Etiket arşivi: Atatürk Havalimanı

ÇARŞAMBA İĞNELERİ 12 Nisan 2022

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE

SEVİYE

Türkiye’de öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın dava dosyası Sudi Arabistan’a (olası bir avuç Dolar için) teslim edildi.

Ekonomide beceriksiz, İç siyasette terbiyesiz,

Dış siyasette seviyesiz…

YANIL/T/MA

Bakan Nebati, “Kur stabil olduysa, faiz de gündemden çıktıysa, enflasyonu da er ya da geç birlikte alaşağı edeceğiz… Yıl sonunda enflasyonun makul bir seviyeye indiğini ve bu inişin devam ettiğini göreceğiz.”

Ocakta pik yapıp inişe geçeceğini söylemişti, yıl sonuna kaydı.

Tahmini tutarsa bir yıllık yanılma onun için fazla sayılmaz…

KOLAY

RTE, ekonomide yeni bir safhaya geçildiğini işaret ederek “Hedefimiz, insanlarımızın fahiş fiyat artışı ve yüksek enflasyon sebebiyle gerileyen alım gücünü eskisinin de üzerine çıkarmak” dedi.

Hedef koymak kolay, yerine getirmedikten sonra…

DANIŞ

Emine Erdoğan’ın danışmanı olarak Beştepe’ye giren ve halen Cumhurbaşkanlığı Danışmanı da olan Tuba Nur Sönmez, Kuveyt Büyükelçiliği’ne atandı.

Kim kime danıştı?..

SÖNDÜRME!

Geçtiğimiz yaz yanan ormanlık alanların temizlenmesi için açılan ihalelere köylülerin ve küçük şirketlerin girmesi olanaksız kılındı. Uzmanlara göre;

Yanan orman alanlarındaki 20 milyon metreküp emval, 13 milyon olarak hesaplanıp yandaşlara pay edildi.

Bunun yanı sıra tomruk, telefon ve maden direkleri, kabuklu-kabuksuz kâğıtlık, sanayi ve yakacak odunu gibi milyarlarca lira tutan emvali de değerinin çok altında satarak büyük vurguna imza atıldı.

Bu rant varken yangın uçağı alınır mı? Yangınla gerçek mücadele edilir mi?..

TESLİMİYET

MHP Kayseri Milletvekili Mustafa Baki Ersoy, “Zamlar milletin belini büküyor” dediği için “kesin çıkarma” talebiyle disipline sevk edilmişti. Ersoy’un ardından MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut‘un da yargıya yönelik eleştirileri nedeniyle cezayla karşılaştığı öne sürüldü.

Komutan teslim olmuşsa, birliğin tamamı esirdir…

İNSANLIK

Zonguldak MHP İl Başkan Yardımcısı Mevlüde Yalçıner, eşini yitiren CHP’li Merkez İlçe Başkanı’na taziye ziyaretine gittiği için görevden alındı.

Siyaseten tükenişin temelinde insanlığın bitmişliği yatıyor gibi…

MİLLİ

Yangın söndürme uçağı ihalesinde THK yine devre dışı bırakıldı.

Aman milli olmasın. Avanta azalmasın..

AYDINLIK

Aydınlık sitesi ABD’nin Rusya’yı Boston Maratonu’ndan çıkarmasını “ırkçı karar” olarak yazarken, Rusya’nın BM İnsan Hakları Konseyi’nden çıkarılmasında Türkiye’nin “evet “ oyu kullanmadığını yazamadı, karara yorum yapamadı.

Ulusal, devrimci, Aydınlık yarınlara!..

APAÇIK

Tarım ve Orman Bakanı’nın dört yardımcısı şutlandı. Yeni yardımcılardan eski AKP milletvekili Ebubekir Gizligider’in Feto ile fotoğrafı ortalarda.

Fetö ile mücadelede açık gider…

ROMAN

AB’nin Roman vatandaşlarımız için verdiği 1.8 milyon Euro bir şirkete peş keş çekilmiş.

Peş keşler yazılsa roman olur…

HALK

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili ‘iktidar medyasının köpürtmek istediği polemikler’ dedi.

Halkın vekili halktan habersiz…

HİKAYE

Ulaştırma Bakanı, “Atatürk Havalimanı hikayesi kapandı gitti. Zaten oranın kuzey ve güney pistinin millet bahçesi olarak yapılması için işe başlanıyor” dedi.

O havalimanının hikayesi kapanmaz ama alanı bu hale getirenlerin hikayesi kapanmak üzere…

CEMAAT

Menzilci olduğu iddia edilen Serdar Tuncer, TRT1’deki Sahur Bereketi programına Menzil cemaatinin önde gelen isimlerinden Şemseddin Bektaşoğlu’nu konuk etti.

FETÖ sözde gitti, yeni cemaat tüy dikti…

HEKİMLİK

Kılıçdaroğlu, “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun altı partinin bildirgesinin bir büyükelçiye gösterildiği iddiasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna, “Bu iddiaların muhatabı siyasiler ya da gazeteciler değil, hekimlerdir.” yanıtını verdi.

Aydınlık, bu yanıtın iddiaya “hayır” demek olmadığını yazdı.

Aydınlık da hekime…

ZARAR

Geçen yıl 222 milyon TL zarar eden Et ve Süt Kurumu yönetiminde 3 çift maaşlı, 1 de 3 maaşlı (o da eski bakanın akrabası oluyor) var.

Kiminin zararı, kiminin karı…

DOĞRU

Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, İBŞB’nin toplu ulaşıma yaptığı zamları çok yanlış bulmuş.

Toplu ulaşım giderlerini (elektrik, mazot) artıran zamlar çok doğrudur.

Bakanlığın Marmaray’a zam yapması daha da doğrudur!..

SOFRA

Bakan Nebati, ”Pazardaki fiyatları biliyoruz. Aynı sokakta, aynı sofradayız.” Kendine inananlar açısından haklıdır. Oysa ne soframız aynı ne de sokağımız…

UMUT

Ali Babacan, “AKP ve türevleri bu ülkeye umut olamaz!” denilerek ODTÜ’ye alınmadı.

Bilinçli gençlik…

 

 

 

 

 

 

 

Karton devlet

authorZAFER ARAPKİRLİ

Ortaokula ilk başladığım yıllarda, Darüşşafaka’da, öğrencilerin kültür ve sanatla gencecik yaşta buluşması ve bu alanda formasyonumuzun geliştirilmesi anlamında kurumun yoğun çabalarını şükranla anarım hep. Müzik, sinema, plastik sanatlar, halk dansları. Her alanda etkinlikle bizleri buluştururdu, idare. Belirli günlerde konferans salonunda yabancı 8 veya 16 mm’lik belgeseller izletirlerdi. O zaman (1960’ların sonları) için bulunmaz bir nimettir.

Bir gün “Karton film gösterisi var” dediler. Daha çocuğuz, “Kartondan film nasıl oluyor?” diye merak ettim. İzledikten sonra anladık ki, “cartoon” yani çizgi/animasyon filmden söz ediyorlarmış. Dilimize yapıştı, yıllarca animasyona “Karton film” dedim ben.

Geçen gün, İstanbul’un anlı şanlı havalimanında yerli yabancı binlerce insana koca koca salaş ambalaj kartonları dağıtıldığını görünce, nedense aklıma o ‘karton filmler’ geliverdi.

Her ne kadar ciddi bir felaketten söz ediyorsak da, ortada bal gibi ‘karton’ (cartoon) bir görüntü ve trajikomik bir rezalet vardı. Bütün “bilim kaynaklı ve odaklı” uyarılara rağmen bir inat ve rant uğruna “Dünyayı kıskandırıyoruz” diye on milyarlarca dolar harcanarak yapılan devasa bir beton yığını üzerine çöken çatısı ile, “Bize otel bulun” diye gösteri yapan turistlerin üzerine Çevik Kuvvet gönderilmesi ile “Fellini – Tarantino – Allen – Disney kokteyli” bir sürreal senaryoya dönüşerek iyice “kartonlaşıyordu”, o 1 gecelik kar yağışı ile. Daha da vahim ve komiği, o gece resmen bir “Karton Devlet”e dönüşen iradenin temsilcileri o “Zafer Abidesi” havalimanına değil de, tarihten silmek istedikleri Atatürk Havalimanı’na inerek, kendi itibarlarını ve beraberlerinde Devlet’in itibarını mecburen sıfır noktasına indirmeyi beceriyorlardı.

“Devlet” denilen yapı ve simgesel entite, tarih boyunca farklı rejimlerin ve farklı siyasi duruş ve ideolojilerin elinde farklı anlam ve işlevler kazanmıştır. Ama son bir yüzyılın fena halde kanıtladığı üzere, kapitalist – faşist sistemlerin elinde, olanca “ciddi, ceberut ve ağır abi” gibi görünmeye çalışsa da bir “karton filme” dönüşmeyi hep başarmıştır.

Çünkü halkları öncelemeyen, kendisine (mesela bizdeki gibi) “Devleti yaşat ki insan yaşasın” gibi abuk ve akıllara ziyan şiarlar edinen baskı ve rant odaklı rejimler, hem kendilerini hem de yönettikleri halkları (en hafif ifade ile) mahcup duruma düşürmüşlerdir.

Türkiye Cumhuriyeti’ni bugün yönettiği iddiasında olan ancak yönetmek bir yana, “savrum savrum savrulan” rantiye ve faşizan klik, bunun tarihi örneklerini adeta ansiklopedilere girecek boyutta sergilemektedir.

Çünkü bütün “sözde vizyonları”; bilimle, hukukla, adaletle, laiklikle, şeffaflıkla, insan hakları ile düşünce özgürlükleri ile ve ne kadar pozitif çağdaş ve evrensel değer varsa onlarla ama en önemlisi de halkla kavga etmekle sınırlıdır.

Bunun “götürüsünün” de, sadece yönettikleri iddiasındaki ülkeye verdikleri maddi ve manevi zararla kalmayacağının, bu ülkeyi her alanda küme düşürmenin bir çabasına dönüştüğünün de farkında değiller.

İşte tam da bu yüzden; havalimanındaki rezalet ve meteorolojik felaketle mücadelede yetersiz kalmaktan tutun da bugün Sezen’le, yarın Sedef’le öteki gün Ekrem’le, beriki gün Kemal’le, Selahattin’le, Osman’la ve bilcümle muarız saydıkları ile itiş kakış içinde olmayı marifet saymaktadırlar.

Tam da bu yüzden, ekonomik başarısızlıkları nedeniyle yoksulluktan inim inim inlettikleri ülke halkından tutun da, ulusal çapta çarkların durmasına yol açtıkları sanayiye kadar herkesi kendisine düşman etmeyi beceren bir “Karton Devlet”e dönüşmüş olmak umurlarında bile değildir.

Çare, başta (ve öncü olarak) ülke emekçi sınıfının en örgütlü ve en kararlı biçimde bu filme bir son vermek üzere saflarını sıklaştırması ve komediye “The End” diyerek ilk seçimde hem hükümeti değiştirmesi hem de “Devlet”i dönüştürmek için kolları sıvamasıdır.

Çünkü toplumun tüm kesimleri olarak lâyık değiliz bunlara ve bu muameleye.

***

Bu vesile ile BirGün okurlarına, emekçilerine ve bu köşede her cuma günü sizlere hitap etme onurunu bana sağlayan yönetimine ve Türkiye’nin tüm güzel insanlarına kucak dolusu bir “Merhaba” ile söze başlamış olalım.

========================================

Değerli dostumuz Sn. Zafer Arapkirli‘ye BirGün‘de başarılar dileriz.

Kendisini daha önce yıllarca izlediğimiz gibi, burada da izleyecek kendisinden öğrenmeyi sürdüreceğiz. Birikimli, deneyimi ve yürekli, yurtsever – emekten yana çizgisiyle ülkemize daha uzun yıllar katkı vermesini dileriz.

KRT TV’de hafta içi sabahları saat 11:00’de başlayan Medya Terapi programı da çok nitelikli ve değerli. (Bu program aynı gün gece 01:00’de yineleniyor..)

Sevgi ve saygı ile. 29 Ocak 2022

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
A​tılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı ​AbD
​Sağlık Hukuku Uzmanı, ​Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (​Mülkiye​)​
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik      twitter : @profsaltik    

 

İstanbul Havalimanı nedir ne değildir?

İstanbul Havalimanı nedir ne değildir?

Başlığı sorularla yanıtlayacağım:
♦ 22 milyar Avro gibi rekor ihale bedelli bu işi kime verildi? Yap işlet devret sistemi ile, İstanbul Havalimanı, yani İstanbul Grand Airport (İGA) yatırımcılarının oluşturduğu; Cengiz, Mapa, Limak, Kolin, Kalyon Ortak Girişim Grubu’na (OGG)’na verilmiştir. Vesselam kısa kelam; yandaş sermayeye..
♦ İstanbul Havalimanı’nın Kapasitesi ne olacak?
150 milyon yolcu taşıma kapasiteli olacakmış.
Peki Gerekli miydi?
Külliyen gereksizdi?
♦ Atatürk Havalimanı genişletilerek aynı yolcu kapasitesi yakalanabilir miydi?

Siyasi rant için
Daniskası yakalanırdı! Biliyorsunuz; Atatürk Havalimanı genişletme çalışmaları kapsamında yapılan ek terminal ile kapasite, 2016’da 80 milyona çıkarıldı. Eğer var olan alana 2 pist daha eklenseydi kapasite 150 milyonu aşardı.
♦ İyi de bu olası yapım kolaylığı varken, aynı bölgede doğayı ve doğanı yok eden, 3. Köprü, İstanbul Havalimanı ve de Kanal İstanbul neden yapılıyor, yapılmak isteniyor ve de neye referanstırlar?
Ekonomik ve siyasi rant için yapılıyorlar? 3 projede kesinlikle bu bölgede siyasi erkin ve yandaşlarının kapattıkları arsalara referanstır.
♦ Nasıl mı?
Önce arsalar kapatıldı, ardından projeler gündeme getirildi ve 1 liraya aldıkları toprakların metre karesini bin liraya çıkardılar.
♦ İstanbul Havalimanı devreye girdikten sonra Atatürk Havalimanı kapatılacak mı? 
Elbet kapatılacak? Sözde Millet Bahçesi yapılacakmış. Kesin yalan, bu alan OGG ve benzer yandaşlara peş keş çekilecek!
Bu yatırım devlete ve ulusumuza ne getirecek?
Devlete ve ülkemin vergi kamikazeleri ulusumuz bireylerine yük getirecek!
♦ Devlete nasıl yük getirecek?
Kocaman yük getirecek. Şöyle ki; OGG’ciler İstanbul Havalimanı’nı yapmak için uluslararası finans kuruluşlarından kredi alacak-aldı, devlet kefil olacak-oldu, OGG bunu ödemeyecek ve de borcu devlet üstlenecek. Bu ara, OGG yaptığı İstanbul Havalimanı’nı kendi işletecek, zarar ederse otoyol ve köprülerdeki gibi devlet sübvanse edecek ve devlet adeta OGG ve OGG’ye yandan kaynak olan siyasi erk ve yandaşların finans kaynağı haline gelecek ve bitirilecek.
♦ Ülke kalkınır mı, dahası devlet büyür mü?
Devlet asla büyümeyecek, ülke asla kalkınmayacak!! Çünkü ülke kalkınması devleti büyütür, dolayısıyla de büyüyen devletin halkı da büyür, yıllık geliri artar ve de halkın esnafı ve çalışanının cebine para girer. Aksine OGG ve etrafındaki asalakların cebine para girdi ve giriyor. Yani onlar büyür. Siyasi erk de yoksul halkın cebinde olmayan TL ile ve Cebi para dolu asalakların cebindeki TL’lelerini toplar ikiye böler ve işte benim ülkem insanının yıllık gelir ortalaması diye cahiller cemaatine yutturur..
♦ İstanbul Havalimani doğayı ve doğanı nasıl yok edecek?
İstanbul Havalimanı, 3. Köprü güzergâhı olan Sarıyer, Eyüp, Arnavutköy ve İstanbul’un nefes alma odağı kuzey ormanlarına konuşlandırılıyor. Özellikle Arnavutköy ve mahallelerini örseleyecek. Çünkü bu çevrede inşa edilecek Yeni Şehir ile Arnavutköy Tayakadın mahallesi tümden yok ediliyor. Yok etme sürecine önce 3. Köprü ile başlandı, İstanbul Havalimanı ile devam etti, Kanal İstanbul ile sonlandırılacak. Ve de süreci işleten siyasi ve ekonomik rant örgütü iş makineleri ve hafriyat kamyonları ile Kuzey Ormanlarının belli kesiminde kesilmedik tek bir ağaç, kurutulmadık tek bir su havzası, yani su birikintisi bırakmayacak. İnsanın, kuşun, kurdun, böceğin, çiçeğin yaşam alanları yerle bir ediliyor, edilecek. Nedense duyarlı meslek odaları dışında halktan en ufak bir direniş gösterilmiyor ve yeşil, yerini önce toprak rengine, sonra gri betona ve ardından siyah asfalta yerini bırakıyor.

Doğayı yok etmek
İşte bunun adı doğayı ve doğanı yok etmektir.. Ve bu yok edişi, var oluşumuz olan 29 Ekim’in önüne geçirerek ekonomik rantlarını siyasi rantla tümlüyorlar.
Dahası, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün;

  • “Türk milletinin karakterine ve âdetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir. Cumhuriyet, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir”

dediği Cumhuriyet’i, ideolojik karakterlerine karşı görüyorlar ve yok sayıyorlar, Cumhuriyet kutlamalarını Ankara’da yapmayarak!  (Cumhuriyet, 06.11.18)

ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
Teknopolitikalar Platformu

YENİ HAVALİMANI

YENİ HAVALİMANI

Suay Karaman

Suay Karaman

(AS: Bizim katkımız yazının altındadır..)

İstanbul’da bugün kullanılan havaalanı, 1912 yılında askeri havaalanı olarak Yeşilköy’de açılmıştır. 1944 yılında uluslararası havaalanına dönüştürülmesine karar verilmiş, uzun süren çalışmalar sonucunda 1 Ağustos 1953’te tamamlanarak Yeşilköy Havalimanı adıyla hizmete açılmıştır. Yeşilköy Havalimanı, zamanla yeni pistler, yolcu terminalleri ve kimi tesisler eklenerek bugünkü durumuna getirilmiştir. 29 Temmuz 1985’te adı, Atatürk Havalimanı olarak değiştirilmiştir.

Günümüzde İstanbul Atatürk Havalimanı’nın yetersiz kaldığı gerekçesiyle kapasitesinin artırılması gündeme getirilmiş ve siyasi iktidar eskisinin kapatılarak, yeni bir havalimanı yapılması için çalışmalara başlamıştır. Bu durumda belki yeni bir havalimanına gereksinim olabilir ama bu bir taşınma, bir yer değişikliğidir; yeni bir ad aramak yersizdir. İşte bu yüzden 29 Ekim 2018’de açılması planlanan havalimanının adının ne olacağı merakla beklenmektedir.

Aslında meraka hiç gerek yoktur, Atatürk Havalimanı kapatılacaksa, ülkemizin yapılacak yeni ve en büyük havalimanının adının da Atatürk Havalimanı olması gerekmektedir. Ancak bu konuda alınan bilgiler farklıdır. Atatürk adına alerjisi olanlar ve rahatsızlık duyanlar tarafından yeni yapılan havalimanına, 34. Osmanlı padişahı 2. Abdülhamit’in adının verileceği dillendirmektedir. 2. Abdülhamit ülkede tek adam rejimini güçlendiren, vatanseverleri sürgüne gönderen, imparatorluğun çok fazla toprak yitirmesine neden olan baskıcı bir kişiliktir. Atatürk silinince, altından Abdülhamit’in çıkması doğaldır. Adları almak kolaydır ama taşımak zordur.

Yeni havalimanı yapım ihalesini alan ortak şirketlerin genel müdürü yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Yeni havalimanının isim konusu, yönetim kurulu üyelerimizin dünya genelinde yaptıkları araştırma çalışmaları ve ilgili mercilerle yapılacak değerlendirmeler sonucu alınacak kararla belirlenecek.”  

Tabii bu sözler inandırıcı değildir, olamaz da. Çünkü siyasal iktidar Atatürk adını silebilmek için sürekli çalışmalar yapmaktadır. Bu yüzden Atatürk adı olan birçok stat ve spor kuruluşu yıkılmış, yerlerine yapılanlara Atatürk adı verilmemiştir.

İstanbul’un kuzeyinde, Karadeniz’in kıyısında yapılan yeni havalimanının yer seçimi de yanlıştır. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunda heyelan alanı olduğu belirtilen bölgede ormanların yok olacağı, su kaynaklarının kurutulacağı ifade edilmiştir.

  • Deniz doldurularak yapılan yeni havalimanı görünmez tehlikelere açıktır.

Projeyle kuşların yuvaları yıkılmış, içinde yaşayan hayvanlar sürülmüş, kıyısındaki ağaçlar kesilmiş ve göletler doldurulmuştur. Bunların dışında havalimanı inşaatında çalışan işçiler, aylardır ödenmeyen aylıklarının verilmesini ve yeme – içme – barınma gibi temel gereksinimlerinin sağlıklı koşullarda karşılanmasını isteyerek, şu anda eylem yapmaya başlamışlardır. Ancak eylem yapan işçilere biber gazıyla müdahale edilmiş ve birçoğu gözaltına alınmıştır. İşçilerin haklı ve insani direnişi baskı altındadır, tam da Abdülhamit dönemini andıran bir durumla karşı karşıyayız.

Yeni havalimanının adı ile ilgili tartışma çok geç başlamıştır. 3 Temmuz 2013’te yeni havalimanının ihalesi yapılırken, 19 Kasım 2013’te sözleşme imzalanırken, 7 Haziran 2014’te temel atılırken, yeni havalimanına Atatürk adının verilmesi gündeme getirilmeli ve çeşitli eylemlerde bulunulmalıydı. Muhalefetteki uyuşukluk ve uyumuşluk, toplumu da uyutmuş ve zamanında tepki veremez duruma getirmiştir. Kaçak sarayda da aynısı yaşanmıştır. Büyük önderimiz Atatürk, bizlere yalnızca toprağımızda ve denizimizde değil, gökyüzümüzde de özgür ve bağımsız yaşamamızı armağan etmişti.

Bu nedenle “istikbal göklerdedir” diyen eşsiz liderimiz Atatürk’ümüzün adının yeni havalimanına verilmesi gerekir.

  • Çünkü Atatürk Türkiye’dir, Türkiye Atatürk’tür.
    ==========================================

    Dostlar,

Yerel seçimler yaklaşırken AKP yönetimi taşra örgütlerine genelge çıkararak Atatürk posterinin mutlaka tüm birimlerde asılmasını emir buyurdu…

Seçim kazanmak zor dostum zor..

Takiyye sınır tanımadan sürüyor.

AKP = Erdoğan‘ın yeni havaalanına ATATÜRK adını vermek istemediğinden kesin olarak eminiz. “Bir umut” yerel seçimlerin yaklaşması. Havaalanının açılışının 29 Ekim’e yetişmeyip 31 Aralık’a kalması, Mart 2019 seçimlerine daha da yaklaşılması..

Bu olay AKP’nin sınavıdır. Hata yapmaması her şeyden önce kendi yararınadır.

Zerrece aklı, vefası ve Atatürk’e saygısı varsa, yeni havalanna çooooooooook doğallıkla ATATÜRK adı verilmelidir, verilecektir.

Sevgi ve saygı ile. 23 Eylül 2018, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BS
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com