Etiket arşivi: İşçi Partisi Genel Sekreteri Dr. Serhan Bolluk

Talat Paşa Komitesi üyeleri Türkiye’ye döndü


‘Atatürk ve Venizelos’un ruhlarını rahatsız ettiler..’

Talat Paşa Komitesi üyeleri
Türkiye’ye döndü.

Dostlar,

Yoğun bir gün..

Paris’te 12 basın emekçisini öldürenler ölü ele geçirildi,
rehin ve rehineler kurtarıldı. Keşke canlı yakalansaydılar ve yargılanmada gerçekleri öğrenseydik..

Anayasa Mahkemesi, 1 yılı aşkın zamandır beklettiği sözde İstanbul Cacusluk davasında tutuklu 5 subay + 1 memur ile haklarında yakalama kararı bulunan 38 subay hakkında “hak ihlali” yapıldığı kararını sonunda verebildi.. Hem de oybirliğiyle. İlgili İstanbul Özel Yetkili Mahkemesi (kadırıldı) ve bu kararı onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi
“gereğini düşünürler” artık..

Atina’da ulusal haklarımızı AKP Hükümetine karşın savunmaya çabalayan Talat Paşa Komitesi (TPK) üyesi 18 yiğit arkadaşımızı gönülden ve hürmetle selamlıyoruz.. Bir tarih yazmışlardır..

Ali ve Ümit Gönüldaş kardeşlerimizi özellikle.. Yunus Soner‘i de..

Sıra Strazburg’da..

Yalnız, önemli bir uyarı                        :

“Ermeni soykırımının inkarı…” diye başlamıyoruz tümceye..
Kararın İngilizcesinde “denial” (to deny) geçiyor..
Bu “red” demek.. Biz suçlu değiliz ki “inkar edelim”!..
Biz iftirayı reddediyoruz..

Açıklamalar ve görseller aşağıda..

Şimdi sıra Atina Büyükelçiliğinde görevini yapmayan ve haklı – meşru eylemi engelleyen Büyükelçi ve öbür sorumluların soruşturularak cezalandırılmasında..

2. olarak da Yunan Hükümetini BM ve AİHM katında şikayet etmek; demokratik hakları, gezi özgürlüğünü engellemekten maddi – manevi giderim (tazminat) davası açmakta..

Açıklama belki gereği gibi yapılmadı ama engelleme ters tepti bize göre; şimdi elimiz daha da güçlüdür..

Türkiye’de ULUSAL HAK VE ÇIKARLARIMIZI SAVUNAN, YURTTAŞLARINA SAHİP ÇIKAN BİR HÜKÜMET OLSA…
bunlar olur muydu sizce??

Bay RTE geçen yıl 23 Nisan’da Ermenilerden özür dilemişti!?
Ne adına? Ne işe yarıyor bu? Türkiye olarak bizim işimize yaramadığına göre ve tarihsel gerçeklere ters düştüğü halde, Bay RTE neden böyle yapıyor?

Bay RTE neye ve kime hizmet ediyor??

Soru ve sorun budur ve buradadır.

Öte yandan Batı ve öncüsü ATİNA demokrasisinin ve AB’nin demoratik insan hakları standartlarının yerlerde süründüğünü görmek acı verici..
Batı, geleneksel ikiyüzlülüğünden bir türlü kurtulamadı; bu daha da acı.

Aristo’nun, Platon’un da kemikleri çoook ama pek çok sızladı eminiz..

Sevgi ve saygı ile.
09.01.2015, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

==============================================

Atina’dan geri dönen Talat Paşa Komitesi heyeti adına basın açıklamasını heyet başkanı E. Tümg. Naci Beştepe yaptı.
Atina’daki havaalınında Yunan polisleri tarafından sorguya alındıklarını belirten Beştepe, “Anlaşılıyor ki bizi oraya kabul etmemelerinde
Yunan makamları değil Türk Büyükelçiliği ve Dışişleri Bakanlığı’nın da payı var. Talat Paşa Komitesi olarak bu olayı şiddetle kınıyoruz.
Orada basit bahanelerle alıkonulduk. Bize Yunanca yazılı bir belge imzalatmaya çalıştılar. Belge imzalamayı reddettik. Daha sonra açıklama yapacağımız meydanda 20’ye yakın Ermeni vatandaşının toplandığını söyleyerek bizi sınır dışı ettiler. Bu bizim sınır dışı edilmemize gerekçe olamaz. Koskoca Yunan polisi bizim emniyetimizi sağlayamıyorsa vay hallerine.” dedi.

Heyette yer alan Uluç Gürkan da olayı Ankara’ya gittiğinde
Dışişleri Bakanlığı’na ileteceğini söyledi.

Atina’dan 15.30 sıralarında yurda dönen heyeti Atatürk Havalimanı’nda İşçi Partisi ve TGB üyeleri ellerinde Türk bayraklarıyla heyeti coşkulu bir şekilde karşıladı. Havalimanı’nda bir açıklama yapan Naci Beştepe, Yunanistan’ın bu tavrının Atatürk ve Venizelos’un ruhlarını rahatsız edeceğini belirterek “Savaş sonrası, Yunanistan mahkemeleri, Anadolu’yu işgal eylemi nedeniyle Yunanistan’ın üç başbakanı,
iki bakanı ve prensini “savaş suçlusu” kabul ederek ölüm cezası ile cezalandırmıştır. Tek başına bu olgu dahi, Türklerin soykırım yapmadığını göstermektedir.” dedi.

Beştepe’nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:

YUNANİSTAN’IN KARARI
DOSTLUK KÖPRÜSÜNE HİZMET ETMEZ

– Ülkelerimiz ve halklarımız arasında iyi ilişkiler geliştirmenin,
tarihteki acıları canlandırmaktan değil, yeni dostluk köprüleri kurmaktan geçtiğine inanıyoruz. Yunanistan Parlamentosu’nun, 9 Eylül 2014 günü almış olduğu kararın bu amaca hizmet etmeyeceğini düşünüyoruz.

AİHM VE FRANSA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI

– Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Perinçek-İsviçre davasında,
17 Aralık 2013’te verdiği kararda; 1915’te savaş koşullarında yaşananların “soykırım” olarak kabul edilemeyeceğini, Doğu Perinçek’in söz konusu olaylarla ilgili olarak “soykırım değildir,
vatan savunmasıdır” ifadesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinde belirtilen düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında kaldığını ve suç oluşturmayacağını belirtmiştir. Fransız ceza mevzuatında yer alan benzeri düzenleme de Fransız Anayasa Mahkemesi tarafından düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırı bulunmuş
ve iptal edilmiştir.

YUNANİSTAN MAHKEMELERİ MAHKUM ETMİŞTİR

Savaş sonrası, Yunanistan mahkemeleri, Anadolu’yu işgal eylemi nedeniyle Yunanistan’ın üç başbakanı, iki bakanı ve prensini
“savaş suçlusu” kabul ederek ölüm cezası ile cezalandırmıştır.

SOYKIRIM İDDİALARI EMPERYALİST BİR YALANDIR

Tarihi gerçeklere, Türk ulusunun karakterine ve uluslararası yasalara güvenerek tekrar ediyoruz:

Türk ulusu soykırım yapmamıştır;, vatanını savunmuştur.

– Bu “soykırım” iddiaları, emperyalist bir yalandır.

– “Soykırım”, parlamentoların değil, tarihçilerin araştıracağı
bir konudur.

– “Soykırım” suçlaması için uluslararası mahkeme kararı gerekir.

– Yunanistan Meclisi’nin aldığı karar esastan ve usulden yasalara ve özellikle Avrupa Konseyi üyesi olarak Yunanistan için de doğrudan bağlayıcı olan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 17 Aralık 2013 tarihli kararına aykırıdır.

Talat Paşa Komitesi olarak, Türk ulusu adına, Yunanistan Meclisi’nin aldığı bu kararı kaldırmasını talep ediyoruz. Bu karar, Türk-Yunan dostluğunu temsil eden Atatürk ve Venizelos’un ruhlarını rahatsız eder. Plato’nun, Socrat’ın, Aristotales’in torunları olan dost ve komşu
Yunan halkının bu karara itiraz etmesini bekliyoruz.

*****

İŞÇİ Partisi Genel Sekreteri Dr. Serhan Bolluk, Yunanistan Parlamentosu’ndan geçen soykırımı inkar yasasını protesto etmek ve Yunan kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla Atina’ya giden Talat Paşa Komitesi’nin bu eylemini engellemek isteyen AKP’yi ve Yunan makamlarınca Atina’ya girişlerinin engellenmesini sert bir dille eleştirdi. Bolluk’un açıklaması şöyle:

Talat Paşa Komitesi, Yunan Parlamento’sunun Ermeni Soykırımını reddetmeyi suç sayan yasayı kabul etmesi üzerine kararı protesto etmek, Yunan kamuoyunu bilgilendirmek ve “Ermeni Soykırımı Emperyaslit Bir Yalandır” demek için Atina’ya hareket etti.
Atina’ya ulaşan uçaktaki Talat Paşa Komitesi Heyeti’nde yer alan
13 kişi “özel” bir kontrole tabi tutuldu.

Kontrol sırasında heyet üyelerine basın açıklamasını Sintagma Meydanında mı yoksa otelde mi yapılacağı soruldu, meydanda yapılacağı yanıtı üzerine Talat Paşa Komitesi Heyetine Yunan makamları tarafından “Atina’ya giremeyecekleri ve 13.30 uçağı ile Türkiye’ye geri gönderilecekleri” bildirildi.

“Biz soykırım yapmadık, vatanımızı savunduk” demek için Yunanistan’a giden Talat Paşa Komitesi’nin önüne ilk dikilmeye çalışan AKP Hükümeti oldu. (AS: yazıklar olsun!)

Türkiye’nin Atina Büyükelçiği Müsteşarı Barış Kalkavan, bu eylemin merkezi bir yerde yapılmasına karşı çıktı, Türk-Yunan ilişkilerine
zarar vereceği iddiasıyla basın mensuplarının haber yapmamasını istedi.
Bu, AKP’nin, Yunanistan’da çıkan soykırım yasasını görmemeye çalışması ve milletimizden de gizlemesinden başka bir anlam taşımamaktadır. Bunun Türk Milletinin önüne dikilmek anlamına geleceğini AKP’ye bir kez daha hatırlatmak isteriz.

AKP iktidarı ve Yunan makamları Yunanistan Parlamento’sundan geçirilen soykırımı red yasası’nın protesto edilmesinin engellenmesinde, Milletimizden ve Yunan kamuoyundan gizlenmesinde birlik halinde
bir görüntü vermişlerdir.

Vatanseverler, Milletinin onuruna sahip çıkanlar, emperyalist soykırım yalanlarına karşı yıllardır mücadele ediyorlar ve bu mücadeleyi sürüdüreceklerdir.

Şimdi sırada Strazburg var. 28 Ocak 2015’te İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve Türkiye’den gidecek olan vatanseverler,
Avrupa’dan gelececek Türklerle bütünleşerek AİHM’de kazanılan zaferi bu kez AİHM Büyük Dairesi’nde perçinleyeceklerdir.

Bu mücadele Avrupa’daki başkentlerde son soykırım yalanı yasaları yırtılıp tarihin çöplüğüne atılana dek sürecektir.

Türk Milletinin bu onurlu mücadelesini AKP hükümetinin engelleme çabaları ise tarihe bir utanç olarak geçmekten başka bir anlam taşımayacaktır.

Slide1 Slide2 Slide3 Slide4 Slide5 Slide6 Slide7 Slide8 Slide9 Slide10

 

Mustafa Kemal’in askerleri mücadeleye yeni başlıyor!


Mustafa Kemal’in askerleri! Mücadeleye yeni başlıyor!

Tüm gözlerin çevrildiği Yargıtay 9.Ceza Dairesi,
Balyoz Davası’nda 237 sanığa verilen mahkumiyeti onadı,
88 sanığın ise tahliyesine karar verdi.
Başta siyasal partiler, kitle örgütleri ve asker yakınları olmak üzere karara
tüm yurtta tepki yağıyor

Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Balyoz Davası’nda aralarında eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına ve
MHP milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan‘ın bulunduğu 237 sanığa verilen mahkumiyeti onadı.

Yargıtay, Balyoz davasında 237 sanık hakkında verilen mahkumiyet kararlarını düzelterek onarken, 88 sanığın tahliyesine karar verdi.

Karar öncesi geniş güvenlik önlemleri alındı

Balyoz Davası’nın Yargıtay 9.Ceza Dairesi’ndeki temyiz duruşmalarının ardından
dün (9.10.13) karar duruşması yapıldı. Karar duruşması için Yargıtay çevresinde
geniş güvenlik önlemleri alındı.

Duruşmayı izlemek isteyenler için de çeşitli yerlerde arama noktaları oluşturuldu.
Duruşmayı avukatlar, sanık yakınları ve akredite yaptıran gazeteciler izledi.

  • CHP milletvekillerinden Emine Ülker Tarhan, Dilek Akagün Yılmaz, Mahmut Tanal, Atilla Kart ve Gürkut Acar da duruşmayı izleyenler arasındaydı.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı Ekrem Ertuğrul,
Balyoz Davası’na ilişkin temyiz kararını açıkladı.

Karara göre, 36 sanık hakkında verilen beraat kararı onandı.
Ertuğrul, 25 sanık hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin sanıkların cezalandırılmasına yeterli her türlü kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraat kararı verilmesi gerekçesiyle bozulduğunu açıkladı.

Heyet, 63 sanık hakkında ise eylemlerinin suç için anlaşma suçu kapsamında kalması nedeniyle haklarında 5237 sayılı TCK‘nın 316/2 ve CMK’nın 223/4-a maddeleri gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi.

63 sanığın tahliyesine karar verildi.

Bozmanın niteliğine göre bu 88 sanıktan tutuklu olanların tahliyeleri, haklarında yakalama kararı çıkartılanların yakalama kararlarının geri alınması kararlaştırıldı.

Emekli orgeneraller Çetin Doğan, Halil İbrahim Fırtına, Bilgin Balanlı, Ergin Saygun, Şükrü Sarıışık, emekli Oramiral Özden Örnek, emekli Korgeneral Engin Alan,
emekli Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu ile emekli albaylar Dursun Çiçek ve Ahmet Zeki Üçok’un da aralarında bulunduğu 237 sanık hakkında verilen mahkumiyet kararlarını, “sanıklara vekalet ücreti yükletilmesi” ve sanık Berna Dönmez hakkında
Türk Ceza Kanunu’nun, “babalık hakkından men edilme” hükmünün uygulanmasındaki hata nedeniyle düzelterek onanmasına karar verildi.

Rütbeler sökülecek!

Çok sayıda general ve amiralin yargılandığı Balyoz davasında verilen kararla beraber rütbeler sökülecek. Böylece komutanlar ve yakınları orduevlerine giremeyecek ve lojmanlarda kalamayacak. Devlet üstün madalyaları ve kılıçları da ellerinden alınacak.

Andımız okundu

Salona giremeyen emekli askerler, sanık yakınları, İşçi Partisi Genel Sekreteri
Dr. Serhan Bolluk ve partililer, TGB’li gençler, CKD üyeleri de Yargıtay girişinde toplandı. Kalabalık, kararın açıklanmasından sonra

  • “Mustafa Kemal’in askeriyiz”,
  • “Ne mutlu Türküm diyene”
  • “Kahrolsun AKP diktatörlüğü”
  • “Kahramanlar hapiste PKK Mecliste”
  • “Cumhuriyet değil AKP yıkılacak”
    sloganları atıldı.

Hep birlikte “Andımız”ı okuyan kalabalık uzun süre tepkisini sürdürdü.

Heyetin çoğunluğu ‘yeni yargı’dan

Balyoz Davasında karar veren 5 kişilik Yargıtay 9.Daire heyetinden başkan dışında öbür 4 üye, 2010 Anayasa referandumu sonrasında Yargıtay’a atanan yeni üyelerden oluşuyor. Çok tartışılan bu durum yargılama öncesinde de gündeme gelmişti.
Yargıtay çevrelerinde Yargıtay 9. Dairesine yapılan atamalara dikkat çekilmiş ve
yapılan atamalar “Silivri atamaları” olarak nitelenmişti.

Yargıtay kulislerinde,

  • Silivri’de hangi karar verilirse Yargıtay’dan o çıkar.
    Yalnızca suçluyu suçsuzu ayırdık’ mesajı vermek için
    ufak tefek değişiklikler yapılır. Asıl plan değişmez.” denmişti.

Komutanlardan açıklama: İntİkam alınmaktadır

Hadımköy Askeri Cezaevi’nde tutuklu komutanlar yazılı açıklama yaptı.
85 komutanın imzaladığı açıklama şöyle:

  • “Bizler uğruna can vermeye yemin ettiğimiz bu kutsal vatan ve onun üzerinde yaşayan Yüce Türk Milleti’nin hiçbir değerine ihanet etmedik,
    görevlerimizi yerine getirirken Anayasa ve yasaların çizdiği yoldan
    asla ayrılmadık. Birlikte yola çıktığımız ve bugünleri göremeyen aziz şehitlerimiz ile bugünleri yaşayarak kahrolan gazilerimizin ve bu ülkenin tek gerçek devrimini gerçekleştiren Mustafa Kemal Atatürk’ün tertemiz hatıraları önünde suçsuzluğumuzu bir kez daha haykırıyoruz.
  • Vatan sağolsun!

Yakınları: Mücadeleye devam!

Kararın açıklanmasından sonra ceza alan komutanların eşleri ve yakınları kararı protesto ederken, mücadeleye devam edeceklerini bildirdiler.
Dimdik ayakta olduklarını kaydeden komutan yakınları şunları söylediler:

Emekli Albay Hasan Basri Aslan’ın eşi Nefise Aslan:

“Eşim serbest bırakıldı ama sevinemiyorum. Buruk bir şekilde mutluluğumuzu yaşıyoruz.Herkesi içerden çıkarttığımız zaman asıl mutluluğumuzu yaşayacağız.
Onları çıkartmadan mücadelemiz bitmeyecek.
İçeride tek bir kişi bile kalmayacak.”

Dursun Çiçek’in kızı İrem Çiçek:

– Bu karar tanınacak bir karar değil.
– Türkiye’de hukukun işlemediğini net olarak gördük.
– Hükümet yarattığı ‘yargıdan’ zevk alabilir.
– Yargıtay, içtihatlarına aykırı kararına imzayı attı.
PKK pazarlığına tutsak edilen Türk askeri içeride.
– Rahat nefes al AKP.

Emekli Org.Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan:

Türkiye’de hukuku, adaleti böyle bir mahkemeden beklemek hata olurdu.
Bu dakikadan sonra, Cumhuriyet’e gönül veren, Ordumuzu seven herkesin
haklı mücadelemize daha çok destek vermesi lazım.
Bizler dimdik ayaktayız.
Türkiye Cumhuriyeti parça parça edilirken susmayacağız.
Bu düzen böyle gitmez, gitmeyecek.

Emekli Albay Ahmet Zeki Üçok’un eşi Berrin Üçok:

İlk günden başlayarak heyete güvenemedim.
Ama yine de Türkiye Cumhuriyeti’nin, bir hukuk devleti olduğuna inanmak istiyordum.
Artık hukuk olmadığına inancım tamdır.
Sonuna kadar mücadelemiz devam edecektir.

Olcay Kabaktepe – İlkay Akkaya
10 Ekim 2013