Etiket arşivi: 3. Basamak sağlık hizmeti

Ankara Tabip Odası : Hastanelerin kapatılmasına karşı hukuki mücadeleyi başlattık!

.Hastanelerin kapatılmasına karşı hukuki mücadeleyi başlattık!

Ankara Tabip Odası, Ankara İdare Mahkemesi’nde Bilkent Şehir Hastanesi açıldığında kapatılacağı belirtilen hastanelerin kapatılmaması için hukuki süreç başlattı.

Bilkent Şehir Hastanesi’nin açılmasıyla; Ankara Numune Hastanesi, Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi, Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı ve Çocuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Ankara (Dışkapı) Çocuk Sağlığı Hematoloji ve Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin kapatılacağı açıklandı. Yaptıkları çalışmalarla şehir hastanelerinin sağlık hizmetlerine, kentin yapısına, kamu maliyesine vereceği zararlara dikkat çeken Ankara Tabip Odası, kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü olma sorumluluğuyla 21 Şubat 2018 günü Ankara İdare Mahkemesi’nde altı hastanenin kapatılması kararına karşı yürütmeyi durdurma talebini de içeren bir dava açtı.

Konuyla ilgili Ankara Tabip Odası’nda 21 Şubat Çarşamba günü yapılan basın toplantısına Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Vedat Bulut, Genel Sekreter Dr. Mine Önal ve Yönetim Kurulu üyesi Dr. Zafer Çelik ile “Hastanemizi Kapattırmayacağız” platformundan CHP Altındağ İlçe, EMEP, SES, Mimarlar Odası Ankara Şube, TMMOB İKK, İnşaat Mühendisleri Odası, Halkevleri ve Tüketici Hakları Derneği temsilcisi katıldı.

Açıklamayı okuyan Dr. Mine Önal hukuki sürecin başladığını belirterek “Hastanelerimizi Kapatmayın, Koruyun, Geliştirin” sözleriyle yetkilileri göreve çağırdı.

Açıklamanın tam metni şöyle :
21/02/2018i, http://www.ato.org.tr/news/show/317

(AS: Bizim katkımız yazınun altındadır..)

“Hastanelerimizi Kapatmayın, Koruyun, Geliştirin”

Ankara Tabip Odası bugün Ankara İdare Mahkemesi’nde Bilkent Şehir Hastanesi açıldığında kapatılacağı belirtilen hastanelerin kapatılmaması için hukuki süreç başlattı. Uzun süredir sürdürdüğümüz mücadeleye hukuki mücadeleyi de ekledi. Süreci özetleyelim.

Ankara’da yapımı süren iki şehir hastanesi var. Bilkent ve Etlik Şehir Hastaneleri.

Şehir Hastaneleri konusunda çok çalışma yaptık, yazdık, söyledik. Çekincelerimizi, sağlık hizmetlerine, kentin yapısına, kamu maliyesine vereceği zararları anlattık. Yurt dışı örneklerini inceledik, yaşanan sorunları belirledik, TBMM’de anlattık, siyasi partilere anlattık, kamu otoritelerine anlattık. Geldiğimiz noktada Sağlık Bakanlığı’nın resmi açıklamalarına göre Bilkent Şehir Hastanesi 2018, Etlik Şehir Hastanesi 2019 yılında açılacak.

Bu süreçlerde en çok sıkıntı yaşadığımız konulardan biri şeffaf davranılmaması. 2017 yılında şehir hastanesi açılan illerden gördüğümüz, daha önceden de vurguladığımız gibi şehir hastaneleri açılırken o ilde bulunan mevcut devlet hastaneleri kapatılıyor. Ankara’da önümüzdeki aylarda açılacak olan Bilkent Şehir Hastanesi için kapatılacak hastanelerin hangileri olduğunu ancak Sağlık Bakanlığı’nın web sayfasına konan bir haberle öğrenebildik.

Kapatılacağı Açıklanan Kamu Hastanelerinin her biri bu ülkenin paha biçilmez değeri

Kapatılacağı açıklanan hastaneler hakkında söylenecek çok şey var, ancak açıklamamız kapsamında birkaç hatırlatma yapalım. Bilindiği gibi bu hastaneler kuruluşları itibariyle birer kamu hastanesi, diğer bir ifadeyle devlet hastanesidir. Kamu hastanesi demek bu ülkeye ait, bu ülkenin ortak malı ve yurttaşların yararını önceleyen kurumlar demektir. Buralar kuruluşlarını takiben vergilerle finanse edilen, ücretsiz hizmetin öncelendiği, çalışanlarının da birer kamu çalışanı olduğu şifa merkezleriydi. Yıllar içinde bu özelliklerini hükümetler yıkmak için çok uğraşsa da direndiler, dayandılar. Şimdi ise şifa merkezi değil alışveriş merkezi kılıklı, özel kişi veya holdinglere peş keş çekilen bir “anlayışla” buralar terk edilecek, çalışanları giderek kamu çalışanı olmaktan çıkarılacak. Oysa bu kurumlar kimi eksiklikleri de olsa Cumhuriyet’in halkçı anlayışının birer örneği olan kurumlar. Örneğin Ankara Numune Hastanesi. Ankara’nın en eski ve başlı başına simge hastanesi. Cumhuriyet dönemindeki sağlık atılımlarının sembollerinden biri. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi. Sadece Ankara değil, tüm Türkiye’den hastalarımızın belli ihtisas alanlarında üst düzey sağlık hizmeti aldığı çok köklü bir hastane. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı ve Çocuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi.. Nam-ı diğer Büyük Doğumevi, Cebeci Doğumevi. Türkiye’de kadın sağlığı alanında kendini ispat etmiş en önemli hastanelerimizden, başlı başına bir değer, Ankaralıların çoğu burada doğuyor, kadınlar şifa buluyor. Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Daha açılalı 13 yıl oldu, verdiği üst düzey sağlık hizmeti ile kendini ispat etti. Üstelik zaten şehir hastanesinin yapıldığı yerde bulunan bu modern hastane yerle bir edilecek. Ankara (Altındağ) Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen, çoğu hastanenin kabul etmeye çekindiği en zor durumdaki rehabilitasyon hastaları burada sağlık hizmeti aldı, almaya devam ediyor. Ankara (Dışkapı) Çocuk Sağlığı Hematoloji ve Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Çocuk sağlığı alanında başlı başına bir sembol. En zorlu hastalıklarla mücadele eden çocuklarımıza şifa dağıtan bir merkez.

Saydığımız hastanelerin tümü üst düzey, 3. Basamak sağlık hizmeti veriyor. Hepsi eğitim ve araştırma hastanesi, geleceğin doktorlarını yetiştirdi, buralardan eğitim alan pek çok hekim değişik üniversitelerde hoca oldu, bilim üretti, öğrenci yetiştirdi, yetiştirmeye de devam ediyor.

Bu hastanelerin her biri bu ülkenin paha biçilmez değeri. Bunların kapatılmasına yürek dayanmaz, vicdan kabul etmez. Halkın sağlık hakkına ağır bir darbe olduğu ise kuşku götürmez.

Hekimler Şehir Hastaneleri konusunda az bilgiye sahip ve kaygılı

Bu hastanelerde bilgilendirme toplantısı yapılmadı, hekimler dahil planlamaların ne olduğunu, sağlık çalışanlarının nasıl çalışmasının planlandığını bilmiyoruz. Ankara Tabip Odası olarak yapmış olduğumuz ve daha önce basınla paylaştığımız bir anket çalışması ile hekimlerin Şehir Hastaneleri konusunda ne denli az bilgiye sahip olduğunu, ne kadar kaygılı olduğunu göstermiş olduk.

Bilkent Şehir Hastanesi’ne sorunsuz erişim için 13 şeritli yol yapmak gerekiyor!

Öte yandan Bilkent şehir hastanesine kolay erişimin mümkün olamayacağını bilimsel çalışmalarla ortaya koyduk. Hastaneye sorunsuz erişim için 13 şeritli yol yapmak gerekiyor! Hastaneye yol yapılacağı gerekçesiyle geçtiğimiz eylül ayında ODTÜ’de büyük bir orman katliamı yapıldığını biliyorsunuz. Bilkent’te hastanenin yapıldığı bölgeye taşınan Sağlık Bakanlığı Merkez Teşkilatı çalışanları şu anda bile, hastane açılmadığı durumda bile, bu bölgeye erişemediklerini, sabahları 1,5 saatlerinin yolda geçtiğini ifade ediyorlar.

İnşaatı yapan şirket günde 100 000 kişinin hastaneye giriş çıkış yapmasının beklendiğini ifade ediyor. Bu koşullarda hastalarımızın ve sağlık çalışanlarının yaşamları alt üst olmadan buraya ulaşmaları, konforlu sağlık hizmeti almaları ve vermeleri olanaklı değil. Ankara’nın neredeyse her yerinden bir otobüs ya da dolmuşla ulaşılabilen yerlerdeki köklü hastanelerimizin kapatılması, hastalarımızın AVM benzeri yeni dev kampüslere gitmeye zorlanmaları kabul edilemez. Burada bir kamu yararı olmadığı çok açıktır.

Ankara Tabip Odası meslek örgütü olma sorumluluğuyla dava açtı

Ankara Tabip Odası halkın sağlığını ve hekimlerin, sağlık çalışanlarının haklarını korumakla görevli kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü olma sorumluluğuyla bugün Ankara İdare Mahkemesi’nde sayılan altı hastanenin kapatılması kararına karşı yürütmeyi durdurma istemini de içeren bir dava açmıştır.

Ankaralılar, Ankara’daki emek ve meslek örgütleri, siyasi partiler, dernekler, örgütlü halk kesimleri sağlık hakları adına mevcut hastanelerin kapatılmaması için bir araya gelmiş ve “Hastanelerimizi Kapatmayın” Platformu kurmuşlardır. Halkı bilgilendirme çalışmalarının yanında yetkilileri göreve çağıran, hastanelerine sahip çıkan imza kampanyası yürütmektedirler.

Mersinliler’in %80,9’u “İki devlet hastanesi kapatılmasaydı”

Burada önemli bir veriyi paylaşmak yerinde olacaktır. Mersin Şehir Hastanesi bir yılını doldurdu. Mersin Şehir Hastanesi için Kent merkezindeki Mersin Devlet Hastanesi ile Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi kapatıldı. Birinci yılda Mersin Tabip Odası Mersinlilere “şehir hastanesi yapılmadan önce size sorulsaydı kararınız ne olurdu?” sorusunu yöneltti, yurttaşların %80,9’u kapatılan iki devlet hastanesinin kapatılmamasını, ek devlet hastaneleri yapılmasını tercih edeceklerini belirttiler. Yine çarpıcı bir veri: Henüz şehir hastanesine gitmeyen Mersinliler “ihtiyaç duymaları halinde hangi hastaneyi tercih edecekleri” sorusunu yanıtlarken sadece %3,7 oranında şehir hastanesini tercih edeceklerini, çoğu (%45,5) kent merkezinde kalan tek devlet hastanesi olan Toros Devlet Hastanesi’ni tercih edeceklerini bildirdi.

Gerçekler ortada! Geç olmadan yargıyı ve yetkilileri göreve çağırıyoruz. Mevcut çok değerli hastanelerimizi kapatmayın, onları koruyup geliştirin, yeni açılacak hastanelerle birlikte iş yüklerinin azalmasını ve daha rahat sağlık hizmeti vermelerini sağlayın.

Yurttaşlarımızın aldığı sağlık hizmetini zorlaştırmayın, kolaylaştırın.

Ankara Tabip Odası
=======================================
Dostlar,

Bizim de üyesi olduğumuz Ankara Tabip Odası‘nın bu açıklamasını ve çabasını bütünüyle destekliyoruz. Doğru ve yerinde buluyoruz.

  • İktidar, bir yandan yerli – yabancı sermayeye ulusal kaynaklarımızı peş keş çekererek rant aktarmak zorunda; bir yandan da siyasal maliyeti dikkate alarak oy hesabı yapmak arasında sıkışmış durumda.

Halkımızın etkili – örgütlü muhalefeti çok işle yarayabilir. Daha önce de birkaç girişimini bu nedenlerle AKP geri çekmek zorunda kalmıştı. Örn. 10 haftayı geçmeyen gebeliklerin çiftlerin istemi ile sonlandırılması yasal hakkını (2827 sayılı Yasa ile) geri alamamıştı.

Bir de babaları – dedeleri yaşında insan müsvettelerince kirletilen kız çocuklarının ırz düşmanı sapık bu kişilerle evlendirilerek suçun – istismarın örtülmesi utancına halkımız izin vermedi.. Bu kez de başarabiliriz..

  • Görünür maliyet 30 milyar Doları aşıyor.. Çırılçıplak gerçeği söyleyelim           :

    ŞEHİR HASTANELERİ AKP tarihinin en büyük talanıdır; açıkça kapitülasyondur!

Oysa Lozan’da tüm kapitülasyonları büyük mücadele ile yırtıp atmıştık..

Ayrıntılar için lütfen tıklayınız : ŞEHİR HASTANELERİ TALANI

Sevgi ve saygı ile. 23 Şubat 2018, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Tabip Odası Üyesi
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com