Etiket arşivi: “ileri demokrat ve Müslüman AKP – RTE iktidarı”

TÜRKİYE 2023’te EN BÜYÜK 10 EKONOMİDEN BİRİ OLABİLİR Mİ?

Dostlar,

Erdoğan, önceki gün Sarayında muhtarlarla 14. toplantısında, 2023 hedefleri içinde
Dünyanın en büyük ilk 10 ekonmisi içinde yer alma hedeflerini
kararlılıla koruduklarını söyledi!?

19 Eylül 2013’te bu sitede yayımladığımız bir matematiksel irdelemede,
olağan koşulllarda bunun matematiksel olarak olanaksız olduğunu sayılarla ortaya koymuştuk.

Aradan geçen 2 yılda koşullar Türkiye’nin daha da alayhine gelişti ve 17. büyük ekonomi olmaktan da geriye düştük. Hollanda bizi geçti ve geçtiğimiz yıl yakaladığımız 800 milyar $ ulusal gelir bu yıl (2015) sonunda hayal.. 10. ülke Hindistan ise istikrarla büyümesini sürdürüyor. 2008’den bu yana kişi başına yıllık gelirimiz artmıyor ve 10 bin Doların altına indik.. Politkacılar hala halkımıza bu masalları anlatıyorlar..

“Utanmadan halka yalan söylüyorsunuz, insanları kandırıyorsunuz..” desek,
hakaret – tazminat davaları geliyor hemen..

Peki bu olup bitenlerin adını aleyhimizde hakaret – ceza – tazminat davaları açılmadan
nasıl doğru koyabileeğiz?? Erdoğan “hakaret etti” diye dava açıyor ve çoğunda ceza veriliyor..
Herhalde bu AKP – RTE’nin İLERİ DEMOKRASİSİ de biz anlayamıyoruz..

Söz konusu yazımızı aşağıda bir kez daha sunuyoruz..

Muhalefet neden işlemez ki?
Neden yalanları halkın önne koymaz ki??

Sevgi ve saygı ile.
06 Kasım 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

**************************

TÜRKİYE 2023’te EN BÜYÜK 10 EKONOMİDEN BİRİ OLABİLİR Mİ?

Dostlar,

Aşağıda dünyanın ilk 10 büyük ekonomisini görüyoruz.
Yıllık toplam ulusal gelirleri ile (TUG diye kısaltsak ve GSMH yerine kullansak?) ve ekonomilerinin +/- yönleri ile.

Türkiye 2023’te ilk 10’da yer alsın hedefleniyor..
RT Erdoğan sık sık dillendiriyor bu “özlemi”.. (Aslında ham hayali!)

Acaba gerçekçi mi?

1. Listeye, aşağılardan sürpriz yaparak girme niyetinde olan başka ülke yok diyelim.

2. Son (10.) sırada 2 Trilyon $’lık Hindistan var.. Türkiye’den 1.2 Tr $ önde.. 1997’den bu yana her yıl ortalama % 7 büyüyor. Böyle giderse 10 yıl sonra birikimli (yığışımlı, kümülatif) olarak 3,934 Tr. $’lık bir ekonomi olacak.

3. Türkiye AKP döneminde (2002-11) ortalama olarak yılda %6 büyümüştür (http://www.mfa.gov.tr/turk-ekonomisindeki-son-gelismeler.tr.mfa, 19.9.13)

4. Bu tempo ile gidebilirse, 10 yıl sonra Hindistan’ı yakalamak matematiksel olarak olanak dışıdır. Çünkü Hindistan son 16 yıldır istikrarlı olarak % 7 büyüyor ve halen arada 1,2 Tr $ fark var.

5. Önümüzdeki 10 yılda sürekli %13 büyüyerek aradaki Hindistan ile aramızdaki
1,2 Tr $ farkı sabit tutabiliriz..

6. 1.2 Tr $’lık TUG farkını da 10 yılda kapatabilmemiz için sürekli olarak yıllık % 20 büyüyerek, 9. yıl sonunda 4,127 Tr $’lık TUG’e erişiyoruz.. %19 büyüme yeter diyelim..

Son soru : Yıllık % 19-20 büyüyen ve bunu 10 yıl boyunca istikrarla sürdüren tek bir ülke dünya iktisat tarihinde var mı? Çin bile % 10’lar dolayında ve azalan marjinal verimlilik / fayda yasası uyarınca bu hızı sürdürmek giderek zorlaşıyor..

Bir de, devasa 2007-8 bunalımı hala sürüyor ve dünya durgunluktan (resesyondan) çıkabilmiş değil. Dünya hapşırsa Türkiye zatürre oluyor.. Bakmayın RT Erdoğan’ın “teğet geçti” söylemlerine.. Delip de geçti.. Yıkıcı etkisi ülkemizde hala sürmekte.
AKP iktidara geldiğinde 221 Bn (milyar) $ olan toplam borç 3 katını da aştı.
Fakat artık hem borçlanmanın sürdürülebilirliği kalmadı (borç ulusal gelire yaklaştı!) hem de yeni, makul bedelli dış kaynak (sıcak para) bulma olanakları çok sınırlandı.

Üstelik şu anda Türkiye 3 ciddi açıkla boğuşmakta :

Cari açık:  Yıl sonunda 75 Bn (milyar) $’a koşuyor, AB Maastricht ölçütlerine göre
%6-6,5’i geçmemek gerekirken, %9’u geçiyor..

Dış ticaret açığı : 2013 sonunda 100 Bn $’ı aşacağı kestiriliyor, TUG’in 1/8’i!
Kaldı ki, açıkla da olsa ithalat, TUG hesabına ana kalem olarak aynen giriyor!
Yükselen $ ve € kuru ithalatı biraz frenleyebilir. Ancak ihracat neredeyse %80’ler
düzeyinde ithalata bağımlı olduğundan, ithalat fazla kısılırsa ihracat da daralacağından, dış ticaret açığı makası gene büyüyecektir..

Bütçe açığı : Tüm çabalara karşın bütçenin % 10’ları dolayında kestirilmekte.
Bu yıl ve 2014 için yerel seçimler, 2015’te genel seçimler var. Satılacak devlet malı     kalmadığını da T.C.’nin Maliye Bakanı Mr. Mehmet Simsek hüzünle açıklamış durumda.

  • Ekonomi bu şeytan üçgeninin ortasında..

Ekonominin_Seytan_Ucgeni

Ekonomiden sorumlu Başbakan yardımcısı Ali Babacan geçtiğimiz günlerde apaçık alarm sinyalleri verdi. İlk 2 açık elde 2 idi.. Bir de Bütçe açığı oluşur ve denetlenemezse, bu durum Türkiye ekonomisini yönetilemez kılabilirdi..

Ancak Babacan mazur -ya da sabıkalı- zaten..
Aşağıdaki “isabetli” (!) öngörüye bakar mısınız?
Bakan bey buyurdular 2005’te; “10 yıl sonra Türkiye’nin dış borcu kalmaz..”
2 yıl kaldı 2015’e.. Toplam borçlar azalmak yerine ulusal gelire yaklaşıyor..
Azaltılmak ne sözcük, çığ gibi büyümeyi sürdürüyor.. (snow ball effect)

Bu “isabetli” ve de kerameti kendinden menkul öngörüler için herhalde ODTÜ’de İşletme okumak ve Ekonominin başına gelmek gerek.. Müthiş ivme kazanılıyor galiba??

Babacan_10_yil_sonra_borcumuz_kalmayacak

Ata sözü : Aç tavuk rüyasında kendini darı ambarında görürmüş..

Başbakanımız, -diplomasını veya bir sınıf arkadaşını 11 yıldır görmedik ama- İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi mezunuymuş.. (Sonradan burası Marmara Üniversitesi oldu. Diploma da sanırız buradan alınmış..??).. Her neyse. kendisinin İktisat diploması varsa,
bu hesabı nasıl yapamaz? Biz bir hekim olarak yalın hesabı görüyoruz.

Yok İktisat diploması “var değilse”, bir yığın danışman ne güne durur?
En başta Ekonomiden sorumlu Bakan, Makine Mühendisi Zafer Çağlayan bu basit birikimli faiz hesabı gibi hesabı beceremez mi? Bir banka şubesine gitseniz bileşik faiz hesabı gibi hemen yapıverirler..

Geriye tek bir seçenek kalıyor.. Düşünmeyen, düşünmesi istenmeyen, sorgulaması zinhar yasak olan, biat kültürünün teba halkını göz göre göre masal anlatarak oyalamak, aldatmak..

Eh bu da klasik politikacıyı aşan, “ileri demokrat ve Müslüman AKP – RTE iktidarı” na
Tanrı vergisi bir haslet olmalı. Ama nereye dek?
Tarih, hiçbir toplumun idrakinin sonsuza dek tutsak alınamayacağını, kimi manevralarla uyanış geciktirilse bile sonunda halkın uyandığı ve masalcılarını hep deliğe süpürdüğünü öğretiyor..

Olan ülkeye, RTE’nin dilinden düşürmediği garip – gurebaya oluyor..
Stockholm sendromu gereği (?) bu kitlelerden de en çok oyu alıyor.

Ama artık deniz bitti..

Sevgi ve saygı ile.
19.8.13, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

===========================================

Top 10 Biggest Economies in the World 2013 

Top 10 Biggest Economies in the World 2013

They are the global economic heavyweights this year, estimated to be having the current biggest economies in the world. Here is a list of the top 10 biggest economies in the world this year, according to estimates made by the International Monetary Fund (IMF) and World Economic Outlook. Included are the 2013 gross domestic product (GDP) estimates of these economies.

10. India, $2 trillion dollars
 10

Included in this exclusive list of the biggest economies in the world today is India. This booming economy in Asia has an average growth rate of seven percent annually since 1997. Its major industries include the agriculture and services sector, with the latter becoming a main source of the country’s economic growth. India has tapped its large population who is educated and can speak English to become a top exporter of services in information technology and business outsourcing.

9. Italy, $2.1 trillion dollars

9

The ninth biggest economy in the world today is Italy, which is known for its highly diversified industrial sectors, developed infrastructure, and high GDP per capita.

Italy belongs to a few elite clubs of wealthiest economies, including the European Union (EU), Organization for Economic Co-operation and Development (OECD), G7, and Group of Eight (G8), which serves as a forum for the governments of the eight wealthiest countries in the world.

8. Russia, $2.2 trillion dollars

8

Since the fall of the Soviet Union, Russia has made various changes in its economy, making it more market-oriented and globally integrated.

Reforms in the economic sector in the 1990′s resulted in the privatization of most industries, except in the defense and energy-related sectors. Russia has become the leading oil producer in the world. It is also the second biggest producer of natural gas around the world, thanks to its natural gas reserves which is the largest in the world. The country is also known for its steel and machinery industries.

7. United Kingdom, $2.4 trillion dollars

7

This year’s sixth biggest economy in the world according to IMF and World Economic Outlook estimates is the United Kingdom, which has long been regarded as a leading political and financial power center in Europe. It is one of the biggest economies in the continent after Germany and France.

U.K. has been known for its robust industries in agriculture (top products include fish, poultry, sheep, and cattle), electronics and communication, metal, manufacturing, and other consumer goods.

London is regarded as the largest financial center along with New York.

Like many of the countries in this list, U.K. is a member of OECD, G7, and G8. It is also a member of other regional and global organizations.

6. Brazil, $2.5 trillion dollars

6

Regarded as the economic giant in South America, Brazil’s economy is buoyed by a number of factors, including well-develop sectors in manufacturing, mining, service, and agriculture.

With the largest economy among Latin American countries and the second biggest in the western hemisphere, Brazil continues to show its presence in the world markets. It continues to be one of the fastest-growing major global economies with an annual GDP growth average rate of five percent.

5. France, $2.7 trillion dollars

5

One of Europe’s economic heavyweights, France has the largest economy in the continent next to Germany and the fifth biggest economy in the world according to 2013 estimates. The country has long been regarded as among the most developed and wealthiest national economies around the world.

France has more than 30 of the world’s 500 biggest companies and is regarded as the most important headquarter locations for many of the Fortune Global 500 companies.

Some of the well-known brands in the world are owned by French companies: AXA in the world of insurance; L’Oreal in the field of cosmetics; Sanofi Aventis; pharmaceuticals; LVMH, luxury products; and Lafarge, cement; among others.

4. Germany, $3.6 trillion dollars

4

Regarded as Europe’s largest national economy, Germany is considered as having the fourth biggest economy this year, according to estimates made by the IMF and World Economic Outlook. Germany, regarded as the second biggest exporter in the world,
has always been a major force in an increasingly globalized economy since the advent of industrialization and industrial capitalism.

Germany’s economy is a force to reckon with in terms of machinery, motor vehicles, electric equipment, pharmaceuticals, chemicals, computer products, transport equipment, agricultural products, gas, and electronic products, among others.

3. Japan, $5.1 trillion dollars

3

Since its disastrous defeat in World War II, Japan has made great leaps and bounds to become one of the biggest economies around the world. It is known for its technologically advanced economy, with major industries in industrial and electronic sectors. Japan’s economy is buoyed by its profitable industries in automobiles, motor vehicles, high-tech goods, semiconductors, steel and iron products, ships, textiles, processed food, robotics, and chemicals.

While relatively small compared with other countries, its agricultural sector is among the most profitable globally.

Japan is a member of the influential G8 and other elite groups of wealthiest states in the world.

2. China, $9 trillion dollars

Brückenschlag

Over the last 30 years, China has dramatically shifted from a centrally planned economic system to a market-oriented model—and in the process becoming a major player in global economics. It is now regarded as the fastest-growing economy (with growth average rates of 10 percent over the past three decades) as well as the largest exporter in the world. Last year, it became the second biggest economy in the world next to the United States, surpassing Japan which had been occupying the spot for the longest time and India.

China is a world economic leader in terms of industrial output, mining and other metals, consumer products, telecommunications equipment, satellites, automobiles, and satellites. It is also considered a world producer of rice, wheat, fish, corn, cotton, and peanuts, among others. If you are to compare the values of the agricultural as well as industrial output of the China with the United States, they will exceed those of the latter.

China is also regarded as the second biggest importer in the world in terms of goods.

If current trends continue, some experts argue, China can become the largest economy in the world in 2030, or even as early as 2020.

1. United States, $16.2 trillion dollars

1

For at least almost a century now, the United States has consistently ranked as the biggest national economy in the world. In terms of biggest overall economies, it only ranks second to the European Union, which is made up of 27 member-states in Europe.

It is also one of the wealthiest nations in the world, with a well-developed infrastructure system, high productivity, and plenty of natural resources. A third of the world’s millionaires and 40 percent of the billionaires around the world consider the United States as their home.

The United States boasts of many industries that are highly diversified and renowned throughout the world. Its major industries include petroleum, electronics, mining, steel, food processing, aerospace, and information technology, among others. Around the world, the United States is regarded as the largest manufacturer in the world, producing a fifth of the entire manufacturing output of the world. It is the third biggest oil producer and the second biggest natural gas producer. The United States is also regarded as among the most influential and biggest financial markets in the world. More than half of the currency reserves around the world have been overwhelmingly invested in the U.S. dollar, as opposed to the euro. More than one-fourth of the 500 largest firms around the world have their main headquarters in the United States.

In 2012, the GDP of the United States was $15.685 trillion, with a GDP growth of 2.2 percent.

Türker Ertürk : “KİMİN ÖNCELİĞİ?” ve Ortadoğu Yangını Nasıl Söndürülebilir?


Dostlar
,

Ortadoğu Yangını Nasıl Söndürülebilir?

Türker Paşa 2 Ekim 2014 Tezkeresini değerlendiriyor aşağıdaki yazısında..
Her zamanki gibi net, kararlı ve keskin..

Biz de benzer içerikleri Tezkereye ilişkin olarak değişik yazılarımızda
bu siteden sizlere sunduk.. (02 Ekim 2014 Tezkeresi ve Kritik Noktalar…
http://ahmetsaltik.net/2014/10/03/02-ekim-2014-gunu-tbmm-genel-kurulunda-kabul-edilen-basbakanlik-tezkeresinin-metni/)

Sayın Ertürk’ün yazdıklarını içerik olarak paylaşıyoruz.

AKP – RTE ülkemizi 12 yıldır son derece kötü yönetmekteler.

  • Temel sorun şu : AKP – RTE Türkiye’de bir “İslami rejim” kurmak istiyor.
    Batı emperyalizmi de “ANADOLU FEDERE ILIMLI İSLAM DEVLETİ” peşinde.

2 aktörün de beklentileri uyumlaştırıldı ve AKP – RTE 12 yıldır üzerine düşeni tam bir teslimiyet içinde yürütüyor. Yapmazsa “DELİĞE SÜPÜRÜLECEĞİNİ” çok iyi biliyor.
Ya da Obama’nın güncel araç “beyzbol sopası” ile kafasının – gözünün dağıtılacağını (iktidardan alaşağı edileceğini!) iyi biliyor.

Dahası, bu süreçte AKP – RTE takımının birtakım zaafları da hep yapıldığı gibi kullanıldı ve suçları belgelendi; Batı’nın elinde. Bu yüzden AKP – RTE apaçık şantaj ve tehdit altındadır ve görüldüğü gibi Türkiye Ortadoğu’da ateş çemberinin içine çekilmiştir.
Bu siyasal kadro iktidarda iken Türkiye’nin bataklıktan çıkma olanağı yoktur,
tersine daha da saplanacak ve bölünmeye, bağımsız Kürdistan‘a sürüklenecektir.

Konu TBMM’de derhal değerlendirmeye alınmalıdır.

Ordumuzun sağduyusunun bu süreçte yaşamsal nitelikte ve değerde olduğunu belirtelim. Özal’ın TSK’yı Irak’a sürme isteği karşısında onurlu Genelkurmay Başkanı Org. Necip Torumtay istifa ederek bu çılgınlığı önlemişti. (30 Ağustos 2011 :
Büyük Zafer 89 Yaşında ve Onurlu Komutan Necip Torumtay Paşa. www.odatv.com, 30.8.2011) Şimdi de TSK’nın “çok çaresiz” kaldığında iktidarın serüvenci baskılarını kamuoyu ile paylaşıp benzer yolu seçmesi gerekebilir…

Son 1-2 günde 18 yurttaş yaşamını yitirdi, 45+ yaralı var. Yazıktır, bu kişiler
AKP’nin yanlış politikalarının kurbanı olmuşlardır. Sorumlusu doğrudan AKP – RTE’dir.

Son söz    : AKP – RTE bir kez daha şapkasını önüne koyup yaşamsal önemde,
ülkemizi kan gölüne sürükleyen “tümüyle dış güdümlü politikalarını
gözden geçirmeli ve kendilerinin de pek ala bildikleri yanlışlardan artık dönmelidirler. Masum insanlar telef olmaktadır. Sıra artık can – kan ile bedel ödemeye gelmiştir; Mehmetçiği ateşe sürmemiz istenmektedir! Bu kumpas kabul edilemez! İktidar dahil hangi kişisel çıkar, hırs bu kanlı fatura ile sürdürülebilir??
Eğer gerçekten içtenlikli Müslüman iseler, İslamın neresinde var bu iğrenç,
kanlı pazarlık??

Ya yanlışlardan dönün; ya da istifa ederek ülkede emperyalizme diyet borcu olmayan namuslu ulusal kadroların sorumluluğu üstlenmesine  – ateşten gömleği giymesine
fırsat verin.

Yapılacak şey bellidir :

– Emperyalizmim güdümünden çıkmak
– Ve İran – Suriye – Irak ile BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ‘ne giderek sorunları
elbirliğiyle çözmek.. Hiç başka yol yok!

Sevgi ve saygı ile.
08 Ekim 2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

================================================

KİMİN ÖNCELİĞİ?

portresi_papyonlu

 

Türker Ertürk

Geçtiğimiz perşembe Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) Irak ve Suriye’de sınır ötesi operasyon yapma yetkisi veren tezkere Meclis Genel Kurulu’ndan geçti. Türkiye’nin Ortadoğu bataklığına iyice girişine verilen vizedir bu!
Normal olarak bu tür kararlardan sonra hayırlı olsun demek lazım ama emin olun
bu tezkere ülkemize beladan ve felaketten başka bir şey getirmez.Tezkere hakkında Meclis’e bilgi veren Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz,

“Tezkerenin hedefi ülke huzuruna saldıran teröristlerdir. IŞİD’in mağdur ettiği herkese yardım etmekteyiz.” diyor.

Acaba söylediklerine inanıyor mu? Tezkerede terörist olarak gösterilen
PKK ile görüşenler, masaya oturanlar, pazarlık edenler ve açılımları götürenler kendileri değil mi? IŞİD’le gönül birlikteliği olanlar ve lojistik destek sağlayanlar
siz değil misiniz?

Metne, satır aralarına, söylenenlere, söylenemeyenlere ve büyük resme baktığımızda

Meclis’ten geçen tezkerenin anlamı şudur           :

1. Suriye’nin toprak bütünlüğüne karşıdır ve Esad’a düşmanlık yapılmaktadır.
Bu pratikte Türkiye’ye düşmanlık demektir.

2. PKK ve IŞİD’i hedef göstermek yetmez. Çünkü her ikisi de ABD’nin bölge
hedeflerine yönelik olarak yaptığı operasyonların enstrümanlarıdır.
PKK ve IŞİD’in savaşıyor olması bu gerçeği değiştirmez. Bunları aynı babanın
çıkarları çatıştığı için birbirini yiyen çocukları gibi düşünün.

13 Yıl sonra tamam!

3. TSK’nın bölgeye girmesi savaşı yaygınlaştırır;
İstanbul, Ankara ve İzmir’i gibi illerimizi bile savaş alanı içine alır.

4. Türkiye’de yabancı silahlı kuvvetlerin bulundurulmasına izin verilmesi
    ülkemize yönelik en büyük tehdittir. 1 Mart 2003 tezkeresi ile yapılamayan
13 yıl sonra bu tezkere ile yapılmıştır. Burada kastedilen Amerikan askeridir.

5. Suriye’ye topraklarına girmek ve burada tampon bölge oluşturmak için
uluslararası hukuk açısından meşruiyet yoktur. Rusya ve Çin vetoları
nedeniyle de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden bu hukuksal yetki
alınamaz. Böyle olduğu halde bu tezkere ile Suriye topraklarına giriş
Türkiye’yi uluslararası hukuku çiğneyen haydut devlet konumuna sokar.

6. Bu tezkerenin bir başka anlamı da, bölgenin siyasal haritasını değiştirmeye çalışan
ABD’nin öncülüğünde kurulan koalisyona fiilen katılmaktır.
    IŞİD gerçekten bahanedir.

7. Bölgede yaygınlaşan terörizmi ve istikrarsızlığı engellemenin yolu bölge ülkeleri ile
işbirliğinden geçer. İran, Irak ve Suriye merkezi güçleri ile işbirliği ve eşgüdümü
esas almayan hatta satır aralarında düşmanlık eden bu Tezkere, sorun çözücü
değil problem yaratıcı ve arttırıcıdır.

Ağır şantaj altındalar!

8. Sonuç olarak;

Tezkere bu içeriği ile ülkemizin ve bölgemizin değil,
Türkiye dahil bölgemizi şekillendirmeye çalışan emperyalizmin çıkarınadır.

Meclis’te yapılan tezkere görüşmeleri sırasında HDP temsilcisini büyük bir dikkatle dinledim. Tezkereye ilişkin endişesi ve itirazı Türkiye’nin güvenliğine yönelik değil. Endişeleri; Suriye’de PKK’nın kolu olan PYD’nin kazanımları yok olmasın ve fiili özerk bölgeye bir şey olması. Tampon bölge itirazları bile ondan! Meclisimizde böyle vekiller varken başka düşmana ihtiyacımız yok. En çok ağrıma giden ise bu zatın Meclis kürsüsünden terörist başı ve bebek katili Öcalan’ın sözcülüğüne soyunurken hiç tepki almaması ve protesto edilmemesiydi. Böyle bir kepazelik, maskaralık ve ülkeye karşı açıktan düşmanlık dünyanın hiçbir meclisinde olmaz, olamaz ve müsaade edilmez.

TBMM’nin yeni yasama döneminin açılışında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmada “Önceliğimiz Esad’tan kurtulmak” demiş. Bu öncelik ülkemizin ve devletimizin çıkarlarının değil,

  • Erdoğan ve Davutoğlu’nun kişisel bekalarının ve siyasal geleceklerinin güvence altına alınmasının önceliğidir. Her ikisi de ağır şantaj altında olup uluslararası mahkemelerde yargılanma tehdidi nedeniyle ülkemizi ve
    can verecek evlatlarımızı satmışlardır.

BAYRAĞI DON YAPMAYIZ


BAYRAĞI DON YAPMAYIZ!

portresi_kucuk

 

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE

 

 

                   

Geçen hafta AYDINLIK Gazetesi’nde üzücü bir haber yer aldı.

TSK sosyal tesislerindeki harcamalarda, erden generale herkesin kullandığı akıllı kartlarda bu yıl değişiklik yapılmış.

Ziraat Bankası, kartın sol üstünde yer alan
“T.C. ZİRAAT BANKASI” ibaresindeki “T.C.”yi kaldırmış.

Banka şubelerinde yaptığı işi kartta da yapmış.
Kartla ilgili karar makamı Gnkur. Bşk.lığı.istemese o ibare çıkarılamaz.
Banka kabul etmezse banka değiştirilir olur biter.

ASKER DURUŞU

Banka bu işte para kazanan taraftır.
Gnkur.un isteğine seve seve uyar.
Ama, alan razı satan razı olunca sorun olmuyor.

Herhalde Gnkur.Bşk.lığı hangi devletin veya ulusun ordusuna komuta ettiğinin ayırdında değil.
“T.C.”onun için anlam ifade etmiyor. Yalnızca 2 harf.
Şimdi merak ediyorum, Gnkur.Bşk.lığının kabul ettiği bu durumu

Türk askeri kabul edecek mi?

O kartı cebinde taşıyacak mı?
Asker duruşu gösterip “T.C.”sini isteyecek mi?

BAYRAĞI DON YAPMAYIZ!

Diyarbakır’daki bayrak indirme olayı ulusumuzu derinden yaraladı.

Çünkü indirilen bayrak bir AVM’nin önündeki göndere çekili değildi.
Türk ulusunu ve vatanını savunmakla görevli askerin kışlasının içinde idi.
Onun için üzüntü katmerlendi.
Biz Türk ulusuyuz.
Bayrağımız onurumuzdur, şerefimizdir.
Uğrunda seve seve ölmeye yemin ederiz.
Ölmeden onu teslim etmeyiz.
Biz ABD’li değiliz. Bayrağımızdan don yapmayız.
Ne kirlenmesine, ne yırtılmasına, ne solmasına
ne de hain ellere geçmesine izin vermeyiz.

BAŞ SORUMLU

Ülkenin düştüğü durumun baş sorumlusu Türkiye Cumhuriyetini yöneten
AKP iktidarının başı RTE’dir.

  • Sömürücü ABD ve onun BOP politikası için
    vatanın bölünmesine 
    hizmeti kabullenmiştir.

TSK’nın iç güvenlik sorumluluğunu kaldırarak bölücü örgüte
meydanı boş bırakmıştır.

Bireysel çıkarı, cumhurbaşkanlığı hırsı için güneydoğuda devlet otoritesini
yok etmiştir.

Bölgedeki vatandaşlarımızın büyük bölümünün bölünmeye karşı duruşu, geleceğe yönelik umutlarımızı korumamızı sağlamaktadır.

Anaların belediye önündeki eylemi ve onlara verilen destek
bu yönde olumlu göstergedir.

BAŞ SATICI

Türk askerinin elini kolunu bağlayan RTE, olaya tepkiler artınca
kendini kurtaracak açıklamayı patlattı;
“Orada bulunan askerdi, komutandı hepsi bunun bedelini ödeyecektir.”

RTE budur.

Bugün sırtını sıvazlar, yarın sırtından bıçaklar.
Baş sorumlu, aynı zamanda iyi bir baş satıcıdır.
TSK mensupları bunu görmeli ayağını denk almalıdır.
Bugün teröristlere dokundurtmayan RTE, yarın yasal sorun yaşadığında
tüm sorumluluğu askere yüklemekten çekinmeyecektir.
Görünen köy kılavuz istemez.
Esad ve  Kaddafi olayları canlı örnektir.

KIRATIN HUYU

Türk askeri çok kötü bir sınav vermiştir. Güven duygularını sarsmıştır.
“Çocuktu, kadınlar vardı, serinkanlı davranıldı..” ifadeleri
büyük yırtığa yama olamaz. Aksine yırtığı genişletir.

Bayrağın koruyucusu, görevini yapamamıştır.

Ölüm halinde, her Türk erkeğinin değil ama askerin tabutuna
Türk Bayrağı sarılmaktadır. O ayrıcalığa layık olmayanlar ayıklanmalıdır.
Sanırım TSK komuta kademesi  bu utançtan payına düşeni almıştır.
Olaylar gösteriyor ki, Sözcü Gazetesi’nin yazdığı gibi “üzüm üzüme baka baka kararmıştır”
Bizim üzümün karası daha da yaman çıkmıştır.
Başka bir deyişle kıratın yanında dura dura suyunu değil ama huyunu kapmıştır.

**************

ÇARŞAMBA İĞNELERİ

ZEKA

RTE, gezi eylemcilerine “gezi zekalı” diyerek küçümsemeye çalıştı.

Ne gam; onlar birileri gibi “geri zekalı” değil…

ŞIRACI

TÜBİTAK, Başbakan’ın ve  E.Bağış’ın konuşmalarının hece hece montaj olduğu raporu verdi. Bozacının tanığı …

TEZEK

SÜTAŞ, Karacabey’deki işçi direnişini kırmak için eylem alanına 13 ton gübre dökmüş.
B..tan işverenin  tezekten olur çözümü…

ÖRNEK

Silvan’da altı öğretmen PKK tehdidine rağmen İstiklal Marşı’nı okuttu
ve okulu terk etmedi.
PKK‘ya ricacı olan valilere ve güvenlik güçlerine duyurulur…