Dostlar,
Sayın Dr. Müh. Ali Nejat ÖLÇEN‘in bu sitede epey yazısına keyifle yer verdik.
O, Cumhuriyetimizin ağabeyi her şeyden önce.. 1921 doüumlu bir asırlık çınar.
İnan(a)mayacaksınız ama web sitesi var, internette yazıları çıkıyor ve tartışma kümelerine çok değerli katkılar veriyor inanılmaz polemik üslubu yeteneğiyle.
15+ yıldır “Türkiye Sorunları” adlı bir cep dizisi yayımlıyor 2 ayda bir..
Dizgisini de bilgisayarında kendisi yapıyor. Birkaç gün önce bizim de bir yazımızı lütfederek bu değerli yayınlarına koymayı kabul ettiler. Dizgiyi bize yollayarak gözden geçirmemizi istediler. Biz gecikince telefon ettiler ve cep telefonunda yazımız üzerinde değerlendirme yaptık. Önümüzdek, günlerde “ücretsiz” olarak sürdürümcülerine postalanır, bize de gelir..
Sayı Ölçen’in web sitesinden bu dizideki çok değerli yazılar arşivine erişilebilir.
Geçtiğimiz günlerde TANRIYA DİLEKÇE başlıklı bir denemesi – hicvi bie ulaştı.
Yüksek zekasının ürünü bu seçkin metin çok düşündürücü ve öğretici..
Günümüz Taksim olaylarının bunaltısında bir dışavurum olduğu söylenebilir.
Kendeisini tanımak ve dostu olmak bir onur, eğer bizden esirgemezlerse..
Bu yazı aşağıda,, okuyun, okutun ve üzerinde tatrtışın.. deriz.
Sevgi ve saygı ile.
12.6.2013, Ankara
Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net
========================================
TANRIYA DİLEKÇE..
Ali Nejat Ölçen
Elçiniz olduğuna İslam dünyasının inandığı Hz. Muhammed’e sunduğum dilekçeme yanıt alamadığım için bu kez Size bu dilekçemi arz ediyorum.
Evreni içindeki tüm canlı ve cansızlarla birlikte yoktan var ederken ülkemde bu denli çok hain, alçak ve hak yiyen kişileri niçin yarattığınızı sorma hakkını
bana bağışlamanızı diliyorum
Hain, alçak ve hak yiyen kişileri yaratırken en azından Size saygı duyma yeteneğini onlardan niçin esirgediniz?
Kötülükleri Sizin adınıza, Sizden yetki almış gibi daha da kötü kullanıyorlar.
Ülkemde ne barış, ne huzur ve ne de insanlığın kırıntısı kaldı, tüm güzelliklerimiz
yok olmaktadır. Oysa kutsal kitapta güzel iş yapanlara güzellikler vaat etmiştiniz. Yüzkarası bu çirkin kişiler o denli çoğaldılar ki ve öylesine nankörler ki, eğer cehennemi Siz yarattıysanız, onları oraya def ederek “nar-ı alev” içinde “kül-ufak” olmalarını
yüce iradenizden dilememi kabul buyur musunuz?
Beni bu denli çok hain, alçak, hak yiyen, nankör kişiler arasında yaratarak,
savunmasız bırakmanızı da yüce adaletinizle bağdaştıramadığımı
Size arz etmeme izninizi diliyorum.
Üstelik beni çok yanlış ve kusurlu niteliklerle birlikte yaratmış olduğunuzu da
kabul buyurmanızı diliyorum. Madem bu dünyada o denli çok hain, alçak ve nankör arasında beni yaşamaya mahkum ettiniz, eğer onları cehennemde yakacaksanız
lütfen beni de cehenneme göndermenizi istirham ediyorum.
Bu dünyada yandığım için belki cehennem bana serin gelecektir.
Beni yaratırken zihnimi neden üstesinden gelemeyeceğim sorun ve kuşkularla birlikte yarattınız. Suçum, kusurum neydi de beni böylesi ağır biçimde cezalandırdınız?
Çünkü görmediğim ve düşünmediğim hiçbir şeye inanmayan bir zihin yerleştirdiniz beynimin içine.
Hatta, evreni Sizin yaratıp yaratmadığınızı tartışacak kişi de bulmıyorum.
Bir olgudan kuşku duymak, onun var olup olmadığını düşünmek neden suç olsun?
Böyle düşünme yetisini bana Siz bağışladınız. O nedenle kendimi Size çok yakın hissediyorum. Bir gün elimde olmayarak dudaklarımdan şu dizeler dökülüverdi:
Ellerimizden başka nemiz
Tanrım sana açılan
temiz,
ellerimiz.
Bağışla beni
verdiğin suçlarınla
yaprak yeşili
dal uçlarınla,
toprağım çoktan eşili.
göm beni görünmez avuçlarınla.
Oruç tutmasam, kılmasam da namaz
yaklaş Tanrım, yaklaş biraz.
*****
Bizleri unuttunuz mu, niçin böyle uzaklardasınız?
Kendisinin iradesi ve istemi dışında zihninden şikayeti olan
benim gibi bir başka kişi var mı, bilemiyorum.
Bu dünyada ne denli bilgisiz ve cahil olduğumun bilincindeyim.
Canımı almadan önce beni cehennemde yaşattığınıza göre, yaşamım sonrasında. Lütfen beni cehenneme gönderiniz, Bu dünyadaki cehaletimden belki cehennemde kurtulurum. Önce zebanilerin nasıl kişiler olduğunu öğrenmek istiyorum.
Kısa boylular mı, siyah zenci gibiler mi? Gayya kuyusu derin mi, ne denli geniş,
tüm dünya içine sığar mı?
Katran neyle ısınıyor, cehennemde petrol, kömür var mı? Bunları öğrenmek hakkını benden esirgememenizi istirham etme hakkını bana bağışlamanızı diliyorum.
Bu yazdıklarımla, eğer günah sayacağınız bir suç işliyorsam o zaman haklı olarak
cehenneme gitmeyi biraz da kendi isteğimle tercih etmiş oluyorum.
Evreni ve içindekilerini kötülüklerden, yanlışlıklardan kurtarmanız
dileğimle merhametinize sığınıyor kulunuz, Ali Nejat’ı uzaklarda değil,
yanınızda bulunuz.
Rüku içinde saygılarımla. 2.6.13