Etiket arşivi: Charlie Hebdo

ÇARŞAMBA (DEPREM) İĞNELERİ : 15 Şubat 2023

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE

SANSÜR

Kahramanmaraş’tan canlı bağlantı yapan Show TV muhabiri Tuğba Södekoğlu, ‘ekipler asla gelmiyor‘ diyen genç depremzedenin sesini bastırmaya çalışarak yanından uzaklaştı.

Sansüre …

DİYANET’e

Türkiye’nin Milano Başkonsolosluğu sosyal medya hesabından bir mesaj paylaşarak, Türkiye Diyanet Vakfı ve Türk Kızılayı’na bağış çağrısında bulundu.

Ölenlere dua okurlar…

SOYTARI

Fransa’da yayımlanan Charlie Hebdo dergisi, Türkiye’deki depremin yıkımını
Tankları göndermeye bile gerek kalmadı” ifadesiyle karikatürize etti. (çizgiye döktü)

Tankların namlularını eş-dost-akrabalarına yönlendirebilirler…

DAYANIŞMA

Kahramanmaraş’ta AKP eski milletvekili Nursel Reyhanlıoğlu, İBB ekipleri ve İmamoğlu’na “defolun” diye bağırdı.

Dayanışmaya örnek davranış!..

TALİMAT

Bakan dahil tüm yetkililer her etkinlikte “Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla
diye söze başlarken, Hatay’da iş makinaları en kritik süreçte saatlerce AFAD’dan talimat bekledi.

Kişilik sorunlu…Baş bozuk…

İLAHİ

AFAD Afetlere Müdahale Genel Müdürü Palakoğlu ilahiyatçı. Deprem konusunda bilgisiz.

İlahi atayan!..

ÜRETİM

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Uşak’tan bir milyona yakın battaniye gönderilmesini “Türkiye’yi üreterek büyüyen bir ülke olma yolunda hükümet olarak desteklemeye devam edeceğiz” dedi.

Aslanım hükümet, çalmadı, çaldırmadı, satmadı, üretti, büyüttü!..

MEZE

RTE, ”Hatay’da biz asker göremedik, jandarma göremedik, polis göremedik‘ gibi yalan, yanlış iftiralar atıyorlar. Bizim askerimiz şereflidir, jandarmamız şereflidir, polisimiz şereflidir. Ama bu şerefsizlerin ağzına biz onları meze yaptırmayız… Deftere yazıyoruz.”

Milli birliği sağlıyor!..

HAYIR

Gaziantep BŞB Başkanı Fatma Şahin, bir depremzedeye, ”Her şerde bir hayır vardır. Rabbim ne derse o olur.” dedi.

Suçu Allah’a havale…

KADER

RTE, 2019’da Kahramanmaraş’ta, Hatay’da, Malatya’daki mitinglerde imar affı çıkarmakla övünmüştü.

Şimdi “kader” diyor, Hatipoğlu gibi bir din tüccarı bile kabul etmiyor.

Ülkenin kötü kaderi yönetim…

YALANCI

RTE ve Adalet Bakanı Bozdağ, deprem bölgesinde yağma olayları olduğunu söylerken Soylu bakan, “sorunun yağmacılık değil yalancılık” olduğunu söyledi.

Kim yalancı?..

KUTSAL

Seçimlerin ertelenmesi gerektiğini öne süren Arınç, “Anayasalar kutsal metinler değildir” dedi.

Değiştirilemez kutsallar peşinde görünüp, insanların yaşamını değiştirdiğiniz yetmedi mi!..

SAHTEKAR

Bahçeli, AHBAP ve BABALA’yı sahtekarlıkla suçladı.

Onların yarısı kadar dürüst ve yararlı olabilseler…
============================
Dostlar,

Aşağıdaki gazete kesisini biz ekledik.. (Ahmet Saltık)

Başbakan Davutoğlu’nun Cumhuriyet’e “Bedeli olur” Sözü Üzerine


Başbakan Davutoğlu’nun Cumhuriyet‘e “Bedeli olur” Sözü Üzerine..

Musa Kart çizimi, 17 Ocak 2015, Cumhuriyet

Musa_Kart_cizimi_17.1.15

Hem Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu‘na, Boğaziçi Üniversitesinden bir Profesör olarak,

Hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı olarak yazıklar olsun…

Çifte teessüflerimizi bildiriyoruz Davutoğlu’na..

“Bedeli olur..” diye hiç sıkılmadan Cumhuriyet Gazetesi‘nin kişiliğinde basın özgürlüğüne apaçık tehdit savuracağına, tam da ters konumda yer almalıydı..

Sınırları belirsiz, mayın gibi bir kavram olan “Dince kutsal değerler” e saldırmak,
saygısızlık etmek aklı başında hiçbir aydının, bu arada en başlarda da Cumhuriyet Gazetesi‘nin yapacağı iş değildir. Biz Aydınlar, insanların sorgulayıcı akıl sahibi olmasını ve
her şeyi sorgulamasını, yaşamı eleştirel akılla kavramasını dileriz.

Saygın Immanuel Kant haykırıyordu :

“SAPERE AUDE”; Aklını kullan!

Tüm insanların kökeni – türü ne olursa olsun hurafelerle akıllarının tutsak edilmesine
karşı çıkarız.

AYDINLANMA Çağı ile bu yüzyılların saygın uğraşını, can alan – deri yüzen uğraşını doruğa çıkartıp (Hallac-ı Mansur’a “En’el Hak” dediği için bin selam olsun!),
sınırsız – ölçüsüz – zalim – vicdansız – despot eli kanlı ve de
İsa’ya ihanet eden inanç sömürgeni Kilise‘nin çağ ve akıl dışı iğrenç saltanatını yıkmıştık.

İrticanın bıraktığ binlerce suç kanıtından yalnızca birkaçı Paris Carnavelle Müzesinde :
İNSAN DERİSİ İLE KAPLI ANAYASALAR!
*****

Başbakan Davutoğlu “Bedeli olur” diye apaçık Cumhuriyet‘i tehdit eder ve
ülkemizin milyonlarca mütedeyyin kitlesini de ardına aldığını hesaplayarak (?)
Yüzyılların aleti Dince kutsal değerler aforizması ardına sığınarak
İnsanlığın Aydınlanma tarihinde kendisine nasıl bir yer hazırladığını hiç düşünüyor mu acaba?

Geçelim Davutoğlu’nu, Türkiye’de basın – düşünce – fikir özgürlüğünün sınırlarını
nereden geçireceksiniz? Son kırıntıları da, bir kez daha soralım;:

“Dince kutsal değerler”
 kalkanını dayayıp silip süpürecek, duvara mı yapıştıracaksınız?
*****

Hz. Muhammet
yaşa idi eleştirilmesine ne derdi?
Yaşamında iken sahabe ile topladığı meşveret toplantıları ne anlama gelmektedir?
O’na en büyük saygısızlığı hatta ihaneti öldüğünde cenazesini yerde bırakarak
halifelik kavgasına girişenler yapmadı mı??

Hz. Ali, kendisini bu mide bulandıran kavgaların dışında tutup kuzeni,
eşi Fatıma’nın babası da olan Peygamberi kendisi bizzat defnetmedi mi?

Sonra da Peygamberin yerine “sözde” geçirilen 4 Halife‘den 3’ünü öldürmedi mi Müslümanlar?
“Sözde” diyoruz çünkü Peygamber Tanrı’nın Halifesi değildi, “Tebliğ edicisi” idi;
Vekili değildi, “Elçisi” idi. Nerden çıkarıldı Tanrı’ya yeryüzünde vekalet? İnsaf edin!

Uydurma Halifelik icat etmek ve sonra da Halifeliği; eli kanlı Alevi katili – soykırımcısı
Osmanlı Padişahı Yavuz Selim ile birlikte, Mısır’da Memluklardan gaspedilen
Halifelik yetkilerini 1517 sonrasında Tanrı’nın yeryüzündeki gölgesi / Zıllullah makamına
çirkin siyaset adına çıkarmak ve saltanatını iyice erişilmez – dokunulmaz, mutlak (saltık) kılmak,
haşa Tanrı katına çıkarmak… din içi midir; Allah’a şirk koşmanın ta kendisi günah-ı kebair (büyük günah) midir ?

Tüm bunları ve daha nice utandırıcı ve hesabı verilmemiş, verilemeyecek ama özeleştirisi de yapılmamış günah dolu eylemleri unutacak / unutturacak (!?), sonra da Charlie Hebdo‘nun birkaç karikatürü yüzünden kan dökecek (DİB Başkanı Prof. Ali Görmez “Yalnızca 12 ölüm” diyebiliyor!?) ve ülkemizi zaten sansürden – baskıdan boğulurken iyice cendereye sokacaksınız..

Yok, yok.. O denli uzun değil Bay RTE ve Başbakan Davutoğlu ve de tutsak alınmış
300’ü aşkın vekilden oluşan muazzam, kadir-i mutlak AKP grubu..

Avrupa Parlamentosu‘nun da uyarılarına kulak verin..
Dince kutsal duyguları asıl istismar eden ve siyasete alet eden sizlersiniz..
Bir de suret-i haktan görünmeye çalışıyorsunuz.
Böylesi orta oyununu bu halk da, bunca kuşatılmışlığına karşın yemez..
Lütfen kendinize gelin ve ateşle oynayarak 3-5 oy hesabı yerine ülkemizi
çok tehlikeli gerilimlere sürüklemeyin!
*****

Sizin hiç vicdanınız yoksa bile aklınız da mı bunca kıt ey din bezirganları??
Ülkeyi 2 çift sözle rahatlatmak varken, bu yangın körükle gitmek niye?
Seçim yaklaştı, uçan kuştan medet mi umuluyor?
Softa siyasetiniz batsın!
Niçin unutursunuz; siyaset de dahil din de, her şey ama her şey insan mutluluğu için değil mi?

Yoksa siyaset yaptığınızı mı düşünüyorsunuz hala, üstelik burnundan da kıl aldırmadan!?
Güldürmeyin, o yaptığınızı zannettğiniz süreç sizi hücrelerinize dek tutsak almış!

Kısa bir mola alıp, olup bitene biraz da dışından bakmak ve hep yapageldiklerinizden
bir parça farklı şeyler yapmaya ne dersiniz??

Albert Einstein de benzer şeyler öneriyor, sanılmasın ki öneri biz fakirindir…

Büyük ATATÜRK‘ün, Batı pozitivizminden, Aydınlanma Devrimi birikiminden de esinlenerek bıraktığı altın öğüdü (22.09.1924, Samsun öğretmenleriyle konuşmasından);

  • “ Dünyada her şey için, uygarlık için, yaşam için, başarı için,
    en gerçek gösterici bilimdir, tekniktir. Bilim ve tekniğin dışında yol gösterici aramak aymazlıktır, cehalettir, sapkınlıktır.”

    Haa.. Cumhuriyet Gazetemize gelince…
    O, böylelerini çok gördü, geçirdi.. Öyle çok deneyimli, birikimli ki, bağışık neredeyse..
    Sizin anlayacağınız deyimle “afsunlu”!.. Boşa uğraşmayın, fena çarpılırsınız efendiler..

    Sevgi ve saygı ile.
    17.01.2015, Ankara

    Dr. Ahmet Saltık
    www.ahmetsaltik.net