Etiket arşivi: www.ahmetsaltik.net

19 Mayıs 2020 HALK TV PROGRAMIMIZ : 101. YIL ve KORONA SALGINININ NERESİNDEYİZ?

halktv.com.tr
@halktvcomtr

19 Mayıs 2020 HALK TV PROGRAMIMIZ :

19 MAYIS 1919’un 101. YIL ve KORONA SALGINININ NERESİNDEYİZ?

Prof. Dr. Ahmet Saltık:
* AVM’ler açıldıktan sonra olgu sayıları yeniden yükseldi

youtube.com/watch?v=0zUczL

Image
HALK TV Haber Müdürü sayın Şule AYDIN ile 19 Mayıs 2020 günü, 101. yılı konuştuk..
40 dakikalık programın ilk yarısında büyük devrimci Mustafa Kemal Paşa’nın 19 Mayıs 1919 eyleminin tarihimizdeki yerini, önemini ve güncel bağlamını değerlendirdik.
İkinci 20 dakikada ise KORONAVİRÜS SALGINI‘nın güncel durumunu konuştuk.
Salgının neresindeyiz?
Salgın bilimsel epidemiyolojik ilkelere uygun mu yürütülüyor, ekonomik kaygılar mı öne çıkıyor?
Saray’da PARALEL BİLİM KURULU mu var, Türkiye  anonim şirket gibi yönetilerek masum insanlar kurban mı veriliyor?
Dünyada salgın tüm hızıyla sürerken Türkiye’de nasıl normalleşiyoruz?
Yoksa kabak çiçeği gibi erken mi açıldık?
Ne yapmalıyız??

İzlenmesini, paylaşılmasını, düşünülüp tartışılmasını ve mutlaka ama mutlaka BİLİMSEL AKILCILIKTAN ayrılmadan ülkemizin yönetilmesini dileriz.

***
Bir tarihsel olayı paylaşalım : Bilal Şimşir aktarmıştı :
Küba Devlet Başkanı Fidel Kastro aktarır :
– Biz İspanyol işgalinden kurtulmak için Küba halkı olarak bir ulusal kurtuluş savaşı tasarlıyorduk. Mustafa Kemal Paşa’nın NUTUK’unu okuduk (Fransızca’sından) ve esin aldık.Başkent Havana’dan uzaklaştık Mustafa Kemal Paşanın 6 ay çırpınıp olamayacağını anlaması üzerine Samsun’a gitmesi gibi. Küba haritasını  önümüze koyduk ve uygun bir belirleyerek oradan başlattık Ulusal kurtuluş savaşımızı…
****
19 Mayıs 1919’un 101. yılının tüm ulusumuza ve insanlığa kutlu ve mutlu olmasını dileriz.
Bilinçle sahip çıkacak ve ATATÜRK’ümüzün AYDINLANMA DEVRİMİNİ yaşatacak sürdüreceğiz.

Son söz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün               :

“Bir zaman gelir, beni unutmak, unutturmak isteyen gayretler belirir.
Fikirlerimi, öğretimi inkâr edenler, beni çekiştirenler, karalayanlar çıkar.
Hatta bunu yapanlar benim yakın bildiklerim, inandıklarım da olabilir.
Fakat benim ektiğim tohumlar o kadar özlüdür, o kadar kuvvetlidir ki,
fikirlerim, öğretim Çin’den döner, Hint’ten, Mısır’dan döner dolaşır gene gelir; feyizli neticeleri kalpleri doldurur!”  Mustafa Kemal ATATÜRK
Sevgi ve saygı ile. 19 Mayıs 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc

Hekim, Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı
Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (SBF-Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

Doç. Dr. Tüma. Cihat Yaycı’nın istifa dilekçesi

İşte Cihat Yaycı’nın istifa dilekçesi

Görevden alınmasının ardından istifa eden Tümamiral Cihat Yaycı‘nın istifa dilekçesi ortaya çıktı. Yaycı, dilekçesinde ‘Bugün geldiğim noktada görev verilmeyen, adeta kumpas kurularak yalan ve iftiralar neticesinde görevden uzaklaştırılmış bir Amiral olarak mesleğimi icra edemeyeceğim açıktır’ ifadelerini kullandı.

Sosyal medyaya düşen dilekçede Yaycı, emre alınma konusunun Deniz Kuvvetleri Komutanının bilgisi dışında olduğunu ifade etti.

Yaycı dilekçesinde, “Bilâsebep ve mesnetten yoksun olduğunu düşündüğüm (Fetövari kumpasları çağrıştırırcasına) gerekçelerle emre alınmanın yanı sıra, apar topar ayrılışımın yapılmasının emredilmesi onurumu ziyadesi ile örselemiştir” diyen Yaycı, “Esasen herhangi bir göreve atanmış olsaydım görevi bir an dahi tartışmaz ve ifa ederdim. Ama durum öyle değildir. Alenen boşa çıkarılmış, onuru örselenen bir amiral durumuna düşürülmek istenmekteyim. Bunu kabul etmem mümkün değildir. Benim karakterim ve Türklük gururum buna imkân vermez” ifadelerini kullandı.

Image

******
“Fetövari kumpaslar”ı kuran, bunları engellemeyen ve kullananları kınıyoruz.

Deniz Kuvvetleri Komutanından habersiz yapılan bu işleme Kuvvetin komutanının hiç sesi çıkmayacak mıdır? Geldiği yere gelmiştir o Oramiral, Tümamairal Cihat Yaycı gibi daha alacağı 2 yıldız ve üst görev yoktur, emekli olacaktır..

Acep genelkurmay başkanı ne buyurur, bilgisi olmadı ise durumu Deniz Kuvvetleri Komutanından farksızdır.  Bilgisi oldu ise hiç mi diyeceği yoktur?? “Fetövari kumpaslar”a kurban edilen Tümamiralini koruyacak güçte değil midir? Niye orada oturmaktadır?

Milli Savunma Bakanını geçelim, zaten siyasi olmuş ve tercihini AKP çizgisinde yapmıştır. Tarih, koyacağı yere koyacaktır, koymuştur kendilerini..
****
TSK’de emir – komuta zinciri parça parça edilmiştir. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Mutlaka onarılması gerekmektedirç.

Öte yandan, böylesi bir tabloda AKP iktidarı ve AKP ? Erdoğan hala “darbe” masalları anlatmaktadır halka.. Kim, hangi güç yapacaktır darbeyi?

Ülkemiz hücrelerine dek AKP iktidarının gözetim ve denetimindedir.

O denli ki, Doç. Dr. ünvanına sahip parlak ve onurlu bir tümamiral silah arkadaşlarının onurunu ve hakkını “Fetövari kumpaslar” karşısında bile koruyabilmekten, tek söz edebilmekten uzaktırlar.. Bu Ordu mu darbe yapacaktır? Geçiniz efendim, geçiniz..

Açıkça gündem oyunudur, muhalefete gözdağıdır ve tabanını dağıtmama operasyonudur..

Hiç ama hiç hak etmediğimiz bu onur kırıcı tablonun tablonun muhalefet tarafından halka çok ama çok etkili anlatılması kaçınılmaz bir zorunluktur..

AKP iktidarının bu girişimini teessüfle karşılıyoruz, TEK ADAM REJİMİ‘nin ne denli sınır tanımaz ve tehlikeli olduğuna bir kez daha kaygı ile tanık oluyoruz.

Sevgi, saygı ve derin kaygı ile. 17 Mayıs 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc

Hekim, Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı
Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (SBF-Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

 

AKP’nin ‘normalleşme’ dediği salgını uzatmak: O sırada insanlarımız ölüyor

AKP’nin ‘normalleşme’ dediği salgını uzatmak: O sırada insanlarımız ölüyor!

(Dr. AS : Bizim katkımız yazının altındadır..)

  • ’15 Mayıs Türkiye’de salgının 65. gününe denk geliyor. Çin’de ise günlük vaka sayısının 100’ün altına inişine. Vaka sayısı bakımından Türkiye’nin 65. günü (1.708), Çin’in 49. günüdür (1.749). Daha şimdiden 16 günlük kaybımız var. Bu 16 günde ülkemizde gereksiz yere en az 70.000 kişi hastalandı, en az 970 kişi hayatını kaybetti.’
İLKER BELEK
https://sol.org.tr/haber/akpnin-normallesme-dedigi-salgini-uzatmak-o-sirada-insanlarimiz-oluyor-4535,

Salgının kontrol altına alındığı 23 Nisan’da açıklandı. Vaka sayısı 3.116, ölüm sayısı 115 idi.

“Normalleşme”den 4 Mayıs’ta söz edildi. Vaka sayısı 1.614, ölüm sayısı 64’tü.

“Normalleşme” 11 Mayıs’ta başlatıldı. Vaka sayısı 1.114, ölüm sayısı 55’ti.

15 Mayıs’ta vaka sayısı 1.708, ölüm sayısı da 48 olarak gerçekleşti. Önceki iki günde ise 58 ve 55’ti.

Normalleşme”nin etkileri verilere henüz yansımadı, ama lafı bile sayıların artmasına yetti.

“Sosyal mesafe”, “evde kal” önerileri zaten uygulanamıyordu, “salgın kontrol altında”, “normalleşme” denildikçe, havaların ısınmasının da etkisiyle, iyice gözden düştüler.

Oysa çok ciddi bir sağlık olayıyla karşı karşıyayız, işin şakaya, gevşekliğe gelir yanı yok. Bütün bilim dünyasının ikinci dalga konusunda hemfikir olduğu bir dönemde AVM’ler açılıyor ve üstelik bunun kararını Sağlık Bakanlığı ya da Bilim Kurulu vermiyor.

Aşağıdaki grafiklerde Türkiye ve Çin’in son durumlarını bir kez daha gösteriyoruz. Çin en azından şimdilik salgını sonlandırdı. Verilerin Türkiye açısından yakın ve orta vadede neyi işaret ettiği ise çok açık.

15 Mayıs Türkiye’de salgının 65. gününe denk geliyor. Çin’de ise günlük vaka sayısının 100’ün altına inişine. Vaka sayısı bakımından Türkiye’nin 65. günü (1.708), Çin’in 49. günüdür (1.749).

  • Daha şimdiden 16 günlük kaybımız var.
  • Bu 16 günde ülkemizde gereksiz yere en az 70.000 kişi hastalandı,
  • en az 970 kişi hayatını kaybetti. 

Üstelik Çin’in nüfusu Türkiye’nin 17 katı.

Türkiye’de günlük vaka sayısının değişimi

Türkiye’de aktif vaka sayısının değişimi


Çin’de günlük vaka sayısının değişimi

Çin’de aktif vaka sayısının değişimi

https://www.worldometers.info/coronavirus/country/china/
https://www.worldometers.info/coronavirus/country/turkey/

===============================================
Dostlar,

Değerli meslektaşımız, Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. İlker Belek, bizim TV’lerde çığlık atarak anlatmaya çabaladıklarımzı dile getirmiş adeta..
Üstelik salt açıklanan “resmi” rakamlar üzerinden..

“Normalleşme”de ölçüyü kaçırmak daha büyük ve daha uzun sürebilecek bir 2. dalga riskini göze almak demektir.

  • Bedeli; hep yazıp – söylediğimiz gibi 3 hançerdir..– daha çok hasta ve doğal sonucu olarak
    – daha çok ölümdür!
    – Ayrıca ekonominin alacağı yara daha da büyüyecek ve onarımı hem çok daha güç hem de geç olacaktır.

Dolayısıyla ülkenin bir ANONİM ŞİRKET GİBİ DEĞİL, Devlet aklıyla yönetilmesi kaçınılmazdır. Şirketler iflas edebilirler ama Türkiye Cumhuriyeti‘nin böyle bir seçeneği yoktur!!

“Normalleşme adımlarında” ölçü kaçırılmıştır.. Gözden geçirilmesinde ve frene basılarak çok daha özenli (ihtiyatlı) olunmasında Epidemiyoloji bilimi bakımından zorunluluk vardır.

Halkın yaşamıyla kumar oynanamaz!

  • Siyasal tercih, kör kâr güdüsüyle davranan irrasyonel sermaye çevrelerinin baskısına boyun eğerek ülke halkını kurban vermek olamaz! Halkın da aklını başına alıp kapitalizmin tapınakları AVM’lere saldırmasının… kendi çıkarına olmadığını görmesi beklenir.

Sevgi ve saygı ile. 17 Mayıs 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc

Hekim, Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı
Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (SBF-Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

 

Kayıt dışı 7 bin ölüm var!

Türkiye’de ölüm verileri neden farklı:
Kayıt dışı 7 bin ölüm var!

Türkiye’yi sarsan öngörüsü ve Bilim Kurulu’na verdiği yanıtlarla tanınan Prof. Dr. Ahmet Saltık, hükümetin normalleşme hamlelerini Şule Aydın’la Haber Masası’na değerlendirdi.

Loading video

Şule Aydın’la Haber Masası’nda bugün Prof. Dr. Ahmet Saltık, Türkiye’nin normalleşme takviminde dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Saltık, AVM’lerin açılması ve liglerin başlaması gibi adımları “hükümetin oynadığı bir kumar” olarak değerlendiriyor. Saltık’a göre normalleşme adımlarına dayanak gösterilen düşük ölüm oranları da gerçeği yansıtmıyor.

Prof. Dr. Saltık, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı Ro değerinin (bulaştırma katsayısı) ne anlama geldiğini ve hükümetin normalleşme stratejisini HalkTV’ye değerlendirdi:

Ro değeri ne anlama geliyor?

“Ro değerinin 1,56 olması salgının devam ettiği anlamına gelir. 100 kişi 156 kişiye hastalığını bulaştırıyor demektir. Ro değeri 1,56 iken bu gevşeme önlemlerini bilimsel olarak açıklamak mümkün değil.

Bakanın sözleri çelişkilerle dolu. ‘Tedbiri elden bırakmayalım’, peki sen neden bıraktın, neden futbol maçlarını serbest bıraktın, neden turistik etkinlikleri üç büyük kentte açık bıraktın? Kabinedeki turizm Bakanı acaba turistik tesisleri nedeniyle çok mu bastırdı gibi sorular geliyor akıllara.”

“Kayıt dışı 7 bin ölüm var”

“Ölüm oranı dünyada %7’ye ulaştı yani testi pozitif çıkan insanların %7’si ölüyor. Türkiye’de bu oran %2,8. İnanılmaz bir çelişki de burada. Keşke gerçek olsa da iftihar etsek. Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı 4 bine yakın ölüm rakamı gerçek değil.

Yalnız İstanbul’da 11 Mart’tan 30 Nisan’a dek 3,700 fazladan ölüm var. İstanbul’un olguların yarısını içerdiğini ve Türkiye’nin kalanında da 3,700 kadar ölümün saklandığını düşünürsek bu yaklaşık 7 bin kayıt dışı ölüm demek. Dünya Sağlık Örgütü’nün kodlama rehberine uyulmuyor.”

“Bu bir kumardır”

“Türkiye’de salgının azalma eğilimine girdiğini söyleyebiliriz. Salgın hastalıklar genellikle 2,5-3 ay gibi bir sürede tepe noktası yaparak inişe geçerler. Türkiye’de salgın yönetiminde uluslararası epidemiyoloji kurallarının dışına çıkan çok şey yapıldı.

Yavaş yavaş gevşemeye evet diyorum ama ölçüsü ve kapsamı bakımından çok daha dikkatli olmamız gerektiğini düşünüyorum.

Beşiktaş futbol takımında 8 kişinin koronavirüs testinin pozitif çıkmasını değerlendiren Saltık, liglerin başlaması için henüz erken olduğunun altını çizdi ve liglerin ertelenmesini önderdi.

Aydın, Antalya ve Muğla’nın açılması birkaç yüz bini bulan kitlenin bu kentlere gitmesi demek. Bu denli bir hareket, salgın yönetiminde görülmemiş bir şey.

Salgın eğrisinin kapanmasını zamana bıraktık.

  • Ölçüsünden fazla bir gevşemenin sonucunda salgın eğrisi daha hızlı inerek kapanmak yerine daha yavaşça inip daha uzun bir dönemde kapanabilir.
  • Bunun karşılığı daha çok hasta ve daha çok ölüm demektir.
  • Bu bir kumardır ve bu kumar insan yaşamı üstündedir.”
    *****

    Sevgi ve saygı ile. 14 Mayıs 2020, Ankara


    Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc

    Hekim, Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı
    Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (SBF-Mülkiye)

    www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

Korona Salgını Seyir Defteri : 13 Mayıs 2020, 64. GÜN….

Korona Salgını Seyir Defteri       :

13 Mayıs 2020, 64. GÜN….

 

 

 

 

 

 

 

blob:https://www.facebook.com/7b957ecc-05c7-4947-a600-e131522cd86f

Dostlar,

13 Mayıs 2020 günü akçam 20:00’de başladık, 2,5 saat sürdü…
Salgının seyir defterini 64. gününde görseller üzerinden, sayıları, grafikleri bilimsel olarak irdeleyerek ortaya koymaya çabaladık.

Çok sayıda soruyu yanıtladık dünyanın pek çok yöresinden gelen..

Mimarlar odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Candan karakuş yönetti oturumu..

Facebook canlı yayın 2800 görüntüleme 6 bin üzeri erişilen kişi… diye bildirdi Sn. Karakuş.

İzlenmesi, paylaşılması, anlaşılması ve BİLİMSEL AKILCILIĞIN GEREĞİ‘nin yapılması dileğiyle..

Sevgi ve saygı ile. 14 Mayıs 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc

Hekim, Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı
Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (SBF-Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

 

KARANTİNA TV PROGRAMIMIZ

Dostlar,

Deneyimli gazeteci Sn. Recai AKSU ile bu gün, 12 Mayıs 2020 Salı günü saat 20:00 -21:05 arasında 65 dakika süreli dolu dolu bir program yaptık SKYPE üzerinden…

Sn. Aksu KARANTİNA TV adına bu programı bizimle yaptı.

Korona virüs salgınının ülkemizdeki ve dünyadaki ekonomi – politiğini öne alarak süreci değerlendirdik..

Neredeydik, nereye geldik?

Kısa, orta ve uzun erimde bizleri bekleyen olası (potansiyel) riskler nelerdir?

Ne yapmalıyız kısa, orta ve uzun erimde (vadede)?

AKP iktidarı neden 14 günlük TAM KAPATMA (lockdown) uygulayamadı?

Ekonomik göstergeler neden alarm veriyor?

İvedilikle yapılması gerekenler neler??

“Normalleşme” süreci normal mi??

Aşı ve etkili ilaç ufukta nerede??

Tüm bunların kapsamlı, kanıta dayalı bilimsel yanıtlarını vermeye çabaladık..

Lütfen tıklar, izler ve izlenmesine destek verir misiniz??

Erişkeler (linkler) aşağıda..

https://www.facebook.com/watch/karantinatv1/?__tn__=F

https://www.pscp.tv/w/1OyKAYDXekqKb

https://youtu.be/sMQ424fnRNg

Sn. Aksu’ya ve KARANTİNA TV’ye teşekkür ederiz..

Sevgi ve saygı ile. 12 Mayıs 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Halk Sağlığı Uzmanı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

 

FKF üyesi genç öğrencilerimizin konuğu olduk…

FKF üyesi genç öğrencilerimizin konuğu olduk…

İzlenmesi, paylaşılması ve gereğinin yapılması dileğiyle..
(10 Mayıs 2020)

Sevgi ve saygı ile. 11 Mayıs 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc

Hekim, Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı
Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (SBF-Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

HALK TV’de  Sn.Gürkan HACIR’ın konuğuyuz..

HALK TV’de

Sn. Gürkan HACIR’ın konuğuyuz..

https://youtu.be/yPGI61rBuGA

İzlenmesi, paylaşılması ve gereğinin yapılması dileğiyle..

Sevgi ve saygı ile. 11 Mayıs 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc

Hekim, Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı
Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (SBF-Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

KORONA SALGINI SEYİR DEFTERİ – 59. GÜN : NE YAPMALI ??

KORONA SALGINI SEYİR DEFTERİ – 59. GÜN : NE YAPMALI ??


Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Halk Sağlığı Uzmanı, Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı
Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (SBF-Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

06 Mayıs 2020 Çarşamba günü TELE1’de Sn. İsmail Dükel’in KULİS programında ve öncesinde Halk TV ve KRT TV’de de söyledik :

  1. AVM’ler = Kapitalizmin tapınakları bastırdılar ve aldılar..
  2. Kapitalizmin şövalyeleri, cami cemaatine fark attılar.
  3. Bedeli ne olacak ? Salgın eğrisi daha yavaş inecek ve daha uzun zamanda salgın sönümlendirilebilecek.
  4. Yani ? Salgın eğrisinin altındaki alan daha büyük olacak.
  5. O da ne demek ?
  6. Yanıta hazır mısınız?
    Daha çok hasta ve daha çok ÖLÜM demek!
  7. Peki kimler ölecek? Piyango gibi biraz ama daha çok yoksullar ölecek; AKP bunu seçti!
  8. Peki hasta  – ölüm sayısında artış fark edilip önlem alınabilir mi?
  9. Korkarım hayır, önlemler gevşetilmese idi eğrinin daha hızla ve daha kısa zamanda inebileceği gerçeği halktan saklanacak ve işte iniyor / indiriyoruz.. hatta dünyada en hızlı – çabuk biz indirdik bile diyecekler! Bir başka sanal Başarı öyküsüne hazırlanıyor kamuoyu.
  10. Yani bu erken gevşemenin bir siyasal tercih ve kurbanın da masum (?!) insanlarımız olacağını mı söylüyorsunuz?
  11. Evvvettt!
    Maalesef evvvettt!
    Üstelik kamufle edilebilecek bu fazladan / gereksiz / önlenebilir / önlenmesi gereken ölümler, salgın eğrisi inişe geçti, yavaş yavaş iniyor… masalları ile maskelenecek!
  12. Üstelik tedbirlere devam / gevşemeyelim diyenler bunu nasıl yapar?
  13. Kapitalizmin tunç yasası HER DURUMDA EN ÇOK KÂRDIR!
  14. İKİNCİ DALGA?
  15. Olasıdır ve ilkinden de azgın olabilir; belimiz kırılabilir.
  16. Daha önce uyardınız mı??
  17. Hem de kaaaaç kez… Bizi konuk eden TELE1, HALK TV, KRT ve FOX TV’de “3 HANÇER” diye açıkladık…
    Daha çok hasta
    – Daha çok ölüm
    – Uzayan salgın yüzünden daha çok ekonomik yıkım..
  18. Peki çare neydi?
  • Ülkeyi 14 gün tam kapatmak! 2. dalga olursa bu buna zorunlu kalınabilir..

    COVID19’a reçete, 19 öneri…
    *****

    Peki ne yapmalı???

4 Altın Kural var…

– AVM’ler dahil kalabalıklardan olabildiğince uzak durulmalı..
– Maske: İnsanlarla yakın ilişki içinde olunacak tüm kapalı mekanlarda, kalabalık olsun – olmasın takacağız..
– Fiziksel uzaklığa uyacağız..
– El yıkama başta, hijyene özenimizi sürdüreceğiz..

3 Bombadan aman sakınalım..

– Ramazan bayramında bayram öncesi alışveriş fetişizmine tutsak olmayacağız…
– Bayram namazını evlerde kılacağız..
– Bayramlaşmayı uzaktan, tlf., görüntülü görüşme vb. tekniklerle yapacağız..

Bu 3 bombanın elimizde patlamasına asla izin vermeyeceğiz / VERMEYELİM! Biraz daha sabır…

Zamanında 14 günlük bir KAPATMA (lockdown) yapılmalıydı.. AKP’nin siyasal tercihi ne yazık ki bu yönde değil, tersi yönde oldu.. Yani dendi ki:

  • Ölen ölür, kalan sağlar zaten bizimdir.. Sanki Adam Smith’in öz be öz torunları bizlermişiz gibi :
  • LAISSEZ FAIRE – LAISSEZ PASSER!

Üstelik ekonomi çatırdarken..
Paramız pul olmuş.. “Doların ateşi düşmüyor…” denmekte.. Yanlış özne!
Ateşi düşmeyen / ağır hasta olan ne acı ki TL!

Borç gırtlakta.. 2020 bütçesinde her 8 TL’den 1’i borç faizi!

2020’de beklenen ulusal gelirin 1/4’ü borç ödemesine gidecek..

TCMB’nın yedek akçelerine geçen yıl el kondu.. Kârına da.. hem geçen yıl hem bu yıl..

İşsizlik fonu talan edilmiştir / edilmektedir.

  • “Bakın, devleti yönetmiş birisi olarak uyarıyorum! Türkiye’nin son kaynakları tüketiliyor.
  • Kime kaynak aktarılıyor?”(Ahmet Davutoğlu, 6.5.20, basın)

Varlık Fonunda kalanlar rehin verilse de ipotek edilse de dış borçlanma yapılamamaktadır. Küresel sermaye, sıfır hatta negatif faizle ABD – AB bankalarında güvenli limanlarda “östrus” durumunu serinletirken, tefeci faizi ile bile TC’nin devlet dış borçlanma senetlerine tenezzül buyurmamaktadır! CDS primi 600’ü aşan, kredibilitesi en dipte 5 ülke içindeyiz.

Ülkeden sermaye kaçışı hızlanmıştır; TL örtük – açık devalüe edilerek tutulmaya çalışılmaktadır..

Uçan döviz fiyatları ya da yere çakılan hastalıklı – olağanüstü borçlu ekonomimiz yüzünden yerlerde sürünen TL.. Küresel sermayenin devalüasyon baskısına teslim olan bir iktidar..

Ve hiç ama hiç utanıp sıkılmadan gene DIŞ GÜÇLER masalları.. Korona ile boğuşan dış güçler, bu arada Türkiye ekonomisine saldırmayı da ihmal etmiyor!?

Ülke soyulup soğana çevrildi, uluslararası iflas / moratoryum eşiğine sürüklendi ama hala yurdum insanına masallar..

Eyyy yer – gök – doğa – Tanrı… bu halk ne büyük günah işledi de böylesine ağır, kahreden bir cezaya çarptırıldı??

Tam da bu ortamda gene muhalefete görülmedik ağır suçlamalar, darbe senaryoları paranoyası, basına – tüm muhaliflere ağır hatta giderek faşistleşen totaliter baskılar, TTK’nun başına yapılan tahrik edici atama, Yönetmelikle döviz ve ekonomi politikası üzerinde yorum yapmayı yasaklama!

(Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan: FİNANSAL PİYASALARDA MANİPÜLASYON VE YANILTICI İŞLEMLER HAKKINDA YÖNETMELİK, 7 Mayıs 2020 PERŞEMBE Resmî Gazete s. 31120)..

  • Ve konser vermesi 1 yıldır yasaklanan GURUP YORUM’un açlık grevinde 2. kurbanı vermesi..

Tek sözcükle KAHREDİCİ…

YOKSULLUK / YOLSUZLUK / YASAKLAR ile savaş için iktidara gelen AKP, 18 yıldır kesintisiz tek başına iktidar..

Alman Die Welt Gazetesi Türkiye’nin iflasını duyurdu!

  • “Erdoğan gerekli ekonomik ve yapısal tedbirleri almadı. Yanlışlara devam etti.
    Böylece hazinede döviz rezervi kalmadı. Erdoğan’ın hataları Türkiye’nin iflasına yol açtı.

(https://www.welt.de/finanzen/article207610767/Corona-Pandemie-stuerzt-die-Tuerkei-in-neue-Waehrungskrise.html?wtrid=socialmedia.socialflow…. socialflow _twitter)

Ve bu düzen böyle gitmez, böyle sürdürülemez..

Sevgi, saygı ve büyük ENDİŞE ile. 07 Mayıs 2020, Ankara

 

ODTÜ’den Sosyolog Doç. Dr. Mustafa ŞEN ile Söyleşi

ODTÜ’den Sosyolog Doç. Dr. Mustafa ŞEN ile Söyleşi

AVM İLE MAHALLE BAKKALI ARASINDAKİ FARK?
PARAN KADAR KONUŞ, BORÇ YAZDIRAMAZSIN………….

(AS: Bizim kapsamlı katkımız yazının altındadır..)

Konusunda uzman, etkin, yetkin isimlerle gündemi izleme kararlılığımız sürüyor.

Bu noktada Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Şen‘le birden alevlenen AVM’ler gerçeğini konuştuk.

Çok çarpıcı saptamalarda bulunan Şen,

  • ”AVM’lerde mahallenizdeki bakkala, manava, kasaba borç yazdırır gibi yazdıramazsınız, oralarda sosyalleşemezsiniz.”

derken gerçekte Türkiye’de gelir dilimleri arasındaki uçuruma da dikkat çekiyordu.

Salgını unutup AVM’lere yöneldiğimiz günlerde, korona sonrası olası gelişmeleri de irdelik….. (06.05.2020)

https://www.youtube.com/watch?v=r8QlZLWhny4

Ferhan ŞAYLİMAN
Gazeteci – Yazar
==============================

Dostlar,

2 değerli dostumuzun önemli ve öğretci – düşündürücü bir söyleşisini daha sunalım.. İzlenmesi, paylaşılması dileğimizdir.

Çok teşekkür ederiz her 2 değerli dostumuza..
****

NE YAPMALI ??

06 Mayıs 2020 Çarşamba günü TELE1’de Sn. İsmail Dükel’in KULİS programında ve öncesinde Halk TV ve KRT TV’de de söyledik :

  1. AVM’ler = Kapitalizmin tapınakları bastırdılar ve aldılar..
  2. Kapitalizmin şövalyeleri, cami cemaatine fark attılar.
  3. Bedeli ne olacak ? Salgın eğrisi daha yavaş inecek ve daha uzun zamanda salgın sönümlendirilebilecek.
  4. Yani ? Salgın eğrisinin altındaki alan daha büyük olacak.
  5. O da ne demek ?
  6. Yanıta hazır mısınız? Daha çok hasta ve daha çok ÖLÜM demek!
  7. Peki kimler ölecek? Piyango gibi biraz ama daha çok yoksullar ölecek; AKP bunu seçti!
  8. Peki hasta  – ölüm sayısında artış farkedilip önlem alınabilir mi?
  9. Korkarım hayır, önlemler gevşetilmese idi eğrinin daha hızla ve daha kısa zamanda inebileceği gerçeği halktan saklanacak ve işte iniyor / indiriyoruz.. hatta dünyada en hızlı – çabuk biz indirdik bile diyecekler!
  10. Yani bu erken gevşemenin bir siyasal tercih ve kurbanın da masum (?!) insanlarımız olduğunu mu söylüyorsunuz?
  11. Evvvettt! Maalesef evvvettt! Üstelik kamufle edilebilecek bu fazladan / gereksiz / önlenebilir / önlenmesi gereken ölümler, salgın eğrisi inişe geçti, yavaş yavaş iniyor… masalları ile maskelenecek!
  12. Üstelik tedbirlere devam / gevşemeyelim diyenler bunu nasıl yapr?
  13. Kapitalizmin tunç yasası HER DURUMDA EN ÇOK KÂRDIR!
  14. İKİNCİ DALGA?
  15. Olasıdır ve ilkinden de azgın olabilir; belimiz kırılabilir.
  16. Daha önce uyardınız mı??
  17. Hem de kaaaaç kez… Bizi konuk eden TELE1, HALK TV, KRT ve FOX TV’de (2 kez) 3 HANÇER diye açıkladık…
    – Daha çok hasta
    – Daha çok ölüm
    – Uzayan salgın yüzünden daha çok ekonomik yıkım..
  18. Peki çare neydi?
  19. Ülkeyi 14 gün tam kapatmak! 2. Dalga olursa bu buna zorunlu kalınabilir..
    ****
    Ne yapmalı???4 Altın Kural var…

    – AVM’ler dahil kalabalıklardan olabildiğince uzak durulmalı..
    – Maske, insanlarla yakın ilişki içinde olunacak tüm kapalı mekanlarda, kalabalık olsun – olmasın takacağız..
    – Fiziksel uzaklığa uyacağız..
    – El yıkama başta, hijyene özenimizi sürdüreceğiz..

    3 Bombadan aman sakınalım..

    Ramazan bayramında bayram öncesi alışveriş fetişizmine tutsak
    olmayacağız…
    Bayram namazını evlerde kılacağız..
    Bayramlaşmayı uzaktan, tlf., görüntülü görüşme vb. tekniklerle yapacağız..
    Bu 3 bombanın elimizde patlamasına asla izin vermeyeceğiz / VERMEYELİM! Biraz daha sabır…
    Zamanında 14 günlük bir KAPATMA (lockdown) yapılmalıydı.. AKP’nin siyasal tercihi ne yazık ki bu yönde değil, tersi yönde oldu.. Yani dendi ki:

  • Ölen ölür, kalan sağlar zaten bizimdir.. Sanki Adam Smith’in öz be öz torunları bizlermişiz gibi :
  • LAISSEZ FAIRE – LAISSEZ PASSER!

Üstelik ekonomi çatırdarken..
Paramız pul olmuş..
“Doların ateşi düşmüyor…” denmekte.. Yanlış özne!
Ateşi düşmeyen / ağır hasta olan ne acı ki TL!
Borç gırtlakta.. 2020 bütçesinde her 8 TL’den 1’i borç faizi!
2020 beklenen ulusal gelirin 1/4’ü borç ödemesine gidecek..
TCMB’nın yedek akçelerine geçen yıl el kondu.. Kârına da.. hem geçen yıl hem bu yıl..
İşsizlik fonu talan edilmiştir / edilmektedir.

  • “Bakın, devleti yönetmiş birisi olarak uyarıyorum! Türkiye’nin son kaynakları tüketiliyor. Kime kaynak aktarılıyor?” (Ahmet Davutoğlu, 6.5.20, basın)

Varlık Fonunda kalanlar rehin verilse de, ipotek edilse de dış borçlanma yapılamamaktadır. Küresel sermaye sıfır hatta negatif faizle ABD – AB bankalarında güvenli limanlarda “östrus” durumunu serinletirken, tefeci faizi ile bile TC’nin devlet dış borçlanma senetlerine tenezzül buyurmamaktadır!
Ülkeden sermaye kaçışı hızlanmıştır; TL örtük – açık devalüe edilerek tutulmaya çalışılmaktadır.. Uçan döviz fiyatları ya da yere çakılan hastalıklı – olağanüstü borçlu ekonomimiz yüzünden yerlerde sürünen TL.. Küresel sermayenin devalüasyon baskısına teslim olan bir iktidar..

Ve hiç ama hiç utanıp sıkılmadan gene DIŞ GÜÇLER masalları.. Ülke soyulup soğana çevrildi, uluslararası iflas / moratoryum eşiğine sürüklendi ama hala yurdum insanına masallar..

Eyyy yer – gök – doğa – Tanrı… bu halk ne büyük günah işledi de böylesine ağır, kahreden bir cezaya çarptırıldı??

Tam da bu ortamda gene muhalefeti ağır suçlamalar, darbe senaryoları paranoyası, basına – tüm muhaliflere ağır hatta giderek faşistleşen baskılar, TTK’nun başına yapılan tahrik edici atama, Yönetmelikle döviz ve ekonomi politikası üzerinde yorum yapmayı yasaklıyor! (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan:
FİNANSAL PİYASALARDA MANİPÜLASYON VE YANILTICI
İŞLEMLER HAKKINDA YÖNETMELİK, 7 Mayıs 2020 PERŞEMBE
Resmî Gazete s. 31120)..

  • Ve konser vermesi 1 yıldır yasaklanan GURUP YORUM’un açlık grevinde 2. kurbanı vermesi..Tek sözcükle KAHREDİCİ…

YOKSULLUK / YOLSUZLUK / YASAKLAR ile savaş için iktidara gelen AKP, 18 yıldır kesintisiz tek başına iktidar..

Alman Welt Gazetesi Türkiyenin iflasını duyurdu. Alman Die Welt gazetesi Ekonomi Editörlüğü,

  • “Erdoğan gerekli ekonomik ve yapısal tedbirleri almadı. Yanlışlara devam etti. Böylece hazinede döviz rezervi kalmadı. Erdoğan’ın hataları Türkiye’nin iflasına yol açtı.

(https://www.welt.de/finanzen/article207610767/Corona-Pandemie-stuerzt-die-Tuerkei-in-neue-Waehrungskrise.html?wtrid=socialmedia.socialflow….socialflow_twitter)

Ve bu düzen böyle gitmez, böyle sürdürülemez..

Sevgi, saygı ve büyük ENDİŞE ile. 07 Mayıs 2020, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Halk Sağlığı Uzmanı, Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı
Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (SBF-Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com