Etiket arşivi: Atatürk Aydınlanması

Her devirde adam: Soner Polat!

Her devirde adam: Soner Polat!

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik
Aydınlık, 03.10.1

(AS: Bizim katkımız yazının altındadır..)

Adını Balyoz kumpası döneminde duymuştum. Mahkemelerdeki dik duruşunu anlatmışlardı. Sızlanmayanlardandı. Arkadaşlarına nasıl etkilediği konuşuluyordu. Mütevazi, zeki ve vatansever…
Lider özelliği hemen göze çarpıyordu.

VATAN PARTİSİ KONGRESİ

İlk kez Vatan Partisi kurultayında yüz yüze geldik.
Sonrasında sık sık görüştük.
Ankara siyasi kulislerini çok merak ederdi.
Her buluşmamızda ayrıntılı sorular yöneltirdi.
Ortak dostlarımız vardı.
Biraraya gelmeyi kararlaştırmıştık, ama olmadı.
Kurultay’da Divan Başkanı seçilmişti.
Yaptığı konuşma tüm salonu ayağa kaldırdı.
Salonda kendisine, Bu hareketi sizin kadar özlü anlatan olmamıştı dedim.

Çok duygulandı. Ölüm haberini alınca internette tekrar dinledim.
O günkü gibi heyecanlandım.

HERKES SAYGI DUYUYORDU

Önü açıktı. FETÖ kumpas kurdu.
Ama bu saygınlığından hiçbir şey kaybettirmedi.
Emekli, muvazzaf hangi denizci ile konuşsam aynıydı.
Adı geçince hemen dikkat kesiliyorlardı.
Kıbrıs’ta Doğu Akdeniz’de tatbikata katıldım.
Orada da hep anıldı. Hiç olumsuz bir şey duymadım.
Hep takdir ve övgü vardı. Birlikte çalışanlar gururla anlatıyordu.
Onunla çalışmak ayrıcalıktı.

YAŞ SONRASI

Hastalanmıştı. Telefonlara bakamıyordu. Sağlık durumunu dolaylı öğrenebiliyordum.
“Uyutulduğu” söylenmişti. Bu yılki YAŞ sonrası Gazi Orduevinde bir resepsiyon vardı.
Ankara’daki komuta kademesinin tamamına yakını oradaydı. Aydınlık’tan olduğumu öğrenenler hemen O’nu sordu. Sade denizciler değil, öbürleri de!

DOĞU AKDENİZ

Son dönemde Doğu Akdeniz’i konuşuyoruz. Her sohbette iki isim öne çıkıyor.
Soner Polat, Cem Gürdeniz.
Mavi Vatan konusunda uzmanlar.
Derin izler bıraktıkları hemen anlaşılıyor. Askerin de, sivilin de referansları…

AYDINLIK YAZARI

Silivri duvarları yıkılmıştı.
Aydınlık’ta düzenli yazılarına başladı.
“Bismillah Vira” dedi.
Aydınlık için “Karanlığa tutulan el feneri” tanımı yaptı.
“Aydınlık’ta yazmak hayatımda almış olduğum en büyük ödüllerden birisidir” diye yazmıştı. Aydınlık’ta savaş vardiyasına girmişti.
Gelen telefonlardan biliyorum. En çok okunan yazarlardan biriydi.

TARAFTI

Hasan Yalçın’ın deyimiyle; Mıknatısın orta yerinde durmadı. İlk yazısında açık açık yazdı.

“Tarafım” dedi.

“Atatürk ilke ve devrimlerinden;
Cumhuriyet değerlerinden;
Türkiye’nin milli bütünlüğünden:
Tam bağımsızlıktan;
Mehmetçikten;
İşçinin, emekçinin ve ezilen halkın kavgasından;
Emperyalizm ile boğuşan tüm milletlerden;
Üretime dayanan milli bir ekonomiden” yana taraftı.

“Vatan, millet, bayrak kavgası varsa” sapına kadar taraftı.

GÜVENİN TİMSALİ

Karşılaştığı herkese güven veriyordu. Karamsarlık yoktu.
Konuştuklarını hemen ikna ediyordu. Çok dikkat ettim. Yanından ayrılan herkesin yüzü gülerdi.
Umutlanırdı. Amiral Soner Polat böyle biriydi.
Her devrin adamı değil; Her devirde adamdı.
Yüreği hep Türkiye için çarptı.
Aramızdan erken ayrıldı. Ruhu şad olsun..!
=======================================
Dostlar,

soner polat ile ilgili görsel sonucu

Biz de çoook üzüntülüyüz.
Gerçek ve yiğit bir yurtseveri çoook erken yitirdik.
O, Mustafa Kemal ATATÜRK‘ün Ordusu’nun amirali idi.
Tutarlıydı, yiğitti, yürekliydi, çalışkan ve çoook cesurdu..
Çok ağır bedeller ödetti O’na FETÖ kumpas davaları.
Deniz Kuvvetleri Komutanı olabilecek konum ve birikimdeydi ama önü kalleşçe kesildi.
Silivri zindanlarına atıldı yıllarca. Aklandı ama emekli edildi önü kesildi.

Herkes biliyor; FETÖ kumpasında AKP suç ortağıdır. Yıllarca her istediklerini verdiğini AKP = Erdoğan kameralar önünce açıkça itiraf etmiştir.

Amiral Polat neden kanser oldu 60’lı yaşının başlarında?

Kesin bir şey söylemek olanaksız ama, bir hekim olarak altını çizelim ki;

  • Kanserin en temel nedeni bağışıklık sisteminin hastalıkla başedecek güçte olamayışıdır.
  • Bağışıklık sistemini çökerten / zayıflatan etmenlerin başında ise “stres” geliyor..

    Acaba, merhum Tümamiral Soner Polat, bunca ağır stres – gerilim – travma yaşamasa kansere yakalanır ve çoook erkenden yaşama veda eder miydi?

Bu soruyu sormak bizim hakkımız, malum birilerinin ise yanıtını vermek namus borcudur.

Size çoook borçluyuz Saygın ve merhum Amiral Polat, ancak şunu söyleyelim ki;

ATATÜRK AYDINLANMASI Anadolu topraklarında mutlaka sürdürülecek ve hedefine eriştirilecektir, gözünüz arkada kalmasın. Vatanseverliğiniz örnek ve güç kaynağıdır.

Sevgi ve saygı ile. 05 Ekim 2019, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Siyaset Bilimci, Mülkiyeliler Birliği Üyesi
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

 

 

 

 

Turgut Özakman; Atatürk Aydınlanması’nın yaşama geçirildiği Türkiye’nin ürünüdür

Dostlar,

Bir yıldız daha kaydı..

portresi

O’nu, Turgut Özakman‘ı; Cumhuriyetimizin  okulları, öğretmenleri, ailesi.. aydınlanan Türk toplumunun kurumları yetiştirdi.

  • Turgut Özakman,
    Atatürk Aydınlanması‘nın yaşama geçirildiği
    Türkiye’nin ürünüdür.

Dolayısıyla, artık geri döndürülemez
bir aşamaya ulaşmış olan
Türk Rönesansı / Aydınlanması,
hiç ama hiç kuşku yok daha pek çok
“yıldız” doğuracaktır.

Eytişimin / Diyalektiğin devingen döngüsünün doğal gereğidir bu olgu.

Dolayısıyla, “başsağlığı, “rahmet” vb. mistik-dinsel söylemleri bir parça geriye çekerek, yukarıda değindiğimiz kritik noktaların da öne çıkarılması gerekir.

Tarihsel bilinci ışımış derinlikli yurtsever aydın, bu bağlamda farkındalığını koymalıdır.
Özakman gibilerin biz naçizlerin “toprağı bol olsun, mekanı cennet olsun..” türünden
boş ve anlamsız dileklerine gereksinimi yoktur. Kuşku duymayız ki, değindiğimiz bağlamda vurgularla anılmak onları -ruhlarını??- daha çok mutlu edecektir.

Örn. Turgut Özakman’ın, Büyük Atatürk‘ün sıra dışı belirlemesi ile vurguladığı üzere; “alnında ışığı ilk ayrımsayanlardan” olduğunu kaydetmek önemlidir ve önemsenmelidir. Çünkü O, bir “Cumhuriyet hukukçusu ve sanatçısı“dır ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Anadolu Aydınlanması süreci ile Yüce ATATÜRK tarafından eşsiz bir hünerle yönlendirildiği tarih kulvarındaki ışıl ışıl iklimin göz kamaştıran yansımalarını
elbette alnında öncelikle duyumsayanlardan olacaktı.

Olmuştur da..

Türk Devrimcilerince ne yapılmak istendiğini derinlemesine kavrayarak içselleştirmiş
ve yaşamının eylemsel pusulasına dönüştürmüştür.

Yineleyelim; Turgut Özakman gibiler Cumhuriyet Aydınlanmasının görkemli ürünleridir. Üstelik “insanlaşmış – gerçeğini arayan insan” düzeyinde..
Yani en üstün kategori üründür; öbür tüm dönüşümlerin motorudur bu özgüdülenmişlik.
Cumhuriyet devrimleri sayesinde “kamil” leşen, “insan” laşan kuşaklar..

Maya tutmuştur, Cumhuriyet’e dönük salvolar kayalara çarparak sönümlenmeye mahkumdur.

  • Türkiye Cumhuriyet’i, yenilmesi olanaklı olmayan bir tasarımdır;
  • Türkiye Cumhuriyet’i, yenilmemek üzere kurgulanmıştır.

Cumhuriyetin yılmaz savunucularından, her yaştan insanımıza Cumhuriyetimizin
insanlığın serüveni içindeki eşsiz tarihini üstün sanatçı yetisi ile derin duygudaşlıkla (empati!) ve bilimsel nesnellikle kanıta dayalı olarak aktaran başyapıtı sayılabilecek
“Çılgın Türkler” in ve daha pek çok yapıtın (aşağıda bir liste verilmiştir) usta yaratıcısı TURGUT ÖZAKMAN, artık bedensel olarak aramızda değil.. Ama bâki kalan bu kubbede öylesine gür ve hoş bir sada (enerji!) bıraktı ki; bu potansiyel enerji, kuşaklar boyunca kendisinden beklenen işlevi -AYDINLANMAYI- kaçınılmaz biçimde yerine getirecek..

O’na elbette son derece nitelikli, değer biçilmez emek ve ürünleri için derin şükran borçluyuz. Ancak eş zamanlı olarak, gecikmeden, at başı, bir kez daha vurgulayalım ki; Turgut Özakman’ı Turgut Özakman yaratmamıştır!

O’nu yetiştiren – üreten Cumhuriyet Devrimleri ideolojisi aynı derecede saygıdeğer, şükrana ve de esirgenmeye değerdir.

Aile yakınlarına dayanışma duygularımızı sunuyoruz.
Bize düşen herhangi bir görevde içtenlikle koşacağımızı bilgilerine sunuyoruz.

Cumhuriyet kuşakları, Özakman’dan bayrağı – meşaleyi devralarak ileriye, hep ileriye taşıyacaklardır. Türkiye Cumhuriyeti böylelikle payidar kalacaktır (sonsuza dek yaşatılacaktır..); ilahi – mistik düzeneklerle değil. Kemal Paşa‘nın vasiyeti = öngörüsü de aynen böyle olsa gerektir..

Son söz, kutsal Cumhuriyet’in kendilerine özellikle emanet edildiği Türk Gençlerinindir..

(Başsağlığı için Kızı Elif Hn. 0 532 394 72 83; Usta’nın ürünleri ve özgeçmişi aşağıdadır..)

Sevgi ve saygı ile.
30.8.13, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

============================================

Turgut Özakman’ın özgeçmişi :

1 Eylül 1930’da Ankara’da doğdu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi.
Bir süre avukatlık yaptı. Köln Üniversitesi Tiyatro Bilimi Enstitüsü’ne devam ettikten sonra Devlet Tiyatrosu’na dramaturg olarak girdi. TRT’de Merkez Program Daire Başkanlığı, Genel Müdür Yardımcılığı, Devlet Tiyatrolarında Genel Müdür Başyardımcılığı ve 1983 – 1987 yılları arasında Genel Müdürlük yaptı. 1988-1994 arasında RTÜK üyeliği ve
başkan yardımcılığı görevlerini üstlendi. Uzun yıllar Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nde (DTCF Tiyatro) kadrolu öğretim görevlisi olarak çalıştı ve Drama yazarlığı dersleri verdi.

Üstün hizmetleri nedeniyle 1998’de Anadolu Üniversitesi’nce, 2006’da Ege Üniversitesi’nce ve 2007’de, mezun olduğu ve uzun yıllar görev yaptığı Ankara Üniversitesi’nce ‘onursal doktor’ unvanı verilen Özakman; sayısız yapıta imza attı.
Nisan 2002’de Eskişehir Belediye Başkanlığı, açtığı ikinci tiyatroya ‘Turgut Özakman Sahnesi’ adını verdi. 2006’da ODTÜ Özakman’a Üstün Hizmet Ödülü verdi. 2005’te piyasaya sürülen, 45 yıllık emeğin ürünü olan ve Kurtuluş Savaşı’nı romansı bir dille anlatan “Şu Çılgın Türkler” (Bilgi Yayınevi) adlı belgesel-romanı, Uğur Dündar‘a göre cumhuriyet tarihinin en çok satan kitabı oldu. Birkaç ay, çok satanlar listelerinde ilk sırada kaldı.
2007’de Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Yönetim Kurulu üyeliği görevinde bulundu.
Turgut Özakman evli olup, üç çocuğu ve dört torunu vardır.

Yapıtları                          :

Romanları

  1. Korkma İnsancık Korkma, Bilgi Yayınevi, 1994.
  2. Romantika, Bilgi Yayınevi, 2000.
  3. 19 Mayıs 1919 Atatürk Yeniden Samsun’da, Bilgi Yayınevi, 2002.
  4. Şu Çılgın Türkler, Bilgi Yayınevi, 2005.
  5. Diriliş – Çanakkale 1915, Bilgi Yayınevi, 2008.
  6. Cumhuriyet – Türk Mucizesi, Bilgi Yayınevi, 2009.
  7. Cumhuriyet – Türk Mucizesi 2, Bilgi Yayınevi, 2010.
  8. Çılgın Türkler – Kıbrıs, Bilgi Yayınevi, 2012.
  9. Araştırma İnceleme Kitapları [değişik yayınevleri]
  10. Dr. Rıza Nur Dosyası, Bilgi Yayınevi, 1995.
  11. Atatürk, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Kronolojisi, Bilgi Yayınevi, 1995.
  12. Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele, Bilgi Yayınevi,1997.
  13. “Mustafa” Filmi Hakkında, Bilgi Yayınevi, Aralık 1998.

Meslek Kitapları
Oyun ve Senaryo Yazma Tekniği, Bilgi Yayınevi, 1983
Radyo Notları, 1969.

Yayınlanan Oyunları
Bütün Oyunları 1 – Şu Çılgın Türkler, Bilgi Yayınevi, 2006.
Bütün Oyunları 2 – Üç Destan, Delioğlan, Bilgi Yayınevi, 2008.
Bütün Oyunları 3 – Ah Şu Gençler, Hastane, Karagöz’ün Dönüşü, Kardeş Payı, Darılmaca Yok, Berberde, Ben Mimar Sinan, Ak Masal Kara Masal, Bilgi Yayınevi, 2008.
Bütün Oyunları 4 – Pembe Evin Kaderi, Ocak (oyun), Kanaviçe (oyun), Paramparça (oyun), Bilgi Yayınevi, 2008.
Bütün Oyunları 5 – Sarıpınar 1914, Fehim Paşa Konağı, Resimli Osmanlı Tarihi, Bir Şehnaz Oyun, Bilgi Yayınevi, 2009.
Bütün Oyunları 6 – Güneşte On Kişi, Duvarların Ötesi, Töre (oyun), Bilgi Yayınevi, 2010.
Bütün Oyunları 7 – Deli Bayramı, Komşularımız, Bilgi Yayınevi, 2011.

Senaryoları

  1. Keloğlan Aramızda, 1972.
  2. Tuzsuz Deli Bekir, 1972.
  3. Keloğlan’la Cankız, 1973
  4. Mevlana, 1973. (Ergin Orbey’le birlikte)
  5. Yatık Emine, 1974. (Ömer Kavur’la birlikte, Refik Halit Karay’ın aynı adlı romanından)
  6. Keloğlan İz Peşinde, 1975.
  7. Turhanoğlu, 1975.
  8. Kanije Kalesi, 1982.
  9. Son Akın, 1982.
  10. Kurtuluş, 1989.
  11. Rıza Beyler, 1993.
  12. Cumhuriyet, 1998.
  13. Dersimiz: Atatürk, Bilgi Yayınevi, 2009.