Etiket arşivi: Sibel Bahçetepe

Cumhuriyet Gazetesine Salgın ve Aşı Hakkında Demecimiz

Dostlar,

Bu gün Cumhuriyet gazetesinde yer alan demecimizi paylaşmak isteriz. Cumhuriyet‘e ve muhabir Sn. Sibel Bahçetepe’ye teşekkür ederiz.

Prof. Dr. Ahmet Saltık, yüz yüze eğitimin başlamasıyla yaşanacak faciayı açıkladı. Adeta feryat ederek uyardı –

Prof. Saltık, bu şekilde okulların açılmasının faciaya yol açacağına dikkat çekti

Okulların 15 Şubat’ta kademeli olarak yüz yüze eğitime başlaması gündemde. Ancak henüz eğitimciler aşılanmadı ve 18 yaş altı grup için de dünyada geliştirilen uygun bir koronavirüs aşısı yok. Bu durum okullar açıldıktan sonra “vakalar artar mı?” endişesini de birlikte getirdi.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık, ülkemizde 1 milyon öğretmenin olduğunu, diğer personelle bu sayının daha da arttığını anımsatarak “Bu şekilde okulların açılması korkunç bir facia olur çünkü çocuklar hastalığı belirtisiz geçirirler, toplum içine yayılmasında en riskli kümedir. Türkiye böyle bir serüvene girişmemeli, gerekli önlemler alınmadan açılırsa bedeli ağır olur” uyarısında bulundu.

Çin’den 14 Ocak’ta getirilen 3 milyon doz CoronaVac aşısının ardından 6.5 milyon aşıda ülkeye geldi. Aşılar 14 günlük incelemenin ardından öncelikle ilk dozları vurulan sağlıkçılar, 80 yaş üzerine ile huzurevlerinde kalanlara, ardından da diğer gruplara kademeli yapılacak. Ancak aşılar geldiğinden bu yana öğretmenlere henüz aşılama başlanmadı.

‘BATIDA ÖRNEĞİ YOK’

Prof. Saltık, okulların açılması durumunda yaşanabilecek sorunları gazetemize değerlendirdi. Saltık “İsveç ve Norveç karşılıklı: İngiltere, pek çok ülke ile sınırlarını kapattı. Fransa dördüncü kez kapanmaya gidiyor, Almanya bir buçuk aya yakın zamandır çok sıkı bir kapanma içinde. Mutant virüs tipi dünyanın pek çok ülkesinde yayılmış durumda. Türkiye’de de olduğunu gördük. Bütün stratejileri de bunlara göre planlamak gerekiyor” dedi. Ülkemizde 1 milyon öğretmenin olduğunu anımsatan Prof. Saltık “1 milyon öğretmeni aşılayacaksınız, diğer çalışanlarda var… Üstelik 18 yaş altıdaki çocuklara eldeki aşılar da yapılamıyor. Yani aşı yapılamayan bir kitleye okulları açacaksınız. Yok batıda örneği. Okullar dahi kapatılıp, uzatılıyor” diye konuştu. Okulların açılması ile tarih vermek yerine, bir takım kriterleri sağlamak gerektiğini ve ondan sonra okulların açılmasının doğru olacağını anlatan Saltık, şöyle devam etti:

“Sözgelimi, Türkiye’de günlük ölümleri 10’un altına indirdiğinizde, günlük yeni olgu sayısın 100’ün altına çektiğinizde, mutant tipler görülmediği taktirde.. gibi ölçütler koyarak okulları açacaksınız. Bu haliyle okulların açılması korkunç bir facia demektir. Çünkü çocuklar hastalığı belirtisiz ve ayakta geçirirler, toplum içine yayılmasında en riskli küme okul çocuklarıdır. Türkiye böyle bir serüvene girişmemeli. Bu gün günlük olgu sayılarımız Nisan ayındaki tepe değerlerinin bile üzerinde.

  • Türkiye’nin en az 3-4 dört hafta köktenci bir biçimde kapanmaya ihtiyacı var, başka türlü bu sorunla baş edemeyeceğimiz gibi gözüküyor.”

AŞI ORGANİZASYONU ŞART 

Aşı üretimi ve dağıtımının bütün dünyada yavaşlatılmış durumda olduğunu da söyleyen Prof. Saltık, “Virüsteki ciddi mutasyon aşıların etkinliğini azaltabilir” değerlendirmesini yaptı. Saltık, şöyle devam etti:

“Çin, kendi nüfusunu da yetiştiremiyor aşıları, başka ülkelerle de bağlantıları var. Yeni mutant tipi virüsler kullanılarak aşı üretmek gerekmektetir. Türkiye 14 Ocak’ta başladığı aşılamada 3 milyon doz aşıyı bile daha kullanabilmiş değil!

  • Demek ki elimizde aşı olsa bile yaygın ve hızlı uygulayabileceğimiz bir altyapıya sahip değiliz.

İngiltere’de, Almanya’da aşı istasyonlarının kurulduğunu, gönüllü tıp öğrencilerinin ve gönüllü eski sağlıkçıların göreve çağrıldığını çeşitli örnekler vererek daha önce de söyledik. Hiçbiri yapılmadı. İş. hastanelere ve aile hekimlerine yıkıldı. Sağlıkçılar organize bir topluluktur ve sağlık kuruluşundadırlar, işe gitmişken aşılarını da olurlar. Dolayısıyla aşı yapılması kolay gruptur. Bu gruba bile 12 günde ancak yetişebildi iseniz, yani günde yalnızca 100 bin doz aşı yapabildiyseniz, ancak 30 günde 3 milyon aşılamayı bitirebilirsiniz. Sağlıkçılar dışında daha da zor, çünkü insanlar dağınıktır.

  • Buraya odaklanmak gerekiyor; nasıl daha hızlı ve daha yaygın aşılama yapabiliriz??

Bu amaçla, yaygın aşılama yapabilmek için ayrı bir yapılanmaya, örgütlenmeye gidilmeli, ayrı personel, insangücü gibi planlamaları yapılmalı. Ancak hükümet harcama gerektirecek hiçbir adım atmıyor, atamıyor. Dolayısıyla bu gün gelen 6.5 milyon doz aşı bende buruk bir sevinç yarattı. Kullanabilecek miyiz, sorun burada. Onun için, büyük bir hızla aşı organizasyonu, yaygın aşı yapılabilmesi için her şeyin baştan gözden geçirilmesi gerekli. Eğer hızla yaygın aşı uygulanamazsa ve 4t hafta arayla 2. doz yapılamazsa, ilk dozdan yeterli bağışıklık elde etme olasılığı azalır. Ara uzadığı, 4 haftayı geçtiği taktirde 2. dozda elde edilecek bağışıklıkta da zayıflama ortaya çıkacaktır.”
***
Aynı içerik YENİÇAĞ‘da ve başkaca yerlerde de Cumhuriyet / Sibel Bahçetepe kaynak gösterilerek yayınlandı..

Prof. Dr. Ahmet Saltık yüz yüze eğitimin başlamasıyla yaşanacak faciayı açıkladı. Adeta feryat ederek uyardı (yenicaggazetesi.com.tr)

https://www.google.com.tr/amp/s/tr.sputniknews.com/amp/turkiye/202101271043667841-prof-dr-ahmet-saltik-bu-sekilde-okullarin-acilmasi-korkunc-bir-facia-olur/ 

https://www.google.com.tr/amp/s/t24.com.tr/amp/haber/dr-ahmet-saltik-bu-sekilde-okullarin-acilmasi-korkunc-bir-facia-olur-turkiye-boyle-bir-seruvene-girismemeli,929190

Sevgi ve saygı ile. 27 Ocak 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik 

Cumhuriyet Gazetesi’ne demecimiz – 16 Kasım 2020

Cumhuriyet Gazetesi’ne demecimiz..

Dostlar,

Demecimize 1. sayfada bir bölüm giriş ve arka sayfada devamı verilmiş.
pdf dosyaları aşağıda..

Cumhuriyet’e_demec1_16.11.20

İSTANBUL TIKANIYOR..

Cumhuriyet’e_demec2_16.11.20

SALGIN TEPE  NOKTADA!

Gazete‘ye yolladığımız tam metin ise aşağıda..
****

İstanbul’da yoğun bakımda alarm zilleri çalıyor : İstanbul tıkanmak üzere

  • Prof. Dr. Ahmet Saltık :
  • Hasta seçme durumunda kalınabilir. Acil 14 günlük kapama yapılmalı’

‘Aşı ile ilgili dünyanın haberinin olmadığı bir sürpriz var. Aşı yeterince üretilse de eksi 70-80 santigrat derecede soğuk zincirle ulaştırılmalı. Dünyanın hiçbir yerinde böyle yaygın bir donanım yok. Bu şu an büyük sorun’

SİBEL BAHÇETEPE

Ülkemizde koronavirüs salgını 8. ayını geride bırakırken, özellikle İstanbul’da sıkıntı giderek artıyor. Vaka sayısı “resmen” (!) günlük 3 bine yaklaşırken; sahadan gelen bilgilere göre, koronalı hastalar için hastane hastane dolaşıp yatak aranıyor, hatta özel hastanelerde bile yatışlar için sıra olduğu belirtiliyor. Yoğun bakımlar adeta alarm veriyor. Ankara Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi (E) Prof. Dr. Ahmet Saltık, İstanbul başta olmak üzere büyük kentlerde 14 günlük kapatma yapılması gerektiğini belirterek “İstanbul’daki salgın durumu nisan ayındaki tepe değerlerine yaklaşmış hatta aşmış durumda denebilir. Doktorlar yoğun bakıma alacakları hastaları seçmek durumunda kalabilir, bu çok acı” dedi.

  • Birleşmiş Milletler’e de çağrı yapan Saltık,

    tüm dünyada eş zamanlı 14 günlük kapatama yapılmasını

    bunun bir küresel dayanışma örneği olacağını söyledi.

Prof. Saltık, gazetemize yaptığı açıklamada, İstanbul’daki salgın durumunun Nisan ayındaki tepe değerlerine yaklaştığını hatta aştığını söyledi. Saltık “Birçok kaynaktan ve hastanelerden arkadaşlarımızdan gelen bilgiler bu yönde. Yoğun bakım yatağı bulmak son derece güç, cankurtaranlar saatlerce gelemiyor, merkezi yönlendirme ile hangi hastanede boş yatak varsa (?) oraya götürüyor cankurtaranlar. Ama yönlendirildikleri hastanelerde de rahatlık yok, tıkanmak üzere İstanbul’daki durum” uyarısında bulundu. Hangi ilde, hangi ilçede ne denli hasta olduğu, artış hızı, ölümler.. gibi epidemiyolojik verilerin bilinmesi ve buna göre önlemler alınması gerektiğini vurgulayan Saltık, “Sahadan gözlemlerimiz, meslektaşlarımızdan gelen bilgilere göre yoğun bakımlar doldu, hastalar sedyelerde bekletiliyor deniyor. Sağlık Bakanı 14 gün kapatma çağrısının yanlış olduğunu düşünüyorsa bilimsel gerçeklerle açıklamalı. İstanbul’dan başlayarak, epidemiyolojik verilerle uyumlu bicide 14 günlük kapatma yapılmalı” dedi.

‘Yoğun bakım hastaları seçilebilir’!

Hastanelerde doktorların “hasta seçme” durumuna düşebileceğini söyleyen Prof. Saltık, “Meslektaşlarımız neredeyse artık yoğun bakıma hasta seçmek durumda kalacaklar. ‘Bu hastayı mı, şu hastayı mı yoğun bakıma alalım?’ .. Bu çok ağır bir sorumluluk. Yoğun bakıma veremediğiniz hasta ölecek, böylesine ağır ve kritik, insan yaşamıyla ilgili kararlar vermeye siyasal iktidar bizi, kötü yönetimi ile zorluyor. Salgın yönetiminde gerek Türkiye genelinde gerek İstanbul’da geldiğimiz bu tıkanmanın temel sorumlusu siyasal iktidarın akıl ve bilim dışı kötü yönetimidir veya yönetimsizliğidir” diye konuştu. Saltık, şöyle devam etti:

“Türkiye, PCR testi pozitif insanların tümünü DSÖ’ye bildirmeyip neredeyse onda birini, yirmide birini bildiriyor. Dünya alem herhalde kör ve sersem değil. Uyarılar da gelmeye başladı. 9 aydır aşağı yukarı hükümet benzer yöntemleri izliyor ve Türkiye salgınla başedemiyor. Bu yöntemlerde eksiklik ve hatalar olduğunu artık kabul etmek gerekir, değiştirmek gerekir.

Ne yapılabilir?

Öncelikle bilimsel danışma kurulu ne kararlar alıyor, bunları iktidarın kamuoyu ile paylaşması gerekir. Sonra neden o kararları uygulamadığını gerçekleri ile paylaşması gerekir. Salgınla ilgili verileri DSÖ’nün kurallarına uygun biçimde PCR (+) çıkanların tümünü, negatif çıksa da klinik olarak tanı konan olguların tümünü kamuoyuna ve DSÖ’ye bildirmelidir.

  • Pek çok ülkede, Türkiye içinde olmak üzere ekonomik kaygılar ve sermayenin kârı öne çıkarılarak, masum insanların önlenebilecekken ölümleri önlenmiyor.
  • Ülkemizde salgınla başetmenin öndeki temel 3 engelden biri, talan edilen ekonomi nedeniyle salgına yeterli finansal kaynağı ayır(a)mamak geliyor.”

Ek Sağlıkçı ataması yapılmalı

Sağlık çalışanları sayısının yetersizliğine de dikkat çeken Prof. Saltık “En az yüz bin yeni sağlık çalışanı alınması gerekir diye aylardır uyarıyoruz.. Varolan sağlık personeli yetersiz, OECD’nin dibindeyiz” dedi.

Salgınla ilgili başarısızlığın bir başka nedeninin ise liyakat olduğunu anımsatan Saltık, Sağlık Bakanlığının liyakata dayalı kadrolarla değil ahpap çavuş ilişkisiyle, yandaşlarla yönetildiğini (nepotizm) anlattı.

“Salgından çok, Türkiye’deki kötü siyasal yönetim masum insanların ölümünün temel sorumlusu“

diyen Saltık, “11 Mayısta AVM’ler açılmıştı, Temmuz gelince yükselmeler başladı. ‘Böyle giderse Eylül – Ekimde Türkiye 14 gün kapama ile karşı karşıya kalabilir, buna hazırlıklı olun.’ demiştik. Şimdi o günlere geldik ne yazık ki.

  • Özellikle İstanbul’da ve büyük kentlerde en az 2 haftalık bir tam kapatma gerekiyor.

Bunun için de ciddi finansal kaynak ayırmalısınız. Ne yazık ki Türkiye iflasın eşiğinde ve AKP para bulamıyor.

  • İktidar, salgın yönetiminde ‘mış’ gibi yapıyor, oyalanıyor ve halkı oyalıyor” değerlendirmesini yaptı.

Maskeden yakında kurtulacağız söylemi yanlış

Sağlık Bakanı Koca’nın ‘aşı yakındır ve yakında maskeden kurtulacağız’ yönündeki söylemlerini de eleştiren Prof. Saltık, özetle şunları kaydetti:

“Bu söylemler halkın desteğini zayıflatır ve bu olmadan salgında başarılı olamazsınız. Maskeden kurtulacağız söylemi son derece yanlış. DSÖ ‘henüz elde aşı yok’ diyor ama çalışmalar hızla ilerliyor. Bu yılın sonlarına doğru belki sınırlı bir dağıtım olabilir. 2021’in ilkbaharı, yaza doğru bir aşı elde edebiliriz ancak bununla da bitmiyor. Ciddi bir üretim yetersizliği sorunu var. Türkiye 90 milyon, 45 milyona aşı yapacaksınız diyelim; bu denli aşıya erişmek olanaklı değil. Ayrıca Türkiye hangi ön anlaşmayı yapmış, bunları bilmiyoruz, İktidar açıklasın. 2 doz gerekli, 90 milyon doz yapar, 1 doz = 15 Dolardan 1,35 milyar Dolar! Bunca kaynak yok!

Ayrıca aşı ile ilgili dünyanın haberinin olmadığı bir tatsız sürpriz de var:

En yakın gibi gözüken aşı eksi 70-80 derecede saklanmak zorunda. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir donanım yok. Bu da ciddi bir kaynak ve zaman gerektiriyor.. üretildiği laboratuvardan çıkarken daha eksi 70- 80 derecede soğuk donanımla taşınacak ve kişinin koluna erişene dek bu soğuk zincir korunacak. Bunun hazırlığı yok, ciddi gider ve zaman gerek.

Daha bir yıl yaklaşık, iyimser söylüyoruz, çok sıkıntımız var.

Bu dönemde hem maske hem fiziksel korunma uzaklığı hem de genel hijyen önlemlerini daha da özenle sürdürmeliyiz.

Temaslılarda belirti yoksa test yapılmayacağı açıklandı. Bu kararın bilimsel dayanağı yok.

Hükümet salgınla mücadele ediyormuş gibi yapıyor.

AKP iktidarı, gerçek anlamda salgın politikası yürütemediği için, bu oyalanmalarla zaman kazanmaya çalışıyor. İlaç / aşı geliştirilmesini bekliyor.

24 Ekim’de BM’nin 75. yılında yaptığım konuşmalarda şunları vurguladım :

  • Yalnız Türkiye için değil, uluslararası toplum için tüm dünyada eşzamanlı 14 gün küresel kapatma çağrısı yapıyoruz.

Bu bir uluslararası dayanışmadır ve insanlığa çok şey kazandıracaktır. BM düzleminde konunun mutlaka ve ivedilikle ele alınması gerek.” (15.11.2020)
*****
Cumhuriyet’e ve değerli muhabiri Sn. Sibel Bahçetepe’ye teşekkür ederken,
bu gün  açıklanan Cumhuriyet Gazetesi’ne 28 gün reklam yasağı cezasını kınıyoruz. Asla adil değil, hukuka uygun değil; buram buram siyasal hınç – intikam – çökerteme saldırısı kokuyor.
Bunlar 21. yy’da Türkiye’ye yakışmıyor ama siyasal islamcı AKP kendine yakıştırıyor.
Bu Gazete neler gördü, geçirdi.. Asırlık çınardır.. Sel gidecek kum kalacaktır, unutulmasın.

Gazetemiz Cumhuriyet’i destekleyelim günde birkaç tane alıp dağıtalım..

Sevgi ve saygı ile. 16 Kasım 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

 

 

 

Cumhuriyet Gazetesine demecimiz

Cumhuriyet Gazetesine demecimiz :
Virüsle flört olmaz!

Prof. Saltık, 14 günlük tam kapatma önerdi

Prof. Dr. Ahmet Saltık, Türkiye’nin koronavirüs salgını ile mücadelesini değerlendirdi.

Prof. Saltık, 14 günlük tam kapatma önerdi, artan intiharların açıklanmasını istedi.

Sibel Bahçetepe
25 Eylül 2020 Cumhuriyet
https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/prof-saltik-14-gunluk-tam-kapatma-onerdi-1768614

Prof. Saltık, 14 günlük tam kapatma önerdi

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık, Türkiye’nin koronavirüs ile savaşımının “suyuna tirit”, baştan savma ve yüzeysel olduğunu belirterek “Günlük 65-70’leri aşan ölüm sayıları ve 1700’leri geçen yeni olgu sayıları çok ürkütücüdür ve ciddidir.

  • Yaşlı insanlar evlerinde sessiz sedasız ölüyor.

Tablo buraya gelmişken halen ‘lokantaları, kafeleri daha sıkı denetleyeceğiz’ denerek
salgınla mücadele edilemez.

  • Salgınla flört olmaz! Türkiye’nin artık dayancı kalmadı” dedi.

‘BİRER SIFIR EKLEYİN’

Saltık, Türkiye’de hasta ve ölüm rakamlarının açıklananın çok üzerinde olduğunu söyledi.

Saltık, “Sahadan gelen veriler, pandemi için ayrılan en az 160 bin yatağın dolu olduğunu yönünde.

Geri kalan 100 bin yatakla 90 milyon nüfuslu ülke, olağan sağlık hizmetlerini karşılamaya çalışıyor.

AKP’nin o turkuvaz rengi denen kararttığı, maskelediği AKP yeşiline buladığı tablodaki hastalık-ölüm verilerine birer sıfır ekleyin” diye konuştu.

Okulların açılmasının 2 hafta içinde tabloya yansıyacağını belirten Saltık, geç kalınmadan
“14 günlük tam kapatma” önerdi. Avrupa’da da okulların açılmasıyla vakaların arttığını ve
yeniden kapatmaların gündeme geldiğini anımsatan Saltık,

“Yüzeysel önlemlerle, Türkiye’de salgının geldiği düzeyde baş etme olanağı gözükmüyor.” dedi.

‘TALAN EKONOMİSİ BATIRDI’

Salgının uzamasına / uzatılmasına, Türkiye’nin artık tahammülü kalmadı” diyen Saltık, ertelenen sağlık hizmetleri gereksiniminin çok biriktiğini ve çok sayıda hastanın ciddi zorluklar yaşadığını anlattı. Saltık, özetle şöyle devam etti:

“Milyonlarca insan, özellikle süreğen sağlık sorunları olan yaşlı insanlar sağlık kuruluşlarına gidemiyor. Ertelenen sağlık gereksinimleri ağırlaşıyor, insanlar evlerinde sessiz sessiz ölüyor!

  • Tablo bu şekilde sürdürülemez, bu tablo gayri meşrudur, insan haklarına aykırıdır.
  • Muhalefetin ayağa kalkması gerek.
  • Salgınla flört edilemez, politik kaygılarla zamana yayılamaz, bedelleri topluma çok yönlü ve çok ağır olur.

14 gün tam kapatmanın maliyeti ülke ekonomisine yaklaşık 50 milyar Dolar.

Türkiye 18 yıllık talan ekonomisinin sonunda, ekonomisi bakımından dünyadaki en kötü,
en sıkıntılı durumda ülkelerden biri olmuştur. ‘14 günlük tam kapatma ile bulaşın toplumdaki hızı büyük ölçüde kırılacaktır.”

‘BALAYI DÖNEMİ BİTTİ’

Pandemi ile birlikte ekonomik ve toplumsal bunalımın çok yönlü olarak derinleştiğini ve intiharların arttığını söyleyen Prof. Saltık, “Çoğu müzisyen, yüz dolayında sanatçının intihar ettiğini geçenlerde okuduk.

TÜİK salgının başından bu yana yaşanan intihar ve ölüm rakamlarını açıklasın.

İnsanlar borçlarını ödeyemediği için işsiz kaldığı için sokaklarda kendilerini yakıyorlar!

Kredi borçları çok şişti ve ödemesiz balayı dönemi bitti, hangi gelirle ödenecek?

Arka arkaya ardışık iflaslar ve haciz yağmuru gelecek.” değerlendirmesini yaptı.

Prof. Saltık’tan AVM eleştirisi: Vakalar maskelenebilir

Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Saltık’tan AVM eleştirisi:
Vakalar maskelenebilir

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık, AVM’lerin açılmasını “hükümetin oynadığı bir kumar” olarak değerlendirdi. 11 Mayıs’ta AVM’lerin açılması ile 2 günde 2.5 milyon kişinin buralara gittiğini anımsatan Saltık, “Koronavirüsü alanların %80’inde bulaştırıcılık ilk 5-6 günde ortaya çıkıyor. Bu nedenle 1. haftada anlamlı artış olabilir. Bu haftaya dikkat etmeliyiz. Hastalık azalma eğilimine girdiği için bu artış maskelenebilir, ‘vaka sayısı iniyor ama yavaş iniyor’ denebilir. Bunun 2. dalga etkisini, en uzun kuluçka süresi olan 14 gün sonra 25 Mayıs haftasında görebiliriz, bu nedenle vatandaşlar önlemleri elden bırakmamalı” dedi.

22 Mayıs 2020, Cumhuriyet

Prof. Saltık, bayram öncesi değerlendirmelerde bulundu. Saltık, alışveriş merkezlerinin (AVM) açılması için elde güvenilir epidemiyolojik veriler olmadığını ve bunun neye göre yapıldığının bilinmediğini anımsatarak

  • Salgın, epidemiyoloji bilimi ilkelerine göre değil ne yazık bir anonim şirket anlayışı ile yönetiliyor
  • ve bedeli üstü örtülen fazladan ölümler oluyor.
  • Masum yurdum insanı kapitalizme kurban veriliyor.
  • Ortada bir güven bunalımı da var. Çünkü salgın yönetimi sırasında hasta ve ölüm sayıları halka gerçekçi şekilde açıklanmadı. Belli ölçülerde makyajlandı. O nedenle ‘salgın denetimimiz altına girdi, normalleşmeye giriyoruz’ gibi söylemler halkta güven sorunu oluşturdu.” dedi.

GEVŞEMELERE DİKKAT

AVM’lerin açık olması ancak parklar, kıyıların yasak olmasına ilişkin Saltık;

  • “O denli çelişkili ve traji-komik durum yaşıyoruz ki… İnsanlar birbirinden 1-1,5 m uzak kalarak karada korunduğu gibi deniz kenarlarında da, parklarda da korunabilir. AVM’ler için risk daha büyük çünkü Türkiye’deki AVM’lerin klima sistemleri büyük ölçüde içerideki havayı alarak döndürüyor. İnsanlar AVM’lerden alabilecekleri pek çok ürünü küçük ölçekli marketlerden de alabilir ama denize girme, güneşlenme ya da yürüme gereksinimleri AVM gereksiniminden önce gelir. Üniversiteleri kapatan, sınavları on line yapan, ancak 2 aydır uygulama yapmayan tıp fakültesi öğrencilerini mezun edelim diye düşünülürken; AVM’lerin açılması kapitalizmin baskısının sonucudur. İktidar halktan yana değil, sermayeden yana” değerlendirmesini yaptı.

‘AVM’LERE GİTMEZSENİZ KIYAMET KOPMAZ’

Koronavirüs bulaşına yakalanan her yüz insandan yalnızca 15’inin sağlık kuruluşlarına başvurma gereksinimi duyduğunu, başvuranların ateş, öksürük, nefes darlığın gibi durumlarda PCR testine alındığını anlatan Saltık, “Bu durumda başvuranların yaklaşık yarısına test yapılıyor. PCR testi ile gerçek hastaların % 60’ında hastalığı yakalıyorsunuz. Yani test (+) olarak tanı koyduğunuz 4 kişiye karşılık, yaklaşık 96 kişi toplumun içinde oluyor. Hastaların %25’i de hiç fark edilmeden hastalığı geçiriyor. Ülkemizde 7,5-8 milyon insana hastalığın bulaşmış olması beklenir. Bu kötü müdür? Bir bakıma iyidir, çünkü toplum bağışıklığının gelişmesini istiyoruz. Salgın denetimi için toplumun en az %60’ının bulaşı alıp bağışık yanıt geliştirmesi gerekli.” dedi.

Salgında İstanbul’un durumunun öbür illerden farklı olduğunu kaydeden Saltık,

  • “Eldeki verilere göre İstanbul halkının aşağı yukarı % 40’ı bulaşı aldı ve bağışıklık gelişti. İstanbul’da salgının yavaşlamasının nedenlerinden biri de bu. Ancak bu görece iyimser tabloyu Türkiye’ye genelleyemeyiz. Türkiye’nin geri kalanında bu denli hızlı bir salgın yaşanmadığı için, bunca yüksek (İstanbul ölçüsünde) toplum bağışıklığı oluşmadı. Alınan önlemlerde gevşersek Türkiye’nin başka yerlerinde olgular artabilir.” diye konuştu. AVM’lere 11 Mayıs günü yaklaşık 2.5 milyon insanın gittiğini anımsatan Saltık, özetle şunları kaydetti:

AVM’lerin açılmasında bir kumar oynandı

Halkın bu gerçekleri görmesi ve kendi başının çaresine ne yazık ki bakması gerekiyor.

AVM alışverişlerini ertelemelerini öneriyorum, AVM’ye gitmezlerse kıyamet kopmaz, giderlerse hem kendileri hem de aile üyeleri için, hele hele evdeki yaşlılar için ciddi risk oluşturabilirler.

65 yaş üstü evde çaresiz, sokağa da çıkamıyorlar, bekliyorlar. Dışarı çıkıp gelen sorumsuz gençler rahatlıkla bu yaş diliminin ölüm nedeni olabilirler.

Bu bayram ne olursunuz, böyle bir ziyaret yapmayalım, uzaktan el sallayalım birbirimize erteleyelim. Bu bayram, bayram ziyareti, bayram alışverişi ve bayram namazına gitmeyin dedik, uyardık, iktidar buna kısmen uydu. 2 ay sonra Kurban Bayramında dilerim hasret giderebiliriz.”
================================
Dostlar,

Cumhuriyet gazetemize ve değerli emekçisi Sn. Sibel Bahçetepe’ye teşekkür ederiz bu söyleşiyi bizimle yaptıkları ve yayınladıkları için..

Sevgi ve saygı ile. 23 Mayıs 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc

Hekim, Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı
Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (SBF-Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com