Etiket arşivi: Şehir hastaneleri kapitülasyondur

2 Eylül 2021 : 3 Konuşmamız

Dostlar,

1-15 Eylül 2021 arası devre mülk dinlencesi (tatili) için Datça’dayız. Ancak SALGIN ve ülkemizin yakıcı gündemi yakamızı bırakmıyor.

1 ve 2 Eylül akşamı açıklanan “resmi” verileri ile ölümler 300’e değmek üzere; 290 ve 283!

Sabah 09:00’da zoom ortamında ANKA Haber Ajansı‘na bir demecimiz oldu Sn. Cem Hayat’ın istemi ile. Erişkesini (linkini) paylaşacağız.. Ayrıca servis de edilecek medyaya..
Güncelleme : Demecimiz servis edildi.. Epey medya kurumu haberi kullandı. Cumhuriyet Gazetesi, Gerçek Güncem… gibi..
Ayrıntıları web sitemizde bir başka dosyada sunduk, tıklayınız :

http://ahmetsaltik.net/2021/09/03/anka-haber-ajansina-halk-sagligi-haftasi-demecimiz/

Demecimizin video kaydı için lütfen tıklayınız : https://abone.ankahaber.net/static/video/62d78704-f4a1-4205-a836-808a6fac49ed-720.mp4
***
Akşam 18:00’de ARTI TV’den Sn. Fatih Yapıcı ile Şehir Hastanelerini konuştuk..

  • Şehir Hastaneleri adli ve sağlık kapitülasyonudur!
  • Şehir Hastaneleri Lozan Andlaşmasına aykırıdır.
  • Şehir Hastaneleri tipik bir talan aracı ve alanıdır.
  • Şehir Hastaneleri yasasının pek çok maddesi Anayasaya aykırıdır!
  • …………..

46 dakika süren programda Şehir hastanelerinin tipik bir talan aracı ve alanı olduğunu kanıtlarıyla ortaya koyduk. Daha önce, bizim de üyesi olduğumuz Mülkiyeliler Birliğinde verdiğimiz konuya ilişkin konferansın yansılarını burada 1 kez daha paylaşmak istiyoruz : AHMET_SALTIK_SEHIR_HASTANELERİ_TALANI_1.11.2017
****
Akşam saat 20:00’de ise saygın ve yürekli gazeteci Sn. Dr. Sedef Kabaş’ın youtube’dan canlı yayın yapan SEDEF KABAŞ TV programına çağrılı idik (Salgının başlamasından bu yana, 11 Mart 2020’den bu yana 373. konuşmamız oldu..). Dr. Kabaş aşağıdaki duyuruyu paylaştı sosyal medya hesaplarında.

GÜNDE 300 KİŞİ ÖLÜYOR! Ne yapmalı?
Prof. Dr. AHMET SALTIK 20:00’de YouTube |
#sedefkabaştvyoutube.com/c/sedefkabastv
Covid-19 ölümleri 4 ayın doruğunda!
Pushpin
Aşılar hk. kafa karışıklığı Pushpin
Aşı karşıtlığı nedenleri Pushpin
Açılan okullarda alınacak önlemler Pushpin
Sağlık Bakanlığın gizlediği veriler
Bu oturumumuz Sn. Kabaş ile 3. söyleşimiz oldu. 2 saate yakın süren 1 önceki yaklaşık 4 ay önce idi ve 135 K (bin) izleyici aldı salt youtube’da. (İlki, Sn. Kabaş TELE1’de iken 1.6.2020 akşamı idi). İzleyici soruları da alındı çokça. İzlemek ve paylaşmak için lütfen tıklayın..

Programın sonlarında kimi izleyiciler bizi Sağlık Bakanı olarak görmek istediklerini belirttiler sağolsunlar.. Biz de espri ile karışık,

  • Yetmez ama “evet” dedik..

Ardından,

“Neden Cumhurbaşkanı olmayayım? 3 diplomam var; Tıp, Mülkiye ve Hukuk…” diye ekledik

Sevgi ve saygı ile. 02 Ağustos 2021, Datça

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net          profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

 

 

Şehir Hastaneleri’nde büyük sansür

Şehir Hastaneleri’nde büyük sansür

Çiğdem Toker
Cumhuriyet, 20.05.2018

(AS: Bizim katkımız yazının altındadır..)

2017’de dört şehir hastanesi açıldı: Yozgat, Mersin, Adana, Isparta.
Bu ay başında açılan Kayseri ile 2018’de beş şehir hastanesi planlanıyor:
Ankara-Bilkent, Elazığ, Eskişehir ve Manisa.
Evet, Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle yaptırılan şehir hastanelerini müteahhit şirketler yapıyor. Doğru; krediyi de şirketler buluyor. Fakat onlarca kez yazdığımı bıkmadan yine yazıyorum: AKP kadroları “Milletin cebinden beş kuruş çıkmıyor” derken doğru söylemiyor.

Sağlık Bakanlığı, bu hastaneler için müteahhitlere kiracı.
30’un üzerindeki şehir hastanesine 25 yıl kira ödenecek.

Dördünde de başladı. Fakat döviz cinsinden belirlenmiş kira bedelleri gizli.
Çünkü sözleşmeleri ticari sırmış!

Bakanlık veri karartıyor

Buna karşın hastane ölçeğinde olmasa bile, verileri toplu olarak izlediğimiz güvenilir bir kaynak vardı: Kalkınma Bakanlığı raporları. Bakanlık uzmanlarının 2015 ve 2016 yılı gelişmelerini analiz ettiği “KÖİ 2015” ve “KÖİ 2016” raporları sayesinde şu kritik bilgiye ulaşmıştık:

2015’te 17 hastane için 27 milyar dolar olan kira yükümlülüğü, 2016’da 18 şehir hastanesi için 30 milyar dolara yükselmişti. Taze haber: Şimdi 2017 raporu çıktı. Bakanlığın, “Yatırım Programlama İzleme ve Değerlendirme Genel Müdürlüğü”nün raporuna baktık. Bir de ne görelim, şehir hastanelerinde devletin, proje sayısına göre kira yükümlülüğünü gösteren tablolar artık yok! Belli ki AKP iktidarı, her mitingde bağırdıkları “Milletin cebinden beş kuruş çıkmıyor” propagandasının doğru olmadığını devlet rakamlarıyla kanıtlamamızdan rahatsız olmuş. Fakat istendiği kadar gerçekler karartılsın:

  • Devletin 18 hastane için 30 milyar dolarlık bir kira yükümlülüğü olduğunu artık biliyoruz. 

Dört hastaneye 1.5 milyar dolar

Henüz karartılmadan önce. Bakanlığın iki raporundaki iki veri bize şunu göstermişti:
Yapımları hızla tamamlanan şehir hastanelerinde (ŞH) ödenecek kira bir yılda % 10 arttı.
Hastane sayısı 17’den 18’e çıkarken, yani bir hastane artmışken kira tutarı 3 milyar dolar birden artmıştı. İlerleyen günlerde konuyu yine gündeme taşırız. Şimdilik şu yeni bilgileri paylaşalım.
Son rapora göre, geçen yıl açılan dört hastanenin yatırım tutarları şöyle:

Yozgat ŞH 178 milyon dolar
Mersin ŞH 374.4 milyon dolar
Adana ŞH 669 milyon dolar
Isparta ŞH 310 milyon dolar
Toplam 1 milyar 531 milyon dolar.
****
Cebimizden milyarlar çıkacak

Kalkınma Bakanlığı’na göre halen yapım aşamasındaki ŞH sayısı: 17.
Yatırım tutarı: 10 milyar 175 milyon dolar. Böylece açılmış ve açılacak şehir hastanelerinin sayısı 21’e; toplam yatırım tutarı da 11.7 milyar dolara ulaşıyor.

Unutmayalım : 11.7 milyar dolar müteahhitlerin cebinden çıkıyor ama bu tutarın çok fazlası Bakanlık tarafından şirketlere kira olarak ödenecek. Yani bizi yönetenler haklı aslında:

  • Milletin cebinden beş kuruş çıkmayacak, yüzlerce milyar lira çıkacak.

    Rapordaki kira bedeli tablosuna sansürün nedeni bu.
    ===============================================

    Dostlar,

    Mızrak çuvala sığmıyor artık..
    Şehir hastaneleri ile ilgili, AKP’nin en büyük talanlarından biri olan bu küresel proje hakkında web sitemizde epey yazı var.. TV konuşmamız, panel konuşmamız için youtube erişkeleri, power point sunumu, makaleler…
    Göz göre göre 81 milyon insanı kandırmaya çabalıyor AKP iktidarı..
    Halkın bilgilenme hakkını bile gasp ederek..
    5018 sayılı yasanın gereği olan kamu harcamalarında saydamlık kuralını da çiğneyerek..
    Peki, nereye dek?
    Gittiği yere dek… der gibi olduğunuzu  sezinliyor hatta görüyorum..

    Olan ülkemize – halkımıza oluyor..
    Ama sorulur hesabı elbet bir gün..

    Bu arada konuyu ısrarla izleyen ve önemli veriler paylaşan Cumhuriyet yazarı Sn. Çiğdem Toker’e şükranlarımızı sunuyoruz..

    Daha önce de söyledik – yazdık; bir kez daha çok açık not düşelim :

  • Şehir hastaneleri apaçık kapitülasyondur ve
    Lozan Andlaşmasına da aykırıdır!

    Sevgi ve saygı ile. 22 Mayıs 2018, Ankara

    Dr. Ahmet SALTIK
    Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
    www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

Ankara Tabip Odası : Hastanelerin kapatılmasına karşı hukuki mücadeleyi başlattık!

.Hastanelerin kapatılmasına karşı hukuki mücadeleyi başlattık!

Ankara Tabip Odası, Ankara İdare Mahkemesi’nde Bilkent Şehir Hastanesi açıldığında kapatılacağı belirtilen hastanelerin kapatılmaması için hukuki süreç başlattı.

Bilkent Şehir Hastanesi’nin açılmasıyla; Ankara Numune Hastanesi, Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi, Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı ve Çocuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Ankara (Dışkapı) Çocuk Sağlığı Hematoloji ve Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin kapatılacağı açıklandı. Yaptıkları çalışmalarla şehir hastanelerinin sağlık hizmetlerine, kentin yapısına, kamu maliyesine vereceği zararlara dikkat çeken Ankara Tabip Odası, kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü olma sorumluluğuyla 21 Şubat 2018 günü Ankara İdare Mahkemesi’nde altı hastanenin kapatılması kararına karşı yürütmeyi durdurma talebini de içeren bir dava açtı.

Konuyla ilgili Ankara Tabip Odası’nda 21 Şubat Çarşamba günü yapılan basın toplantısına Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Vedat Bulut, Genel Sekreter Dr. Mine Önal ve Yönetim Kurulu üyesi Dr. Zafer Çelik ile “Hastanemizi Kapattırmayacağız” platformundan CHP Altındağ İlçe, EMEP, SES, Mimarlar Odası Ankara Şube, TMMOB İKK, İnşaat Mühendisleri Odası, Halkevleri ve Tüketici Hakları Derneği temsilcisi katıldı.

Açıklamayı okuyan Dr. Mine Önal hukuki sürecin başladığını belirterek “Hastanelerimizi Kapatmayın, Koruyun, Geliştirin” sözleriyle yetkilileri göreve çağırdı.

Açıklamanın tam metni şöyle :
21/02/2018i, http://www.ato.org.tr/news/show/317

(AS: Bizim katkımız yazınun altındadır..)

“Hastanelerimizi Kapatmayın, Koruyun, Geliştirin”

Ankara Tabip Odası bugün Ankara İdare Mahkemesi’nde Bilkent Şehir Hastanesi açıldığında kapatılacağı belirtilen hastanelerin kapatılmaması için hukuki süreç başlattı. Uzun süredir sürdürdüğümüz mücadeleye hukuki mücadeleyi de ekledi. Süreci özetleyelim.

Ankara’da yapımı süren iki şehir hastanesi var. Bilkent ve Etlik Şehir Hastaneleri.

Şehir Hastaneleri konusunda çok çalışma yaptık, yazdık, söyledik. Çekincelerimizi, sağlık hizmetlerine, kentin yapısına, kamu maliyesine vereceği zararları anlattık. Yurt dışı örneklerini inceledik, yaşanan sorunları belirledik, TBMM’de anlattık, siyasi partilere anlattık, kamu otoritelerine anlattık. Geldiğimiz noktada Sağlık Bakanlığı’nın resmi açıklamalarına göre Bilkent Şehir Hastanesi 2018, Etlik Şehir Hastanesi 2019 yılında açılacak.

Bu süreçlerde en çok sıkıntı yaşadığımız konulardan biri şeffaf davranılmaması. 2017 yılında şehir hastanesi açılan illerden gördüğümüz, daha önceden de vurguladığımız gibi şehir hastaneleri açılırken o ilde bulunan mevcut devlet hastaneleri kapatılıyor. Ankara’da önümüzdeki aylarda açılacak olan Bilkent Şehir Hastanesi için kapatılacak hastanelerin hangileri olduğunu ancak Sağlık Bakanlığı’nın web sayfasına konan bir haberle öğrenebildik.

Kapatılacağı Açıklanan Kamu Hastanelerinin her biri bu ülkenin paha biçilmez değeri

Kapatılacağı açıklanan hastaneler hakkında söylenecek çok şey var, ancak açıklamamız kapsamında birkaç hatırlatma yapalım. Bilindiği gibi bu hastaneler kuruluşları itibariyle birer kamu hastanesi, diğer bir ifadeyle devlet hastanesidir. Kamu hastanesi demek bu ülkeye ait, bu ülkenin ortak malı ve yurttaşların yararını önceleyen kurumlar demektir. Buralar kuruluşlarını takiben vergilerle finanse edilen, ücretsiz hizmetin öncelendiği, çalışanlarının da birer kamu çalışanı olduğu şifa merkezleriydi. Yıllar içinde bu özelliklerini hükümetler yıkmak için çok uğraşsa da direndiler, dayandılar. Şimdi ise şifa merkezi değil alışveriş merkezi kılıklı, özel kişi veya holdinglere peş keş çekilen bir “anlayışla” buralar terk edilecek, çalışanları giderek kamu çalışanı olmaktan çıkarılacak. Oysa bu kurumlar kimi eksiklikleri de olsa Cumhuriyet’in halkçı anlayışının birer örneği olan kurumlar. Örneğin Ankara Numune Hastanesi. Ankara’nın en eski ve başlı başına simge hastanesi. Cumhuriyet dönemindeki sağlık atılımlarının sembollerinden biri. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi. Sadece Ankara değil, tüm Türkiye’den hastalarımızın belli ihtisas alanlarında üst düzey sağlık hizmeti aldığı çok köklü bir hastane. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı ve Çocuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi.. Nam-ı diğer Büyük Doğumevi, Cebeci Doğumevi. Türkiye’de kadın sağlığı alanında kendini ispat etmiş en önemli hastanelerimizden, başlı başına bir değer, Ankaralıların çoğu burada doğuyor, kadınlar şifa buluyor. Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Daha açılalı 13 yıl oldu, verdiği üst düzey sağlık hizmeti ile kendini ispat etti. Üstelik zaten şehir hastanesinin yapıldığı yerde bulunan bu modern hastane yerle bir edilecek. Ankara (Altındağ) Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen, çoğu hastanenin kabul etmeye çekindiği en zor durumdaki rehabilitasyon hastaları burada sağlık hizmeti aldı, almaya devam ediyor. Ankara (Dışkapı) Çocuk Sağlığı Hematoloji ve Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Çocuk sağlığı alanında başlı başına bir sembol. En zorlu hastalıklarla mücadele eden çocuklarımıza şifa dağıtan bir merkez.

Saydığımız hastanelerin tümü üst düzey, 3. Basamak sağlık hizmeti veriyor. Hepsi eğitim ve araştırma hastanesi, geleceğin doktorlarını yetiştirdi, buralardan eğitim alan pek çok hekim değişik üniversitelerde hoca oldu, bilim üretti, öğrenci yetiştirdi, yetiştirmeye de devam ediyor.

Bu hastanelerin her biri bu ülkenin paha biçilmez değeri. Bunların kapatılmasına yürek dayanmaz, vicdan kabul etmez. Halkın sağlık hakkına ağır bir darbe olduğu ise kuşku götürmez.

Hekimler Şehir Hastaneleri konusunda az bilgiye sahip ve kaygılı

Bu hastanelerde bilgilendirme toplantısı yapılmadı, hekimler dahil planlamaların ne olduğunu, sağlık çalışanlarının nasıl çalışmasının planlandığını bilmiyoruz. Ankara Tabip Odası olarak yapmış olduğumuz ve daha önce basınla paylaştığımız bir anket çalışması ile hekimlerin Şehir Hastaneleri konusunda ne denli az bilgiye sahip olduğunu, ne kadar kaygılı olduğunu göstermiş olduk.

Bilkent Şehir Hastanesi’ne sorunsuz erişim için 13 şeritli yol yapmak gerekiyor!

Öte yandan Bilkent şehir hastanesine kolay erişimin mümkün olamayacağını bilimsel çalışmalarla ortaya koyduk. Hastaneye sorunsuz erişim için 13 şeritli yol yapmak gerekiyor! Hastaneye yol yapılacağı gerekçesiyle geçtiğimiz eylül ayında ODTÜ’de büyük bir orman katliamı yapıldığını biliyorsunuz. Bilkent’te hastanenin yapıldığı bölgeye taşınan Sağlık Bakanlığı Merkez Teşkilatı çalışanları şu anda bile, hastane açılmadığı durumda bile, bu bölgeye erişemediklerini, sabahları 1,5 saatlerinin yolda geçtiğini ifade ediyorlar.

İnşaatı yapan şirket günde 100 000 kişinin hastaneye giriş çıkış yapmasının beklendiğini ifade ediyor. Bu koşullarda hastalarımızın ve sağlık çalışanlarının yaşamları alt üst olmadan buraya ulaşmaları, konforlu sağlık hizmeti almaları ve vermeleri olanaklı değil. Ankara’nın neredeyse her yerinden bir otobüs ya da dolmuşla ulaşılabilen yerlerdeki köklü hastanelerimizin kapatılması, hastalarımızın AVM benzeri yeni dev kampüslere gitmeye zorlanmaları kabul edilemez. Burada bir kamu yararı olmadığı çok açıktır.

Ankara Tabip Odası meslek örgütü olma sorumluluğuyla dava açtı

Ankara Tabip Odası halkın sağlığını ve hekimlerin, sağlık çalışanlarının haklarını korumakla görevli kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü olma sorumluluğuyla bugün Ankara İdare Mahkemesi’nde sayılan altı hastanenin kapatılması kararına karşı yürütmeyi durdurma istemini de içeren bir dava açmıştır.

Ankaralılar, Ankara’daki emek ve meslek örgütleri, siyasi partiler, dernekler, örgütlü halk kesimleri sağlık hakları adına mevcut hastanelerin kapatılmaması için bir araya gelmiş ve “Hastanelerimizi Kapatmayın” Platformu kurmuşlardır. Halkı bilgilendirme çalışmalarının yanında yetkilileri göreve çağıran, hastanelerine sahip çıkan imza kampanyası yürütmektedirler.

Mersinliler’in %80,9’u “İki devlet hastanesi kapatılmasaydı”

Burada önemli bir veriyi paylaşmak yerinde olacaktır. Mersin Şehir Hastanesi bir yılını doldurdu. Mersin Şehir Hastanesi için Kent merkezindeki Mersin Devlet Hastanesi ile Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi kapatıldı. Birinci yılda Mersin Tabip Odası Mersinlilere “şehir hastanesi yapılmadan önce size sorulsaydı kararınız ne olurdu?” sorusunu yöneltti, yurttaşların %80,9’u kapatılan iki devlet hastanesinin kapatılmamasını, ek devlet hastaneleri yapılmasını tercih edeceklerini belirttiler. Yine çarpıcı bir veri: Henüz şehir hastanesine gitmeyen Mersinliler “ihtiyaç duymaları halinde hangi hastaneyi tercih edecekleri” sorusunu yanıtlarken sadece %3,7 oranında şehir hastanesini tercih edeceklerini, çoğu (%45,5) kent merkezinde kalan tek devlet hastanesi olan Toros Devlet Hastanesi’ni tercih edeceklerini bildirdi.

Gerçekler ortada! Geç olmadan yargıyı ve yetkilileri göreve çağırıyoruz. Mevcut çok değerli hastanelerimizi kapatmayın, onları koruyup geliştirin, yeni açılacak hastanelerle birlikte iş yüklerinin azalmasını ve daha rahat sağlık hizmeti vermelerini sağlayın.

Yurttaşlarımızın aldığı sağlık hizmetini zorlaştırmayın, kolaylaştırın.

Ankara Tabip Odası
=======================================
Dostlar,

Bizim de üyesi olduğumuz Ankara Tabip Odası‘nın bu açıklamasını ve çabasını bütünüyle destekliyoruz. Doğru ve yerinde buluyoruz.

  • İktidar, bir yandan yerli – yabancı sermayeye ulusal kaynaklarımızı peş keş çekererek rant aktarmak zorunda; bir yandan da siyasal maliyeti dikkate alarak oy hesabı yapmak arasında sıkışmış durumda.

Halkımızın etkili – örgütlü muhalefeti çok işle yarayabilir. Daha önce de birkaç girişimini bu nedenlerle AKP geri çekmek zorunda kalmıştı. Örn. 10 haftayı geçmeyen gebeliklerin çiftlerin istemi ile sonlandırılması yasal hakkını (2827 sayılı Yasa ile) geri alamamıştı.

Bir de babaları – dedeleri yaşında insan müsvettelerince kirletilen kız çocuklarının ırz düşmanı sapık bu kişilerle evlendirilerek suçun – istismarın örtülmesi utancına halkımız izin vermedi.. Bu kez de başarabiliriz..

  • Görünür maliyet 30 milyar Doları aşıyor.. Çırılçıplak gerçeği söyleyelim           :

    ŞEHİR HASTANELERİ AKP tarihinin en büyük talanıdır; açıkça kapitülasyondur!

Oysa Lozan’da tüm kapitülasyonları büyük mücadele ile yırtıp atmıştık..

Ayrıntılar için lütfen tıklayınız : ŞEHİR HASTANELERİ TALANI

Sevgi ve saygı ile. 23 Şubat 2018, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Tabip Odası Üyesi
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com