Etiket arşivi: Türbana özgürlük

TEMİZ GEÇMİŞ 

Suay Karaman 

22 Temmuz 2023 günü CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu parti genel merkezinde belediye başkanlarıyla toplantı yaptı. Belediye başkanlarının konuşmalarından sonra söz alan Kılıçdaroğlu;

  • “Genel başkanlık yükünü taşıyabileceğine inanacağım, CHP’nin ilkelerine bağlı, partiyi ileri götürebilecek ve geçmişi temiz birisi olsa Genel Başkanlığı yarın bırakırım.”

söylemiyle yine yeni bir çam daha devirdi. Bu, skandal bir açıklama olarak tarihe geçecektir. 

Bu sözler CHP üyelerine yapılan büyük haksızlık ve hakarettir; inanılacak gibi değildir, son derece yanlış ve tutarsızdır. Eğer partide ‘CHP’nin ilkelerine bağlı’ ve  ‘geçmişi temiz’ birileri yoksa bu konuda son 13 yıldır genel başkan olan Kılıçdaroğlu’nun da payı olduğu kesindir. CHP ilkelerine bağlı olmayan ve geçmişi temiz olmayanları o makamlara Kılıçdaroğlu getirmedi mi?

  • AKP’nin eskilerini, ikinci cumhuriyetçileri, liboşları, yetmez ama evet’çileri, PKK terör örgütü üyelerini, Fetö ile bağlantısı olan şaibeli isimleri partiye alıp danışman, parti yöneticisi, milletvekili yapan Kılıçdaroğlu değil miydi? 

Kılıçdaroğlu’nun milletvekili yaptığı bazı kişiler şu anda yurt dışında kırmızı bültenle aranmaktadır. Fetö’cü oldukları için üniversiteden çıkarılan ve yasa dışı yollarla yurt dışına kaçan kişileri danışman yapan Kılıçdaroğlu değil mi? Bunlar mı CHP’nin ilkelerine bağlı, bunların mı geçmişleri temiz? 

Kılıçdaroğlu’nun “hepinizin açığı var ve ben bunları biliyorum” anlamına gelen sözleri karşısında belediye başkanlarının “ne demek istiyorsunuz, parti ilkelerine bağlı değilsek, geçmişimiz temiz değilse bizi neden aday gösterdiniz?” diyememeleri de anlaşılmazdır. Tepki vermeden bu sözlerin altında kalmışlardır. 

CHP yönetimi, emekli olduktan sonra Kemal Kılıçdaroğlu’na İş Bankası Yönetim Kurulu Üyeliği, parti meclisi üyeliği, milletvekilliği, grup başkanvekilliği ve genel başkanlık koltuğunu verdi. Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlıktaki eylem ve söylemleri ile CHP ilkelerine ters düşen uygulamaları karşısında, parti zarar görmesin diye susanlar, şimdi genel başkanlık koltuğundan bir an önce ayrılmasını beklemektedir. 

Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan olduktan sonra “laiklik tehlikede değildir” sözü ile başlangıç yaparak, “yargıda cemaatçi yapılanma yoktur”, “1930’ların CHP’si değiliz”, “Dersimli Kemal” söylemleri ile Atatürk ilke ve devrimlerine karşı olduğunu belli etmektedir.

Helalleşme” söylemiyle tarikatlara, cemaatlere ve tüm gericilere kol kanat germeye başlamış, laiklikle bağdaşmayan Diyanet Akademisi’ne tepki vermeyerek, CHP’lilerin evet oyu ile yasalaşmasını sağlamıştır.

Türbana özgürlük” diyerek anayasaya aykırı yasa teklifi veren Kılıçdaroğlu, CHP’li seçmenlere hilafetçi Ekmeleddin olayını yaşatmıştır ve halen yaptığının doğru olduğunu söylemektedir.

Mühürsüz oylarla rejimin değiştirildiği 16 Nisan 2017 halk oylamasına tepki vermeyen, gereğini yapmayan Kemal Kılıçdaroğlu, bugün yaşadıklarımızın sorumluları arasındandır. 

Mayıs 2023 seçimlerinden sonra genel başkanlığı bırakmamak için yaptıkları ve söylemleri, kendisine oy verenleri de üzmüştür.

  • Ne yazık ki proje olarak getirilenler, verilen görevi yerine getirmektedirler.

Kılıçdaroğlu’nu destekleyenlerin bile “artık yeter, gitsin” dediği göz önüne alınırsa, genel başkanlıkta kaldıkça daha kötü bir tablo gelişecektir. 

27 Temmuz 2023 gününden başlayarak, ilgili yasalara göre Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı hukuken sona ermiştir. Yani genel başkanlık hukuken boş, fiilen dolu bir durumdadır. Çünkü 25-26 Temmuz 2020’de yapılan kurultaydan bu güne üç yıllık süre geçmiştir. Genel başkan en çok 3 yıllık süre için seçilmiştir ve bu süre dolmuştur. Bu nedenle genel başkanlık hukuken kendiliğinden sona ermiştir. Siyasi Partiler Yasası’na göre yapılması gereken, parti meclisi kendi içinden bir üye yetkilendirilmeli ve 45 gün içinde olağanüstü kurultaya gidilmesi sağlanmalıdır. Ülkeyi kuran 100 yıllık partinin içine düşürüldüğü durum yürekler acısıdır. CHP’yi bu duruma düşürenlerden hesap sorulmalıdır. 

Ben 1977 yılında CHP üyesi oldum, 12 Eylül 1980 ile bu süreç son buldu. 1995 yılında yapılan değişiklikle, üniversite öğretim elemanlarına siyasal partilere üye olma serbestliği getirilince, yine CHP’ye üye oldum ve halen bu üyeliğim sürmektedir. 

  • Kendimi bildim bileli hep o muhteşem Altı Ok’a sahip çıktım,
  • Daima Atatürk ilke ve devrimlerini savundum.

CHP’de sahte Atatürkçülere karşı çıktım, yazdım, konuştum; Kılıçdaroğlu’nu genel başkan seçilmeden önce de eleştirdim, çünkü CHP ilkelerine aykırı tutumunu gözlemledim.

Arkamda herhangi bir kirlilik olmadığı gibi, tüm kirliliklerle de mücadele ettim.

CHP ilkelerine bağlı ve geçmişi temiz olan ben ve benim gibi birçok CHP üyesi vardır.

Ve bizler CHP’yi Altı Ok çizgisinde yönetmek için genel başkanlık koltuğunu almaya geliyoruz.  (Azim ve Karar, 31 Temmuz 2023)

YİTİRİLEN SEÇİM

Suay Karaman 

2023 cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunu Tayyip Erdoğan %52,18 oy oranıyla önde tamamladı; Kemal Kılıçdaroğlu ise %47,82 oy oranıyla bitirdi. %47,82 oy oranı için başarı diyenler, Kemal Kılıçdaroğlu’na biatçılıklarını sürdürdükleri gibi, CHP’nin iyice küçülmesine yol açacaklarını da görememektedirler. Alınan %47,82 oyu, şimdiye dek CHP’nin aldığı en yüksek oy gibi göstermeye çalışmak da, normal zeka düzeyiyle açıklanamaz, inandırıcılıktan uzaktır. Bu %47,82 oyun içinde İyi Parti, yeşil soslu HDP, turuncu İşçi partisi gibi partilerin de oylarının olduğu unutulmamalıdır. 

2018 cumhurbaşkanlığı seçiminde Muharrem İnce %30,64, Meral Akşener %7,29, Selahattin Demirtaş %8,40, Temel Karamollaoğlu %0,89 oranında oy almıştı; toplam oy oranı ise %47,41 olmuştu. Tayyip Erdoğan ise %52,59 oranında oy almıştı. 2023 seçiminde, önceki seçime göre Millet İttifakının aldığı oy oranı salt %0,41 artmıştır ve buna başarı demek için başka bir gezegende yaşıyor olmak gerek. 

2018 milletvekili seçimlerinde %22,65 oranında oy alan CHP, 2023 milletvekili seçiminde %25,35 oranında oy alarak, oyunu %2,7 artırdı. 2018 milletvekili seçimlerinde %42,56 oranında oy alan AKP, 2023 milletvekili seçiminde %35,62 oranında oy alarak, oyunu %6,94 azalttı.

21 yıldır

  • ülkemizi hukuk dışına çıkarak yöneten,
  • talan ve yolsuzlukta sınır tanımayan,
  • toplumu açlığa iterek,
  • her konuda karanlıklara götüren,
  • ihanetin dibindeki bir iktidara

karşı oyunu %2,7 artırmak, CHP açısından başarı sayılamaz. Kısacası, nereden bakarsanız bakın, CHP yönetimi ve Kemal Kılıçdaroğlu başarısızdır. İktidarın seçim sahtekarlıklarının ya da Yüksek Seçim Kurulu’nun yanlışlarının arkasına sığınarak başarısızlık örtülemez. 

Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkan olduğundan beri yaptığı tutarsız, ilkesiz eylem ve söylemlerle, CHP’yi rotasından saptırmaktadır. CHP’yi kendi ilkelerinin tersine siyaset yapan bir partiye dönüştürerek, “laiklik tehlikede değildir” söylemiyle işe koyuldu. Yargıtay’ın dua ile açılışına katıldı. “Helalleşme” söylemiyle tarikatlara, cemaatlere ve tüm gericilere kol kanat germeye başladı. Laiklikle bağdaşmayan Diyanet Akademisi’ne tepki vermeyerek, CHP’lilerin evet oyu ile yasalaşmasını sağladı. Türbana özgürlük diyerek anayasaya aykırı yasa önerisi verdi. “Dersimli Kemal” deyişiyle, “1930’ların CHP’si değiliz” söylemiyle Atatürk ilke ve devrimlerine karşı olduğunu belli etmektedir. Atatürk’ün partisine gericileri, yobazları, fetöcüleri, dincileri, bölücüleri, liberalleri doldurdu; milletvekili yaptı, yönetici yaptı. 

CHP’li seçmenlere hilafetçi Ekmeleddin olayını yaşattı ve halen yaptığının doğru olduğunu söylemektedir. Mühürsüz oylarla rejimin değiştirildiği 16 Nisan 2017 halk oylamasında tepki vermeyen, gereğini yapmayan CHP genel başkanı bugün yaşadıklarımızın sorumluları arasındandır. CHP seçmeninin içine sinmeyen millet ittifakı ve çok gereksiz yere verilen milletvekilleri, CHP’nin oy yitirmesine neden olmuştur. Parti içinde demokrasiyi bitiren birinin, ülkeye demokrasi getireceğini söylemesi ve her girdiği seçimden yenilgiyle çıkması seçmenlere güven vermemiştir. 

  • Tayyip Erdoğan’ın diplomasızlığını gündeme getirmeyen,
  • Anayasa hiçe sayılarak 3. kez aday olmasına tepki vermeyen bir muhalefet genel başkanına başarılıdır denemez.

CHP genel başkanının onay verdiği milletvekilleri ile ülkemizin en gerici, bölücü ve cumhuriyet karşıtı parlamentosu oluşturulmuştur.

CHP’den seçilen milletvekilleri Cumhur İttifakı ile birlikte anayasayı değiştirme çabasında bulunacak ve birçok olgunun (AS: temel Cumhuriyet kazanımının) yok edilmesine neden olacaktır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun başarısı, yalnızca gericiliktedir. 

Bütün bunlar düşünüldüğünde Kemal Kılıçdaroğlu’nun tüm parti yöneticileriyle birlikte hemen istifa etmesi gerekmektedir. Her seçim yenilgisinde kendi atadığı Merkez Yönetim Kurulunun istifa etmesi sorunları çözmemektedir. Kemal Kılıçdaroğlu ya da benzerleri genel başkan olduğu sürece değişen hiçbir şey olmayacaktır. Kurultay kararı alan parti yönetimi, aynı biçimde, benzer adlarla sürecekse ne değişecektir?

  • Bugün CHP işgal altındadır.

CHP yönetimine

  • Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı,
  • Altı Ok’u savunan,
  • tam bağımsızlıktan yana ve
  • emperyalizme karşı dik duran bir ekip gelmelidir.

Genel başkan da böyle bir ekipten çıkar. Böyle bir ekip CHP seçmenine de, topluma da güven verecek ve başarılı olacaktır. 

Seçimi Kemal Kılıçdaroğlu yitirmiştir ve gereğini yapmalıdır. Seçimde kullanılan “Ben Kemal, geliyorum” sloganı bir işe yaramadı ve şimdi “Ben Kemal, gitmiyorum” haline dönüştü. Ancak ne olursa olsun Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkmayanlar gidecektir. “Buradayım be buradayım” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, artık hiçbir yerde olmamalıdır.  

Yaşananlar karşısında umutsuz değiliz;

  • CHP, kuruluş ilkelerine sarılmalı ve kurucu değerlerine dönmelidir.

Atatürk’ü savunan bir CHP’nin oy oranının artacağı bilinmelidir.

CHP’yi fabrika ayarlarına döndürmek için CHP’ye gönül veren herkes elini taşın altına sokmalı ve gereğini yapmalıdır.

  • CHP’yi kurtarmadan,Türkiye’yi kurtaramayacağımızı unutmamalıyız.