek istemediğimiz bir kozumuz daha var : Bakmayın siz 5,1 milyon toplam vaka / olgu ilan ettiğimize… Çarpın 10 ile, 50 milyon insan bulaşı (Kovit-19’u) aldı, nüfus diyelim 90 milyon, yarısından çoğu doğal bağışık oldu, anlayacağınız SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI sağladık.. Bunu da açık edecek değiliz ümmete.. Bu 50 milyonun kazandığı doğal bağışıklık bizi birkaç ay idare eder, hastalanmazlar yeniden ya da hastalanırlarsa da –mutant bulaşları bir yana- hafif geçirirler.. Evde – ayakta idare ederler..

Sonbaharda da evvel Allah yerli – milli aşımız öyle ya da böyle devreye girer.. Ya girer, ya girer..
Zaten dünyada da azalmaya başladı. Başka aşılar da buluruz belki birkaç milyon doz.. Bakarsın etkili bir ilaç da geliştirir Batılı kefere…

  • İpleri elimizde olmak üzere salgının sürmesinde muazzam politik yararlarımız var…

Bir kez toplumu atomize ettik. Herkes birbirinden korkuyor..
Dernek, vakıf, sendika, STK, meslek örgütü.. yaptırtmıyoruz toplantılarını..
Partiler… en küçük toplantı – gösteri yürüyüşü… hele hele miting.. yağma mı var!
Milleti hastalık – ölüm korkusuna düşürdük, temel derdi bu.. İktidarı / AKP’yi unutturduk..
Güncel sorunları da.. Buna ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK ya da pes sendromu diyorlarmış.
İşte ona soktuk ümmeti – sürüyü, Çobanımız başımızda elhamdülillah, çok şükür..
Yoksulluk – işsizlik artı; sadaka düzeyinde de olsa sosyal yarımlarla götürüyoruz işte iyi kötü.
Halkı, AKP giderse bunları da bulamayıza inandırdık nasılsa..
Önüne gelen olaya – etkinliğe “pandemi koşulları” sopasını indiririz..

Haa turizm mi, işte o karın ağrısı.
4 milyon turizm çalışanını herkesten önce aşılayacağım da, ah bir aşı bulsam..
Aaaah şu yerli – milli aşı.. Artık her ne denli koruyucu – güvenli olacaksa da bir an önce elim ereydi, iyi olurdu. Şu Refik Saydam Enstitüsünü açsa mıydım yoksa, onlar aşı geliştirirdi!
***
Gördüğünüz gibi kaptanın seyir defteri karmakarışık..
İç ve dış sorunlar boğuyor iktidarı..
Ülke yönetilebilir olmaktan çıktı..
Akla – bilime dayalı öneriler Çin seddi duvarlarına çarparak tuz buz oluyor..

  • Geriye, hasta  – ölüm sayılarını DEVLET SIRRI gibi saklayarak algı operasyonu kalıyor.

Ama mızraklar da artık çuvallara sığmıyor..
TÜİK, ölüm istatistiklerini açıklayamıyor.. Ne denli erteleyecek, ne denli oynayacaksınız??

 

İpler elimde “denetimli karmaşa” ya oynuyorum derken, salgını uzatarak, bilimsel – insanca yönetmek yerine iğrenç biçimde politik amaçlarınız için kullanmayı sürdürürseniz, uyaralım, bu çok büyük bir kumar olur…
Örneğin saptayamadığınız mutant tipler tür ve sayıca ülkede hızla yaygınlaşır ve tam bir yangın yerine döneriz.. Salgın yönetilebilir olmaktan çıkar ve stratejik bir güvenlik sorununa dönüşür; uluslararası müdahale riski doğar..

Aklınızı başınız alın;
2 ayağınızdaki DİNCİLİK – SERMAYECİLİK pabuçlarınız çıkarın…
2 ayağınıza BİLİMSELLİK ve TOPLUMSALLIK pabuçlarınızı giyin..

Asanız da Epidemiyoloji olsun.. 3 ayak güçlü denge sağlar; bilir misiniz bilmeyiz ama 3 noktadan tek 1 düzlem geçer düzlem geometride; bu kararlılık (stabilite), yere sağlam basma, denge demektir ki düşmemek için çoooooook gerksinimiz olduğu apaçık..

Dünyada hasta sayısında %4, bizde %46 azalma var öyle mi? Kimi inandıracaksınız? Müslüman geçinenler, önce dürüst olacaksınız, yalan söylemeyecek, insanları kandırmayacaksınız, Yaşam hakkı 1. öncelik!

Bir an önce dönün, sizi de ülkeyi de bu 180 derece çark kurtarabilir.
Bu gidişle seçim kazanmayı hayal etmiyor olmalısınız, henüz o düzeyde de-kapite değilsiniz sanırım, umarım ya da korkarım ???

Son söz                      :

  • Efendiler kendinize geliniz.. Artık oyun bitti…
  • Onbinlerce masum insan, izlediğiniz akıl – bilim dışı politikalar yüzünden öldü, gerçekte salgından değil.
  • Bu toplu cinayettir ve siz bu kırımdan tarih önünde sorumlusunuz.
  • Elleriniz fevkalade kirlidir, şöyle ya da böyle yargılanacaksınız.
  • Hiçbir gerekçe bu ölümcül senaryoyu sürdürmenizi haklı ve meşru kılmaz, kılamaz!

============================

https://youtu.be/a_ua5IEfoGI?t=16
https://youtu.be/a_ua5IEfoGI

Sevgi, saygı, DERİN KAYGI – ACI ama UMUT ile. 17 Mayıs 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    twitter  @profsaltik