Etiket arşivi: “Türkiye Kürdistan’ı”

Bu yazı 24 saat geçmeden engellenecek

Murat Ağırel
Murat Ağırel

murat.agirel@cumhuriyet.com.tr
Son Yazısı / Tüm Yazıları

18 Nisan 2023, Cumhuriyet

 

En baştan söyleyeyim… Bu yazı 24 saat geçmeden engelleme kararı ile engellenecek.

HÜDA PAR’ın Hizbullah ile bağlantısı olduğu konusunda yapılan paylaşımların ve iddiaların yer aldığı 47 haber sayfasına erişim engeli kararlarıyla, internet sansürü uygulandı.

Çünkü Cumhur İttifakı, listelerinden aday bile gösterdikleri ortakları HÜDA PAR hakkında geçmişe dair (ilişkin) olumsuz hiçbir şey yazılmamasını istiyor.

HÜDA PAR yetkilileri ışık hızı ile mahkemelere başvuruyor, mahkemeler ışık hızı ile engelleme kararı çıkarıyor.

Ben yine de tarihe not düşmek istiyorum.

Rahatsız oluyorlar. Çünkü Millet İttifakı’nı HDP ve PKK üzerinden terör ile ilintili göstererek oy kazanma amacındalar.

Fakat Cumhur İttifakı’nın da en zayıf karnı burası…

Bilmeyenler için, Hizbullah denen kanlı terör örgütü yapılan operasyonlarla çökertildi. Yakalanan sanıklar bir bir vahşiliklerini itiraf etti. Mahkemede el yazıları ile yazılmış arşivlerinden çıkan mektupları okundu. Video kasetler ile işkenceye tabi tutulan kişilerin görüntüleri kayıt altına alındı.

TBMM araştırma komisyonu raporunda bu terör örgütünün süreci de uzun uzun anlatıldı. Mahkemedeki duruşma esnasında sanıklardan biri olan ve 109 kişinin ölümünde payı bulunan askeri kanat sorumlusu Cemal Tutar suçunu itiraf ediyor ve son savunmasında bakın neler diyor:

  • Beykoz’daki villada 15 milyon sayfalık örgüt arşivinin % 99’unu imha ettik. Hard disklere sıktığımız her kurşun polisin beynine sıkacağımız mermiden daha önemliydi. Ermeni, Yahudilerin dini inancı yaşama özgürlüğü varsa bu özgürlük İslam’a da tanınmalıdır. Anlattıklarımı hikâye dinler gibi dinliyorsunuz. Hiçbir şeyin hukukla çözüleceğine inanmıyorum. Cezaevinde bize baskı olursa o cezaevinin savcısı, müdürü, o ilin Emniyet müdürü, bizi yargılayan mahkeme heyetini Gaffar Okkan’ın yanına göndeririz.

Serbest bırakılanlardan Kemal Gülşen de mahkeme heyetine (kuruluna) şunları söylüyor:

  • Bu eylemlerin hepsini Allah için, İslam için yaptım.
  • Şu anda dışarı çıkarsam gözümü kırpmadan yine yaparım.
  • Hatta iddianameye yansımayan ve savcının çözemediği başka eylemlerim de vardır.
  • Savaşımız namaz içindir. Sizden adalet beklemiyorum. Mahkemenin vereceği karar siyasidir.

Bunları neden hatırlatıyorum? “Bizden başka milliyetçi yok, biz öz milliyetçiyiz” diye beyanlarda (bildirimde) bulunan Cumhur İttifakı’nın ortakları MHP ve BBP’ye sormak için.

HÜDA PAR yetkilileri “Hizbullah ile bağımız yok” diyor. Açın yayın organlarını. Sadece (yalnızca) göz gezdirin.

HÜDA PAR Genel Başkanı “Hizbullah bir terör örgütü müdür” diye sorulduğunda, “Terör örgütü olarak görmüyorum” dedi.

Yine katıldığı bir YouTube yayınında çocuk evlilikleri sorulduğunda “Kime göre çocuk, neye göre çocuk” cevabını verdi.

Sadece (yalnızca) o mu?

Eski HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, Kanal 42 televizyonunda yayımlanan Sümen Altı programında gazetecilerin sorularını yanıtlarken

  • Anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilebileceğini” söyledi. “5 darbeci general yazıyor biz de bunu ilah seviyesine çıkarıyoruz. ‘Bunu eleştiremezsiniz, değiştiremezsiniz, değiştirilmesini teklif dahi edemezsiniz’ düşüncesi akla ve mantığa uygun değil.” ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyetini Gaffar Okkan’ın yanına göndeririz” diyen Cemal Tutar’ın sosyal medya hesabına bakın. Gaffar Okan, HÜDA PAR ve genel başkanı ile ilgili paylaşımlarını görürsünüz.

AKP’nin HÜDA PAR’lı milletvekili adayı Şehzade Demir’in yaptığı eski paylaşımlara bakın.

Genel Başkan Zekeriya Yapıcıoğlu’nun RUDAW’a verdiği röportajda, “Irak’la olan sınırlar suni sınırlardır. Ne Kürtler ne Türkler tarafından kararlaştırılmış sınırlar değil. Bu sınırlar çizilirken Kürtler bölünmüştür. Ama şu anda Irak Kürdistanı, Türkiye Kürdistanı, Suriye Kürdistanı ve İran Kürdistanı diye farklı parçalar vardır. Bu da bizim bölgemizin gerçeğidir. Gücümüz olsa da bu sınırları kaldırabilsek..” ifadelerini kullandı.

Ne diyelim; birlikte açılıştan açılışa koşan “öz milliyetçi” BBP Genel Başkanı Destici ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, HÜDA PAR genel başkanı ile çarşıları pazar ola…

İki koltuk için susmaya devam etsinler.

VATANI VE ÜLKESİ BÖLÜNEN BİR YURTTAŞIN MEŞRU DİRENİŞ ÇIĞLIĞIDIR!


VATANI VE ÜLKESİ BÖLÜNEN BİR YURTTAŞIN MEŞRU DİRENİŞ ÇIĞLIĞIDIR!

Siyasal İktidara ve Yurtsever Türk Halkına Açık Mektuptur!

TERSİNE İMPARATOR..

Sultanlar, ülke topraklarını büyüterek krallık – padişahlık boyutlarını aştığında
“İmparator” olurlar.. Devletleri de “İmparatorluk”..

Bizim imparator taslağımızsa tersinden..
Ülkesini parçalayarak, güneydoğusuna “Türkiye Kürdistanı” diyerek,
yabancılara dedirterek, denmesini hazırlayıp çanak tutarak..

Üstelik ülke halkını da birleştirip – kaynaştıracak yerde, etnik temelde ayrıştırarak..

*****

Apaçık bölücü eylem, satılık – kiralık – aşağılık medya tarafından

– “ülkeyi dönüştürme, demokrartik açılım, analar ağlamasın…”

gibisinden insan zihnini tuzaklayan duygu sömürüsü yüklü alçakça retorik sloganlarla
allanıp pullanarak algı yönetimi yapılıyor..

Ülkesi ve halkı bölünen bir ülkede en kahpe ve kalleşçe yürütülen bir psikolojk savaş!

Ve bizimki, benzersiz medyamızın sanal – kurgusal “Tersine İmparator”u!

BOP eşbaşkanlığının ülkeyi – halkı bölme ve 2. (Büyük) İsrail’i inşa etme misyonununun boynuna geçirildiği hırsına tutsak bir politikacının ego şişirmesine dönük “Tersine İmparator”u..

Imparator_Medya_medya_medya_Leman

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Çok hazin…

Evet “Tersine İmparator”, artık korkulan aşama geldi..

“Savaş” bitti.. Napolyon’un ödünü patlatan “Sınav” aşamasına gelindi.

Apaçık ilan ettiniz bölücü muradınızı, ülkemizin kırmızı çizgisi diye birşey bırakmadınız..

BOP_haritasi

– TSK’yı teslim aldınız,
– Yargıyı felç, öncüleri tutsak ettiniz,
– Yoksul milyonları makarnaya – kömüre bağladınız..
– Şürekanızı türlü rantlarla müritleştirdiniz..
– Ülkede satılmadık kamu malı bırakmadınız,
– Karun kadar zengin oldunuz.. Milyarlarca dolar servetinizin olduğunu savlayanları hapse attırdınız; İsviçre bankalarına 2 satır yazı yazıp “varsa hesaplarımı açıklayın..” diyemediniz.. Kuru gürültü ile “ispatlamayan müfteridir..” diye harladınız.
– Halka çooook ama çoook yalan söylediniz; dinsel duygularını sömürdünüz..
…….

O denli çok suç işlediniz ki, artık sizi efendiniz küresel elit bile kurtaramaz..
Kendi ağlarınızı kendiniz ördünüz..

*****

Ama geride Cumhuriyetin asıl sahibi cefalı ve kahraman, kadim “Türk halkı” kaldı..
Türk’ü ile, Kürt’ü ile, Laz’ı ile, Çerkez’i ile… hani sayıp duruyordunuz ya ikide bir..
İşte onların hepsinin ortak tarihsel – kültürel – hukuksal – gönüllü ve de sevdalı  kimliği olan Türk halkı..

Binlerce yıldır bir arada kardeşçe yaşamı inşa etmiş, hiçbir sorunu olmayan halk..

Etnik ve inanç temelinde çifte hançerle kanlı boğazlaşmaya sürüklemek istediğiniz halk!

aydinlik19kasim-1

Çarığını – çizmesini giymesi yakındır..
Çünkü İzmir’in işgal edildiğini görmüş gibidir.

En sefil medya kuşatmanız da dahil olma küzere,
halkımızın iradesini daha ne denli körleştirebileceğinizi sanıyorsunuz??

Bu mümkün değildir..

Artık kral çıplaktır..

Andersen’in masalının büyüsü bozulmuş, kitlesel afsunlanma bitmiştir..

Türk halkı, AKP’ye oy veren milyonlarcası da dahil, güvenip oy verdikleri insanların maskelerinin düştüğünü görmektedirler..

Ayağa kalkmışlardır..

Süpüreceklerdir..

2002 – 2013 arası 11 yıllık “Türkiye’de AKP Fetret Dönemi” kapanacaktır,

Tek çaresi var “Tersine İmparator”un – ülkesini / halkını taşeronca bölenin!

Artık orada durmak ve 1 adım daha atmamak ve hızla siyasal arenadan çekilmek..

30 Mart 2014 yerel seçimi sendromu öylesine körleştirmiş ki..

“RTE’nin AKP’si – AKP’nin RTE’sidört dörtlük bir siyasal harakiri uyguluyor..
Meydanlarda “Allah belanı versin” çığlıklarını bile duymayacak denli sağır..
Ama mazlum milyonların ahı tutuyor görünen..

İlahi adalet (tarihsel diyalektik!) böyledir işte..

Çooook mazlum ahı aldınız, çoook kan döktünüz; elleriniz kanlıdır sizin..

Kendi ipinizi kendinize çektiriyor tarihsel diyalektik;
dilerseniz siz ona “ilahi adalet” de diyebilirsiniz!..

Tarihin çöplüğüne savrulacak ve çooook uzun zamanlar lanetle anılacaksınız.
Ağababanız, hep yaptığı gibi, sümüklü mendil gibi savuracak sizi de..
Ama üstünüze bir kürek toprağı bile çok görecek; bundan emin olabilirsiniz..

Sevgi ve saygı ile.
20 Kasım 2013, Ankara
Güncelleme : 09.12.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

Türker ERTÜRK : Atatürk Ne Demektir?

Dostlar,

Daha etkin siyasal savaşım için kendi isteğiyle emekliye ayrılan değerli
E. Amiral Türker Ertürk gerçekten de bu bağlamda çoook başarılı oldu..

Yazılarıyla, konferanslarıyla, TV programlarıyla halkımıza acı gerçekleri
en net biçimde aktarıyor..

Aşağıdaki yazısını BOP haritası üzerine yazmış.. Fon olarak, ülkemizi de bölmeyi apaçık ve pervasızca öngören ABD’nin ahlaksız şantajı olan BOP haritasının..

Sanırız bir tür test de yapıyor Sn. Etürk..
Bakalım ne denli insan bu durumu ayrımsayacak??

Yazısının sonundaki vargı olumsuz.. Ancak biz O’na katılmıyoruz.
Bu halktan hiç ümidi kesmemek gerek..
Sabırla bilgilendirmeye ve örgütlemeye çabalamak gerek..

Genel eğitim düzeyi bakımından halkımız soyut öngörüden çok deneme – yanılma ile öğrenmeye mahkum.. Bu nitelikte ve düzeyde eğitimle daha çoğunu
halktan beklemek hem haksızlık hem de bilimsel – gerçekçi değil..

1458664_1376380489278361_876743488_n

Söz konusu 2006 BOP haritasını biz de sunalım, rahat rahat görülsün..

BOP_haritasi

Bir de 2006’dan 2013’e 7 yılda bu haritanın yaşama geçirilmesi için neler yapıldığını
ve ne denli yol alındığını da göz önüne alırsak gidiş daha da netleşecek..

Örn. 16 Kasım 2013 günü Diyarbakr’da RTE – Barzani buluşması ve
Başbakan RT Erdoğan’ın “Kürdistan” sözünü kullanarak bölgesel yönetimi
fiilen (de facto) tanıması..

Ertesi gün de Diyarbakır Bld. Bşk. Osman Baydemir’in ülkemizin Güneydoğusu için “Türkiye Kürdistanı” deyimini TV’de kullanması ve RTE’nin hiiiiiç sesinin  çıkmaması.. Tam da tersine Başbakan Yrd. Beşir Atalay’ın önceki gün TV’lerde boy göstererek atılan her adımın planlı olduğunu vurgulayarak belirtmesi..

  • İşte Türkiye Cumhuriyetimizin Başbakanı RT Erdoğan, ABD Silahlı Kuvetler Dergisi’nde Haziran 2006’da E. Alb. Ralph Peter imzalı makalede yer alan
    bu bölücü BOP haritasındaki tasarımın (Türkiye dahil ülkelerin bölünerek sınırların yeniden çizilmesi) gerçekleşmesi için ABD Başkanları ile eşbaşkandır = birlikte sorumlu ve yürütücüdür.

Bu davranışın 2 açıklaması var :

1. Ya Başbakan hipnotize edilmiş, illüzyona sokularak aldatılmış ve akıl tutulmasına uğramıştır, zihni ABD’lilerce ele geçirilmiştir (mind control!) ve bu durum
geçici değildir; Başbakan görevini TV’ler önünde 34 kea ilan ve itiraf etmiştir;

2. Ya da ülkesini ve milletini bölmenin sözlüklerdeki karşılığı en hafif ve
doğrudan niteleme ile BÖLÜCÜLÜK’tür! Bu eyleme Ceza Yasamızdaki karşılık VATANA İHANET suçudur.

Durum bu denli nettir..

Kral çırılçıplaktır..

Heeeyyyyyy, Andersen’in masalındaki 6 yaşındaki kızın doğal çığlığı kulaklarınızda yankılanıyor mu??

  • Aaaaaaa, kral çıplak, kral çıplak, kral çıplak, kral çıpl………

Sevgi ve saygı ile.
1.12.13, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin TBMM Grup Konuşması – 19.11.13

Dostlar,

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bu gün, partisinin grup toplantısında
haftalık konuşmasını yaptı ve deyim yerinde ise epey ama epey esti, estirdi, gürledi..
Sanırız şimdiye dek yaptığı en sert konuşmalardan biri idi.

Başbakan R.T.  Erdoğan’ın 16.11.13 günü Diyarbakır’da yapıp ettikleri gerçekten yenilir yutulur içerikte değildi.

Başbakan, üstlendiği / kendisine yükletilen misyonun gereğini, kendi ağzıyla kezlerce kamuoyu önünde itiraf ve kabul ettiği BOP Eşbaşkanlığı görevinin kaçınamayacağı gereklerini yerine getiriyor adım adım. Sıkı ise yapmasın, hemen deliğe süpürüleceğini biliyor. Bu bakımdan hem dışarıyı oyalayıp tepkisini almamak, hem PKK- BDP – KCK – HDP’nin isteklerini gıdım gıdım da olsa yerine getirmek hem de içerideki ulusalcı kesimleri “isyan ettirmemek” gerekiyor..

Kabul ve itiraf edelim ki ciddi biçimde zorda Erdoğan.. Bu siyasal satrancı çook ustaca sürgit götürme olanağı artık kalmadı. Görece önemsiz sayılabilecek küçük,
dahası orta boy ve hatta büyücek boy ödünler tükendi.. Artık bıçak kemiği kesiyor..

Apaçık özerklik aşamasına, Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimi resmen sayılacak düzeyde eylemli (fiilen – de facto) olarak tanıma aşamasına gelindi. Telaffuz da edildi “Irak Kürdistan’ı” diye.. Hemen ardından bu gün de bir TV programında
Diyarbakır (yakında Amed!?) Belediye Başkanı Osman Baydemir de
“Türkiye Kürdistan’ı” deyiverdi.. Her şey planlı ve kabul edelim ki
ustalıkla götürülüyor.

Başbakan, çarpıta çarpıta Mustafa Kemal Paşa‘nın ağzından çıkan Kürdistan sözlerini istismar ediyor ve Türkiye’yi önce özerk bölgeye, sonra federal bölgeye ardından konfederasyona – bölgeli devlete ve sonunda bağımsız Kürt devletine =
2. İsrail’e ülkemizin güneydoğu bölgesini vermek üzere adım adım, göz göre göre hazırlıyor.

Bahçeli de bunlara isyan ediyor galiba.. Ama eylemde ne olacak göreceğiz.
Bahçeli içtenlikli ise, öncelikle 9 Kasım 2013 günü Ankara’da yaptıkları mitingde MHP’lilerin yürüyüş kollarında neden “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” demeyip
“Alparslan Türkeş’in askerleriyiz” diye slogan attıklarını açıklamalıdır.
Bu paye öbüründen daha mı yüksektir?

Hadi bunu geçtik; CHP ve İP başta olmak üzere TBMM dışı ulusalcı kesimlerle uygulamalı seçim işbirliğine girişmelidir.

  • Eskisi gibi ayrı ayrı adaylar çıkartılır ve bölgelere göre en güçlü tek adayda ortaklaşılmazsa AKP her şeye karşın gene ipi göğüsleyebilir.
    O zaman da adama sorarlar :

– Kuru gürültünün anlamı ne??
– Sen kimden yanasın?
AKP her sıkıştıkça payanda olmanın anlamı ne ?
(Türban, Cumhurbaşkanı seçimi, 4+4+4 vd.)

  • Sayın Bahçeli içtenlikli ise, yarın CHP’ye seçim işbirliği çağrısı yapmalıdır.

Haydi bu seçimde de ayakta kaldı MHP, sonrasında savunacağı bir şey kalmayacağına göre silinip gidecektir.

Haydi Bahçeli, haydi MHP; seçim işbirliği tek ama tek çare, sakın unutmayın,
gerisi boş laf!

Devlet beyin konuşmasının satırbaşları aşağıda, okunmalı..

Sevgi ve saygı ile.
19 Kasım 2013, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

===================================================

MHP Grup Toplantısı Konuşması, TBMM, 19.11.13

(Özet, SÖZCÜ Gazetesi, http://sozcu.com.tr/2013/genel/bahceli-konusuyor-3-409367/, 19.11.13)

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Diyarbakır’da gerçekleşen
Erdoğan-Barzani görüşmesine sert tepki gösterdi.

portresi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin
grup toplantısında milletvekillerine seslendi.

Bahçeli, konuşmasına usta tiyatro sanatçısı Nejat Uygur’un vefatını hatırlatarak başsağlığı dilekleri ile başladı.

MHP Lideri, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü de unutmadı ve tüm öğretmenlerin yaklaşan öğretmenler gününü kutladı.

Bahçeli’nin konuşmasından satır başları şöyle:

DERSHANE TARTIŞMASI

Hükümet adına reform ve devrim denilerek milli eğitim sisteminin posası çıkarılmakta derisi yüzülmektedir. Şimdi de dershane meselesi çıkarılmıştır. Ailelerin istekleri
kökten çözülmüştür de bir tek halledilmesi gereken dershaneler kalmıştır.
İlke olarak dershanelerin özel okula dönüşmesi gerektiğini önceden gündeme getirmiştik. Dershanelerin kaldırılması yerinde bir uygulamadır.
Dershane sahiplerini mağdur etmeyecek çare de bulmak lazımdır.

Öğrencilerin dershaneye mecbur bırakılması acizlik. Dershaneye mecbur bırakan nedenler masaya yatırılmalı. Öğrencilerin okulda bulamayıp da dershanelerde aldığı nedir? Oradaki öğretmenlerle milli eğitim sistemindeki öğretmenler aynı tedrisatın öğretmenleridir. Başbakan ve hükümetinin dershane üzerinden yürüttüğü politikanın esasen nedeni nedir? İşler şimdi mi sarpa sarmıştır?

BARZANİ-BAŞBAKAN BULUŞMASI

Türkiye Cumhuriyeti’nin 90 yıllık tarihinde bugünkü kadar ihanet görülmemiştir.

ALMANYA ZİYARETİ

14 Kasım’da Almanya’ya hareket ettik. Avrupa Türklüğü’nün sorunlarına
Türk Federasyonu çözüm aramaktadır.

Almanya’daki Türkler’in en büyük beklentisi çifte vatandaşlıktır. Din adamı, Türkçe öğretmeni gibi eksiklikler acilen tamamlanmalıdır. Başbakan Erdoğan acilen gözünü açmalıdır. Türk aileleri asimile olmamak için çok direnmiştir. Deniz Feneri’nin ucunun nerelere uzandığı sır değildir. İki kültür, iki dil, iki din arasında bocalayan
Türk kardeşlerimize özellikle hükümetin duyarlı olması gerekmektedir.

DİYARBAKIR ZİYARETİ

Hainlerin tarihine bakarsanız, satılmışların çarşaf çarşaf ifşa edildiğ kitaplara bakarsanız aradığınızı bulursunuz. Geçen Cumartesi günü yaşananlar kimsenin hoşnuna
gitmemiştir. Cani ile Başbakan’ın fotoğrafları aynı pankarta konulmuştur.
Biz millet olduk olalı içimizden hiç bu kadar hançerlenmedik.
Hiç bu kadar köşeye sıkışmamıştır. Cehaletin bu kadar mevki ettiği başka bir dönem olmamıştır. Düşmanlığın bu kadar iltifat gördüğü bir dönem yoktur. Mazideki isyancılar gözlerini açmış, Ali Kemal yattığı yerden kalmış, Haçlılar tekrar ayaklanmış ve hükümetle bütünleşmiştir. Başbakan Erdoğan olmayan meşrebine uygun davranmıştır. Peşmerge başı bu ihamet buluşmasına gelirken, 19 Ekim’de PKK’nın takip ettiği Habur Yolu’nu takip etmiştir. Şivan Perver ile gövde gösterisi yapmıştır. Başbakan Erdoğan’ın dost dediği bu terör destekçisi sanki babasının çiftliğine gelir gibi
Türkiye’ye girmiştir.

Öcalan terörist değil, T.C. devleti teröristtir diyerek İsveç’te konuşan rezil bu kişidir.

Allah Kahretsin!

Türk dilini başımızdan def edelim diyen densiz bu kişidir.

Sıfır sorun mucidi Dışişleri Bakanı özür dilemiştir. Tüm değerlerimize
dirsek çevirmiş bir eşkiyaya bu denli sıcaklığın anlaşılabilir bir tarafı yoktur.
PKK’lılara gösterdiği çoşkun, aşkın sevginin kendi içinde tutarlı bir yanı vardır.

  • Erdoğan ya Kandil yetiştirmesidir ya Türk düşmanıdır ya da
    Türk milletinin kanını emmeye yeminli özel çevrelerin özel görevlisidir.

Diyarbakır’daki açılış törenini 28 Ekim’de ödül alan başka bir PKK’lının
ölüm yıldönümüne getirmiştir.
Türk milleti için kıyamet alameti değil midir? Bu nasıl bir iştir ki, birisi ödül verecek kadar şuur kaybı yaşar, biri anma düzenleyecek kadar gözü kararır.

Ahmet Kaya’dan şiir namına zırvalar sıralarken protokolde gözyaşları sel olmuştur. Şehit için ağlamayanlar teröristler için ağlamıştır. Ahmet Kaya’ya bu kadar matemlidir o zaman en kısa zamanda bir anıt yaptırıp yakınlarında bir ev tutup anıtı seyretmelidir. Bu PKK’lının suçu saz çalmaktır. Öldürmek için ille de
tabanca mı kullanmalıdır. Senin gibi zihniyetler canlı bomba olamaz mı?

MALAZGİRT RUHU CANLANIR

Zamanı gelince Malazgir ruhu da canlanır, İzmir’de denize dökülenlerin torunları da yeniden dökülür.

Teröristlerin yanında olanlar ancak hainliğin tarihini yazarlar.
Diyarbakır’da Barzani’yi konuk etmek, Kürdistan’ı meşru göstermek en büyük hainlik. Başbakan Erdoğan Kürdistan için umut mu verecek sorusu kısa sürede
cevap buldu.

Türkmen kardeşlerimizi peş peşe katleden, Türkmen şehirlerinin ismini değiştiren, teröristleri giydiren bir alçak, Başbakan’da hayalini bulmuştur.

ALLAH’TAN CEZANIZI BULACAKSINIZ

Allah’tan cezanızı bulacaksınız.
Diyarbakır’ın belediye başkanı çıkıp Kuzey Kürdistan demektedir.
Senin elinden tuttuğun bu belediye başkanı ne demektir.

Hukuk insanları nerede?
Bu ülkenin savcıları nerede?

KURTULUŞ YAKINDIR

Başbakan vatanı yalnız görmemelidir.
Türk milleti hainleri tarihin çöplüğüne atmaya hazırlıklıdır.
Milli mücadele yıllarında kurtarıcı Türk milleti olmuşsa, yine aynısı olacak,
gökkubeyi hainlerin başına getirecektir.

Kimse ümitsiz olmasın kurtuluş yakındır.

Erdoğan’ın Yüce Divan’a çıkması yakındır.

Bahçeli sözlerini “Ne Mutlu Türküm Diyene!” sözüyle tamamladı.