Etiket arşivi: kadim Türk halkı

TÜRKÇE

TÜRKÇE

On beş bin yaşındaki Türk insanının
Ve yedi bin yıllık kadim Türk halkının,
Ulusal ve kutsal ulu anadili Türkçe,
Asla ezdirilmiyecektir bu hayinlere.

Onlar, onu,Arapça’ya tutsak
Ve Yeni Osmanlı’caya uşak
Yapmayı düşlüyorlar
Ve satmayı istiyorlar.

Bu en hayin emellerinin kursaklarında kalacağı günler,
Bu yurda ve ulusa er veya geç ama mutlaka gelecekler.
İşte o zaman yediden yetmişe tüm çocuk, kadın ve erkek yurttaşlar,
Onu çok daha derin ve ulu bir sevgi ve saygı duyarak konuşacaklar.

Gönül Pınar Atacı, 7 Kasım 2021

VATANI VE ÜLKESİ BÖLÜNEN BİR YURTTAŞIN MEŞRU DİRENİŞ ÇIĞLIĞIDIR!


VATANI VE ÜLKESİ BÖLÜNEN BİR YURTTAŞIN MEŞRU DİRENİŞ ÇIĞLIĞIDIR!

Siyasal İktidara ve Yurtsever Türk Halkına Açık Mektuptur!

TERSİNE İMPARATOR..

Sultanlar, ülke topraklarını büyüterek krallık – padişahlık boyutlarını aştığında
“İmparator” olurlar.. Devletleri de “İmparatorluk”..

Bizim imparator taslağımızsa tersinden..
Ülkesini parçalayarak, güneydoğusuna “Türkiye Kürdistanı” diyerek,
yabancılara dedirterek, denmesini hazırlayıp çanak tutarak..

Üstelik ülke halkını da birleştirip – kaynaştıracak yerde, etnik temelde ayrıştırarak..

*****

Apaçık bölücü eylem, satılık – kiralık – aşağılık medya tarafından

– “ülkeyi dönüştürme, demokrartik açılım, analar ağlamasın…”

gibisinden insan zihnini tuzaklayan duygu sömürüsü yüklü alçakça retorik sloganlarla
allanıp pullanarak algı yönetimi yapılıyor..

Ülkesi ve halkı bölünen bir ülkede en kahpe ve kalleşçe yürütülen bir psikolojk savaş!

Ve bizimki, benzersiz medyamızın sanal – kurgusal “Tersine İmparator”u!

BOP eşbaşkanlığının ülkeyi – halkı bölme ve 2. (Büyük) İsrail’i inşa etme misyonununun boynuna geçirildiği hırsına tutsak bir politikacının ego şişirmesine dönük “Tersine İmparator”u..

Imparator_Medya_medya_medya_Leman

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Çok hazin…

Evet “Tersine İmparator”, artık korkulan aşama geldi..

“Savaş” bitti.. Napolyon’un ödünü patlatan “Sınav” aşamasına gelindi.

Apaçık ilan ettiniz bölücü muradınızı, ülkemizin kırmızı çizgisi diye birşey bırakmadınız..

BOP_haritasi

– TSK’yı teslim aldınız,
– Yargıyı felç, öncüleri tutsak ettiniz,
– Yoksul milyonları makarnaya – kömüre bağladınız..
– Şürekanızı türlü rantlarla müritleştirdiniz..
– Ülkede satılmadık kamu malı bırakmadınız,
– Karun kadar zengin oldunuz.. Milyarlarca dolar servetinizin olduğunu savlayanları hapse attırdınız; İsviçre bankalarına 2 satır yazı yazıp “varsa hesaplarımı açıklayın..” diyemediniz.. Kuru gürültü ile “ispatlamayan müfteridir..” diye harladınız.
– Halka çooook ama çoook yalan söylediniz; dinsel duygularını sömürdünüz..
…….

O denli çok suç işlediniz ki, artık sizi efendiniz küresel elit bile kurtaramaz..
Kendi ağlarınızı kendiniz ördünüz..

*****

Ama geride Cumhuriyetin asıl sahibi cefalı ve kahraman, kadim “Türk halkı” kaldı..
Türk’ü ile, Kürt’ü ile, Laz’ı ile, Çerkez’i ile… hani sayıp duruyordunuz ya ikide bir..
İşte onların hepsinin ortak tarihsel – kültürel – hukuksal – gönüllü ve de sevdalı  kimliği olan Türk halkı..

Binlerce yıldır bir arada kardeşçe yaşamı inşa etmiş, hiçbir sorunu olmayan halk..

Etnik ve inanç temelinde çifte hançerle kanlı boğazlaşmaya sürüklemek istediğiniz halk!

aydinlik19kasim-1

Çarığını – çizmesini giymesi yakındır..
Çünkü İzmir’in işgal edildiğini görmüş gibidir.

En sefil medya kuşatmanız da dahil olma küzere,
halkımızın iradesini daha ne denli körleştirebileceğinizi sanıyorsunuz??

Bu mümkün değildir..

Artık kral çıplaktır..

Andersen’in masalının büyüsü bozulmuş, kitlesel afsunlanma bitmiştir..

Türk halkı, AKP’ye oy veren milyonlarcası da dahil, güvenip oy verdikleri insanların maskelerinin düştüğünü görmektedirler..

Ayağa kalkmışlardır..

Süpüreceklerdir..

2002 – 2013 arası 11 yıllık “Türkiye’de AKP Fetret Dönemi” kapanacaktır,

Tek çaresi var “Tersine İmparator”un – ülkesini / halkını taşeronca bölenin!

Artık orada durmak ve 1 adım daha atmamak ve hızla siyasal arenadan çekilmek..

30 Mart 2014 yerel seçimi sendromu öylesine körleştirmiş ki..

“RTE’nin AKP’si – AKP’nin RTE’sidört dörtlük bir siyasal harakiri uyguluyor..
Meydanlarda “Allah belanı versin” çığlıklarını bile duymayacak denli sağır..
Ama mazlum milyonların ahı tutuyor görünen..

İlahi adalet (tarihsel diyalektik!) böyledir işte..

Çooook mazlum ahı aldınız, çoook kan döktünüz; elleriniz kanlıdır sizin..

Kendi ipinizi kendinize çektiriyor tarihsel diyalektik;
dilerseniz siz ona “ilahi adalet” de diyebilirsiniz!..

Tarihin çöplüğüne savrulacak ve çooook uzun zamanlar lanetle anılacaksınız.
Ağababanız, hep yaptığı gibi, sümüklü mendil gibi savuracak sizi de..
Ama üstünüze bir kürek toprağı bile çok görecek; bundan emin olabilirsiniz..

Sevgi ve saygı ile.
20 Kasım 2013, Ankara
Güncelleme : 09.12.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

ADD 12. Genel Kurulu’nun Ardından.. / Remarks Following General Assembly of Association for Ataturk’s Ideology

ADD 12. Genel Kurulu’nun Ardından..

Prof. Dr. Ahmet Saltık
Ankara Üniv. Tıp Fak.
Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı
www.ahmetsaltik.net

Dostlar,

Çok coşkulu bir genel kurul geçirdik.
Dileğim ADD’nin bu süreçten güçlenerek çıkmış olmasıdır. Gözlemim de budur.
Bir Cumhuriyet kadınının, emekli Danıştay Başkan Vekili / Başsavcısı gibi yüksek sıfatı olan aydın
ve yürekli bir hanımefendinin, Tansel Çölaşan’ın ADD başkanlığı, Cumhuriyet devrimlerinin ürünüdür ve
çok kıvanç vericidir. Bana çok keyif veriyor.. Divan da bir “kadın”ın yönetimindeydi,
kadroda da epey “kadın” arkadaşlarımız var..

Kadınlarımız meş’um (lanetli) gidişe el koyuyorlar galiba.. Ne güzel!
Hiçbir göreve aday olmadığımız biliniyor. Ama verilecek her görevin neferi olduğumuz da..
Ünvan, rütbe vb. istemeden, aramadan..

Gazi Kurtuluş savaşımızı “Sine-i millette ferd-i mücahit” olarak hiçbir ünvanı, sanı olmadan,
üstelik boynunda idam fermanı ile yürütmedi mi?

Bütün Örgütü kutlamak gerekir. Başarı tüm özverili ADD emekçilerinindir.

Yönetim elbette yapıcı biçimde eleştirilecektir ama öneri de sunarak.
Asla yıkıcı olmadan.. Koşullar çoook ama çooook ağır, kritik.. Tek reçete ULUSAL BİRLİK!

Bir dahaki seçime dek koşulsuz şimdiki kadronun vargücümüzle arkasındayız!

Sayın Bayan Çölaşan ve çok değerli takım arkadaşlarına gönülden başarı diliyoruz ve
hep ama hep birlikte olacağımızı açıkça ve koşulsuz belirtiyoruz.

* * * *

Dostlar,

Sonuç bildirisinin yazılması için Genel Kurul bizleri onurlandırarak görevlendirdi. ADD (ve bizim)
web sitesinde yer alan bildiri metninin altında öbür çok değerli 4 arkadaşımın da imzası görülüyor.
Bizim metnimizde şöyle bir tümce de vardı :

 “Açıkça sormak isteriz ki; ülkesinin bölünmesini net biçimde içeren resmi haritaların yayınlandığı bir küresel oyunda Eşbaşkan olmak, sözcüğün en açık anlatımıyla VATAN HAİNLİĞİ değil midir?”

Genel Kurulumuz (Divana verdiği yetki ile) bu tümceyi uygun görmedi.. Elbette saygı ile karşılıyoruz..
Fakat ben kendi adıma bu soruyu sormak istiyorum, yanıtını da çook ama çoook merak ediyorum :

Tayyip Bey Anayasa Mahkemesi’nde partisinin kapatılma davasında BOP Eşbaşkanlığı görevini yadsıdı
(gerçek dışı bildirimde bulundu!). Suç değil idi ise, sorun yaratmayacak idi ise niçin yadsıdı?

Sorun olacak idi ise neden görev aldı? Açık açık neden savunmadı eylemini Yüce Mahkemede ?
Oysa Ulusal Kanal’da görüntülü-sesli kayıtlarını izliyoruz.. 34-36 kez Eşbaşkan olduğunu kendi ağzıyla söyledi. Bu kayıtlara Tayyip beyin bir itirazı olmadı.. Olamaz ki! Kanıtlı..

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ne yapar bilmiyoruz.. Ama bir şey yapmadığını görüyoruz..

*****

Sevgili AKP’liler,

Bu çok açık ve kritik bir kırılma noktasıdır.. Tarihte acı örnekleri vardır.

Ülke ve Ulus adına hazmedilmesi ve kabulü asla ve asla olanaklı değildir.

Bir ülkeyi yöneten insan, ülkesinin bölünmesini hedefleyen haritalar apaçık orta yerde iken,
bu haritalar BOP kapsamında ABD Silahlı Kuvvetler Dergisi’nde yayınlanırken, NATO toplantısında
İtalya’da Türk subaylarına gösterilirken.. orada eşbaşkan olamaz!

Bunun 2 açıklaması vardır :

1. Çok ağır gaflet-dalalet
2. Hıyanet..

Zırva tevil götürmez.. Mızrak da çuvala sığmaz.. Tersine örnek gösterilemez..

Türkiye bir akıl tutulması yaşıyor.

Basın ve yargı kuşatılmış.. Konu gündeme taşınmıyor, tersine unutturuluyor.
Ama bu tablo herhalde sonsuza dek sürmeyecek..

12 Eylül sürdü mü?? Hitler, Cromwell, Franco, Mübarek… rejimi sürdü mü? Hatta 28 Şubat !?
Tayyip beye uzun ömür dileriz, Kenan Evren gibi 90′lı yaşlarında da olsa bu ağır eyleminin hesabını yargıda mutlaka verecektir.. Olmadı gıyabında yargılanacaktır.

Yenilir yutulur tarafı olamaz bu BOP EŞBAŞKANLIĞININ..

Bir Toplum Hekimliği Uzmanı olarak Hekimce tanımızı (teşhisimizi) söyleyelim :

Bu, bir toplumun akıl tutulmasıdır;

* halkın kollektif illüzyonudur,
* kitlelerin realiteden koparılmasıdır,
* sosyal dissoyatif sendromdur..

Çıplak söyleyelim : SOSYAL ŞİZOFRENİDİR!

CIA operasyonudur..

Görevimiz halkımızı bu patolojik tablodan çekip çıkarmaktır.
Bunun yol ve yöntemlerini bulmaya, içinde bulunduğumuz tablo bizi mahkum kılıyor.
Dolayısıyla çözüm bu mahkumiyetten doğal olarak ve kaçınılmaz biçimde (diyalektik!) doğacaktır.

Bu arada yine de dileyelim :

Sn. Erdoğan bir an önce bu görevi (hangisini isterse??) bırakmalıdır.
Bu kez de, bu koşulla iktidar yapıldığı için ABD desteğini yitirecektir ve
iktidarda kalma olanağını yitirecektir..

Kırk satır mı kırk katır mı??

Sanırım dünyanın en zorda adamı Tayyip bey olmalı.

Yine de zararın neresinden dönülürse kârdır; ata sözüdür..

*****

Türkiye kadim bir ülkedir; bu zincirleri er geç kırar; AYDINLIK hep ama hep kazanır..
Ama sorumlularının, başta Tayyip bey ve Abdullah Gül, onlara gözü kapalı, koşulsuz destek veren
AKP siyasal kadrolarının faturası giderek ağırlaşır, altından kalkılamaz duruma gelir.
AKP’ye milyonlarca oy veren necip halkımız da elbet derin uykusundan uyanacaktır, uyandırılacaktır.

Sayın Başbakan, Sayın Gül, sevgili AKP’liler..

Lütfen biraz sağduyu, sağduyu, sağduyu..

Bunları size yaşı 60′a gelmiş, 36 yıllık bir hekim ve 17 yıllık bir tıp profesörü olarak içtenlikle
ama derin kaygı ile yazmaktayım.

 Mazlum bir ulusun, 80 milyon insanın yazgısı elinizde..

Çok ağır vebal altındasınız; ah almayınız, almamalısınız, altından kalkamazsınız.
Vicdanınıza tarihsel vebalin hesabını veremezsiniz, ruhsal apseleriniz sizi bitirir..

Duyuyor, görüyor musunuz, hissediyor musunuz ????

Yoksa ???

Sevgi ve saygı ile.
12 Haziran 2012, Ankara

Prof. Dr. Ahmet Saltık
Ankara Üniv. Tıp Fak.
Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı
www.ahmetsaltik.net