Etiket arşivi: Barzani

Rıfat Serdaroğlu : KUZEY KÜRDİSTANA HOŞ GELDİNİZ


KUZEY KÜRDİSTANA HOŞ GELDİNİZ

RifatSerdaroglu

Rıfat Serdaroğlu

  • İhanetin telafisi, kahpeliğin bahanesi olmaz.

Adamın ruhunda kahpelik varsa, kırk sene beslesen yine de sana ihanet eder.

PKK’nın bir daha aday olmasını yasakladığı Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir namlı hain, Barzani’yi Belediye Binasında;

  • “Değerli Başkan, Kuzey Kürdistan’a hoş geldiniz.
  • Bugün Güney Kürdistan’ın Başkanı, memleketi olan Amed’dedir.
  • Kürtler ittifak olursa, inşallah Ortadoğu barışa ulaşacaktır. Ortadoğu barışa ulaşırsa Araplar-Kürtler ve Farslar da demokrasiye ulaşır” sözleriyle karşıladı.

İmam yellenirse, cemaat ne yapmaz ki!

Kendisine İstanbul İmamı diyen Başbakan Erdoğan
“Kürdistan” kelimesini telaffuz etti.
Üstelik bu kelimeyi, düşünerek-bilerek kullandı.
Beşir Atalay; “Daha önce uzun-uzun tartıştık.
Sonunda Başbakan’ın ‘
Kürdistan’ demesine karar verdik” diyerek bu kararlarını açıkladı.

T.C. Başbakanı “Kürdistan” derse, “Hain Osman” vatan toprağı olan Güneydoğu Anadolu Bölgemize “Kuzey Kürdistan” , Şanlı Diyarbakır’a “Amed” der ve
Belediye binasına da Kürdistan Bayrağını diker!

  • (Cumhuriyetin Değerli-Aziz-Kıymetli-Mübarek Savcıları, size saygılar sunarım)

Başbakan Erdoğan ve AKP, ateşle oynamaya devam ediyor.

ABD-İsrail ortak yapımı olan Büyük Ortadoğu Projesi
Eşbaşkanı Erdoğan, küresel çetenin dediklerini bir-bir yerine getiriyor.

Üstelik “Çözüm Süreci” dediği “Çözülme-İhanet” sürecinin kartopu gibi büyüyeceğini söylüyor.

Böylelikle, Türkiye bölünür ve Kürdistan diye bir devlet kurulursa,
onu tanıyacağını da peşinen kabul ediyor.

Dün de söylediğimiz gibi ne Başbakan Erdoğan’ın, ne “Kak-Abi” dediği Barzani’nin,
ne İmralı Canisi Öcalan’ın, ne de bunların hepsinin patronu Amerika’nın gücü,
Kürdistan diye bir yapılanma kurulmasına yetmez.

Başbakan Erdoğan, aklını başına alıp bir daha düşünmelidir.

Aksi takdirde Türk Milleti daha fazla sabredemeyip, meseleye kendisi el atacaktır.
O zaman, kimin gücü kime yetecek, kim sokağa çıkabilecek, kim korkudan
ülkeden kaçacak beraberce göreceğiz.

  • Eline silah alıp, Türk Milletinin askerini-polisini- insanlarını katledenler,
    Türkler ve Türkiye’ye gönülden bağlı Kürt kökenli T.C. Vatandaşları değildir.

Bu katil sürüsünün büyük bir kısmı önderleri gibi bölücü-ermeni tohumudur.

54 bin insanımızın öldürülmesinden sorumlu olan bu katiller, Başbakan Erdoğan istiyor diye, vatan topraklarında ellerini kollarını sallayarak gezmeleri için af’ mı edilecekler?

(Türk Ordusu’nun Muzaffer Komutanı Özel Paşa, sizi uzun-uzun öperim)

Hukuk Devletinde her suçun karşılığı olarak verilecek cezalar bellidir.

Devlet, ite-uğursuza-eşkıyaya boyun eğmez, suç işleyeni görmezden gelemez.
Bunu yapanlar suç işlemiş ve ihanet etmiş olurlar.

  • Türk Milletinin kabul etmeyeceği bir affı kimse gündeme getiremez.

Düşman kör nişancıdır, sizi nerenizden vuracağını iyi bilemez.
Dost diye bildikleriniz ise sizi nereden ve nasıl vuracaklarını iyi bilir.

Türk Milleti artık düşmanını çok iyi biliyor.
Kendisine “Dost” olarak yanaşan ve iradesini hileli bilgisayar programı yoluyla
gasp edenleri de artık tanımaya başladı.
Hesap günü yakındır.

Kim ki Türk Milletine ihanet eder, hesabı mutlaka sorulur.
Böyle biline…

11-12 Eylül 2013, Bağdat Cad. Forumu ve Çağrışımları


Dostlar
,

Sn. Türker Ertürk paşa, kendisinin ve Sn. Uğur Dündar‘ın görev alacakları 2 forumun duyurusunu yollamış.. Biz de üst bölümdeki dizeleri ekleyerek size sunuyoruz..

Bagdat_Caddesi_Forumu_11-12_Eylul_2013

Öyle ki, ABD derin devletinin bu komployu kendisinin düzenlediği de yazılıp çizildi. Gerçekten oyun büyüktü.. Koca Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da 22-24 ülkenin sınırları yeniden çizilecek, TÜRKİYE DAHİL toprak yitirecek, yeni karakol devletçikler inşa edilecekti.

Bu istasyon şefliği yapacak kukla devletçikler (Barzani, Talabani örnekleri!) hem “büyücek” ülkelerin parçalanarak etkisizleşmesine
yol verecek hem de bölgedeki petrol, su, tarımsal kaynakları ABD – AB emperyalizmine açacaktı. Yükselen Asya rekabeti (Çin, Hindistan, Japonya, Güney Kore, Rusya, hemen güneyde Brezilya vd.) mutlaka durdurulmalıydı. BRICS ülkeleri son zamanların en ciddi baş ağrısı ABD’ye.

Bu arada Lozan ve Misak-ı Milli ile “pek böbürlenen” (!) Türkiye de toprak yitirerek psikolojik eşik yıkılacaktı. PKK bölücü terörü ile de desteklenerek Kurulacak Büyük Kürdistan zamanla İsrailleştirilecek, Orta Asya’dan Doğu Akdenize 1200 km’lik bir “altın şerit” hinterland, örtük sömürge teritoriyal alanı olarak vesayet altında, vekaleten Kürtler tarafından yönetilecekti.

Yazmayı unutmayalım; bu arada Kürt kardeşlerimiz de belki bin yıldır birlikte yaşadıkları Irak, Suriye, İran ve Türkiye coğrafyasından kurtulacak(!) kendilerini sözde özgür Büyük Kürdistan Devletinin sahibi sanacaklardı.. Gerçekte postmodern sömürge bir kukla devlet yaratılarak bu kez Müslüman kardeşleri ile yaşamı – coğrafyayı paylaşmak yerine Kürtler, Musevi kardeşlerinin yönetiminde çok daha özgür (!) olacaklardı..

Eh, emperyalizmin sağlayacağı özgürlük de bundan ala olamazdı!?

Sahi, tarihte örneği var mı, eşyanın (burada emperyalizmin) doğasına uygun mudur halkları özgürleştirmek; ya da tanımı gereği tam tersi mi?

İkincisine “evet” ise, PKK nasıl bir sol (Marksist – Leninist) örgüt ki, emperyalizm ile işbirliği veya maşası olarak Kürt kardeşlerimiz için özgürlük savaşı veriyor?!

Yineleyelim mi?

  • “Emperyalizm ile işbirliği yaparak özgürlük savaşı” !?

Hangi akla hizmet?..

Legali – illegali, PKK’sı, PKK’lısı, BDP’lisi, KCK‘lısı..
bilumum aynı yol yolcuları.. Bu 2 kritik soruya verecek yanıtları var mı??

Çare;
* Yaşadıkları coğrafyada uluslaşarak ülkelerinin halkıyla kaynaşmak
* ve eşit yurttaşlık temelinde ulus devlet çatısı altında
* demokrasiyi – insan haklarını – ekonomiyi birlikte geliştirmektir;
emperyalizmle işbirliği yaparak kardeşlerine silah çekmek değil!

BOP haritası aşağıda.. Biz paranoid değil gerçekçiyiz.
Yalın ve çarpıcı gerçekleri görecek denli “özgürüz”!
Bize “bunlar komplo kuramı” ya da “siz paranoidsiniz” diyenler aynada kendilerine bakmalı.

Kendileri mi kan uykusundalar, bizi mi kandıracaklar??

Haziran 2006’da ABD Armed Forces Journal‘de, ABD Ordusu’nun resmi yayın organında Alb. Ralph Peters imzalı olarak çıktı.. Adım adım uygulanıyor da..
İtalya’da NATO toplantısında Türk subaylarına sunuldu ve subaylarımız toplantıyı
terk ettiler.. Türk Dışişleri ne yaptı??

Türkiye’nin de bölündüğü (!?) bu haritadan açıkça izleniyor.. Bu projenim adı BOP
ve T.C. Başbakanı da tarihin ender olarak kaydettiği ya da büyük olasılıkla ilk kez kaydedeceği bir biçimde ülkesinin bölünmesini de apaçık içeren bir tasarımda
ABD başkanı ile birlikte Eşbaşkan.. Ya da O’nun yamağı..

BOP_haritasi

11 Eylül 2013 akşamı Türker Paşa bu yakıcı gerçekleri Bağdat Caddesi Forumunda izleyicileriyle paylaşacaktır sanırız.. Biz de fazlasını O’nun değerli bir emekli amiral olarak engin birikiminden öğreneceğiz..

*****

Ertesi gün de 12 Eylül 1980 gerici askeri darbesinin -33. yılı bitiyor-..
Usta ve yurtsever gazeteci Sn. Uğur Dündar bir muhasebe yapacaktır.

3 Kasım 2002 seçimleriyle yapılan postmodern darbeyle ülkemizin başına bela edilen AKP iktidarının yaptıklarının 12 Eylülcülerin, ABD’nin “Our boys” dedikleri Türk generalleri çoook aştığını herhalde söyleyecektir..

Haziran 2013 Gezi eylemlerinden bu yana 20’li yaşlarda 5 gencimizin, bizzat Başbakanın kışkırtıp yüreklendirdiği, “destan yazdılar” (!) diye ödüllendirdiği polisler tarafından öldürüldüğünü de söyleyecektir..

************

Bu toplantılara emek verenlere teşekkür ediyoruz..
İzleyebilecek olanlara gıpta ediyoruz..

Kolay gelsin arkadaşlar..
Eli kanlı AKP iktidarının sonu yaklaşıyor..
5 masum gencin aziz ruhları, faillerini rahat bırakmayacaktır..
22 yaşındaki Ahmet Atakan da 10 Eylül 2013 günü kolluk şiddetiyle aramızdan ayrıldı.. Büyük acıyla not düşelim..

  • AKP iktidarı artık sürdürülemez aşamaya gelmiştir;
    meşruiyeti apaçık tarrtışılmak durumundadır.

Sevgi ve saygı ile.
Datça, 11.9.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

 

Rifat SERDAROĞLU : BASİRETSİZ


BASİRETSİZ

portresi3

 

Rifat SERDAROĞLU

 

 

 

“Gerçekleri göremeyen, ileri ve uzak görüşlü olmayan, sağduyusuz” kişileri
bunun kadar güzel anlatan başka bir kelime olamaz.

Bu tip kişiler “Ticaret veya Sanayi” ile uğraşsalar, basiretsiz oldukları için bir zaman sonra batarlar. Tarımla uğraşsalar, bir süre sonra ellerinde ne toprak, ne traktör,
ne de saban kalır. Bordrolu olarak çalışıyorlar ve gelirlerinin üstünde harcama yapıp, yakayı bankalara kaptırıyorlarsa gelecekleri mangal kömürü gibi kapkara olur!.

Hatta bu konuda atasözü sayılabilecek öğütlerimiz vardır.

“Hesabını bilmeyen kasap, k.ç..a kaçar masat” sözü bunların en güncellerindendir.

Basiretsizlik, bu kişileri ciddi sıkıntılara sokar ama birinci derecede zararları kendilerine olur. Kademe-kademe zararlar aile-akraba ve yakın çevreye doğru dağılır.

Fakat ülkeyi yöneten kadro, çoğunluk olarak basiretsiz kişilerden oluşuyor ve
üstüne üstlük bu kişiler eğitimsiz-hırslı-kindarlarsa, orada yıkım kaçınılmazdır.
Bu yıkım tüm ülke insanını ve gelecek kuşakları etkiler. Bir de, ülkeyi yöneten kadronun tepesindeki kişinin vücut- akıl ve ruh sağlığı bozuksa, o ülkenin gerek “iç savaş” gerekse “dış savaş” yoluyla çok canlar yitirmesi ve çöküşe uğraması büyük olasılıktır.

Basiretsizlik denen illetin en korkunç özelliklerinden biri “bulaşıcı” olmasıdır.
Ülkenin başındaki yönetici “basiretsiz” ise bu hastalık, ülkenin tüm kurumlarının yöneticilerine bulaşır.

Örneğin; Ülkeyi iç ve dış düşmanlardan korumakla görevli olan Ordu’nun başına
öyle basiretsiz sepetler getirilir ki, kendi sınırları içinde devletin generallerini taşıyan helikoptere, terör örgütünün ateş açmasını-helikopteri vurmalarını, kendi resmi sitesinden “Helikopterimiz kaçmayı başardı” şeklinde vermekten utanmazlar.
Pişkin-pişkin orada oturmaya devam ederler!

Başka örnek; Adama benzeyen basiretsiz kişi, ülkenin iç güvenliğinden sorumludur.
Bu basiretsiz sepet, anayasal haklarını kullanan milletinin üzerine biber gazı- basınçlı ve kimyasallı su- cop ile gider, 4 kişi ölür, 12 kişi gözünden olur, 7 binden fazla yaralı olur, O TV’lere çıkar, milletini azarlar, yalnızca karanfil olan insanları devlet gücüyle tehdit eder.

Ama devletin helikopterine ülke sınırları içinde ateş edip vuran caniler için
tek kelime edemez!

Bir örnek daha; Ülkeyi yöneten kişi, gördüğü sanrılar sonucu söylediği yalanlarla
ülke ekonomisini çökme noktasına getirir, fakat ülkenin ekonomik direksiyonunda oturan sepet bürokrat;

  • “Yapmayın efendim, siz bu işi kaçak etle sucuk yapmak mı zannediyorsunuz, batıracaksınız ülkeyi, lütfen susmayı deneyin”  diyemez.

Niçin? Çünkü basiretsizlik ona da bulaşmıştır.

Basiretsiz kişilerin ikinci ortak noktası bunların “korkak” olmalarıdır.
Öngörü sahibi ve kendilerinden emin olmadıkları için sürekli korku içinde yaşarlar.
Zayıf-kimsesiz-yasalara saygılı insanlara hakaret etmekten-zulmetmekten çekinmezler. Gücü gördükleri anda ise hemen yelkenleri indirip, güce boyun eğerler.

Değerli okurlar,

Bu genellemeden sonra size “özel kişi” ile ilgili bir analizimi sunup,
bu özel kişi hakkındaki kararı sizlerin vermesini rica edeceğim.

Takdir sizlerindir;

* –Tayyip kafayı yemiş. (Hasip Kaplan-BDP milletvekili- Öcalan’ın Avukatı)

* –Erdoğan kalın kafalıdır. (Özdal Uçar-BDP Milletvekili- Doktor, Polis döven delikanlı)

* – Tayyip, Kürt Halkına verdiğin sözü tutmazsan, bu halk senin kafanı keser.
(Sevahir Bayındır – Kapatılan DTP Milletvekili)

* Hass..tir. (Osman Baydemir-Diyarbakır Belediye Başkanı)

* -Meşe ağacını dalları nerenize battı Sayın Hükümet. (Osman Baydemir)

* -Sayın Barzani’yi, yalnızca Güney Kürdistan’ın değil, bugün 4 parça olan Kürdistan’ın önderi olarak kabul ediyoruz. (Abdullah Öcalan)

Bu hakaretler ve daha niceleri Türk Milletinin önünde kezlerce söylendi, yazıldı.
Bu hakaretleri yapanlar özür diledi mi? Hayır.

Başbakan, üstelik Obama’nın eşbaşkanı olan Erdoğan, bunlara tek kelime ile olsun yanıt verdi mi? Hayır.

Peki, nasıl oluyor da yalnızca Anayasa’nın verdiği demokratik tepki hakkını kullanan, elinde karanfilden başka silahı olmayan Türkiye’nin aydın gençlerine

– “Çapulcular”,
– “Vandallar”,
– “Ayyaşlar” diyen

delikanlı Erdoğan, PKK’lı katiller karşısında “pamuk helva” gibi yumuşak olabiliyor?

1. Sevgiden ve kendini onlara yakın kabul etmesinden olabilir mi?

2. Eşbaşkanı Obama’ya ve Barzani’ye verdiği sözlerden dolayı olabilir mi?

3. Basiretsizlik ve bunun doğal sonucu olan korkaklıktan olabilir mi?

Dedim ya bu konudaki karar verme yetkisi sizlerindir.

Yalnız bu günlerde tekrar azan ve başkaldırmaya çalışan katiller sürüsüne ve
onların siyasetteki eskortlarına iki çift lafım var.

Ağzınızdan çıkana da, attığınız adıma da dikkat edin. Son yaptığınız ve
ülkemizin güneyine “Kuzey Kürdistan” adını verdiğiniz toplantı
bardağı taşıran son damla idi.

Türk Milletinin nefreti çok kabardı. Türk’ün sillesinin gelmesi yakındır.

Barzani hemen aşağınızda, istediğiniz rejim oradaysa sizi tutan mı var?
Türk Milleti olarak bu çıbanı bizler, yani bu nesil patlatıp tümüyle kurutacağız.
Bu problemin çözümünü çocuklarımıza bırakmayacağız.
Geleceğimiz olan gençlerimize namus borcumuzdur bu sözümüz.
Demedi demeyin!

Sağlık ve başarı dileklerimle. (24 Haziran 2013)

RİFAT SERDAROĞLU
rifatserdaroglu@gmail.com
facebook.com/rifatserdaroglu35
0 532 211 00 11