Etiket arşivi: hasta garantili şehir hastaneleri

Sağlıkta şiddet politiktir demek yetmiyor…

Kurtuluş Yolu

Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu
https://kurtulusyolu.org/saglikta-siddet-politiktir-demek-yetmiyor/  04.08.2022

Hayatı, yaşadığımız sorunları politikadan soyutlamak doğru bir tavır değil. Aristo zaten; “İnsan politik bir hayvandır (zoon politikon)”, demiş. Sağlıkta şiddetin ekonomik ve politik altyapısı vardır ve bunları geniş çerçevede iyi tahlil etmek gerekiyor.

Sağlık alanında giderek artan yaşadığımız şiddet, sağlık çalışanlarının yaşamını tehdit eder hale geldi. Sağlık kuruluşlarına başvurup, sorununun çözümlenmediğini düşünen vatandaş çözümü, sağlık çalışanlarına saldırmakta arayınca, olayın boyutları daha da büyüyor.

Aslına bakarsak sağlık hizmeti sunumunda, AKP iktidarının yürüttüğü politikalar nedeniyle vatandaş sağlık hizmetine daha zor ulaşır hale geldi. Özel hastanelerde sağlık hizmetinden yüksek ek ücretler alınıyor. Kamu sağlık kuruluşlarında da bazı hizmetlerden ek ücretler alınır hale geldi. Çünkü SUT (Sağlık Uygulama Tebliği) ile belirlenen işlemlerin fiyatları ile o işlemin yapılması mümkün olmuyor. Hastane ek ücretler almaz ise o işlem yapılamaz hale geliyor.  Buna örnek; ortopedi ve beyin cerrahisinde kullanılan malzemeler, Kalp stentleri gibi birçok tıbbi malzeme…

Sağlık çalışanlarının ücretlerinin önemli bir kısmı döner sermaye gelirlerinden oluşuyor. Bu oran doktorlarda biraz daha fazla. Kamu sağlık kuruluşlarında döner sermaye gelirleri azaldıkça, doktorlar kamu sağlık kuruluşlarından istifa etmeye başladı. Özel sağlık kuruluşlarına veya yurtdışına giden doktor sayısı arttı. Pek çok hastanede daha önce bulunan uzman doktorlar bulunmaz hale geldi.

  • AKP iktidarının desteğiyle sayıları hızla artan özel hastaneler çok büyüdüler.

Kamu hastanelerinde yapılmayan veya çok sıra verilen ameliyatlar, özel hastanelerde yüksek fiyatlarla yapılmaya başladı. Başlangıçta çok az alınan ek ücretler, yüksek rakamlara ulaştı. Orta direk vatandaş özel hastanelerden sağlık hizmeti alamaz hale geldi. Bu durum kamu hastanelerinde daha büyük yığılmalara neden oldu.

  • AKP iktidarı ülkemizin son kalan kaynaklarını da şehir hastanelerine aktardı.

Hasta garantili şehir hastaneleri çoğunlukla şehir dışlarına, vatandaşın zor ulaşacağı yerlere yapıldı. Çok büyük yapılar olan şehir hastanelerinde, vatandaş yolunu zor buluyor. Sağlık çalışanları hastanenin bir yerinden öteki yerine zor ulaşıyor. Yıllardır kullanılan, hepimizin bildiği hastaneleri ortadan kaldırarak yapılan bu hastaneler, ülke bütçesine büyük bir yük getiriyor. Yerli ve yabancı Parababalarını daha da zengin etmekten başka işe yaramıyor.

Öte yandan büyük reklamlarla kurulan Aile Hekimliği düzeni bir türlü tam olarak uygulanmıyor. Sevk sistemi yok. Aile hekimliği semt ve bölge (AS: ve nüfus) tabanlı değil. İsteyen istediği aile hekimini seçiyor. Aile Sağlığı merkezi mekânları standart değil. Aile hekimleri kendi imkânlarıyla bina kiralıyorlar. Sağlık kuruluşu olmaya elverişli olmayan pek çok aile sağlığı merkezi var. Sağlıkta sorunlar esasen Birinci Basmakta çözülür. Bu herkesin ön kabulüdür. Bu nedenle en önemli yatırımların Aile Sağlığı Merkezlerine yapılması, çalışanların kamu çalışanı olması gereklidir. Aile Sağlığı Çalışanlarının sürekli eğitimleri, eşgüdümle yönetilmesi, Sağlık Bakanlığının en önemli görevi olmalıdır. Sağlık Bakanlığı Aile Sağlılığı Merkezlerini destekleyeceği yerde, ceza yönetmeliğiyle sopa göstererek işi idare etmeye çalışmaktadır. Aile Hekimliği düzeninin başlangıcına göre ücretleri giderek düşmüştür. Bu nedenle de pek çok aile hekimliği kadrosu boş kalmaktadır.

Tüm bu olumsuzlukların sonucu olarak sağlık sorununun çözümü acillere yığılmaktadır. Birinci Basamakta sorunu çözümlenecek insanlarımız acil kapılarında sıkıntı yaşamaktadır. Ülkemizde toplam doktor başvurularının dörtte biri acillere yapılmaktadır. Bu oran çok yüksektir. 2021 yılında 130 milyon kişi acillere başvurmuş. Dünyada bir yılda nüfusundan fazla hastaya acil servislerde bakan tek ülke, bizim ülkemiz.

Üstüne üstlük on milyon sığınmacının yaşadığı bir ülke durumundayız. Son on yılda yaşadığımız bu durum, sağlık hizmeti talebini çok artırmaktadır.

Bu koşullar altında verilen sağlık hizmeti sunumunda pek çok aksama doğal olarak meydana geliyor.

Halkımız Sağlık Çalışanlarının yaşadığı durumu görmeli.
Özünde Sağlık çalışanları da halkın bir parçası.
Birimizin çocuğu, kardeşi, ablası, dayısı, amcası, teyzesi, halası…

Yaşadığımız Parababaları düzeni, emperyalist tekellerin kâr hırsları bizim gibi ülke halklarını sağlık hizmeti alamaz hale getiriyor. AKP iktidarı halkın sağlığından çok Parababalarının kârını önemsiyor. Böyle olunca, sağlık emekçileri olarak halkla karşı karşıya getirilmiş oluyoruz.

Bu düzen böyle gitmez. Sağlıkta şiddete verilen cezaların artırılması da sağlıkta şiddeti önlemeye yetmeyecektir. Bataklığı kurutmadan, sivrisinekleri yok edemediğimiz gibi, sağlıkta Parababalarının kârına kâr katan bu düzeni değiştirmeden şiddet sona ermeyecektir.

Bütçe sağlığa değil garanti ödemelerine gitti

Bütçe sağlığa değil garanti ödemelerine gitti

BİRGÜN, 25.09.2019 01:05 SAĞLIK BURCU CANSU
(AS: Bizim katkımız yazının altındadır..)
Sayıştay, Kamu Özel İşbirliği Projesi ile hasta garantili şehir hastaneleri yaptıran ve fazla aşı alarak depolarda çürümesine neden olan Sağlık Bakanlığı’nın bir yıllık net zararının 1 milyar 772 milyon 475 bin TL olduğunu belirledi.

Şehir hastanelerinin muhasebe işlemlerinde birçok sorun olduğunu tespit eden Sayıştay, şirketlere taahhüt edilen garanti ödemesi tutarlarının muhasebeleştirilmediğini ve bilanço dipnotlarında gösterilmediğini açığa çıkardı.

Sağlık Bakanlığı’nın bir yıllık net zararının 1 milyar 772 milyon 475 bin TL olduğu tespit edildi. Denetim sonuçları rapora şöyle yansıdı:

Tamamlanmayan şehir hastaneleri: Yüklenici firmanın yerine getirmeyi taahhüt ettiği yapım işlerinin izlenebilmesi amacıyla girişilen ‘taahhüt tutarları’ uygun bir şekilde muhasebeleştirilmedi.

Taahhüde bağlanan şehir hastanelerinden bazılarına ait taahhüt tutarları kayıt dışı kaldı. Taahhüt işlemlerinin mevzuata uygun şekilde muhasebeleştirilmemesi nedeniyle bilanço gerçeğe uygun tutarları göstermedi.

Hizmete giren şehir hastaneleri: Şehir hastanelerine ait varlık ve yükümlülükler kaydedilmedi. Kira ödemeleri hatalı muhasebeleştirildi ve muhasebe içi envanter işlemleri yapılmadı. Bu da fiili durumu tam ve doğru olarak göstermedi.

Garanti tutarı muhasebeleştirilmedi: Şehir hastaneleri sözleşmelerine ek belirlenen ve idare tarafından görevli şirkete taahhüt edilen garanti tutarlarının muhasebeleştirilmediği ve bilanço dipnotlarında gösterilmediği tespit edildi.

OLMAYAN TÜP BEBEK BİRİMİ İÇİN GARANTİ BEDELİ

Sayıştay’ın şehir hastaneleri ile ilgili öbür belirlemeleri ise şöyle:

  • Fiilen şantiye halindeki hastaneler için yer ve bahçe bakım hizmet ödemesi yapıldı.
  • Şehir hastaneleri sözleşme ve eklerinde belirlenen cins ve sayıda tıbbi cihaz ve ekipmanlar (AS: donanımlar) bulunamadı.
  • Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi’nde Tüp Bebek Birimi bulunmaması ve hizmet alınmamasına karşın laboratuvar hizmetleri altında tüp bebek birimi için garanti bedeli ödemesi yapıldı.
  • Faaliyete geçen kimi şehir hastanelerinde ticari alana ait inşaatlar bitirilmedi.
  • Kullanım Bedeli ve Hizmet Ödemelerine ilişkin, şirket tarafından ödenmesi gereken damga vergisi idare tarafından üstlenildi.

AŞILAR DEPODA ÇÜRÜDÜ

Raporda dikkat çeken bir başka husus da “Aşı Takip Sistemi” ile ilgili. Aşı Takip Sistemi’nin güvenilir veri üretmemesi nedeniyle aşı gereksiniminin sağlıklı belirlenemediği, satın alınan aşıların ömrünün dolduğu belirtildi. Sağlık müdürlüklerinin deposunda 11 332 471 TL değerinde son kullanma süresi biten aşı olduğu saptandı. 2018 yılında 808 380 doz PPD (tüberkülin deri testi), 383 060 doz kızamık, 293 793 doz kızamık, kızamıkçık, kabakulak, 42 682 doz mevsimsel grip ve 32 500 doz Hepatit B aşısının il sağlık müdürlüklerinin deposunda kullanılamaz duruma geldiği bildirildi.
==============================
Dostlar,

  • Türkiye, bırakın iyi yönetilmeyi, açıkça “çökertiliyor“!

İşin özü budur.
Aşı konusunda “fazlalık“ sorunu ayrıca tartışılabilir..
Çünkü Kasım 2015’te bir bireysel başvuru nedeniyle AYM’nin (Anayasa Mahkemesi) dileyen anababaya çocuklarına AŞI YAPTIRMAMA hakkı tanımasından bu yana ülkemizde aşı yaptırmayanlar artıyor.. Bu konuda gerçekleştirdiğimiz SAĞLIK HUKUKU yüksek lisans (master) tezi savunmamızın pp yansıları için tıklayın AHMET_SALTIK_Tez_sunumu_10.08.2018

Sağlık Bakanlığı bu bağlamda verileri paylaşmıyor. Tam bir karartma var.
Bu sitede manşette ÇOCUK AŞILAMALARI SORUNUNU sürekli tutuyoruz..

Türkiye’de Bağışıklama Hizmetlerinin Durumu: Sorunlar Öneriler Konferansı

  • TBMM’den hızla yasa çıkarılarak çocukluk aşıları zorunlu kılınmalıdır; salgın riski var!
  • AŞI REDDİ : ETİK BUNUN NERESİNDE?? tıklayınız..
    Sağlık Hukuku Tezimize dayalı 3 bildirimizin tam metni ve yansıları için  tıklayın
    Anayasa Mahkemesi çocuk aşıları hakkında nasıl yanlış bir karar verdi, kamuoyu görmeli
    “AŞI REDDİNİN SAĞLIK HUKUKU BOYUTU” (35 yansı pdf, tıklayınız..)
    ******

Ek olarak Türkiye’nin 5 milyona varan yabancıları ve her yıl 40 milyona varan turisti var. Yine her yıl, 100 bini aşan, bizden daha geri kalmış ülkelerden ülkemize kaçak girişler var. İpin ucu kaçmış durumda ve TÜİK tutarlı nüfus istatistikleri veremiyor.
Böyle ülke yönetilmez; bir ülke ancak BÖYLE BATIRILABİLİR!
AKP iktidarının 17 yıldır tek başına yaptığı ay-nen budur!

  • Bu iktidar ülkemiz için bir BEKA SORUNU durumuna gelmiştir.

İvedilikle ERKEN GENEL SEÇİM yapılmalı ve bu yıkımdan Türkiye kurtarılmalıdır.

Yineleyelim :

  • TBMM’den hızla yasa çıkarılarak çocukluk aşıları zorunlu kılınmalıdır;
    salgın riski giderek büyümektedir!

Şehir hastanelerini de bu sitede çoooooooooooooooook yazdık.

Açıkça adını koyduk : Şehir hastaneleri TALANI!

Örn. (ve pek çok dosya) : ŞEHİR HASTANELERİ TALANI Konferansımız

Şimdi sıra TALANI – SOYGUNU saklamaya geldi..
Devlet kayıtlarına sokmama..

  • Nereye dek hey Lordum, nereye dek?!

Sevgi, saygı ve KAYGI ile. 25 Eylül 2019, Datça

Prof. Dr. Ahmet SALTIK​ MD, MSc, BSc​
Halk Sağlığı – Toplum Hekimliği Uzmanı​ (Ankara Üniv. Tıp Fak.)
​Mülkiyeliler Birliği Üyesi​​ – Sağık Hukuku Bilim Uzmanı​
www.ahmetsaltik.net   profsaltik@gmail.com