Etiket arşivi: Joe Biden

TELE1 TV Programımız : Erdoğan’ın Sağlık Durumu

Dostlar,

23 Temmuz 2021 Cuma günü akşam 21:00’de TELE1‘de olacağız.. / OLDUK..

Kanalın Genel yayın Yönetmeni Sn. Dr. Merdan Yanardağ‘ın BEŞİNCİ BOYUT programına katılacağız.. / KATILDIK.. 

Konumuz, AKP Gn. Bşk. ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağlık durumu..

Düşüncelerimizi kapsamlı olarak sunduk. Youtube erişkesi (linki) bize ulaştığında burada paylaşacağız.. Konuşmamızın 10 dakikalık bir bölümü : https://youtu.be/IXoaAM4oftY

***
İsviçreli Doktor Hakkı Açıkalın: Erdoğan epilepsi hastasıdır :
…….

‘ERDOĞAN EPİLEPSİ OLMASINA GÜVENİYOR’

“Erdoğan aslında bugün birazda epilepsi olmasına güveniyor çünkü yarın ülkede bir şeyler değişirde Erdoğan’a yargılama yolu açılırsa, Erdoğan kendisini Epilepsi hastası olmasına dayandırarak savunacak” diyen Açıkalın, Epilepsi hastalığı kanıtlanmış bir kişinin yargı önünde cezalandırılmasının zor olduğunu söyledi.

İsviçreli Doktor Açıkalın: Erdoğan epilepsi hastasıdır – TurkIsh Forum (turkishnews.com)

PDF : Erdogan_epilepsi_hastasidir_Isvicreli_Doktor_Acıkalin
***
Washington Post, 11 mayıs 2021                     :
……
The White House has said more up-to-date information will be released “soon” and, when pressed, said he would do so by the end of the year.

“The President is planning to have a checkup later this year, and the results will be released to the public,” White House spokesman Andrew Bates said.

White House press secretary Jen Psaki has said Biden would “absolutely” be getting a comprehensive health report and releasing it. When asked during three briefings over the past six weeks, she has not said when Biden would schedule his appointment.
….

“I don’t have an update at this moment, but certainly when he has his next medical appointment, we will be transparent about that and provide that information to all of you,” Psaki said on Friday.

None of Biden’s immediate predecessors had released physical results by this point in their presidencies. Biden, 78, vowed as a candidate to be “totally transparent in terms of my health.”

Stuart Jay Olshansky, a professor of public health at the University of Illinois at Chicago who analyzes the longevity of presidents, said he thinks the public should want to know “how our No. 1 employee is doing.” (https://www.washingtonpost.com/politics/biden-health/2021/05/10/a880e38c-af6a-11eb-ab4c-986555a1c511_story.html)

Fransa’da durum : 6 ayda bir Elysee sarayından cumhurbaşkanın sağlık bilgileri kamuya açıklanıyor. Klinik muayene, analizler, nöroloji ve kardiyoloji konsültasyonu.
****
Ülkemizi post-modern sultan yetkileriyle TEK ADAM olarak yöneten AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, sakıncalı dedikoduları gidermek için sağlık durumu hakkında bir tıbbi raporu kamuoyu ile paylaşmalıdır. Tam donanımlı bir kamu üniversite hastanesinden kurul raporu almalıdır. Bu rapor sürecine TTB (Türk Tabipleri Birliği) adına ve Tıpta Uzmanlık Dernekleri Birliği adına birer uzman hekim de gözlemci olarak katılmalıdır.

Böylesi bir rapor her yıl düzenli olmalı, gelenekleşmelidir Demokratik hukuk devletinde.

Erdoğan, Kurban bayramı iletisini camdan (prompter) okurken birkaç saniye uyuklamış,  zorlukla bitirebilmiştir. Çekim, Kaçak Sarayda (Külliye!) yapılmış ve resmen servis edilmiştir. Bu olay ilk değildir. Kısa süre önce Ukrayna Devlet Başkanı ile ortak basın açıklamasında da uyuklamış muhatabınca kürsüye vurularak dinlemeye – uyanmaya zorlanmıştır.

Aşırı yorgunluk (sürmenaj) ya da tükenme sendromu da olsa Ülkemizin geleceği için kabul edilemez. Kaldı ki, ucube ve siyasal tarihte örneği – benzeri olmayan bir uyduruk CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİTEMİNDE başka ne beklenebilir??
Tek 1 kişinin olağanüstü geniş – kapsamlı – çooooooooooooooook uzun bir görev – yetki – sorumluluk listesi karşısında biyonik adam verimi sağlaması düşünülemez.

Bu ağır patolojinin kök nedeni, AKP = RTE dayatması hastalıklı yönetim biçimidir.

AKP = RTE‘nin sağlık sorunları bunlarla da bitmiyor… Birkaç yıl önce, Başbakan iken, bir kolon kanseri operasyonu geçirdi, sonuç hakkında hiçbir bilgi verilmedi kamuoyuna.

Seçim öncesi konuşmalarında yer – zaman yönelimi (oryantasyonu) bakımından ürkütücü örnekler görüldü. Örn. İsparta’da Süleyman Demirel Üniversitesini kendilerinin açtığını söyledi, oysa açılışı 1992 idi! Bir yerde daha…  Adnan Menderes havaalanı.. Onu da Erdoğan tuhaf biçimde sahiplenmiş (!?) ve “biz yaptık” diyebilmişti! Oysa gerçek değildi, kendi iktidara gelmeden yıllar önce o havalimanı hizmete girmişti (17 Kasım 1987). Oysa her 2 örnekte de o kurumlar – tesisler  AKP iktidarından önce (3 Kasım 2002) kurulmuştu.

Bir başkası, 24 Mart 2021 günü Rize’de yaşandı. Kovit-19 salgını son derece ağır seyrederken, Rize’de AKP il kongresinde kendi deyimi ile “lebalep” kalabalığı görünce, ağzı kulaklarına varana dek büyük mutlulukla güldü. Oysa o gün ülkemizde 146 “resmi” (indirimli!) Kovit-19 ölümü vardı. Benzer tutum, izleyen Ankara Arena kapalı salon parti kongresinde de yaşandı.

Bu tablolar, aşırı yorgunluk – sürmenaj – tükenme sendromunun ötesinde, bir EMPATİ EKSİKLİĞİ – YOKSUNLUĞU olarak nitelenebilir ve o ülke – halk için büyük talihsizliktir.

2006’da Başbakan iken geçirdiği krizde Ankara Güven Hastanesine zor yetiştirilmiş, zırhı aracın kapıları açılamamış, özel dirençli kurşun geçirmez camlar ancak balyozla kırılabilmişti. O gün Güven Hastanesi resmi kayıtlarında neler vardır? Başbakan Erdoğan’ı gören Nöroloji Uzmanı Dr. Sümer Güllap, bir süre sonra, 42 yaşında gripten ölmüştür!? Otopsi raporu??
***
Erdoğan’ın Kurban bayramı iletisini okurken canlı yayında uyuklaması pek çok değişik tıbbi soruna ikincil (bağlı) olabilir. Aşırı yorgunluk – uykusuzluk (sürmenaj), tükenme sendromu, düzenlen(e)meyen Diyabet, kalp ritm bozuklukları, beyin hastalıkları (örn. geçici iskemik atak – TIA), temporal epilepsi (bir sara türü). Kuşkusuz uzaktan tanı konamaz. Hekim muayenesi ve laboratuvar incelemeleri ile kanıta dayalı olarak tıbbi tanı konur, sağaltım (tedavi) yapılır.

Bunların hiçbiri ayıp değildir, doğaldır, insanidir.
Ancak CUMHUIRBAŞKANLIĞI görevini yürütmesine engel olmamalıdır. İşte bu bilimsel tıbbi kanaat raporudur yıllık olarak AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kamuoyuna sunması gereken. Erdoğan Şubat 1954 doğumlu ve 67 yaşındadır. Devlet memurları emeklilik yaşı 65’tir. Noterler, 65+ yaşta gerek duyarlarsa hekim raporu isterler. Devlet Memuru olabilmek için 657 s. yasanın 48. maddesi gereği Tıbbi Kurul Raporu istenir. Kamu, çalışanlarından gerektiğinde böylesi bir raporu isteyebilir.

TBMM Başkanı, Hukuk Profesörü Sn. M. Şentop Erdoğan’dan, Ulus adına böyle bir rapor isteyebilir mi? Çağrımızdır kendisine, lütfen istesinler.. Ne var ki ucube TEK ADAM REJİMİ / ŞAHSIM DEVLETİ akıldışılığı – hukuk dışılığı bu beklentiyi boşa çıkarıyor.

Muhalefetin istemini dinler mi Erdoğan?
Kamuoyu sistemli istemde bulunabilir mi, hangi örgütlülük ve önderlikle?

Bunlara gerek yok; sorun Erdoğan için etik – moral – politik – insani… sorumluluktur. Halkın BİLME HAKKI söz konusudur İnsanb Haklarına saygılı bir demokratik hukuk devletinde (Anayasa md.2).

Erdoğan, Anayasa md. 20’ye, özel yaşamın gizliliği gerekçesine de sığınamaz, sığınmamalıdır.

İleride yargılanacak olursa, “Epileptik hasta” tanısı alıp TCK md.32’nin ardına kaçmayı da düşünmemelidir. Hukukun en genel ilkelerinden biri İYİNİYET – DÜSÜRÜSTLÜKTÜR; tersine hukuksal sonuç bağlanamaz; Erdoğan’a bu bağlamda hukuksal çıkış yoktur.

Erdoğan’ın ileri derecede “narsisistik kişilikli” olduğu su götürmez bir gerçekliktir. Bu tür kişilik toplumda ender değildir. Geçmişte Erdoğan için “narsisistik kişilik bozukluğu” diyen bir uzman hekim, Cumhurbaşkanına hakaretten 11 ay hapis cezası almıştır. Savcının iddianamesi traji-komiktir :”…. kişilik bı-ozukluğu.. demek suretiyle..” Oysa bu tıbbi antitenin uluslararası adı ve ICD-X kodu aynen budur. Burada “bozukluk” sözcüğü günlük diledeki anlamında olmayıp teknik içerikli ve İngilizce “Disorder” karşılığıdır. Erdoğan’ın ölçüsüz kibiri bu zemindedir.

Sonuç olarak, hiçbir şey ama hiçbir şey, Erdoğan’ın beklentileri…. Türkiye’nin ülkesi ve ulusu ile bölünmez bütünlüğünden daha değerli değildir.

Erdoğan bu tıbbi raporu dürüstçe kamuoyuna sunmalıdır.
Sağlığı görevine engelse, uygarca bırakmalıdır.

Bilgi ve ilginize sunarız.

Sevgi ve saygı ile. 23 Temmuz 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    twitter : @profsaltik     

Cumhuriyet TV : (226) Prof. Dr. Ahmet Saltık açıkladı: Erdoğan’ın hastalığı ortaya çıktı – YouTube

https://www.krttv.com.tr/gundem/unlu-profesor-cumhurbaskani-erdogan-in-hastaligini-canli-h86171.html 

https://www.egehaber.com/cumhurbaskani-erdoganin-hastaligi-hakkinda-prof-dr-altugdan-flas-aciklama-415378/

 

ARKASINDAKİ İRADE ve SİLAHLI GÜÇ KİM?

TÜRKER ERTÜRK 

AKP’nin Genç yaşta emekli ettiği parlak tuğamiral,
Deniz Harbokulu Eski Komutanı

ARKASINDAKİ İRADE ve SİLAHLI GÜÇ KİM     ??

Mİllİ Anayasa Forumu yurdun her tarafında toplantılar düzenleyerek hazırlanmakta olduğu söylenen, esasında emperyalİst merkezler tarafından hazırlatılan ve yürürlüğe sokulması İçİn dayatılan yenİ anayasanın ne menem bir şey olduğunu anlatmaya çalışmaktadır.

Biz de bu Forum’un bir üyesi olarak bu çalışmalara katılmaktayız. Bu kapsamda geçtiğimiz Cuma Artvin’de, Cumartesi Hopa’daydık. Ayrıca Pazar günü de Özdere/İzmir’de Türkiye’nin genel durumu ile ilgili olarak başka bir çalışmada konuşmacı idik. İster istemez burada da konu yeni anayasa çalışmalarına geldi.

Forum ve diğer gazetecilik çalışmalarımız nedeniyle bugüne kadar ülkemizin birçok köşesine gittik ve oralarda yaşayan insanlarımızla yakından temas ettik. Halkın yeni bir anayasa talebi kesinlikle yoktur. Halkın ihtiyaçları, istekleri ve çözüm bekleyen sorunları çoktur. Hal böyle iken bu yeni anayasa çalışmaları nereden çıkmıştır?

Çağdaş anlamda dünyanın en eski anayasası sayılan 17 Eylül 1787 tarihli ABD Anayasası’ndan başlamak üzere günümüze kadar hazırlanan bütün anayasaların arkasında kurucu irade ve silah vardır. Bu tespit, çağdaş anlamda olmasa bile 1787 öncesinde bir devletin veya bir toplumun en üst hukuk kaynağı olarak yapılan ve anayasa sayılabilecek tüm metinler için de geçerlidir.

Kurucu irade ve arkasında zorlayıcı yaptırım gücü olan silah yoksa anayasa yoktur.
ABD Anayasası’nın arkasındaki silah, İngilizlere karşı verilen bağımsızlık savaşının Başkomutanı General George Washington ve O’nun komuta ettiği ordudur.
O güç olmasa ABD Anayasası yapılamazdı.

İnsan derisi ile kaplıdır!

Paris’te Karnavale Müzesi’nde bulunan ve kapağında “İnsan derisi ile kaplıdır” yazan Fransızların ilk anayasasının arkasındaki irade 1789 tarihli Fransız Devrimi, yaptırım gücü ise devrimin silahlı güçleridir.

1947 tarihli Japonya Anayasası’nın arkasındaki kurucu irade Japonya’yı kayıtsız şartsız teslim alan ABD, zorlayıcı gücü ise ABD işgal gücüdür. ABD İşgal Kuvvetleri komutanı Douglas MacArthur emrinde bulunan hukukçularına bir taslak hazırlatmış, bunu Japonlara zorlamış ve ufak tefek değişikliklerle kabul ettirmiştir.

23 Mayıs 1949 tarihli Federal Almanya Cumhuriyeti Anayasası’nı hazırlatan irade,
II. Dünya Savaşı sonunda Almanya’yı işgal eden müttefikler ve onun başat gücü ABD’dir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 1921 tarihli Teşkilatı Esasiye Kanunu adı altındaki anayasasının arkasındaki irade, Türk Milleti’nin bu topraklarda hür ve bağımsız yaşama arzusudur. Arkasındaki silahlı güç ise Kurtuluş Savaşı’nı yapan Mustafa Kemal ve
O’nun komuta ettiği ordudur.

2005 tarihli Irak Anayasası’nın arkasındaki irade bu ülkeyi istila eden ABD, zorlayıcı gücü ise ABD işgal kuvvetleridir. Bu anayasa ile Irak federal sistem altında yapılandırılmış, toplum etnik ve mezhepsel kompartımanlara ayrılmıştır. Ayrıca bu anayasa Irak’ın istikrarsızlaştırılmasına ve zaman içinde bölünmesine elverişli bir ortamı yaratmıştır.

  • Dünyada bugüne kadar yapılmış tüm anayasaların mutlaka bir devrim, karşı devrim veya işgal sürecinden sonra yapıldığı düşünülürse, Türkiye’de gündemimize oturan yeni anayasa hangi sürecin sonucudur?

Yürürlükteki 1982 Anayasası TBMM’nin yeni bir anayasa yapmasına yasal olarak izin vermemesine hatta böyle bir girişimin suç olmasına rağmen, Türkiye’de yeni anayasa yapılmasını isteyen irade kimdir? Bu iradenin zorlayıcı yaptırım gücü kimlerdir?

  • Ülkemiz ABD’nin işgali altındadır.
  • Hala gönderlerde dalgalanan Türk Bayrakları, halkın uyanmasını engellemek içindir.

Çünkü geçmişte yaşanan Yunan’ın İzmir’e girmesi ve Anadolu’nun bir bölümünü
işgal etmesi halkın tehlikeyi somut olarak görmesine yardım ettiği deneyimi nedeniyle,
şu anda yaşadığımız işgal örtülü yapılmaktadır.

  • Arkasında ABD var…..
  • Bu işgalin işbirlikçisi AKP hükümetidir.
  • Zaten Erdoğan ABD’nin ülkemizi de içine alan bölgemize yönelik planının
    eş başkanı olduğunu kendisi itiraf etmiştir
    .
  • Başka bir AKP’li, ABD ile bu konuda 2 sayfa 9 maddelik bir anlaşma imzalamıştır.

Evet, Türkiye’de yapay olarak gündeme getirilen
yeni anayasanın arkasında ABD vardır.

Bu iradenin silahlı güçleri ise ülkemizde ve çevre ülkelerde konuşlanan ABD Silahlı Kuvvetleri, CIA kontrolünde bulunan ve devletin içinde yuvalanan F tipi örgüttür.

Yeni anayasa ile arzu edilen; rejim değişikliği, bölünme ve Türkiye’nin bölgede emperyalizmin çıkarlarına uygun olarak sınırsız şekilde kullanımına elverişli hale getirilmesidir.

  • Ergenekon, Balyoz ve diğerleri bunun için vardır.
  • Silivri, Hasdal, Hadımköy ve Maltepe zindanlarında insanlar
    bu nedenle acı çekmektedir.
  • TSK’ya operasyonlar bunun için yapılmış ve yapılmaktadır.

ABD Başkanı Barak Obama, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, ABD Savunma Bakanı Leon Panetta ve onların temsilcisi ABD Ankara Büyükelçisi Francis J. Riccciardone bu nedenle bizimkilere hesap soruyorlar “Ne oldu, ne zaman bitecek bu yeni anayasa çalışmalarınız?” diye.

ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, yeni anayasanın arkasındaki iradenin
silahlı gücünün temsilcisi ve ülkemizin MacArthur’u olarak Türkiye’ye gelmekte ve direktifler vermektedir.

  • Yeni anayasaya her platformda ne pahasına olursa olsun direnmek, 
    işgale karşı direnmektir ve yurtseverliğin gereğidir.

Saygılar sunarım.
İLK KURŞUN