Kategori arşivi: Hekim Saltık

TELE1 TV Programımız : 11 Ekim 2020

Dostlar,

Bu gün, 11 Ekim 2020 Pazar günü saat 16:00’da
TELE1 TV’de
Sn. Mustafa Balbay ile gene salgın gündemini konuşacağız.. / KONUŞTUK…

Türk ve Dünya kamuoyunun, Dünya Sağlık Örgütü’nün aldatılışını konuşacağız..
– “Yerli – Milli aşı” ciddi bir başlık, çok özenle yaklaşılmalı, irdeleyeceğiz..
– Okullar açıldı ve yüz yüze eğitimin yaygınlaştırılması düşünülüyor.. Ne yapmalı?
– Kış geliyor.. salgın ve mevsimsel hastalıklar işimizi çoook zorlaştırıyor..
Ucube TEK ADAM REJİMİNİN salgın yönetimi hataları sorgulanamıyor..
– Sağlık Bakanı Yardımcısının da adı olan makalenin serencamı nedir?
– …….
Yukarıdaki gündemi zaman ölçüsünde irdeledik..
Youtube erişkesi (linki) aşağıda..
İzlenmesi, paylaşılması ve gereğinin yapılması dileğiyle.

İlgi ve bilginize sunarız. Sevgi ve saygı ile. 11 Ekim 2020, Ankara
(Güncelleme: 12.10.20, 15:38)

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı,
Kamu Yönetimi Siyaset Bilimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

21. Yüzyıl İçin Planlama 2020 Güz Konferansları-1 Sosyal Hukuk Devleti ve Temel Haklar

21. Yüzyıl İçin Planlama 2020 Güz Konferansları-1
Sosyal Hukuk Devleti ve Temel Haklar

Açılış: Prof. Dr. Bilsay Kuruç
Konuşmacılar:
Prof. Dr. Rona Aybay,
Prof. Dr. Ahmet Saltık,
Doç. Dr. Aziz Çelik,
Doç. Dr. Ozan Zengin

Tarih: 10 Ekim 2020 saat: 14.00
Canlı yayın erişkesi (linki) : https://www.youtube.com/watch?v=naVz2ZEs4TE

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

10 Ekim 2020 – 21. Yüzyıl İçin Planlama 2020 Güz Konferansları 1 (Sosyal Hukuk Devleti ve Temel Haklar – Prof. Dr. Bilsay Kuruç, Prof. Dr. Rona Aybay, Prof. Dr. Ahmet Saltık, Doç. Dr. Aziz Çelik, Doç. Dr. Ozan Zengin)

3 saat süren kapsamlı sunumların youtube erişimi :

https://m.youtube.com/watch?v=naVz2ZEs4TE

Bizim konuşmamızda yararlandığımız pp yansıları : INSAN_HAKLARI_VE_SAGLIK_AHMET_SALTIK

Sevgi ve saygı ile. 10 Ekim 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı,
Kamu Yönetimi Siyaset Bilimi (Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

TELE1 TV Programımız : 07 Ekim 2020

Dostlar,

Bu gece 07 Ekim Çarşamba saat 22:00’de
TELE1 TV’de olacağız.. / OLDUK..

  • Sağlık Bakanlığının doğru olmayan salgın rakamlarını güncelleme ve özür yükümü,
  • yıkılan güven ve salgını nasıl yönetmeli…konularını konuşacağız Sn. Murat Taylan’ın konuğu olarak.. / KONUŞTUK..

İlgi ve bilginize saygı ile sunarız. 07 Ekim 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı,
Kamu Yönetimi Siyaset Bilimi (Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

Heybeliada Sanatoryumu’nun Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsisi kararının iptali için dava açıldı

Heybeliada Sanatoryumu’nun Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsisi kararının iptali için dava açıldı

TÜRK TORAKS DERNEĞİ GÜZ SEMPOZYUMU DÜZENLENDİ

Türk Toraks Derneği

06 EKİM 2020 — 

Heybeliada Sanatoryumu’nun Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsisi konusunun duyulması ardından bu yılın başında Derneğimiz tarafından başlatılan kampanyamıza, halkımız ve birçok sivil toplum kuruluşu ile basınımızın da ilgisi sonucunda, önce Diyanet İşleri Başkanlığı sonra da Sn. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından konunun iptal edileceği yönünde açıklamalar gelmişti. Ancak bu açıklamaların ardından henüz bir gelişme olmaması üzerine Türk Toraks Derneği, İstanbul Tabip Odası, İstanbul Barosu, TMMOB Şehir Plancıları ve Mimarlar Odaları ile birlikte dün Diyanet İşleri Başkanlığına yapılan bu tahsis kararının (AS: yürütülmesinin) durdurulması ve ardından da iptali için dava açmıştır. İsteyen sivil toplum kuruluşları ve kişiler de bu davaya katılabileceklerdir.

Baştan beri devam eden bu süreçte imzalarınızla verdiğiniz destek ile çok yol katedildi. Bu gün imza sayısı 72.000’e yaklaşmış olup bu sayı ülkemiz için çok önemlidir. Heybeliada Sanatoryumu’ nun sonuçta Adalar ve İstanbul’da yaşayanlar için bir sağlık merkezi ve bir müze (Tüberküloz ve Tıp Müzesi) olması idealimiz sürmektedir. Öncelikle bizleri destekleyen sizlere, yanımızda duran halkımıza ve değerli basınımıza verdiğiniz destekler için çok teşekkür ediyoruz. Devam eden süreç hakkında sizleri bilgilendirmeyi sürdüreceğiz.

Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu
========================================
Dostlar,

Bu çalışmayı biz de bütünüyle destekliyoruz..

Change.org ortamında açılan imza kampanyasına da imza koyduk..

Siz de destek verin, tarihimiz ve toplumsal belleğimiz yaşatılsın..

Heybeliada Sanatoryumu "siyah beyaz" - YouTube

Sevgi ve saygı ile. 08 Ekim 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı,
Kamu Yönetimi Siyaset Bilimi (Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

Nobel chemistry prize for ‘genetic scissors’ 

Scientists win historic Nobel chemistry prize for ‘genetic scissors’

Emmanuelle Charpentier (L) and Jennifer Doudna 
Emmanuelle Charpentier (L) and Jennifer Doudna began a formidable partnership in 2011

Two scientists have been awarded the 2020 Nobel Prize in Chemistry for developing the tools to edit DNA.

Emmanuelle Charpentier and Jennifer Doudna are the first two women to share the prize, which honours their work on the technology of genome editing.

Their discovery, known as Crispr-Cas9 “genetic scissors”, is a way of

  • making specific and precise changes to the DNA contained in living cells.

They will split the prize money of 10 million krona (£861,200; $1,110,400).

Biological chemist Pernilla Wittung-Stafshede, commented:

  • “The ability to cut DNA where you want has revolutionised the life sciences.”
  • Not only has the women’s technology been transformative for basic research,
    it could also be used to treat, or even cure, inherited illnesses.

Prof Charpentier, from the Max Planck Unit for the Science of Pathogens in Berlin, said it was an emotional moment when she learned about the award.

“When it happens, you’re very surprised, and you think it’s not real. But obviously it’s real,” she said.

On being one of the first two women to share the prize, Prof Charpentier said: “I wish that this will provide a positive message specifically for young girls who would like to follow the path of science… and to show them that women in science can also have an impact with the research they are performing.”

She continued: “This is not just for women, but we see a clear lack of interest in following a scientific path, which is very worrying.”

Altering DNA

The pair developed tools that allow the code of life to be rewritten

During Prof. Charpentier’s studies of the bacterium Streptococcus pyogenes, she discovered a previously unknown molecule called tracrRNA. Her work showed that tracrRNA is part of the organism’s system of immune defence.

This system, known as Crispr-Cas, disarms viruses by cleaving their DNA – like genetic scissors.

In 2011, the same year she published this work, Prof. Charpentier began a collaboration with Prof. Doudna, from the University of California, Berkeley.

The two had been introduced by a colleague of Doudna’s at a cafe in Puerto Rico, where the scientists were both attending a conference.

And it was on the following day, during a walk through the streets of the island’s capital, San Juan, that Prof Charpentier proposed the idea of joining forces.

Media caption Fergus Walsh explains how gene editing works
Together, they recreated the bacterium’s genetic scissors in a test tube. They also simplified the scissors’ molecular components so they were easier to use.

In their natural form, the bacterial scissors recognise DNA from viruses. But Charpentier and Doudna showed that they could be reprogrammed to cut any DNA molecule at a predetermined site, publishing their findings in a landmark 2012 paper.

The breakthrough DNA snipping technology allowed the “code of life” to be rewritten.

Charpentier and Doudna

Charpentier and Doudna are the first two women to share the chemistry prize

Since the two scientists discovered the Crispr-Cas9 genetic scissors, their use has exploded. The tool has contributed to many important discoveries in basic research; and, in medicine, clinical trials of new cancer therapies are underway.

The technology also holds the promise of being able to treat or even cure inherited diseases. It is currently being investigated for its potential to treat sickle cell anaemia, a blood disorder that affects millions of people worldwide.

But without regulation, some fear Crispr could equally be used to create “designer babies“, opening up an ethical minefield. If genome-edited children grow up and have children, any alterations to their genomes could be passed down through the generations – introducing lasting changes to the human population.

Last year, Chinese scientist He Jiankui was jailed for three years after creating the world’s first gene-edited human babies. He was convicted of violating a government ban by carrying out his own experiments on human embryos, to try to give them protection against HIV.

From 2015: Prof Emmanuelle Charpentier on the benefits offered by the Crispr-Cas9 genome editing system

It had been thought a Nobel for this revolutionary science would not be awarded for many years because the technique is also the subject of a long-running patent battle in the US.

The dispute involves Charpentier and Doudna’s group at the University of California, Berkeley, and a team at MIT and Harvard’s Broad Institute in Cambridge, Massachusetts.

The disagreement centres on the use of the Crispr technique in eukaryotic cells – those cells that bundle their DNA in a nucleus. It is in such cells, which are found in higher animals, that the most profitable future applications will exist.

The competing institutions claim their scientists made the crucial, most relevant advances.

Emmanuelle Charpentier was born in 1968 in Juvisy-sur-Orge, France. She obtained her PhD while at the Institut Pasteur in Paris and subsequently worked at scientific institutes in the US, Austria, Sweden and Germany – in addition to her native France.

Jennifer Doudna was born in 1964 in Washington DC but spent much of her childhood in Hilo, Hawaii. She was awarded her PhD by Harvard Medical School.

Swedish industrialist and chemist Alfred Nobel founded the prizes in his will, written in 1895 – a year before his death.

https://www.bbc.com/news/science-environment-54432589#:~:text=Two%20scientists%20have%20been%20awarded,the%20technology%20of%20genome%20editing. 07.10.2020

Masum yurttaşlar ölürken, hangi ulusal çıkarlar korunuyor acaba?”

Dostlar,

Bu gün, 6 Ekim 2020 günü, SÖZCÜ Gazetesinin çok okunan değerli yazarı Sn. Yılmaz ÖZDİL, köşesini 2. kez tümüyle bize bıraktı.. İlki tan 1 ay önce, 6 Eylül günü idi.

SALGINLA FLÖRT OLMAZ! ” başlıklı kapsamlı yazımızı, köşesinde, arka sayfada TAM SAYFA olarak yayınladı.. O yazımız, 2,5 milyonu aşkın kişi tarafından okundu ve çok yankı uyandırdı.
(6 Eylül 2020, Yilmaz_Ozdil’den_gelen_makalemizin_pdf_biçimi_06.09.2020)

Ne var ki salgın sürüyor ve çoooook kötü yönetiliyor, dahası yönetilemiyor.
Sağlık Bakanlığı üst üste ciddi hatalar yapıyor.
Bedeli çoook ağır oluyor;
– masum insanlar, önlenebilecek iken ölüyor,
– salgın uzuyor,
ekonomi kanıyor
ve ülkemiz çok boyutlu olarak çok ağır bedeller ödemeyi sürdürüyor.

30 Eylül 2020 akşamı Bakan Koca ağzından kaçırdı ve itiraf etti ki; son zamanlarda günde 100 bin dolayında test yapılırken, yakalanan hasta sayısının neden %1,5’lerde kaldığını öğrendik! Bakanlık, PCR (+) çıksa da, alaturka bir ölçütle, açıkça şark kurnazlığı ile, belirti (semptom) göstermeyenleri hasta kabul etmeyip duyurmuyordu..

Bu ağır bir skandal idi.. Halk ve Dünya kamuoyu, DSÖ aldatılıyordu..

Hatta Bakan Koca aba altından sopa da gösteriyor ve ülkemizin, biz sıradan insanlarca anlaşılamayan görünür  – görünmez yüksek çıkarlarını korumak için böyle yapıyordu!

Allah söyletti derler ya.. işte öyle bir şey..
Hızını alamayan Bakan Koca, ertesi gün, 1 Ekim 2020’de güçlü (!) gerekçesini bir kez daha öne çıkardı..

  • Sorun ciddi, HALK ALDATILIYOR, KANDIRILIYOR, GERÇEKLER AÇIKLANMIYOR!

Makalemiz aşağıda.. Sn. Özdil’e şükranla..

SÖZCU_Annesine_masum_insanlar_olurken_O’nun_ulusal_cikarlari_savundugunu_sandigini_sakin_soylemeyin

Okunmasını, paylaşılmasını ve gereğinin yapılmasını dileriz..

Sevgi ve saygı ile. 06 Ekim 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı,
Kamu Yönetimi Siyaset Bilimi (Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

TELE1 TV Programımız : 02 Ekim 2020

Dostlar,

02 Ekim 2020 Cuma günü, TELE1 TV‘de, başarılı programcı Sn. İsmail Dükel‘in konuğu olduk..
Gündem, 30 Eylül 2020 akşamı Sağlık Bakanı Dr. F. Koca’nın yaptığı kafa karıştıran açıklamalar idi. Bakan, PCR testi (+) çıksa bile, bulgu vermeyen kişileri = olguları = vakaları (İngilizce “case”) “hasta” kabul etmediklerini ve turkuvaz – AKP yeşili tabloya yansıtmadıklarını açıklamıştı. Bu durum tıp biliminin temel ilkelerine / yasalarına aykırı olduğu gibi, Uluslararası kurallara (normlara) da aykırı. Nitekim Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yönergelerine de aykırı.
Tümü ile keyfi, alaturka, oryantal bir şark kurnazlığı bu..
DSÖ hemen tepki verdi ve açıklama istedi, yanlışın düzeltilmesini istedi.
Bu durumda, temel bilgi, KOVID-19 için, yine DSÖ kaynaklarına göre 15/125 oranında belirti verme söz konusu olduğu için, 29 Temmuz’dan bu yana ve öncesinde ilan edilen günlük hasta / vaka sayısını en az 8 ile çarpmak gerekiyor..
“En az” dedik, çünkü PCR (+) kişileri için geçerli bu oran. Türkiye’de kullanılmakta olan test %40-70 arasında duyarlık sahibi. Uygun örnek alma, laboratuvara zamanında ulaştırma, laboratuvar hataları da eklenirse, iyimser olarak ortalama %50 duyarlık kabulü ile 8 değil 16 çarpanını kullanmak gerekiyor.
Ayrıca test yapılması gerekirken yapılmayan, yapılamayan, erişilemeyen, kimi insanlarda test yinelemesi ve uygun riskli kümelerin test yapılması için seçiminde hatalar, toplumdaki tüm taşıyıcıları bulmada engellerdir. Bunlar da katılırsa, çarpan 20 dolayında olmak beklenir / gerekir.
Ve CHP Milletvekili Dr. Murat Emir‘in 10 Eylül 2020 günü Sağlık Bakanlığı bilgisayarlarından elde ettiği tabloda o gün ilan edilen 1512 “hasta” nın 20 katı PCR (+) kişi olduğu ortaya konuyor..

  • Aradığımız çarpan 20! Ya da %5!

AKP iktidarının T.C. Sağlık Bakanı / Bakanlığı, her gün yakaladığı PCR (+) 100 kişiden ancak 5’ini, 1/20’sini, %5’ini “hasta” olarak açıklıyor..
Kalan 95 kişinin kendilerini evlerinde karantinaya almaları / yalıtmaları isteniyor ve olabildiğince evde izlenmesi için Aile Hekimlerine, yer yer de çok hatalı olarak filyasyon ekiplerine görev veriliyor.
Bu izlemin nicelik ve nitelik olarak son derece yetersiz olduğuna ilişkin çok veri var. Örneğin Aile Hekimlerinin, yatırılmayarak evlerine yollanan hastaları = vakaları izleme oranı %82 olarak verildi 30 Eylül’de, izleyen gün bu oranın çok düşük olduğu farkedilerek tablodan kaldırıldı!
…..
Tüm bunları, tümüyle bilimsel temelde değerlendirdik, Sn. Dükel’in akılcı ve yerinde sorularını yanıtlamaya çalıştık.
İlgi ve bilginize sunuyoruz..
İzlenmesi, paylaşılması, gereğinin yapılması dileğiyle..
Youtube’a yüklenmesi TELE1‘e uygulanan ambargo nedeniyle gecikti ve ancak bu gün paylaşabiliyoruz sitemiz okurlarıyla.. (33 dakika)

Sevgi ve saygı ile. 06 Ekim 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı,
Kamu Yönetimi Siyaset Bilimi (Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

HALK TV Programımız – 04 Ekim 2020

Dostlar,

Bu gün, 4 Ekim 2020 Pazar günü akşam saat 19:00’de HALK TV’de olacağız.. / OLDUK

Salgını, aşıları… konuşacağız.. / KONUŞTUK

“Yerli ve milli aşı”… kavramsal olarak çok sorunlu olmakla birlikte, ülkemiz bir SARS-COV2 koronavirüs aşısı üretebilirse, bundan ancak göğsümüzün kabaracağını belirttik..
Ama Sağlık Bakanı Dr. Koca artık “şaibeli”! 30 Eylül 2020 günü verileri sakladıklarını ağzından kaçırdı. 1 Ekim günü ise tevil etmeye, çalıştı, “ulusal çıkarları korumak için” (!) hasta -ve de ölüm- sayılarını indirimle açıkladıklarına sığındı (!!).

Dolayısıyla bir aşı balonu çıkmasın.. diye de çok dikkatli ve kaygılıyız..

18 dakika dolayında, bu kritik sorunu açıkladık kamuoyuna..

  • Türkiye’de geliştirilip üretilecek böylesi bir aşı Dünya Sağlık Örgütü’nden onay alsa bile, kendi elimizle şırıngaya çekeceğimiz aşıya partili CB Erdoğan konunu uzatmadıkça ne yaparız, ne yaptırırız ne öneririz

İlgi ve bilginize saygı ile sunarız.

Sevgi ve saygı ile. 05 Ekim 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı,
Kamu Yönetimi Siyaset Bilimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com

10 Tabip Odasından Ortak Açıklama

10 Tabip Odasından Ortak Açıklama

 

Türk Tabipleri Birliği, 6023 sayılı yasayla kurulmuş, ülkemizdeki hekimlerin en köklü ve meşru meslek kuruluşudur.

Birliğimizin öncelikli amacı, hekim haklarını korumak, hekimler arası dayanışmayı artırmak,
halk sağlığını iyileştirmeye ve sorunlarını gidermeye yönelik bilimsel çözümler üretmektir.

Türk Tabipleri Birliği’nin yasal misyonu doğrultusundaki çalışmaları, hem toplumun sağlığının iyileştirilmesini hem de ülkemizde hekimlerin haklarının kazanılmasını ve saygınlığının artmasını sağlayacaktır.

Başta Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı olmak üzere, hekimleri temsil makamındaki insanların, bu makamı taşıyabilmesi için şaibesiz bir geçmişe ve bununla uyumlu kişilik, tavır ve duruşa sahip olması zorunludur.

72. Büyük Kongrede seçilen yeni Merkez Konseyi’nde başkanlığa getirilen Dr. Şebnem Korur Fidancı, hekim haklarını savunmaya ve halk sağlığını iyileştirmeye yönelik değil;
Türkiye Cumhuriyeti’nin birliğine, ulusal çıkarlarına ve kamu vicdanına aykırı eylem ve söylemleriyle öne çıkmış bir kişiliktir.

Sadece seçilmiş olmak kimseye meşruiyet kazandırmaz; meşruiyet liyakati de gerektirir.

  • Bu nedenle, mevcut Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin bizleri temsil etmediğini meslektaşlarımıza ve kamuoyuna ilan ediyoruz.

Aksaray Tabip Odası                        Amasya Tabip Odası
Erzurum Tabip Odası                       Kahramanmaraş Tabip Odası
Kayseri Tabip Odası                         Nevşehir Tabip Odası
Niğde Tabip Odası                           Sakarya Tabip Odası
Tokat Tabip Odası                            İzmir Hekim Güçbirliği Grubu

====================================================

Dostlar,

Biz de bu açıklamaya katılarak paylaşıyoruz..
Bu dosyadan hemen önce 2 dosya daha paylaştık web sitemizde..
Onlara da bakılmasını dileriz..

http://ahmetsaltik.net/2020/10/03/fincanci-turk-hekimlerini-temsil-edemez/ 

Şebnem Korur Fincancı, Türk hekimlerini temsil edemez!

Sevgi ve saygı ile. 04 Ekim 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı,
Kamu Yönetimi Siyaset Bilimi (Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

FİNCANCI, TÜRK HEKİMLERİNİ TEMSİL EDEMEZ

ŞEBNEM KORUR FİNCANCI,
TÜRK HEKİMLERİNİ TEMSİL EDEMEZ!

İzmir Tabip Odası yönetimindeki “Demokratik Katılımcı Hekimler” işe, 14 Mart Onur Plaketlerinden ATATÜRK‘ün resmini kaldırarak başlamışlardı..

Sonunda, “Öcalan’a Özgürlük Platformu” üyesi Şebnem Korur Fincancı‘yı TTB MK Başkanı yaptılar..

KABULLENMEYECEĞİZ!!!