Etiket arşivi: Dr. Ahmet Saltık

KRT TV ve ARTI Programımız – 30 Nisan 2021

Dostlar,

30 Nisan 2021 Cuma günü KRT Televizyonunda Sn. Aslı KURTULUŞ MUTLU‘nu konuğu olduk (saat 13:15 – 13:35 arası 20 dakika)

“AKP usulü Kapanma” Salgın yönetimine ne katabilir, irdeledik.

Özellikle bu “yarı kapanma” nın beklenen yararı sağlayabilmesi için hızla alınması gereken önlemleri vurguladık. 17 günün yeterli olmayacağını,

  • Epidemiyolojik verilerin en az 4 haftalık bir kapanmayı zorunlu kıldığını vurguladık. 

Takvim günü ve kapanma süresi belirlemek yerine, Epidemiyolojik hedefler konması gerektiğini, kapanma süresinin o hedeflere erişilmesine göre ilan edilmesi gerekliliğini savunduk.

  • Gelişmiş Batı ülkelerinin 3-4 kez, 4 haftayı aşan sürelerle ve çok katı ölçütlerle kapandığını örnekledik.

Hele hele son haftada olgu sayılarında küresel ölçekte %3, ölüm sayısında ise %10 gibi çok ciddi artışlar gözlenirken!

Hasta havuzu büyük bir hızla boşaltılmakta! Havuzdaki 460 bin hastadan 68 bini daha iyileşti 30 Nisan günü!!?? Havuzun %15’i!

  • Bu, karantina süresinin Sağlık Bakanlığınca 7 güne indirildiği anlamına geliyor ki, hiçbir bilimsel temeli yok.. Çok tehlikeli bir uygulama. Verilerin iyileştiği görünümünü yapay olarak sağlama işgüzarlığı.. Çok yanlış..

Üstelik ülkemizde karantina merkezleri kurularak temaslılar buralarda toplumdan ayrılmış ve PCR testleri negatifleşince topluma iade edilmiş de değiller..

Başta İstanbul, büyük kentlerden Anadolu’ya “salgın göçü” nün beklenen tehlikelerine dikkat çektik ve hiç olmazsa 17 Mayıs’ta bu yarı kapanma sonlandırılacaksa, tersine bir göçün 2 hafta süre ile engellenmesi gerektiğini vurguladık. (Yaklaşık 20 dk.)

***
Akşam 18:00’de ise ARTI TV‘den Sn. Fatih Yapıcı bizi programına konuk aldı. Meslektaşımız Kardiyoloji uzmanı Sn. Prof. Dr. Bengi Başer ile salgının güncel boyutlarını konuştuk. Özellikle “alaturka kapanma” olgusunu, aşı kıtlığından aşı yoksunluğuna sürüklenişimizi..
43 kalem kapanma bağışıklığı (muaflığı) tanınan kesimleri.. Örn. inşaat sektörü ve işçileri.. Ardından 5 kalem daha bağışıklık..26.8 milyon toplam istihdamın %61’i kısıtlama dışı, çalışmayı sürdürecek emekçiler. %22’si bir ölçüde bağışık, kısmen çalışacaklar. Salt %17’si, yaklaşık 4,5 milyon emekçi çalışmayacak bu 17 günde..

Daha baştan, %95’lere erişmesi gereken kapanma oranı kabaca %50’lere, YARI KAPANMAYA indirgendi. Bir de milyonlarca insanın kapanma öncesi kentler arası göçü, yer değişimi.. Çok ağır faturası olabilecek ve öngörülerek engellenmesi gereken bir olaydı. Hiç olmazsa 17 Mayıs sonrasında bu kitlelerin 14 gün daha yerlerinde kalmaları, aynı kitlesel toplum hareketliliğinin mutlaka engellenmesi gerek.

Salgında “kapanma” uygulamasının ciddi ve ağır bedelleri olan bir uygulama olduğunu açıkladık. 3 ayaklı bir sehpa modeli aktardık. Sehpanın yüzeyinde kapanma oranı var.. %95’leri bulmalıydı ama %50’ler gibi görünüyor ne yazık ki..

Sacayaklarından biri kapanmada yaygın – hızlı AŞILAMA! Ama aşı yok!!?? 

İkinci ayak AKTİF SÜRVERYANS ile toplumda saklı – gizli olguları erken yakalayıp toplumdan ayırarak EVLERİNDE DEĞİL, karantina merkezlerinde yalıtmak.. (izole etmek)

3. adım ise kapsamlı SOSYAL DESTEK… Yoksula, işsize, kısa süreli çalıştırılana, ücretsiz izne ayrılana, küçük esnafa ve KOBİ’lere…

Sehpanın düzlemi darmadağın; kapanma yarım yamalak..
Her 3 bacak da kırık..
Eee, biz bu sözde kapanmadan ne yarar bekliyoruz??
Dileriz 17 Mayıs’ta düş kırıklığı yaşamayız ama Sağlık bakanı Dr. Koca’nın itirafı net :

  • “Artış hızında azalma” görerek bayram yapmak… (!!??)

Demek ki salgın eğrisi yükselmeyi sürdürecek ve eğri azalmış (!?) bir hızla yukarı tırmanırken biz 17 günü bitireceğiz ve hatta 3-4 gün öncesinde Bayram yapmaya başlayacağız!!??

Bu tablo tam bir akıl tutulması değil de nedir?
Bunca açık – belirgin hata ısrarla sürdürüldüğüne göre AKP’nin gerçek niyeti nedir?

Kendince salgını denetim altında tutarak ama
“UZATARAK kullanmak” ne hikmettir, hangi üst akıl ürünü – yönlendirmesidir; halkın yaşam hakkı ile kumar oynayarak??

Bilgi ve ilginize kaygı ile sunarız. (yaklaşık 45 dakika)

Sevgi ve saygı ile. 01 Mayıs 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

‘Sputnik’te aracı hırsı Türkiye’ye 14 ay kaybettirdi’

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, iktidarın Çin aşısında olduğu gibi Sputnik V aşısında da aracı kullanma çabası içine girdiğini ve bu nedenle Türkiye’ye 14 ay kaybettirildiğini söyledi.

‘Sputnik te aracı hırsı Türkiye ye 14 ay kaybettirdi’

ANKARA (Anayurt)
https://anayurtgazetesi.com/haber/Sputnik-te-araci-hirsi-Turkiye-ye-14-ay-kaybettirdi/730355 29.04.2021

(AS: Bizim kapsamlı katkımız yazının altındadır..)

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, iktidarın Çin aşısında olduğu gibi Sputnik V aşısında da aracı kullanma çabası içine girdiğini ve bu nedenle Türkiye’ye 14 ay kaybettirildiğini söyledi. Emir,

  • “Ruslar, 8 ay önce Sputnik V’yi Türkiye’de üretelim teklifiyle geldi. Üretim yeterliliği olmayan AKP’li Öztürk Oran’ın firması, Cumhurbaşkanı talimatıyla seçildi ve anlaşma yapıldı. Şimdi aşıyı ithal edecekler ve o firma ithalata aracılık yapacak. Aşı da ancak 6 ayda gelebilecek. Yandaşa para kazandırmak için Türkiye’ye 14 ay kaybettirdiler” dedi.

RANT HIRSI TÜRKİYE’Yİ AŞISIZ BIRAKTI

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Sputnik V aşısından 6 ay içinde 50 milyon doz geleceğine yönelik sözlerinin ardından yazılı açıklama yapan CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Türkiye’ye 14 ay kaybettirildiğini belirterek, şunları söyledi:

  • “Aşı 6 ay içinde ne zaman hangi planda gelecek belli değil. Pandemiyle mücadelede yaşamsal önem taşıyan her ihtiyaçta para kazanma gayretini öncelik haline getiren iktidar, rant hırsı yüzünden Türkiye’yi aşısız bıraktı.

YANDAŞI ARACI YAPTILAR

Ruslarla aslında ilk anlaşma aslında 16 Ağustos 2020’de yapıldı. Rus aşısı ilk gündeme geldiği andan başlayarak iktidar, Çin aşısında olduğu gibi Sputnik V’de de aracı kullanma çabası içine girdi ve aracı olarak Cumhurbaşkanına yakınlığıyla bilinen Öztürk Oran seçildi. Türkiye’de aşı üretebilecek firmalar varken, 83 milyonun sağlığını ilgilendiren böylesine yaşamsal bir konuda bile, yeterliliğine bakmadan kendilerine yakın bir kişiyi seçtiler. VisCoran firmasının sahibi Oran, sarayın en muteber kişilerinden ve aynı zamanda AKP’nin eski Ümraniye İlçe Başkanı. İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı ve TOBB Yönetimi Kurulu üyesi, Vakıf Katılım’ın yönetim kurulu başkanı da olan Oran, ayrıca 15 Temmuz Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı’nın da mütevelli heyeti üyesi.

14 AY KAYBETTİRDİLER

8 ay önce yapılan anlaşmaya göre teknoloji transferi ile Sputnik V aşısı Türkiye’de üretilecekti. Oysa bu firmanın aşı üretme yeterliliğini gösteren GMP belgesi olmadığı konusunda iktidarı uyardık. Bu firmanın aşı üretimiyle ilgisi olmadığı gibi, ilk günden başlayarak aşı üretemeyeceğini ve Türkiye’de üretim yapacak ortak aradığını Öztürk Oran da söylemişti.

Sonuç olarak üretimle ilgili 8 aydır hiçbir adım atılmadı. Şimdi de Bakan, ‘aşıyı ithal edeceğiz’ diyor ve 6 ay içinde geleceğini söylüyor.

  • AKP ve yandaşları, aşıda yine aracılık ve rant peşinde koşarken Türkiye’yi aşısız bıraktılar. Yandaşa para kazandırma çabası uğruna Türkiye’ye 14 ay kaybettirdiler.”

SORULAR YANIT BEKLİYOR

Sputnik V’nin Türkiye’de ortak üretimine ilişkin imzalanan sözleşme ile ilgili 10 Şubat’ta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca‘nın yanıtlaması istemiyle verdikleri soru önergesinin halen yanıtlanmadığını da ifade eden Emir, bir kez daha aynı soruları gündeme getirdi. Emir, Koca’ya şu soruları yöneltti:

  • “Rusya Doğrudan Yatırım Fonu’na VisCoran firması için bir baskı yapılmış mıdır? Anlaşmanın VisCoran firması ile yapılmaması durumunda onay süreçleri ile ilgili sıkıntı yaşanacağına dair çeşitli uyarılarda bulunulmuş mudur? VisCoran firması, bir doz başına ne kadar kazanç elde edecektir? Üretimi yapacak firmaya doz başına ne kadar ücret ödeyecektir? VisCoran firmasının aracılık etmesinden kaynaklanan zararın miktarı ne kadar olacaktır?”
    ===========================

    Dostlar,

    Yaşasınnn!!!

    Bir AKP KLASİĞİ daha… Olmasa ve gecikse, belli aralıklarla hep ama hep birbirinden yahşi yenileri çıkmasa, zaten “anormal” olurdu, değil mi??

    Meslektaşımız Dr. Murat Emir‘i kutlarız bu arada.
    Dr. Emir’e bu  bilgileri ulaştıran SPUTNİK V firması – Rus entelijansıyası ise, neden bu denli geciktiler ki?? Hazır, Dr. Koca “50 milyon doz Sputnik V aşısı sipariş verdik” buyurmuşken??

    Yazmıştık değil mi dostlar, 12 Aralık 2020’de, Cumhuriyet’in 2. sayfasında, 4,5 ay önce :

    AŞI SAVAŞLARI ve AKP’nin AŞI SINAVI – Prof. Dr. Ahmet SALTIK

    Ne diyordu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, SÖYLEV’ini (NUTUK) bağlarken?

  • “..Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir…”

    Kimeydi bu tarihsel uyarılar??

    Her yaştan TÜRK GENÇLİĞİNE idi değil mi?

    Yahu bu memleket “erken yaşlanma / bunama” ile mi engelli??
    ***
    Öte yandan, Çin’den neden SİNOVAC’ın aşısı gelmiyor?
    Hep sormadık mı;
    1. Bu anlaşmayı açıklayın : AKP ticari sır dedi, ser verdi sır vermedi.
    2. Aşının dozu kaç Dolar, aracı var mı, komisyonu ne?? AKP “yok” dedi, 2 aracı çıktı.
    3. Kaç Dolar ödeme yaptınız ilgili firmaya, paramız kadar mı aşı geliyor?? dedik, laf salatası yapıldı.
    4. Çin bu aşıyı kimi yoksul ülkelere bağışlıyor ve satmayı da sürdürüyor.. Üretim teknolojisi yumurta embriyosuna bağlı değil, biyolojik regülatörler eliyle seri üretim yapıyorlar.. Dedik, Bakan Koca ve partisi AKP’de, RTE’den çıt çıkmadı..
    5. 2. doz için arkası gelmez ise B, varsa C.. palanınız nedir dedik, yanıt alamadık…
    ***
    Şimdi koca Bakan Dr. Koca yarı ağlamaklı (!) “aşı yok” diyor…
    Meğer 6-8 hafta ara ile de 2. doz yapılabilirmiş, mişmiş…
    Ne olur, 1. doz ile birkaç hafta içinde insanlar %30’lara dek bağışık yanıt geliştirir, sonra bu zayıf bağışıklık zamanında ek doz ile (booster, rapel, yineleyen dozlar) güçlendirilmediği için hızla sönümlenmeye geçer..

    Bir de kalkar, sözüm ona halka moral vermek için “.. mutasyonun da sonu var..” buyurursunuz.
    Dr. Koca, bunu tıbbiyede Gen ve Moleküler Biyoloji sınavında söyleyen ilk 3 sınıf öğrencisini salondan kovalarlar.

    Mutasyon = Evrim süreklidir, biyolojik bir gerçekliktir, hiç durmaz. Sizin EVRİM KARŞITI = YARADILIŞÇI (Kreatorist) inançlarınız/takıntılarınız bu evrensel bilimsel gerçekliği etkilemez.
    Mutasyon = Evrim zamanın matematiksel fonksiyonudur, salgın uzadıkça mutasyonlar artar ve bu da salgını uzatır. Taa ki piyango ile, “özlenen – yollarına güller dökülen” olumlu mutasyon piyangosu vurana dek. Ama piyango vurmadı, tersine mutasyon ile virüs güçlendi, salgın azdı..
    ***
    Bu kafa ve kadro ile siz bu salgınla başedemeyeceksiniz..
    Bu olgu çok net bir gerçeklik olarak ortaya çıktı.

    İSTİFA EDİN, bırakıp gidin..

    Muhalefet, bu dakikadan sonra stratejisini bu hedefe odaklamalı..
    AKP istifa!
    Erdoğan istifa!

    Sonra da, masum onbinlerce insanın ölümünün faturası sabık siyasal kadroların önüne konmalı hukuk sistemi kapsamında mutlaka yargılanmalıdırlar.
    Bu faturada en az 5 milyon insanın hastalanması,
    Ekonominin on milyarlarca dolar çöküntüsü,
    Özüne kıyan (intihar eden) canların hesabı,
    Çalınan en az 14 aylık yaşam sevincimiz – hülyalarımız – beklentilerimiz..
    Acılarını içimize sığdıramadığımız 80 bin – 180 bin arasında canımızın çalınan YAŞAM HAKKI da var.

  • Salgın değil, salgından çok AKP, bu partinin akıl ve bilim dışı, sermaye yandaşı, rantçı ilkel vahşeti öldürüyor insanlarımızı..

    Yeter artık, yeter, yeter, yeter!!
    Duyun çığlıklarımız artık, YETER, YETER, YETER, YETER,YETERRR!!!

    Sevgi, saygı, derin acı – kaygı ama yine de UMUT ile. 29 Nisan 2021, Ankara

    Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
    Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
    Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
    www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
    facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

Alkollü içki satış yasağı hakkında

Mahmut ESEN
Mülkiye Başmüfettişi (Em.) 

Konu: Alkollü içki satış yasağı hk.

(AS: Bizim katkımız yazının altındadır..)

1-Bulaşıcı ve salgın hastalıklar konusunda yapılacak işler, kamunun vermesi gereken sağlık hizmetleri konusunda temel mevzuat olan 24.04.1930 gün ve 1593 sayılı “UMUMİ HIFZISSIHHA KANUNU” ile düzenlenmiştir.

Tehlikeli/ salgın hastalık çıktığında İl Hıfzıssıhha Kurulunun toplanması, halkın bilgilendirmesi ve hastalığın giderilmesi için gereken önlemleri alması gerekmektedir.
Tehlikeli genel sağlığı ilgilendiren genelgelerin Sağlık Bakanlığınca yayınlanması gerekmektedir. Bu konularda halen yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre İçişleri Bakanlığının 1593 sayılı Kanuna dayalı (toplumun genel sağlığını ilgilendiren konularda) herhangi bir yetkisi bulunmamaktadır.

Bu konulara ilişkin daha önce yapılmış kimi açıklamalarım bulunmaktadır. https://mahmutesen.wordpress.com/2020/03/30/icisleri-bakanliginca-koronaviris-salgini-konusunda-yayimlanmis-genelgelere-toplu-bakis/

2- Ankara İl Hıfzıssıhha Kurulu‘nun güncel 27.04. 2021 gün ve 2021/22 sayılı kararı alkollü içki yasağını içerip/içermediği yönünden incelenmiştir. Kararın 1.2 maddesinde:

  • Sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu günlerde bakkal, market, manav, kasap, kuruyemişçi ve tatlıcıların 10.00 – 17.00 saatleri arasında faaliyet gösterebilmelerine, vatandaşlarımızın zorunlu ihtiyaçlarının karşılanması ile sınırlı olmak ve araç kullanmamak şartıyla (engelli vatandaşlarımız hariç) ikametlerine en yakın bakkal, market, manav, kasap, kuruyemişçi ve tatlıcılara gidip gelebilmelerine, aynı saatler arasında bakkal, market, manav, kasap, kuruyemişçi, tatlıcılar ve on-line sipariş firmalarının adrese servis şeklinde de satış yapabilmelerine,

izin verildiği; açıklanmıştır.

3- Madde içeriğinde, alkollü içki satışlarının yasaklamasına ilişkin bir hangi bir kurala yer verilmemiştir.

Ancak alkollü içkilerin satış usul/esasları; 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu’nu başta olmak üzere, mevzuatta ayrıca ve ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Sözü edilen yasanın 6’ncı maddesine göre “…. alkollü içkilerin basın/yayın yoluyla tüketicilere satışı ve posta ile satış yöntemi kullanılarak gönderilmesi” yasaktır.

Anılan hüküm uyarınca bakkal, market, kuruyemişçilerin on-line (AS: çevrim içi) sipariş firmalarının adrese servis şeklinde alkollü içki satışı yapmaları olanaklı değildir. Bu tür satışlar için yasaklama getirilmesi yasaya uygundur.

4-Belirtilen durumlar dışında alkol satışlarına ayrıca yasaklama getirilmesinin yasal dayanağının olmadığı düşünülmektedir.

Selam ve saygılarımla. 28.04.2021
==================================
Dostlar,

Değerli dostumuz, çook kıdemli Mülkiye Başmüfettişi (Em.) kuşku yok, alanında derinlemesine yetkindir. Yukarıdaki “çok ağırbaşlı” irdelemesi de bir örnektir.

Biz o denli “ağırbaşlı” olmakta zorlandığımız gibi, gerek de görmüyoruz.

Güncel bağlamda ALKOLLÜ İÇKİ SATIŞLARININ yasaklanması açıka mevzuat dayanağından yoksundur.
Anayasanın 13., 15. ve 24. maddelerine AÇIKÇA aykırıdır.
Hukuk dışıdır.
Yok hükmündedir.
AKP iktidarı bu keyfiliklerine son vermelidir.
Toplumu şu salgın ortamında daha da germenin anlamı ve kendilerine bir yararı da yoktur.

Söz konusu İçişleri Bakanlığı genelgesi derhal düzeltilmelidir.

Çok kıdemli İdare Hukuku hocası Prof. Dr. Metin Günday’ın önemli – anlamlı tweet iletisi aşağıdadır:
***

  • Acı gerçek, hukukî hiçbir temeli olmadığı halde özel yaşama müdahale edilmesine,belli bir yaşam tarzının kamu gücü kullanılarak dayatılmasına irili-ufaklı tüm muhalif partilerin”oy kaybı” endişesiyle sessiz kalması… Bu ilkel popülist tutum kendilerine umdukları yararı sağlamaz !

 

TELE1 TV Programımız – 27 Nisan 2021

Dostlar,

27 Nisan 2021 günü akşam 18:00 haberlerinde Sn. Evren ÖZALKUŞ bizi konuk aldı.
Bilindiği gibi 26 Nisan 2021 akşamı Erdoğan “tam kapanma” açıklaması yapmıştı.
29 Nisan – 17 Mayıs arasında 17 gün süreli bir kapanma gerçekten “tam kapanma” mıdır, neler sağlayabilir, Kovit-19 salgınını sönümlendirebilir ya da denetim altına alabilir miyiz??

Şunları not edelim                       :

Mutasyon = Evrim! (Doğal seçilim – seleksiyon) bir yaşamda kalma savaşımıdır tüm canlıların ve durdurulamaz, kaçınılmazdır. Kovit-19’da virüsün mutasyon bulaşma sırasında olmaktadır. Dolayısıyla bulaşma, Ro katsayısı ne denli azaltılabilir / küçültülebilirse o oranda az mutasyon olacaktır. Gelinen aşama, küresel ölçekte hiç ve Türkiye’de de iç açıcı değildir bu bağlamda.

Bulaşma sırasında“.. o halde kaynakta, ortamda ve aday konakçıda önlemleri gerektirir.

Kaynakta; hasta – taşıyıcıların erken bulunup ayrılması ve sağaltımı, maske takması…

Ortamda.. kapalı ortamları havalandırma, dezenfektan püskürtme, korunma uzaklığı (sosyal mesafe), kalabalığı önleme..

Aday konakçıda : Aşılama, maske, hijyen, fiziksel korunma uzaklığı (sosyal mesafe), gerektiğinde PCR testi, aralıklı – kısa çalışma…

Ortak önlemler : Eğitim, halkı duyarlı kılıp işbirliğini sağlama, toplum katılımı… Salgının  özerk bilimsel kurumsal yönetimi..
***

Kapanma en az 28 gün olmalıdır..

2 kez 14’er günlük bulaşma süresi toplamı..
Epidemiyolojik hedefleri olmalıdır kapanmanın, zaman konarak değil.

  • Kapanma süresi, öngörülen epidemiyolojik hedeflere erişene dek gereken süredir.

Evde kalmaları istenenlere yaygın aşı + aktif sürveyans ile tarama ve saklı – gizli olguları erken bulmak, ayırmak gerekir. Bu ayırma karantina yerlerinde olmalıdır, kişilerin evlerinde değil!

Salgını bastırma uzadıkça mutasyon gelişimi doğru orantılıdır. Tersi de doğrudur.
Mutasyon, zamanın bir biyolojik – matematiksel fonksiyonudur, evrenseldir.
Bu arada mutasyon; kullanılan aşı, anti-viraller ile dezenfektan – antiseptiklere karşı direnç gelişmesine de neden olur.. Ne yazık ki, 16 aydır yeni korona virüs yaşamımızdan çekip gitmemiş, tersine yayılarak yerleşmiş gibidir. Küresel dayanışma – işbirliği yaşamsaldır.
**
ÇARE               :

4 HAFTA tama yakın kapanma, kapatılan nüfusa yaygın aşı + aktif sürveyans ve de sosyal destek sunmaktır. Ayrıntılar, yukarıda erişkesi (linki) verilen videoda (15 dk.)
***
Ayrıca bu gün (27 Nisan 2021) 2 TV konuşmamız daha oldu. İlki, sabah 11:00’de ARTI TV‘de idi (25 dk.). Gerekli bilgileri web sitemizde sunduk (ARTI TV Programımız – 27 Nisan 2021 – Prof. Dr. Ahmet SALTIK).

Öğleden sonra ise Erbil’den yayın yapan Rudaw TV ile kısa bir görüşmemiz oldu (10 dk.) :
https://www.facebook.com/RudawTurkce/videos/ankara-%C3%BCniversitesi-%C3%B6%C4%9Fretim-%C3%BCyesi-prof-dr-ahmet-salt%C4%B1k-tam-kapanma-karar%C4%B1n%C4%B1-r%C3%BBda/2950012771989329/
***
Birkaç tweet iletimiz şöyle oldu :

  • İktidar bildiğini okuyor. Ülke tüketildi, salgınla savaşacak gücü kalmadı. 17 gün sözde tam kapanma, sosyal destek yok? Yasaklardan bağışık olanlar 42 kalem uzun bir liste. Alaturka KAPANMA! Yazık. Son koz da heba ediliyor, Turizm kurtulur mu acaba? Uyan!
  • %100 kapanma salgını 28 günde bitirebilir. Bu oran düştükçe salgın uzar. Daha uzun, artan maliyetli kapanmalar gerekir. 17 gün yarım kapanmanın Epidemiyolojik temeli yok. AKP turizmi kurtarmaya bakıyor. Yine irrasyonel. Sosyal destek + aşı + sürveyans kaçınılmaz. AKP ülkeyi tüketiyor.
  • BİZİM TV’de çok geç de olsa sözde tam kapanmayı, Çernobil’in 35. yılını ve sözde Ermeni soykırımını kapsamlı irdeledik. YARIM KAPANMADA ve sonrasında neler yapmalı? Yaygın aşı, sürveyans, SOSYAL DESTEK ve milim milim gevşeme. Bu arada ölenlerin sorumlusu? (https://youtu.be/GyGjgfaytSU)

Yayılmasını, okunup – izlenmesini, dağıtılmasını ve ülkemize yararlı olmasını dileriz.
Hiçbir karşılık beklemeden, 50 yılık tıbbiyeli birikimimizi (Hacettepe Tıp’a kayıt, 1971) Ulusumuzun hizmetine sunma derdindeyiz. Geçen Mart’tan beri hummalı biçimde çalışıyoruz. Toplam 308 konuşma yaptık, salt 95’i 2021 başından günümüze dek olmak üzere. Saat 02:08 ve daha epey işimiz var. ANAYURT Gazetesi muhabirinin sorularını yanıtlamıştık telefonda. Yazıya dökülen metni gözden geçirip yollayacağız..

  • Salgını aşmada en temel gereksinim;
  • AKP iktidarının salgını yalnız ve yalnızca BİLİMSEL AKICILIKLA yönetmesi,
  • başka hiçbir şeyle değil..

Sevgi ve saygı ile. 28 Nisan 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

ARTI TV Programımız – 27 Nisan 2021

Dostlar,

27 Nisan 2021 Salı günü saat 11:00’de ARTI TV’de olacağız.. / OLDUK

AKP yöntemi sözde tam kapanma neler getirecek, neler götürecek?
15-20 dakika içinde irdelemeye çalışacağız.. / ÇALIŞTIK..

İlgi ve bilginize sunarız. (İlk 22 dk.)

Sevgi ve saygı ile. 27 Nisan 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

BİZİM TV Programımız – 26 Nisan 2021

Dostlar,

Türkiye’miz yoğun ve hızlı bir gündem yaşamakta.
Sn. Lale Özan Arslan çok başarılı bir TV yayıncılığı sürdürüyor.
2 Nisan 2021 günü yaptığımız görüşme 221 bini aşkın kez youtube’da izlendi.
İlgi gösteren izleyicilere teşekkür ederiz.

Bu akşam da Türkiye gündemini değerlendirmeye çalışacağız.
Duyuru görseli aşağıda.

26 Nisan 1986… 35 yıl önce yaşanan Çernobil faciasının da acılı yıldönümü.

Korona salgını ise vargücüyle sürüyor ve AKP iktidarı köktenci önlemlere başvuramadı,
kendi yarattığı ekonomik çöküntü nedeniyle.

Sonunda havlu attı iktidar ve 19 Nisan – 17 Mayıs arası TAMA YAKIN KAPANMA kararını aldı. Uygulamayı yakından izlemek gerekiyor..

1,5 saat boyunca 3 konuyu konuştuk.

1. Sözde Ermeni soykırımı suçlaması ve AKP iktidarının kabul edilemez aczi.
2. Denetimden çıkan salgın için çoookkkkkkkk geç kalan SÖZDE TAM KAPANMA..
3. Çernobil Nükleer santrali faciasının 25. yılı ve Türkiye’nin nükleer santral serüveni.

Bilgi ve ilginize sunarız.

Sevgi ve saygı ile. 26 Nisan 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

Görsel Konferansımız : ERMENİ SOYKIRIMI EMPERYALİST İFTİRA!


ERMENİ SOYKIRIMI :
EMPERYALİST İFTİRA!

Güncelleme             : 25 Nisan 2021
ABD Bşk. Joe Biden dedi ki;

  • “24 Nisan 1915’ten itibaren Konstantinopolis’teki Ermeni aydın ve cemaat liderlerinin Osmanlı yetkilileri tarafından tutuklanmasıyla bir buçuk milyon Ermeni tehcir edildi, katledildi, imha politikasıyla öldürüldü. Meds Yeghern’in (Büyük Felaket) kurbanlarını onurlandırıyoruz, böylece olanların dehşeti tarihte asla kaybolmasın.
    Nefretin tüm yıpratıcı etkisine karşı daima tetikte kalmamız için hatırlamalıyız.”

    ******
    Dostlar,

Aşağıda duyurusunu yaptığımız konferansımız 3 Mayıs 2013 günü 18:00 – 20:00 arasında
CHP Altındağ İlçe Merkezinde gerçekleşmişti. 85 yansı ile 1,5 saat süren kapsamlı sunuşumuzu katılımcılar sabır ve ilgiyle izlediler. Ardından da epey soru ve katkı..
Bu sunuyu power point olarak sitemizde sizlerle paylaşmak istiyoruz

Tarihsel ve bilimsel gerçeklere dayalı bu sunu içeriğinin yararlı olmasını dileriz.

Ermeni_Soykirimi_Emperyalist_iftira_Altindag_CHP

Büyük ATATÜRK‘ün SÖYLEV‘inde soruna epey yer ayırdığı yansılarda görülecektir.
Ayrıca Kemal Paşa’nın Amiral Bristol‘e konuya ilişkin mektubu da tarihsel gerçekleri
apaçık ortaya koyuyor. O önemli mektuptan bir alıntı (7 Mart 1920) :

  • “…Müttefikler insanlara eşit davransa,
    Ermenileri kimi görevlere atayıp silahlandırmasa,
    çatışmalar çıkmazdı. Müttefik ordularına ve Amerikan yönetimine Ermeni katliamı propagandasıyla ilgili gerçek konusunda Dünya kamuoyunu aydınlatma ve
  • Türk halkının adını alçak ve iğrenç suçlamalardan temizleme çağrısında bulunuyoruz…”

Ermenistan’ın ilk başbakanı Kaçaznuni’nin itirafları da belgelerle ortada..
Asıl kırıma uğrayanlar Türkler!..

AKP hükümetinin sözde Ermeni soykırımı suçlamasını reddetmeye çabalarken bin dereden su getirme kıvranışı ne denli hazin..

Oysa elde kapı gibi bir AİHM kararı var…
Haydi Sayın. Dr. Doğu Perinçek‘ten ve O’nun genel başkanı olduğu eski İşçi Partisi şimdi
Vatan Partisi’nde hoşlanmıyorsunuz.. O’nun ve partisinin adını anmadan bu paha biçilmez değerdeki karara sahip çıkmak da mı yok?? Bu ne duygusal ve ölçüsüz kindir? Olsa olsa,
Bay RTE’nin dediği gibi “..dinini ve kinini ve eksik etme!..” takıntısının – kör inadının ürünü olabilir. Devlet adamlığı ile zerrece bağdaşmadığı ortadadır ve bu ilkel tutum ülkemize çok zarar vermektedir.

Türkiye’nin haklı davasında, kocaman ve utanmaz – ikiyüzlü bir emperyalist yalana ülkemizin onuru – çıkarları feda edilemez. AİHM’nin Perinçek kararından bu yana (15 Ekim 2015) 6 ayı aşan zaman geçti. Ulusal çıkarları duygusallıktan uzak serinkanlı, akılcılıkla çözmek zorunda olan Hükümet, şimdiye dek başta Yunanistan, Ermenistan, G. Kıbrıs Rum Yönetimi, İsviçre ve Fransa olmak üzere çok sayıda ülke ile diplomatik ilişkiye geçmeli ve AİHM kararına uygun girişimler yapmalarını istemeliydi. Kolay mıdır AİHM kararını görmezden gelmek bu ülkeler için?

Gerçekten acı verici AKP – RTE’nin izlediği zavallı dış politika..
Ülkemize zarar vermeye kimin hakkı olabilir??
Bütün iyimserliğimizle “AKP – RTE hükümeti”ni olağanüstü önemli ve değerli AİHM’nin kararınınn gereğinin yerine getirilmesi için muhatap devletlerle diplomatik ilişkiye geçmeye çağırıyoruz.

(Not : Dün yolculuk durumu nedeniyle sizlerle paylaşamadığımız bu yazımızı,
24 Nisan 2016 yerine 25 Nisan 2016’da yayımlıyoruz…)

24 Nisan 2016, Ankara.
Sevgi ve saygı ile.

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com 

ERMENI_SOYKIRIMI_Konf._Altindag

CHP Altındağ İlçe örgütüne ve katılımcılara teşekkür borçluyuz..
Bu nazik, Türkiye için büyük önem taşıyan kritik konuda halkımızın yaygın olarak gerçekleri öğrenmesi gerek. Sunumuzun sanal ortamda yaygın dağıtılacağını umarız.

Sevgi ve saygı ile.
Ankara, 1.5.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net
p
rofsaltik@gmail.com 

===========================================

Dostlar,

Konferansa çağrı.. 3 Mayıs 2013 Cuma günü akşam 18:00’de..

CHP Altındağ İlçe Başkanlığının çağrısıyla

3 Mayıs 2013 Cuma günü akşam saat 18:00’de bir konferans sunacağız:

Konu; ERMENİ SOYKIRIMI : EMPERYALİST İFTİRA..

Duyuru_sablonu

Katılımınızı bekleriz.. Özellikle gençlerin..

Sevgi ve saygı ile.
Ankara, 1.5.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

TELE1 TV Programımız – 25Nisan 2021

Dostlar,

25 Nisan 2021 Pazar günü TELE1’de Mustafa Balbay‘ın konuğu olacağız.. / OLDUK.

Türkiye gündemi ne yazık ki ping pong topu gibi..
Gerçek sorunlarımıza odaklanamıyoruz.. Buna engel olunuyor değişik yollarla..
Öncelikle bu kuşatmayı kırmalı ve dayatılan gündem oyunlarını aşarak gerçek sorunlarımıza yoğunlaşabilmeliyiz.
**
Salgın tüm azgınlığı ile sürmekte..
Bu gün SÖZCÜ‘de Sn. Uğur Dündar köşelerini bize lütfettiler ve tam sayfa olarak yayınlandı.

DERHAL YÜZDE 95’LER DÜZEYİNDE TAM KAPANMAYA GİDİLMELİ!.. – Prof. Dr. Ahmet SALTIK 

Bu akşam Sn. Balbay bizimle birlikte 3 konuşmacı alacak.
3 kez 45 dakikalık zaman dilimleri var.
Biz ilk dilimde 15 dakikayı sözde Ermeni soykırımı gündemine ayırmak istiyoruz.
2. bölümde, “resmi” verilerle bile KOVİT-19 salgınının eriştiği ürkünç tabloyu paylaşmak istiyoruz. Hem kendi içimizde perişanız hem de dünya ile karşılaştırıldığında..

  • Son 1 hafta – 10 gündür, her gün yeni tanı alan kovit-19 hasta sayısının milyon nüfusa göre insidens hızı bakımından arayı giderek açan biçimde DÜNYA BİRİNCİSİYİZ.. 
  • Örneğin aşağıdaki verilere göre, Türkiye dünya nüfusunun %1,1’i olmasına karşın, bu oranın 5 katı dolayında, dün dünyada tanı alan tüm olguların %5,5’i ülkemizde.
  • Veriler hala karartılmakta! Yanlış verilerle Epidemiyolojik planlama yapmak da olanaksız.
  • İktidar, inanılmaz bir vurdumduymazlık – akıl tutulmasıyla seyrediyor.. Deneme- yanılma “aç- kapa kumarları” ile sözde salgını yönet(em)iyor.. Gerçekte SALGINI KULLANIYOR!!

Son 15 dakikada ise ne yapmak gerek sorunsalına yanıt vermeye çabalayacağız.
***
TELE1 TV’ye ve Sn. Balbay’a yurtsever  – sorumlu yayıncılık anlayışları ve bize ekran fırsatı verdikleri için teşekkür ederiz. Youtube erişkesi (linki) bize ulaşınca burada paylaşacağız. Bilgi ve ilginize sunarız.

Sevgi ve saygı ile. 25 Nisan 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik 

 

 

HALK TV Programımız – 24 Nisan 2021

Zorunlu açıklama :

Fatih bey,
Saat 20:00’de alacaktınız beni, 23:00’e ertelediniz.
Şimdi de 24:00’e..
3 saati aşkın zamandır beklemedeyim..
Beni izlemek isteyenler hep ayrıldılar..
Gece yarısından sonra sonra hiçbir anlamı yok katılmamın..
Gündem ağır kabul; saat 20:00’de bana 15 dakika verirdiniz, asıl gündem salgınını konuşurduk, ardından da saatlerce sözde Ermeni soykırımı..
*
Çok özür borçlusunuz bana ve izleyecek olanlara çookkk

AFFIMI RİCA EDİYORUM
========================================

Dostlar,

24 Nisan 2021 Cumartesi saat 23:00’te HALK TV’de, Sn. Fatih Ertürk’ün konuğu olacağız..

ÜLKEYE KIRAN GİRDİ;
İKTİDARI SEYREDİYOR!

Bu sorumsuz politika Türkiye için bir ulusal stratejik güvenlik sorunu aşamasına tırmanmıştır.

UYARIYORUZ!

Görsel aşağıda…

İlgi ve bilginize sunarız.

Sevgi ve saygı ile. 24 Nisan 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

ULUSAL EGEMENLİK NE DEMEK??

ÖZÜR AÇIKLAMASI :

Karşı taraftan kaynaklanan teknik sıkıntılar yüzünden bu yayını yapamadık. Özür dileriz. Telafiye çalışacağız.
*****

Dostlar,

Bu gün 23 Nisan 2021..
TBMM’nin Mustafa Kemal Paşa çağrısı ile ve önderliğinde açılmasının 101. yılı..
Türk İstiklal Platformu‘nun çağrısıyla bir konferans düzenledik.

  • Ulusal Egemenliğin ne olduğunu konuşacağız..

ULUSAL EGEMENLİK NE DEMEK??

Altbaşlıklarımız şöyle :

– Egemenlik nedir?
– Ulusal Egemenlik nedir?
– Günümüzde Ulusal Egemenliğin modası geçti mi?
– Küreselleşme – Emperyalizm ve Ulusların egemenliği
– Atatürk ve Tam Bağımsız – Egemen Türkiye
***
Lütfen tıklayınız :

rtmps://a.rtmps.youtube.com/live2

Canlı yayın erişkesi (linki) saat 21:00’de etkinleşecektir.

Sevgi ve saygı ile. 23 Nisan 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Hekim, Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimci (Mülkiye)
ADD Genel Başkan Yrd. (2004 -2006)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik