Etiket arşivi: Ümit Yalım

TAYYİP ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI ADAYI OLAMAZ !…

Ümit YALIM
Milli Savunma Bakanlığı Eski Genel Sekreteri

*2014’de Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurarak Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adaylığına itiraz ettim.

*Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde 16 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığı’nın savunulmadan Yunan askerine teslim edilmesi nedeniyle yapmış olduğum itiraz YSK tarafından reddedildi.

*Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildikten sonra 2014-2018 arasındaki dönemde 2 Türk Adası daha savunulmadan Yunan askerlerine teslim edildi.

*2018’de Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurarak Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adaylığına yine itiraz ettim.

*Erdoğan’ın Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığı’nın savunulmadan Yunan askerine teslim edilmesi nedeniyle yapmış olduğum itiraz YSK tarafından yine reddedildi.

*Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildikten sonra 2018-2023 yılları arasındaki dönemde 2 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığı daha savunulmadan Yunan askerlerine teslim edildi.

*28 Mart 2023’de Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurarak Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adaylığına üçüncü kez itiraz ettim.

*Erdoğan’ın Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde 20 Türk Adası ve 2 Türk Kayalığı’nın savunulmadan Yunan askerine teslim edilmesi nedeniyle YSK’ya gönderdiğim itiraz dilekçesi ek dosyada sunulmuştur.

YSK TAYYİP ERDOĞAN’IN CB ADAYLIĞI’NA İTİRAZ DİLEKÇESİ-3

Saygılarımla. 29.3.23

GİRİT ÜZERİNDEN SAVAŞ ÇIĞLIKLARI

Yalım: Bu ihaneti millet bilse, AKP barajı dahi aşamaz - Kocaeli GazetesiEm. Alb. Ümit YALIM
Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri

*Yunanistan’ın Girit Adası güneyinde karasularını 12 mile çıkarmayı planladığı haberleri üzerine, Türkiye’deki görsel ve yazılı basında savaş çığlıkları atılmaya başlandı.

*Türkiye, 1995 TBMM Kararı ile Ege Denizi’nde 6 milin üzerindeki herhangi bir uygulamanın causus belli yani savaş nedeni sayılacağını başta Yunanistan olmak üzere tüm dünyaya deklare etmişti. Ancak, Girit Adası’nın güneyi Akdeniz bölgesi olup karasuları zaten 12 mil olarak uygulanmaktadır.

*Türkiye’nin karasuları da Akdeniz ve Karadeniz’de 12 mil, Ege Denizi’nde 6 mildir. Ayrıca, uluslararası antlaşmalar ve uluslararası hukuka göre Girit Adası’nın dörtte üçü Türkiye’ye aittir. Yapılan yanlış değerlendirme ve yönlendirmeler ileriki yıllarda Türkiye’yi de olumsuz olarak etkileyecektir.

*Dünya üzerindeki okyanus ve deniz sınırları Uluslararası Hidrografi Örgütü (İHO) tarafından belirlenmektedir. İHO’nun yürürlükte olan 1953 dokümanı ile 2002 yılında yayınladığı taslak dokümanda Girit Adası Akdeniz’dedir. Girit Adası’nın kuzey kıyısı Ege’de, doğu, batı ve güney kıyıları Akdeniz’dedir.

*Türkiye’nin Ege Denizi’ne kıyısı olan bölgelerde karasuları 6 mil, Akdeniz’e kıyısı olan bölgelerde karasuları 12 mildir. Aynı şekilde, Girit Adası’nın Ege Denizi’ne kıyısı olan kuzey bölgesinde karasuları 6 mil, Girit Adası’nın Akdeniz’e kıyısı olan doğu, batı ve güney bölgelerinde karasuları 12 mildir.

HALKLA İLİŞKİLER VE KAMU DİPLOMASİSİ ÇALIŞMALARINA DİKKAT EDİLMELİDİR !…

*Görsel ve yazılı basında emekli askerler, akademisyenler ve gazeteciler tarafından gündeme getirilen, “Girit güneyinde karasularının 12 mile çıkarılması savaş nedenidir” söylemleri doğru olmayıp halkla ilişkiler ve kamu diplomasisi çalışmalarıdır.  Böylece, Türkiye tehdit altındaymış gibi gösterilerek, siyasi iktidarın kuvvet kullanması için ortam sağlanmaktadır.

*Türkiye ile Yunanistan arasında birçok sorun vardır. Ancak bu sorunların diplomasi yolu ile çözülmesi mümkündür.

Konu ile ilgili açıklamalarım ve belgeler ek dosyalarda gönderilmiştir.

Saygılarımla,

GİRİT ÜZERİNDEN SAVAŞ ÇIĞLIKLARI-WORD

ÇİPRAS İLE YAPTIĞIM GÖRÜŞME

ÇİPRAS İLE YAPTIĞIM GÖRÜŞME

Ümit YALIM
Milli Savunma Bakanlığı
eski Genel Sekreteri

(AS: Bizim kapsamlı katkımız yazının altındadır..)

*Çipras ile saat 16:15 sularında (08 Şubat 2019) Heybeliada vapur iskelesinin ön tarafında, yoğun bir kalabalık içinde karşısına geçerek görüştüm.

*Yunan Başbakanı Çipras ile yaptığım yüz yüze görüşmede kendisine,

  • “Bay Çipras, size bir sorum var. Ege Denizi’nde işgal edilen Türk adalarını ne zaman boşaltacaksınız?” 
    (Mr. Çipras, I have a question for you. When will you evacuate occupied Turkish Islands in the Aegean Sea?)  sorusunu yönelttim.

*Çipras’ın suratı asıldı ve cevap vermekte tereddüt etti. ……………….

ÇİPRAS KORUNUYOR AMA VATAN TOPRAKLARI KORUNMUYOR !…

*Çipras’ın korunması için Sahil Güvenlik Gemileri, Polis Deniz Botları ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü Teknelerinden oluşan bir filo görevlendiren Erdoğan ve Hükümeti, adalarımızın korunması için bir kayık bile görevlendirmiyor.

ERDOĞAN, BİR YILDIR DOSYA ÇIKARAMADI !…

*Erdoğan, 27 Ocak 2018’de, AKP Kocaeli İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada,
bizzat kendisinin Yunan askerine teslim ettiği 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığını
Lozan’a yüklemeye kalktı, Atatürk ve İnönü’ye iftira attı.

*Ancak, Erdoğan bir yıldır, bir dosya bile çıkaramadı ve iddiasını ispatlayamadı. Erdoğan’ın tarihi dosyaları ve iddiaları boş ve fos çıktı !…

*Erdoğan, akıntıya karşı kürek çekiyor. Erdoğan, boş yere uğraşmasın. Türk adalarını, Erdoğan’a da Yunanistan’a da yedirmeyiz.

Konu ile ilgili açıklamalarım ek dosyalarda gönderilmiştir.

Saygılarımla,
=====================================
Dostlar,

Yurtsever ve yiğit Türk subayı (E.) Alb. Sayın Ümit Yalım’ı bu çok yerinde girişimi için gönülden kutluyoruz, alkışlıyoruz..

Tek sözcük ile “BRAVO!” diye haykırıyoruz buradan…

****
Yüce ATATÜRK‘ü Anıtkabir’de ziyaret etmeyen ve uluslararası diplomatik kurallara saygısızlık eden Yunan Başbakanı Çipras’ı esefle karşılıyoruz..

AKP / RTE zaten dünden teşne böylesi bir davranışa ne yazık ki.. Türk hükümeti önceden bu konuda tavır koysa idi Çipras da ya paşa paşa Anıtkabir’e gider ya da çoooooooook zayıf olasılıkla gel(e)mezdi..

AKP / Erdoğan’ın bu perde gerisi davranışını – eylemsizliğini de esefle karşılıyoruz.

Oysa 30 Ağustos 1922’de Başkumandan Meydan Savaşında Mustafa Kemal Paşa komutasındaki Türk Ordusuna yenilen ve tutsak edilen Yunan Ordusu Anadolu Komutanı General Trikupis, Mustafa Kemal Paşa’nın çadırında insanca davranış görmüş, kılıcı alınmamış, kahve ikram edilmiş ve teselli edilmişti bizzat Başkumandan Mustafa Kemal Paşa tarafından.. Bu kişi vefalı çıkmış ve ölene dek her yıl 10 Kasım günü Selanik’te Mustafa Kemal Paşa’nın doğduğu eve giderek saat 09:05’te saygı duruşunda bulunmuştu..

Yunan Kralı Venizelos, 1934’te, T.C. Cumhurbaşkanı Gazi Mareşal Mustafa Kemal ATATÜRK‘ü NOBEL Barış ödülüne aday gösterebilmişti..

O dönemlerde devletimiz böylesine saygın, dünkü düşmanlar bile böylesine saygılıydı.
Gerçekte, günümüzde Mustafa Kemal ATATÜRK‘ün saygın manevi kişiliğinden esirgenen saygı bu davranışın sahiplerini – AKP/Erdoğan’ı- küçültmektedir.
*****
Erdoğan ve iktidarı, Yunan işgaline hatta silahlanmasına göz yumdukları 18 ada ve 1 kayalığın hesabını mutlaka ama mutlaka, er ya da geç vereceklerdir, vermelidirler..

Çipras ile basın toplantısında Erdoğan 2 soru ile sınırlamayı neden yaptı? 1 soruyu Yunan gazeteci, 2. soruyu da çanak olarak bir yandaş gazete görevlisi yöneltti. Erdoğan böylelikle kendi iktidarlarında işgal edilen vatan toprakları ile ilgili soru gelmesini de engelledi..

  • AKP’ye “oy” veren yurtsever yurttaşların vicdanının sızladığından ve vatanseverliklerinin derinden yaralandığından eminiz ve bunun gereğini parti içinde ve 31 Mart yerel seçimlerinde mutlaka yapacaklardır diye umuyor ve diliyoruz..

Ya MHP!? Yok, millete – devlete beka imiş.. Hadi oradan.. Andımızın okullarda okunmasına bile “evet” diyemeyen, çekimser kalan milliyetçi parti olur mu?? MHP çoktaaaaaan bitmiş ya da Devlet Bahçeli tarafından içeriden ele geçirilerek bi – ti – ril – miş – tir! Namuslu ülkücüler gereğini yapmadıkları sürece suça ortaktırlar.. Stepne oldukları parti, vatan topraklarının işgaline göz yummaktadır. MHP buna da isyan etmeyecekse, kırmızı çizgisi nerededir, kalmış mıdır??
****
Muhalefet, CHP – İYİ Parti bir kez daha TBMM’de genel görüşme önergesi vermelidir.
HDP’nin alacağı tutum da bu parti için turnusol kağıdı olacaktır..
AKP – MHP koalisyonunun gerçek yüzünü, halk, TBMM’de reddedilen her önerge ile bir daha, bir daha…. görmelidir..

  • İktidarın vatana ihaneti sürekli gündemde tutulmalıdır, yumuşak karındır!

Yunanistan Türk adalarını işgal etti mi?

Yunanistan Türk adalarını işgal etti mi?

Çavuşoğlu o soruya nasıl yanıt verdi??

(AS : Bizim kapsamlı katkılarımız ve sorularımız yazının altındadır..)

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ile Yunanistan arasında Ege’de birbirleriyle bağlantılı bir dizi sorun bulunduğunu kaydetti.

CHP Antalya Milletvekili Niyazi Nefi Kara, Türkiye ile Yunanistan arasında gerilime neden olan adalar konusunu TBMM gündemine taşıdı. Kara, TBMM Başkanlığı’na verdiği önerge ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na

  • “Yunanistan’ın işgali altındaki Muğla’ya bağlı Keçi Adası’nın turistlere açıldığı doğru mudur?
  • Türk Karasularındaki bir adanın Yunan Hükümeti tarafından turistlerin ziyaretine açılmış olması hangi antlaşmaya dayanmaktadır?
  • Hükümetinizin bu işgal ve turizm politikası karşısında attığı atmayı düşündüğü adımlar nelerdir?
  • Yunan Hükümeti’ne herhangi bir nota verilmiş midir?” sorularını yöneltti.Kara ayrıca, Koçbaba ve Ardıççık adalarına Yunanistan tarağından güneş ve rüzgar enerji santrali kurulduğu iddialarının da doğru olup olmadığını öğrenmek istedi.

‘DENİZ SINIRI BULUNMAMASI DA SORUNLAR ARASINDA
YER ALMAKTA’

CHP’li Niyazi Nefi Kara’nın soru önergesini yanıtlayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ile Yunanistan arasında Ege’de birbirleriyle bağlantılı bir dizi sorun bulunduğunu vurgulayarak,

  • “Ege’de bazı adacık ve kayalıkların aidiyeti ve bununla bağlantılı olarak Türkiye ile Yunanistan arasında geçerli bir uluslararası anlaşmayla tespit edilmiş deniz sınırlarının bulunmaması da bu sorunlar arasında.” dedi.

‘ÜLKEMİZ DİYALOG YOLUYLA ÇÖZÜM GETİRİLMESİNİ
ARZU ETMEKTE’

Ege Adalarının aidiyetine ilişkin temel uluslararası belgelerin 1923 Lozan ve 1947 Paris Barış Antlaşmaları olduğunu kaydeden Bakan Çavuşoğlu, bu antlaşmaların adaların egemenliği ve silahsızlandırılmaları ile ilgili ayrıntılı hükümler ihtiva ettiğini kaydetti. “Bu itibarla sorun, Lozan ve Paris Antlaşmalarının ilgili maddelerinin yorumuyla alakalı hukuki bir meseledir.” diyen Çavuşoğlu, önerge yanıtında şu görüşleri dile getirdi:

“Bilindiği gibi, Ege meseleleri Yunanistan ile aramızda mevcut diyalog kanalları çerçevesinde tüm yönleriyle ele alınmaktadır. Ülkemiz bu sorunların tümüne uluslararası hukuk çerçevesinde hakkaniyete uygun ve ülkemizin temel hak ve menfaatleri gözetilerek diyalog yoluyla çözüm getirilmesini arzu etmektedir.

‘GÖRÜŞLERİMİZ HER DÜZEYDE AKTARILMAKTA NOTALAR DA İLETİLMEKTE’

Ege sorunlarının çözümü konusunda izlenen ve bu sorunların ortaya çıktığı ilk andan itibaren benimsenen bu politika herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Ülkemiz bu mesele dahil, tüm Ege sorunlarına ve bunların çözümüne ilişkin görüşleri, Bakanlığımızın 1996 yılından bu yana yaptığı muhtelif açıklamalarla kamuoyumuzda paylaşmış bu çerçevede Yunanistan’ın statüsü tartışmalı coğrafi formasyonlar üzerinden yaratması muhtemel fiili durumları kabul etmeyeceğimizi ve teşebbüs edilmesi halinde bunların hukuki açıdan bir sonuç doğurmayacağı duyurulmuştur. Bu açıklamalara ilaveten, konuya ilişkin görüşlerimiz her düzeyde Yunan makamlarına aktarılmakta ve ayrıca tutumuzu yazılı olarak kayda geçiren Notalar da Bakanlığımca iletilmektedir.” (AYDINLIK web sitesi, 15.8.2017)
=======================
Dostlar

DIŞİŞLERİ BAKANI ÇAVUŞOĞLU’NA SORUYORUZ…

Ege’de Yunanistan tarafından eylemli olarak (fiilen, de facto) işgal edilen adacık – kayalık sayısı değişik kaynaklarda 150’ye dek vardırılıyor (Em. Kurm. Alb. Ümit Yalım vd.). Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu çocuk kandırırcasına, baştan savma ve özensiz bir yanıtla ciddi soru önergesini adeta geçiştirmektedir. Bu davranış kamuoyuna ve soru önergesi sahibi CHP Antalya Milletvekili Niyazi Nefi Kara’ya saygı kusuru olduğu gibi, Anayasa’nın 98. maddesine  aykırıdır; siyasal etiğe de sığmaz.

Sayın Bakana tarih ve kamuoyu önünde biz de aşağıdaki soruları yöneltiyoruz :

  • Genelgeçer sözleri bırakıp, son birkaç yılda işgal edilen 18 adacık (+150 dolayında kayalık) ile ilgili somut ne yapıldı? Verilen notaları açıklar mısınız?
  • Çavuşoğlu ”..sorun hukuki.. ” derken Yunanistan eylemli biçimde (de facto) sorunu çözmüş olmadı mı?
  • Ayrıca Başbakan B. Yıldırım, Haziran 2017’de Yunanistan ziyaretinde bu konuya değindi mi, ne sonuç alındı, değinmedi ise nedeni ne?
  • Basın açıklamasında Yunanistan Başbakanı A. Çipras da Yıldırım da bu soruna hiç değinmedi, unutuldu mu? Gazetecilerden de soru gelmedi, rastlantı mı? 
  • Her 2 Başbakan kamuoyu önünde çok neşeli hatta şen şakrak idi. Niye??
  • Ege’de Türkiye’nin de aidiyeti belirsiz ada-adacık-kayalık.. genel anlamda coğrafi formasyonlardan nasılsa ”hukuki mesele” diyerek işgal ettiği, kullanıma açtığı, nüfus yerleştirdiği ya da silahlandırdığı toprak parçaları var mıdır?
  • Dış politikada ”karşılıklılık – mütekabiliyet” (reciprocality) denen bir kavram – kurum vardı anımsadığımıza göre; bu doğru mudur, gereği yapılmış mıdır??

Sayın Bakan, milletin vekilinin sorularını geçiştirmiş.. Ama biz ”vekil” değil ”asıl” olduğumuza göre, kendisi de bizim millet olarak Dışişlerimizi görmek üzere ”vekil” tayin ettiğimiz kişi-memur olduğuna göre; ”hak ettiğimiz yanıtları özenle, kapsamlı ve belgeli olarak sunmayı; Devlet, demokrasi, hukuk ve de özellikle kişisel yurttaşlık terbiyesi gereği üstüne görev bilecektir umarız??

Hem de şu yalın ama temel çelişkiye düşmeden     :

  • ”.. Ege Adalarının aidiyetine ilişkin temel uluslararası belgelerin 1923 Lozan ve 1947 Paris Barış Antlaşmaları olması.. bu antlaşmaların adaların egemenliği ve silahsızlandırılmaları ile ilgili ayrıntılı hükümler ihtiva ettiği ” dedikten sonra;
  • “Ege’de bazı adacık ve kayalıkların aidiyeti ve bununla bağlantılı olarak Türkiye ile Yunanistan arasında geçerli bir uluslararası anlaşmayla tespit edilmiş deniz sınırlarının bulunmaması…” demeyerek..

Sevgi ve saygı ile. 16 Ağustos 2017, Tekirdağ

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com