Etiket arşivi: Talat Paşa Komitesi (TPK)

‘Mustafa Kemal’in partisi olacağız’

 

‘Mustafa Kemal’in partisi olacağız’

Strazburg’a çıkarma yapan yüzlerce öncü, tarihsel duruşmanın ardından bir araya geldi. Önümüzdeki dönemde yapılacaklar değerlendirildi.
Doğu Perinçek, milli hükümet için örgütlenme çağrısı yaptı.

mustafa_kemalin_partisi_olacagiz_30.1.15

 

TALAT Paşa Komitesi (TPK), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi’nde görülen tarihsel davanın ardından Strazburg’da bulunan “Kongre Sarayı”nda büyük bir etkinlik düzenledi. Aralarında siyasal parti vekilleri, demokratik kitle örgütleri önderleri ve yurttaşların da bulunduğu etkinliği Eskişehir Bağımsız Milletvekili Prof. Süheyl Batum yönetti.
Etkinlikte yapılan konuşmalar sık sık

“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” ve

“Birleşe birleşe kazanacağız” sloganlarıyla kesildi.

‘MİLLİ HÜKÜMETİ KURACAĞIZ’

Etkinlikteki konuşmasına “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganıyla başlayan
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek,

“Mustafa Kemal’in askerleriyiz ne demek?
Mustafa Kemal’in askeri demek, Mustafa Kemal’in teşkilatında olmak demek.
Burada biz, masada oturanlar, onların temsil ettiği Türkiye’nin halkçı, milliyetçi, devrimci geleneğinden gelen önderler, öncüler 4 Eylül 1919’da Sivas’ta kurulan Mustafa Kemal’in partisi olacağız ve O’nun

– Cumhuriyetçi,
– Milliyetçi,
– Halkçı,
– Devletçi,
– Laik,
– Devrimci

Türkiye’nin milli hükümetini kuracağız.” ifadelerini kullandı.

‘AVRUPA’NIN İKLİMİNİ DEĞİŞTİRDİK’

Perinçek konuşmasına şöyle devam etti:

“Avrupa’da özgürlüğü biz savunuyoruz. Avrupa’nın iklimini değiştirdik. Özgürce konuşmayı bütün Avrupalılar için savunduk. Çünkü siz bir yerden başlarsınız ‘Dünya öküzün boynuzunda değil’ diyenleri cezalandırırsınız. Bunun ucu açıktır. Bugün Galilei gibi ‘dünya dönüyor.’ dedik. Avrupa’ya bugün dünyanın döndüğü gerçeğini gösterdik ve Avrupa’yı da öküzün boynuzundan kurtarıyoruz. Türkiye’nin bağımsızlık, demokrasi, özgürlük geleneğinin bütün temsilcilerinin burada bulunduğunu gördük. Bugün Strazburg’da buluşmanın en önemli yönü budur.”

CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz da etkinlikte yaptığı konuşmada, emperyalistlerin Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk milletini birbirine düşüremeyeceğini belirterek,

Emperyalist oyununa dahil olan Ermeni diasporasına ve Ermeni devletine buradan bir uyarıda bulunuyoruz, biz ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ diyen bir liderin ülkesinden geliyoruz.” dedi.

‘DIŞ POLİTİKA BAŞARISI’

“Biz bugün tarih yazmadık, tarih yaptık” diyen Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD)
Genel Başkanı Dr. Canan Arıtman
da şunları söyledi:

“Perinçek vatanının ve milletinin onurunu kurtarabilmek için fedakarlıkla hareket etti.
Bugün burada tarihe altın harflerle yazılacak bir tarih yaptık.
Avrupa’ya çok önemli bir insan hakları dersi verildi.”

Eski DSP Edirne Milletvekili Dr. Ahmet Ertürk de

“Gerçek bir Atatürk Cumhuriyeti’nin kalmadığı bu dönemde Perinçek gibi bir önderin başlattığı bu mücadele, Türkiye’nin son yıllardaki en önemli dış politika başarısı oldu. Kurtuluşu ateşlediler. Lozan’dan sonra en önemli siyasi başarıyı kazandık.” açıklamasını yaptı.

‘TEK YUMRUK OLURUZ’

Hükümet yetkililerinin vermesi gereken mücadeleyi Perinçek ve TPK’nın verdiğini  vurgulayan AKUT Başkanı Nasuh Mahruki de bundan sonraki süreçte Türkiye’nin kazanacağını,
Ermeni diasporasının ise kaybedeceğini ifade etti.

TPK Üyesi Haluk Dural da 1915 yılında soykırım diye bir kavramın olmadığını belirtti.

DSP Genel Başkanı Masum Türker de bütün siyasal parti liderlerinin vatan için Perinçek’le birlikte olması gerektiğini ifade etti.

Eski Bakan Yaşar Okuyan da şunları söyledi:

“Farklı partilerde olabiliriz, farklı inançları paylaşabiliriz. Ama Türk milletinin nasırına basıldığı anda tüm bunlar ortadan kalkar, tek yumruk oluruz. Türk milleti olarak yumruğumuzu vururuz.”

==================================

Dostlar,

Strazburg Akıncıları” na hoşgeldiniz diyor, emeklerini –  özverilerini şükran ve saygı ile selamlıyoruz..

Minik bir katkı yapalım istiyoruz…
Her şey bir yana,

1915’te “soykırım suçu” diye bir “suç” ceza yasalarında
(ulusal / uluslararası) yoktu..

Ceza hukukunun evrensel ilkelerinden biridir :

  • “Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz..

Bu kural halen Anayasamızın 38. maddesinde de yazılıdır..
Ve neredeyse taa Roma döneminden bu yana evrensel kabul gören yerleşik ve
tartışılmayan bir evrensel temel hukuk kuralıdır..

Dolayısıyla soykırım amaçlı kırım (etnik temizliki jenosit) yapılmış bile olsa -ki yapmadığımızın binlerce, kilolarca (90kg!) özgün arşiv belgesi kanıtı var-
hukuksal olarak bir yaptırım uygulama  olanağı yok-tur..

AİHM’nin de, Uluslararası Ceza Mahkemesinin de .. hepsinin eli kolu bu anlamda bağlıdır…

Herkes rahat olsun ve Ermeni kardeşlerimizle onları yönlendiren ve aslında kendi suçlarını
itiraf eden / örtmeye çalışan emperyalistler artık bu nafile oyuna bir son versinler dileriz..

Sevgi ve saygı ile,
30.01.2015 

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net 

 

Talat Paşa Komitesi üyeleri Türkiye’ye döndü


‘Atatürk ve Venizelos’un ruhlarını rahatsız ettiler..’

Talat Paşa Komitesi üyeleri
Türkiye’ye döndü.

Dostlar,

Yoğun bir gün..

Paris’te 12 basın emekçisini öldürenler ölü ele geçirildi,
rehin ve rehineler kurtarıldı. Keşke canlı yakalansaydılar ve yargılanmada gerçekleri öğrenseydik..

Anayasa Mahkemesi, 1 yılı aşkın zamandır beklettiği sözde İstanbul Cacusluk davasında tutuklu 5 subay + 1 memur ile haklarında yakalama kararı bulunan 38 subay hakkında “hak ihlali” yapıldığı kararını sonunda verebildi.. Hem de oybirliğiyle. İlgili İstanbul Özel Yetkili Mahkemesi (kadırıldı) ve bu kararı onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi
“gereğini düşünürler” artık..

Atina’da ulusal haklarımızı AKP Hükümetine karşın savunmaya çabalayan Talat Paşa Komitesi (TPK) üyesi 18 yiğit arkadaşımızı gönülden ve hürmetle selamlıyoruz.. Bir tarih yazmışlardır..

Ali ve Ümit Gönüldaş kardeşlerimizi özellikle.. Yunus Soner‘i de..

Sıra Strazburg’da..

Yalnız, önemli bir uyarı                        :

“Ermeni soykırımının inkarı…” diye başlamıyoruz tümceye..
Kararın İngilizcesinde “denial” (to deny) geçiyor..
Bu “red” demek.. Biz suçlu değiliz ki “inkar edelim”!..
Biz iftirayı reddediyoruz..

Açıklamalar ve görseller aşağıda..

Şimdi sıra Atina Büyükelçiliğinde görevini yapmayan ve haklı – meşru eylemi engelleyen Büyükelçi ve öbür sorumluların soruşturularak cezalandırılmasında..

2. olarak da Yunan Hükümetini BM ve AİHM katında şikayet etmek; demokratik hakları, gezi özgürlüğünü engellemekten maddi – manevi giderim (tazminat) davası açmakta..

Açıklama belki gereği gibi yapılmadı ama engelleme ters tepti bize göre; şimdi elimiz daha da güçlüdür..

Türkiye’de ULUSAL HAK VE ÇIKARLARIMIZI SAVUNAN, YURTTAŞLARINA SAHİP ÇIKAN BİR HÜKÜMET OLSA…
bunlar olur muydu sizce??

Bay RTE geçen yıl 23 Nisan’da Ermenilerden özür dilemişti!?
Ne adına? Ne işe yarıyor bu? Türkiye olarak bizim işimize yaramadığına göre ve tarihsel gerçeklere ters düştüğü halde, Bay RTE neden böyle yapıyor?

Bay RTE neye ve kime hizmet ediyor??

Soru ve sorun budur ve buradadır.

Öte yandan Batı ve öncüsü ATİNA demokrasisinin ve AB’nin demoratik insan hakları standartlarının yerlerde süründüğünü görmek acı verici..
Batı, geleneksel ikiyüzlülüğünden bir türlü kurtulamadı; bu daha da acı.

Aristo’nun, Platon’un da kemikleri çoook ama pek çok sızladı eminiz..

Sevgi ve saygı ile.
09.01.2015, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

==============================================

Atina’dan geri dönen Talat Paşa Komitesi heyeti adına basın açıklamasını heyet başkanı E. Tümg. Naci Beştepe yaptı.
Atina’daki havaalınında Yunan polisleri tarafından sorguya alındıklarını belirten Beştepe, “Anlaşılıyor ki bizi oraya kabul etmemelerinde
Yunan makamları değil Türk Büyükelçiliği ve Dışişleri Bakanlığı’nın da payı var. Talat Paşa Komitesi olarak bu olayı şiddetle kınıyoruz.
Orada basit bahanelerle alıkonulduk. Bize Yunanca yazılı bir belge imzalatmaya çalıştılar. Belge imzalamayı reddettik. Daha sonra açıklama yapacağımız meydanda 20’ye yakın Ermeni vatandaşının toplandığını söyleyerek bizi sınır dışı ettiler. Bu bizim sınır dışı edilmemize gerekçe olamaz. Koskoca Yunan polisi bizim emniyetimizi sağlayamıyorsa vay hallerine.” dedi.

Heyette yer alan Uluç Gürkan da olayı Ankara’ya gittiğinde
Dışişleri Bakanlığı’na ileteceğini söyledi.

Atina’dan 15.30 sıralarında yurda dönen heyeti Atatürk Havalimanı’nda İşçi Partisi ve TGB üyeleri ellerinde Türk bayraklarıyla heyeti coşkulu bir şekilde karşıladı. Havalimanı’nda bir açıklama yapan Naci Beştepe, Yunanistan’ın bu tavrının Atatürk ve Venizelos’un ruhlarını rahatsız edeceğini belirterek “Savaş sonrası, Yunanistan mahkemeleri, Anadolu’yu işgal eylemi nedeniyle Yunanistan’ın üç başbakanı,
iki bakanı ve prensini “savaş suçlusu” kabul ederek ölüm cezası ile cezalandırmıştır. Tek başına bu olgu dahi, Türklerin soykırım yapmadığını göstermektedir.” dedi.

Beştepe’nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:

YUNANİSTAN’IN KARARI
DOSTLUK KÖPRÜSÜNE HİZMET ETMEZ

– Ülkelerimiz ve halklarımız arasında iyi ilişkiler geliştirmenin,
tarihteki acıları canlandırmaktan değil, yeni dostluk köprüleri kurmaktan geçtiğine inanıyoruz. Yunanistan Parlamentosu’nun, 9 Eylül 2014 günü almış olduğu kararın bu amaca hizmet etmeyeceğini düşünüyoruz.

AİHM VE FRANSA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI

– Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Perinçek-İsviçre davasında,
17 Aralık 2013’te verdiği kararda; 1915’te savaş koşullarında yaşananların “soykırım” olarak kabul edilemeyeceğini, Doğu Perinçek’in söz konusu olaylarla ilgili olarak “soykırım değildir,
vatan savunmasıdır” ifadesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinde belirtilen düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında kaldığını ve suç oluşturmayacağını belirtmiştir. Fransız ceza mevzuatında yer alan benzeri düzenleme de Fransız Anayasa Mahkemesi tarafından düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırı bulunmuş
ve iptal edilmiştir.

YUNANİSTAN MAHKEMELERİ MAHKUM ETMİŞTİR

Savaş sonrası, Yunanistan mahkemeleri, Anadolu’yu işgal eylemi nedeniyle Yunanistan’ın üç başbakanı, iki bakanı ve prensini
“savaş suçlusu” kabul ederek ölüm cezası ile cezalandırmıştır.

SOYKIRIM İDDİALARI EMPERYALİST BİR YALANDIR

Tarihi gerçeklere, Türk ulusunun karakterine ve uluslararası yasalara güvenerek tekrar ediyoruz:

Türk ulusu soykırım yapmamıştır;, vatanını savunmuştur.

– Bu “soykırım” iddiaları, emperyalist bir yalandır.

– “Soykırım”, parlamentoların değil, tarihçilerin araştıracağı
bir konudur.

– “Soykırım” suçlaması için uluslararası mahkeme kararı gerekir.

– Yunanistan Meclisi’nin aldığı karar esastan ve usulden yasalara ve özellikle Avrupa Konseyi üyesi olarak Yunanistan için de doğrudan bağlayıcı olan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 17 Aralık 2013 tarihli kararına aykırıdır.

Talat Paşa Komitesi olarak, Türk ulusu adına, Yunanistan Meclisi’nin aldığı bu kararı kaldırmasını talep ediyoruz. Bu karar, Türk-Yunan dostluğunu temsil eden Atatürk ve Venizelos’un ruhlarını rahatsız eder. Plato’nun, Socrat’ın, Aristotales’in torunları olan dost ve komşu
Yunan halkının bu karara itiraz etmesini bekliyoruz.

*****

İŞÇİ Partisi Genel Sekreteri Dr. Serhan Bolluk, Yunanistan Parlamentosu’ndan geçen soykırımı inkar yasasını protesto etmek ve Yunan kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla Atina’ya giden Talat Paşa Komitesi’nin bu eylemini engellemek isteyen AKP’yi ve Yunan makamlarınca Atina’ya girişlerinin engellenmesini sert bir dille eleştirdi. Bolluk’un açıklaması şöyle:

Talat Paşa Komitesi, Yunan Parlamento’sunun Ermeni Soykırımını reddetmeyi suç sayan yasayı kabul etmesi üzerine kararı protesto etmek, Yunan kamuoyunu bilgilendirmek ve “Ermeni Soykırımı Emperyaslit Bir Yalandır” demek için Atina’ya hareket etti.
Atina’ya ulaşan uçaktaki Talat Paşa Komitesi Heyeti’nde yer alan
13 kişi “özel” bir kontrole tabi tutuldu.

Kontrol sırasında heyet üyelerine basın açıklamasını Sintagma Meydanında mı yoksa otelde mi yapılacağı soruldu, meydanda yapılacağı yanıtı üzerine Talat Paşa Komitesi Heyetine Yunan makamları tarafından “Atina’ya giremeyecekleri ve 13.30 uçağı ile Türkiye’ye geri gönderilecekleri” bildirildi.

“Biz soykırım yapmadık, vatanımızı savunduk” demek için Yunanistan’a giden Talat Paşa Komitesi’nin önüne ilk dikilmeye çalışan AKP Hükümeti oldu. (AS: yazıklar olsun!)

Türkiye’nin Atina Büyükelçiği Müsteşarı Barış Kalkavan, bu eylemin merkezi bir yerde yapılmasına karşı çıktı, Türk-Yunan ilişkilerine
zarar vereceği iddiasıyla basın mensuplarının haber yapmamasını istedi.
Bu, AKP’nin, Yunanistan’da çıkan soykırım yasasını görmemeye çalışması ve milletimizden de gizlemesinden başka bir anlam taşımamaktadır. Bunun Türk Milletinin önüne dikilmek anlamına geleceğini AKP’ye bir kez daha hatırlatmak isteriz.

AKP iktidarı ve Yunan makamları Yunanistan Parlamento’sundan geçirilen soykırımı red yasası’nın protesto edilmesinin engellenmesinde, Milletimizden ve Yunan kamuoyundan gizlenmesinde birlik halinde
bir görüntü vermişlerdir.

Vatanseverler, Milletinin onuruna sahip çıkanlar, emperyalist soykırım yalanlarına karşı yıllardır mücadele ediyorlar ve bu mücadeleyi sürüdüreceklerdir.

Şimdi sırada Strazburg var. 28 Ocak 2015’te İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve Türkiye’den gidecek olan vatanseverler,
Avrupa’dan gelececek Türklerle bütünleşerek AİHM’de kazanılan zaferi bu kez AİHM Büyük Dairesi’nde perçinleyeceklerdir.

Bu mücadele Avrupa’daki başkentlerde son soykırım yalanı yasaları yırtılıp tarihin çöplüğüne atılana dek sürecektir.

Türk Milletinin bu onurlu mücadelesini AKP hükümetinin engelleme çabaları ise tarihe bir utanç olarak geçmekten başka bir anlam taşımayacaktır.

Slide1 Slide2 Slide3 Slide4 Slide5 Slide6 Slide7 Slide8 Slide9 Slide10