Kategori arşivi: Hekim Saltık

Sakarya Hendek’te bir kez daha facia! Üzüntümüz tarifsizdir!

Sakarya Hendek’te bir kez daha facia! Üzüntümüz tarifsizdir!

Sakarya Hendek’te Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda 3 Temmuz günü meydana gelen patlamanın ve yaşanan facianın ardından, bugün de aynı fabrikadaki mühimmatı imhaya götüren kamyonda patlama meydana geldi.

Olayda 3 askerin yaşamını yitirdiği, 11’i asker 12 kişinin de yaralandığı açıklandı. Bir hafta içinde aynı fabrikanın neden olduğu iki büyük facia yaşanmasından duyduğumuz üzüntü tarifsizdir.

Öncelikle yaşamını yitiren yurttaşlarımızın yakınlarına başsağlığı, yaralananlara acil şifa dileklerimizi iletiyoruz.

  • Bu olay, söz konusu fabrikanın neden olduğu 8. büyük faciadır ve yine adeta “geliyorum” diyerek haber vermiştir.

Daha önceki patlamaların ardından gerekli denetimlerin yapılmaması, alınması gereken önlemlerin alınmaması tüm bu facialara davetiye çıkarmıştır.

Bunu bir kaza olarak görmüyoruz! Bir kez daha TTB olarak bu facianın sorumlularının yargılanmasını talep ediyor ve sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ

MEDYASCOPE TV Programımız – 10 Temmuz 2020


Dostlar,
(Güncelleme)

Bu gün, 10 Temmuz 2020 Cuma günü saat 17:00’de
MEDYASCOPE TV’de canlı yayında olacağız.. / olduk..

Salgını konuşacağız.. / konuştuk..

– Bir türlü ilk dalgayı sönümlendiremedik, 5. ayına girdi salgın ülkemizde..
– Dünyada 7. ayında ve kasıp kavurmakta koronavirüs..
– Türkiye kendini dünyadan yalıtabilir mi?
– Tek başına “ben bu işi çözdüm” diyebilir mi?
– Kurban bayramında ne yapmalı??
– Okullar 31 Ağustos’ta açılabilir mi??

Yayın başladığında medyascope sayfasından erişilerek izlenebilir.. / erişke (link) aşağıda..

Bilgi ve ilginize sunarız..

Sevgi ve saygı ile. 10 Temmuz 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı,
Kamu Yönetimi Siyaset Bilimi (Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

 

 

Halkci Doktorlar ile çevrim içi (on line) Söyleşi

Halkci Doktorlar ile çevrim içi (on line) Söyleşi

Dostlar,
(Güncelleme; 23:15)

9 Temmuz 2020, Perşembe, bu gün…
Az sonra saat 21:00’de bir programımız olacak.. / oldu…
Yine korona salgınını konuşacağız.. / konuştuk…
Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesinden Sn. Prof. Dr. Ercan KÜÇÜKOSMANOĞLU yönetecek programı. Bize sorularını yöneltecek.. / yöneltti…
Canlı yayın;

halkcidoktorlar facebook
@halkcidoktorlar twitter
Neyseo Youtube

kanalından izlenebilir…

Canlı izleyemeyenler için program erişkesi (linklei) aşağıda, tıklayınız..

https://youtu.be/hVx_kqEMJiE?t=4118

Paylaşılmasını, salgının bilimsel akılcılıkla yönetilmesini diliyoruz..

İlgi ve bilginize saygı ile sunarız..

Sevgi ve saygı ile. 09 Temmuz 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı,
Kamu Yönetimi Siyaset Bilimi (Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

US Withdrawl from WHO is unlawful and threatens global and US health and security

US Withdrawl from WHO is unlawful and threatens global and US health and security

____________________________

Dear Friends, Colleagues and Supporters,

We want to call your attention to an important new commentary published today by The Lancet.

Wafaa El-Sadr, ICAP global director, joined with prominent leaders in the global health community to raise their concerns regarding the decision by the United States to sever ties with the World Health Organization.

The authors state: “Health and security in the USA and globally require robust collaboration with WHO—a cornerstone of US funding and policy since 1948. The USA cannot cut ties with WHO without incurring major disruption and damage, making Americans far less safe. That is the last thing the global community needs as the world faces a historic health emergency.”

Please take a moment to read this article on The Lancet website, and then make your voice heard regarding this critical issue.

The message is clear. Now, more than ever before, the global community needs to stand together to overcome the COVID-19 threat and to protect and improve the lives of people around the world.

******
Sevgili Dostlar, Meslektaşlar ve Destekleyenler,

Dikkatinizi bugün The Lancet tarafından yayınlanan önemli ve yeni bir yoruma çekmek istiyoruz.

ICAP küresel direktörü Wafaa El-Sadr, ABD’nin Dünya Sağlık Örgütü ile bağlarını koparma kararı konusundaki endişelerini dile getirmek için küresel sağlık topluluğunun önde gelen önderleriyle bir araya geldi.

Uzmanlar şunları söylüyor :
  • “ABD’de sağlık ve güvenlik ve küresel olarak 1948’den beri ABD finansmanı ve politikasının temel taşı olan WHO ile sıkı işbirliği gerektirmektedir. ABD, DSÖ’yle olan bağları, büyük bir kırılma ve hasar görmeden kesemez ve Amerikalıları daha az güvenli duruma düşürür. Dünya tarihinde böylesine acil bir sağlık sorunuyla karşı karşıya iken, küresel toplumun gereksinimi ortada iken, bu, yapılacabilecek en son şeydir. “

TELE1 TV Programımız

Dostlar,

(Güncelleme…)

Bu gün (dün), 8 Temmuz 2020 Çarşamba,
saat 17:00 sonrasında
TELE1’de
Sn. Murat TAYLAN haber programında
bizi konuk edecek /
etti…

Salgını, okulların açılacak olmasını.. konuşacağız.. / konuştuk

Ne / neler yapılmalı?? Yanıt arayacağız / yanıtladık

Bilgi ve ilginize sunarız, duyurulsun, paylaşılsın, izlensin dileriz..

https://youtu.be/ipSIlbM8SCE

Temel önerilerimiz oldu :
1. Okulların açılışını Ekim başına erteleyin..
2. Önümüzdeki 3 ayda hızla derslik – lab. – tuvalet vb. kapalı mekanları büyütün; okul bahçelerine, kaldı / bıraktınız ise uygun kamu arazilerine hızla yeni prefabrik okul binaları yapın.
3. Çocuklar arasında da uzaklık dün en az 1,5 m idi; bu gün neden 1 m’ye indirildi? Hangi bilimsel kanıt ile?? Mekan darlığı yüzünden aşırı kalabalık sınıflar değil mi??
4. 12 yıl temel eğitim zorunlu, Anayasa m. 42 gereğince. Dolayısıyla yurttaştan taahhütname istemek de neyin nesi?! Tersine, Devlet olarak okullarda zorunlu sağlık – güvenlik önlemlerini almak devletin boynunun borcu. Taahhütnameyi devlet yurttaşa verecek; gerekli sağlık koşullarını sağladım demek zorunda..

  • Anayasa md. 56 : “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir..”

    5. Mutlaka OKUL SAĞLIĞI BİRİMLERİ kurulmalı.. Okul hekimleri ve okul hemşireleri atanmalı.

    6. Öğrenciler 4 bölüme ayrılmalı ve mutlaka 2’li eğitim yapılmalı.. A, B, C, D..
    Pazartesi sabah A, öğleden sonra B; Çarşamba ve Cuma da aynı
    Salı sabah C, öğleden sonra D; Perşembe ve Cumartesi de aynı
    Okula gidilmeyen ara günlerde uzaktan eğitim..

OLAĞANÜSTÜ bir dönemdeyiz.. önlemler de eski deyimle “halin icabına”  / durumun gereklerine uygun olmalı..

Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlıklarını göreve çağırıyoruz..

Sevgi ve saygı ile. 08 Temmuz 2020, Ankara
Güncelleme : 09 Temmuz 2020, 16:04

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı,
Kamu Yönetimi Siyaset Bilimi (Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

KARANTİNA TV Programımız

Prof. Dr. Ahmet Saltık
Recai Aksu ile Önce İnsan‘da

Koronavirüste son durum…
Salgın Dünya’da büyüyor mu?

Özgür haber kaynağı Karantina TV’nin Youtube ve sosyal medya hesaplarında,

8 Temmuz 2020, Çarşamba günü, saat 20.00’de
Canlı Yayında… idik…

Okulları Ekim başında açın..
Bu 3 ayda hızla ek derslikler yapın..
12 yıllık zorunlu eğitimde öğrencileri A, B, C, D.. 4 kümeye ayırın.
A ve B kümeleri Pazartesi, Çarşamba, Cuma ikili eğitim alsın..
C ve D kümelerini Salı, Perşembe ve CUMARTESİ ikili eğitime alın..
Ara günlerde uzaktan eğitim yapın..
Okul Sağlığı birimleri kurun..
Okulları sağlıklı ve güvenli kılın ve halka siz TAAHHÜT verin; halktan taahhüt istemeyin, ayıptır.. Devlet olmanın sorumluluklarını tam olarak yerine getirin..
………………
Lütfen tıklayın izlemek için (yaklaşık 1 saat)

https://youtu.be/laJMC8s63Fw 

Bilgi ve ilginize sunarız..

Sevgi ve saygı ile. 08 Temmuz 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı,
Kamu Yönetimi Siyaset Bilimi (Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

 

ARTI TV PROGRAMIMIZ

ARTI TV PROGRAMIMIZ

Dostlar,

Artı TV’de Sn. Nazım Alpman’ın konuğu olduk.. (7 Temmuz 2020)

Ülkesel, küresel.. tüm boyutlarıyla salgını irdeledik.
Hala her gün 1000’i aşkın yeni olgu ve 15-20 dolayında insanımız ölüyor.
Sağlık Bakanı Koca bu ölümlerin “önlenebilir” olduğunu söylüyor!
O halde neden önlenmiyor, önleyemiyoruz??
****
Öneriler sunduk salgın yönetimi için..
Yaklaşan Kurban bayramı, 31 Ağustos’ta okulların açılacak olması..
Neler yapmalı??

İzlemek için lütfen tıklayınız.. (42 dk.)

https://youtu.be/C72ry-0N1x8

Sevgi ve saygı ile. 08 Temmuz 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı,
Kamu Yönetimi Siyaset Bilimci (Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

 

 

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) : Sağlık Bakanlığına çağrı..

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) : Sağlık Bakanlığına çağrı..

Değerli üyeler,

Sağlık Bakanlığı İl/ilçe Müdürlükleri Yönetici Sözleşmeleri konusundaki basın bildirimiz ektedir.

Saygılarımızla.

HASUDER Yönetim Kurulu
*****

SAĞLIK BAKANLIĞI  İL/İLÇE MÜDÜRLÜKLERİ
YÖNETİCİ SÖZLEŞMELERİ İLE İLGİLİ BASIN BİLDİRİSİ

23 Şubat 2019 tarihinde Dernek olarak gerçekleştirdiğimiz “Uzmanlık Eğitimi, Hizmet Sunumu ve Mesleki Gelişim Bütünleştirme Çalıştayı Raporu”nda ve Sağlık Bakanlığı’na ilettiğimiz sonuçlarda HalkSağlığı Başkanı, Başkan Yardımcılığı, birim sorumlusu, ilçe sağlık müdürü ve birim sorumlusu atanmasında Halk Sağlığı Uzmanlarına öncelik verilmesinin gerekliliğine vurgu yapmıştık.

Bakanlıktan talep ettiğimiz Halk Sağlığı uzmanlık envanterinin elimize henüz ulaşmamış olması nedeniyle, Temmuz 2020 itibari ile sahada çalışan Halk Sağlığı Uzmanları Çalışma grubumuzun çıkardığı envanter sonucu, Bakanlığın Halk Sağlığı Uzmanlık tanımı kapsamında uzmanlarımızın ne kadar değerlendirildiğini bir kez daha gözlemlemiş olduk:

Türkiye genelinde;

Kamuda çalışan 453 Halk Sağlığı Uzmanı vardır.

81 ilin hiçbirinde İl Sağlık Müdürü olarak görevlendirilmiş Halk Sağlığı Uzmanı yoktur. 

974 ilçede İlçe Sağlık Müdürü olan Halk Sağlığı Uzmanı sayısı 32,
Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı ise 18’dir.

İl Sağlık Müdürlüklerinde Halk Sağlığı Hizmetleri başkanı olan 5 Halk Sağlığı Uzmanı,
başkan yardımcılığı yapan 10 Halk Sağlığı Uzmanı bulunmaktadır.

Halk Sağlığı Uzmanı; sağlık düzeyini, sorunlarını, nedenlerini ve sağlık gereksinmelerini saptayan, sağlık politikaları geliştirerek çözümler üreten, bu programların yürütülmesinde görev alan ve sağlık hizmetlerinin her kademesinde yöneticilik yapan hekimdir.

Aldığı koruyucu hekimlik, epidemiyoloji ve istatistik eğitimi de –geçirmekte olduğumuz koronavirüs pandemisi göz önüne alınarak– özellikle halk sağlığı başkanlık ve başkan yardımcılıkları ile bulaşıcı hastalıklarla ilgili birimlerin ve ilçe yöneticiliklerinde halk sağlığı uzmanlarına öncelik verilmesi gerektiğini hatırlatmalıdır.

25 Ağustos 2017’de Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkartılan 694 KHK ile Sağlık Bakanlığının teşkilatında yapılan değişikliklerle İl-İlçe Sağlık Müdürleri, bağlı birimlerinin yönetimlerinden sorumlu Başkanlıklar ve “uzman” tanımı ile eski şube müdürlükleri kapsamında çalışan sağlık personelleri sözleşme ile çalışmaya başlamıştı.

  • Bu kapsamda, ilgili sözleşmelerin yenilendiği duyumunu aldığımız şu dönemde, atamaların görev tanım ve yetkinliklerin göz önünde bulundurularak yapılması ve ülke genelinde yapılan atamaların deneyim ve yetkinlikleri belirtilerek paylaşılmasını talep ediyoruz.

Arz ederiz.

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER)

Prof. Dr. Kayıhan Pala hakkında Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü tarafından soruşturma açıldı

Prof. Dr. Kayıhan Pala hakkında Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü tarafından soruşturma açıldı

Prof. Dr. Kayıhan Pala, soruşturmanın akademik özgürlük ile ifade özgürlüğüne karşı bir tutum olduğunu söyledi. Pala “Ben bu yolda yürümeye devam edeceğim” dedi.

Cumhuriyet, 07 Temmuz 2020

Koronavirüs salgını sürecinde bilimsel verilerden yola çıkarak yaptığı uyarılarla dikkat çeken bilim insanlarından Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala hakkında rektörlük tarafından “halkı yanlış bilgilendirme ve paniğe yönlendirici” açıklamalar yaptığı iddiasıyla soruşturma başlatıldı.

Prof. Pala, 21 Nisan 2020 tarihinde Covid-19 salgınına ilişkin bir internet sitesine yaptığı açıklamaların ardından Bursa Valiliği İl İdare Kurulu Müdürlüğü tarafından ihbar edildi. Pala’nın “halkı yanlış bilgilendirdiği” ve “paniğe yönlendirici açıklamalar yaptığı” iddialarını içeren ihbarı değerlendiren Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmanın sonunda “görevsizlik” kararı verdi. Görevsizlik kararının ardından savcılık, soruşturma dosyasını Uludağ Üniversitesi’ne gönderdi ve üniversite yönetimi Pala hakkında soruşturma başlattı. Aynı zamanda Türk Tabipleri Birliği (TTB) Covid-19 İzleme Grubu üyesi olan Prof. Pala, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, soruşturmanın akademik özgürlük ile ifade özgürlüğüne karşı bir tutum olduğunu söyledi. Pala, “Ben bu yolda yürümeye devam edeceğim. Bu konu aslına bakılırsa bana karşı değil, akademik ve ifade özgürlüğüne karşı bir tutum. Burada toplumun geniş kesimlerinin bir tutum alması lazım” diye konuştu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Twitter üzerinden yaptığı açıklamaları da anımsatan Pala, “Sağlık Bakanı dün bir tweet attı. Bursa’da çok ciddi bir vaka artışından yakındı. Bu halkı paniğe sevk etmekse bakan yapıyor bunu. Benden sonra bunu 3-4 kez yaptı. Dolayısıyla birisi epidemiyolojik öngörülerde bulunuyor ve gerçekleri söylüyorsa, bunun hakkında soruşturma açma tutumu ortaya konuyorsa buna toplumun geniş kesiminin yanıt vermesi lazım. Kişisel yanıtım zaten belli. Ben bundan sonra da bunları söylemeye devam edeceğim. Ben halk sağlığı uzmanıyım ve bilim insanıyım, hem halk sağlıkçı, hem bilim insanı olmanın getirdiği sorumlulukları yerine getireceğim. Geçmişte de getiriyordum bundan sonra da getireceğim” dedi.

2 DAVAYI KAZANDI 

Daha önce 2 soruşturma geçirdiğini ve davaları kazandığını belirten Prof. Pala, “Geçen yıl Uludağ Üniversitesi Rektörlüğünün dışarıdan profesör ataması yapmıştı. Ben de ona karşı dava açmıştım, davayı kazanınca rektör kendisini engellemeye çalıştığım iddiasıyla hakkımda soruşturma açmıştı. Savunmamı almadan ceza vermişti ve dava açmıştım. Davayı kazandım. 99 depreminden iki gün sonra TTB ile görevlendirilmiş ve Gölcük’e gidip 1 hafta kalmıştım. Bursa’ya geldiğimde Bursa Tabip Odası yönetim kurulu ile gördüklerimi açıklamıştım. O zaman da vali hakkımda suç duyurusunda bulundu, yine dava açıldı, sonunda beraat ettim” dedi.

‘BİLİM İNSANI SORUMLULUĞU İLE HAREKET ETTİ’

Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu, Prof. Pala’ya destek açıklaması yaptı. Açıklamada, “Prof. Dr. Kayıhan Pala, salgının başından beri bilim insanı sorumluluğu ile hareket etmiş, toplumu aydınlatmaya çalışmıştır. İçinde bulunduğumuz salgın dönemleri dahil toplumu sağlıklı tutabilecek tek dayanağımızın bilim olduğu gerçeğinden hareketle, bunun da bilim insanlarının bu alandaki adanmışlıklarına, bilimsel birikim ve çalışmalarına, toplumu bilgilendirme sorumluluğunu yerine getirmek için düşüncelerini ifade etme özgürlüğüne dayandığının bir kez daha altını çizme gereği doğmuştur. ”
================================================
Dostlar,

İktidar hata üstüne hata yapmayı sürdürüyor.
Geldiği yerde bunaldı ve tıkandı; Türkiye’yi de bunalttığı ve tıkadığı gibi.
Artık ayağına sıkıyor ve hem bunun ayırdında değil hem de engelleyemiyor.
Olacak şey değil.. Bursa Valisi ve Uludağ Üniversitesi Rektörü uygarlık tarihinde hakettikleri biçimde yer alacaklardır. Kendilerini esefle karşılıyoruz, onların yerine de utanıyoruz.
Tam tersine halka gerçek verileri vermeyip saklayarak, halkı aldatarak salgın yönetimi olur mu?
Gerçeği hafife alarak halkın da gereken özeni göstermemesinden kimler sorumlu??
Dün (6.7.20), Sağlık Bakanı Koca, açıklamasında şu itirafta bulundu :

  • 1.000’i aşan günlük yeni vakalarımızın sebebi, kurallara uyulmamasıdır. Bugünkü 16 can kaybına önlenebilir sebepler yol açtı.”

“Önlenebilir nedenlerden” 16 insanımız daha dün neden salgına kurban verilmiştir?? Bu önlenebilir ölümlerin sorumlusu salt kurallara uymayan bir bölüm halk mıdır? Salgının kötü yönetimi / Epidemiyolojik kurallar dışına çıkılması iktidarın sorumluluğu değil midir? Bu sorular sorulmayacak ve tartışılmayacak mıdır bu ülkede? Her şeye ama her şeye tek bir adam mı karar verecektir; hukuk – demokrasi, insan hakları, düşünce özgürlüğü, Anayasal haklar çiğnenerek??
****
HASUDER – Halk Sağlığı Uzmanları Derneği de bir destek açıklaması yaptı elbette :

“Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala hakkında “enBursa.com” isimli internet haber sitesinde “Koronavirüs Salgını ve Türkiye” programında yapmış olduğu açıklamaları nedeniyle “halkı yanlış bilgilendirme ve paniğe yönlendirici” açıklamalar yaptığı iddiası ile soruşturma açılmış olduğunu öğrenmiş bulunmaktayız.

COVID-19 ülkemizi de dünyadaki birçok ülke gibi çok derinden etkilemiş durumdadır. Prof. Dr. Kayıhan Pala hocamız bir Halk Sağlığı hocası ve aynı zamanda TTB COVID-19 İzleme Kurulu üyesidir. Her hekimin, ama en çok da Halk Sağlığı uzmanlarının bu dönemde pandemi ile ilgili görüşlerini paylaşmaları en önemli mesleki sorumluluklarıdır. Tam da şu anda bilimsel bilgi ve birikimlerin paylaşılması çok değerlidir.

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği olarak sayın hocamız hakkında açılan soruşturma sürecini kaygı içinde izliyoruz. Sürecin bu aşamaya gelmesinin bir yanlış anlamalar zinciri olduğunu umuyor ve açılan soruşturmanın bir an önce geri çekilmesini bekliyoruz.

Kamuoyuna saygıyla arz ederiz. 02.07.2020”
****
TTB de elbette destek açıklaması yaptı, o metni web sitemizde yayınadık ve altında biz de düşüncelerimizi ekledik.. Bakılmasını dileriz :
http://ahmetsaltik.net/2020/07/01/iktidarin-salgin-politikasini-elestirmisti-prof-dr-kayihan-palaya-sorusturma/

Sevgi ve saygı ile. 07 Temmuz 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı,
Kamu Yönetimi Siyaset Bilimci (Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

Yine patlama, yine iş cinayeti, yine katliam; Sakarya Hendek’te havai fişek fabrikasında büyük patlama

Yine patlama, yine iş cinayeti, yine katliam; Sakarya Hendek’te havai fişek fabrikasında büyük patlama

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi ve TTB İşçi Sağlığı İşyeri Hekimliği Kolu, Sakarya Hendek’teki Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda 3 Temmuz günü meydana gelen patlamayla ilgili açıklama yaptı.

Açıklamada, patlamanın fabrikada son 11 yılda meydana gelen 7. kaza olduğuna dikkat çekilerek, Hükümetin bu patlamalardan sonra fabrikada yapılması gereken denetlemelerin yapılıp yapılmadığını kamuoyuna açıklaması gerektiği belirtildi. Açıklamada ayrıca, işletmenin işçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili bilgilerinin de kamuoyu ile paylaşılması istendi. Açıklamanın tam metni şöyle (05.07.2020) :
https://www.ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=fef9b464-beac-11ea-9489-8d3047d5562f

Yine Patlama, Yine İş Cinayeti, Yine Katliam;
Sakarya Hendek’te Havai Fişek Fabrikasında Büyük Patlama

Sakarya Hendek’te bulunan havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020 tarihinde gerçekleşen patlamada bu gün itibarıyla 7 işçi yaşamını yitirmiş, 118 işçi de yaralanmıştır. Yaşamını yitiren işçilerin yakınlarına başsağlığı, yaralanan işçilere de acil şifalar diliyoruz.

Bu patlama; MÜSİAD Sakarya Şube Başkanı Yaşar Coşkun’un sahibi olduğu Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda son 11 yılda kayıtlara geçen 7. kazadır. Toplamda 7 işçinin yaşamını yitirdiği, 59 işçinin yaralandığı 6 kazadan ders alınmamış, yedincisi göstere göstere gelmiştir. Aynı zamanda patlama sonucu çevreye yayılan zehirli gazlar, çevreyi de kirleterek, büyük bir toplum sağlığı sorunu oluşturmaktadır. Bu patlama da Soma, Ermenek, Kozlu gibi ‘geliyorum’ diyen iş cinayetidir. İşçileri koruyamayan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası çıktığından bu yana, artık iş cinayetleri toplu katliamlara dönüşmüştür. Bu yasaya bağlı çıkartılan yönetmeliklerin uygulanıp uygulanmadığı bile denetlenmemektedir.

Süreç şeffaf olarak yürütülmelidir

Onbir yılda yaşanan 7 kaza hepimizi endişelendirmektedir. Hükümet bu endişeleri gidermeli, bu işletmede son 6 patlama sonrası yapılması gereken denetlemeleri kamuoyuna açıklamalıdır. Bu kapsamda;

  • Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın son 6 patlama sonrası yaptığı denetim raporları,
  • İşletmede olması gereken “Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesine İlişkin Belgeler”,
  • İşletmenin “Büyük Kaza Senaryoları”,
  • İşletmenin “Acil Durum Planları”,
  • İşletmenin “Risk Değerlendirme Dokümanları”

kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

Ayrıca önceki patlamalar sonucunda işletmeye verilen cezalar ve uyarılar kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Önemli bir soru da önceki kazalar sonucunda üretime başlama izinleri kimlerin onayı ile verilmiştir. Tüm bu sorular ivedilikle yanıtlanmalıdır.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası çıkarıldıktan sonra iş cinayetleri artarak sümektedir. Bu yasanın, işçilerin sağlığı ve güvenliği öncelenerek çıkartılmadığı ortaya çıkmıştır. Bu yasa sermayenin çıkarları ve güvenliği öncelenerek çıkartılmıştır. İşletmelerin, TTB, TMMOB gibi meslek örgütlerinin ve sendikaların denetlemesine olanak tanınmamıştır. İktidarın bugüne kadar gelen politikasıyla işçi, toplum ve çevre sağlığını tehdit eden kazaların azalması mümkün değildir.

İşletmenin işçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili bilgileri kamuoyu ile paylaşılmalıdır

Bu nedenle;

  • Bu işletmede, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı var mıdır?  Ne tür çalışmalar yapmışlardır?
  • İşçilerin sağlık gözetimleri yapılmakta mıdır?
  • Çalışan işçilerin hangi risklerle karşı karşıya olduğu tespit edilip işçiler eğitilip, uyarılmışlar mıdır?
  • Daha önceki kazalardan dolayı nasıl sağlık ve güvenlik tedbirleri alınmıştır?
  • Havai fişek üretminde kullanılan kimyasal maddelerin yaratacağı tehlikeler değerlendirilmiş midir?
  • Üretilen malzemelerin depolanması için nasıl bir planlama yapılmıştır?
  • Üretilen malzemenin depolandığı yerler için, kazaların önlenebilmesi açısından, ne tür tedbirler planlanmıştır?

Hükümet, bu konularda kamuoyunu aydınlatmalı, Türk Tabipleri Birliği’nin ve Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği’nin bu işletmeye girerek bu konudaki çalışmaları denetlemesine izin vermelidir.

Yasalar Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası işvereninin, bu katliamda birinci dereceden sorumlu olduğunu belirtmesine rağmen, bu katliamda başka sorumlular bulunup yargılanacağı kaygılarını da birlikte getirmektedir. Şimdiden fabrika patronu dururken, fabrika sorumlu müdürü ve 2 ustabaşının gözaltına alınması bu kaygıları artırmaktadır.

Yaşamını yitiren işçilerin ailelerine yeniden başsağlığı, yaralanan işçilere de acil şifalar dilerken, TTB olarak bu katliamın sorumlularının yargılanmasını talep ediyor ve sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz.

TTB Merkez Konseyi
TTB İşçi Sağlığı İşyeri Hekimliği Kolu