Etiket arşivi: Vedat Şorli

Ceza Yasasından Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunun Kaldırılması

Dostlar,

CHP İstanbul Milletvekili, Anayasa Hukuku Uzmanı Sn. Prof. Dr. İbrahim Ö. KABOĞLU, TBMM Başkanlığına bir yasa önerisi sundu :

  • Ceza Yasasından Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunun Kaldırılması

Önergenin tarihi 23 Kasım 2021. (Anayasa m.88)

Bilindiği üzere, Türk Ceza Yasasının 299. maddesi aşağıdaki gibi:

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu

TCK Madde 299

(1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/35 md.) Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır.
(3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.
***
Reuters : Erdoğan’ın CB olmasından bu yana binlerce kişinin ‘hakaret’le suçlandığını belirtti. Haberde, 2014’ten beri bu suçlamaya dayanılarak 160,169 soruşturma açıldığına dikkat çekildi.
(https://tr.euronews.com/2021/12/20/reuters-tan-turkiye-analizi-erdogan-ak-parti-secmeninin-destegini-kaybediyor)

  • RTE ve AKP’li müritleri 1 an “neden böyle?” diye düşünmez mi?
    Kuran der ki : Aklını kullan, düşün!

***
AİHM, Cumhurbaşkanına hakaretle ilgili Türk Ceza Yasası’nın ilgili maddesinin değiştirilmesini isteyen bir karar açıkladı. AİHM ilk kez TCK’nın 299’uncu maddesi hakkında bu denli net bir karar açıklıyor. Aralarında Türk yargıç Saadet Yüksel’in de bulunduğu 7 yargıçlı Daire tarafından oybirliğiyle alınan karar, içtihat niteliğinde. Ankara, karar gereği, davacı Vedat Şorli‘ye 7500 € tinsel giderim (manevi tazminat) de ödeyecek.

Hakaretle ilgili olarak Cumhurbaşkanı’nın özel bir yasayla korunmasının AİHS’nin ifade özgürlüğüne ilişkin maddesiyle bağdaşmadığına kanaat getiren AİHM, bu belirlemeden yola çıkarak benzer davaların yinelenmemesi amacıyla TCK 299’un AİHS ve AİHM’nin yerleşik içtihadı ile uyumlu duruma getirilmesini istedi (https://www.dw.com/tr/avrupa-insan-haklar%C4%B1-mahkemesi-tck-299-de%C4%9Fi%C5%9Fmeli/a-59548024).

Avrupa Konseyi‘ne (AK) taraf ülkelerin AİHS’ye uyumunu denetlemek amacıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) oluşturulmuştur. Türkiye AK’nin kurucu üyelerindendir. AİHS’nin denetim sürecine bireysel başvuru hakkını 1987’de ve AİHM’nin zorunlu yargı yetkisini 1990’da kabul etmiştir.

Türkiye AİHS’e taraftır ve Anayasa’nın 90. maddesi uyarınca AİHM’in yargı yetkisini kabul etmiş, 28 Ocak 1987’de Komisyon’un bireysel başvuruları inceleme yetkisini tanımıştır. Türkiye, Mahkeme’nin zorunlu yargı yetkisini 27 Eylül 1989’da tanımıştır. Belirtmek gerekir ki, 11 Sayılı Protokol’ün yürürlüğe girmesiyle, bireysel başvuru ve zorunlu yargı yetkisi açısından, özel tanıma bildirimlerine gerek kalmamıştır. Bireysel başvuru yöntemi, Sözleşme’ye taraf devletler bakımından zorunlu olmuştur (https://insanhaklarimerkezi.bilgi. edu.tr/tr/content/43-avrupa-insan-haklar-mahkemesi/).

Sözleşme’nin (AİHS) 46. md.si – Kararların Bağlayıcılığı ve İnfazı

“1. Yüksek Sözleşmeci Taraflar, taraf oldukları davalarda Mahkeme’nin verdiği kesinleşmiş kararlara uymayı taahhüt ederler.
2. Mahkeme’nin kesinleşen kararı, icrasını denetleyecek olan Bakanlar Komitesi’ne gönderilir. (https://www.echr.coe.int/Documents/Guide_Art_46_TUR.pdf)
***
Sn. Prof. Kaboğlu’nun yasa önerisi tek maddelik (2. ve 3. maddeler yürürlükle ilgili) :

  • 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 299 uncu maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

Önergeyi gerekçeleriyle okumak için lütfen tıklayınız : 299. maddenin kaldırılması yasa önerisi

Peki bir ilerleme var mı?? TBMM’de 2 aydır bir sonuç yok.. RTE’nin yargı reformu (!) hakkında sözlerinde gece yarıları gözaltı olmayacağı belirtilmişti.. Sedef Kabaş olayında tablo ortada.. 50+ yaşta, Doktora sahibi bir kadın gazeteci – yazar, yurttaş, gece yarısı 02:00’de Polisçe evinden alınıyor.. Karakolda sabaha dek gözaltında tutulup, neredeyse 12 saat sonra ifadesi savcılıkta alınıyor ve jet hızıyla, Sulh Ceza yargıçlığında (mahkemesinde değil! Anayasa madde 9 – “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.”) tutuklama kararı çıkıyor. Oysa tutuklu yargılamanın koşulları yok (Ceza Muhakemesi Yasası m.100). Yargıçlık kararında zorlama öyle açık, öyle net ki!

Bir üst merci olarak Asliye Ceza Mahkemesine itiraz yolu açık ve Dr. Sedef Kabaş‘ın avukatı 24 Ocak 2022 günü bu yola başvuracak. Sağduyunun egemen olması ve tutukluluk kararının kaldırılarak, “hiç olmazsa” yargılamanın
gerçekte yargılanmaması gerekirken– tutuksuz yapılması için, gerek görülüyorsa adli denetim önlemlerine başvurulması (CMK m.223/1), yerinde ve kamuoyu vicdanına uyar olacaktır sanırız.

Konuya ilişkin 2 cik (tweet) iletimizi buraya eklemek isteriz :


Bu arada, kendi haline terk edilen kovit-19 salgını “resmi” verilerle her gün on binlerce insana bulaşmakta ve 200’e yakın masum insanımız salgına / kötü yönetime kurban verilmekte…

Vah Türkiye’m, vah insanlarım..

Bir de; belimizi kıran yoksullaşTIRmayı ve AKP = RTE‘nin temel sorumluluğunu da konuşamıyoruz…

Gündem oyunları ger – çek – ten hayret verici!

  • Muhalefetin ülkeyi ayağa kaldırması gerek oysa!..

​Sevgi ve saygı ile. 23.01.2022

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
​Sağlık Hukuku Uzmanı, ​Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (​Mülkiye​)​
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik      twitter : @profsaltik    

 

AİHM, ‘cumhurbaşkanına hakaret’ davasında Türkiye’yi mahkum etti: Madde değişmeli

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Vedat Şorli’nin Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten mahkum edilmesini ifade özgürlüğünün ihlali saydı. Mahkeme, ilgili kararında ‘cumhurbaşkanına hakaret’i düzenlenen TCK 299. maddenin değiştirilmesini talep istedi.

https://www.birgun.net/haber/aihm-cumhurbaskanina-hakaret-davasinda-turkiye-yi-mahkum-etti-madde-degismeli-362659 20.10.21

AİHM, ‘cumhurbaşkanına hakaret’ davasında Türkiye’yi mahkum etti: Madde değişmeli

Bianet’ten Hikmet Adal’ın haberine göre, Cumhurbaşkanına hakareti düzenleyen TCK 299’un ne Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’yle ne de ifade özgürlüğüyle bağdaşamayacağını belirten AİHM “Devlet, Cumhurbaşkanı’nın itibarını (AS: saygınlığını) savunmayı amaçladığında ona özel bir koruma ayrıcalığı geliştiremez” dedi.

TCK 299’un, kamu yararı olan meseleleri gündeme getirmede birey üzerinde caydırıcı etki yapabileceğine vurgu yaptı. Karar ilk ve emsal olması açısından önem taşıyor.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 2004’teki “Siyasi şahsiyetler ile kamu görevlilerinin itibarı” başlıklı tavsiye kararını hatırlatan AİHM, bildirgedeki şu maddelere atıf yaptı:

“…Bazı ulusal hukuk sistemlerinin, siyasi şahsiyetlere veya yetkililere, medyada kendileri ile ilgili bilgi ve görüşlerin yayılmasına karşı, Sözleşme’nin 10. maddesi ile güvence altına alınan ifade özgürlüğü ve bilgi edinme hakkı ile bağdaşmayan yasal ayrıcalıklar tanıdığının bilincinde olarak;

“Devlet, hükümet veya herhangi bir yürütme, yasama, yargı organı, medyada eleştiri konusu olabilir. Hakim konumları nedeniyle bu kurumlar, karalayıcı veya aşağılayıcı ifadelere karşı ceza hukuku tarafından korunmamalıdır. Koruma, her durumda eleştiri özgürlüğünü kısıtlamak için kullanılabileceğinden kaçınarak çok kısıtlayıcı bir şekilde uygulanmalıdır.

“Politikacılar, itibarlarının ve diğer haklarının korunmasından, diğer kişilerden daha fazla yararlanmamalıdır ve bu nedenle medya, siyasi kişileri eleştirdiğinde medyaya karşı iç hukukta daha ağır yaptırımlar uygulanmamalıdır. Bu ilke memurlar için de geçerlidir. Derogasyonlara, yalnızca yetkililerin görevlerini gerektiği gibi yerine getirebilmeleri için kesinlikle gerekli olduğu durumlarda izin verilmelidir.

“Politikacılar ve memurlar, yalnızca medya tarafından haklarının ihlal edilmesi durumunda bireylere sunulan yasal yollara erişebilmelidir. (…) Medya tarafından iftira veya hakaret, özellikle diğer temel haklar ciddi şekilde ihlal edilmişse, başkalarının haklarının veya itibarının ihlalinin ciddiyeti açısından bu ceza gerekli ve orantılı olmadıkça hapis cezasına yol açmamalıdır.”

AVRUPA KONSEYİ VE VENEDİK KOMİSYONU KARARLARI

Avrupa Konseyi’ne üye birçok devletin hakaret için hapis cezasını kaldırdığını dile getiren AİHM, Azerbaycan ve Türkiye gibi devletlerin buna devam ettiğini belirterek, Parlamenterler Meclisi’nin bundan endişe duyduğunu karara işledi.

Parlamenterler Meclisi’nin hakaret nedeniyle verilen hapis cezalarının daha fazla gecikmeden kaldırılmasını istediğini hatırlattı.

AİHM aynı şekilde Avrupa Konseyi’nin anayasal konulardaki uzman organı olan Venedik Komisyonu’nun 2016’da TCK’nın 216, 299, 301 ve 314’üncü maddelerinin mevcut hali (AS: varolan biçimi) ve pratikte uygulanışının Avrupa normları ile bağdaşmadığına dair (AS: ilişkin) görüşüne de yer verdi.

TÜRKİYE MAHKUM OLDU

Atıfların ardından kararını açıklayan mahkeme Vedat Şorli’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nce kayıt altına alınan ‘ifade özgürlüğü’nün Türkiye tarafından ihlal edildiğine hükmetti.

Mahkeme, Türkiye’yi Şorli’ye 7500 Euro tazminat (AS: giderim) ödemeye mahkum etti.

Ayrıca mahkeme Türkiye’den TCK 299’un AİHM içtihatlarıyla uyumlu hale getirilmesini de istedi.

Sevgi ve saygı ile. 20 Ekim 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    twitter : @profsaltik