Kategori arşivi: ŞİİRLER / POEMS

TEMMUZ AYAZI – Dr. Serdar KOÇ

MADIMAK ŞEHİTLERİNE AĞIT…

Dr. Serdar Koç ile ilgili görsel sonucu

Dr. Serdar KOÇ

 

 

-masallara su verirdi yurdum
destanlar koynumuzda büyürdü-

TEMMUZ AYAZI

-I-
durdu bir an
dinledi kendisini kırık vazo
ah ne yazık ki o an
o sonsuz an
dağıldı kainata paramparça

ha var ha yok
olası ömrüm
elveda
kalbim elveda
sonsuz elveda

yer çekimsiz
ağırlıksız
ivmesiz

-II-
bir kez daha
nesnelerin adını yeniden koydum

tanımlayabilmek için
içimdeki yangını
çağıldayan sulara
kapıp koyuverdim kendimi

bir kez daha
bulabilmek için seni

-III-
aşkla ilgili ne bilirdim ki
neydi ki zaten
asılsız böbürlenmelerle
ve kof inançlarla dolu bellek
bir yumrukta indi aşağıya cam çerçeve
tuz buz oldu uğundu
gözlerimi buz kesti yüreğim buydu

parçalandı gece sabahlara kadar
yıldızlarla öpüşen dudaklarım
kalbim delice parçalandı
yemyeşil bir dal kırıldı içimde
bir çığ uçurum
bir dağ boşluğu

gel dolaşalım tüm kenti
hiç konuşmadan
bu keder yüreği dağıtmadan

tüm zamanı gördük o gün
zaman yoktu
sonsuz sayıda insan
insan yoktu

-IV-
zamanın aynasında sallanan bu şehir
bu toz
bu kül
bu buğu
bu şamdanların aydınlattığı tül
saçının tellerine bağlı
titrer rüzgarda

hüzün
ki en uzun şiiridir kalbimin
ben günde yüzbin
şiir yazsam da

-V-
sevgiler düşünde öldüm
öldüm dirildim
ben seni geçen yüzyıl da sevmiştim
anımsa
beni sevdiğini bilirsem
hep mutlu ölürüm
çiçekler ve aşklar sınırında

hep bu günümde kal
kal yollarda
tüm aynaları kır ve yok ol kalbim
yok ol bir daha

ben seni gelecek yüzyıl da sevmiştim
anımsa
bekle yollarda bekle bir daha

-VI-
ateşe ve suya gömülmüş gölgeler
geçmişi anlatır mavi gök kara gece
anımsa dostum
iki yeğeninin ölümlerini teşhise gitmiştin de

insanların taşlanarak yakıldığı
gözlerini kan bürümüş -devletli-
dindar bir “cinnetin” ikinci günü

Tıp Fakültesi Morgu’nda Sivas’ta
büyüğü ondokuzunda onaltısında diğeri
iki güzelim inci tanesi nasıl da düşüvermişti
semah ekibinden tel duvak kefenlere
nasıl bir duyguydu anımsa

“Pir Sultan kızıydım ben de Banaz’da”

-VII-
gecelerken morg kapısında
sigarayı yumuşat parmaklarında
yak bir daha
bir daha tükensin gece
gece tükensin ömrüm kederde
ateş ağzıma gelsin dayansın bir daha
bir daha sivas’ı anlat bana
yıldızlarla delik deşik bir gece
dilimde otuzyedi kırbaç izi

“Pir Sultan kızıydım ben de Banaz’da
Dedemi astılar kanlı Sivas’ta”

-VIII-
ah ellerim ayaklarım bağlı
üşür gözlerim
üşür gözlerim
üşür gözlerim

bu yangın ayazında
ısınır mı gözlerim
yüreğim ısınır mı bir daha

damla
damla
kanarken
acı

ey iki yüzlülük ey onursuzluk!

(eti yakan ateş değil)
xxx

Serdar Koç
(TEMMUZ AYAZI, Ağustos 2000, Gelenek Yayınları)

TEMMUZ AĞITI (Cuma Cinayetleri) – Serdar KOÇ

MADIMAK ŞEHİTLERİNE AĞIT…

Dr. Serdar Koç ile ilgili görsel sonucu

TEMMUZ AĞITI 
(Cuma Cinayetleri)

-I-
alev ve duman soluması
ölümün son dizeleriydi
haksız
dayanaksız
saçma

“ben ölürsem sen bana sahip çıkarsın
sen ölürsen ben sızarım”
diyordun Metin Altıok
esrik bir yaz akşamı
yaşama ilişkin

temmuz cuması gün ortası
yangın ayazında donmak değil

pusatsız
berzah
berzah

-II-
“öldüğümde
doğduğum yere gidiyorum
yıllarca süren bir hasret ve bilinmezliği
işte böylesine yeniyorum”

yangın ayazından önce
en son kâhin dizeleri
bir peçeteye yazdığın

okuyorum
yüreğim ezilerek
Uğur Kaynar
sevgili dostum

“oysa
oldum olası
yerleşik yabancısıyken ben
bu ülkenin
ne de güzel yalnızdım”

-III-
hoşça kal
Behçet Aysan bilge kâhin

“ sen bu şiiri okurken
ben belki başka bir şehirde ölürüm…”

“gidiyorum
bu şehri bu yağmuru
bu düşleri
bu aşkı bu kavgayı bu kederi
size bırakarak”

“o kadar düşündüm ki seni
gerçekliğini yitirdim”

kendi külünde devinen
“yanık otlar gibi”

artık ben de ölürüm

-IV-
otopside
iç cebinden çıkan dizeler
Serkan Doğan’ın

ölümü karşılarken yazdığı
yangın ayazında

“yanıyorum
anam sakın ardımdan ağlamasın
Ali’yim ben
Pir Sultan yoluna ölüyorum
başıma kızıl bağla
arkamdan sakın ağlama”

rastlantıyla
canlı bulundu
morgda
kardeşi Serdar Doğan
bir gün sonra

“çekerken yazgı kurasını”
payına düşen bu onun da

-V-
son okuduğu kitabın
sayfaları arasından
kurumuş bir gül yaprağı
çıktı canım Asuman’ın
kardeşi Yasemin ile
kucak kucağa ölürken

yangın ayazında yiten
kül olan defterler gibi

-V-a
gülüşün de dondu mu?
çocuk
yangınlar ayazında
gül yüzünde güller açmaz
öpücükler kanatlanmaz mı artık

oniki yaşındaki delikanlı
Koray arkadaş
ey musahip yoldaş
gardaş can
kehri akik

-V-b
ablanla
bir meleğin iki kanadısınız
ay şafağında
sönümsüz bir
Menekşe alevi
bundan böyle

senden
hep iki yaş daha büyük
kalacak olan
ablanla el ele
tutuşarak
yangın ayazlarında

-VI-
“rüzgarın kanatlarına binip gitti Hasret”
anacığının yüreğinde
………………….

“her şey birden yaşandı ve bitti”

… ……………… .
düşümde gördüm seni
“kendi kitabımızı kendimiz yazmaya geldik”
diyordun bana
……………………

“devlete çok güvendik”
dediler
“bizi ve çocuklarımızı bu güven yaktı”
aileler
……………………..

“artık hiçbir şeye inanmıyoruz”
………………………

-VII-
bir kentin nasıl düşürüldüğünü
gördük o gün Sivas’ta hep beraber
“allahüekber allahüekber”
zamanın çukurlaştığı saatler

hani ne kaldı yarına
hangi insani değerler
artık hiçbir tanrının ulaşamadığı
yaygaranızdan geriye

-VIII-
yakılan değil yaktırandı
çarmıha gerilen değil
asıl acınası
topografyasız tarihi
imgesiz coğrafyası

önce sen kendini sorgula
merhamet değil
yardım ya da
dolmadan kuyular taşla
ermeden göğe başları
ey yanıtsız sorular utancı

-IX-
Ankara’da
asfalt eriyordu
doksanüç temmuzunda
yaz kederinden

kanım iliğim buharlaşıyordu

siz hangi bedeli ödeyeceksiniz
“bay yargıç”
biliyor musunuz konu bu

mutsuz ve iktidarsız bir halka rağmen iktidar
suratı duvar
yüreği buz

-X-
sayfalar kitaplar boyu
ne de çok yalnızız şimdi
yokluğun dayanılmaz
ağırlığı altında…

Serdar Koç
(TEMMUZ AYAZI, Ağustos 2000, Gelenek Yayınları)

HALİL ÇİVİ ŞİİRİ : DEDİM – DEDİ

ŞİİR KÖŞESİ…

Prof. Dr. Halil Çivi / İMZA...

Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı

 

DEDİM – DEDİ (x)

Dedim ahlak nedir, dedi hayadır.
Dedim barış nedir, dedi mayadır.
Dedim huzur nedir, dedi yuvadır.
Dedim bozar mısın, söyledi yok yok…
x x x
Dedim kadın-erkek, dedi ki birdir.
Dedim zenci-beyaz, dedi ki birdir,
Dedim inancın ne, dedi ki sırdır.
Dedim söyler misin, söyledi yok yok…
x x x
Dedim adalet ne, dedi ismimdir.
Dedim vicdan nedir, dedi resmimdir.
Dedim eşitlik ne, dedi cismimdir.
Dedim ya iltimas, söyledi yok yok…
x x x
Dedim özgürlük ne. dedi aşımdır.
Dedim eğilmez ne, dedi başımdır.
Dedim yurttaşlık ne, dedi işimdir.
Dedim bozgunculuk, söyledi yok yok…
X X X
Dedim kardeşin kim, dedi halkımdır.
Dedim demokrasi, dedi ülkümdür.
Dedim ya laiklik, dedi aklımdır.
Dedim cayar mısın, söyledi yok yok…
X X X
Dedim bayrak nedir, dedi canımdır.
Dedim vatan nedir, dedi tenimdir.
Dedim bedeli ne, dedi kanımdır.
Dedim ya ihanet, söyledi yok yok…
X X X
Dedim Atatürk kim, dedi bilimdir.
Dedim cehalet ne, dedi zulümdür.
Dedim cumhuriyet, dedi yolumdur.
Dedim sapar mısın, söyledi yok yok…
X X X
Dedim Halil Çivi, dedi bilirim,
Dedim tanır mısın, dedi bulurum.
Dedim fikirleri, dedi alırım,
Dedim sever misin, söyledi çok çok…
X X X

 

 

(x) Halk şairleri ya da ozanları arasında DEDİM – DEDİ şiirleri halk tarafından çok sevilen ve beğenilen bir farklı tarzdır. Çoğu halk ozanının bu tarzda şiirleri vardır. Ben de bir yeni örnek yazarak beğenilerinize sunmak istedim. Halil Çivi, 11 Ocak 2018, İZMİR / ÇİĞLİ

Halil Çivi şiiri : DEVLET BABA BEN İŞSİZİM ! (İŞSİZLİK DESTANI)

ŞİİR KÖŞESİ…

Prof. Dr. Halil Çivi / İMZA...

Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
23 Haziran 2021
Doğanbey / Seferihisar / İZMİR

DEVLET BABA BEN İŞSİZİM !
(İ Ş S İ Z L İ K  D E S T A N I)

Tahsilim çok, işim eksik,
Devlet baba ben işsizim!
Eşim, yavrum, aşım eksik,
Devlet baba ben işsizim!
XXX
Bunca emek boşa geldi,
Yaşım otuz beşe geldi,
Dirseklerim taşa geldi,
Devlet baba ben işsizim!
XXX
Param yok ki evleneyim,
Sokakta mı dileneyim,
Kadere mi ileneyim,
Devlet baba ben işsizim!
XXX
Ne evim var, ne ocağım,
Çocuk görmedi kucağım,
Ben bekâr mı öleceğim,
Devlet baba ben işsizim!
XXX
Derdimi bilmezden gelme,
Yaşamıma zehir salma,
Gençliğimi benden çalma,
Devlet baba ben işsizim!
XXX
Ne yolcu oldum, ne hancı,
Dostlarla oldum yabancı,
Parasızlık büyük sancı,
Devlet baba ben işsizim!
XXX
Yoksulluk büktü belimi,
Kime diyeyim halimi,
Çekemezsin vebalimi,
Devlet baba ben işsizim!
XXX
Açlık ahlakı yedirir,
Çaresiz kalan kudurur,
“Bak artık yetti” dedirir,
Devlet baba ben işsizim!
XXX
Umutlarım yele gitti,
Hayallerim sele gitti,
Gençliğimi sabır yuttu,
Devlet baba ben işsizim!
XXX
Babam yoksulluk kurbanı,
Annem olmuş dert harmanı,
Açlık bitirir insanı,
Devlet baba ben işsizim!
XXX
Sen babasın, halkı bölme,
Öz baba ol, üvey olma,
Gençleri yan yola salma,
Devlet baba ben işsizim!
XXX
Halil Çivi der yurttaşım,
Ne kazancım var ne işim,
Bak, çatlıyor sabır taşım,
Devlet baba ben işsizim!
Kimsesizim, torpilsizim!
XXX

Halil Çivi şiiri : ŞEYTAN RUHLULAR

ŞİİR KÖŞESİ…

Prof. Dr. Halil Çivi / İMZA...

Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
17 Haziran 2021
Doğanbey / Seferihisar / İZMİR

ŞEYTAN RUHLULAR

Ahlakı, hukuku hiçe sayarlar,
İnsan görünümlü şeytan ruhlular.
Mazlumları, fakirleri soyarlar,
İnsan görünümlü şeytan ruhlular.
XXX
Yürekleri, vicdanları karadır,
Akılları, fikirleri paradır,
Varlıkları toplum için yaradır,
İnsan görünümlü şeytan ruhlular.
XXX
Siyaset çarkının sesi olurlar,
Çetenin, zorbanın hası olurlar,
Süslü mekânların süsü olurlar,
İnsan görünümlü şeytan ruhlular.
XXX
Adalet der, adaletten saparlar,
Makama, şöhrete, mala taparlar,
Burunları büyür, halktan koparlar,
İnsan görünümlü şeytan ruhlular.
XXX
Allah ile aldatırlar milleti,
Rüşvet ile devşirirler serveti
Haram ile donatırlar külfeti(1).
İnsan görünümlü şeytan ruhlular.
XXX
Akıl, bilim yollarından geçmezler,
Talansız yerlere tezgâh açmazlar,
Saklı demlenirler(3), açık içmezler,
İnsan görünümlü şeytan ruhlular.
XXX
Dindar görünerek köşe tutarlar,
Şöhret devşirirler, inanç satarlar,
Develeri havuduyla(2) yutarlar,
İnsan görünümlü şeytan ruhlular.
XXX
Yetimin, yoksulun hakkını yerler,
Çalarlar, çırparlar, yemedik derler,
Göz boyamak için Hacca giderler,
İnsan görünümlü şeytan ruhlular.
XXX
Ezanı, bayrağı kalkan yaparlar,
Vatan, millet derler, servet kaparlar,
Ahlak, hukuk dışı yola saparlar,
İnsan görünümlü şeytan ruhlular.
XXX
Basķıdan, zulümden geri kalmazlar,
Hep kaypak olurlar, vefa bilmezler,
Halil Çivi der ki adam olmazlar,
İnsan görünümlü şeytan ruhlular.
XXX

(1)- Külfet, ev halkı, bakmakla sorumlu olunan nüfus demektir. Ayrıca sorumlu olunan yandaş kalabalıklar anlamına da gelir. Bir anlamı da zahmet ve maliyettir.
(2)- Havut, deve semeri demektir.
Yetişkinliğe ulaşan ya da güreşe hazırlanan develerin sırtları havutlanarak bezenir ve süslenir. Arabalara koşulan koşum atının boynuna takılan düzeneğe ise “hamut” denir.
(3)- Demlenmek; kafa çekmek, alkollü içki içmek

ŞİİR KÖŞESİ : İBADET-AHLAK-ADALET

ŞİİR KÖŞESİ…

Prof. Dr. Halil Çivi / İMZA...

Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı

İBADET-AHLAK-ADALET

Dört kitabın özü budur,
Nebilerin sözü budur,
Kutsal dinde yazı budur,
İbadet ahlak içindir,
Ahlak adalet demektir.
XXX
Güzel ahlaktır dinimiz,
Kimseye yoktur kinimiz,
Tertemizdir vicdanımız,
İbadet ahlak içindir,
Ahlak adalet demektir.
XXX
Doğru anla dindarlığı,
Ateşte yak kindarlığı,
Eğip bükme insanlığı,
İbadet ahlak içindir,
Ahlak adalet demektir
XXX
Irkçılık aklı kör eder,
Bağnazlık ömrü dar eder,
Empati yapan kâr eder,
İbadet ahlak içindir,
Ahlak adalet demektir.
XXX
Ebet-müddet devlet için,
Mutlu, özgür millet için ,
Helal sofra, servet için,
İbadet ahlak içindir,
Ahlak adalet demektir.
XXX
Üretmeye, tüketmeye,
Gönülleri bir etmeye,
Birlik yoluna gitmeye,
İbadet ahlak içindir,
Ahlak adalet demektir.
XXX
Haramlardan kaçınmaktır,
Helallarla geçinmektir,
Vicdanıyla seçilmektir,
İbadet ahlak içindir,
Ahlak adalet demektir.
XXX
Hukuk yolunda gitmeye,
Her yurttaşı bir tutmaya,
Halkını mutlu etmeye,
İbadet ahlak içindir,
Ahlak adalet demektir.
XXX
Adalet sağlam kazıktır,
Vicdanlar için azıktır,
Adaletsiz yol bozuktur,
İbadet ahlak içindir,
Ahlak adalet demektir.
XXX
Sevgi için, barış için,
Siyasette yarış için,
Son menzile varış için,
İbadet ahlak içindir,
Ahlak adalet demektir.
XXX
Yaradanın yolu budur,
Aşıkların dili budur,
İnsanlığın hâli budur,
İbadet ahlak içindir,
Ahlak adalet demektir.
XXX
İyi bir yurttaş olmaya,
Güven ve huzur bulmaya,
Sözüne sadık kalmaya,
İbadet ahlak içindir,
Ahlak adalet demektir.
XXX
Uyma yobazın sözüne,
Zehir akıtır özüne,
Uyanlar vurur dizine,
İbadet ahlak içindir,
Ahlak adalet demektir.
XXX
Zalimleri susturmaya,
Haksızlığı bastırmaya,
Huzur, barış estirmeye,
İbadet ahlak içindir,
Ahlak adalet demektir.
XXX
Böyledir Hakkın kanunu,
Aklından çıkarma bunu,
Gerisi sözcük oyunu,
İbadet ahlak içindir,
Ahlak adalet demektir.
XXX
Halil Çivi Haktan kaçma,
Ahlak çemberinden taşma,
Adaletten sakın şaşma,
İbadet ahlak içindir.
Ahlak adalet demektir.

Halil Çivi şiiri : İNSAN DENEN KİTAP

ŞİİR KÖŞESİ…

Prof. Dr. Halil Çivi / İMZA...

Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
11.11.1999 Nazilli / Aydın

 

İNSAN DENEN KİTAP

İnsan soyu insanlığın sırrıdır,
Doğru oku insan denen kitabı.
Bütün canlıların şaheseridir,
Doğru oku insan denen kitabı.
XXX
Varlığının sırrı insanın kendi,
Bütün zorlukları aklıyla yendi,
Kendi oldu kâinata efendi,
Doğru oku insan denen kitabı.
XXX
Doğanın üretken gücünü gördü,
Buğdayı keşfetti, tarlayı sürdü,
Kendi azığını kendi devşirdi,
Doğru oku insan denen kitabı .
XXX
Akıl etti, hayvanları eğitti,
Onların gücünü gücüne kattı,
Etinden, sütünden yemek üretti,
Doğru oku insan denen kitabı.
XXX
Atlara binerek kıtalar aştı,
Zeytini, üzümü sızdırıp içti,
Tekerleği buldu, çölleri geçti,
Doğru oku insan denen kitabı.
XXX
Madenleri potalarda eritti,
Motor yaptı, cansızları yürüttü,
Petrol buldu, kısım kısım arıttı,
Doğru oku insan denen kitabı.
XXX
Yazıyı keşfetti, kitabı buldu,
Ataların aklı bu güne kaldı,
Eğitim insana kılavuz oldu,
Doğru oku insan denen kitabı.
XXX
Bilime sarıldı, çağları aştı,
Gemiyi yüzdürdü, denizi geçti,
Sonra kanat taktı, göklere uçtu,
Doğru oku insan denen kitabı.
XXX
İnsan bin bir marifetle yüklüdür,
Bütün sırlar beynimizde saklıdır,
Uzayı fetheden insan aklıdır,
Doğru oku insan denen kitabı.
XXX
Unutma kardeşim sen de bir cansın,
Aklın var, dilin var, sen de insansın,
Bil ki tüm dertlerin çaresi sensin,
Doğru oku insan denen kitabı.
XXX
Halil Çivi uyarıyor bizleri,
Bilgi çağı taşır bizi ileri,
Bilim, teknoloji insan eseri,
Doğru oku insan denen kitabı.
XXX

Şiir köşesi : Bu buruk bir bayram…

ŞİİR KÖŞESİ…

Op. Dr. Kemal Yandakçı - Yorumları incele ve randevu al | DoktorTakvimi.com

Bu buruk bir bayram;

Bu buruk bir bayram;
Pandemiden yaralıyız.
Maskeden keyifsiz.
Sosyal mesafe desen
ruhumuza ters.
Sevdiğimize sarılamamaktan,
Büyüklerimizin elini,
Küçüklerimizin gözünü,
öpememekten üzgün.
Ekonomiden sıkıntılı,
Hukuktan,
demokrasiden,
medeniyetten fakir,
Ülkem yönetiminden dertliyiz.
Cehalet her yanı sarmış.
Rüşvet, kayırma dizboyu.
Akıl, bilim, dürüstlük diyenler sopalanmış,
Ayaklar baş
Başlar ayak olmuş.
Bir garip bayram bu.
Yine de bir umut bizimki.
Yaşamaya dair
Bir kıvılcım.
Her şeye ve herkese rağmen
Bayram gibi günlere.
Bir dost sesine,
Bir dost gülüşüne
Selam olsun
Sevdiklerimize…

 

 

Dr. Kemal Yandakçı
Genel Cerrahi Uzmanı

Dr. Serdar Koç şiirleri : Demir Ökçe’ye Zeyl

ŞİİR KÖŞESİ

Şair Dr. Serdar Koç: Şiir benim vazgeçilmezim – Tıp Dünyası

Dr. Serdar Koç

Demir Ökçe’ye
ZEYL-

“benim kıyametim:
senin de kıyametin olur”

-I-
yağmurun
kanlı şelaleler
çizdiği

o yetim
o ıssız
ülkede şimdi:

yapay yerleşim birimleri-
kuruluyor
ve tel örgüler…

tankları
yıktıkça evlerimizi
haydutların

yağdıkça
tepemize
bombalar…

-II-
(oysa)
sarmaş dolaş oldular
mazide çoktan
Sabra…
Şatilla…
Tell el zaatar-

(Auschwitz…
Birkenau…
Terezin…)
Ramallah…
Beytüllahim…
Nablus… cenin…

sızlar-
kemikleri tarihin
en güçlü sanıldığı
noktadan kırılır
-faşizm-
anımsıyorum:

-III-
insanların-
damarlarıyla nasıl
tel örgüleri kestiğine
tanık olun

bir yarayı
tırnaklarıyla tekrar-
tekrar kanatan
bir çocuk gibi

ana rahminde
kıvranarak çoğalan
umarsız-
bir cenin gibi

devasa-
entelijensiyanın
kutsal göğünde
inşirak vakti:

“ey! bana kıyameti reva gören”

(ÇIĞLIK, Eylül 2006, Kum Yayınları)
(eylülce, mart-nisan 2009, sayı: 2)

ÇIĞLIK

Filistinli çocukların çığlıkları
henüz size kadar ulaşmadı mı
ülkenizde sur’a üflenmedi
cehennem yaklaşmadı mı

“atılmış renkli yün gibi”
şehirleriniz un ufak savrulmadı mı
“erimiş maden gibi” derileriniz
lime lime sarkmadı mı

eviniz barkınız alın yazınız
başınıza yıkılmadı mı
genziniz acıyla yanmadı
gözleriniz önünüze akmadı mı

yediğiniz ekmek okuduğunuz kitap
elinizi ağzınızı çarpmadı mı
yüzünüz hiç kızarmadı
yoksa allah sizi bırakmadı mı?

(ÇIĞLIK, Eylül 2006, Kum Yayınları)
(Edebiyat ve Eleştiri Dergisi, Temmuz-Ağustos 2004, Sayı: 76)

ŞİİR KÖŞESİ : UYUYAN DEV’LET

ŞİİR KÖŞESİ..

 

 

Can CEYLAN
Prof. Dr. Hekim, 
Dermatoloji Uzmanı

UYUYAN DEV’LET

Satıldık
Haraç mezat
Ucu bucağı yok
Ağarmaz bir zıkkım oldu karanlık

Ters giydirdik pabucu emperyalizme
Sevr’i gömdük yere kapandı perde
İşçi köylü kul iken efendi oldu
Başımızda Atatürk kalkındı ülke

Ne olduysa NATO’ya girince oldu
Vatan topraklarına Coniler doldu
Altmış sekiz kuşağı karşı koyunca
Emperyalist maşalar çomağı soktu

Deniz Yusuf Hüseyin ipe çekildi
On iki mart cuntası gençliği ezdi
Amerikan rüyası kabusa döndü
On iki eylül faşist soluğu kesti

Gericinin elinde bozguncu maşa
PKK inlerinde kuruldu masa
FETÖ denen alçaklar sızdı orduya
Ergenekon balyozdu daldık uykuya

Silivri’de kaç çiçek solmuş kime ne
Ödünler vere vere geldik bugüne
Ata malı devrimler konuldu rafa
Yükselmekti ülkümüz saptık ters yola

Muhtaç haldeyiz şimdi dolara yene
Kalkınacağız derken yapıştık yere
Öz yurdumuzda olduk garip yabancı
Dört bir yanımız yangın yoksulluk acı

Satıldık
Haraç mezat
Daha ötesi yok
Uyuyan bir deve döndü Türkiye’m

 

Can Ceylan
2.05.2021