Etiket arşivi: Prof. Dr.Kayhan KANTARLI

Pekünlü Komitesi göreve başladı


Pekünlü Komitesi göreve başladı

Cezaevinde bulunan Prof. Dr. Rennan Pekünlü için İzmir’de akademisyenlerden siyasilere, sanatçılara kadar geniş bir katılımla ‘Rennan Pekünlü Komitesi’ kuruldu.

Pekünlü Komitesi göreve başladı

Ege Üniversitesi Fen Fakültesi’nde öğretim üyesi olduğu dönemde yasaları uygulayıp
türbanlı öğrencileri okula almadığı gerekçesiyle
, ‘eğitim hakkını engellemek’ suçundan
dava açılan Prof. Dr. Rennan Pekünlü’ye, 2 yıl 1 ay hapis cezası verildi. Bu süreçte emekli olan Pekünlü, Yargıtay’ın kararı onamasının ardından Foça Açık Cezaevi’ne girdi. Pekünlü için, akademisyenlerden siyasilere, sanatçılardan, sivil toplum örgütü temsilcilerin bir araya gelmesiyle, “Rennan Pekünlü Komitesi” kuruldu. Pekünlü’nün eşi Belma Pekünlü’nün de destek verdiği komiteyi tanıtmak için basın açıklamasını komite sözcüsü Av. İrfan Koçana yaptı.

Rennan Pekünlü ile birlikte laiklik, hukuk devleti, aydınlanma, bilim ve üniversite kavramlarını da mahkum ettiğini sanan zihniyetle mücadele için komiteyi kurduklarını belirten Koçana,
şöyle konuştu:

Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve AİHM kararlarıyla hareket eden Rennan Pekünlü,
hapis cezası almıştır. Bu dava, son zamanlarda örneklerini sıkça gördüğümüz hukukun ayaklar altına alınmasından birisidir. Pekünlü davasındaki ağır haksızlıkları gündemde tutmak, Pekünlü’nün eyleminin suç olmadığını toplumun geniş kitlelerine anlatmak, Pekünlü davasında, hukuka aykırılıkları uygulayan kişileri ortaya çıkarmak için komiteyi kurduk. Pekünlü davasının takipçisi olacağız. Siyasal iktidar ve yargıya egemen olduğunu düşünen güçler,
tarihin karanlık dönemlerinde olduğu gibi hukuku, yargıyı bir zulüm aracı olarak kullanarak bir yere varabileceklerini, kitleleri sindirebileceklerini zannediyorlarsa büyük bir yanılgı içindedirler. Cezalar bizi korkutmayacaktır.”

Komite dönem sözcülüğüne İzmir Barosu Temsilcisi Av. İrfan Koçana seçildi.
Yürütme kurulu ise şu adlardan oluşuyor;

Rennan Pekünlü’nün Avukatı  M. Fatih Ülkü, TÜMÖD İstanbul Şubesi Başkanı Prof. Dr. Kürşat Yıldız, TGB İzmir İl Başkanı Meltem Ayvalı, Ege Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği Başkanı Can Ceylan, Eğitim-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ömer Lütfi Değirmenci,
Cumhuriyet Kadınları Derneği İzmir Şube Başkanı Zuhal Of, Aydınlık Gazetesi Editörü
Füsun İkikardeş, Bilim ve Ütopya Kooperatifi Başkanı Prof. Dr. Semih Koray, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, TÜMÖD Genel Sekreteri Suay Karaman, İzmir Tabip Odası,
Atatürkçü Düşünce Derneği. (http://www.aydinlikgazete.com/egitim/pekunlu-komitesi-goreve-basladi-h59612.html, 28.12.14)

=====================================

Dostlar,

Çok sevindik bu Kurulun oluşmasına..
Rennan hocanın hapse atılmasını izleyen günlerde, TÜMÖD İzmir Şb. Başkanı ve
Pekünlü hocamızın yakın arkadaşı Sn. Prof. Dr. Kayhan Kantarlı ie telefon görüşmemizde böylesi bir fikri ortaya atmış ve biz de katılmak istediğimizi belirtmiştik…

Her neyse.. arkadaşlar yol almışlar (3 sayın üye ile doğrudan dostluğumuz var…)..
Bize düşen ne görev olursa katkı vermeye hazırız..

27 Aralık 2014 günü TGB (Türkiye Gençlik Birliği) öncülüğünde Güven Park’ta Devrim şehidi
Kubilay’ın katlinin 84. yılında ve Yüce ATATÜRK‘ün Ankara’ya gelişinin 95. yılında
mitingde ve Anıtkabir’e yürürken

  • “Dün Galile bugün Pekünlü; kahrolsun AKP diktatörlüğü”

diye gümbür gümbür ilerliyorduk.. Gazi Mustafa Kemal Bulvarı tarihsel bir gün daha yaşamıştı.

Rennan hocanın kulağına mutlaka gitmiştir..
3,5 ay kaldı şunun şurasında..
Dayan Rennan hoca, bu akıl dışı AKP operasyonu Bumerang gibi sahiplerine dönecek, dönmekte..

Daha güzel bir 2015 diliyoruz sevgili Rennan hocamıza ve ailesine, insanlığa..
Koğuş arkadaşları ile birlikte 2015’i umut ve bilenme ile karşılamasını da bekliyoruz Rennan Pekünlü’den..

YeniYil 2011

Sevgi ve saygıyla.
29.12.2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

PEKÜNLÜ KOMİTESİ İÇİN İLK ADIM ATILDI


PEKÜNLÜ KOMİTESİ İÇİN İLK ADIM ATILDI


Dostlar,

Rennan hoca birkaç gündür Foça cezaevinde “onur hükümlüsü”..
Dilimiz varmıyor söylemeye ama, kimi kez bir musibet bin nasihatten iyi mi?
Rennan hocanın hapis cezası gümbür gümbür geldi..
Gerekli girişimleri yapabildik mi??

Rennan_Pekunlu'ye_destek

Sayın Prof. Kayhan Kantarlı hoca vargücüyle, tek başına bir ordu gibi didindi.
Olmadı.. Tanrılar gazapta idi..

Türkiye’de Sünni İslamın baronları kurban istiyordu ve aldı da!

Fakat hesap bitti mi??
Diyalektik bu mu? Yoksa orta – uzun erimde mi takke düşüp kel görünecek
ve hesap öyle mi görülecek?

Kilise, Ortaçağ’da etmedik zulüm ve rezillik bıraktı mı?
Yüzyıl boyunca çoook kanlı mezhep savaşlarının ardından havlu atıp
seküler – laik devlet düzenine boyun eğmek zorunda kalmadı mı?
Kılıç zoruyla dize getirilip Engizisyon kepazeliğinden soyutlanmadı mı?
Yenilgisi Galileo engizisyonu, Giardano Bruno’nun yakılması, Cennetten tapu satılması sefillikleri ile adım adım örülmedi mi?

Günümüz Batı demokrasilerinin temeli böylece atılmadı mı?

İslam dünyasında farklı mı olacak? Niçin ders almaz ilgilileri?

  • Rennan hocaya yapılanın Post-modern engizisyondan ne farkı var??

Bu utanç, tüm Türkiye dinci fanatiklerinin boynundadır ve Kuran – Muhammet İslamının dışına düşmüşlerdir. Vahhabi kültürü tutsaklığından ve gericiliğinden kurtulamamışlardır.

İnsanların özgürlük ve akla uygunluk istemlerini Sünni – Vahhabi İslam daha ne denli engelleyebilir?? Hangi din akla – vicdana – özgürlüğe karşı olabilir ve direnebilir??

Muhammedin İslamı, İsa’nın Hristiyanlığından 600 yıl kadar sonra..
Olsa olsa bu zaman / faz farkına oynayabilir ülkemizdeki Din tacirleri ve simsarları..

Zaman insanların gönüllerini aydınlatacak ve sözde İslam adına dayatılan tüm hurafeler ve özneleri tarihin çöplüğüne atılacaktır. İslam dini de kaçınılmaz – zorunlu – tarihsel reformunu yaşayarak kutsal mekanlarına çekilecektir.. Direnme bunadır ve nafiledir..

Rennan hoca yalnız değildir ve O’na yapılan yüzkızartıcı insanlık suçu hepimizedir.

PEKÜNLÜ KOMİTESİ İÇİN İLK ADIM ATILDI..

Kurula başarı dileriz.. Elimizden gelen tüm desteği vereceğiz..

Sevgi ve saygı ile.
01 Aralık 2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

===================================================

PEKÜNLÜ KOMİTESİ İÇİN İLK ADIM ATILDI

Prof. Dr. Rennan Pekünlü için kitle örgütleri, odalar, sendikalar, öğrenciler,
bilim insanları ve sanatçılar Türkiye çapında seferberlik ilan etti. Rennan Hoca için
İzmir Barosu’nda düzenlenen dayanışma toplantısında komite kurma kararı alındı. Komitenin görevi, Rennan Hocaya düzenlenen tertibi tersine çevirmek.

Bilim ve Ütopya Kooperatifi, TÜMÖD ve TGB’nin çağrısıyla öncüler İzmir Barosu’nda toplandı. Bilim ve Ütopya Kooperatifi Başkanı Prof. Dr. Semih Koray başkanlık yaptı.

Önümüzdeki sürecin görevleri, ülke çapında yürütülecek bir aydınlatma seferberliği ile O’na karşı sahneye konmuş olan tertibin kamuoyunun gözünde açıklığa kavuşturulması, tertibi düzenleyen, uygulayan ve uygulanmasına alet olanların
yargı önüne çıkarılmasının sağlanması olmalıdır. O zaman, Pekünlü’nün kişiliğinde, bilime, lâikliğe ve Atatürk Devrimi’ne kesilmiş olan bu “ceza”nın altında kalan gericiliğin kendisi olacaktır.

Koray konuşmasına,

  • “Rennan Pekünlü’ye verilen ceza, aslında üniversitelere, laikliğe, bilime, Cumhuriyete, Atatürk İlke ve Devrimlerine verilmek istenen cezadır.’
    diyerek başladı.

Aslında komitenin Pekünlü’ye dava açıldığında kurulması gerektiğini, sürecin,
tavır alınmadığında; Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk davalarında olduğu gibi,
öbür öğretim üyelerini kapsayacağına dikkat çekti.

Komitenin işlevinin, Rennan Pekünlü’ye tezgah kuranlar ve tezgaha hizmet edenler yargı önüne çıkartılana dek süreceğini belirten Koray, Komite yürütmesinin,
çağrının öbür demokratik kitle örgütlerine yapılması ardından, 15 gün sonra belirleneceğini açıkladı.

Video Haber: http://www.ulusalkanal.com.tr/…/rennan-hoca-icin-bulustular…

TÜMÖD – Suay KARAMAN – Türkiye’yi bu duruma getiren her…

VİDEO HABER:

http://cagdasulusalcizgi.web.tv/video/tumod-suay-karaman-turkiyeyi-bu-duruma-getiren-herkes-sucludur__6vezlskg3fo

SUÇLULAR

http://www.ilk-kursun.com/haber/208354/suay-karaman-suclular/

Prof. Dr. Kayhan KANTARLI
e-mail: kayhankantarli@gmail.com
Tel: (0532)-6301473

Rennan Pekünlü’nün hapse girmesinden Ege Üniversitesi rektörü de sorumlu!


Rennan Pekünlü’nün hapse girmesinden Ege Üniversitesi rektörü de sorumlu!

1. PROF. PEKÜNLÜ’NÜN MAHKUM EDİLMESİNİ SAHTE HUKUKSAL ORTAM YARATARAK SAĞLADIĞI ORTAYA ÇAIKAN EGE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜNDEN  AÇIKLAMA BEKLEYEN HABERLER

Ekteki dosyada yer alan heberlerden anlaşıldığına göre;AYM ve AİHM kararlarına dayanan ve en uç noktada  öğretim üyelerinin denetimi ile uygulanmakta olan  türban yasağına karşı YÖK tarafından dayatılan fiili serbestlik serbestlik Ege Üniversitesi’nde ve özellikle de Prof. Dr. Rennan Pekünlü’nün çalıştığı  Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri bölümünde sökmemesi üzerine Zaman Gazetesi   bu bölüm ve özellikle de Rennan Pekünlü üzerindenEge Üniversitesi Rektörlüğünü yasaklıçılıkla suçlamıştır (1,2). Daha 15 gün önce (23 Mart 2011)  Fakültelere “Yasalarda bir değişiklik olmadığından türban yasağı aynen edecektir” şeklinde bir genelge gönderen EÜ rektörü, Zaman Gazetesi’nin uygulanan türban yasağının kanunsuz olduğunu ima eden bu suçlamaları üzerine derhal U dönüşü yaparak yayınladığı % Nisan 2011 tarihli yeni bir genelgede

“2008 yılında çıkarılan 5735 sayılı yasa ile Anayasanın 42. maddesine türbanı serbest hale getiren  bir fıkra eklendiğini bildirmiş ve öğretim üyelerine bu yeni duruma göre haretket etmelerini, yani türban yasağını uygulamamalarını” emretmiştir (3, 4). Halbuki söz konusu 5735 sayılı yasa AYM tarfından aynı yıl içinde iptal edilmiştir, Ancak Rektör söz konusu iptal kararını saklayarak iptal edilen yasayı yürülükte göstermiştir.

Açıkçası EÜ rektörünün U dönüşü yaparak yayınladığı 5 Nisan tarihli genelge sahte bir genelge ve bu genelge de verilen emir de kanunsuz bir emirdir.. Ancak bu emrin kanunsuz ve bir emir olduğunu farkeden Prof. Pekünlü Anayasa gereğince AYM kararlarına uyma sorumluluğunu gereğini yerine getirip türban yasağının takipçisi olmaya ve öğrencileri uayarıp haklarında tutanaklar düzenlemeyi sürdürünce Rektörün türban yasağına uymayın, yasak kaldırıldı” şeklindeki emrine uymayan kafasına göre yasak uygulayan kanunsuz ve zorba biri düşürülmüştür. Zaten dava açılmasını sağlayan türbanlı öğrenciler buna adayanarak “pekünlü’nün ysak kalktığı halde kendileri hakkında tuatanak tuttuğunu iddia etmişlerdir.

Dolayısıyla EÜ rektörü’nün söz konusu genelgesi Pekünlü’nün kanunsuz bir adam olarak gösterilmesi işlevini görmüştür.Pekünlü hapse giriyor ama Rektörün bu genelgeyle işlediği  ve gaztelerde belgeleriyle birlikte çarşaf çarşaf yayınlanan ağır cezalık suçları Anayasayı ihlal (AYM kararlarını kasten uygulamama); Öğrencileri aslen var olan yasağa uymamaya, öğrrreim üyelerini  yasağı görmezden gelmeye özendirerek suç işlemeye teşvik etme ve de resmi evrakta sahte bilgi vermek suçlarını, başta öğretim üyeleri ve onları temsil eden dernekler ve sendikalar olmak üzere ne basın ne meslek örgütleri, ne hukuçular, ne siyasi partiler ve ne de Basın sorgulamıyor, savcıları göreve, rektörü istifaya davet etmiyor ?

Neden… Adalet kim suçluysa onun cezalandırılması değil midir?
Peki Adalet sağlanıyor mu?

y
2. ADALETİN BU MU TÜRKİYE !
(…) Prof. Dr. Renan Pekünlü, göz göre göre, “siyasal öç alma” aracı durumuna getirilen YÖK, üniversite, mahkeme, yüksek mahkemeler tarafından elbirliğiyle hapse konuluyor. Hukukun, yargının, adaletin bittiği yerdeyiz. Ve adaleti nerede bulabileceğimizi de bilemiyoruz. Neden mi?..Bülent Serim: RENNAN PEKÜNLÜ DAVASINDA MAHKEME ANAYASAYI YOK SAYDI !!

(…) Ne yazıktır ki, Prof. Pekünlü olayında Anayasa Mahkemesi kararı, dolayısıyla Anayasa yok sayılarak suç işlenmiş; YÖK ve üniversite yöneticisinden savcısına, yargıcından yüksek yargıcına tüm aşamalardakiler bu suça ortak olmuşlardır

(…) Bu kararların tümü, anayasal düzeni korusun diye Anayasa Mahkemesi’ne verilen yetki sonucunda alınıyor. Ve Anayasa’nın 153. maddesi uyarınca bu kararlar, “yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri” bağlıyor.

Anlamayanlar ya da anlamak istemeyenler için yazmaktan bıkmayalım; kimleri bağlıyor Anayasa Mahkemesi kararları? TBMM’ni, Cumhurbaşkanı’nı, Bakanlar Kurulu’nu, tüm mahkemeleri ve yüksek mahkemeleri, Anayasa Mahkemesi’ni, Yargıtay’ı, Danıştay’ı, HSYK’yı, Yüksek Seçim Kurulu’nu; kamu kurum ve kuruluşları ile bunların yönetici ve çalışanlarını, bu bağlamda YÖK’ü, üniversiteleri ve onların yöneticileri olan rektörleri, dekanları, bölüm başkanlarını. Bitmedi, gerçek kişileri, yani başta kamu görevlileri ve öğretim elemanları olmak üzere tüm yurttaşları; tüzel kişileri, yani hukuksal olarak kişilik kazanmış tüm kuruluşları. Kısaca HERKESİ bağlıyor.

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARINA UYMAK ZORUNDASINIZ

Peki, bağlayıcılık ne demek? Karara uygun davranma, uygulama yapma, karar alma demek. Yasa çıkarırken, yönetmelik yaparken, yönetirken, mahkemelerde karar verilirken ona uymak demek. Kısaca, yasama, yürütme, yargı organları, kamu kurum ve kuruluşları ile diğer anayasal kuruluşların, demokratik kitle organlarının yetkilerinin, Anayasa Mahkemesi kararı yönünde “bağlanması” demek. Bu kararları eleştirebilirsiniz, ama uymak zorundasınız demek. Bu kararlar yanlış da olsa ona uyacaksınız demek. Hukuk devleti ilkesi ve hukukun üstünlüğü bunu gerektiriyor, demek.

(…) Üstelik Anayasa Mahkemesi kararına aykırı davranmak, onun gereğini yapmamak Türk Ceza Yasası uyarınca suç oluşturmaktadır. Amacı “kamu düzeni ve güvenliği ile hukuk devletini korumak” olan Türk Ceza Yasası’nda, “görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine” neden olanların, görevi kötüye kullandıkları için cezalandırılması öngörülmektedir. Kamu yönetimi, yargı kararını uygulamadığı için cezalandırılanların örnekleriyle doludur.

Yazının tamamı için:  http://www.odatv.com/n.php?n=rennan-pekunlu-davasinda-mahkeme-anayasayi-yok-saydi-2211141200...

3. Prof. Dr. Tolga YARMAN  Ulusal Kanal’da Açıkladı:

ÜNİVERSİTESİNİN YÖNETİMİ  İKBAL UĞRUNA PROF.DR. RENNAN PEKÜNLÜ’YÜ SATMIŞTIR !(…) Çünkü, sanki o gün itibarıyla ortada bir yasa yokmuş, yürürlükte olan bir yaptırım söz konusu değişmiş gibi, tam tersine AYM’ne giden ve fakat oradan dönen bir yasa sanki yürürlükteymiş gibi bir genelge yayınlıyor…

(…) Dosyalara bakınca şu resimle karşılaşıyoruz…Üniversite yönetimi malesef bir kez daha yönetime gelebilmek uğruna yürürlükte bulunmayan bir serbestiyi (türban serbestisi) varmış gibi göstererek bir tamim yayınlıyor…Ve sanki Prof Pekünlü sanki bu tamime uymamış gibi bir cezalandırılıyor……böyle bir üniversite yönetim anlayışının  ikbal için sürdüğü resmi ile karşı karşıya kalıyoruz, ki bu durumda , üniversite yönetimi derhal istifa etmelidir !

Kimsenin Türkiye Cumhuriyeti Üniversitesi’ni bu kadar hırpalama hakkı yoktur!

“Böyle bir yönetim, yer yüzünde olmamıştır!”.

Açıklamanın tamamı için videoyu izleyin:

http://cagdasulusalcizgi.web.tv/video/profyarman-pekunlu-davasina-sessiz-kalinamaz__y3qspcyz38y

yada

http://www.dailymotion.com/video/x2aotac_prof-dr-yarman-teknik-cehalet-yoluyla-adli-cinayet-islenmistir_news

Prof. Dr. Kayhan KANTARLI 
2 Attachments
Preview attachment 2014 EÜ REKTÖRÜNDEN AÇIKLAMA BEKLEYEN HABERLER.pdf

2014 EÜ REKTÖRÜNDEN AÇIKLAMA BEKLEYEN HABERLER.pdf

Preview attachment ZAMAN GAZETESİ 1, 6 ve 14 Nisan 2011 HABERLERİ EÜ DE TÜRBAN ÖZGÜRLÜĞÜ (2).pdf

ZAMAN GAZETESİ 1, 6 ve 14 Nisan 2011 HABERLERİ EÜ DE TÜRBAN ÖZGÜRLÜĞÜ (2).pdf

Prof. Dr. Esat Rennan PEKÜNLÜ’nün hapis cezası neden 2 yıl + 1 ay??


Dostlar,

20 Kasım 2014 günü Rennan hocanın sağlık raporu bitti ve infaz ertelemesi sona erdi. 

portresi

CMK (Ceza Muhakemeleri Kanunu) uyarınca 10 gün içinde Savcılığa teslim olması ve hapis cezasının infazına (yürütülmesine) başlanması gerekiyor.

Perşembe günü Türk Ceza Yasası‘nı karıştırırken cezanın ertelenmesi koşullarına baktık. Üst sınır olan 2 yılın, suçun işlendiği tarihte failin 65 yaşın üstünde olması durumunda
3 yıl olarak alınacağı md. 51’de açıklanıyordu. Heyecanla, başından beri üstün ve örnek bir çaba gösteren Sn. Prof. Dr. Kayhan Kantarlı hocayı (TÜMÖD İzmir Şb. Bşk.) cep telefonundan aradık..

Ne yazık ki olmadı.. Rennan hoca bu koşula uymuyordu..

Bu gün 24 Kasım.. Öğretmenler günü..

Bir üniversite öğretmeni, ilkel bir güdü ile

  • Kuran’da yeri olmayan “türban” denen
    Siyasal İslam uydurması ve dayatması

uğruna, gözdağı için hapse sokulacak.. Türkiye susmaya devam ediyor..

Barolar Birliği Başkanı Ceza Hukuku Profesörü M. Feyzioğlu ağzını açmıyor.
Hukuk Fakültesi dekanları Profesörler de..
İlahiyat Fakültesi dekanları Profesörler de..
Diyanet İşleri Başkanı Profesör Mehmet Görmez de..
Dinci medya da..
Mehmet Şevket Eygi bile..

Bunun bir tarihsel ve vicdani sorumluluğu olacaktır elbet..
Tarih yarglılayacak ve hükmünü verecektir.

– Bu hükmü veren yargıcın,
– Davacı olan öğrencinin ve de
– Kanıtları yargıdan kaçıran Ege Üniversitesi Rektörünün vicdanı rahat mıdır?

Haydi AİHM, elini tez tut..
Son 5-6 güne girdik..
Geç kalan adalet adalet değildir!

Lütfen aşağıdaki haberi okur musunuz?

Size düşen birşeyler de olabilir, vardır..
Bu arada çooook teşekkürler İstanbul Barosu Başkanı Doç. Dr. Ümit KOCASAKAL!

Sevgi ve saygı ile.
24.11.2014, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

===========================================

Prof. Dr. Esat Rennan PEKÜNLÜ’nün hapis cezası neden 2 yıl + 1 ay??

İSTANBUL Barosu Başkanı Doç. Dr. Ümit Kocasakal,
çarpıcı bir noktaya dikkat çekti

İSTANBUL Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, Prof. Dr. Rennan Pekünlü’ye üniversitede türban yasağını uyguladığı için verilen 2 yıl 1 ay hapis cezasını ve Pekünlü’nün
30 Kasım’da cezaevine girecek olmasını Aydınlık‘a değerlendirdi. Kocasakal,
gelinen noktada kimsenin yargıya güvenmediğini belirterek,

  • “Yargının tarafsız ve bağımsız olduğunu kanıtlaması gerekir.
    Geldiğimiz noktada ise kimse yargıya güvenmiyor.
    Eskiden %80’lerde olan yargıya güven,
    bugün %20’lere düşmüş durumda. Yargının da oturup bunu bir düşünmesi gerek.”

dedi.

CEZANIN SÜRESİ ERTELEME KARARINA ENGEL

Pekünlü’ye verilen cezanın 2 yıldan 1 ay fazla olması nedeniyle CMK’ya göre
hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına tabi olamadığını vurgulayan Kocasakal, şöyle devam atti:

“Bazı şeyler gizlenmeye çalışılsa da olmuyor. Eğer Pekünlü’ye verilen ceza 2 yıl olsaydı yasal olarak hükmün açıklanması geri bırakılabilir ya da ertelenebilirdi.
Mahkeme ne ilginçtir ki, 2 yılın bir ay üzerine çıkarak bu yolları kapatmış.
Bu kimsenin dikkatinden kaçmış değil. Ben ceza hukukçusuyum. Haklı olarak bir kuşku taşırım. Pekünlü’nün cezaevine girmesi için özellikle 2 yılın üzerine çıkılmış.”

RENNAN HOCA İÇİN MÜCADELE HAFTASI

Kitle örgütleri ve siyasal partiler, Prof. Dr. Rennan Pekünlü’ye verilen 2 yıl 1 ay hapis cezasının Yargıtay tarafından onanması üzerine harekete geçti. Önümüzdeki hafta Rennan hoca için mücadele haftası olacak.

Ege Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Topluluğu (ADT),  9 Eylül Üniversitesi ADT,
Ege Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği, TGB, Eğitim-İş, TÜMÖD ve İzmir Barosu Pekünlü için 26 Kasım Çarşamba günü üniversitenin Astronomi ve Uzay Bilimleri binası önünde toplanarak;

  • “Rennan hocamızın yanındayız, karanlığa geçit yok!”

diyecek.

Barolar ve öğretim üyeleri dernekleri de Pekünlü için 29 Kasım’da ortak bir eyleme
imza atacak. Eyleme İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve
YARSAV Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu‘nun da katılması bekleniyor.

Pazar, 23 Kasım 2014

http://www.aydinlikgazete.com/mansetler/57893-umit-kocasakal-carpici-bir-noktaya-dikkat-cekti.html

Prof. Rennan Pekünlü Davaları

 

Prof. Rennan Pekünlü Davaları
 

DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI

1) Prof. Dr. Rennan Pekünlü davalarındaki son gelişmeleri ve
2) Pekünlü’nün avukatı Murat Fatih Ülkü’nün dün sosyal medyada yayınladığı çağrısını bilgilerinize sunuyorum. 3.11.14

Prof. Dr. Kayhan KANTARLI
Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) İzmir Temsilcisi
Cep : 0532-630 1473

1) PROF. DR. RENNAN PEKÜNLÜ’NÜN 2 YIL 1 AY HAPSE MAHKUM EDİLDİĞİ DAVA, İNFAZ ERTELENEREK YENİDEN GÖRÜLMELİDİR !

Bilindiği gibi bu gün de halen yürürlükte olan Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına  karşın Üniversitelerde YÖK’ün dayatmasıyla başlatılan fiili türban serbestliğine karşı çıkarak, öğrencilere AYM Ve AİHM kararlarını anımsatıp bunlara uymaya davet eden Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü türbanlı bir öğrencinin yakınması üzerine “Öğrenim özgürlüğü engellediği (!)” gerekçesiyle yargılandığı davada en üst sınırdan kesilen ceza ile 2 yıl 1 ay hapis cezasına
mahkum edilmişti.

Prof. Pekünlü bu mahkumiyeti onaylayan Yargıtay kararından sonra “Anayasa’ya aykırılık ve adil yargılama hakkının engellendiği” gerekçesiyle AY Mahkemesi’ne başvurmuş fakat türban serbestliği getiren yasalar hakkında laikliğe aykırılık nedeniyle bu gün de hala geçerli olan iptal kararlarını veren aynı AYM ne yazık ki
bu başvuruyu reddetmiştir. Türkiye’deki hukuk yollarının bu şekilde tükenmesi üzerine Prof. Pekünlü AİHM’ne başvurmuş, ancak AİHM‘den bu konuda henüz bir karar çıkmamıştır.

Kesinleşmiş bu mahkumiyet kararının infazı Pekünlü’nün sağlık sorunları nedeniyle iki kez ertelendikten sonra ikinci erteleme süresinin 20 Kasım 2014’te dolmasıyla başlayacak ve
Pekünlü, bu tarihten başlayarak 10 gün içinde cezaevine girecektir.

Pekünlü’ye aynı gerekçeyle açılan davalar bitmek bilmiyor. Hiç kuşkusuz dinci çevrelerin yönlendirmesiyle 4 kişilik başka bir türbanlı öğrenci grubunun yakınması üzerine aynı gerekçeyle 1 dava daha açıldı ve bir başkası da açılmak üzere.
Bunların her birinde öğrenci başına 6 aydan az olmamak üzere yeni hapis cezaları söz konusudur. Durmadan yeni davalar açılması Prof. Pekünlü için psikolojik işkence olmanın ötesinde Laik Cumhuriyet ile hesaplaşmaya dönüşmüştür.

Yeni davanın 23 Ekim 2014 günü yapılan duruşmasında yakınmacı öğrencilerin avukatı konuşmasına başlarken Prof. Pekünlü’ye geçen yıl verilen 2 yıl bir aylık habis cezasını ima ederek “sanık bu sürede gittikçe çökmüş ve yorgun görünüyor.” demiştir. Avukatın bu sözleri hiç kuşku yok ki, durmadan açılan yeni davalarla Rennan Pekünlü’nün kişiliğinde Laik Cumhuriyet’ten intikam alındığının itirafıdır. Adeta “Bak seni hapse mahkum ettirmiştik… bu yetmez, yeni davalarla seni süründürüceğiz!“ mesajı verilmek istenmiştir. Yoksa hiçbir mahkemede müdahil taraf avukatı sanığa böylesine kin dolu bir hitapta bulunmaz, bulunamaz.

Kamuoyunun dikkatini şu iki noktaya çekmek isterim :

  1. Pekünlü hakkındaki tüm bu davalarda yakınmacılar Prof. Pekünlü’nün öğrencilere yargı kararlarını anımsattığı uyarıları yaptığı tarihlerde türban yasağının kalktığını iddia etmektedirler. Bu külliyen yalandır. Çünkü Türban yasağına ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin tüm kararları, Anayasadaki laiklik ilkesi yerinde durduğuna göre, bu gün de aynen yürürlüktedir. Ve Pekünlü’ye verilen mahkumiyet kararında bireysel başvuruyu değerlendiren AYM’nin bu gerçeği görmezden gelmesi doğrudan bir anayasa suçu oluşturmaktadır.
  2. İşlenen Hukuk cinayetinin önemli bir ögesi de Prof. Pekünlü’nün adil yargılanma hakkının çiğnenmesidir. Şöyle ki :

PROF. PEKÜNLÜ TÜRBANLI ÖĞRENCİLERE TÜRBAN YASAĞI İLE İLGİLİ AYM VE AİHM KARARLARINI ANIMSATARAK DERSLERE TÜRBANLA GİRMEMELERİNİ İSTEDİĞİ İÇİN “ÖĞRETİM HAKINI ENGELLEDİĞİ” GEREKÇESİ İLE HAPSE MAHKUM EDİLMİŞTİR. ANCAK BU HÜKÜM VERİLİRKEN MAHKEME, ÖĞRENCİLERİN BU İDDİAYI KANITLAMALARINI İSTEMEMİŞTİR. YAKINMACI ÖĞRENCİ MAHKEMEYE, DEVAMSIZLIKTAN YA DA İDDİA ETTİĞİ ENGELLEME NEDENİYLE SINAVINA GİREMEYEREK KALDIĞI TEK BİR DERS BİLE GÖSTEREMEMİŞTİR.

BU DURUMU PROF. PEKÜNLÜ KANITLAMAK İSTEMİŞ, ANCAK PEKÜNLÜ’NÜN ÖĞRENCİNİN DEVAM VE BAŞARI DURUMU HAKKINDA BİLGİ EDİNME HAKKI YASASINA GÖRE YAPTIĞI BAŞVURULAR İLGİLİ KURUMLARIN “HAYIR!” DUVARINA TOSLAMIŞTIR

NE MAHKEME, NE YARGITAY VE NE DE AYM PEKÜNLÜ’NÜN ADİL YARGILANMA HAKKININ BU BİÇİMDE ENGELLENMİŞ OLMASINI DİKKATE ALMAMIŞTIR.
KANIT OLMADAN ADALET SAĞLANABİLİR Mİ?

SONUÇ OLARAK; BÜYÜK BİR ADALETSİZLİK VE HAKSIZLIK SÖZ KONUSUDUR.
BU ADALETSİZLİĞE KARŞI ÇIKMAK ve PROF. PEKÜNLÜ’NÜN KASIM 2014 SONUNDA BAŞLAYACAK HAPİS CEZASININ İNFAZININ DURDURULARAK YENİDEN YARGILANMASINI TALEP ETMEK, HUKUK DEVLETİ VE LAİKLİK CUMHURİYETTEN YANA HERKESİN GÖREVİDİR
 !

Prof. Kayhan KANTARLI 

NOT: PROF. PEKÜNLÜ GEREK HAPSE MAHKUM EDİLDİĞİ DAVANIN YAKINMACISI OLAN ÖĞRENCİ VE AÇILAN YENİ DAVADAKİ YAKINMACI TÜRBANLI ÖĞRENCİLERİN ÖĞRENİM HAKLARININ ENGELLENDİĞİNİ İDDİA ETTİKLERİ ÖĞRETİM DÖNEMLERİNDE DEVAMSIZLIKTAN KALDIKLARI TEK BİR DERS BULUNMADIĞINI GÖSTEREN BELGLERE ULAŞTIĞINI AÇIKLAMIŞTIR.

(Kaynak:http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/133955/Olmayan_suca_ceza_verilmis.html) ve yine Işık Kansu’nun dün yayınlanan yazısında (http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/134015/Nasil_Olur_.html)

2) PROF. PEKÜNLÜ’NÜN AVUKATI MURAT FATİH ÜLKÜ’NÜN SOSYAL MEDYADA (facebook) YAYINLADIĞI ÇAĞRI

Av. Murat Fatih Ülkü’nün çağrısı :

  • ASTRONOMİ PROFESÖRÜ ESAT RENNAN PEKÜNLÜ,
    ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARINI UYGULAMAK İSTEDİĞİ İÇİN CEZAEVİNE GİRİYOR!

Türkiye’de hukuksuzluğun ve adaletsizliğin simgeleştiği dosyalardan biri olan Prof. Pekünlü dosyasında, laiklik ve hukuk devleti yargılanırken, çığlığımız duyulmalı artık. Türkiye’de Anayasa Mahkemesi varsa, Anayasa Mahkemesi kararları bağlayıcıysa, tartışmasız bir hukuksal gerçek var:

Türbanlı öğrencilerin üniversiteye girmesi Anayasal sisteme aykırı.”

Bu saptama, türbanlı öğrencilerin üniversiteye girmelerinin doğru veya yanlış olmasının ötesinde olup, hukuk devleti olma iddiasındaki Türkiye’de halen geçerlidir. İşte Türk hukuk sistemi, bu Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamaya çabalayan ve türbanla üniversiteye girmek isteyen öğrencileri uyarıp, tutanak düzenleyen (hiçbir öğrenciyi engellemeyen) Prof. Pekünlü’yü cezaevine göndermek üzere.

“Anayasa Mahkemesi kararları nerede?”,
“Hukuk devleti ilkesi nerede?” diye bağırdık, çığlık attık bugüne dek, sesimiz duyulmadı, duyulmak istenmedi.

Anayasa Mahkemesi bile, bireysel başvuruda kendi içtihatlarına sahip çıkmadı,
kendi içtihatlarından uzak durdu.

Prof. Pekünlü’ye verilen cezanın, Türkiye’de laiklik ilkesinin aşındırılmasının yolunu açtığını da gördük. Türbana karşı akademik camiada sessizlik sağlandı, “Kamuda türban”, “TBMM’nde türban” ve nihayet “ortaöğretimde türban” geldi.

Şimdi, 20 Kasım 2014 sonrası Prof. Pekünlü’ye cezaevi yolu görünürken; biz yine çığlık atıyoruz:

  • “Türkiye’nin duyarlı kesimleri, sivil toplum örgütleri, meslek odaları, akademisyenleri, partileri; Prof. Pekünlü dosyasına sessiz kalamazsınız.
    Pekünlü dosyası üzerinden, laiklik ilkesinin aşındırılmasına,
    laiklik ve hukuk devletinin yargılanmasına sessiz kalamazsınız.”

Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü Vekili
Av. Murat Fatih Ülkü

****************
Kayhan bey, Rennan hocam,

Son 2 haftadır belki de Kayhan hocanın yazısını web sitemde her gün öne çekerek yayımlıyorum.. Yeni notlar düşüyorum.. Kayhan hocayı bu inanılmaz mücadelesi nedeniyle kutluyorum..

Rennan hocanın da DİMDİK DURMASINI DİLİYOR VE ÖYLE YAPACAĞINI BİLİYORUM..
Kimi kez böylesi infazlar sorunu çözebilir..
Rennan hoca özgür olduğundan daha etkili olabilir hapse konduğunda..
Bu arada TÜMÖD Genel Başkanı Recep Akdur ne yapıyor??? Hiç sesinin çıktığını duymadım???
Bu son basın açıklamanızı ve avukatın açıklamasını da web siteme koyuyorum..

Sevgi ve saygı ile.
03 Kasım 2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

UĞUR DÜNDAR’a EGE ÜNİVERSİTESİNDEN SONRA 9 EYLÜL ÜNİVERSİTESİ DE “GELMESİN” DEDİ !


Dostlar,

RTE’nin İLERİ DEMOKRASİSİ bu olmalı..

Bizleri sürekli bir çaba ile bilgilendiren Prof. Kayıhan Kantarlı hocamıza teşekkür ederken. Uğur Dündar – Müjdat Gezen ikilisini üniversitede sunuma kabul etmeyen
Ege Üniversitesi Rektörü ile 9 Eylül Üniversitesi Rektörü’nü ve de 7 Tepe Üniversitesi Rektörünü kınıyoruz..

Topluma düşünce özgürlüğü – düşünceyi uygarca ifade edebilme hakkını üstelik üniversite ortamlarında engelleyerek tarihe adlarını altın harflerle yazdırdılar..

YÖK Başkanlığı 1 tane.. 3 rektör sırada..??

Başka postlar bulmalı RTE ve AKP bu “pek sayın” 3 rektöre değerli hizmetleri için..

Ya da birer dönem daha rektörlüğe fitler mi?
Ege ve 9 Eylül Rektörlerinin 2. dönemi zaten..
YÖK Yasasını mı değiştirecekler bu hazretleri 3. kez ve…. atamak için??!

Yeditepe’de buna da gerek yok. Vakıf Üniversitesi ve Mütevelli Heyet atıyor rektörü zaten..

Vah vah vah… Korku ya da ikbal dağları sarmış..

Ulema bile yeşil havlu armış..

Bugünler de geçecek elbet..

Bu muhterem zevat ne güzel bir miras bırakacaklar çoluk – çocuklarına değil mi?

Doğrusu kıskanmıyor değiliz!..

Sevgi ve saygıyla
25.5.2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

=============================================

UĞUR DÜNDAR’A EGE ÜNİVERSİTESİNDEN SONRA 

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ DE “GELMESİN” DEDİ !

GEREKÇE:

Etkinlikte Soma madenindeki 301 emekçi ölümünün  “Katliam” diye anılarak siyasi konuşmalar yapılacak  olmasından çekinmek !  

NEDENİ “BİLİMİN GÖSTERDİĞİ ÖNLEMLERİN ALINMAMASI” OLAN İŞÇİ KIYIMI

ÜNİVERSİTE DE KONUŞULMAYACAK DA NEREDE KONUŞULACAK?  KAHVEHANEDE Mİ?


Uğur Dündar’ın  Tweetleri

1.Uğur Dündar
@ugurdundarsozcu   9 Eylül Üni.oğrencileri, beni ve M.Gezen’i yasaklayan Rektor M.Püzün’e,  Atatürk’un 9 Eylül’de İzmir’i duşmandan kurtardığıni  hatırlatmalı!
https://twitter.com/ugurdundarsozcu/status/470145395235233792

2.Uğur Dündar
@ugurdundarsozcu   Soyadı Füzün veya Püzün… Ne farkeder? Farklı düşünceyi yasaklayan rektör olarak tarihe geçmiş olması önemli!..
https://twitter.com/ugurdundarsozcu/status/470153681292492800

SÖZCÜ: Üniversiteden Uğur Dündar’a sansür
http://sozcu.com.tr/2014/gundem/universiteden-ugur-dundara-sansur-516216/

Dokuz Eylül Üniversitesi Rekötürlüğü 26 Mayıs günü yapılacak olan ‘Uğur Dündar ve Müjdat Gezen’ söyleşisini iptal etti.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Cumhuriyetçi Düşünce Topluluğu tarafından 26 Mayıs Pazartesi günü saat 13.00′da İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenecek olan ‘Uğur Dündar ve Müjdat Gezen’ söyleşisi üniversite rektörlüğünün talimatıyla iptal edildi.
Konuyla ilgili olarak topluluk temsilcileri ile görüşen İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı’nın etkinliğin iptaline gerekçe olarak ikilinin ‘Hükümet karşıtı söylemleri’ni gösterdiği belirtildi.
22 Mayıs tarihinde İzmir’de yapılan Halk TV’deki ‘Halk Arenası’ programında Soma katliamı ile ilgili konuşmaların siyasi olduğu, sloganların atıldığı ve okul yönetimin üniversitede de bu tür olayların yaşanmasını istemediği dile getirildi. Uğur Dündar ve Müjdat Gezen’in geçtiğimiz ay Ege Üniversitesi’ndeki etkinliği de okul yönetimi tarafından iptal edilmişti.

UĞUR DÜNDAR’IN EÜ SANSÜRÜNE İLİŞKİN TWEETLERİ
https://twitter.com/ugurdundarsozcu/status/453850642952781824
https://twitter.com/ugurdundarsozcu/status/453852329461444608
https://twitter.com/ugurdundarsozcu/status/455323677220147200

———- Yönlendirilmiş ileti ———-
Kimden: Kayhan kantarlı <kayhankantarli@gmail.com>
Tarih: 10 Nisan 2014 14:32
Konu: UĞUR DÜNDAR SANSÜRÜNÜN NEDENİ Fwd: HAY BÖYLE ÜNİVERSİTENİN….Fwd: EGE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ’NDEN MÜJDAT GEZEN VE UĞUR DÜNDAR’A SANSÜR
Kime:

EGE ÜNİVERSİTESİ’NİN GAZETECİ YAZAR UĞUR DÜNDAR’A UGULADIĞI SÖYLEŞİ YASAĞININ NEDENİ ÜZERİNE
EGE ÜNİVERSİTESİ’NİN GAZETECİ YAZAR UĞUR DÜNDAR’A ÖĞRENCİLERLE MÜJDAT GEZEN’İN  DE KATILACAĞI YAPILACAK BİR SÖYLEŞİYE KATILMA İZNİ VERMEMESİNİN NEDENİ, EGE ÜNİVERSİTESİNDE 2012 DE DÜZENLENEN TÖRENDE  KENDİSİNE VERİLEN  “YAŞAM BOYU ONUR ÖDÜLÜ” nü REKTÖRÜN ELİNDEN ALDIKTAN SONRA YAPTIĞI KONUŞMADAKİ ŞU SÖZLERDEN BAŞKA NE OLABİLİR?

“…Ödülümü, Nedim Şener ve hala tutuklu olan tüm gazeteciler için alıyorum”
 
REKTÖRLÜK MÜJDAT GEZEN’İ ARAYARAK  Sizin mizah yönünüz var ancak Uğur Dündar siyasi bir kişilik” DEMİŞ…
BİLİNDİĞİ GİBİ YAPTIKLARIYLA TOPLUMA/İNSANLIĞA  MALOLMUŞ BİLİM İNSANLARI, SANATÇILAR, YAZARLAR, GAZETECİLER… BİR KURUMUN KENDİLERİNE ÖDÜL VERMEK İÇİN DÜZENLEDİĞİ TÖRENDE ÖDÜLLERİNİ ALDIKTAN SONRA YAPTIKLARI KONUŞMALARDA İNSANLIĞA/TOPLUMA “SAVAŞ, AÇLIK, KÜRESEL ISINMA -ÇEVRE VE DOĞA KATLİAMI…” KONULARINDA MESAJ VEREREK BU SORUNLARA DİKKAT ÇEKMEYİ TOPLUMSAL BİR SORUMLULUK OLARAK GÖRÜRLER.
UĞUR DÜNDAR’IN SİYASİ BİR KİŞİLİK DEĞİL GÖREVİNİ EN İYİ ŞEKİLDE YAPAN BİR GAZTECİ OLDUĞUNU EÜ REKTÖRÜ GİBİ TÜM DÜNYA BİLMEKTEDİR.
İŞTE BU GAZTECİ UĞUR DÜNDAR DA NİSAN 2012 DE EGE ÜNİVERSİTESİ’NDE DÜZENLENEN TÖRENDE MESLEĞİNDEKİ BAŞARISI NEDENİYLE  KENDİSİNE VERİLEN  “YAŞAM BOYU ONUR ÖDÜLÜ” nü EÜ REKTÖRÜ’NÜN ELİNDEN ALDIKTAN SONRA  YAPTIĞI KONUŞMADA DÜZMECE KANITLARLA CEZAEVLERİNE KAPATILAN GAZTECİLERİN KARŞI KARŞIYA OLDUĞU HAKSIZ VE ADALETSİZ DURUMA DİKKAT ÇEKMİŞTİR.
EÜ REKTÖRÜ’NÜN KENDİSİNİ İNKAR EDECEK ŞEKİLDE GÖSTERDİĞİ BU TUTUM DEĞİŞİKLİĞİ, UĞUR DÜNDAR’IN TÖRENDEKİ  SÖLERİNDEN DUYDUĞU RAHATSIZLIĞI VE BELKİ DE“ERGENEKONCULAR’I SAVUNAN BU KİŞİYE NASIL ÖDÜL VERİRSİNİZ?” DİYE ALDIĞI BİR UYARIYI İŞARET ETMİYORMU?
BU GÖRÜŞLER AYNLISA REKTÖR’E DÜŞEN ÇIKIP DOĞRUSUNU AÇIKLAMAKTIR…. AKSİ TAKDİRDE (ARTIK) YAPACAĞI BELLİDİR…
Prof. Dr. Kayhan Kantarlı
Tüm Öğretim Elamanları Derneği (TÜMÖD) İzmir Temsilcisi
EÜ Emekli Öğretim üyesi
———- Forwarded message ———-
From: Kayhan kantarlı <kayhankantarli@gmail.com>
Date: 2014-04-10 1:59 GMT+03:00
Subject: HAY BÖYLE ÜNİVERSİTENİN….Fwd: EGE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ’NDEN MÜJDAT GEZEN VE UĞUR DÜNDAR’A SANSÜR
To:

REZALET ! BAKIN NE BULDUM….

UĞUR DÜNDAR’IN ÜNİVERSİTEDE KONUŞMASINA BU GÜN İZİN VERMEYEN EGE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ İKİ YIL ÖNCE DÜNDAR’A “YAŞAM BOYU ONUR ÖDÜLÜ” VERMİŞ.
Satır içi resim 1

AYNI ÖDÜL TÖRENİNDE MÜJDAT GEZEN’E DE BİR ÖDÜL VERİLMİŞ.

*http://radyoegekampus.com/radyo-ege-kamp%C3%BCs-%C3%B6d%C3%BCl-2012-%C3%B6d%C3%BCl-t%C3%B6reni/

**http://www.ugurdundar.com.tr/detay.aspx?haberkategoriid=16&haberid=1332

***http://www.odatv.com/n.php?n=mujdat-gezene-ugur-dundar-soku-0904141200

UĞUR DÜNDAR BU ÖDÜLE HERHALDE GEREĞİNİ YAPACAKTIR.

GEÇENLERDE  “YÖK ÜNİVERSİTELERİN TEPESİNE ETTİ” DEMİŞTİM YA…

ÖYLE BİR ETMİŞ Kİ, NE TOPLUMA SAYGI, NE TUTARLILIK NE DE UTANMA DUYGUSU KALMIŞ

HAY BÖYLE ÜNİVERSİTENİN …

———- Forwarded message ———-
From: Kayhan kantarlı <kayhankantarli@gmail.com>
Date: 2014-04-09 23:30 GMT+03:00
Subject: Fwd: EGE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ’NDEN MÜJDAT GEZEN VE UĞUR DÜNDAR’A SANSÜR
To:

UĞUR DÜNDAR TWİTTER’DA YAZDI….
İzmir Ege ve Yeditepe Üni. yönetimleri, Mujdat Gezen’le benim öğrencilerle soyleşi yapmamıza izin vermedi. Boylece bu iki üniversite tarihe gecti! Ama bilimsel başarılar yerine, Ortaçağ’da olduğu gibi düşünceyi yasaklayarak! Ege ve Yeditepe yönetimlerini yürekten kutlarız!https://twitter.com/ugurdundarsozcu/status/453850642952781824

https://twitter.com/ugurdundarsozcu/status/453852329461444608

———- Yönlendirilmiş ileti ———-
Kimden: Kayhan kantarlı <kayhankantarli@gmail.com>
Tarih: 9 Nisan 2014 14:42
Konu: EGE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ’NDEN MÜJDAT GEZEN VE UĞUR DÜNDAR’A SANSÜR
Kime:
ACUN’A DEFALARCA KAPILARINI AÇAN EGE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ’NDEN MÜJDAT GEZEN VE UĞUR DÜNDAR’A SANSÜR !

http://www.odatv.com/n.php?n=mujdat-gezene-ugur-dundar-soku-0904141200

Müjdat Gezen’e Uğur Dündar şoku

Sanatçı Müjdat Gezen ve gazeteci Uğur Dündar’ın Ege Üniversitesi’nde katılacağı söyleşi Rektörülük tarafından iptal edildi.

Ege Üniversitesi Mizah Kulübü, Müjdat Gezen’i söyleşi için davet etti. Gezen, söyleşi teklifini kabul etti ve böyle etkinliklere Uğur Dündar ile birlikte gittiğini belirtti. Bu durum karşısında mutlu olan öğrenciler Rekötürlük engeli ile karşı karşıya kaldı.

Rektörlük, Müjdat Gezen’i arayarak “Sizin mizah yönünüz var ancak Uğur Dündar siyasi bir kişilik” dedi. Gezen, bu durum karşısında Dündar’ın gazeteci olduğunu söyledi.

Rektörlük; Gezen ve Dündar’ın birlikte söyleşiye katılmasını kabul etmedi. Müjdat Gezen’in de söyleşiye tek katılmayı kabul etmemesi üzerine söyleşi iptal oldu.

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ DE SÖYLEŞİYİ ENGELLEDİ

Aynı durum Yeditepe Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü‘nün düzenlenmek istediği bir söyleşide de meydana geldi. Gezen’in katılacağı söyleşi Rektörlük tarafından kabul edilmedi ve gerçekleştirilemedi. Müjdat Gezen bir önceki yıl
Yeditepe Üniversitesi’nde bir söyleşiye katılmıştı.

Odatv.com

Kayhan KANTARLI
e-mail: kayhankantarli@gmail.com
Tel: (0532)-6301473

TÜRBANLI REKTÖRE YEŞİL IŞIK


TÜRBANLI REKTÖRE YEŞİL IŞIK

Demokrasi paketinden çıkan “kamuda türban serbestliği”nden sonraşöyle yazmıştım Facebook’da (https://www.facebook.com/profile.php?id=1532663288)
EN GEÇ SENEYE ÖĞRENCİLERİN TAMAMI TÜRBANLI… ÜNİVERSİTELERDE BAYAN REKTÖRLER, BAYAN HOCALAR TÜRBANLI…HATTA ŞİMDİDEN TAKABİLİRLER BİLE… İLK TAKANA VAKKO’DAN BİR İPEK TÜRBAN BENDEN ! AKLIN YOLU BİR…İKİ GÜN GEÇMEDİ YÖK BAŞKANI DA AYNI ŞEYİ SÖYLEDİ: “Kamuda başörtüsü yasağının kaldırılmasının ardından üniversitelerde başörtülü bölüm başkanı, dekan ve rektör görülebilir”
Satır içi resim 1  Satır içi resim 4Satır içi resim 2
Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zeliha Kamaruddin,
ASLINDA GEREK YOKTU AÇIKLAMA YAPMASINA DA, CESARET EDEMEYENLER VARSA YÜREKLENDİRMEK GEREKİYORDU..
HAYDİ BEKLİYORUZ, ÇEKİNMEYİN ARKANIZ DA KOSKOCA YÖK BAŞKANI VAR!
SÖZ VERDİM BİR KEZ, İLK TAKAN REKTÖR MÜ OLUR, DEKAN, Y.O. MÜDÜRÜ, BÖLÜM BAŞKANI YA DA SADE BİR ÖĞRETİM ÜYESİ Mİ OLUR… VAKKO İPEK TÜRBANI HAZIR, HEMEN POSTALAYACAĞIM… Fotoğraflarda bir kaç model önerim var, fotomodeller çok genç ama olsun, yakışır hocalarımıza da 
Satır içi resim 5  Satır içi resim 7  Satır içi resim 9
BUNDAN BÖYLE TÜM TOPLUM KAPANINCAYA KADAR DAHA ÇOK BAYAN REKTÖR GÖRECEĞİMİZ KESİN.
BAYAN REKTÖRLERİN ORANI ŞU ANDA YAKLAŞIK %4, BU ORAN BİR KAÇ YIL İÇİNDE %40-50’YE ÇIKARILABİLİR.
BU NEDENLE ÖZELLİKLE REKTÖR OLMAK İSTEYEN BAYAN HOCALAR DERHAL TAKSINLAR TÜRBANLARINI, 
YALNIZCA KENDİ OYU İLE REKTÖR OLABİLİRLER.  
İYİ GÜZEL, TAKIN TAKIŞTIRIN, TÜRBANLI REKTÖR BİLE OLUN DA…GÜN GELİP DEVRAN DÖNDÜĞÜNDE HEM ANAYASAYI, HEM ANAYASA MAHKEMESİ, DANIŞTAY VE AİHM KARARLARINI TOPUĞUNUN ALTINDA EZİP SİZLERİ DE SUÇA TEŞVİK EDEN YÖK BAŞKANLARI VE REKTÖRLERLE BİRLİKTE HESAP SORULABİLECEĞİNİ DE UNUTMAYIN, AKLINIZIN BİR KÖŞESİNE YAZIN !
Prof. Dr. Kayhan KANTARLI
EÜ Emekli Öğretim Üyesi
GSM: (0532) 630 1473

Prof. Rennan Pekünlü’ye : Esaretin özgürlüğü…

Prof. Rennan Pekünlü’ye : Esaretin özgürlüğü…

Dostlar,

Üniversite Konseyleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı sevgili arkadaşımız
Prof. Dr. Nurettin ABACIOĞLU dostumuzun (nuriabaci@gmail.com)
tarihe not düşen ve içimii acıtan hüznlü yazısını paylaşmak istiyoruz.
(http://haber.sol.org.tr/yazarlar/nurettin-abacioglu/esaretin-ozgurlugu-80823,
10 Ekim 2013)

Bu yazı, aydın yiğitliğiyle gümbür gümbür hesap soran bır cesur çıkıştır,
Saygınlığına sınır yoktur.
Tarafımızdan da paylaşılmaktadır.

Sayın Prof. Dr. Rennan Pekünlü, AYDINLANMA tarihinde başeğmez bir akademia üyei olarak yerini şimdiden almıştır.

Ege Üniv. Astronomi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü, "türban" gazabına uğradı.. Türkiye'de artık ayaklar baş, başlar da ayak..  İslami faşizmin rap rap rap ayak sesleridir kulakları tırmalayan.. Duyurulur..

Ege Üniv. Astronomi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü, “türban” gazabına uğradı.. Türkiye’de artık ayaklar baş, başlar da ayak..
İslami faşizmin rap rap rap ayak sesleridir kulakları tırmalayan.. Duyurulur..

“Kurban” bayramından (!?) önce ya da sonra zerre fark etmez..

Bu süreçte mücadeleye omuz veren herkese selam olsun..

Özellikle Prof. Dr. Kayhan Kantarlı‘ya..

Sevgi ve saygı ile.
Ankara, 11.10.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

=========================================================

Esaretin özgürlüğü…

portresi

 

Prof. Dr. Nurettin Abacıoğlu

 

“Kendi vatandaşını öldüren teröristtir…” diye buyurmuş başbakan.

Duyan da, bu ülke ahalisi üzerinde sinek vızıldamaz sanır. İş politik bir saldırı
ve Esad’ı kötülemek olursa, dilin kemiği yok ki sözün vardığı bir menzil olsun.
Oysa, şunun şurasında ve Haziran direnişi sırasında, kolluk gücü marifetiyle katledilen vatandaşların adı, sokakta düştüğü yerde kalmıştır.
Şimdi, bu unutulayazıp Esad’a terörist diye buyurmak, “merdi kıpti şecaat arzederken siraktin söyler” demeden öteye, başka bir kapıya varmamıştır…

Çaresizliğin aczi, adeta ağızdan çıkanın kulakla duyulmadığı ağır bir tablo yaratıyor. Bu çıkışın 2 nedeni olsa gerek.

İlki, ekonomide daralmaya iyi gelebilecek bir savaş iktisadı bugün artık uzak ihtimaldir.

İkincisi ise, bölge fatihi olma hülyası başka bahara kalmıştır.

Sonuç olarak karında şiddetle biriken gaz,
frensiz ve izansız bedenden böyle çıkış yapmaktadır…

Bunu bir yere bağlayacağım; öyleyse devam edelim…

***

Havada kan kokusu, bayram, yaklaşıyor…

Rennan’ın bavulu hazır; kapı ardında.
Yargıtay’ın onadığı mahkumiyet kararı ise infaz savcısının önünde.
Bugün değilse yarın; yoksa en geç bayram sonrası,

 

  • Pekünlü, esaretin özgürlüğüne teslim olmak üzere hazır.

Gidecek, kodese girecek ve meşruiyetlerini sağladıkları anayasayı ‘tağyir, tebdil
ve ilga etmede’ hiçbir beis görmeyen bu diktatörlüğün, şimdi kendine yonttuğu
yargı kararıyla “türban davasından” iki yıl-bir ay hapis yatacak.

 

  • AKP’nin ileri demokrasisinde,
    yeni cumhuriyete geçiş çok sancılı tecelli etmektedir.

Neredeyse, her adı bilinenin, bir biçimde karıştırıldığı davalar, hep siyasal dava olup çıkmıştır. Ayar ve mizan verme, halkı yeni cumhuriyete terbiye etme ve ehlileştirme bu süreçte ve halen adım adım devam etmektedir.

Yazdım ama olsun; uzun lafın kısası, 

  • Rennan Pekünlü davası;

Bu memleketin bir Dreyfus vakasıdır. Anayasa hükmü ve mahkeme kararları ortada dururken, bunu öğrencilerine “üniversite kararı” olarak da hatırlatmaya kalkan Rennan, besleme medyanın ateş hattına alınmış ve önce tecavüzcü sonra hedef ilan edilerek, bilâhere Ege Üniversitesi rektörü de hadiseye ortak ve yatak kılınmış ve gereken yargı kararı, ele güne şan olsun hesabı Rennan için kestirilmiştir.

Rennan hadisesinin önemi şu sıralar daha iyi anlaşılmaktadır. Kamuda türban yasallaşmakta ve iktidar milletvekilleri ilkokul bebesinin kafasını dahi örtmeye hazırlandıklarını ilân etmektedir.

Yani Rennan, türban ikonografisine kurban olarak seçilmiş bir örnektir. Yoksa Rennan’ın yaptığı değil, ona reva görülenin hesabıdır bugün ortalık yerde duran. O gider, şimdi hapisliğini yatar; ne var ki gün olur, bu deli donunu kafaya biçenlere birgün bunların hesabı sorulur…

Rennan’a beraat yolunun açılması için, hukuka değil davanın emredilen sonucuna yataklık yapan bir üniversite yönetimi, davalının talep ettiği evrakları gizlemiştir.
Anayasa ve mahkeme hükmüdür diye önceleri oraya, buraya astığı yönetmelik,
hukuk ve üniversite senato kararlarını sonra inkâr da etmiştir.

Bir cümlede özetlenen bu süreç, daha önce de ve defalarca çok yazılmış çizilmiştir. Oysa adaleti, diktatörlüğün isteklerine tutsak kılan bu aparatın hal-i pür meali, defter-i kebire ve günah mizanına kaydolduğundan, artık burada bu hikayenin ayrıntılarına bir daha şerh düşülmeyecektir.

  • Kurban Rennan,

Kurban Bayramı arefesinde yahut bitiminde kodese konacaktır.
Adamın bedeni tutsak alınabilir. İşkencelerde, esaretlikte bedenler yapılan zulüm
ve zalimliğe dayanamayadabilir. Oysa insan aklının tutsak alınamadığına,
dünya diktatörlükler tarihi yüzlerce kez tanık olmuştur.

Pekünlü bedenen tutsak kılınsa bile aklı ve bilinci artık daha da özgürleşmiştir…

Şimdi belki sıra ve kâbusa yatma, üniversitesini bu kara ayıba ortak eden akademi yönetimine gelmiştir. Düşünsenize Anayasa cürmü işleyen bir siyasi iradeden gün olup hesap sorulursa, çorabın söküğü, ilk ilmekte üniversite yönetimine denk düşecektir. Bu kabusun içinde Rennan bütün aydınlık yüzü ile demirparmaklıklar ardından kendi cellatlarına gülümseyecektir…

  • Pekünlü demirparmaklıklar ardında yanlız değildir. 

Akademinin, kendini diktatörlüğe esir etmeyen öteki yüzü O’nunla beraberdir. Öğrencileri de, mezuniyet gününde O’nu unutmamıştır.
Bez afişe “her yer direniş, her yer Pekünlü” yazıp, üniversite yönetiminin
suratına asmıştır…

  • Esaretin özgürlüğünü, özgürlük mücadelesi yapanlar, tadanlar iyi yaşar.
  • Zor olanı, dışarda olup da, aklını tutsak kıldığının farkında olmadan yaşamaktır

Doğrusu başta Rennan’ın kendisi, savunmanı ve etrafında bir avuç insan,
sıkı bir mücadele vermiştir. “Daha iyisi olmalıydı” diyene, “sen neredeydin?”
demek gerekebilir…

Diktatörlüğün karanlığını yıkacak bir halk iradesi olmadığında,
nihayet hukuk da esaretin zincirindedir.

Yol buraya kadar yürünebilmiştir. Kendi vatandaşını öldüren teröristse,
akademinin özgürlüğünü itlâf edenler daha da katmerlisidir…

Ancak duruşundan santim taviz vermeyen Rennan,
bu süreçten akademinin aklı, vicdanı ve özgürlüğü olarak çıkmıştır.

  • Demir kapı, kör pencere, yastık, ranza ve zincir bundan böyle teferruattır…

Şimdi O, Prof. Dr. Rennan PEKÜNLÜ artık onurumuzdur…

Tıpkı, 26 yıl önce bu gün (AS : 10.10. 1987) yitirdiğimiz Behice Boran gibi…

ASIL YARGILANMASI VE MAHKUM EDİLMESİ GEREKENLER EGE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ VE SON İKİ YÖK BAŞKANIDIR !

Dostlar,

Ege Üniversitesi’de süren dramda bir iyileşme yok..

Sorumlu taraflardan (YÖK, Ege Üniv. Rektörlüğü…) olumlu adım atılmıyor..

Sayın Prof. Dr. Rennan Pekünlü’nün 25 aylık hapis cezasının infazına geçilek üzere..

Sayın Prof. Kantarlı’nın bu iletisini de paylaşma istiyoruz.

Cumhurbaşkanı Gül’ü göreve çağırıyoruz..

Yargılamanın yenilenmesi için hukuksal olanakların kullanılmasını istiyoruz.

Önce Sayın Prof. Pekünlü mağdur edilmemeli, sonra da Ege Üniv. Rektörü hakettiği cezaya çarptırılmalıdır.

Sevgi ve saygı ile.
15.8.2013, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

===========================================

Değerli
Basın Mensupları, Baro Başkanları ve Öğretim Üyesi Örgütlerinin Başkanlarına

ASIL YARGILANMASI VE MAHKUM EDİLMESİ GEREKENLER EGE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ VE SON İKİ YÖK BAŞKANIDIR !

Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve AİHM kararları ile bunların uygulanması için YÖK ve Rektörlük tarafından verilen talimatların gereğini yaptığı için Prof. Dr. Rennan Pekünlü’ye verilen iki yıl bir aylık hapis cezası Yargıtay’da onaylandı (http://www.radikal.com.tr/turkiye/turban_sikayetinde_ceza_onandi-1143254, http://haber.sol.org.tr/kent-gundemleri/turban-yuzunden-hapis-yatacak-prof-dr-pekunlunun-cezasi-onandi-haberi-76951).
Prof. Pekünlü’nün fakültesinde sergilenen laiklik karşıtı ekteki tabloya (http://www.zaman.com.tr/gundem_dekandan-ozgurluk-adimi_1121125.html) karşın, kendisine verilen talimatların gereğini yerine getirmeye devam ettiği için hapse girecek olması Laik Cumhuriyet’in sona erdiğinin kanıtıdır!
Asıl yargılanması ve mahkum edilmesi gerekenler;
1)
· Fakülte dekanlıklarına gönderdiği 5 Nisan 2011 tarihli gizli yazıda “2008 de AKP tarafından çıkarılan fakat aynı yıl Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilen 5735 sayılı yasayı yürürlükte göstererek öğretim üyelerine yasağın uygulanmaması talimatını verip hem öğretim üyelerini hem de öğrencileri anayasa ve yargı kararlarna karşı suç işlemeye yönlendiren” ve arkasından Fen Fakültesi Dekanının dekanlık binası önünde türbanlı öğrencilerle Anayasa ve yargı kararlarına meydan okurcasına verdiği poza göz yuman (http://www.zaman.com.tr/gundem_dekandan-ozgurluk-adimi_1121125.html)
· Prof.Dr. Rennan Pekünlü hakkında üniversiteden izin alınmadan açılan 2. davanın hazırlık soruşturmasında Cumhuriyet Savcısı’nın sorularına cevaben gönderdiği 21/11/2012 tarihli yazıda, yıllardır uygulanan ve yargı kararları gereğince halen de uygulanması gereken türban yasağını ve buna ilişkin arşivler dolusu belgeleri bilerek yok gösterecek şekilde
1- Rektörlük tarafından Prof. Dr. Esat Rennan PEKÜNLÜ’ye konu
ile ilgili bir görev verilmemiştir.
2- Üniversite yetkili kurullarınca öğrenciler hakkında türbanlı bir
şekilde üniversite içine girme ya da derslere katılma yasağına
yönelik alınan herhangi bir karar bulunmamaktadır.
3- Yüksek Öğretim Kurulu tarafından Üniversitemizde uygulanmak
üzere konu ile ilgili bir yasaklama kararını içeren yönerge ve talimat gönderilmemiştir.

diyerek , yargıyı etkilemeye yönelik gerçek dışı beyanda bulunup Pekünlü’yü kafasına göre yasak uydurup uygulayarak üniversitede kargaşa çıkaran kanunsuz biri olarak göstermeye çalışan Ege Üniversitesi Rektörü’dür.
2)
Anayasa ve yargı kararlarını tanımayarak rektörlere medya yoluyla verdiği emirlerle fiili türban serbestliğini başlatarak öğretim üyeleri ve öğrencileri suç işlemeye yönlendiren önceki YÖK Başkanı ile Ege Üniversitesi rektörünün iptal edilmiş anayasa fıkrasını yürürlükte göstererek öğretim üyelerine “türban yasağı uygulanmayacak” talimatı verdiği söz konusu gizli genelgeyle işlediği suçla ilgili olarak Üniversite Konseyleri Derneği (ÜKD) tarafından İzmir Cumhuriyet savcılığına yapılan suç duyurusuna (http://www.milliyet.com.tr/eu-rektor-u-icin-suc-duyurusu/ege/haberdetay/13.06.2012/1552920/default.htm) ilişkin ceza soruşturmasını bir yıldır sonuçlandırmayan şimdiki YÖK Başkanıdır.

Anayasa ve Yarg kararlarına karşı anayasa suçu işleyen Ege Üniversitesi Rektörü ve eski/yeni YÖK başkanları derhal görevinden istifa etmeli, ya da görevden alınmaları sağlanmalıdır.

CUMHURİYET SAVCILARI’nı, yukarıda özetlenen eylemleriyle Anayasa suçu işledikleri çok açık olan Ege Üniversitesi Rektörü ile Eski ve yeni YÖK başkanları hakkında soruşturma açmak üzere göreve davet ediyorum.

Eğer Türkiye’nin hukuk devleti olması gerektiğine inanıyorsak bu çağrıyı sorumlulara yönelik istifa yapmanın bir yurttaş olarak benim olduğu kadar sizlerin de kutsal bir görevi olduğuna inanıyorum.

Saygılarımla.
Prof. Dr.Kayhan KANTARLI
Ege Üniversitesi Emekli öğretim üyesi
Tel: (0532)-6301473

4 attachments — Download all attachments (zipped for English (US)Filename encoding menu)
GİZLİ GENELGE suç belgesi.pdf GİZLİ GENELGE suç belgesi.pdf
273K View Download
ÜKD EGE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ HAKKINDA SUÇ DUYURUSU.pdf ÜKD EGE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ HAKKINDA SUÇ DUYURUSU.pdf
340K View Download
ÜKD SAVCILIK DİLEKÇESİ EÜ REKTÖRÜ HAKKINDA Suç Duyurusu (1).doc ÜKD SAVCILIK DİLEKÇESİ EÜ REKTÖRÜ HAKKINDA Suç Duyurusu (1).doc
142K View Download
ANAYASAYA MEYDAN OKUYAN TABLO ZAMAN 14 NİSAN 2011.pdf ANAYASAYA MEYDAN OKUYAN TABLO ZAMAN 14 NİSAN 2011.pdf
251K View Download