Etiket arşivi: İzolasyon

E. Ora. Nusret Güner’in Kovit-19 Deneyimi ve Önerileri

Dostlar,

Sitemiz okuyucularından Saygın E. Oramiral Nusret Güner beyefendi, aşağıdaki iletiyi yolladı sitemizde paylaşalım diye..
***
Kumpas davaları sürerken, yurtseverler Silivri zindanlarında tutsak alınmışken, Ankara’da Sakarya çarşısının küçük meydanında SESSİZ ÇIĞLIK eylemleri yapıyorduk her Cumartesi. Bunlardan birinde E. Oramiral Nusret Güner de vardı. Donanma Komutanlığı görevinden onuru ile istifa etmişti, hak ettiği Deniz Kuvvetleri Komutanlığına atanmadığı için. Orduevinde kalma hakkı elinden alınmıştı. Kısaca bunları da anlattı dimdik durarak. Biz de

  • Dert etmeyin Amiralim, haydi bize gidelim..”

demiştik içimizden taşarak, 80 m2’lik evimizi paylaşmak üzere.
Çok duygulanmıştık.. Dostluğumuz gelişti, iletişimimiz sürüyor..
***
Güner Amiral’in kamuoyu ile paylaşmakta yarar gördüğü iletisi aşağıda..
==============================

Ahmet Hocam,

Türkçe konusunda mükemmelsiniz. Bunu görmüş olmaları çok yerinde. Ben de naçizane tebriklerimi sunuyorum. (AS: Dil Derneği’nin bize verdiği Onur Ödülü üzerine..)
***
Covid-Aşı tecrübem ile ilgili bir yazı hazırladım, bunu önce Twitter’da “Emekli bir Askerden Andıç” başlığı ile yayınlamayı düşündüm, sonra vazgeçtim. Taslak Andıç’ım aşağıdadır:

1. KONU:
Covid-Aşı Değerlendirmesi.

2. İNCELEME:

a. Ben ve eşim 2 Sinovac, 2 Biontech; kızım 2 Biontech aşısı olmuştuk. Yalnızca benim Covid+ olmama karşın, hastalığım öncesinde 7/24 birlikte, en çok 10 metre içindeydik.
b. Önce kızım, 2 gün sonra eşim, boğaz yanması / kuruluğu, nezle ve öksürük bulguları gösterdi.
c. 2 gün sonra bende, öksürük dışında aynı bulgular ve geniz tıkanıklığı ile 38 derece ateş oluştu.
d. Eşim ve kızımın 2’şer kez yapılan PCR testi negatif çıkarken, benim 1 kez yapılan PCR testim pozitif çıktı.
e. Hastane tarafından verilen ilaçları kullandım.
f. Evde karantinadaki tedavimin ilk 5 günü boyunca, bulgularım özet olarak; geniz tıkanıklığı, nezle, 3 gün hafif 2 gün yoğun öksürük ile ilk gün oluşan 6 saat süren 38 derece ateş oldu. Evde karantinanın son 9 günü hiçbir sorunum olmadı, ancak koku alma duyusu kaybım ise 14 gündür devam ediyor.

3. SONUÇ VE ÖNERİLER:

a. Sonuçlar:
(1) Eşim ve kızımın aşıları görevlerini başarıyla yaptı ve yüksek düzeyde oluşan antikorlar Covid virüsünün sağlık duvarlarından içeri girmesini engellediler.
(2) Benim aşılarım ise; yaşım ve yorgun/ yıpranmış bedenimin sahip olduğu kalp ve göğüs hastalıkları nedeniyle Covid virüsünün sağlık duvarımdan içeriye girmesini engelleyemediler, ancak vücuduma girdiklerinde yeterli düzeyde oluşmuş antikorlarca oldukça zayıflatıldıkları için salt sınırlı ölçüde etkili olabildiler.
(3) Bu değerlendirme, amatörce yapılmış ve yalnızca Güner Ailesinin Aşı-Covid ilişkisi gözlemine dayandırılmıştır. Profesyonel değerlendirmeye ve çok / yeterli sayıda veriye gerek vardır.

b. Öneriler              :
a. Çevrelerinin dikkatini çekecek ölçüde kendilerini korumaya çalışan Güner Ailesine Covid virüsünün nasıl bulaştığının incelenmesini (AS: Filyasyon raporu isteniyor!)
b. Görevlerini başarıyla yerine getirdikleri değerlendirilen aşılamanın sürdürülmesini
c. Covid deneyimine sahip kişilerden elde edilecek verilerin, sağlıklı istatistiksel bilgi sayısına ulaştırılarak yapılacak bilimsel çalışma sonuçlarının dikkate alınmasını öneririm.
=============================

Güner ailesi
ne en iyi dileklerimiz sunar, kamuoyu ve ilgili – yetkililerle bu iletiyi paylaşırız..

E. Ora. Güner, teknik deyimle “filyasyon” yapılmasını ve “filyasyon raporunu” görmek istiyor son derece yerinde olarak.
Oysa Sağlık Bakanlığı, salgınla savaşta masanın 4 ayağını da kırmış durumda :

1. Sürveyans
2. Karantina
3. İzolasyon
4. Filyasyon

Bakan Koca her gün aynı anlama gelen sözlerini salt sözcükleri değiştirerek yinelemekte.
Umudunu apaçık, kağnı hızıyla ilerleyen / ilerlemesi umulan, hiçbir zorlayıcı yasal önlem – yaptırım uygulanmayan aşılama ve doğal bağışıklığa bağlamış durumda. Fatura olağanüstü ağır olsa da…

Bu vebal, altından kalkılamayacak ölçüde ağırdır. Her gün, açıklanan 200 – 300 arasında Kovit-19 ölümü gerçekte 3-3,5 katı olup, masum insanlar, ölümleri büyük ölçüde önlenebilecek iken, bu akıl – vicdan – insaf – hukuk – bilim… dışı politik seçim ile kurban verilmektedir.

Gün olur, bu vahşi kıyımın yargıda hesabı mutlaka sorulur; er ya da geç..

Sevgi ve saygı ile. 05 Ekim 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    twitter : @profsaltik     

.

 

BU SALGINA KARŞI HALA ŞANSIMIZ VAR

BU SALGINA KARŞI HALA ŞANSIMIZ VAR

Dr. Mahmut YAMAN
Işık Üniv. Öğr. Gör. 
İşyeri Hekimi, Tıp Bilişimcisi

GENEL DURUMA BİR BAKIŞ

Gördük ki, bizimki de içinde olmak üzere ülkeler böyle bir salgın için hazırlıklı değilmiş. Her ülke kendisine uygun gördüğü uygulamalarla salgına karşı mücadele etmeye çalışıyor. Ülkelerarası işbirliğine yönelik adımlar tam anlamıyla atılamadı. Oysa bunun derece zorunlu olduğunu düşünüyorum. Şu anda her ülke salgın sürecinde farklı noktalara geldi. Ama salgın dünya genelinde bütün hızıyla sürmekte ve daha ne denli süreceği de belirsiz.

Sürecin ülkemizde doğru yönetilemediğini düşünüyorum ve üzülüyorum

Kısa süre sonra okullar açılacak, tatilciler dönecek. Kim hasta, kim taşıyıcı bilmiyoruz. Şu ana dek açıklanan tablonun daha da kötüleşeceğini söylemek falcılık sayılmaz. Sürekli gizlilik politikası uygulandı ve uygulanıyor. Oysa tam saydamlık gerekir. Çünkü sağlık herkesin hakkı.

Hastalığın herkese bulaştığını hayal edelim ve %2 dolayında öldürücü olduğu gerçeğinden yola çıkarak bir hesap yapalım. Kaç kişi yaşamını yitirmeye aday, hesabını siz yapın.

Bu virüse karşı etkili bir ilaç yok! Tedavi amaçlı kullanılan ….ovir/….avir ve benzeri şekilde son heceyle biten adlı ilaçların ne derece etkili olduğu tartışmaya çok açık. Uygulanan tedaviler, yalnızca hastalığın belirtilerine yönelik genel destek tedavisinden öteye gitmemekte.

Etkili bir aşısı yok! Aşı ve ilaç çalışmaları da değişik ülkelerde sürüyor. Gözardı edilmemesi gereken en temel nokta; gerek aşı gerek ilaç bulma çalışmalarının kendine özgü süreçleri vardır. Bu süreçlere uymadan geliştirilen aşıların/ilaçların uygulanması sonucunda ilerde hangi sorunlara yol açacağı ciddi biçimde dikkate alınmalıdır. 1957-61 arasında yaşanan “thalidomid faciasının” bir benzerini, hatta daha kötüsünü yaşayıp yaşamayacağımızın bir güvencesi yok.

Konunun uzmanı olmayan kişiler sürekli TV ekranlarında boy göstererek yalan – yanlış bilgilerle karşımıza çıkıyor ve halkın bilinçlenmesinin önünde engel olacak biçimde umut pompalamaya çalışıyorlar. Sonu; sokaklar, toplu bulunulan yerler ve gerçekte her yer korunmasız insan kalabalıklarıyla dolup taşıyor.

Kimi kendini bilmezler/fırsatçılar reyting ve çıkar amaçlı olarak medya araçlarından uluorta paylaşımlar yaparak sürece olumsuz etki ediyorlar. Bu konuda örnekler daha da çoğaltılabilir. Çözüm önerilerine geçmeden, maske konusuna değinmek istiyorum.

Salgın sürecinde kullanılması önerilen maskeleri 2 kümeye ayırmalıyız;

1-Salgın mücadelesinde rolü olan kişilerin kullanması gerekenler.
2-Vatandaşların kullanması gerekenler.

1. Küme maskeler belirli standartlara uygun olmalıdır. Bu standartlar yetkili birimlerce belirlenmiştir ve bu maskelerin ilgili standartlara uygunluğunu test eden laboratuvarlar kurulmuştur. Bu maskelerden ABD standartlarına uygun olanlar; N95 veya N100 maskelerdir. Avrupa standartlarına uygun olanlar ise FFP3 tipi maskelerdir. Bu maskeler virüslere karşı da koruma sağlarlar.
2. Küme maskeler ise virüslere karşı koruma sağlamaz. Peki, koruma sağlamıyorsa neden takmalıyız diye sorabilirsiniz. Virüs ağzımızdan çıkan damlacıklarla çevreye yayılır. Nefes alırken de ağzımızdan ve burnumuzdan vücudumuza girer. Bu maskeler, ağızdan yayılan damlacıkların çevreye saçılmasını engeller. Süreçte herkes kendisini potansiyel bulaştırıcı olarak düşünmelidir. Ağzımızı ve burnumuzu örtecek biçimde maske takarsak hem kendimizi, hem de başkalarını korumuş oluruz.

Maske konusunda kafa karıştıran yalanlar:

Karbondioksit birikimine neden olur… Bu doğru değil. Nasıl nefes alırken maskeden hava giriyorsa, nefes verdiğimizde de dışarı çıkar ve karbondioksit birikmesi olmaz. Bütün ameliyatlarda ameliyat ekibi bu maskeleri kullanıyor. Bazı ameliyatlar 15 saat sürebiliyor.

Baş ağrısı, nefes darlığı yapıyor... Bunlar da doğru değil.
Lütfen maskesiz dışarı çıkmayın!
Bu, karşımızdaki insanlara da saygımızın bir gereğidir.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİM

Bu salgını en kısa sürede denetim altına alarak bundan sonra yaşanacak can yitimleri başta olmak üzere her türlü yitiği en az düzeye indirmek hala olanaklıdır.

Bugün geldiğimiz noktadan başlayarak yapılabilecekler :

Şu ana dek izlenen yolun yarar sağlamadığı dikkate alınarak;
Süreci sonuna dek tek merkezden yönetmek gerekir. Bir acil durum yönetim merkezi kurulmalı. Bu merkezde yalnızca otorite konumunda olan kişiler görev almalı. Siyasiler kesinlikle bu merkeze karışmamalı, yalnızca merkezin istemlerini yerine getirmelidir. Aşağıda önerilenlerin hepsi de aynı anda başlatılmalıdır. Katı önlemlerle çözüme yaklaşmadığımız sürece yitiklerimiz giderek artabilir ve denetlenemez duruma gelebilir. Bu da ülkemiz güvenliği açısından bir tehdit demektir.

1-“Yaşam 30 günlüğüne ülkemiz genelinde ertelenmelidir”

Kesinlikle 30 günlük genel sokağa çıkma yasağı sıkı bir biçimde uygulanmalıdır. Bu süre içinde filyasyon (hastalığın kaynağına yönelik geriye doğru araştırma) çalışması yapılmalıdır. Saptanan hastaların hastalıktan temizleninceye dek yalıtılması (izole edilmesi) sağlanmalıdır.

2-Ülke sınırlarında giriş çıkışlar katı olarak denetlenmelidir.
Transit geçen araçların ülkeyi denetimli olarak terk etmesi sağlanmalıdır.
Ülkeye girenler en az 14 günlük karantinaya alınmalıdır.

3-Şehirlerarası ulaşım kısıtlanmalı ve denetim altına alınmalıdır.

4- Zorunlu tüketim gereksinimlerimizi karşılayan sektörler ve bir ölçüde veya tümüyle durması olanaksız olan sektörler (cam, döküm vb.) dışında kalan işyerleri kapatılmalıdır.

5-Okulların açılması 2 ay ertelenmelidir.

6-Tıbbi uygulama süreci kurulacak geçici sahra hastaneleriyle ve/veya salt salgın mücadelesi veren hastanelerle tamamlanmalıdır.

7- Ekonomik ve sosyal uygulama süreci

Halkı bilgilendirmek ve bilinçlendirmek amacıyla genel ağ ve uydu üzerinden yalnızca bir TV kanalından 24 saat yayın yapılmalıdır. Bu kanal dışında hiçbir medya aracına salgınla ilgili yayın izni verilmemelidir. Bu kanal da politik değil, tümüyle bilimsel temelde yayın yapmalıdır. Hastalığın yayıldığı yerler, mücadele yöntemleri vb. hastalıkla ilgili her türlü bilgi buradan verilmelidir. Hiçbir siyasetçi bu kanalda konuşmamalıdır.
Bu süreçte;
• İletişim en az 2 ay süreyle ücretsiz / indirimli olmalıdır.
• Elektrik, su, doğal gaz en az 2 ay ücretsiz olmalıdır.
• Evlere temel gereksinim servisleri hizmete girmelidir.
• Zorunlu olarak çalışılması gereken sektör çalışanlarının işyerinde konaklaması sağlanmalıdır.
• Kapalı kalması gereken küçük esnafa ve çalışanlarına devlet maddi destek sağlamalıdır.

Bütün bu uygulamalar için maddi kaynak nereden sağlanacak?
Maddi çözüm konusunda öneri yapabilecek uzmanlık bilgim yok. Sizler belki daha güzel öneri sunabilirsiniz. Uygulanabilir mi bilemem ama benim aklımdan geçenleri yazıyorum;
Saydam bir havuz oluşturulabilir ve bu havuza;
Milyarderlerimiz, bankalarımız ve devlet nakit akışı sağlayabilir. Salgın denetim altına alınıp boğulduktan sonra da kişi ve kurumların paraları ileride ödeyecekleri vergilerden düşülebilir.

Sevgi ve saygılarımla.

Karantina TV : Engellenemeyen salgın… Ne yapmalı?

Prof. Dr. Ahmet Saltık
Recai Aksu ile Önce İnsan’da..

Karantina TV 
18 Ağustos Salı günü, saat 20:00’de Canlı Yayında…

Engellenemeyen salgın…
Ne yapmalı?

Özgür haber kaynağı Karantina TV’nin
Youtube ve sosyal medya hesaplarında,
18 Ağustos Salı günü, saat 20:00’de canlı yayında idik
80 dakika süren oldukça kapsamlı bir program oldu.

Sağlık hizmetlerinin yönetiminde masanın 4 bacağını konuştuk salgın bağlamında :
1. Örgütlenme
2. Sağlık İnsangücü 
3. Teknik donanım
4. Finansman

Ek olarak “Salgın Yönetimi 4’lüsü / Kuarteti” ni irdeledik.
1. Sürveyans
2. Filyasyon
3. Karantina
4. İzolasyon

6.  ayın içinde neden salgının daha ilk dalgasını sönümlendiremedik?
Nerelerde hata yapıldı? Ne yapmalı.. kapsamlı ve tümüyle bilimsel temelde açıkladık.

İlgi ve bilginize sunarız, izlenmesini, paylaşılmasını dileriz.

Sevgi ve saygı ile. 18 Ağustos 2020, Tekirdağ

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Uzmanı
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com