Kategori arşivi: Hekim Saltık

ÜNİVERSİTELERİN KAPATILMASI ÜZERİNE

Prof Dr. İsa Eşme, Yükseköğretim Kurumları Sınavı'ndaki yeni kararları  yorumladıProf. Dr. İsa Eşme
YÖK Eski Başkan Vekili
11 Ocak 2023

Türkiye’nin yaşadığı deprem felaketi ileri sürülerek üniversitelerin ikinci yarıyılda uzaktan eğitimle eğitim-öğretim yapılacağı kararlaştırılmıştır.
Üniversitelere danışılmadan alınan bu kararın, deprem mağdurlarının barınma ihtiyacı dahil hiçbir somut yararı olmayacağı gibi, Türkiye’nin geleceği açısından “yıkım” denilebilecek olumsuz sonuçlara yol açacaktır.

Şöyle ki:

 Türk üniversiteleri pandemi koşulları nedeniyle zaten son üç yıldır örgün eğitimden uzak kalmış, örgün eğitimdeki 6 milyon dolayındaki öğrenci verimli bir eğitim görememiştir..
 Üniversitelerin meslek yüksekokullarında eğitim gören 1 milyon dolayındaki öğrencinin yarıdan çoğu sağlık ve teknik dallarda yer almaktadır. Uygulamaya dayalı bu eğitimin uzaktan eğitimle yapılması mümkün olmadığından, son iki yıldır öğrenciler kuramsal eğitimle mezun olmuşlar, böylece sağlık alanında hasta ve hastane görmeyen ara eleman olarak diploma almışlardır.
Aynı biçimde mutfak görmeyen ahçılık (AS: aşçılık) mezunu, inşaat görmeyen inşaat teknikeri, tarım alanında bahçe görmeyen ara eleman yetiştirilmiştir. Şimdi, işyeri uygulamasının yapılacağı yaz yarıyılında uzaktan eğitime geçilmekle ara eleman yetiştirmedeki bu hata tekrarlanacaktır.
 Üniversitelerimizin örgün lisans kademesinde 4,5 milyon kadar öğrenci okumaktadır. Bu
öğrencilerin önemli kısmı, işyeri uygulaması ve laboratuvar uygulamalarının gerekli olduğu
dallardadır. Uygulamayla kazandırılacak becerilerin uzaktan eğitimle kazandırılması mümkün
olmadığından, pandemi koşulları nedeniyle zaten son üç yılda örgün eğitimden uzak kalan bu
öğrenciler, yaz yarıyılında uzaktan eğitime geçilme kararıyla yeterli bilgi ve beceri kazanmadan
mezun olacaklardır. Böylece, laboratuvar ve inşaat görmeyen inşaat mühendisleri, hasta
görmeyen hemşireler, sağlık elemanları, okul ve öğrenci görmeyen öğretmenler mezun
edilecektir. Bu örnekler daha da çoğaltılabilir.
 Laboratuvar ve işyeri uygulaması görmeyen binlerce inşaat mühendisi ve mimar, yarın yetkili
makamlara gelerek diplomasının verdiği hakla projelere imza atacaktır. Bu da yarın için,
yaşadığımız deprem felaketi gibi bir yıkım demektir.
***
Peki, ne yapılabilir?

Deprem bölgesindeki üniversitelerde okuyan öğrenciler, Türkiye’de örgün yükseköğretimdeki
öğrencilerin %5-6 kadarını oluşturmaktadır. Tüm üniversiteleri kapatmak yerine:

a) Deprem bölgesindeki üniversitelerde okuyan öğrenciler, bir yarıyıllığına öbür üniversitelere
konuk öğrenci olarak dağıtılabilir. Ya da,
b) Uzaktan eğitim yalnız bu öğrencilere uygulanabilir.
c) Öğrenci yurtlarını salt deprem mağdurlarını barındırmak için üniversitelerin kapatmak
yerine, yukarıda sıralanan öneriler gibi ortak akılla daha gerçekçi çözümler üretilebilir.

ŞURASI UNUTULMAMALIDIR                :

  • BİLİM YUVALARI OLAN ÜNİVERSİTELERİ KAPATMAK,
    TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNİKARARTMAK DEMEKTİR.

YERYÜZÜ TV konuşmamız : DEPREMDEN KURTULANLARIN YENİ BÜYÜK SINAVI

Dostlar,

10 Şubat 2023 Cuma günü saat 20:00’de YERYÜZÜ TV youtube kanalında Sn. Çağlar Tekin‘in konuğu olduk.

Konumuz, DEPREMDEN KURTULANLARIN YENİ BÜYÜK SINAVI.. idi.

1 saati bulan süre boyunca, üstteki görselde görülen temayı kapsamlı olarak işlemeye çalıştık.

İzlenmesini, paylaşılmasını, gereklerinin yapılmasını ve ülkemize yararlı olmasını diliyoruz.

İzlemek için lütfen tıklayınız..

(https://youtu.be/l-ADR7-gtkY?t=52, https://www.youtube.com/live/l-ADR7-gtkY)

Türkiye’nin akla ve bilime / BİLİMSEL AKILCILIĞA dayalı bir düzen kurmasının tek kurtuluş yolu olduğunu vurguladık. Bunun için de ilk adımın, günümüzde örneği artık kalmayan SULTANLIK / TEK ADAMLIK REJİMİ ilkelliğinden kurtulması olduğunu vurguladık.

AKP/RTE rejiminin tüm hatalarını, yolsuzluklarını, laik cumhuriyet ve hukuk devleti karşıtı dinci-faşist dayatmalarını KADER PLANI safsatası ile perdelemek istemesi utanç vericidir. Asla kabul edilemez ve günümüz koşullarında artık bu maske de düşmüştür, Ulusumuz yutmuyor!

AKP/RTE rejimi 1999 depremi ve derin 2011 ekonomik bunalımı ardından “sandıktan çıktı”!
Benzer koşullar şimdi de yaşanmakta. Çok daha ağır üstelik.. Eylül 2021’de başlatılan “kurgulu nass operasyonu” halkımızı yatay ve dikey çok ağır biçimde yoksullaştırdı. Ne acı ki bir de çok şiddetli bir deprem. 

Anayasa m.78 uyarınca SAVAŞ dışında hiçbir nedenle seçimleri erteleme olanağı yoktur.
Yine Anayasa, Erdoğan’a, TBMM 360 oyla erken seçim kararı almadıkça 3. kez adaylık hakkı tanımıyor. Erdoğan Anayasayı çiğnememeli, bir kez daha aday olmalı, YSK bunu reddetmelidir.

  • AKP/RTE rejimi,
    önümüzdeki aylarda  yapılacak genel seçimlerde kesinlikle sandığa gömülecektir.
  • Tarih ve bir mazlum halk, bunca ihaneti bağışlamaz!
  • İnsanların iradeleri sonsuza dek tutsak alınamaz., tarih örnekleri ile dolu.. E

Sevgi ve saygı ile. 10 Şubat 2023, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM  
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Mülkiyeli
www.ahmetsaltik.net       profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter : @profsaltik

YOL TV Programımız : MARAŞ DEPREMİ

Dostlar,

Dün, 8 Şubat 2023 günü akşam saat 17:00’de YOL TV’de Sn. Recai AKSU‘nun konuğu olduk.

53 dk. boyunca Maraş depremini pek çok boyutlarıyla irdeledik ve deneyimli gazeteci – yazar Sn. Recai Aksu’nun katkıları ile birlikte yönelttiği soruları yanıtlamaya çalıştık.

Özellikle OHAL ilanı ile, yaklaşan genel seçimler (milletvekili) ve Cumhurbaşkanı seçiminin AKP/RTE tarafından ertelenip ertelenemeyeceği merak konusuydu.

Anayasanın 78. maddesi ışığında bu çekinceleri giderdik:

Anayasa madde 78 – Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkan görülmezse,
Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir.
Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir.
*
Buna göre;

1. Seçimler YALNIZCA ve YALNIZCA SAVAŞ nedeniyle ertelenebilir.
2. Bu yetki tekelci (münhasır) olarak TBMM’nin… Cumhurbaşkanının herhangi bir yetkisi yok.

Anayasada seçimlerin ertelenmesine ilişkin başkaca hüküm de yok, tek düzenleme bu maddede.

Savaş sebebiyle” sözlerini “Türkiye’nin savaşa girmesi” olarak anlamak gerekir.
Çünkü tek gerekçe var burada ve genel hukuksal yorum ilkesi gereği, daraltıcı yorumlanır.
Hatta savaşa girmiş olmak da yeteri olmayabilir, girilen savaş nedeniyle “yeni seçimlerin yapılmasına imkan görülememesikoşulu da birlikte aranacaktır.

AKP/RTE, yıkıcı depremin kendisini sandığa gömecek son derece olumsuz faturasından sıyrılabilmek için zamana gereksinim duyabilir ve 14 Mayıs 2023 yerine, Anayasa gereği (md. 77/2) belli olan 18 Haziran’a kalmasını yeğleyebilir.

Bu yol kapalıdır : OHAL gerekçesiyle seçimler ertelenemez.
OHAL ilanı seçimlere engel değil, geçmişte de yapıldı.
***
Ulusumuz, Dünya insanlık tarihine örnek bir dayanışma sergiliyor.
Bölgeden artık giysi vb. öteberi yollanmasına gerek olmadığı bilgileri alınıyor.
Şimdilerde (4. gün bitmek üzere) çadır, yiyecek, içecek… gereksinimi öne çıkıyor.

Gerek deprem öncesinde gerek olduğunda hızla gerekli planlı müdahaleyi yapamayan AKP/RTE iktidarı, çok ağırlaşan tablodan 1. derecede sorumlu..

1999 depremi sonrası geldiler, bu depremle gidecekler.. hiçbir umarları kalmadı..

Programı izlemek için lütfen tıklayınız..
İzlenmesi, paylaşılması ve gereklerinin zamanında yapılması dileğiyle..

https://youtu.be/wlJ5gbdfNkk

 

  • AKP/RTE engel olmasın, bu Halk, bu büyük afetin de üstesinden gelir.. gölge etmesin yeter..
  • 15 Temmuz 2016’da Devleti sokaktan topladı bu ülkenin yurtseverleri.

Sevgi ve saygı ile. 09 Şubat 2023, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
A​tılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı ​AbD
​Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, ​Mülkiye’li​
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik      twitter : @profsaltik    

 

Infant & Child Health, Global and in Turkiye

Dear Phase 3 Students of Atılım Univ. Medical School

All medical students,
Medical residents in different branches
Allied health staff

General public and Media,

On the 8th February 2023, we’ll conducted a 2 hours lecture face to face for
Phase 3 Students of Atılım Univ. Medical School with a subject of

Global Infant & Child Health

Here are the 37 power point slides having a rich and up to date content.. (PDF 3 MB)

Gobal Infant & Child Health, Ahmet SALTIK

Additionally, the following subject will also be rewieved :

Infant & Child Health in Turkiye

Infant & Child Health in Turkiye, AHMET SALTIK

With respect and love. 8th February 2023, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
Atılım Univ. Medical School, Dept. of  Public Health
LLM in Health Law
BSc in Political Sciences & Public Administration
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik       twitter  @profsaltik

21. YÜZYILDA ÜLKEMİZE ve DÜNYAMIZA KÜRESEL SAĞLIK TEHDİTLERİ..

Dostlar,

28 Ocak 2023 günü Gaziantep ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) şubemizin çağrılısı olarak bu kentte idik. 30. Adalet ve Demokrasi Haftası bağlamında, 2 saat süren uzun bir konferans verdik.

Konumuz “30. ADALET ve DEMOKRASİ HAFTASI : ADALET, DEMOKRASİ ve TÜRKİYE’nin GELECEĞİ” idi. Gerekli bilgi ve, açıklamalarla konferansımızın youtube kaydının erişkesini (linkini) web sitemizde paylaştık (GAZİANTEP ADD Konuşmamız.. 30. ADALET ve DEMOKRASİ HAFTASI : ADALET, DEMOKRASİ ve TÜRKİYE’nin GELECEĞİ | Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM). İzlenmesini, paylaşılmasını ve kontrgerilla – gladyo siyasal cinayetlerinin durdurulması için toplumsal kararlılık gösterilmesinin zorunlu olduğunu düşünüyoruz.

Ardından, Düztepe’deki Çepnililer Derneğine geçtik. Genel Sağlık-İŞ ve EĞİTİM-İŞ‘in işbirliği ve değerli meslektaşımız Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu‘nun çabasıyla düzenlenen 2. bir ekinliğe katıldık. Burada bizden istenen konferans başlığı şöyle idi:

  • 21. YÜZYILDA ÜLKEMİZE ve DÜNYAMIZA KÜRESEL SAĞLIK TEHDİTLERİ..

Bu konuyu izleyicilere sunduk, soruları yanıtlamaya çabaladık.
Başta meslektaşımız Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu olmak üzere toplantıyı düzenleyen ve emek verenlere şükranlarımızı sunuyoruz. Bu konferansımızı İzlemek için lütfen tıklayınız..

Toplam 58 dakika süren bu kayıtta, neo-liberal küreselleşTİRmecilerin özellikle son 40 yılda insanlığın başına ördüğü çorapları işledik. Sağlık hizmetlerinin piyasalaştırılması, özelleştirilmesi, kamunun giderek sağlık hizmetlerinden dışlanmasını, sürdürülemez boyutlara ulaşan çevre kirliliğini irdeledik.

Sürdürülebilir kalkınma” söyleminin (motto’sunun) duvara dayandığını, yerine SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM ilkesini koymanın zorunluğunu vurguladık.

Yeni insan tipinin “Homo environmentum” olmasını önerdik (adlandırma da bize aittir..).. Tasarruflu ve çevreye saygılı, barış içinde birlikte yaşam (peaceful co-existence) önerdik.

Mutlaka küresel NÜFUS PLANLAMASI ve “HER AİLEYE 1 ÇOCUK” zorunluluğunu irdeledik.

Sağlık hizmetlerinin – gereçlerinin (ilaç, tıbbi ürünler…) TEMEL İNSANLIK HAKKI olduğunu, kamusal sorumluluk gereği sunulması gerektiğini, küresel dayanışma ve işbirliğini önerdik.

Gelen soruları yanıtlamaya çalıştık.

  • Koruyucu sağlık hizmetleri öncelikli olmak üzere
  • Herkese eşit ve nitelikli sağlık hizmetleri ulaştırılması gerekliliğini paylaştık..

İzlenmesini (58 dk.), paylaşılmasını ve gereğinin yapılmasını dileriz..

Sevgi ve saygı ile. 03 Şubat 2023, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM  
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Mülkiyeli
www.ahmetsaltik.net             profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik           twitter : @profsaltik

Maternal & Child Health- MCH: Public Health Aspect

Dear Phase 3 Students of Atılım Univ. Medical School

All medical students,
Medical residents in different branches
Allied health staff

General public and Media,

On the 31st January 2023, we conducted a 3 hours lecture face to face for Phase 3 Students of Atılım Univ. Medical School with a subject of

Maternal & Child Health– MCH : Public Health Aspect

Here are the 52 power point slides having a rich and up to date content.. (PDF 3,7 MB)

MCH; Public Health Aspect, Ahmet SALTIK

Additionally, the following subject will also was rewieved :

Social groups under risk from the point of MCH (Maternal & Child Health)

MCH; Social groups under risk, Ahmet SALTIK

With respect and love. 31st January 2023, Ankara
(update : 1st Feb. 2023)

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
Atılım Univ. Medical School, Dept. of  Public Health
LLM in Health Law
BSc in Political Sciences & Public Administration
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik       twitter  @profsaltik

ADD Isparta Şubesi konferansımız : Türkiye’nin Bitmeyen Siyasal Cinayetleri.. Niçin? Kimler Sorumlu? Ne Yapmalı?

Dostlar,

Yarın, 27 Ocak 2023 Cuma günü Isparta’da olacağız.

ADD Isparta Şubesinin çağrılısı olarak bir konferans vereceğiz.

Konumuz aşağıdaki görselde (posterde) belirli..

Türkiye’nin Bitmeyen Siyasal Cinayetleri :
Niçin? Kimler Sorumlu? Ne Yapmalı?

Etkinliği düzenleyen ADD Isparta Şubemiz Başkanı Sayın Mevlüt Özil ve çalışma arkadaşlarına, destek verenlere içtenlikle teşekkür ederiz.

Ayrıca, bu ADD Şubemizin kurucu başkanı ve uzun yıllar ölçüsüz bir özveriyle emek veren saygın ve yürekli yurtsever, Cumhuriyet öğretmeni Mahmut Özyürek‘e engin şükranlarımızı sunuyoruz. Bu Şubemizde, Sn. Mahmut Özyürek’in otomobili ile, tüm yakıt giderlerini kendisi ödeyerek çok sayıda konferans gerçekleştirdik. Isparta’da bu güne dek yaptığımız Aydınlanma etkinliklerinin listesi aşağıda..

Saat 15:30’da başlayacak sunumumuz, Meydan AVM Lavanta salonunda gerçekleştirilecek.
(1996’dan bu yana verdiğimiz meslek dışı Aydınlanma konferanslarımızın 1847 ncisi olacak.)

Bilgi ve ilginize sunarız.

Sevgi ve saygı ile. 26 Ocak 2023, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
ADD Bilim Kurulu 2. Başkanı
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Mülkiyeli
www.ahmetsaltik.net       profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter : @profsaltik    

Isparta’da bu güne dek yaptığımız Aydınlanma etkinliklerinin listesi..

  1. Türkiye’nin Kurtuluşu : Yeniden ATATÜRK. (Görsel Konf.)   Şarkikaraağaç ADD, 23.06.2001
  2. Çağdaş Sağlık Anlayışı / Doktorlara, 2 saat (Görsel Konf.) Isparta Tabip Odası, 24.06.2001
  3. Çağdaş Sağlık Anlayışı / Doktorlara, 2 saat (Görsel Konf.) Isparta Tabip Odası, 24.06.2001
  4. Çağdaş Sağlık Anlayışı / Doktorlara, 2 saat (Görsel Konf.) Isparta Tabip Odası, 24.06.2001
  5. Türkiye’nin Kurtuluşu : Yeniden ATATÜRK. (Görsel Konf.), Gelendost ADD, 24.06.01
  6. Çağdaş Sağlık Anlayışı / Doktorlara, 2 saat (Görsel Konf.), Isparta Tabip Odası, 25.06.2001
  7. Türkiye Nereye ? TV Söyleşisi, Kanal 32, Isparta ADD, 25.06.2001
  8. Mesleksel Bulaşıcı Hst. / Doktorlara, 2 saat (Görsel Konf.), Isparta Tabip Odası, 25.06.2001
  9. Mesleksel Bulaşıcı Hst. / Doktorlara, 2 saat (Görsel Konf.), Isparta Tabip Odası, 25.06.2001
  10. Mesleksel Bulaşıcı Hst. / Doktorlara, 2 saat (Görsel Konf.), Isparta Tabip Odası, 26.06.2001
  11. Mesleksel Bulaşıcı Hst. / Doktorlara, 2 saat (Görsel Konf.) Isparta Tabip Odası, 26.06.2001
  12. Türkiye’nin Kurtuluşu : Yeniden ATATÜRK. (Görsel Konf.) Isparta ADD, 26.06.2001
  13. Yeni Dünya Düzeni ve Türkiye’nin Geleceği. Süleyman Demirel Üniv. ADT, 12.05.2003
  14. Gençler Atatürk’ü Tanıyor mu? Eğirdir ADD, End. Mesl. Lisesi, 12.05.2003
  15. Yeni Dünya Düzeni ve Türkiye’nin Geleceği, Eğirdir Su Ürünleri Fak., 12.05.2003
  16. Türkiye Nasıl Köşeye Sıkıştırıldı; Çıkışı Nasıl Olabilir? Kanal 32 TV progr., 12.05.2003
  17. KüreselleşTİRme ve Halk(ın) Sağlığı. S. Demirel Üniv. Tıp Fak., 13.05.2003
  18. Yeni Dünya Düzeni ve Atatürk Türkiye’sinin Geleceği, Atabey Lisesi öğenc., 13.05.2003
  19. Yeni Dünya Düzeni ve Türkiye’nin Geleceği, Gönen Anadolu Lisesi, 13.05.2003
  20. TBMM 85 Yaşında : Tam Bağımsız Türkiye ve Ulusal Egemenlik. Keçiborlu ADD, 23.04.2005
  21. TBMM 85 Yaşında : Tam Bağımsız Türkiye ve Ulusal Egemenlik. Isparta ADD,  24.04.2005
  22. Türkiye’nin Bitmeyen Siyasal Cinayetleri : Niçin? Kimler Sorumlu? Ne Yapmalı?
    Isparta ADD, 27.01.2023

1996-2004 arasında Isparta S. Demirel Üniv. rektörlüğü yapan Sn. Prof. Dr. Lütfü Çakmakçı döneminde verilen konferanslar : No 13, 15 ve 17..

TTB : Yaşatmak İçin Yaşamak İstiyoruz!

Son haftalarda ülkenin dört bir yanındaki meslektaşlarımızdan gelen ölüm haberleri ile tekrar ve tekrar sarsılmaktayız. Hekimlerde gördüğümüz ani ölümler, basın-yayın kuruluşlarına da yansıdığı üzere dikkat çekici biçimde artmaktadır. Yalnızca 2023 yılının ilk 20 gününde en az beş meslektaşımızı genç yaşta yitirdik. Üç meslektaşımızın ölümünde kalp krizi (akut MI), bir meslektaşımız için inme, bir meslektaşımız içinse intihar (özekıyım, suisit) ön tanısı konulduğu bilgisini aldık.

Özellikle Sağlıkta Dönüşüm Programı sonrasında aşama aşama gasp edilen ekonomik ve özlük haklarımız, ağırlaşan çalışma koşullarımız ve sağlıkta şiddet; pandemi ve ekonomik krizle birlikte  dayanabileceğimiz noktaları da aşmış, “bıçak kemiği delip geçmiştir.” Bu nedenle 1 Ekim 2021’de, sağlıklı koşullarda çalışabilmemiz ve yaşayabilmemiz için Türk Tabipleri Birliği olarak “Emek Bizim Söz Bizim” eylem sürecini başlatmıştık. Sağlık Bakanlığı ise yıllar boyunca kayıtsız kaldığı istemlerimiz ile ilgili güçlü eylemlerimizin sonucunda adım atmak zorunda kalmış; “Beyaz Reform” adı altında bir dizi düzenleme yaparak haklarımızı verdiğini iddia etmişti. Ancak mevcut koşullarımıza baktığımızda, “Beyaz Reform”un amacının haklarımızın verilmesi değil; ücretlerde iyileştirme kandırmacasıyla hekim ve sağlık çalışanlarını güvencesizleştirmek, onları daha çok çalıştırmak ve eylemlerini bastırmak için denetim altına almak olduğunu daha da net biçimde görmekteyiz.

Ekonomik krizin yükü altında ezilen hekimler için kalıcı olmasa bile yapılan ücret iyileştirmelerinin yarar sağladığını söyleyebiliriz. Ancak bu süreçte il sağlık müdürlükleri ve sağlık kurumlarındaki idarenin; hekimlerin üzerinde daha çok çalışmaları yönünde kurdukları baskının ağırlaşması, hekim ve sağlık çalışanlarının bedenlerinin ve zihinlerinin kaldıramayacağı yoğunluklarla karşılaşmalarına neden olarak yaşamlarını tehdit etmektedir.

  • Nitekim birçok çalışmada, uzun çalışma saatleriyle intihar düşüncesi arasında yakın ilişki tanımlanmıştır.
  • Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü’nün de açıkladığı çalışmaya göre haftalık 55 saat ve üzerinde çalışmanın haftalık 35-40 saat çalışmaya göre inme riskini %35 ve iskemik kalp hastalığından ölüm riskini %17 artırdığı belirlenmiştir. Dünya Sağlık Örgütü temsilcilerinin de anlatımıyla haftada 55 saat ve üzeri çalışmak ciddi bir sağlık tehlikesidir.

Türk Tabipleri Birliği’nin 2021 yılının Eylül ayında 6.178 hekimin katılımıyla gerçekleştirdiği çalışmada, çalışmaya katılan hekimlerin %15-30’unun haftalık 55 saatten daha uzun süre çalıştığı görülmektedir. “Beyaz Reform” sonrasında bu sürelerin daha da uzaması için atılan adımlar önemli bir sorun olarak önümüzde durmaktadır.

Bir başka konu ise birçok bilimsel çalışmada gösterildiği üzere COVID-19 enfeksiyonu geçirenlerde iskemik kalp hastalığı ve başka birçok hastalığın daha yüksek oranda görülebilmesidir. Pandeminin doğru yönetilmemesi sonucunda pandeminin yükünü çeken sağlık çalışanlarının birçoğu virüsle karşılaştı. Yüzlerce sağlık çalışanı, COVID-19 nedeniyle yaşamlarını yitirirken daha da büyük bir çoğunluk ise hastalığı geçirmesine karşın halen bu hastalığın neden olduğu sorunlarla uğraşmaktadır. Buna karşın ne COVID-19 sağlık çalışanları için meslek hastalığı kabul edildi ne de TTB’nin pandemi sürecindeki her yıl için 120 gün yıpranma payı istemi karşılandı.

  • Son dönemde meslektaşlarımızın birden (ani) ölümleri,
    hem mesleğimiz ve hem de sağlık sistemi için ciddi bir alarm işareti gibi görünmektedir.

Kaldı ki karşılaştığımız ölümlerin, buzdağının yalnızca görünen yüzü olduğunu, henüz yaşamını yitirmemiş birçok meslektaşımızın da ciddi biçimde yıprandığını hepimiz biliyoruz. Ancak şu ana dek sağlık çalışanlarının ölümleri ve ne denli yıprandıkları araştırılmadığı gibi,

  • Toplumda son iki yılın ölüm ve ölüm nedenleri, Türkiye İstatistik Kurumunca
    kamuoyuyla paylaşılması gerekirken paylaşılmamıştır.

Önce zarar verme!” ilkesini benimsemiş, her kim olursa olsun, hastasını tedavi etmek ve yaşatmak için gerekli koşulları sağlamaya yemin etmiş bir meslek kesiminin zarar görmesi engellenmelidir.

Konu, Sağlık Bakanlığı ve TBMM başta olmak üzere ilgili bütün kuruluşların öncelikli görevidir. Bu bağlamda; konuyla ilgilenen tüm kuruluşların temsil edildiği bir Kurulun oluşturulup,
Sağlık Bakanlığı’nın elindeki tüm verilerin paylaşıldığı bir ortamda hem hekimlerdeki hem de toplumdaki ölümler araştırılmalıdır.

Altta yatan nedenlere yönelik önlemler geliştirilmeli, önlem alınamayan koşullarda ise yıpranma payının artırılması gibi uygulamalarla görülen zarar giderilmelidir.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi

Pandemiyi yok saymak çözüm mü?

authorBAYAZIT İLHAN
GÜNCEL20.01.2023, BİRGÜN

Türkiye aylardır pandemiyle mücadeleyi rafa kaldırdı. Hastalık yok gibi davranıyoruz, çünkü insanlara o mesaj verildi. Bir zamanların her yere yazılan mesajı “maske – mesafe – temizlik” unutuldu. COVID-19 ile ilgili verilerin doğruluğu tartışılırken, 14-27 Kasım 2022 haftasından sonra hiç veri yayınlanmaz oldu. Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) altı aydır Türkiye’den veri gitmediğini öğreniyoruz. Test sayılarının, aşılamanın çok azaldığını gözlemliyoruz. Bu koşullarda yeni varyantların Türkiye’de görülüp görülmediğini sormak zaten akla ziyan, belli ki bu tür bilimsel saptamalara gereksinimimiz yok.

Hatırlatalım, söz konusu olan insan yaşamıdır ve dünya salgınları yok saymanın ölümcül sonuçlara yol açtığını deneyimleyerek öğrendi. COVID-19 salgını bu gerçeğin güncel tanığı olarak ortada duruyor. Bilanço ağır, dünyada vaka sayısı 670 milyonu, ölümler 6 milyon 700 bini geçti. Yaklaşık 22 milyon aktif vaka olduğu bildiriliyor. Bunun yalnızca verileri bildiren ülkelerden toplandığını, Türkiye gibi ülkelerden veri gelmediği için bu rakamların gerçeğin ancak bir bölümünü gösterdiğini akılda tutmalıyız.

VİRÜS YOLUNA DEVAM EDİYOR

COVID’in yeni varyantı, halen bir Omikron varyantı olarak tarif ediliyor, XBB.1.5 adını aldı. Ancak bilim insanları “Kraken” de diyorlar. Kraken, İskandinav folkloründe saldırgan bir deniz canavarı. DSÖ şu ana kadarki en bulaşıcı varyant olarak bildiriyor. Vakaların çoğu ABD ve İngiltere’den. Hastalık şiddeti ve aşı ya da hastalık ile elde edilen antikorlardan ne denli kaçabildiği konularında veri toplanmaya çalışılıyor.

DSÖ verilerine göre en son 12 Aralık 2022 – 8 Ocak 2023 arasında 14 milyon COVID-19 vakası bildirildi ve 49 bin kişi yaşamını yitirdi. Bu dört haftada önceki dört haftaya göre hasta sayısında % 10, ölümlerde % 22 artış var. Son bir ayda Çin’de 60 bin, Japonya’da 9 bin, ABD’de 12 bin can yitiği oldu. Bunlar Çin ve Japonya için ne yazık ki pandeminin başından beri en çok can yitiği anlamına geliyor.

Yalnızca COVID-19 değil, grip ve öbür solunum yolu enfeksiyonları da yaygınlaşmış durumda. COVID-19’un uzun süreli sağlık sorunlarına neden olduğunu da görüyoruz. Pandemi boyunca ertelenen sağlık hizmeti gereksinimleriyle birleşince, ülkemizde hastanelerdeki kalabalıkların, sağlık çalışanları üzerinde artan iş yükünün, hastanelerden bir türlü randevu alınamamasının bir nedeninin de burada yattığını anlayabiliyoruz.

NE YAPMALI?

Bu sorunun yanıtını İnsan denen “akıllı” canlının içtenlikle aradığı konusunda kuşkuluyum. Ülkemizin içine sürüklendiği kuraklığa, iklim değişikliğine, meraların ve tarım arazilerinin bile yapılaşmaya açılmasına, bir yanda yoksulluğa bir yanda aç gözlülüğe bakılırsa ne demek istediğim görülecektir.

Tüm bunlar bir yana, “Hastalığı ve ölümleri sınırlamak için bugün ne gerekiyor??” derseniz, DSÖ’nün geçtiğimiz hafta maske, tedavi ve hasta bakımı konularında güncellediği önerilerine bakabiliriz. Maske hastalığın yayılmasını önlemedeki anahtar rolünü sürdürüyor. Hastaların yakınmaların başlamasıyla 10 gün yalıtımda (izolasyonda) olması, başka kişilerle temas etmemesi gerekiyor. Türkiye’de artık bu izlem neredeyse hiç yapılmıyor.

Aşılanma çok önemli, ancak orada da sorunumuz var. İlk çıkan virüsle birlikte Omikron’u da içeren ikili (bivalan) aşı ile hatırlatma dozu öneriliyor, ancak ülkemizde bu aşılar yok. Yapılan çalışmalar, Türkiye’de yapılagelen inaktif aşıların özellikle risk kümesindekiler için yeterli olmadığı yönünde. Hem anımsatma dozlarının hem de yenilerinin mRNA aşılarıyla yapılması öneriliyor.

Bağışıklık sistemi baskılanmış olanların 5. doz, 50 yaş üstü ve süregen (kronik) hastalıklar gibi risk kümesinde olanların 4. doz mRNA aşılarını tamamlamaları öneriliyor.

  • Aşılar hastalığı tam önlemese de, ağır hastalık ve ölümleri büyük oranda azaltıyor.
  • Pandemi sürüyor ve bir çeşit salgınlar çağındayız.

Bugüne ve geleceğe ilişkin iyi düşünmemiz ve ona göre tutum almamız gerekiyor.

Gelin, 2023’ü ve seçimleri daha yaşanabilir bir Türkiye ve dünya için sorumluluklarımızı bilerek değerlendirelim.

CADDE TV Programımız : Aşı – İlaç Kıtlığı, Kovit ne durumda, Evde Serum tedavisi

Dostlar,

Bu sabah saat 08:30 -09:00 arası yarım saat Cadde TV‘nin konuğu olduk.

Sn. Hafize Bayar Üstün’ün sorularını yanıtladık.

Konularımız

  • Aşı – İlaç Kıtlığı,
  • Kovit, Grip, Solunum Yolu Bulaşları (enfeksiyonları) salgını ne durumda,
  • Evde Serum tedavisi idi.

31-32 dk. içinde bu sorulara güncel ve bilimsel yanıtlar verdik.
Her zaman olduğu gibi sorunların ekonomo-politik kök nedenlerini de belirterek. Çözüm önerilerimizi de sunduk.

Program kaydını “sendgb” aracılığıyla bize (e-ileti, e-posta) adresimize) gönderdiler.
Ancak 2,2 GB oylumundaki (hacmındaki) MP4 dosyasını web sitemize yüklemek olanaksız.
Bu yüzden erişkeyi (linki) vereceğiz, birkaç dakika sabırla indirip izlemek gerekecek.

https://sendgb.com/1VQImp5Tlyk

CADDE TV ve emekçilerine, sevgili Mustafa Balbay‘a teşekkür ederiz.

İzlenmesi, paylaşılması ve gereklerinin yapılması dileğiyle.

Sevgi ve saygı ile. 20 Ocak 2023, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
A​tılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı ​AbD
​Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, ​Mülkiye’li​
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik      twitter : @profsaltik