Kategori arşivi: Hekim Saltık

Kritik eşiği çoktan aştık

author

Kritik eşiği çoktan aştık

Pandeminin başından itibaren virüsün yayılmasıyla nasıl mücadele edilmesi gerektiği konusunda çeşitli metotlar, fikirler, bilimsel veriler ortaya çıktı. Son bir senede bu metotlar farklı ülkelerde çeşitli kombinasyonlarda ve zamanlarda, ülkelerin kendi özgül koşulları ve gücü çerçevesinde uygulandı.

Pandeminin son bir senesine baktığımızda gördüğümüz üç ana yönelim var. Ortak yönleri virüs yükünü azaltmak, toplumsal yayılımı düşürmek, hastane kapasiteleri ve ölüm sayılarını en düşük seviyede tutmak. Birincisi, ilaç ve aşı olmayan durumlarda -ki pandemide çok yakın zamana kadar böyle bir süreçteydik- kapanma, izolasyon, yaygın test, riskli grupları korumak ve virüs yoğunluğunu en düşük seviyede tutmaktı. Çin, pandeminin başında çok radikal kapanma önlemleri alabildiği için bugün virüsün yayılımını durdurdu ve vaka seviyelerini kontrol edilebilir düzeye çekti. Yüksek nüfusu nedeniyle aşılama ile toplum bağışıklığına ulaşamayacak olan Çin gibi Asya’da farklı ülkeler de bu tip kapanma uygulamalarıyla aşılamayı yapmadan virüs yoğunluğunu azalttılar.

Avusturalya, Yeni Zelanda gibi ülkeler tam kapanma ve toplumsal yayılımı azaltma pratikleri ile şu anda normal yaşamlarına hızlı bir şekilde geri dönüyorlar.

İkinci metot, etkili aşılama yapmak, aşılamayla toplum bağışıklığını sağlamaya yönelik adımlar atarken aynı zamanda toplumsal yayılımı önleyecek tedbirleri de elden bırakmamak. Özellikle ABD, İngiltere, İsrail gibi ülkeler bu metodu seçmiş ülkeler. Aşılama uzun süren ve toplum bağışıklığına ulaşmanın zaman alacağı bir süreç ve toplumsal yayılım azaltılmadığı sürece aşının etkisinin gerek yeni varyant virüslerin ortaya çıkmasıyla gerekse toplumda aşılanmayan kişilerin hastalanmasıyla azalacağını söylemek mümkün. Bunun yanında, yapılan aşıların etkinliği de önemli bir kriter (AS: ölçüt). %50 etkinlikte bir aşıyla toplumun tümünü bile aşılasak virüs yayılımı devam edecek, virüsün deneyim altına alınması zor olacak. Bu nedenle toplumsal yayılımın önlenmesi büyük önem arz ediyor.

Üçüncü bir yönelimse aşının olmadığı koşullarda toplumsal tedbirlerin de alınmadığı durumlar. Bu yönelim çoğunlukla ekonomik kaygıların ön planda olduğu, toplumsal ekonomik yardımların yapılamadığı ülkelerde görülmekte. Bu yönelimin bir motivasyonu da siyasi yönetimin pandemi mücadelesini ikincil görmesi.

Maalesef Türkiye bu kategoride. Normalleşmeye geçildiği günden itibaren (AS: başlayarak) Türkiye’de risk tablosunun gittikçe daha kırmızıya evrilmesi, bir ay önce nüfusun %50’si riskli bölgelerdeyken bu oranın %80’e yükselmesi, günlük ortalama vaka sayılarının üç, hasta sayılarının ve ölümlerin iki katına çıkması, hastalık ve ölümleri artırdığı bilinen varyant virüslerin dolaşımda olması, bunun yanında devlet eliyle gerçekleştirilen toplantılar ve buluşmaların virüsün yayılımına katkıda bulunması Türkiye için negatif göstergeler.

TAM KAPANMA ZORUNLULUK

  • Kritik bir eşikteyiz diyemiyoruz, çünkü o kritik eşiği çoktan aştık.

Kimse kapanmayı isteyerek yapmadı ancak Kapanma, kendini ölümleri ve yayılımı önlemek için dayattı. Türkiye, hiçbir dönem etkili bir kapanma, yaygın test ve yayılımı önleme politikası izlemedi. Şeffaflıktan uzak bir pandemi yönetimi, geldiğimiz noktanın mimarı. Bu aşamada yapılması gereken, yayılımı önlemek için elimizdeki en etkili metotları kullanmak. Bu da Türkiye için belli bir süre tam kapanma ve insanların yaşamlarını sürdürebilecekleri ekonomik desteğin sağlanması. Ancak bu şekilde vaka sayılarını düşürme şansına sahibiz.

Pandemilerde elbette yükselişler kendi dinamikleri ile alçalabilirler; ancak bu noktaya gelebilmek için çok fazla vaka, ölüm ve acıdan geçme riski var. Buna mahal (AS: yer) vermemek için tam kapanma Türkiye için bir zorunluluk. Aşılamanın yavaş olması ve aşının etkisinin düşük olması, pandemiyi bitirebilecek bir aşılama stratejisinin olmamasını beraberinde getiriyor.

Bu nedenle de tam kapanma ile virüs yoğunluğunu azaltmak, sağlık sisteminin ve emekçilerin bu hastalığı idare edilebilir şekilde karşılamasını sağlayacak.

Artık kaybedecek vakit yok.

YOL TV Programımız – 31 Mart 2021

Dostlar,

31 Mart 2021 Çarşamba günü saat 19:00’da YOL TV’de olacağız.. / OLDUK..

Türkiye, 1 Mart 2021’den günümüze 2. kez bir açılım – saçılım histerisi hatta kumarı içinde..

Dün olgu sayısı 37 bini aşarak 11 Mart 2020’den bu yana rekor yineledi.

  • ŞAHSIM DEVLETİ Türkiye 53 Avrupa ülkesi içinde bu sayı ile 1. oldu!
  • AKP = RTE’nin çiftliği Türkiye, Dünyada ise 4. sıraya tırmandı dünkü olgu sayısı ile!
    ABD 62.459, Brezilya 86.704, Hindistan 53.158 ve Türkiye 37.303!Ama ABD ülkemizin 4 katı (331 m), Brezilya 2,5 katı (213 m), Hindistan 16,4 katı (1,38 milyar) nüfusa sahip.. Bu durumu dikkate alırsak, bu 3 ülkeden de beteriz.

    30 Mart 2021 günü Türkiye, o gün tanı konan 37.303 kovit-19 olgusu / hastası sayısı bakımından, nüfusuna oranla Dünya birincisidir!

    ===========================================
    GÜNCELLEME
    (31 Mart 2021, 20:50) :

    Türkiye’de günlük koronavirüs vaka sayısı bir kez daha rekor kırdı! Son 24 saatte 39.302 koronavirüs vakası belirlendi,
    152 kişi yaşamını yitirdi. Ağır hasta sayısı 2.082 oldu

    30 Mart 2021 günü Dünya – Avrupa ölçeğinde elde edilen muazzam “başarı” (!!) bir kez daha perçinlendi.. Devekuşu politikalarına devam!


    AKP = RTE
    , 11 Mart 2021 günü yaptığı basın açıklamasında, salgının Türkiye’de 1. yılında

  • “SALGINLA MÜCADELEDE DESTAN YAZDIK” buyurdular..

    Evet, AKP = RTE Sultanlığının çiftliği ülke Türkiye’ye kıran girdi, “tebaa / ümmet” bulaşıcı hastalıktan kırılıyor..Tek başına mutlak iktidarın 19. yılında hal-i pür melalimiz böylecedir..
    ***
    Almanya’da Başbakan Angela Merkel’in eyalet başbakanlarıyla dün yaptığı korona doruğundan (zirvesinden) önemli kararlar çıktı. Dorukta pandemi önlemlerinin 1-5 Nisan tarihleri arasındaki Paskalya döneminde özellikle sertleştirilmesine karar verildi. Beş günlük süre içinde tüm mağaza, dükkan ve restoranlar kapalı kalacak. Yalnızca 3 Nisan Cumartesi günü marketlerde gıda satışına izin verildi.Paskalya döneminde ayrıca iki farklı haneden en çok 5 kişi bir araya gelebilecek. Toplanmalarda 14 yaşın altındaki çocukların sayısına ise bir kısıtlama konmadı.Kamusal alanda toplanma  yasaklandı. Kilise ve dini cemaatlerden de Paskalya boyunca yalnızca çevrim içi hizmet vermeleri istendi. Aşı ve test merkezleri ise beş günlük süre içinde açık kalmayı sürdürecek.
    (https://www.dw.com/tr/almanyada-korona-tedbirleri-paskalya-d%C3%B6neminde-sertle%C5%9Ftirilecek/a-56957109, 31.3.21)
    ***
    Bu yakıcı sorunu değerlendireceğiz.. / Değerlendirdik

Konuşmamız, YOL TV’nin Facebook, twitter hesapları üzerinden canlı yayınlandı.

Youtube’da izlemek için erişke (link, 19 dk.) : https://youtu.be/FEei4ZQM4RA

Tüm yollar 4 hafta tam kapanmaya zor – lu – yor!

Hem de oyalanmadan, ayak sürümeden, daha çok uzatmadan..

Bilgi ve ilginize sunarız.

Sevgi ve saygı ile. 31 Mart 2021

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA ve SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM İKİLEMİ : Kovit-19 Süreci ve Sürdürülebilirlik

Dostlar,

Bu gün (20.03.21), “2. ULUSLARARASI SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM KONGRESİnde çağrılı konuşmacı olarak bir konferans verdik. Gerçekte dün, Kongrenin açılış konferansı olarak onurlandırılmıştık ancak bir diş implantı sorunu engel oldu. Sağolsunlar, anlayışla konuşmamızı bu güne aktardılar Kongre yöneticileri.
***
Kongre sunumumuzu canlı izlemek için (1 Mayıs 2021’e dek);

https://suyader.org.tr/

Kongremiz+

 2. ULUSLARARASI SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM KONGRESİ

Kongre Videoları
    ⇓
PAROLA : SUYADER2021

SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA/SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM İKİLEMİ: SAĞLIKLI TOPLUM BİR SERAP MI?
Sustainable Development / Sustainable Living Dilemma: Is Healthy Society a Mirage?

***
Bu önemli Uluslararası Kongreyi Sürdürülebilir Yaşam Derneği ve Toros Üniversitesi Rektörlüğü birlikte düzenlediler. Ne güzel! Bir sivil toplum kuruluşu, bir Dernek, başında saygın bir Cumhuriyet kadını bilim insanı ve bir Üniversite. Kongre Eş Başkanları Prof. Dr. Emine AKSOYDAN ve Prof. Dr. Ömer ARIÖZ’ü ve kurumlarını, emek verenleri kutluyor ve teşekkür ediyoruz.

Bize verilen konu,

  • SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA ve SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM İKİLEMİ :
    Kovit-19 Süreci ve Sürdürülebilirlik


    idi. 40-45 dakikada sunmaya çabaladık 61 yansı eşliğinde. Bu power point sunumunu pdf biçiminde (formatında) aşağıda sunuyoruz. Tıklayarak izlemenizi, paylaşmanızı dileriz.

    SÜRDÜRÜLEBİLİR_KALKINMA_SÜRDÜRÜLEBİLİR_YAŞAM_İKİLEMİ_20.03.21
    Yersiz yineleme olmasın diye içeriğe girmiyoruz. Ancak, yalnızca çok çarpıcı bir grafiğe burada da yer vermek isteriz :
    Mart 2021’in ilk 19 gününde 270 bini aşkın yeni Kovit-19 tanısı “resmen” konmuştur. 28 Şubat 2021’de 8424 olan günlük yeni olgu sayısı, 19 Mart 2021 günü 21.030’a tırmanmıştır! Önümüzdeki 12 günde de günlük 21 bini aşabilecek olgu beklenebilir. Bu durumda Mart 2021’de yaşanan 3. Dalga, Aralık 2020’de gerçekleşen 2. dalgadan daha büyük olacaktır. Çok düşündürücü ve alarm verici bir tablodur. Çünkü bu arada (2. ve 3. dalga arasında) 12,5 milyon insan aşılanmıştır (yaklaşık 4,3 milyonu 2. dozu alarak). Üstelik 1 Mart 2021 öncesinde görece sıkı önlemler uygulanmıştır.1 Mart 2021’de başlatılan ve hiçbir Epidemiyolojik temeli olmayan 2. AÇILIM – SAÇILIM KUMARI, çok öncesinden kezlerce uyarmamıza karşın, 2. sinden daha büyük bir kasırgaya yol vermiş görünmektedir.

Göz göre göre!

Bilim Kurumu (Bilim Kurulu değil!) üstüne düşeni yapmıştır ancak yoz politik tercihler ülkemizde öne çıkarak, binlerce masum insanın ÖNLENEBİLECEK iken önlenmeyen ölümlerine neden olmuştur! Bu sözde “denetimli normalleşme” kimin kararıdır?

Türkiye’de ve dünyada Kapitalizm salgının kök nedenidir ve halen başlıca engelidir!

Siyasal İslamcı AKP iktidarı, zaten vahşi olan kapitalizmi, ağababaları Adam Smith’in torunlarından daha acımasız uygulamaktadır; dinci – yeşil sermaye buyruğundadır.

Durum çok ciddidir ve Türkiye’de herkesin, yaşam hakkına, İKTİDARA KARŞIN sahip çıkmasından başka hiçbir seçenek kalmamıştır.

19 saat önce bu bağlamda attığımız tweet iletimiz 380 bini aşkın kez okunmuştur :

 

 

 

 

 

Son birkaç gün içinde paylaştığımız ve yarım milyona varan / geçen 2 ileti aşağıdadır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

AKP iktidarı gündem oyunlarıyla SALGINDAKİ FECİ DURUMU saklamak istemektedir.
Hatta “destan yazdık” bile diyebilmektedir akıllara durgunluk verecek biçimde!!??
Bu iğrenç politik oyuna asla izin verilmemelidir.
Türkiye, derin hatta ÖLÜMCÜL gaflet uykusundan uyanmalıdır.
Başta muhalefet olmak üzere..
Bu sayısal veriler üstelik gerçeği yansıtmamakta, “oldukça” eksik sunulmaktadır.

AŞI DA YOKTUR ortalıkta..

Bu koşullarda, bu ACIMASIZ HASTA – ÖLÜM SAYILARIYLA normalleşme olabilir mi? Böyle bir politika işgal altındaki bir ülkede bile yürütülemez!

Tarihe not düşüyor ve gereğinin ivedilikle yapılmasını istiyoruz tüm muhataplardan.

Gündem salgındır!
Gündem salgındır!
Gündem salgındır!
Gündem salgındır!
Gündem salgındır!
Gündem salgındır!
…………….

Anlaşıldı mı; Gündem salgındır!

Masum insanlar ölmekte ve iktidar insanlık suçu işlemektedir.
Bu durum sürdürülemez, sürdürül(e)memelidir.
Çığlıklarımızı duyun!!!

Sevgi, saygı, DERİN ACI – ENDİŞE ile. 20 Mart 2021, (Güncelleme : 31.3.21)

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik 

Aşı da olsanız hastalığı da atlatsanız bunu yapmanız şart

Aşı da olsanız hastalığı da atlatsanız bunu yapmanız şart

Prof. Dr. Suat Çağlayan
ODATV
, 24.03.2021

Aşıdan veya Covid geçirdikten sonra antikor baktırmanın bir yararı olmayacağı bilinmelidir. Aşı da olsanız, hastalığı da geçirseniz bunu yapmalısınız…

Koronavirüs ile bulaştıktan sonra iyileşenler ile aşı olanların merak ettikleri şey, kanlarında bu virüse karşı antikor gelişip gelişmediği

Her ne kadar bu konuda bilimsel açıklama yapan akademisyenler televizyon ve gazetelerde halkımızı aydınlatmaya çalışıyorlarsa da ‘antikor baktırma’ modasını engellemek kolay değil!

Bu nedenle her yanda biyokimya ve mikrobiyoloji laboratuvarlarının kapılarına “Covid-19 antikorları bakılır” diye yazılar asılıyor…
Önce aşıların koruyuculuğu tartışıldı. Bir ölçüde aşı üretim firmaları arasında bir yarışın da yaşandığı bu tartışmalardan sonra Sağlık Bakanlığı, Çin aşısı olan Sinovac’ı almaya karar verdi. Benim kişisel düşünceme göre bu aşının alınması doğru bir karardı. Çünkü koruyuculuğu çok yüksek olmasa da bu aşı, erken ve geç dönemde oluşabilecek yan etkiler bakımından oldukça güvenilir kabul ediliyor… Aşılama başladıktan sonra antikor baktırma merakı daha da arttı. Merak edilen şey, yaptırılan aşının koruyucu antikor oluşturup oluşturmadığıydı.

Bu yazının amacı, bu antikoru baktırmanın gereksizliğinin altını çizmeye çalışmak.

NE YAPACAĞI BELLİ OLMAYAN VİRUS

Koronavirüs’ün, diğer virüslerden çok farklı bir davranış gösterdiği ve insan bağışıklık sistemi ile olan etkileşiminin tam olarak bilinmediği bir gerçek. Üstelik merak edilen bir başka konu da, bu virüs vücuttan tamamen temizlense bile organlarda yapmış olduğu gizli yıkımların gelecekte hangi sıkıntılara yol açabileceği…

GELELİM ANTİKOR KONUSUNA

Koronavirüs enfeksiyonu (ya da aşısı) söz konusu olduğunda insan bağışıklık sisteminin vereceği yanıtı ve bu yanıtın koruyuculuğunu sorgularken bağışıklık sisteminin bazı özelliklerinin bilinmesi gerekir. Bir virüs insan vücuduna girince bağışıklık sistemi yaygın ve karmaşık bir yanıt verir. Bu karmaşık yapı içinde iki tepki esastır;

Kandaki bazı hücreler (B Lenfosit) virüse karşı antikor denen koruyucu maddeler üretirken…

Başka bir hücre grubu (T Lenfosit) da virüsü tanıyarak ona karşı duyarlı ve tepkili hale gelir…

Bu iki tepki sayesinde hastalığı geçirenler de aşılananlar da bir ölçüde korunurlar. İşte asıl soruyu burada sormak gerekiyor : Covid geçiren veya aşılananlarda gelişen bu bağışıklık, insanı ne derece ve ne süreyle koruyabiliyor? Ya da daha doğrudan bir soruyla; kanda oluşacak yüksek antikor düzeyi işe yarar mı?

BİLİNMESİ GEREKEN TEMEL BAŞLIKLAR

  • Antikor yüksekliği, vücudun Koronavirüs’ten korunmakta olduğunu göstermediği gibi antikor düşüklüğü de vücudun korunmamakta olduğunu göstermez.

Çünkü;

  1. Yüksek düzeyde bile olsa oluşan antikorlar yeni bir enfeksiyonu engellemekte yetersiz kalabilir. Nitekim hastalığı geçirmiş olan ya da aşılanan çok sayıda insanda yeni enfeksiyonlar görülmüştür.
  2. Antikorun düşük olması vücudun korunmamakta olduğunu da göstermez. Çünkü, antikor dışında korunmayı sağlayan bağışıklık hücreleri, virüsü tanımış ve ona karşı tepkili hale gelmiş olabilir.

BAĞIŞIKLIĞIN SÜRESİ

Her iki tür bağışıklık gelişmişse bu kez başka bir soru ortaya çıkıyor;

Virüse karşı gelişen bağışıklık ne kadar sürüyor?

Bunun yanıtı da yüz güldürücü değil. Bu sürenin değişken olabildiği ve genellikle 6-9 ayı aşmadığı bilgiler arasındadır. Hatta daha kısa olduğu yönünde bilgiler de vardır.

AŞI MUTLAKA YAPILMALIDIR

Koruyuculuk yönünden bütün bu olumsuzluklara karşın, aşı mutlaka yapılmalıdır.

Çünkü aşı olanlarda-düzeyi ve etkinliği tartışılır olsa da- hem saptanabilen bağışıklık (antikorlar) hem de yaygın bakılma şansı olmayan hücresel bağışıklık mutlaka belli düzeyde oluşacaktır.

Hastalık orta veya ağır geçirenlerde öylesine büyük yıkım yapmaktadır ki, aşının oluşturacağı düşünülen her düzeydeki korumadan yararlanılması gerekir.

  • Aşılananların -hastalansalar bile- hastalığı daha hafif geçirdikleri de önemli bir veridir.

BURADA BAŞKA BİR RİSK VAR

Bu saptamalara göre Koronavirüs’e karşı antikor olup olmadığını saptamanın bir yararı olmadığı anlaşılıyor. Tamam da bu antikoru bakmanın bir zararı var mı?

Yok gibi görünüyorsa da önemli bir tehlikesi var! O da şu; antikorları yüksek çıkanların kendilerini korunuyor sanarak maske kullanmamaları, korunma önlemlerini ciddiye almamaları…

Toplumun neredeyse yarısı, zaten maskeyi ya zoraki takıyor ya da atmak için fırsat arıyor.

Böylesi yanıltıcı bir sonucun vereceği cesaretin, virüsün yayılımını kolaylaştırması işten bile olmaz!

ŞU OLASILIK DA GÖZARDI EDİLMEMELİ

Yapılan iki aşının sonrasında bakılacak antikorların yaratabileceği bir başka sıkıntı da düşük antikor düzeyi bulunduğunda kişinin ne yapacağını bilmemesidir.

Beklenecekse ne için ve ne kadar süreyle bekleneceğini bilmemenin tedirginliği yaşanacak…

Ya da çoğu kişinin yapacağı gibi, bir süre sonra yeniden laboratuvara koşup bir test daha yaptırmak isteyebileceklerdir.

Kaldı ki, yeni bir aşı yaptırmasını önerenler olayı daha da karmaşık hale getirebilecek, aşıyı uygulayanlarla ilişkilerde gerginlikler yaşanabilecektir.

Elbette bütün bunlar, gereksiz yere yaptırılan bir antikor testinin ‘meraklısına’ yaşattığı çileden başka bir şey olmayacaktır.

MASKE VE MESAFEYE DEVAM YETER!

Özetlersek;

Aşıdan veya Covid geçirdikten sonra antikor baktırmanın bir yararı olmayacağı bilinmelidir.

  • Aşı da olsanız, hastalığı da geçirseniz maske takmanın ve mesafeyi korumanın gerekli olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.

https://odatv4.com/yazar/suat-caglayan/asi-da-olsaniz-hastaligi-da-atlatsaniz-bunu-yapmaniz-sart-24032126.html

HALKIN KURTULUŞ PARTİSİNDEN SUÇ DUYURUSU

ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA


SUÇ DUYURUSUNDA 
BULUNAN                           :

HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞI
Karanfil Sokak No:24/15 Kızılay / ANKARA

VEKİLLERİ                        : Av. Metin BAYYAR – Av. Ayhan ERKAN – Av. Ali Serdar ÇINGI – Av. Tacettin ÇOLAK – Av. Sait KIRAN – Av. Azime Ayça OKUR – Av. Halil AĞIRGÖL – Av. Pınar AKBİNA – Av. Doğan ERKAN
Korkutreis Mah. Sezenler Cad. No:4/15 Sıhhiye/ANKARA

ŞÜPHELİLER                     :

1.RECEP TAYYİP ERDOĞAN (AKP Genel Başkanı sıfatıyla)
2.FAHRETTİN KOCA (SAĞLIK BAKANI)
3.SÜLEYMAN SOYLU (İÇİŞLERİ BAKANI)
4.VASİP ŞAHİN (ANKARA VALİSİ)
5. SERVET YILMAZ (ANKARA İL EMNİYET MÜDÜRÜ)
6. AKP MYK ÜYELERİ
7. AKP GYK ÜYELERİ
8. 24.03.2021 tarihli AKP Genel Kurulu Divan Heyeti üyeleri
9. ANKARA İL HIFZISIHHA KURULU ÜYELERİ
10. ANKARA İL SEÇİM KURULU BAŞKANI
11.24.03.2021 tarihli AKP Genel Kurulunda görevli İlçe Seçim Kurulu Başkanı

SUÇA KARIŞTIĞI TESPİT EDİLEN DİĞER KİŞİLER

SUÇ                                       :
1. Adalet ve Kanun Önünde Eşitlik İlkesine Aykırılık (TCK m. 3)
2. 1593 Sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu m. 3/ f. 3 ve 4. ile 23 ve 27 ile İçişleri Bakanlığı’nın Tarih 3514 sayılı Genelgesine aykırı hareket ederek Görevi Kötüye Kullanma (TCK m. 257)
3. Bulaşıcı Hastalıklara İlişkin Tedbirlere Aykırı Davranma (TCK m. 195)
4. Kamu Görevlisinin Suçu Bildirmemesi (TCK m. 279/ 1-2)

SUÇ TARİHİ                                    : 24.03.2021

AÇIKLAMALAR                :

Bilindiği üzere Aralık 2019’da başlayan Covid-19-Korona salgını nedeniyle resmi açıklamalara göre ülkemizde ilk vaka 11.03.2020 tarihinde görüldü ve Covid-19 kaynaklı ilk ölüm haberi de Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından 18.03.2020 tarihinde açıklandı. Aradan geçen 1 yılda gelinen durumu, Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı 25 Mart 2021 tarihli turkuaz tablo ortaya koymaktadır.

Geçen 1 yıllık süreçte uygulamalardaki yanlışlıklar, karar alma mekanizmalarında bulunan etkili ve yetkili kamu görevlilerin eksiklikleri, bilim insanlarının uyarılarına kulak tıkamalar, Covid-19 Pandemisinde bugünlerde üçüncüsü yaşanan dalgalara neden olmuştur. Vaka sayısı, vaka sayılarındaki artışa oranla vefat sayısı da hızla artmıştır. Alınan önlemlere en başta önlemi alan görevliler tarafından uyulmamış, önlemler sadece halkın maske-mesafe-hijyen üçüzüne ve düğün-dernekte, lokantada, kafede vb. kaç kişi olacağına indirgenmiştir. Diğer taraftan namuslu bilim insanlarının önerdiği 14 günlük tam kapanmanın gerçekleştirilmemesi salgını kontrolden çıkarmıştır. Tabip Odaları’ndan, alanda çalışan Sağlık Emekçilerinden ve namuslu bilim insanlarından gelen bilgiler, vaka ve vefat sayısının resmi açıklamalardan çok daha fazla olduğu yönündedir.

Şüphelilerce salgının ilk başlarında alınmayan/alınan yetersiz tedbirler gevşetilip “yeni açılım” adı altında önlemler terk edilince, özellikle de son aylarda yapılan AKP İl ve İlçe Kongreleri salgını kontrolden çıkarmıştır. 24 Mart 2021 tarihinde yapılan AKP Genel Merkez Genel Kurulu ise önümüzdeki günlerde vaka sayılarında ve ölümlerde artışa neden olacağının işaretidir.

Şüpheli AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın dile getirdiği üzere “Lebalep Kongreler”in yapıldığı bütün illerde vaka sayıları yükselişe geçmiştir:

AKP’nin kongre yaptığı kentler ilk sıralarda: Nüfusa oranla en fazla vaka Karadeniz’de

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Salgının olduğu bir dönemde kongre yapıyoruz ve salon lebalep (tıklım tıklım) dolu’ dediği Rize’de vaka sayısının patladığı ortaya çıktı. Rize, nüfusa göre haftalık vaka sayısında ikinci, Trabzon ise birinci sırada yer alıyor.

“Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önceki gün illere göre haftalık vaka sayısını açıkladı ve bundan sonra her hafta başında da yedi günlük vaka sayısının açıklanacağını belirtti. Koca’nın açıkladığı ve vaka yoğunluğunun yer aldığı Türkiye haritasında, haftalık vaka sayısının özellikle Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize gibi Karadeniz illerinde, İstanbul ve Ankara gibi kentlerin üç, dört katı fazla olduğu görüldü.

“İllere göre haftalık (8-14 Şubat) Covid-19 vaka sayısı her 100 bin kişide Trabzon’da 228,02, Rize’de 202,44, Ordu’da 194,42, Giresun’da 184,34 ve Samsun’da ise 171,29 olarak açıklandı. Ayrıca, her 100 bin kişide vaka oranı İstanbul’da 60,19, Ankara’da 35,49 ve İzmir’de 44,39 oldu.

“Önceki gün, haftalık vaka sayısı en fazla olan ikinci il konumundaki Rize’de, kapalı spor salonunda AKP İl Kongresi düzenlenmişti. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da kongreye katılarak ‘Salgının olduğu bir dönemde kongre yapıyoruz ve Rize’de salon lebalep (tıklım tıklım) dolu’ demesi tepki çekmişti. Erdoğan, tüm tepkilere rağmen dün de Trabzon AKP İl Kongresi’ne katıldı ve salonda yine sosyal mesafe kurallarına uyulmadığı görüldü.

“İktidar nerede kongre yapıyorsa orada vaka sayısı artıyor” diyen Türk Tabipleri Birliği (TTB) Covid-19 İzleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sinan Adıyaman, BirGün’e yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“ ‘Mersin’de de kongre yaptılar ve orada da vaka sayısı arttı. Karadeniz illerinde de böyle bir durum söz konusu. Çünkü bu kongrelere binlerce insan katılıyor. Aylardır virüs kalabalıkta bulaşıyor diyoruz ve son zamanlarda da bulaşıcılığı daha fazla olan mutant virüsler ortaya çıktı. Tedbirleri ne kadar çok ihlal edilirse salgın orada daha fazla yayılacaktır ve hasta sayısı da daha fazla olacaktır. Uyarılara riayet edilmesi gerekiyor. Türkiye’de şu an apartman toplantıları dahi yapılamıyor ama iktidar kongreler yapıyor. Sağlık Bakanı da bu durum karşısında sessiz. İktidar, Sağlık Bakanı’nın, Dünya Sağlık Örgütü’nün, TTB’nin ve diğer sağlık meslek örgütlerinin tavsiyelerini, uyarıları görmezden geliyor.’ (https://www.birgun.net/haber/akp-nin-kongre-yaptigi-kentler-ilk-siralarda-nufusa-oranla-en-fazla-vaka-karadeniz-de-334448)

“Sağlık Bakanlığı’nın en son verilerine göre Ordu, Covid-19 vaka sayılarının oransal olarak en fazla olduğu iller sıralamasında birinci.

“Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre her 100 bin kişideki vaka sayısının en yüksek olduğu beş il, Karadeniz Bölgesi’nde yer alıyor.

“Bakanlık ilk kez geçen hafta, 81 il için her 100 bin kişideki Covid-19 vaka sayısı verilerini açıkladı.

“8-14 Şubat dönemini kapsayan ilk verilerde, ilk beş sırada Trabzon, Rize, Ordu, Giresun ve Samsun kentleri yer aldı.” (https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-56184456)

İşte 24 Mart 2021 tarihinde Ankara’da yapılan ve suç duyurumuza konu olan AKP Genel Merkez Genel Kurulu da Covid-19 Pandemisine yönelik olarak alınan bütün önlemlerin, halka her gün tavsiye edilen maske-mesafe-temizlik üçüzünün, Hıfzısıhha Kanununun, İçişleri Bakanlığı Genelgesinin ihlal edildiği bir Genel Kurul oldu.

AKP kongresini yaptı: Pandemi yokmuş gibi…

“AKP’nin “Türkiye için güven ve istikrar” sloganı ile topladığı 7’nci Olağan Büyük Kongresi Ankara’da yapıldı. Erdoğan’ın yeniden genel başkanlığa seçildiği kongrede tüzük değişikliği ile MKYK üye sayısı 75’e çıkarıldı. Partinin MKYK ve Disiplin Kurulu’nun belirlendiği kongrede AKP’nin il kongrelerinde olduğu gibi sosyal mesafe kuralı hiçe sayıldı.(https://www.birgun.net/haber/akp-kongresini-yapti-pandemi-yokmus-gibi-338697)

“Son dakika… Salgın hiçe sayıldı… AKP kongresinde korkutan görüntüler

“Türkiye, koronavirüs salgınında kritik günlerden geçerken Ankara’da AKP kongresi toplandı. Türkiye’nin dört bir yanından onlarca otobüsle yüzlerce partili başkente taşındı. Erdoğan, kongre salonu önünde toplanan yüzlerce partiliye seslendi. Bu anlarda sosyal mesafenin hiçe sayılması dikkat çekti.

“AKP bugün 7. Olağan Büyük Kongresi’nde 2023’e hazırlık olarak ilan ettiği yeni dönemin kadrolarını belirleyecek. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan Ankara Spor Salonu’nda yapılan kongreye geldiğinde salona girmeden önce, bahçede toplanan partililere seslendi.

“Koronavirüs salgını gerekçesiyle, yurttaşların hak arama girişimlerini engellemek için sürekli kararlar alan AKP’lilerin, kongre öncesinde bu yönde bir tedbir almaması dikkat çekti.

“Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya getirilen partililer, Erdoğan’ın konuşması için salon önünde toplandı. Sosyal mesafenin hiçe sayıldığı anlarda, partililere seslenen Erdoğan, “Kar yağışının tüm mikropları yok ettiği bir gündeki buluşmada sizleri selamlıyorum” ifadelerini kullandı.” (https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/son-dakika-salgin-hice-sayildi-akp-kongresinde-korkutan-goruntuler-1822847)

Kongreye geliş yolunda ve kongre anında basına ve kamuoyuna yansıyan fotoğraflar olayın vehametini ve gelecek günlerdeki vaka ve ölüm sayılarındaki artışın habercisi olduğunu gözler önüne sermektedir:

Oysa Anayasanın 5. maddesinde, “Devletin temel amaç ve görevleri” arasında “kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak”, “insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak” görevleri vardır. Bu görev şüphelilerin umurunda değildir. Siyasi şov yapmak uğruna, insanlarımızın, toplumun, halkın refahını, sağlığını tehlikeye atmakta hiç tereddüt etmemişlerdir. 

SUÇ NİTELEMESİ

1.1930 tarih ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu alınması gereken tüm tedbirleri, kimlerin, nasıl alması gerektiğini gösteren bir kanundur. Kanunun 3. maddesinin 3 ve 4’üncü fıkraları ile 23 ve 27’inci maddeleri yapılması gerekenleri saymıştır:

Madde 3 – Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti bütçeleriyle muayyen hatlar dahilinde olarak aşağıda yazılı hizmetleri doğrudan doğruya ifa eder:…

f.3 – Memlekete sari ve salgın hastalıkların hulülüne mümanaat.

f.4 – Dahilde her nevi intani, sari ve salgın hastalıklarla veya çok miktarda vefiatı intaç ettiği görülen sair muzır amillerle mücadele.

“Madde 23 – Her vilayet merkezinde bir umumi hıfzıssıhha meclisi toplanır. Bu meclis mahalli sıhhat ve içtimai muavenet müdürü, nafıa mühendisi, maarif, baytar müdürü, mevcutsa sahil sıhhiye merkezi tabibi, bir hükümet ve belediye tabibi ve hastane baştabibi ile garnizon ve kıt’a bulunan yerlerde en büyük askeri tabip ve serbest sanat icra eden bir tabip ve bir eczacıdan ve belediye reisinden mürekkeptir. Meclis valinin veya valiye bilvekale sıhhiye müdürünün riyaseti altında içtima eder. Valinin tensip edeceği bir zat kitabet vazifesini ifa ve zabıtları tanzim eder.

Madde 27 – Umumi hıfzıssıhha meclisleri mahallin sıhhi ahvalini daima nazarı dikkat önünde bulundurarak şehir ve kasaba ve köyler sıhhi vaziyetinin ıslahına ve mevcut mahzurların izalesine yarayan tedbirleri alırlar. Sari ve salgın hastalıklar hakkında istihbaratı tanzim, sari ve içtimai hastalıklardan korunmak çareleri ve sıhhi hayatın faideleri hakkında halkı tenvir ve bir sari hastalık zuhurunda hastalığın izalesi için alınan tedbirlerin ifasına muavenet eylerler.”

Peki şüpheliler ne yaptı? Ankara İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu’nu toplamaktan başka hiçbir şey yapmadılar. Yetkilileri uyarıp önlem almadılar, aldırmadılar. Covid-19 kalabalık ortamlarda yayılım gösterirken, Soğuk ve kuru havalar Coronavirüs’ün bozulmadan kalmasını, hastalığın bulaşmasını kolaylaştırırken, AKP Kurultayı’nın Coranavirüs Kurultayına dönüşmesine izin verdiler. 

2.İçişleri Bakanlığı’nın 02.03.2021 tarih ve 3514 sayılı Genelgesinde açıklanan tedbirler, alınması gereken önlemler bu Kurultay’da göz ardı edilmiştir.

Mesela yukarıdaki görüntülerden ve linkleri verilen haber içeriklerinde görüldüğü üzere maske-mesafe-hijyen kuralları hiçe sayılmıştır.

Yine açıklanan genelgenin ekinde yer alan, aşağıda da gösterdiğimiz tabloda, lokanta, kafeler vb. yerlerde nasıl oturulacağı, kaç kişinin aynı anda kapalı mekânda bulunacağı gösterilirken AKP Kurultayı’nda bunlar göz ardı edilmiştir.

3.“Pandemi sürecinde küçük esnaf işyerlerini açamadığı için zor günler geçiriyor. Yeni normalleşmede alınan kararlar yetersiz kalırken AKP’nin tıklım tıklım kongreleri devam ediyor. İzmir’in Karabağlar ilçesinde kahvecilik yapan Nuri Çengeloğlu, uzun süredir işyerini açamadığı için ekonomik krize girdi. Son Facebook paylaşımında “Artık dayanacak gücüm kalmadı” diyen Çengeloğlu, canına kıydı.” (https://tele1.com.tr/esnaf-nuri-cengeloglu-ekonomik-sikintilari-nedeniyle-canina-kiydi-354063/) 

“Konya’da esnaf Valilik önünde toplandı: Bıktık artık bıktık!

“Geçtiğimiz günlerde pandemi nedeniyle zor günler geçirdiği için masa ve sandalye yakan Konya esnafı, bu kez de Valilik binası önünde toplanarak basın açıklaması yaptı. İşyeri sahipleri; ‘Bütün birikimimizi kaybettik, borca battık. Dayanacak gücümüz kalmadı. Evimize ekmek götüremiyoruz. Kontrollü bir şekilde işyerlerimizi açılmasını istiyoruz. Bıktık artık bıktık’ diyerek yetkililere tepki gösterdi.” (https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/akpnin-kalesi-konyada-esnaf-valilik-onunde-toplandi-biktik-artik-biktik-6328951/)

Küçük Esnaf’ın dükkânı salgın gerekçe gösterilerek açtırılmazken iken, halka coronavirüs önlemlerine uymadığı için cezalar yağdırılırken, ekonomik sıkıntılar nedeniyle küçük esnaf intihara sürüklenirken şüphelilerin düzenlediği AKP Kurultayı’na izin verilmesi, maske-mesafe-hijyene uyulmaması, insanlar yolda – sokakta durdurulup HES Kodu sorgulaması yapılırken Kurultay’a katılanlara HES Kodu sorgulaması yapılmaması, şüphelilerin yasalar önünde ayrım yaptıklarının bir göstergesidir. Ve alenen Adalet ve Kanun Önünde Eşitlik İlkesine Aykırılığı düzenleyen TCK m. 3’ün ihlali anlamına gelmektedir.

Ayrıca; AKP’nin il ve ilçe kongrelerini ve 7. Olağan Büyük Genel Kurulunu düzenleyen ve binleri bir araya getirmekten imtina etmeyen şüpheliler ile Genel Kurullara olur vermekle, tedbirleri denetlemekle görevli şüpheliler bütün tedbirleri yok sayarken, İktidar Partisine özgü olarak bütün sınırlamaları ortadan kaldırırken, baroların, sendikaların, derneklerin, binaların genel kurullarına izin vermediler. Sayı sınırlamaları getirdiler. Bir kişi fazla bile olsa cezaları yağdırdılar. Polisiye tedbirlerle genel kurullara zorluklar çıkardılar. Bu çifte standart uygulamalar da TCK m. 3’ün ihlalidir. 

4.Şüpheliler, yukarıda geçen 1593 Sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu madde 3’ün 3 ve 4’üncü fıkraları ile 23 ve 27. maddelere ve İçişleri Bakanlığı’nın 02.03.2021 tarih 3514 sayılı Genelgesine aykırı hareket ederek TCK m. 257’de düzenlenen Görevi Kötüye Kullanma Suçunu işlemişlerdir. Covid-19 Hastalığının yayılmaması, geniş halk yığınlarının hastalıktan zarar görmemesi, vaka sayısının artması ve ölümlerin çoğalmasıyla gelecek olan Koronavirüs önlemleriyle ekonominin daha da bozulmaması için her biri aynı zamanda kamu görevini ifa eden şüpheliler:

Kamu görevlisinin yapmakla görevli olduğu görevini yapmaması şeklindeki görevi kötüye kullanma suçunu;

Kamu görevlisinin görevini kanunun öngördüğü şekilde yapmaması şeklindeki görevi kötüye kullanma suçunu,

Kamu görevlisinin görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstermesi, yani görevi ihmal şeklindeki görevi kötüye kullanma suçunu aynı anda işleyerek TCK 257 ile düzenlenen Görevi Kötüye Kullanma suçunu kasten işlemişlerdir. İşledikleri bu suçtan zarar gören ve görecek olan geniş halk yığınlarıdır, ülkemizdir. 

5.Şüpheliler, suç duyurusuna konu olan kendi deyimleriyle “lebaleb” bir Genel Kurul düzenlemekle, maskeli-maskesiz mesafe kurallarını hiçe saymakla, hınca hınç bir ortamda olması gereken hijyenin sağlanamayacağını bile bile, 5237 sayılı Kanunun 195. maddesi ile düzenlenen “Bulaşıcı Hastalıklara İlişkin Tedbirlere Aykırı Davranma Suçunu işlemişlerdir. Bu kurultay ile şüpheliler toplum sağlığını tehlikeye düşürecek ve salgını daha da yaygınlaştıracak bir uygulamaya izin vererek Topluma karşı da suç işlemişlerdir. Çünkü “İlgili suç topluma karşı suçlar arasında kamunun sağlığına karşı suçlar içinde düzenlenmiş olduğundan bu suç ile belli kişilerin değil toplumdaki tüm fertlerin zarara uğraması olasılığı vardır”. Ve bu olasılık dahilinde değildir; Toplumdaki neredeyse bütün fertlerin zarara uğrayacağı kesindir. Son bir yılda ve özellikle AKP İl ve İlçe Genel Kurullarının, tedbirlerin hiçe sayılarak yapılmasıyla birlikte artan vaka sayıları ve ölümler gelecek olan karanlık tablonun da göstergesidir. 

6.Şüphelilerden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 18 Mart 2020 tarihinde Covid-19’dan ilk ölüm haberini verirken şöyle demişti:

“Kalabalık ortamlar en riskli ortamlar”

“Koronavirüs hakkındaki araştırmaların çok şey öğrettiğini dile getiren Koca, virüsün özellikle solunum yolu üzerinden bulaştığına işaret etti.

“Koca, temasın, virüse aradığı fırsatı sunduğunu, kalabalık ortamların en riskli ortamlar olduğunu söyledi.”

AKP Kurultayı kamuoyunun gözü önünde oldu. Neredeyse bütün televizyon kanalları canlı olarak verdi Kurultay’ı. Bu Kurultay ile virüse aradığı fırsat sunulmuş, solunum yolu ile bulaşan hastalık Türkiye’nin dört bir tarafına yolculuğa çıkmıştır. Kuluçka döneminden sonra vaka ve bununla orantılı olarak ölüm sayıları artacaktır. Şüpheli olarak suç duyurusunda bulunduğumuz Kamu Görevlileri, Genel Kurulu, delegelerin, seyircilerin izlediği gibi izlemişlerdir.  Ve TCK 279’un kapsamına girmişlerdir. “Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi” dirler. 

SONUÇ VE İSTEM             :

Yukarıda açıkladığımız ve Cumhuriyet savcılığınca re’sen araştırılacak sebeplerle, şüphelilerin eylemlerine uyan Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve Türk Ceza Kanunu ile ilgili diğer kanunlarda belirtilen suçlardan yargılanıp cezalandırılması amacıyla haklarında gerekli soruşturmanın yürütülerek Kamu Davası açılmasını Müvekkil Parti adına talep ediyoruz. 26.03.2021

Suç Duyurusunda Bulunan
Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanlığı Vekilleri

Av. Metin Bayyar – Av. Sait Kıran -Av. Ayça Okur -Av. Doğan Erkan

KRT TV Programımız – 29 Mart 2021

Dostlar,

29 Mart 2021 Pazartesi sabah, saat 10:10’da KRT’de Sn. Ülkü Çoban’ın konuğu olacağız.. /  OLDUK..

Gene korona SALGININI konuşacağız ulaştığı ürkünç boyutlarıyla.. / KONUŞTUK..

Bilgi ve ilginize sunarız.

Sevgi ve saygı ile. 29 Mart 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik 

TELE1 Programımız – 29 Mart 2021

Dostlar,

29 Mart 2021 Pazartesi saat 14:20’de TELE1’de Sn. Begümhan Aydoğan’ın konuğu olacağız../ OLDUK..

Gene korona SALGININI konuşacağız ulaştığı ürkünç boyutlarıyla.. / KONUŞTUK..

İzlemek, paylaşmak için lütfen tıklayınız..

https://www.youtube.com/watch?v=Je7AX-B0wRw

Bilgi ve ilginize sunarız.

Sevgi ve saygı ile. 29 Mart 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik 

KOMÜN TV Programımız : TÜRKİYE’nin ÖKSÜZ SALGINI..

Dostlar,

27 Mart 2021 Cumartesi saat 21:00’de KOMÜN TV’de olacağız.. / OLDUK..

Başlığımız

TÜRKİYE’nin ÖKSÜZ SALGINI..

Youtube’dan canlı yayın yapıldı.. (80 dk.)
Lütfen tıklayınız, paylaşınız..

  • KOVİT-119 salgını neden ÖKSÜZ bırakıldı ülkemizde, ayrıntılı irdeledik.

https://youtu.be/0MydNUFzxsc

Bilgi ve ilginize sunarız.

Sevgi ve saygı ile. 27 Mart 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik
MD, MSc, BSc

 

 

Global Hunger Disaster

Dear Phase 1 Medical Students, Research Assistants, Residents and general readers of our website

Lecture with the theme Global Hunger Disaster” slides were uploaded on 26th March 2021 for Ankara University International Medical Faculty.

For downloading lecture slides, in pdf format (2,3 MB, 40 slides), please clic on..

Global_Hunger_Disaster

With respect and love. 26th March 2021

Ahmet SALTIK MD,
Professor of Public Health (Emeritus)
MSc in Health Law
BSc in Public Administration and Political Sciences
Ankara Univ. Int. Medical Faculty, Dept. of Public Health 
www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

Nutrition and Public Health

Dear Phase 1 Medical Students, Research Assistants, Residents and general readers of our website

Lecture with the theme “Nutrition and Public Health” was conducted on 25th March 2021 at Ankara University International Medical Faculty.

For downloading updated lecture slides, in pdf format (1,75 MB, 40 slides), please clic on..

Nutrition_and_Public_Health_25March2021

With respect and love. 26th March 2021

Ahmet SALTIK MD,
Professor of Public Health (Emeritus)
MSc in Health Law
BSc in Public Administration and Political Sciences
Ankara Univ. Int. Medical Faculty, Dept. of Public Health 
www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com