Etiket arşivi: Mülkiyeliler Birliği

SÖYLEŞİ VE İMZA: DOÇ. DR. HÜNER TUNCER

SÖYLEŞİ VE İMZA: DOÇ. DR. HÜNER TUNCER

Değerli Mülkiyeliler,   18 Şubat 2017 Cumartesi günü saat 14,00-17.00 saatleri arasında..

sssss

SÖYLEŞİ VE İMZA: DOÇ. DR. HÜNER TUNCER

Değerli Mülkiyeliler,

18 Şubat 2017 Cumartesi günü saat 14,00-17.00 saatleri arasında,
1859 Kitap Kafemiz’de,
1968 mezunumuz Sayın Doç. Dr. Hüner Tuncer kitaplarını imzalayacak ve okurlarıyla
sohbet edecektir.

Bilgilerinize sunar, katılımlarınızı bekleriz. 

Saygılarımızla.

Ankara Tabip Odası’ndan AĞRI VALİSİ MUSA IŞIN’a ÇAĞRI..

Ankara Tabip Odası’ndan
AĞRI VALİSİ MUSA IŞIN’a ÇAĞRI..

ATO_logosu


 

 

Değerli Meslektaşımız;

Suruç katliamını protesto için 21.07.2015 tarihinde katıldıkları basın açıklaması sırasında
yasa dışı sloganlar atıldığı gerekçe gösterilerek haklarında disiplin soruşturması açılan
13 kamu emekçisi, Ağrı Valisi Musa Işın tarafından görevlerinden uzaklaştırılmıştır.
Görevden uzaklaştırılan emekçilerin arasında sendika yöneticileriyle birlikte
Ağrı Tabip Odası Başkanı Dr. Ulaş Yılmaz da bulunmaktadır.

Trajik olan Suruç katliamının aydınlatılmasında bir arpa boyu ilerleyemeyenlerin yönlerini, katliamı protesto eden, tepki gösterenlere çevirmiş olmalarıdır.

Bugün Ağrı’da, en temel haklardan biri olan ve anayasayla ve yasalarca güvence altına alınmış bulunan demokratik eylem hakkını kullanan kamu görevlileri için alınan bu karar siyasidir. İktidar bütün muhalif kesimlere karşı yıldırma politikası uygulamakta,
hukuksuz biçimde saldırmakta, ahlaki ve vicdani değerleri de hiçe saymaktadır.

Ağrı Valiliği bugün idari bir tedbiri ceza olarak kullanmakta;
açıkça görevi kötüye kullanma suçu işlemektedir.

Daha soruşturma başlatılırken hukuk çiğnenmiş, soruşturmanın doğruluğuna, dürüstlüğüne, nesnelliğine, yansızlığına güven sarsılmıştır.

657 sayılı yasanın 137. maddesine göre görevden uzaklaştırma, devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir. Ağrı’da katıldıkları bir miting nedeniyle haklarında soruşturma açılan kamu görevlilerinin hastalarına hizmet vermelerinin, devlet hastanesinde psikiyatri uzmanı olarak görev yapan Dr. Ulaş Yılmaz’ın soruşturma sürerken bir yandan hastalarına bakmasının bir sakıncası olmasa gerektir.

Yürütülmekte olan kampanyanın bir parçası olmak üzere; Ankara Tabip Odası olarak Meslektaşımız, Ağrı Tabip Odası Başkanı Dr. Ulaş Yılmaz’ın mağduriyetinin giderilmesi için gerekli girişimlerde bulunmuş ve Ağrı Valisi Sayın Musa Işın’dan bu hukuksuz uygulamaya
son verilmesi ve mağdur edilmiş kamu çalışanlarının görevlerine derhal iade edilmesi
talep edilmiştir. Sayın Vali iktidarın baskılarına boyun eğmemeye, devletin valisi olarak
hukuk içinde davranmaya davet edilmiştir.

Aşağıda bulunan; Ağrı Tabip Odası Başkanı Dr. Ulaş Yılmaz’a destek için oluşturulan yazıyla; Ağrı Valiliğine bu hukuksuzluğa karşı, Dr. Ulaş Yılmaz’ın ve sağlık emekçilerimizin yanında olacağınızı belirteceğinize olan inancımızla konuyu bilgilerinize sunar, destekleriniz için şimdiden teşekkür ederiz.

Saygılarımızla. 05.09.2015

Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu

Ağrı Valiliği Faks: 0472-215-13-93

***** 

Sayın Vali,

Suruç katliamını protesto için 21.07.2015 tarihinde katıldıkları basın açıklaması sırasında
yasa dışı sloganlar atıldığı gerekçe gösterilerek haklarında disiplin soruşturması açılan
13 kamu emekçisi tarafınızca görevden uzaklaştırılmıştır.

657 sayılı yasanın 137. maddesine göre; görevden uzaklaştırma, kamu hizmetlerinin gerektirdiği durularda,  görevi başında kalmasında sakınca görülecek devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir. Ağrı’da katıldıkları bir miting nedeniyle haklarında soruşturma açılan kamu görevlilerinin hastalarına hizmet vermelerinin, devlet hastanesinde psikiyatri uzmanı olarak görev yapan Dr. Ulaş Yılmaz’ın soruşturma sürerken bir yandan hastalarına bakmasının kimin için ne gibi bir sakıncası olabilir?

Valiliğiniz bugün idari bir tedbiri ceza olarak kullanmakta;
açıkça görevi kötüye kullanma suçu işlemektedir.

Sizden acil istemim, bu hukuksuz uygulamaya son verilmesi ve mağdur edilmiş
kamu çalışanlarının görevlerine derhal iade edilmesidir. Sizi, iktidarın baskılarına
boyun eğmemeye, devletin valisi olarak hukuk içinde davranmaya davet ediyorum.

Daha soruşturmaya başlarken hukuk çiğnendiğinde kamuoyunun bu soruşturmanın doğruluğuna, dürüstlüğüne, nesnelliğine, yansızlığına güvenebilmesi mümkün değildir.
Soruşturmada her aşamada saydamlık istiyorum.

Bu hukuksuzluğa karşı yasal zemin de dahil olmak üzere her türlü mücadelede
Dr. Ulaş Yılmaz’ın ve sağlık emekçilerimizin yanında ve omuz omuza olacağımı bildiririm.

Prof. Dr. Ahmet SALTIK
Halk Sağlığı – Toplum Hekimliği Uzmanı
AÜTF Halk Sağlığı AbD
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

==========================

Dostlar,

Bizim de üyesi olduğumuz Ankara Tabip Odası‘nın yukarıya aktardığımız çağrısı yerindedir.
Aynen katılıyoruz.
Valiliğe yazılan dilekçenin altında boş bırakılan “Dr. ……” bölümüne kimliğimizi yazdık.

Bu siteden açık açık hukuka uyma çağrısını yineliyoruz.

Bulunduğumuz yerde faks olanağımız yok.. Valilik web sitesinde (http://www.agri.gov.tr/)
ne yazık ki tek 1 3-ileti adresine rastlayamadık! Hep telefon ve faks numaraları var..
Site bilgileri de güncel değil.. Örn. Sağlık Ocakları… hepsi de Aile Sağlığı Merkezi olalı
yıllar geçti..
Ağrı valisi öncelikle kentte e-iletişimi sağlasın böylesine acul hukuk dışı işler yapacağına..

iletisim@agri.gov.tr” adresinin “şablon” olarak geçerli olabileceğini düşündük ve
bu adrese yukarıdaki metni word dosyası olarak ekleyerek yolladık.. Gitmiş görünüyor..
ATO’ya da bu iletiyi yönlendirdik..
Hepimize kolay gelsin.. Geçtiğimiz yıl da Edirne Valisi sudan bir gerekçeyle ve tümüyle hukuk dışı olarak bir kadın meslektaşımızı görevden almıştı. Bereket Bakanlık Müfettişleri hızla göreve iade ettiler..

Hukuk bir gün herkese gerek olur.. Kulaklara küpe olsun..

Ağrı Valisi Musa bey, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (Mülkiye) mezunu. Mülkiyeliler Birliği‘ni de göreve çağırıyoruz..

Bu AKP iktidarı 13 yıldır illallah ettirdi.. Ya sabır..

Sevgi ve saygı ile.
05.09.2015, Datça

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

*****

18 Eylül 2015 günü eki      :

Tabip Odası Başkanı’nın memuriyet görevinden uzaklaştırılması yargıya taşındı

Ağrı Tabip Odası Başkanı Dr. Ulaş Yılmaz’ın, Suruç katliamını protesto amacıyla 21 Temmuz 2015’te düzenlenen basın açıklamasına katıldığı gerekçesiyle Ağrı Valiliği tarafından görevden uzaklaştırılmasının hukuksal bir zemini olmadığı belirtilerek, işlemin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açıldı.

Dava dilekçesinde, Yılmaz’ın Tabip Odası Başkanı olarak katıldığı basın açıklaması sebebiyle memuriyet görevinde disiplin soruşturmasına tâbi tutulamayacağı, basın açıklamasına katılmanın suç oluşturmadığı ve görevden uzaklaştırma tedbirinin uygulanması için gerekli yasal nedenlerin de ortada olmadığı vurgulandı.

Dilekçede, Tabip Odası Başkanı olan bir kişinin aynı zamanda Devlet memuru olmasının, Oda Başkanlığı görevinde de devlet memurluğunun kural ve kısıtlamalarına uyma yükümlülüğüne sahip olacağı şeklinde yorumlanamayacağı belirtildi. Aksi halde, meslek kuruluşlarının özerk niteliklerinin ortadan kalkacağına ve bu kuruluşların idareye bağlı bir müdürlük durumuna geleceğine dikkat çekilen dilekçede, “Oysa, Anayasa’nın 135. maddesinde güvenceye kavuşturulan ve 6023 sayılı Yasa ile düzenlenen Tabip Odası mevzuatına göre Odalar bütünüyle özerk yapılar olarak oluşturulmuştur.” denildi.

Davada ayrıca, Ağrı’daki hekim açığına dikkat çekildi ve bir psikiyatri uzmanı olan Dr. Yılmaz’ın görevden alınmasının, kamu hizmeti olan sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde aksamaya yol açtığı belirtildi. Sağlık Bakanlığı’nın 2015 yılı Temmuz ayında açıklanan, uzmanlık alanlarına duyulan gereksinim sıralamasına göre Ağrı’nın psikiyatri uzmanına önemli ölçüde gerek duyulan iller arasında olduğu; ayrıca 3 Eylül 2015’te tüm hastanelere gönderilen yazıda Ağrı ilinde gönüllü olarak görevlendirilmek üzere bütün dallarda hekime gereksinme duyulduğu, dilekçeye ek olarak kaydedildi.

İfade özgürlüğü bağlamında ilgili AİHM kararlarına da atıfta (AS: göndermede) bulunulan dilekçede, davacının bir basın açıklamasına katıldığı için disiplin soruşturmasına maruz bırakılıp görevden uzaklaştırılmasının hiçbir haklı yanı olmadığı vurgulandı.

Erzurum İdare Mahkemesinde görülecek olan davada öncelikle yürütmenin durdurulmasına karar verilmesiyle işlemin iptali talep edildi. Mahkemenin önümüzdeki günlerde davaya ilişkin bir karar vermesi bekleniyor.

======================================

Dostlar,

“Bağımsız yargı” nın gereğini hızla yapmasını bekliyoruz..

Sevgi ve saygı ile.
18 Eylül 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

 

21nci Yüzyılda Türkiye’nin Denizcileşmesi Durum Saptaması ve Denizcileşme Modeli


Dostlar,

17 Nisan 2015 günü Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ve
Mülkiyeliler Birliğince birlikte düzenlenen

“21. Yüzyıl İçin Planlama Seminerleri – 2015 Bahar -II”

toplantısına katıldık. Geçtiğimiz hafta da bu bağlamda ilk Planlama Seminerine katılmıştık.

21. Yüzyıl İçin Planlama Seminerleri 2015 Bahar I :
Kamu Yönetimi, Kamu Maliyesi, Kamu Personel Rejimi

“Sağlık Hizmetlerinde Gelinen Çıkmaz; Nasıl Planlamalı?”
başlıklı bir sunu yapmıştık. (yakl. 12 dk.)

Yine aynı yerde, şimdi olduğu gibi, Sayın Prof. Bilsay Kuruç öncülüğünde yapılan
Planlama Seminerinde

“Sağlık, Sosyal Güvenlik, İstihdam ve Eğitim Bağlamında Bunaltan
Dış Güdümlü Planlama”
 başlıklı sözel sunumumuz olmuştu (30 dk.)

Bu gün dinleyici idik.. Konu teknik idi ve bizim uzmanlık alanımız dışındaydı :

“21. Yüzyılda Denizcilik Gücü ve Türkiye”
ana başlıktı. Bu başlık altında ilk oturumda söz alan E. Amiral Cem Gürdeniz‘in,

portresi_Deniz_Kuvvetleri_neden _hedefte

– “Jeopolitik, Savunma ve Güvenlik Perspektifinde Türk Deniz Gücü ve 21nci Yüzyıl” başlıklı bir sunumunu sitemizde yaımlamıştık. 69 yansıdan oluşan coşkulu sunum çok öğretici ve düşündürücü idi. Türkiye Denizcilik alanında apaçık ileri derecede engellenmişti. Türkiye “Denizcileşmeli” idi.
Amiral Gürdeniz, tüm yansılarını mavi deniz arka fonu üzerinde oluşturmuştu..
Bu başarılı sunumun erişkesi (linki) aşağıdaki gibi :

Jeopolitik_Savunma_ve_Guvenlik_Perspektifinde_Turk_Deniz_Gucu_ve_21._Yuzyil_Cem_Gurdeniz

*******

Seminerin öğleden sonraki oturumunda Amiral Gürdeniz bir sunum daha yaptı :

“21. Yüzyülda Türkiye’nin Denizcileşmesi : Durum Saptaması ve Denizcileşme Modeli”

Amiral Gürdeniz, özellikle şu temaya vurgu yapıyor :

  • TÜRKİYE’nin DENİZCİLEŞMESİNİN ve MAVİ UYGARLIK ALANINA GEÇMESİNİN  ENGELLENMESİ..

    Bu önemli sunuma (93 yansı) aşağıdaki erişkeden ulaşılabilir :

    21._Yuzyılda_Turkiye’nin_Denizcilesmesi

Amiral Gürdeniz’in bir de aşağıda kapağı sunulan kitabı var söz konusu sorunu derinlemesine işleyen : Mavi Uygarlık : Türkiye Denizcileşmelidir..

İlk kitap ise HEDEFTEKİ DONANMA başlığını taşıyordu..


Sevgi ve saygı ile.
17 Nisan 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Jeopolitik, Savunma ve Güvenlik Perspektifinde Türk Deniz Gücü ve 21nci Yüzyıl

Dostlar,

17 Nisan 2015 günü Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ve
Mülkiyeliler Birliğince birlikte düzenlenen

“21. Yüzyıl İçin Planlama Seminerleri – 2015 Bahar -II”

toplantısına katıldık. Geçtiğimiz hafta da bu bağlamda ilk Planlama Seminerine katılmıştık.

21. Yüzyıl İçin Planlama Seminerleri 2015 Bahar I :
Kamu Yönetimi, Kamu Maliyesi, Kamu Personel Rejimi

“Sağlık Hizmetlerinde Gelinen Çıkmaz; Nasıl Planlamalı?”
başlıklı bir sunu yapmıştık. (yakl. 12 dk.)

Yine aynı yerde, şimdi olduğu gibi, Sayın Prof. Bilsay Kuruç öncülüğünde yapılan
Planlama Seminerinde

“Sağlık, Sosyal Güvenlik, İstihdam ve Eğitim Bağlamında Bunaltan
Dış Güdümlü Planlama”
 başlıklı sözel sunumumuz olmuştu (30 dk.)

Bu gün dinleyici idik.. Konu teknik idi ve bizim uzmanlık alanımız dışındaydı :

“21. Yüzyılda Denizcilik Gücü ve Türkiye”
ana başlıktı. Bu başlık altında ilk oturumda söz alan E. Amiral Cem Gürdeniz,

portresi_Deniz_Kuvvetleri_neden _hedefte

– “Jeopolitik, Savunma ve Güvenlik Perspektifinde Türk Deniz Gücü ve 21nci Yüzyıl” başlıklı bir sunum yaptı. 69 yansıdan oluşan coşkulu sunum
çok öğretici ve düşündürücü idi. Türkiye Denizcilik alanında apaçık ileri derecede engellenmişti.
Türkiye “Denizcileşmeli” idi. Amiral Gürdeniz,
tüm yansılarını mavi deniz arka fonu üzerinde oluşturmuştu..

Bu başarılı sunumu, –kendilerinin izni ile- siz site okurlarımız ile paylaşmak istiyoruz..

Jeopolitik_Savunma_ve_Guvenlik_Perspektifinde_Turk_Deniz_Gucu_ve_21._Yuzyil_Cem_Gurdeniz

Amiral Gürdeniz, özellikle şu temaya vurgu yapıyor :

Sevgi ve saygı ile.
17 Nisan 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

2015 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ NE GETİRİYOR?

2015 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ NE GETİRİYOR?

Dostlar,

Çok öğretici bir irdelemeyi, 8 sayfalık bir makaleyi paylaşmak istiyoruz.

Sayın Mahmut Esen‘in, Mülkiyeliler Birliği‘nin aşağıdaki web sitesinde yayımlandı.

http://www.misam.org/sites/

Okumak için lütfen aşağıdaki erişkeyi (linki) tıklar mısınız??

2015_MERKEZI_YONETIM_BUTÇESI_NE_GETIRIYOR

Sevgi ve saygı ile.
09 Aralık 2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

Merhum Prof. Dr. ALPASLAN IŞIKLI’yı anma toplantısı

portresi_dusunen_adam

Merhum Prof. Dr. ALPASLAN IŞIKLI’yı anma..

DEĞERLİ HOCAMIZ
Prof. Dr. ALPASLAN IŞIKLI’yı

ÖLÜMÜNÜN 1. YILDÖNÜMÜNDE
ÖZLEMLE ve ŞÜKRANLA ANIYORUZ..

ÇARŞAMBA SÖYLEŞİLERİ

“IŞIKLI YILLAR”

Prof. Dr. ALPASLAN IŞIKLI HOCAMIZI ANIYORUZ..

Prof. Dr. Cevat Geray, Prof. Dr. Recep Akdur
ve düşlerini yadigar bıraktığı tüm dostları ile..

16 Temmuz 2014, Çarşamba saat 18:30
Mülkiyeliler Birliği teras katı

****************

Dostlar,

Güzel insan Sn. Prof. Alpaslan IŞIKLI hocamızı bu akşam (16.7.20149 saat 18.30 sonrasında, bir dönem Genel Başkanlığını yaptığı Mülkiyeliler Birliği‘nin (MB) teras katında coşku ve hüznün iç içe geçtiği bir iklimde andık.. Bizim Mülkiye camiasından olmamamıza karşın, epey ortak dostumuzun orada olduğunu şaşırarak ve sevinerek ayırdettik.

Mülkiyeliler Birliği Başkanı Erdal Eren’in açışının  ardından, Mülkiye’nin (SBF) kadim hocalarından ve eski dekanlarından (1977-82; 3 dönem) Prof. Cevat Geray,
Alpaslan hoca ile 40 yılı aşan dostluklarından, çalışma arkadaşlığından,
dava yoldaşlığından kalkarak kapsamlı bir konuşma yaptı. Ardından TÜMÖD
Genel Başkanlığı’na Işıklı hocadan sonra getirilen AÜTF’den Prof. Akdur,
kısa dönem TÜMÖD yoldaşlığı ile sınırlı izlenimlerini aktardı.

Mülkiye geleneklerinden olmak üzere Işıklı hoca için armağan kitabı da hazırlanmış
ve satışa sunulmuştu.. Edinilmesini, okunmasını öneririz.. Biz daha önce edinmiştik ve hala masamızın üzerinde..

Armagan_kitabi

 

Daha sonra salondaki “Işıklı dostları” söz aldılar…

 

Prof. Semih Baskan‘a ilk sözü verdi Cevat hoca.. Dr. Baskan Alpaslan hocanın hekimi idi, Ankara Tıp’tan bizim ağabeyimiz ve 30 Nisan 2014’te emekli olan eski dekanımızdı… Eski öğrencileri, meslektaşları son derece olumlu anılarla Alpaslan hocayı vefa ve şükranla andılar.

Eşi Zerrin hanım ve oğlu Ali bey de salondaydılar. MB Başkanı Eren, diledikleri zaman mikrofonu alabileceklerini belirtti, onları serbest bıraktı..

1 koca yıl geçmişti aradan .. 13 Temmuz 2013 – 16 Temmuz 2014..

Hoca 20 dolayında kitap sığdırmıştı akademik yaşamına. 1975’te henüz genç bir akademisyen iken 35 yaşlarında ÜCRET’i yazmıştı. Son yıllarda en önemli katkılarından biri “Said Nursi Fethullah Gülen ve Laik Sempatizanları” idi. 1998’lerde
bu tehlikeli cemaatın içyüzünü ortaya döken bir bir kitapçıktı..
Bu kitapçığın baskısının yinelenmesi istendi MB’nden..
22 Nisan 1998’de Ankara’da Türk Harb-İş Sendikası salonunda verdiği aynı başlığı taşıyan konferansın metniydi bu kitapçık.. Önümüzdeki günlerde bu sitede pdf olarak size sunacağız.

Saidi_Nursi_Fetullah_Gulen_ve_Laik_Sempatizanlari

Alpaslan Işıklı hoca bir Cumhuriyet ürünü idi. Amasya’da doğmuş, liseyi orada bitirmiş ve Devletin okullarında beslenmeyi sürdürerek Akademik basamakları büyük çilelerle tırmanmıştı. Devleti O’nu Fransa’ya da yollamıştı mezuniyet sonrası eğitimi için. 12 Eylül döneminde Sıkıyönetim komutanlığınca işine son verilmiş; çooook emek verdiği Sendikalar (Yol-iş başta olmak üzere) hocaya kucak açmıştı. Mütevazi ücretlerle onlara eğitim – danışmanlık hizmeti sürdürmüştü yıllarca.. Mülkiye’deki görevine Yargı kararı ile dönene dek..

Cumhurbaşkanı Sezer O’nu YÖK üyeliğine atamıştı, çok yapıcı katkıları olmuştu orada..

Çooook hoş sada bırakmıştı ardından Alpaslan hoca.. Nitelikte de nicelikte de..
O’nu biz de ortak ADD çalışmalarımızdan hiç unutmayacağız. Bir örneği aşağıda :

  • 80. Yılında Cumhuriyet ve Karşıtları (DTCF, panel) Ankara, 25.10.03 (Ortada biz, solumuzda merhum Prof. Türkan Saylan ve Mustafa Balbay solda
    merhum Prof. Alpaslan Işıklı ve Prof. Çağrı Erhan..)

Cumhuriyet_karsitlari_Balbay_Saylan.._ile

İnançlı – bilinçli bir ATATÜRK SEVDALISI – KEMALİST BİR YİĞİT idi
merhum Prof. Dr. Alpaslan IŞIKLI.. Yapıtlarından hala öğrenmeyi sürdürüyoruz..

O Hak’ka yürüdü ama kamil insanlığının Işığı bizimle,
insanlığa yol gösteriyor, gösterecek..

Lütfen geçen yıl O’nu yitirdiğimizde web sitemizde yazdıklarımıza da bakar mısınız??
Kitaplarının listesi vd.

http://ahmetsaltik.net/2013/07/13/prof-dr-alpaslan-isikliyi-yitirdik/, 13.7.2013

Sevgi ve saygı ile.
15 Temmuz 2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

Merhum Prof. Dr. ALPASLAN IŞIKLI’yı andık..

 

portresi_dusunen_adam

Merhum Prof. Dr. ALPASLAN IŞIKLI’yı andık..

DEĞERLİ HOCAMIZ
Prof. Dr. ALPASLAN IŞIKLI’yı

ÖLÜMÜNÜN 1. YIL DÖNÜMÜNDE
MEZARI BAŞINDA ANDIK..

13 Temmuz 2014, Karşıyaka mearlığı,
saat : 15:00, 2. Kapı AdaD-12 Adaparsel: 1302

 

Mülkiyeliler Birliği, TÜMÖD (Tüm Öğretim Elemanları Derneği), CHP, ADD’den ve sevenlerinden katılım ile küçük ama içtenliki bir küme bu gün 15.002’te mezarında idik..

Mülkiyeliler Birliği adına Genel Başkan Erdal Eren kısa, anlamlı ve özlü bir konuşma yaptı. TÜMÖD ve ADD (çelenk yollamıştı) adına da kısa konuşmalar yapıldı.
CHP parti meclisinden kişisel bir katılım vardı.. Ve.. ailesi elbette..
Hem biyolojik ailesi hem Mülkiye ailesinden çok küçük bir küme..

Karanfillerle bezendi gömütü IŞIKLI öğretmenimizin..
O’nu çok özlüyor ve günümüzün zor koşullarında çözüm önerilerine çok
gereksinim duyuyoruz..

Tüm çok nitelikli emeği için şükran borçluyuz kendisine..

16 Temmuz 2014, Çarşamba, saat 1:30’da O’nu konuşacağız..
Duyuru aşağıda..

İlgi ve bilginize sunarız..

**********

ÇARŞAMBA SÖYLEŞİLERİ

“IŞIKLI YILLAR”

Prof. Dr. ALPASLAN IŞIKLI HOCAMIZI ANIYORUZ

Prof. Dr. Cevat Geray,
Prof. Dr. Recep Akdur ve düşlerini yadigar bıraktığı tüm dostları ile

16 Temmuz 2014, Çarşamba Saat 18:30

Mülkiyeliler Birliği Teras Katı

****************

Sevgi ve saygı ile.
13 Temmuz 2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

IŞIKLI’NIN SÖNMEYEN IŞIĞI


IŞIKLI’NIN SÖNMEYEN IŞIĞI

portresi

 

Suay Karaman

Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD)
Genel Sekreteri

 

Tüm Öğretim Elemanları Derneği Kurucusu ve Genel Başkanı, sevgili hocamız
Sayın Prof. Dr. Alpaslan Işıklı’yı 13 Temmuz 2013 Cumartesi günü, 73 yaşında kaybettik. Yeri doldurulamayacak bu ölüm karşısında, acımız çok büyüktür.

17 Aralık 1940 tarihinde Amasya’da doğan Işıklı, başarılı bir öğrencilik döneminden sonra Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olarak, akademisyenliğe başladı.
Tıpkı öğrenciliği gibi, akademik yaşamı da başarılarla dolu olan Prof. Dr. Işıklı,
her zaman en iyiyi ve en gerçeği bulmak için yılmadan çalışan ve üreten bir
bilim insanıydı.

12 Eylül darbesinin ardından, önce tutuklanan, sonra 1983 yılında sıkıyönetim tarafından görevine son verilen Işıklı, 1402’lik olarak, yaklaşık altı yıl üniversite dışında kaldı. 1989 yılında İdare Mahkemesi ve Danıştay kararıyla yeniden akademisyenliğe döndü. 1990-1994 yıllarında Mülkiyeliler Birliği’nin, 1995-1997 yıllarında Öğretim Üyeleri Derneği’nin başkanlığını yaptı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından
YÖK üyeliğine atanarak, 2001-2005 arasında bu görevde bulundu. 2006-2010  arasında Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Yönetim Kurulu üyeliği yaptı.
2006 yılından beri TÜMÖD Genel Başkanlığı görevini yürüten Prof. Işıklı, başarının hep örgütlü çalışmanın sonucu olacağına inanan saygın bir bilim insanıydı.

Ulusal ve uluslararası sendikacılık hareketleri, toplu iş hukuku, sosyal politika,
çalışma ekonomisi, toplumsal kuram ve ideolojiler, sosyoloji, siyaset bilimi, devrim tarihi gibi konularda müthiş bir birikime sahip olan ve konferanslarıyla bizleri aydınlatan
Prof. Işıklı, yazdığı birbirinden değerli kitaplarıyla da bizleri aydınlatma görevini sürdürecektir.

1977 yılında tanıştığım Alpaslan hocamla, özellikle 2006 yılında yapılan TÜMÖD kongresinde, Alpaslan hocamın Genel Başkan, benim Genel Sekreter olmam sonrasında, hemen her gün görüşmeye başladık. TÜMÖD ve Atatürkçü Düşünce Derneği’nde birlikte yakın çalışmamız, Alpaslan hocamın büyük bir sorumluluk duygusuyla, yorulmak bilmeyen bir enerjiyle, kararlı ve dik duruşuyla yaptığı eylemler, tüm yurtseverlerde büyük bir övgü uyandırmıştır.

14 Nisan 2007 tarihinde Ankara’da ve 13 Mayıs 2007 tarihinde İzmir’de yapılan Cumhuriyet Mitinglerindeki konuşması ve coşkusu bambaşkaydı. Birlikte katıldığımız sayısız paneldeki söylemleri, her zaman yeni ufuklar açan nitelikteydi.

Kemalizm’in ilkelerinin özümsenmesinde ve
bizi yutmak isteyen emperyalizmin kavranmasında bizlere sürekli yol göstericiydi.

Prof. Işıklı, Atatürkçü Düşünce Derneği’nde yönetimde olduğu dönemde,
Ergenekon İddianamesi’nde geçen “Atatürk’ün dahi Ergenekon’un tarikatvari, dini yapısı içinde olduğu, ancak açıklanma zamanı gelmediğinden açıklanmaması gerektiği” şeklindeki sözler üzerine, Atatürk’e hakaret eden savcılara tazminat davası açan
iki cesur ve yürekli kişiden biriydi.

Alpaslan hocamla en son 2 Mart 2013 tarihinde Isparta Ulusal Güçbirliği’nin düzenlediği “Devrim Yasaları ve Yok Edilme Süreci” adlı söyleşide birlikte olduk. Birlikte katıldığımız panellerde önce Alpaslan hocam konuşur, ardından ben konuşurdum. Ancak Alpaslan hoca ile birlikte konuşmak hem çok zordu, hem de
çok zevkliydi. Zordu, çünkü Alpaslan hocam kısa sürede konu ile ilgili anlatacak her şeyi söyler, başka söyleyecek söz bırakmazdı. Zevkliydi, çünkü Alpaslan hocamın
her konuşmasından yeni bir şeyler öğrenmek olanağı vardı.

Ulusal bilincin geliştirilmesi ve Kemalist ilkelerin öğretilmesi için aynı kulvarda birlikte mücadele ettiğimiz sevgili Alpaslan hocamızdan daha öğreneceğimiz pek çok şey vardı. Bu zamansız ayrılış, bizler için büyük bir acı ve yıkım oldu. Alpaslan hocamın olaylar karşısındaki kararlı tutumu ve dik duruşu ile yol göstermesini, birikimini ve heyecanlı eylemciliğini hep arayacağız. Alpaslan Işıklı, bizlerin öğretmeni, arkadaşı, dostu ve babası idi. Alpaslan Işıklı’nın ışığından hep yararlandık, bundan sonra da sönmeyen ışığından hep yararlanacağız.

Alpaslan Işıklı’nın şu söylemi, ne kadar alçakgönüllü bilge bir kişilik olduğunu kanıtlamaktadır:

  • “Bir şeyin hayalini sürekli olarak yaşamaktayım:
    Dünyanın, insanlığın karşı karşıya bulunduğu sorunları ele alan ufuk açıcı,
    sıradan olmayan bir kitap yazmak; umarım yaşım elverir de yazarım. Bugünlerde henüz onun birikimi ve hazırlığı içinde görmüyorum kendimi. Bu birikim ve hazırlığa sahip olduğumda, umarım hayatta olurum. Sağlığım iyi ama
    yaşım yetmiş.”

Ölüm, hangi yaşta olursa olsun, geride kalanlar için, sevenler için dayanılması çok zor ve ağır bir olaydır. Alpaslan Işıklı’nın birçok yakın arkadaşı öldürüldü, birçok arkadaşı, yurtsever aydınlar Silivri’de zulüm görmektedir ve bu aşamada ülkemiz ortaçağ karanlığına doğru sürüklenmektedir. Taksim Gezi Parkı olayları gençliğin ülke gündemine el koyması açısından çok değerlidir. Bu olaylarda öldürülen, yaralanan ve engelli kalan gençlerin durumunu Alpaslan hocamız kabullenememiştir, sevgi dolu yüreği kanamıştır. Bu güzel yüreğin, ülkemiz için daha birçok hizmette bulunacağı sırada yaşam ile bağlarının kopması, ulusalcı aydınlar açısından acımızı dağlayan bir durumdur.

Işığıyla bizleri aydınlatan, her zaman “gerçek yol gösterici bilimin” içinde olan,
ülkemizde Kemalist aydınlanma ideolojisinin değerini ve emperyalizmi doğru kavramış ender akademisyenlerin başında gelen Prof. Dr. Alpaslan Işıklı’nın yaşama zamansız veda etmesi, ülkemiz açısından çok büyük bir kayıptır. Son derece alçakgönüllü, sevecen ve dik duruşuyla örnek bir insan olan Alpaslan hocamızın anısı önünde saygıyla eğiliyorum.

Sevgili Alpaslan hocam, demokratik kitle örgütlerinde birlikte çalışmamızdan ve
bana kattığınız değerlerden çok mutluyum. Bu güzelliklerin her zaman farkında olacağım ve kendimi hep şanslı hissedeceğim. Sizden aldığımız ışığın izinde giderek,
ülkemizi aydınlığa kavuşturacağız. Işıklar içinde rahat uyuyun.

İlk Kurşun Gazetesi, 15 Temmuz 2013