Etiket arşivi: Dil Derneği

Dil Bayramımızın 83. yılı Türk Ulusuna kutlu olsun

 

Dil Bayramımızın 83. yılı Türk Ulusuna kutlu olsun!

logo

 

 

 

Gönderen: ‘dilgonulluleri antalya’ via VATAN ve EMEK <aydinlik-gelecek-hareketi@googlegroups.com>
Tarih: 26 Eylül 2015 00:41
Konu: [VATAN ve EMEK Cephesi] Dil Bayramımızın 83. yılı Türk Ulusuna kutlu olsun;
bir yazı eşliğinde.
Alıcı: “dildernegi@dildernegi.org.tr” <dildernegi@dildernegi.org.tr>, VATAN ve EMEK Cephesi <aydinlik-gelecek-hareketi@googlegroups.com>

– 26 Eylül 1932’de Birinci Dil Kurultayının toplanması.
 
Dil Bayramımızın 79. yıl dönümü Türk Ulusuna kutlu olsun!..
Konuya ilişkin yazı aşağıdadır.

 26 Eylül 1932: M.K. Atatürk’ün günlük çalışması

  – Atatürkâ’ün, Dolmabahçe Sarayı’nda çalışmalarına başlayan 1. Türk Dil Kurultayı’nın açılışını izlemesi (Kurultay, 5 Ekim 1932 tarihine dek çalışmalarını sürdürmüştür. Ünaydın, s. 33,69; İ.A., s..788; Almanak, 1933, s.112; T.M.T.V, s. 1697).
  – 27 Eylül 1932: Atatürk’ün, Dolmabahçe Sarayı’nda Türk Dil Kurultayı çalışmalarını izlemesi (A.N.D., s.100; C. 28.9.1932).  
: Atatürk’ün, saat 17.00’de Dolmabahçe Sarayı’nda Amerika Genelkurmay Başkanı General Mac Arthur’u kabulü (A.N.D., s.100) ve görüşmesi:
 …Avrupa devlet adamları, başlıca anlaşmazlık konusu olan önemli siyasi sorunları,
her türlü milli egoizmlerden uzak ve yalnız umumun yararına olarak, son bir gayret
ve tam bir iyi niyetle ele almazlarsa korkarım ki, felaketin önü alınamayacaktır.
(C. 8.11.1951; A.S.D., III, s.93-95).
: Atatürk’ün, Dolmabahçe Sarayı’nda İktisat Bakanı Celal (Bayar) Bey’i kabul ederek bir süre görüşmesi (M. 28.9.1932).
***********************
DİL BAYRAMINI NE KADAR ANLAMLANDIRABİLDİK?

26 Eylül 1932’de toplanmış olan ilk Dil Kurultayı’nın Türk eğitimi ve kültürünün inşasında çok önemli yeri vardır. 13. yüzyıldan beri tartışılagelen Osmanlıca mı Türkçe mi konusu, Türkiye Cumhuriyeti kuruluna değin sürmüştür. Türk dilindeki sadeleştirme (AS: arılaştırma) gayretleri (AS: çabaları) Ziya Gökalp, Tevfik Fikret, Ömer Seyfettin gibi aydınlarla başlamış. Bu değerli Osmanlı aydınlarınca Türkçe’ye yöneliş başlamış. Cumhuriyet yönetimince kültür siyaseti olarak ele alınıp benimsenmiştir. Halkın dilinde, kültüründe (ekini) yaşayan Türkçe’ye yönelinmemiş olsaydı Harf (yazaç) Devrimi başarıya ulaşamazdı. Yazaç Devrimi, 1 Kasım 1928’de yapıldı.
***
2000’LERİN TÜRKİYE’SİNDE DİL DERNEĞİ’NİN DİLİMİZE BAKIŞI

– 12 Eylül 1980’de mührü ele geçiren asker süleymanlar, Atatürk diye diye Atatürk’ün iki çınarını; Türk Dil Kurumu ve Tarih Kurumu 1983’te kapattıkları gibi vasiyetine de saygı göstermediler.
– 1983 yılından sonra mührü ele geçiren siyasi sivil süleymanlar da
Atatürk diye diye bildiklerini okudu.
– Ata’nın yolunda yürüyenler ise 28 yıl önce, 27.09.1987’de Dil Derneği‘ni kurdu. Ata’nın vasiyeti çerçevesinde dil çalışmalarını halen sürdürmekteler.

Dil derneği bir yandan bilimsel kurultay, açıkoturum ve söyleşiler düzenlerken halka dil duyarlılığıyla ilgili çağrılar yapmaktalar.
Kendi tümceleri ile çığlıkları şöyle:

“2000’lerin Türkiyesinde çokları Türkçenin kirlenmesinden,
dilin kötü kullanılmasından yakınıyor. Oysa kirlenen dil değil,
dil bilincidir. Kirlenen düşencedir.

a)
Eğitim kurumlarına, yaşamın bütün alanlarına dil devriminin yansıması,

b)Anadili eğitimin, çağdaş Türk ve dünya yazınına dayandırılarak, dilbilimin ve çağdaş eğitim-öğretim verilerinin ışığında biçimlendirilmesi,

c) Herkes için sağlıklı yabancı dil eğitimi yapılması, yabancı dille eğitim-öğretimin kaldırılması,

d)
 Bütün ülkeyi saran yabancı adlandırmayı önlemek için merkezi ve yerel yönetimlerin duyarlı davranması,

e) Kitle iletişim araçlarının dil kullanımına özen göstererek topluma
öncü olması.”(1) 
gereğini açıklamaktadır.
***
İLK TÜRK DİLİ KURULTAYI

Dokuz gün süren İlk Türk Dili Kurultayı 26 Eylül 1932’de toplanır. Son günü, H. Fahri Ozansoy’un, her “26 Eylülün Dil Bayramı “ olarak kutlanması önerisi kabul edilir. 
17 Ekim 1932’de çalışmalar tamamlanır. Türk Dili Tetkik Cemiyeti‘nin (Derneği) ilk yönetim kurulunca;
a)Türk dilini, ulusal kültürümüzün eksiksiz bir anlatım aracı durumuna getirmek,

b) Türkçe’yi, çağdaş uygarlığımızın önümüze getirdiği tüm gereksinmeleri karşılayacak bir yetkinliğe eriştirmek.” 
gibi özde güzel bir bildiri yayımlanır.

Mustafa Kemal’in, 
  • Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin inkişafında başlıca müessirdir. Türk dili dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır. sözleri, Derneğin amaç ve çalışma yöntemine esin kaynağı olmuştur.
Mustafa Kemal, ölünceye dek il konusuyla hep ilgilenmiştir. Sözcük ve terimler türetmiş; söylev ve demeçlerinde bunları özellikle kullanmıştır.

Genel, özel, evrensel, kutsal, önemli, arıtmak, ısı, esenlik, erdem, kıvanç, konuk, tüm…” gibi sözcükleri kullanarak, bir Geometri kitabı yazarak, birçok geometri terimini (Üçgen, çokgen gibi) Türkçeye kazandırmıştı.

Siyasal, iktisadi ve toplumsal alanlarda olduğu gibi; 

“Bakınız arkadaşlar, ben belki çok yaşamam. Fakat siz ölene dek,Türk gençliğini yetiştirecek,Türkçe’nin bir kültür dili olarak gelişmeye devamı yolunda çalışacaksınız. Çünkü Türkiye ve Türklük, uygarlığa ancak bu yolla kavuşabilir.” 
vasiyeti de unutturulmuştur.

Yaşadığımız yerlerdeki caddelerde dolaşırken bu unutturulmuşluğun tanıklığını
yapıyoruz. Görebilenler gibi.

Her dil bayramının; uyanışın meşalesi olması dileğiyle
Dil Bayramınız kutlu olsun.

26 Eylül 2015
(1) Dil Derneği Örütağ Sayfası( www.dildernegi.org.tr)

=============================

Dostlar,

Bir Dil Derneği üyesi olarak, bu iletiyi, bayram telaşında kaynamasın düşüncesiyle bu güne bıraktık.. 2 gün sonrasına.. Hoşgörülsün lütfen..

DİL DEVRİMİ’ni var gücümüzle yaşatmalı ve sürdürmeliyiz..

Üyesi olduğumuz Dil Derneği’ndeb etkinlik :


Sevgi ve saygı ile.
28 Eylül 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com
Dil Derneği Üyesi

ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ YENİ DÖNEM ÇALIŞMALARI BAŞLIYOR..


ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ YENİ DÖNEM ÇALIŞMALARI BAŞLIYOR..


Dostlar
,

Bizim de üyesi olduğumuz ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ 2014-15 eğitim-öğretim yılı etkinliklerini bu Cumartesi, 27 Eylül 2014 günü başlatıyor..

Bilindiği gibi her hafta Cumartesi günleri saat 14:00 – 16:00 arasında yürütülen Cumartesi Konferansları artık bir Ulusal Eğitim Derneği klasiği oldu.

Bu konferanslar sayısal olarak çok izleyici toplayamıyor ne yazık ki.. Derneğin salonuna gelen ortalama 30 – 40 dolayında katılımcı oluyor. Oysa çok nitelikli ve ülke sorunlarına anlamlı katkılar veren içerikler paylaşılıyor ve tartışma – katkılar oluyor bu oturumlarda..

Zor bir döneme giriyoruz.. AKP ülkemizi hiç ama hiç iyi yönetemiyor.
Her bakımdan ciddi, ağır sorunlarla boğuşuyoruz. Tüm yurtseverleri ağır bir yıl bekliyor..
Eğitim alanında da sorunlar giderek ağırlaşıyor. Bunlar bir yana, AKP, Türbanı ilköğretim 5. sınıfından başlatmak üzere yönetmelik değişikliği yapıyor ve ülkeyi gerçek gündeminden koparmak istiyor. Bir yandan da utanmaz bir dinci sömürü sürdürülüyor.
Bu konuyu sitemizde kapsamlı yazdık; bakılmasını dileriz..

Türban İlkokul 5. Sınıfta Başlayabilecek; YAŞASIN AKP!
(http://ahmetsaltik.net/2014/09/24/27491/
)

*****
Çalışkan, özverili ve üretken Genel Başkanımız Sn. Nazım Mutlu‘nun yeni dönem iletisi aşağıda :

**********

Yeni Dönem Etkinliklerimiz Başlıyor 

Ulusal Eğitim Derneği Genel Merkezinin yaz dinlencesi nedeniyle ara verdiği çeşitli etkinlikler dizisi, yeni öğretim yılının başlamasıyla yeniden yaşama geçiyor.
Derneğin geleneksel etkinliklerinden olan Cumartesi Konferansları, 27 Eylül günü
Prof. Dr. Binnur Yeşilyaprak’ın verdiği “21. Yüzyılda Eğitimde Yeni Paradigmalar: Eğitimden İş Yaşamına Geçiş” konulu konferansla başlayacak. Kurban Bayramına denk gelen 4 Ekim’de yapılamayacak olan konferanslar, sonraki haftalarda sürecek.

Ekim ayı içinde yapılacak etkinlikler arasında, 15 Ekim 2008’de yitirdiğimiz
Fazıl Hüsnü Dağlarca’yı anma günü yer alacak. Ulusal Eğitim Derneğiyle birlikte
Müzik Eğitimcileri Derneği (MÜZED) ve Yeni Umut Yayınlarınca düzenlenecek “Dağlarca 100 Yaşında” konulu, 15 Ekim Çarşamba günü Ankara Üniversitesi
ATAUM konferans salonunda saat 14.30’da başlayacak anmada Prof. Dr. Cahit Kavcar, Münevver Oğan, Zekeriya Kaya ve Nazım Mutlu’nun yapacağı Dağlarca’yla ilgili konuşmalarla birlikte MÜZED, Dağlarca’nın bestelenmiş şiirlerinden örnekler sunacak.

Derneğimizle birlikte Dil Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Ankara Şubeleriyle Toplumsal Dayanışma Gönüllüleri Derneği, Bilim ve Ütopya Kooperatiflerince ortaklaşa düzenlenen “Okuryazarlık Çalıştayı” ise 17 Ekim Cuma günü, Türkiye Barolar Birliği’nin Balgat’taki binasında yapılacak. Saat 09:30’da başlayacak, “Eğitim Politikalarımız Nasıl Olmalı?” ve “Demokratik Kitle Örgütlerinin Eğitim Alanındaki İşlevleri”nin ele alınacağı iki oturumlu Çalıştay, oluşturulacak öneriler dizisi ve sonuç bildirgesiyle sona erecek.

Öte yandan Dernek Genel Merkezi, üye ve çevresini 25 Ekim Cumartesi günü
saat 10.00-12.30 arası bir kahvaltıda (Park Bulvar, Atatürk Bulvarı, No 105, Kat 1) buluşturacak. Yönetim Kurulu üyesi Nilgün Ozan’ın geçen yıl başlattığı
kültürel-sanatsal etkinlikleri izleme kapsamında üyeler, ilk olarak 24 Ekim akşamı Ankara Devlet Tiyatrosu Şinasi Sahnesi’nde “Nereye?” adlı tiyatro oyununu izleyecek.

ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ    

****************

Evet dostlar,

Çok etkili  ve doyurucu, coşku veren bir başlangıç değil mi??

Başta Sn. Genel Başkan Nazım Mutlu olmak üzere, emeği geçen arkadaşlarımıza teşekkür edelim ve omuz verelim lütfen..

ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ
Sevgi ve saygı ile.
24 Eylül 2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

3 MART 3 DEVRİM YASASI – AÇIKOTURUM – 2014


3 MART 3 DEVRİM YASASI – AÇIKOTURUM – 2014

3_Mart_2014_Dil_Dernegi_anmasi

3 Mart 1924’te kabul edilen ve cumhuriyet tarihine “3 Mart Devrim Yasaları” adıyla yazılan “Hilafetin Kaldırılması, Şer’iye ve Evkaf Vekâletinin Kaldırılması, Eğitim ve Öğretim Birliği Yasaları”yla halk egemenliğinin olmazsa olmazı olan laikliğin toplumsal temelleri atılmış; yurttaşlık bilincimizin kökleşmesi sağlanmıştır.
Devrim Yasalarımızın kabulünün
90. yılında, Çankaya Belediyesi, Dil Derneği ve Toplumsal Dayanışma Gönüllüleri Derneği’nin birlikte düzenlediği
“DEVRİM YASALARINI YAŞATACAĞIZ”  başlıklı açıkoturumda buluşuyoruz.

AÇIKOTURUM
DEVRİM YASALARINI YAŞATACAĞIZ
Yöneten: Yıldırım Kılınçaslan (Toplumsal Dayanışma Gönüllüleri Derneği Başkanı)
Konuşmacılar:
Av. Sema Aksoy (Ankara Barosu Başkanı)
Sevgi Özel (Dil Derneği Başkanı)
* * *
Gün: 3 Mart 2014 Pazartesi – Saat: 18.00 – 20.00
Yer: Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi
* * *
Düzenleyenler: Çankaya Belediyesi, Dil Derneği,
Toplumsal Dayanışma Gönüllüleri Derneği

Dil Derneği : 21. ADALET VE DEMOKRASİ HAFTASINDAYIZ!


Dostlar
,

Bizim de üyesi olduğumuz Dil Derneği de

21. ADALET ve DEMOKRASİ HAFTASINDAYIZ..

diyor.. Dolu dolu etkinlik programı aşağıda..

Gençlerle birlikte, lirik dans da var..
Cumhuriyet Kadınları Derneği, ÇYDD Ankara Şubesi ortaklığıyla..

Emek verenlere, vereceklere  şükranla..
Duyurmak, izlemek gerek.. Bu yılın teması pek yerinde :

EĞİLİP BÜKÜLMEDEN!

Sevgi ve saygı ile.
23 Ocak 2014, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

=======================================

Dil_dernegi

 

21. ADALET VE DEMOKRASİ HAFTASINDAYIZ

2014_temasi_EGILMEDEN_BUKULMEDEN  

     24 Ocak 1993’te öldürülen Uğur Mumcu ile 31 Ocak 1990’da öldürülen Prof. Dr. Muammer Aksoy‘un ölüm yıldönümlerini belirleyen 24-31 Ocak günleri arasında gerçekleştirilen Adalet ve Demokrasi Haftasına ÇYDD Ankara Şubesi ve Cumhuriyet Kadınları Derneği ile birlikte düzenlediğimiz etkinlikle katılıyoruz.
Ödünsüz devrimci Uğur Mumcu‘yu 21 yıl önce yitirdik. 25 Ocak 2014‘teki etkinliğimizde, O’nu ve karanlık güçlerin susturduğu aydınlarımızı, ÇYDD Ankara Şubesi “Çağdaş Gençlik-Ankara, İnsan Hakları Masası” gençlerinin düzenlediği bir açıkoturumla anacağız.

     Gençlerimiz, daha onlar doğmadan canlarına kıyılan aydınlarımızın neden öldürüldüğünü biliyor, bu ölümleri sorguluyorlar. Dahası, onların düşüncelerine sahip çıkıp hep bir ağızdan sesleniyorlar: “Uğur Mumcu Yaşıyor!”

GENÇLER SORGULUYOR
UĞUR MUMCU YAŞIYOR!

Sunan
Buşra Baş
* * *
Konuşmacılar
Doğaç Dandik, Özge Kocabaş, Eren Can Çam
Umut Kırkoca, Elif Tahmisçioğlu, Dilara Gazioğlu

* * *
Lirik Dans
Özge Işık
* * *
Düzenleyenler: Cumhuriyet Kadınları Derneği, ÇYDD Ankara Şubesi, Dil Derneği
Gün: 25 Ocak 2014 Cumartesi, Saat: 18.30
Yer: Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi
* * *

     Üyelerimizi, dilseverleri, yurtseverleri, Uğur Mumcu Araştırma Gazetecilik Vakfının öncülüğünde, pek çok demokratik kitle örgütünün katkısıyla, 24-31 Ocak 2014 arasında gerçekleştirilecek 21. Adalet ve Demokrasi Haftası etkinliklerine katılmaya çağırıyoruz.
Uğur Mumcu’yu, Muammer Aksoy’u, Bahriye Üçok’u, Ahmet Taner Kışlalı’yı ve düşündüğü için öldürülen; canı pahasına adalet ve demokrasi savaşımı veren bütün aydınları saygıyla anıyoruz!

DİL DERNEĞİ’nden Yeni Yıl Kutlaması..

Dil_dernegi

 

 

Dostlar,

Bizim de Üyesi olduğumuz DİL DERNEĞİ aşağıdaki iletiyle yeni yıl kutlaması yapıyor..

Aynen paylaşmak isteriz…

Tanıtımı yapılan kitapların kapak fotoları çıkmadı ne yazık ki..

Ancak Derneğin web sitesinde bu görsellere erişilebilir..
(www.dildernegi.org.tr)

******

ATA'nin_Turkce_hk._söylemi

Değerli Üyelerimiz, Değerli Dilseverler,

Öncelikle yeni yılınızı kutluyor; yeni yılın size ve sevdiklerinize sağlıklı,
esenlik içinde günler getirmesini diliyoruz.

Derneğimiz 27. yılına yaklaşıyor. Bu zaman diliminde üyelerimizin
ve dilseverlerin desteğiyle dimdik ayakta durduk.
Yine katkılarınızla ödünsüz, dik duruşumuzu sürdüreceğiz.

  • Yeni yılı Dil Derneği yayınlarıyla karşılamak ister misiniz?

Gerekli bilgiler aşağıda yazılıdır. Armağan etmeyi düşündüğünüz kitap ederini
aşağıda yazılı banka hesap numaramıza ya da posta çekine yatırdıktan sonra
adres bilgilerini derneğimize iletmenizi dileriz (ulaşım ederi size ait olacaktır).

                                     DİL DERNEĞİ YÖNETİM KURULU 

Yayınlarımız: 

  ARDINDA KALAN BELGELER
Beşir Göğüş
Yayına Hazırlayan: Dilek Göğüş Ülgüray, Nil Baransel
Ocak 2013; 10,00 TL   İndirimli Ederi 7,00TL
Tanıtım
DÜĞÜMLER DÜŞÜNCELER ANILAR
Beşir Göğüş
Yayına Hazırlayan: Dilek Göğüş Ülgüray, Nil Baransel
Ocak 2013; 15,00 TL   İndirimli Ederi 10,50TL
TÜRK DİLİNDE GELİŞME VE SADELEŞME EVRELERİ
Agâh Sırrı Levend
Yeni Basım, Haziran 2011; 45,00 TL  İndirimli Ederi 31,50TL
SÖYLEV (Nutuk)
Mustafa Kemal Atatürk
16. Baskı, Ekim 2013; 14,00 TL  İndirimli Ederi 9,80TL
TÜRKÇENİN RENKLERİ     
İlköğretim İçin Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü
Hazırlayan: Sevgi Özel
Şubat 2012; 16,00 TL   İndirimli Ederi 11,20TL

Çocuklar için seçilmiş atasözleri ve deyimler.
ÖNCE TÜRKÇESİ SONRA İNGİLİZCESİ
Türkçeden İngilizceye Sözlük
Hazırlayan: Ahmet Kocaman
Ekim 2009; 20,00 TL  İndirimli Ederi 14,00TL

Gençler ve çocuklar için yaygın sözcüklerin, Türkçemize
eklenen yeni sözcük ve terimlerin İngilizce karşılıkları.
75. YILDA TÜRKÇENİN VE DİL DEVRİMİNİN ÖYKÜSÜ
Şerafettin Turan, Sevgi Özel
Ankara, Nisan 2007; 15,00 TL     İndirimli Ederi 10,50TL

(Bu yapıt, Dil Devriminin 75. yılında hâlâ süren tartışmalara bir yanıttır.)
DİL GERÇEĞİ
Ömer Asım Aksoy
2. baskı, Ankara, Eylül 2006; 7,50 TL  İndirimli Ederi 5,25TL
ÖĞRENCİLER İÇİN İNGİLİZCE- TÜRKÇE SÖZLÜK
Prof. Dr. Ahmet Kocaman
Ankara, 2005; 15,00 TL ÖZEL İNDİRİMLİ EDERİ 5,00TL
SES BAYRAĞIMIZI GENÇLİK TAŞIYOR
Ankara, Şubat 2006; 5,00 TL 
ÖZLEŞTİRME DURDURULAMAZ
Ömer Asım Aksoy
3. Baskı, Ankara, 2004; 7,50 TL İndirimli Ederi 5,25TL

Banka hesaplarımız:

T. İş Bankası, Ankara, Mithatpaşa Şubesi, (4228) 249006

            IBAN: TR 370006400000142280249006

TC Ziraat Bankası, Ankara, Akay Şubesi, (0760) 63722898-5001 (TL)
IBAN: TR 790001000760637228985001

Posta çeki: 30 51 11

Bilgi için www.dildernegi.org.tr

*****

Dil Derneğimize destek olalım..

Yayınlarından dostlarımıza, yakınlarımıza… armağan edelim..

Dil bilincimizi pekiştirelim ve Dilimize sahip çıkalım..

Sevgi ve saygı ile.
29 Aralık 2013, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net 

DİL DEVRİMİ ve SONUÇLARI


Dostlar
,

81. Dil Bayramı haftası kapsamında, dostumuz, Dil Derneği üyesi
Sayın Fethi Karaduman‘ın bir yazısını paylaşalım. (Görseli biz ekledik)

Sevgi ve saygı ile.
30.9.13, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

================================

Ata_ve_Inonu_Kayseri'de

DİL DEVRİMİ

Fethi Karaduman

“Türk Tarih Kurumu ile Türk Dil Kurumu’nun her gün yeni gerçekleri aydınlatan ağırbaşlı ve sürekli çalışmalarını övgü ile belirtmek isterim. Bu iki ulusal kurum tarihimizin ve dilimizin karanlıklar içinde unutulmuş derinliklerini,
dünya kültüründeki analıklarını, çürütülmez bilimsel belgelerle ortaya koydukça, yalnız Türk ulusu için değil ve fakat bütün bilim dünyası için dikkat ve uyanışa
yol açan kutsal bir ödev yapmakta olduklarını güvenle söyleyebilirim.”

M. Kemal Atatürk (1936)

Her alanda olduğu gibi, dil konusu da köklü bir biçimde Cumhuriyet döneminde
ele alınır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk; ulusun çağdaş uygarlık yönünde hızla ilerlemesini sağlayacak yenilikleri gerçekleştirirken,
Dil Devrimini de bu sürecin ayrılmaz bir parçası olarak uygulamaya koyar.

Dil Devrimi; yüzyıllardır yabancı dillerin egemenliği altında öz benliğini yitirmiş olan Türkçeyi bağımsızlığına kavuşturarak, gizilgücünü (potansiyelini) ortaya çıkarmayı ve geliştirip yükseltmeyi amaçlar. Bu kapsamda, ulusal kimliğin bir parçası, insan kişiliğinin aynası olan dilin; özleşmesi, arınması ve zenginleşmesini sağlamak önemli bir görev olarak yükümlenilir.

Ulusal kültürün de ana öğelerinden olan dilin, yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarılarak, ulusal bir nitelik kazanması; Atatürk’ün tam bağımsızlık ilkesinin, laikliğin yerleştirilmesinin ve uluslaşma sürecinin de bir uzantısıdır. Bu nedenle, Cumhuriyet’in ilk yıllarında eğitimden başlayarak ekonomik alandan, dinsel alana dek her yönde, ulusal dile yönelinir. Bu amaçla toplumsal yaşamın her alanında gerçekleştirilen her köklü değişiklik, dilsel alanı da kapsar. 

Eğitim alanında, Türkçenin güçlendirilmesine yönelik çalışmalarda;
3 Mart 1924 günü çıkarılan Öğretim Birliği (Tevhid-i Tedrisat) Yasası
önemli bir dönüm noktası olur. Aktarmacılığa dayalı medrese okullarının yerine, bilime dayalı eğitim veren çağdaş eğitim kurumlarının oluşturulması süreci, bu yasa ile başlar. Eğitimdeki çok başlılık ortadan kaldırılır.

10 Nisan 1926 günlü 805 Sayılı Yasa ile ekonomi ile ilgili kuruluşlarda bile Türkçe kullanılması zorunluluğu getirilmiştir. Bütün bu yenilikler, Dil Devrimi ile doğrudan bağlantılı olan ve hazırlık evresini oluşturan önemli değişiklikler olarak uygulamaya konulur.

Dil devrimine ön hazırlık sayılabilecek bu çalışmaların ardından öncelikle yazı değişikliğini gerçekleştirmek için, 23 Mayıs 1928 günü “Dil Heyeti” kurulur.
Yeni bir abecenin hazırlanması ve dilin özleşmesi çalışmalarını başlatacak olan bu kurulda üç milletvekili ve üç dil uzmanı görevlendirilir.

Dil Encümeni ya da Alfabe Encümeni adıyla anılan bu kurul, yeni abecenin
kabul edilmesinin ardından, 5 Aralık 1928 günü Bakanlar Kurulu kararı ile Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanarak Dil Devrimine katkı vermeyi sürdürülür. Üye sayısı artırılarak desteklenen bu kurul, 25 bin sözcüklü bir Yazım Kılavuzu hazırlar. Ayrıca Sözlük ve Dilbilgisi kitapları yayınlar. 

Atatürk, dilin ulusallaşması, zenginleştirilmesi ve yabancı dillerin egemenliğinden kurtarılması ülküsünü 2 Eylül 1930 günü şu sözlerle dile getirir:

“Ulusal duygu ile dil arasındaki bağ çok güçlüdür. Dilin ulusal ve zengin olması ulusallık duygusunun gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil bilinçle işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır.”

Topluma ulus, yurt ve tarih bilinci kazandırmak, Dil Devrimine halkın da katılımını sağlamak için, Atatürk öncülüğünde 15 Nisan 1931’de Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti,
12 Temmuz 1932’de Türk Dili Tetkik Cemiyeti kurulur.

Gelişmiş tüm uluslar dillerini de özleştirmişlerdir. Kendi köklerine, kaynaklarına dayanarak öz varlıklarını zenginleştirmişlerdir. Yaratıcı düşüncenin ve ulusal kültürün gelişmesi, dilin öz benliğine kavuşmasıyla ivme kazanır.

*****

Dil Devrimi’nin Sonuçları

  • Bağımsızlığın, laikliğin, ulusal birliğin temeli olan unsurlardan birisi daha gerçekleştirilmiştir.
  • Ümmet toplumu dizgesinin (sisteminin) ürünü olan Arap yazısı ve Osmanlıcanın yerine Türkçenin geçmesi, uluslaşma ile birlikte laik Cumhuriyette özgür düşünen yurttaşların yaratılması sürecini başlatmıştır.
  • Bilim ve sanat dili olarak kullanılabilecek düzeye ulaşan Türk dili, iletişimin ve eğitimin önemli aracı durumuna gelmiştir.
  • Ulusal kültürün oluşması ve gelişmesi de, dilin ulusal yapılanmasıyla olanaklı kılınmıştır.
  • Yöneten, yönetilen arasında oluşan dil uçurumu giderilmiştir. Konuşma ve yazı dili arasındaki ayırımın kalkması, uzun erimde demokrasinin gelişmesine katkıda bulunmuştur.
  • Dilin özleşmesiyle; düşüncede açıklık, anlamda, anlatımda, bilgiyi iletmede kolaylık sağlanmıştır. Bu doğrultuda dil asıl işlevine kavuşmuştur.
  • Dilin anlatım işlevselliği kazanması, eğitim ve öğretimin yaygınlaşarak halka kolaylıkla ulaşmasını sağlamıştır.
  • Osmanlıcanın yerine Türkçenin geçmesi, kökleri bilinen terim ve sözcüklerin kolaylıkla algılanmasının yolunu açmıştır. Böylelikle soyut kavramların, düşüncede çağrışımlar oluşturarak somutlaşması, eğitime bilinç boyutunu kazandırmıştır.

Yine, beyinlerde açık bir biçimde belirginleşen, canlanan terimlerle, anlamada ve düşüncede kolaylık sağlanırken,  bu terimlerin ezberlenmek zorunda kalınmaksızın anlayarak öğrenilmesi ile usa (akla) dayanan eğitimin yolu açılmıştır. Böylece de oluşturulan çağdaş eğitim kurumlarında, medreselere özgü ezbercilik yöntemine
son verilmiştir.

Çağdaş eğitim kurumlarının bilime ve usa dayandırılması bir zorunluluktur. Eğitimin aracı olan dil de, bu yapılanmayı sağlayacak zincirin önemli halkalarından birisidir.

Dil Devrimi, Mustafa Kemal Atatürk’ün ulusunu iyi tanıyan, ne denli sağduyulu bir önder olduğunu kanıtlayan, Türkçe üzerindeki boyunduruğu kaldıran görkemli bir devrimdir.

Dil Devriminin kökleşmesi için büyük uğraşılar veren Atatürk, bedensel varlığının aramızdan ayrılışından on gün önce 1 Kasım 1938 günü,  Türk Dil Kurumu’nun çalışmalarını överek, bu kurumun önemini bir kez daha vurgular:

  • Türk Dil Kurumu, en güzel ve verimli bir iş olarak türlü bilimlerle ilgili
    Türkçe terimleri saptar ve böylece dilimiz yabancı dillerin etkisinden kurtulması yolunda köklü adımlar atar. Bu yıl okullarımızda öğretimin
    Türkçe terimlerle yazılmış kitaplarla başlamış olmasına kültür hayatımız için önemli bir olay olarak belirtmek isterim.”

Halkın inancını kullanarak, akıl ve bilimden uzaklaşmasını isteyenler, Harf ve
Dil Devrimini karalamışlardır. Cumhuriyet karşıtlığından çıkar sağlayanlar Atatürk Devrimi’nin her aşamasında olduğu gibi Harf ve Dil Devrimine de karşı çıkmışlardır, çıkmayı da sürdürmektedirler.

ATATÜRK DEVRİMİ – Fethi Karaduman
TWİTTER: Fethi Karaduman2

81. DİL BAYRAMINI KUTLUYORUZ

Dostlar,

Biz de, DİL DERNEĞİ‘nin bir üyesi olarak duyuruyor ve etkinliğe çağırıyoruz..

Bu arada, Dil bayramının 81. yılına adeta bir armağan gibi olan aşağıdaki makalenin
mut – la – ka okunmasını, paylaşılmasını diliyoruz.

“PKK Okulları Neden Boykot Ediyor?”
(Mehmet Bedri Gültekin)

http://ahmetsaltik.net/2013/09/24/pkk-okullari-neden-boykot-ediyor/, 24.9.13

Sevgi ve saygı ile.
Antalya, 24.9.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

====================

81. DİL BAYRAMINI KUTLUYORUZ

 

26 Eylül 1932’de toplanan ilk Türk Dili Kurultayının 81. yıldönümü,
26 Eylül 2013 Perşembe günü Dil Derneği ile Çankaya Belediyesinin
birlikte hazırladığı törenle kutlanacak.di

resimgoster.aspx_DIL=1&BELGEANAH=4849&RESIMISIM=DilBayrami81

Dil Bayramına Cumhuriyet gazetesinin yanı sıra Arkadaş Yayınevi, Atatürkçü Düşünce Derneği, Bilgi Yayınevi, Cumhuriyet Kadınları Derneği, Cumhuriyet Kültür ve Tanıtım Vakfı, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Ankara Şubesi, Çınar Yayınları, Devlet Tiyatrosu Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı (TOBAV), İsveç Atatürkçü Düşünce Derneği, Kavaklıdere Dayanışma ve Güzelleştirme Derneği, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı, Toplumsal Dayanışma Gönüllüleri Derneği, Tunçbilek Reklam, Türk Hukuk Kurumu, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı ve Ulusal Eğitim Derneği destek veriyor.

  81. Dil Bayramı 26 Eylül 2013 günü, saat 14.30’da Anıtkabir’de Atatürk’e saygı sunumuyla başlayacak. Saat 18.00’de Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezinde düzenlenecek töreni değerli Sunucu Elçin Temel sunacak. Dil Derneği Ömer Asım Aksoy ve Dil Derneği Kerim Afşar Ödüllerinin törenlerini de kapsayan etkinlikte 81. Dil Bayramı Onur Ödülleri sunulacak.

Dilseverleri, yurtseverleri, üyelerimizi Dil Bayramının coşkusunu paylaşmaya,
Dil Devriminin 81. yıldönümünü bir arada kutlamaya bekliyoruz.

81. DİL BAYRAMI İZLENCESİ

TÜRKİYE, AYDINLIĞA YÜRÜYOR!
TÜRKÇE USSAL, BİLİMSEL OLANLA YÜRÜYOR!

26 EYLÜL 2013 PERŞEMBE
ANKARA

14.30 – ANITKABİR’DE ATATÜRK’E SAYGI SUNUMU

* * *

18.00 – 80. DİL BAYRAMI TÖRENİ

Sunan: Elçin TEMEL

Açış Konuşmaları
Sevgi ÖZEL – Dil Derneği Başkanı
Bülent TANIK 
– Çankaya Belediye Başkanı
Konukların Konuşmaları
* * *
Ödül Törenleri
DİL DERNEĞİ ÖMER ASIM AKSOY ÖDÜLÜ TÖRENİ
DİL DERNEĞİ KERİM AFŞAR ÖDÜLÜ TÖRENİ
* * *
Onur Ödülleri
Prof. Dr. Necdet ADABAĞ, Prof. Dr. Cevat ÇAPAN, Ayla ÇINAROĞLU,
Orhan KARAVELİ, Doç. Dr. Ömer KULELİ, Tamer LEVENT, Ümit ÖĞMEL,
Prof. Dr. Coşkun ÖZDEMİR, Yılmaz ÖZDİL, Osman ÖZGÜVEN,
Bülent TANIK, Prof. Dr. Kaya TÜRKAY, Sedat YAŞAYAN.
* * *

Ağırlama
* * *
Düzenleyenler
     Dil Derneği * Çankaya Belediyesi

Katılımcı Kuruluşlar
Cumhuriyet Gazetesi * Arkadaş Yayınevi * Atatürkçü Düşünce Derneği
Bilgi Yayınevi * Cumhuriyet Kadınları Derneği
Cumhuriyet Kültür ve Tanıtım Vakfı * Çağdaş Gazeteciler Derneği
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Ankara Şubesi * Çınar Yayınları
Devlet Tiyatrosu Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı (TOBAV)
İsveç Atatürkçü Düşünce Derneği
Kavaklıdere Dayanışma ve Güzelleştirme Derneği
Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı
Toplumsal Dayanışma Gönüllüleri Derneği * Tunçbilek Reklam
Türk Hukuk Kurumu * Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı
Ulusal Eğitim Derneği
* * *
Yer: Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi
Kenedi Cad. No. 4 Kavaklıdere

 

Dil Derneği : 3 Mart 1924 Devrim Yasaları 3 Mart 2013’te için Tandoğan’dayız..


Dostlar
,

Bizim de üyesi olduğumuz Dil Derneği, 3 Mart 1924 Devrim Yasalarının 89. yılında kitlesel bir sahip çıkma eylemi çağrısı yapmakta.. Çok sayıda örgüt eylemi desteklemekte..

Çağrı aşağıda..

Gereği için paylaşıyoruz..

3 Mart_ElIlani

Sevgi ve saygı ile.
2.3.13, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

“YARATICI DRAMA VE DİL EĞİTİMİ”

 

“DİL-EKİN SÖYLEŞİLERİ” SÜRÜYOR

     Her ayın son perşembesinde dilseverleri, üyelerimizi, derneğimizde düzenlediğimiz “Dil-Ekin Söyleşileri”nde sanatçılarla, bilimcilerle, aydınlanmacılarla buluşturuyoruz.
Şubat ayında, Oluşum Drama Enstitüsü kurucusu ve drama eğitimcisi Naci Aslan, dil eğitiminin yaratıcı dramayla ilişkisinin ele alınacağı konuşmasıyla konuğumuz oluyor.


“YARATICI DRAMA VE DİL EĞİTİMİ”

     1984’te dramayla tanıştıktan sonra yurtiçi ve dışında eğitimler alıp bu alanda pek çok ilke imza atan Naci Aslan ülkemizin ilk drama işliğinin (atölyesinin) de kurucusu.
Çocuklara, gençlere, yetişkinlere yönelik drama eğitimleri düzenlenmesine önderlik eden Aslan, 28 Şubat 2013’teki Dil-Ekin Söyleşisinde “Yaratıcı Drama ve Dil Eğitimi” başlıklı bir konuşma yapacak.

     Söyleşimiz, Oluşum Drama Enstitüsü ile Dil Derneği’nin Haziran ayında birlikte düzenleyeceği “Ulusal Drama Günleri”nin içeriğine ilişkin önerilerin derlenmesiyle sürecek.

NACİ ASLAN
Oluşum Drama Enstitüsü kurucusu ve drama eğitimcisidir.
1977 yılında tiyatro, sinema-televizyon çalışmaları yapmaya başladı. 1984’te dramayla tanıştı ve o günden sonra hep bu alanla ilgilendi. Yurtiçi ve dışında pek çok drama eğitimine katıldı.
Dramanın ülkemizde tanınması ve benimsenmesi için emek vererek çok sayıda ilke öncülük etti. 1988 yılında ilk “drama atölyesini” kurdu. 1990’da drama derneği kurucular kurulunda yer aldı ve uzun yıllar genel sekreterliğini yaptı. 1997’de ilk kez drama önderlik (liderlik) izlencesini başlattı.
Yüze yakın bildirisi (makalesi), yazdığı ya da editörlüğünü yaptığı 14 kitabı yayımlandı. Drama konusundaki ilk süreli yayın olan “Oluşum”u uzun yıllar yayımladı. Çocukların Tiyatrosu örnekleri hazırladı ve uluslararası festivallerde Türkiye’yi temsil etti.
2003 yılından bu yana Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı drama danışmanlığını sürdürmekte; vakfın drama eğitimi içeriklerini oluşturmakta ve eğitici eğitimlerini yürütmekte.
Kısa adı IDEA olan Uluslararası Drama/Tiyatro ve Eğitim Üst Birliği, IATA (Uluslararası Amatör Tiyatrolar Birliği) ve ASSITEJ (Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Birliği) başta olmak üzere pek çok ulusal-uluslararası birliğin üyesidir.

* * *

     Sanata, bilime, ekine, aydınlanmaya gönül verenleri,
Dil Derneği dostlarını söyleşimize bekliyoruz.

                       Gün:  28 Şubat 2013 Perşembe
                 Saat: 18.00
                   Yer:  Dil Derneği
Konur Sok. 34/4
Kızılay-Ankara

Dil Devrimi 80. Yıla Erişti..

Dil Devrimi 80. Yıla Erişti

Sevgi ÖZEL, Cumhuriyet, 27 Eylül 2012

Tarihin akışına bakalım; devrimleri yığınlar değil, öncüler yükseltmiştir. İnsan tutsak olsa da dili olmaz; dil, siyasaya araç yapılabilir; ama aklın ipini koparan siyasanın boyunduruğuna girmez; bunun en canlı örneği Türkçedir.

Atatürk’ün öncülüğünde, Samih Rifat’ın “reis”liğini, Ruşen Eşref’in “umumi kâtip”liğini üstlendiği, Celal Sahir’in “aza ve veznedar”ı, Yakup Kadri’nin “aza”sı olduğu dernek 12 Temmuz 1932’de kuruldu. “Türk Dili Tetkik Cemiyeti” adını, Ata’nın sağlığında Türk Dil Kurumu olarak Türkçeleştirdi. Ondan bir yıl önce çalışmaya başlayan Tarih Kurumu gibi “devlet dairesi” değildi. Atatürk bu iki kurumu özellikle “dernek” olarak kurmuş, böyle kalmaları için de kalıtından pay ayırmıştır.

12 Eylülcüler, Atatürk’ün eliyle yazdığı “vasiyetname”yi çiğneyerek bu iki derneği yasa zoruyla kapatmıştır.

Bugün var olan Türk Dil Kurumu Kenan Evren’le ona destek olan hukuk tanımazların ürünüdür.

Başbakanlığa bağlı Türk Dil Kurumu Atatürk’ün değil, Kenan Evren’in kurumudur.

12 Eylül’le hesaplaşacağını söyleyenler, nedense 12 Eylül ürünü olan Atatürk kurumlarından ve Atatürk’ün kalıtından hiç söz etmezler. Dahası adının önünde akademik san olanlar, 29 yıldır bir hukuk lekesinin üstünde oturmaktan hiç utanç ve üzüntü duymaz; Atatürk’ün dilde devrimden caydığı gibi gerçekdışı masallarla kendilerini aklamaya çalışırlar. Evren kurumu, 1980’lerin ortasında bozduğu ölçünlü dil ve yazımı, “milliyetçi muhafazakârlığı” gericiliğe taşıyan MEB ve YÖK eliyle üniversiteye, tüm okullara sokmuştur. Türkiye Türkçesinin sorunlarını çözemeyen, üstelik varlığıyla sorun yaratan, sözlüğünde ve belleğinde ‘Dil Devrimi’ bulunmayan, siyasetin buyruğundaki Evren kurumunun yayınları, etkinlikleri, Atamızın koyduğu ilkelerin ne denli uzağına düştüğünü göstermektedir.

80. Dil Bayramı’nı, 4+4+4’lük eğitim ucubesinin çocuk ve gençleri, yalnız ‘Dil Devrimi’nden değil, bir bütün olan Türk Devriminden kopardığı ortamda kutlayacağız.

Dayatılan sistemin özünde dil bilinci yoktur; çünkü Atatürk’le ve Türk Devrimiyle hesaplaşma üzerine kuruludur.

İnanç odaklı bir sistemle çağdaş eğitim yapılamayacağı açıktır.

Yabancı dille eğitime ses etmeyen MEB, İngilizcenin yanına Arapçayı yapıştırarak, okulları imam hatipleştirerek, Kuran kurslarını okul içine taşıyarak Atatürk’ün adını ve devrimlerini silmeyi amaçlamaktadır.

Dünyanın gidişine baktığımızda bu sistemin “hayırlara vesile olmayacağı” bellidir.

İşte 80. Dil Bayramı’nı böyle karanlık bir gündemle kutlayacağız.

Atatürk’ün kurumu kapatıldıktan sonra 29 yılda iki kuşak yaşama atıldı. Yabancı çocuklara Türkçe öğrettiği için gözyaşı döken sistem, kendi çocuklarını dilsizleştirmek için elinden geleni yapmaktadır. 26 Eylül, ilk Türk Dili Kurultayı’nın toplandığı gündür. Kurultayın son gününde Ruşen Eşref, Türk Devriminin dile yansımasını vurgulayan coşkulu bir konuşma yapmıştır: “Bir davayı bütün gerçekliğiyle göz önüne koymak, onu zaman ve mekân içinde yerine ve sırasına koymak, beynin laboratuvarında inceden inceye elenip dokunmuş olan bu işin nasıl bir iş olduğunu görmek, göstermek, düşünceleri o iş etrafında bir araya toplamak, o işten çıkan sonuçları ilerisi için hedef edinmek; işte Mustafa Kemalce düşünüş bu demektir. (…) Mustafa Kemalce düşünmek demek, incelemek, bütünleştirmek, bilinçlendirmek, düzene sokmak, sistemleştirmek demektir.”

Bugün toplum, Mustafa Kemalce düşünmemeye zorlanıyor. Mustafa Kemal’in “Karakterim” dediği özgürlük ve bağımsızlık aşkımız, “karakter”inde “özgürlük ve bağımsızlık” olmayanlar yüzünden siliniyor. Yaşamın her alanı gibi dilimiz de yara aldı; halk, “okey” ile “inşallah” arasına sıkıştı; arka arkaya iki tümce kuramaz oldu. “Milliyetçi muhafazakâr”lar, dil ile din arasındaki bağı ayıran Harf ve Dil devrimlerine düşmanlığı, devlet eliyle örgütlediler. Eski yazı ve dil özlemiyle ussal ve bilimsele değil, dinsel ve ırksal olana sarılıyorlar. Osmanlıca tutkunlarının en kabadayısı bile ‘Dil Devrimi’nin sözcükleriyle öfkesini kusuyor. Nâzım Hikmet’in dediği gibi “dil yürür”, ancak Atatürk’le ve devrimlerle hesaplaşmanın bedelini çocuklara yükleyenler de yürüyor. Eğitim ve gelir düzeyi düşürülen halkı inanç baskısıyla özgürce düşünemeyen “kul”a dönüştürmeye yeltenenler, kendi içlerindeki “kul”un öfkesini dizginleyemiyor. Kullandıkları dil, onları ele veriyor.

‘Dil Devrimi’nin 80. yılını karamsarlığın derinleştiği bir ortamda kutluyoruz. Çokları “azınlık” duygusu içinde; Kurtuluş Savaşı’nı başlatan, laik Cumhuriyeti kuranlar da başlangıçta bir avuç değil miydi? Tarihin akışına bakalım; devrimleri yığınlar değil, öncüler yükseltmiştir. İnsan tutsak olsa da dili olmaz; dil, siyasaya araç yapılabilir; ama aklın ipini koparan siyasanın boyunduruğuna girmez; bunun en canlı örneği Türkçedir. Yüzyıllar sonra, Mustafa Kemal Atatürk’ün kaldırdığı Osmanlıca perdesinin altından dipdiri çıkmıştır. Laik Cumhuriyetin 89, ‘Dil Devrimi’nin 80. yılında 4+4+4’lük tıngırdamak boşuna çaba; ‘Dil Devrimi’, durdurulamaz.

Bu duygularla ulusumuzun 80. Dil Bayramı’nı kutluyorum!