Kategori arşivi: ŞİİRLER / POEMS

Sivas Şehidi Dr. Behçet AYSAN Şiir Ödülü ve Anma Töreni


Sivas Şehidi Dr. Behçet AYSAN Şiir Ödülü ve Anma Töreni

Dostlar,

2 Temmuz 1993’te Sivas’ta lanetli Madımak otelinde (Şimdi müze..) yakılan
33 yurtsever aydın – sanatçıdan biri de meslektaşımız Dr. Behçet Aysan idi..

Rahmetli Dr. Aysan aynı zamanda şairdi.

“BİR EFLATUN ÖLÜM” adlı şiirini okumak için lütfen tıklar mısınız??

Bir_eflatun_olum

Meslek örgütümüz TTB (Türk Tabipleri birliği), Dr. Aysan adına her yıl şiir yarışması düzenleyerek O’nu ve hatırasını anıyor, yaşatıyor sağolsun..

Bu yılki anma ve ödül töreni 6 Kasım 2013 akşamı, Çankaya Belediyesi
Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde (Kennedy Cd. no 4, ABD Büyükelçiliği karşısı)..

Katılım, ilgi duyan herkese açık..

İlgi ve bilginize sunarız..

Duyuru posteri aşağıda..

Sevgi ve saygı ile.
30.10.13, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

Ali Nejat Ölçen’den şiir : Yurtseverdir ağaçlarım


Ali Nejat Ölçen’den şiir :

Yurtseverdir ağaçlarım

Portresi_Ali_Nejat_Olcen

 

 

 

divider_cizgi

Yurtseverdir  ağaçlarım

Bağlıdır toprağına yurduna kökleriyle
satmaz yabancının kurduna.

Uzanır dimdik göğe yemyeşil dallarıyla
erik olur, elma olur dut olur
onu kesenleri bile
yolcu ederken
sabah erken
teneşir, tabut olur.

*****

Ganidir gani, onu kesenler gibi
ne cahildir ne cani.

Eşitlikte birleşir ormanlaşır
kimseye kurmaz tuzak
insanlardan uzak
dünyayı sırtında taşır.

***** 

İktidar denen madrabaz
onu yakıp kesse de kızmaz
sessiz nisyanıyla
kalsa da köksüz
ve de öksüz.

*****
Birden yüzbinlerce insanıyla
yeniden dirilir ormanlaşır 
zulme isyanıyla, 
Ülkemi özgürlüklere taşır.

***** 

Yapraklar gibi düşse de 
ağarırken saçlarım 
yurdumun mülküdür 
benim için ülküdür
ağaçlarım.

divider_yesil_fiyonk

Ali Nejat Ölçen

Abbas GÖKÇE’den 2 şiir


Abbas GÖKÇE’den 2 şiir

B i r  K a b a d a y ı

Benim kral, padişah, imparator ve hakan;
Bütün güçler elimde; var mı bana yan bakan!..

Demokrasi, hak, hukuk bilmez benim seçmenim;
Kömür, bulgur, makarna verdim mi oylar benim

Lâiklikmiş, devrimmiş  bunları etmem tasa;
Anayasa da neymiş, sözüm ana ve yasa!..

Açılım, saçılım o benim büyük eserim;
Hak, hukuk, demokrasi hepsi de benim derim!..

Bu da kimdir?..diyerek düşmeyiniz telâşa;
Adım, sanım besbelli, mekânım Kasımpaşa!..

Mücadele yolunda; hem mızrağım, hem kalkan;
Bütün güçler benimdir; var mı bana yan bakan!..

               Abbas GÖKÇE

divider_cizgi

 


İ H T A R

İlân ettin cihana giyimini, urbanı;

Olmayacak devrimler bu gidişin kurbanı,

Atatürk’ü silmeğe asla gücünüz yetmez;

Meclise de soksanız şimdi artık turbanı.

       Abbas GÖKÇE

divider_yesil_fiyonk

Ben CUMHURİYET KADINIYIM

Dostlar,

Değerli meslek büyüğümüz Sn. Prof. Dr. Ayşe AKIN‘dan ulaşan bir
CUMHURİYET BAYRAMI KUTLAMASI iletisini paylaşalım..

Sevgi ve saygı ile.
29.10.13, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

============================================

Değerini giderek daha iyi anladığımız ya da “anlamamız gereken

“CUMHURİYET BAYRAMIMIZI”

bütün duygu ve düşüncelerime tercüman olan
Sn. Gülseren Akdaş’ın şiiri ile

KUTLUYORUM…

Sevgi ve Saygılarımla….
Ayşe AKIN
Prof. Dr.

***** /// *****
divider_yesil_fiyonk

Ben CUMHURİYET KADINIYIM

ATAMIN VERDİĞİ BUNCA NİMETİ,
TEPEMEM elimin tersiyle.
GÖĞSÜMÜ AÇSALAR, BAĞRIMI DAĞLASALAR,
SÜRÜKLESELER, TAŞLASALAR Halide Edip gibi,
ÖLÜM bile HOŞ GELİR binlerce şehit gibi.
BEN YANMASAM, SEN YANMASAN,
NASIL ÇIKAR KARANLIKLAR AYDINLIĞA..” 

***

BEN CUMHURİYET KADINIYIM
Takamam yüzüme PEÇEYİ
SARAMAM BEDENİMİ KARA ÇARŞAFA
Ve İHANET EDEMEM YÜCE ATAYA
Ben Cumhuriyet kadınıyım. 

LAİK YAŞAMAK VARKEN,
ŞERİAT DİYE BAĞIRAMAM.
Ekmek özgürlük eşitlik savaşında,
ERKEĞİMLE OMUZ OMUZA VURUŞMAK VARKEN,
Boynuma zincir, ayağıma pranga vurdurup,
SİNEMEM BİR KÖŞEYE.
Ben Cumhuriyet kadınıyım,

İNKAR EDEMEM NENE HATUNU, KARA FATMA”YI, 

Bebeği yerine mermiyi saran o yüce anayı.
Unutamam Çanakkale”yi, Dumlupınar”ı Kurtuluşu,
Her karışı şehit kanlarıyla sulanan VATANI,
SATAMAM NE PAHASINA OLURSA OLSUN.
Ben Cumhuriyet kadınıyım

DEĞER GÖRÜRKEN öpülürken elim,
SATILAMAM PAZARLARDA KÖLE MİSALİ.
DÜNYA KADINLARIYLA AYNI SAFTA OLMAK VARKEN,
İKİNCİ SINIF SIFATINI YAKIŞTIRMAM KENDİME.
KADIN ERKEK EŞİTLİĞİNİ VERMİŞKEN ELİME ATAM,
YİNE ON ADIM GERİDEN YÜRÜYEMEM,
Ben Cumhuriyet kadınıyım

YÜRÜMEK varken İLKELER ELİMDE,
UĞRAŞAMAM SULTANLA sarayla, hanla.
Değişemem Özgürlüğümü parayla malla.
Ak güvercinleri uçurmak varken göklerde,
DALGALANDIRMAK VARKEN O AYYILDIZI GÖNDERDE,
BAKAMAM KAPKARANLIK SEMAYA.
Ben Cumhuriyet kadınıyım, 

SEÇME SEÇİLME HAKKIM VARKEN ELİMDE, 

RAZI GELEMEM HAKSIZLIKLARA.
Savunmadan suçsuzluğumu,
Boynumu vurduramam canice.
BEN ANAYIM BEN KADINIM.
HAYAT SAVAŞINDA VARIM YİĞİTÇE MERTÇE,
SUSAMAM SON SÖZÜMÜ SÖYLEMEDİKÇE.
Ben Cumhuriyet kadınıyım, 

ATAMIN VERDİĞİ BUNCA NİMETİ,
TEPEMEM elimin tersiyle.
GÖĞSÜMÜ AÇSALAR, BAĞRIMI DAĞLASALAR,
SÜRÜKLESELER, TAŞLASALAR Halide Edip gibi,
ÖLÜM bile HOŞ GELİR binlerce şehit gibi. 

Gülseren Akdaş

divider_yesil_fiyonk

MUSTAFA KEMAL’E GİDEN YOLLAR


MUSTAFA KEMAL’e GİDEN YOLLAR

Bir ateş yakmış Mustafa Kemal
Dağ başında bir ateş
Bizleri çağırıyor durmadan

Eyvah!..
Mustafa Kemal’e giden yollar kapanmış
Yürüyün
Dağ yamacında yollar açalım
Yürüyün
Mustafa Kemal’e çabuk varalım…

Otuz Ağustosların Mustafa Kemal’i
Kurtuluş Savaşlarının Mustafa Kemal’i
Devrimin barışın Mustafa Kemal’i
Bizleri çağırıyor durmadan.
Yürüyün !

Mustafa Kemal’e giden yollar kapanmasın
Yürüyün !
Dağ yamacında yollar açalım.
Yürüyün !

Birer Mustafa Kemal olalım.

Nevzat KOCABIYIK
Balıkesir

Bir pazar şiiri…


Bir pazar şiiri…

portresi2

 

ATAOL BEHRAMOĞLU

 

 

Yazı başlığının Nâzım Hikmet’in “Bugün Pazar”ını anımsatması doğaldır.
Kısa, fakat olağanüstü güzel bir şiirdir gerçekten. Güzelliği her şeyden çok,
duyumsattığı gerçeklik duygusuyla ilgilidir.

Siz de şairle birlikte o güneşli Pazar günü sırtınızı hapishane avlusundaki duvara dayamış gibi olursunuz…

Bir sanat yapıtının ölümsüzlük ya da çok uzun ömre sahip oluşunun sırrının en çok
hangi özelliğinde olduğu çok tartışılmıştır ve herhalde sonsuzca tartışılacaktır.
Ben bu sırrın, gerçeklik duygusu uyandırmakta olduğunu düşünüyorum.
Gerçeklik duygusunu uyandırış, şiirde anlatılan şeyin ille de bir olay olarak yaşanmış olmasını gerektirmeyebilir. İnsan yaşamadığı bir şeyi de yaşamış, ya da yaşıyormuş gibi bir duyguya sahip olabilir.

Önemli olan, öyle sanıyorum ki, sanatçıyla ürünü arasındaki özdeşlik,
ürünün içselleştirilmiş olmasıdır.

Öyle olunca bu duygu okura ve izleyiciye de geçiyor.

Yukarıdaki Pazar şiirine gelirsek, böyle bir şiir yaşanmadan yazılabilir mi?
Sanmıyorum… Gerçi bunu söylerken aklıma aynı anda Oscar Wilde’ın (H. Yağcıoğlu çevirisiyle yıllar önceden belleğimde kalmış) “Reading Zindanı Baladı” adlı şiiri geliyor… Wilde (yalnızca giriş bölümü olduğunu sonradan öğrendiğim) bu şiirde,
sevdiği kadını öldüren bir idam mahkûmunu anlatır. Anlattığı şey kendi yaşamına ilişkin olmasa da, yine kendi hapishane yaşantısı sırasındaki güçlü ve somut gözlemidir..
Şiire gerçeklik duygusunu kazandıran da bu olmalı…

***

Nâzım’ın şiiriyle başlayıp Wilde’ın şiirine gelmiş olmakla birlikte, amacım o şiirlerin irdelenmesi değil. Zaten yine bu sütunda “Bugün Pazar” üzerine yanlış anımsamıyorsam iki yazım yayımlandı. Oscar Wilde’ın ünlü şiiri ise (Ö. Asaf, T. Alkan çevirileriyle)
kitap olarak da yayımlanmış.

Bu Pazar yazısında ben, cezaevlerindeki dostlarla yurtseverlerle, 1982 Nisan’ında Maltepe Cezaevinde yazdığım (şiiri esinleyen Joan Baez’e ithaf edilmiş)
“Bir Pazar” adlı şiirimi paylaşmak istiyorum…

divider_yesil_fiyonk

BİR PAZAR

Joan Baez’e

Tozlu, havasız, ışıksız koğuşta
Oturmadaydık suskun, kederli
Pazar günü tekdüze üzüyordu
Herkes kendi küskün düşündeydi

Küçük, transistörlü radyodan
Ansızın ışıklı bir insan sesi yükseldi
Işıdı durgun yüzler
Gün aydınlığınca gülümsedi

“Geçmiş günler” diyordu şarkıcı
Ama diriydi, umut doluydu sesi
Tutunup bu özlemli ezgilere
Aştık zindanın duvarlarını sanki

Karanlık koğuş aydınlanıverdi
Umutla canlandı yürekler
İnsana yaraşan özgürlüktür
Anladım bir daha ve sevinçle dolu gelecekler.

Kederli, bungun günlerim benim
Gün olup geçeceksiniz siz de
Ama ben herkes için istemekteyim
Özgürlüğü, kendim için değil sade

Işıklı sesi o şarkıcının
Bir insan yüreğinden taşan sevgi
İnanıyorum, yıkacak duvarlarını zindanların
Kurulacak sevginin ve özgürlüğün egemenliği

divider_yesil_fiyonk

ataolb@gmail.com
www.ataolbehramoglu.com.tr
http://behramogluataol.blogspot.com

Cumhuriyet PAZAR eki, 29.9.13

Can Yücel Şiiri : Her Şey Sende Gizli !

Dostlar,

Efsane Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel‘in oğlu
“Can Baba” dan (Can Yücel) derin iletiler içeren bir şiir..

Mustafa Kemal Paşa, bir gün, yanında bulunanlara

  • “Türk milleti ne zaman kendîni kurtulmuş sayabilir?” diye sorar.

Yanındakiler doğal olarak görüşlerini bildirirler- Sonra Hasan-Âli söz alır;

“Paşam,” der; ”

  • Türk milleti ne zaman kurtarıcı arama ihtiyacını duymayacak hale gelirse,
    o zaman kurtulmuş olur.”

****

  • Her Şey Sende Gizli !

İyi okumalar..
Sevgi ve saygı ile.
26.9.13, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

=====================

divider_yesil_fiyonk

Canyucel

Her Şey Sende Gizli
. . . . . .
Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç…
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
. . . . . .
Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme, bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
. . . . . .
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundandır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
. . . . . .
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
. . . . . .
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin, bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin…

Can YÜCEL

divider_yesil_fiyonk

Şiir : TOPLUMUN ÇİRKİNLERİ

Dostlar,

Cumhuriyetimizin ağabeyi, 91 yaşındaki bilge insan Dr. Müh. Ali Nejat Ölçen‘den ulaşan bir şiir..

Teşekkürler Sayın Ölçen..

Portresi_Ali_Nejat_Olcen.jpg
Ömrünüz, sağlıklı ve üretken olarak çoook bol olsun..

Sevgi ve saygı ile.
21.9.13, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

divider_yesil_fiyonk

TOPLUMUN ÇİRKİNLERİ

Mustafa Kemal’edir kinleri,
türbanın altındaki saçtır
siyasete araçtır
dinleri.

Madımak otelinde
yakarken canları diri diri
hangi din temizler,
vicdanlarındaki kiri?

Ortaya çıksa da biri
haykırsa dese ki
din örtünün altındaki saçta mıdır,
rüşvette, haksız kazançta mıdır? 

Dürüstlük ve de namus
türbanın ucunda değil
ziynetler dağıtan,
Suudi Kralının avucunda değil.

Hiç kimse
inançlarına hakimse,
dindarsa kindar
kindarsa dindar olamaz,

oruç tutsa, kılsa da namaz.
Bağırsam bunları avaz avaz
sesimi duyar mı
duysa da uyar mı
dindar geçinen
kindar yobaz.

Ali Nejat Ölçen

divider_yesil_fiyonk

CAHİT SITKI TARANCI Şiiri : AŞK!

???? Vol.23 ???????????

divider_yesil_fiyonk

A Ş K …

Açınca baharın dişi gülleri
Bir başka rüzgâr eser bahçelerde
Dinle çılgınca öten bülbülleri
Sorma niçin düştüğünü bu derde
De ki:
-Aşktır şadeden gönülleri

Perişan, berbat eden gönülleri
Aşk söyletir en yanık türküleri
Ay buluta girdiği gecelerde

Cahit Sıtkı TARANCI

divider_yesil_fiyonk

portresi

Pierre De Ronsard : SONNET


Dostlar
,

Sayın Levent Ertürk aağıdaki şiiri paylaşıyor..

Bu Pazar şiirimiz, modern Fransız şiirinin öncülerinden kabul edilen
Pierre De Ronsard‘a ait (1524-85). Bir asilzadenin oğlu olarak şatoda doğan Ronsard, gencliğinde sağır kaldi. Bir süre sonra kendini edebiyata verdi.
Pastoral, romantik ve ölüme ilişkin temaları işlediği “sonnet” tarzı şiirleri ile
çığır açtı. İlerleyen yaşlarında Helene adlı bir kıza aşık oldu ve
O’na “Son Maceram” adını verdi. Ne var ki aşkına bir karşılık alamadı.
Helene için yazdığı: “İhtiyarladığıniz zaman, akşam vakti, ocak başında …”
diye başlayan sonnet’i Fransız şiirinin klasiklerinden biri oldu.
Gününüz aydın olsun.
***
Sevgi ve saygı ile.
Pertek – Tunceli, 11.8.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net
divider_yesil_fiyonk
S O N N E T
Bir çiçek demeti gönderiyorum size;
Kendi elimle kopardım bu çiçekleri;
Yarına kadar hepsi döküleceklerdi
Biri çıkıp akşamdan onları dermese.
 
Size güzel bir ders olmalı bu hadise:
İstediğiniz kadar güzel olun şimdi,
Kaybedeceksiniz elbet bu güzelliği,
Bu çiçekler gibi solacaksınız siz de.
 
Zaman geçiyor, sultanım, geçiyor zaman.
Zaman değil geçen, en güzel çağı ömrün;
O büyük dalga bizi de alacak bir gün.
 
Göçüp gittiğimiz gün biz de bu dünyadan
Unutulur sevdiğiniz, sevildiğiniz.
Sevmeğe bakın geçmeden güzelliğiniz.
Pierre De Ronsard
(Çeviri: Orhan Veli)
divider_yesil_fiyonk