Etiket arşivi: E. Albay CEMİL DENK

BAŞBAKAN ERDOĞAN EFENDİ NE DEDİ; VATANDAŞLAR NE DEDİ?

E. Albay Cemil DENK

portresi

BAŞBAKAN ERDOĞAN EFENDİ NE DEDİ?

VATANDAŞLAR NE DEDİ? 

“… Abdullah Öcalan’a, 12 kanallı televizyon verdik.

… Haftada 3 gün jimnastik yapsın dediler, HER GÜN YAPSIN’ dedim.

Arkadaşlarıyla günaşırı görüşüyordu, HER GÜN 1’er saat GÖRÜŞSÜN’ dedim.”

VATANDAŞLAR NE DEDİ?

“… 30 bin kişinin katili Apo, bir televizyonla mı İkna Oldu? İnandırıcı değil!.

Başbakan’ın halktan gizlediği şeyler var. Açık açık orada ne PAZARLIK yapıldığını söylesin. Bizi böyle KANDIRMAYA devam etmesin.”

BAŞBAKAN ERDOĞAN EFENDİ NE DEDİ?

“… O güçlü Osmanlı İmparatorluğu’nda, LAZİSTAN, KÜRDİSTAN Eyaletleri vardı.
… Belediyeyi kabul ediyorsunuz, ama seçilmiş valiyi neden kabul etmiyorsunuz?”

VATANDAŞLAR NE DEDİ?

“… Biz Türk Bayrağı altında bir arada yaşamaktan gurur duyuyoruz. Başbakan, Kürt vatandaşları ayırdı. Yetmedi, Şimdi de sıra Lazlara mı geldi? Böyle giderse ÜLKE BÖLÜNÜR.”

BAŞBAKAN ERDOĞAN EFENDİ NE DEDİ?

“…Öcalan’a EV HAPSİ söz konusu değil.”

VATANDAŞLAR NE DEDİ?

“… Bu sözlerinin arkasında dur. Şehit evlatlarımızın kemiklerini sızlatma.
30 bin şehidin ölüm emrini veren caniyi affetme.”

DENİZ BAYKAL NE DEDİ?

“… PKK geçmişte SUÇ ÖRGÜTÜYDÜ. Apo’ya “SAYIN” diyen CEZA alıyordu,
AKP; hem Öcalan’ı, hem de TERÖR ÖRGÜTÜNÜ meşrulaştırdı.
Apo vatan kurtaran aslan oldu, PKK’lı Teröristler ise Özgürlük Savaşçıları!”

MEHMET TÜRKER NE DEDİ?

“… PKK ve ona yardım ve yataklık edenler; oluk oluk akıttıkları kanda boğulmak yerine, 30 yılın hesabını vermeden, İktidarın can simidiyle o kan denizini güle oynaya geçecekler.”

Askerimizi, subayımızı, sivil insanlarımızı kahpece katleden canavarlar, ellerini kollarını sallayarak, sırıtarak, birbirleriyle şakalaşıp, Türk Devleti ile dalga geçerek gidecekler!.. Türk halkına da, şehit anaları, şehit babaları, şehit eşleri, şehit evlatlarına da onları seyretmek düşecek!..

Anlaşılan, PKK terör örgütünün 30 yıldır işlediği cinayetler, toplu katliamlar,
ülkeye verdikleri yüz MİLYARLARCA dolarlık ZARAR yanlarına kar kalacak!..”

RAHMİ TURAN,TOKMAK KÖŞESİ, SÖZCÜ GAZETESİ

“… Başbakan’ın demokratik kurallara aldırış ettiği yok!
Kendisini ELEŞTİREN gazetecileri İŞTEN ATTIRIYOR,
TERÖRİSTLERLE PAZARLIK konusunda açıklama isteyen muhalefete:

“NAMERTSİNİZ! KUDURUYORSUNUZ!” gibi nazik (!) açıklamalar yapıyor.

Anlaşılan, demokrasiyi hiç sevmiyor ve bu nedenle PARLAMENTER SİSTEMİ değiştirmek İstiyor!”

EMİN ÇÖLAŞAN NE DEDİ?

“… Tutuklanan tüm teröristler ve KCK’lılar, Apo ile yürütülen pazarlıklar doğrultusunda, mahkemeler tarafından tek tek serbest bırakılıyor. Son olarak Van’ın BDP’li Büyükşehir belediye başkanı ve ekibi önceki gün tahliye edildi.

Adına Apo denilen katilin örgütüyle yıllarca dağlarda vuruşan komutanlar, subaylar ve astsubaylar ise tutuklu, hapishanelerde çile dolduruyorlar.

.. Bu rezil olayda karşımızda AKP-BDP koalisyonu var.
Türkiye’nin köküne bunlar ortaklaşa kibrit suyu dökecekler.

Ey Türk Milleti UYAN!

Yalnızca bir tek kişinin çıkarları ve aymazlığı doğrultusunda,
Senin sırtından oynanan şu oyunlara tepki koymak, DUR demek zorundasın.”

Naçizane ben de diyorum ki;

Ordumuzu, Yargımızı, Milletimizi, Vatanımızı Korumak ve yaşam düzeyimizi yükseltmek istiyorsak, iktidar olmaya en yakın bir partiyi, oylarımızla SANDIKTA BİRLEŞEREK iktidara getirmeliyiz!.

Çünkü; İKTİDAR OLMADAN HİÇ KİMSE HİÇBİR ŞEY YAPAMAZ!

Ben inanıyorum ki; bu Halk, bu UYUYAN DEV;

Önümüzdeki seçimlerde UYANACAK ve kendisine bu acıları çektirenlere gereken dersi verecektir.

Saygılarımla.
31 Mart 2013

Cemil DENK 
E. Albay

ATATÜRK’ÜN ve BİRİLERİNİNDin’e, Laiklik’e ve Kadına BAKIŞI” konusunda Araştırmacı Yazar 0 532 217 88 11   E-Mail:  denk.cemil@gmail.com

SEN DE KURTUL MİLLET DE KURTULSUN!

SEN DE KURTUL MİLLET DE KURTULSUN!

E. Albay Cemil DENK
07 Ekim 2012

Emin Çölaşan, YARGIYla ilgili, SÖZCÜ’de: yazdı

“… Balyoz ve Ergenekon gibi davalarda Türk Ordusunun neredeyse tüm
komuta kademesi tutuklandı “… Bir mahkemenin böyle kararlar vermesi
inanılır bir şey değildir:
*Tanıklar Dinlenmeyecek,
* Bilirkişi Raporları Dikkate Alınmayacak,
* Üzerinde Oynanmış, Düzmece, İmzasız Belgeler Delil Olarak Kabul
Edilecek, olacak iş değildir!.”
***

Uğur Dündar, TERÖR’le ilgili, SÖZCÜ Gazetesi’nde yazdı:
“PKK bölücü terörünü iktidarınız döneminde sonlandırmak bir yana,
uyguladığınız politikalarla azdırırsanız”
***

Mehmet TÜRKER, DIŞ SİYASETle ilgili, SÖZCÜ’de Gazetesi:
“… Suriye’nin iç meselesini kendi iç meselemiz gibi üstlenir ve
binlerce Suriyeli sığınmacıyı, ayranı yok içmeye tahterevanla
gider…. misali ülkemize kabul edip en iyi koşullarda misafir etmeye
kalkarsanız,
Sonra da onlarla savaşmaya kalkarsanız size bunun hesabını Türk milleti sorar!”

Emin Çölaşan, DIŞ SİYASETle ilgili, SÖZCÜ Gazetesi’nde yazdı
özetleyerek sunuyorum:

“… AKP’yi kuran dört kişiden biri ve Erdoğan’ın “Başbakan Yardımcısı”
Abdüllatif Şener, televizyon canlı yayınında öyle şeyler söyledi ki bu
sözleri değil yiyen, okuyanın bile sinir sistemi altüst olur!.. Neler
söylenmiş beraberce bakalım;

* “Başbakan kime destek veriyor? Muhalifler deniliyor. [ Suriye’den bahsediyor]
Ne oldukları belirsiz çoğu hapishane kaçkını, katil, haydut tipli bir
ton farklı- farklı gruplar var. Bunların temsilcileriyle Başbakan’ın
karşı karşıya gelip konuşuyor olması bile Utanılacak Bir Durumdur

***

Güner YİĞİTBAŞI, ZAMLARla ilgili, İnternet’te yazdı;
(Sayın Başbakan Erdoğan’a söylüyor)

“…Bu Zamların nedeni, ülkeyi kötü yönetmenizdir…
… Ülkeyi kötü yönetip, bedelini halkımıza ödetmekten vaz geçip,
halktan özür dileyerek İSTİFA edip çekilmeyi düşününüz!”.
***

Emin Çölaşan SÖZCÜ Gazetesi’nde yazdı, özetleyerek sunuyorum:

“… ZAMLARA tepki verilmiyor. Vatandaşın sesi çıkmıyor. Bu kadar
duyarsız ülkede zam doğal. Başbakan bunu biliyor. Bu gidişle devam da
eder.
Din üzerinden siyaset bu ülkede tutuyor.
… Siyasetçi-işadamı işbirliği ile devlet kesesinden gayrimeşru yağma
yapılarak zenginleştiler… … Sadece siyasetçiler ve işadamları değil,
İslamcı aydınlar bile!..”
***

Sayın Başbakan Erdoğan, bunları yap
SEN DE KURTUL MİLLET DE KURTULSUN!

Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi,

Atatürk‘ün, “zaruri olmadıkça, savaş bir cinayettir” sözünü aklından
çıkartmayarak,
Önce Git KOMŞU Ülkelerle bir şekilde ANLAŞ
ANLAŞTIKTAN sonra, çıkıp şöyle bir Açıklama Yap;

“Ey Dünya Kamuoyu!… Biz bundan sonra;

1. “ABD’in de, AB’nin de hükümeti değil!
Kendi milletlerimizin hükümetleriyiz, Kimsenin ianesine [sadakasına] ve de icazetine ihtiyacımız yoktur!
(Çünkü bu Millet, bu vatanı, Kuruluş Savaşı’nda “bir çift Çorap ve bir çift Çarıkla” kazanmıştır.
Gerekirse Aç kalır, Açık kalır Bağımsızlığını yine kazanır.)

2. Biz, ABD’nin BOP (Ortadoğu’daki ülkelerin sınırlarını değiştirme) planını TANIMIYORUZ!

3. Ülkelerimizin refahı için, Suriye, Irak, İran ve Azerbaycan’la İTTİFAK yaptık

* ENERJİ, * EKONOMİK ve * GÜVENLİK konularımızı birlikte planlayıp, birlikte yürüteceğiz!” (Örneğin 1998’de İran ile Güvenlik Anlaşmaları imzalanarak, PKK’ye karşı Ortak Mücadele edilmişti…)

Ülkelerimizin dirlik, düzenliği ve milletinin refahı için aşağıdaki önlemler alınmalıdır:

1- Silivri-Hasdal zindanlarının kapıları derhal açılmalı suçsuz insanlar SERBEST bırakılmalı, en azından, TUTUKSUZ YARGILANMALIDIR,

2. TSK eski moraline ve savaşma gücüne yeniden kavuşturulmalıdır.

3. TERÖRİSTLER dışında, “SINIRLI AF” ilan edilmeli, ülkemize huzur geri getirilmelidir.

4- Hatay’daki terör kampları derhal kapatılmalıdır.

5- İran, Irak ve Suriye’yle İşbirliği yapılarak, TERÖR Bitirilmelidir.

6. Her konuda, özgür ve bağımsız güçlü bir İSTİHBARAT’ımız olmalıdır.

7. DİNSEL ve IRKSAL ayırım yapmaktan vazgeçilmelidir.

8 İç güvenliği sağlamak için, Bütün ülkede, gerekli olan her yerde, TERÖR BİTİRİLİNCEYE kadar, SIKIYÖNETİM ilan edilmelidir…

Türkiye, AKP hükümetinden kurtulmadıkça daha çok sıkıntılar çekecek!

Bunca yanlışları yapan bu Hükümeti;
Saf, temiz kalpli halkımız, bu defa görmezden gelmeyecek!

Ama;

Ben inanıyorum ki; bu HALK, bu UYUYAN DEV önümüzdeki seçimlerde UYANACAK ve kendisine bu acıları çektirenleri görecek, tanıyacak ve

Yunus Emre‘nin dediği gibi,

“İkilik yok, Birlik var,
yalnız bunda Dirlik var.”

diyerek, kendilerine gereken dersi SANDIKTA verecektir.

Saygılarımla. 7.10.12

“BİRKAÇ MEHMET ÖLDÜ DİYE…”

KURTULUŞ İÇİN (9)

“BİRKAÇ MEHMET ÖLDÜ DİYE…”

Em. Albay Cemil Denk
denk.cemil@gmail.com

CHP, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin toplanmasını, kendi milletvekilini kurtarmak için değil, PKK’nın, Şemdinli, Hakkari bölgesinde, Suriye’de yaşanan vatanımızı bölme girişimlerini tartışmak için istemiştir.

Bu istem üzerine, bakalım kimler neler söylemişler:
AKP sözcüsü Hüseyin Çelik, bağışlanmayacak bir konuşma yaptı:

“PKK birkaç MEHMETİ şehit etti diye TBMM’sini toplayamayız.” dedi.

Biz de molla Hüseyin’e soralım;

Sayın AKP milletvekili Hüseyin Bey, Meclis’i toplamanız için
kaç MEHMET şehit olsun istiyorsunuz?

Allah’ göstermesin, şehit olan birkaç MEHMET’ten biri sizin çocuğunuz olsa,
böyle konuşur muydunuz? Müslümanlığı kimselere bırakmayan AKP milletvekili Hüseyin Bey,

Unutma ki; her MEHMET bir Muhammet’tir. MEHMETÇİK sayı ile ifade edilmez,
O, Ana Kuzusudur, Namustur, Vatandır.

CHP’nin, ‘Milli İrade’nin yani, TBMM’nin toplanarak, bu isyana karşı bir çözüm bulmasını istemesine; “Biz Büyük Ortadoğu Projesinin (BOP) Eşbaşkanlarından birisiyiz,
bu görevi yapıyoruz.” diyen Başbakan Erdoğan:

“PKK’ya; “Ben istersem TBMM’ni de toplatırım.. dedirtmem.” dediniz.
Hükümet olarak, elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.” dediniz.
Biz de size diyoruz ki; gerçekten elinizden gelen çok şey yaptınız,
işte yaptıklarınızdan birkaçı;

* 4 Temmuz 2003’te de K. Irak’ta Türk askerlerinin başına Çuval geçirildi.
Bunun üzerine size, “NOTA” vermeyecek misiniz” diye soran gazeteciye;

“Ne Notası Kardeşim, Müzik Notası mı?” dediniz! Yetmedi;

* Türk Askerinin kafasına çuval geçiren Amerikalı Komutanı,
bando-mızıka ile karşıladınız.
• PKK’nın militanlarını Habur’da krallar gibi karşıladınız (!)
• MİT Müsteşarınız Hakan Fidan’ı – İmralı’da el bebek gül bebek beslediğiniz! (!)
“Sayın Öcalan’a(!) – saygılarınızı ve selamlarınızı sunarak (!) –
Norveç’in başkenti Oslo’ya gönderdiniz.

Eli silahlı PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE pazarlık masasına oturttunuz,

• Filistin, Somali, Libyalı aşiretlerle, Suriyeli muhaliflere birkaç milyar doları bulan silah ve parasal yardımlar yaptınız, Yaralı Mehmetçiği,
evine otobüsle gönderdiniz,
• Türkiye terörle sarsılırken, sınırlarımızda kıyamet koparken,
her gün sayısız şehitler verirken, eşiniz Emine Hanımı, kızınız Sümeyye Hanımı
Türkiye’de hiçbir şey yokmuş, herkes huzur ve refah içinde yaşıyormuş gibi
haritada yerini bilmediğimiz Myanmar’a, Müslümanlara yardım dağıtmaya gönderdiniz!

Ne ala, paralar devletten, DİN TİCARETİ sizden!

• Açlık çeken insanlara, normal bir akşam yemeği yedirmek için yapılan
iftar yemeğini; ini Siyasetin Emrine Vererek-, binlerce Süper Zenginle iftar yemeği yediniz, camiden çıktınız siyasi konuşmalar yaptınız,
• Şehitlere “KELLE” dediniz, eli kanlı Terörist başına “SAYIN” dediniz!
• Şemdinli kuşatıldı, kaymakam adayı, polis dahil, sayısız kamu görevlisi,
sayısız asker kaçırıldı, aradan 1 yıl geçti onların nerede olduklarını bile bilmiyorsunuz.

Hükümetiniz, bunlarla ilgili ne yapmıştır?
• Bunlar çıkarlarına dokunmayan hiçbir şeyi umursamıyorlar.
• PKK’nın, Şemdinli, Hakkari bölgesinde, vatanımızı bölme girişimlerini soran gazetecilere;

“Ülkenin her metre karesine hakimiz..” dediniz ve bir gün geçmeden bir milletvekili
PKK tarafından kaçırıldı. Bu ne biçim hakimiyettir? Açıklayabilir misiniz?

“Böyle Şeyler bekliyorduk” dediniz. Bekliyordunuz da neden önlem almadınız?
Sizin göreviniz salt TESPİT yapmak değildir, ÖNLEM almaktır.
Önlem de en azından teröristleri, saldırmadan evvel, belirlemek ve onların saldırıya geçmelerini önlemekle olur. Önlem almanın da, ilk ve en önemli yolu;
OHAL, ya da SIKIYÖNETİM ilan etmektir.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, PKK’nın, Şemdinli, Hakkari bölgesinde, vatanımızı bölme teşebbüslerine bakalım ne diyor :

“PKK’nın yaptıkları, ‘Milli İrade’ye kafa tutmaktır.”
“Bu ‘Milli İrade’ye alçakça bir saldırıdır.” diyor, ama milletvekillerini,
‘Milli İrade’nin tecelli ettiği TBMM’ne, yetkisi olduğu halde, çağırmıyor!

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül; televizyonlarda, soğuk soğuk ve de boğuk boğuk
konuşacağına, ‘Milli İrade’nin tecelli ettiği TBMM’ni toplanmaya çağırmalıydı!

TBMM’nin toplanmasını AKP isteseydi, – aslında o istemeliydi- MHP koşa koşa gelirdi,
gelmesi de çok normaldir. Ama çağrı CHP’den mi geldi, sonu iyi olsun kötü olsun,
MHP hemen AKP gibi düşünmeye başladı Sayın Devlet Bahçeli:

Önce; PKK’nın yaptıklarına;

“Bu yapılanlar, Türk milletinin ‘İRADESİ’ne hakarettir..” diyor, sonra devamla;
CHP’nin, ‘Milli İrade’nin TBMM’nin toplanarak, bu isyana karşı bir çözüm istemesini, PKK’nın Ekmeğine Yağ Sürmek!!! olarak, açıklıyor ve bu toplanma çağrısını
geri çekmesini istiyor.

Bu nasıl muhalefet, anlaşılamadı!

Sayın Devlet Bahçeli, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
Önce, ‘Türk Milleti’nin iradesinin tecelli ettiği TBMM’ne hakaret edilmiştir.’ diyorsunuz, sonra da, bu ‘Milli İrade’nin toplanıp,
teröre bir çözüm aramasının gerektiğini söyleyen Ana Muhalefet Partisi’ne,
“yaptığın yanlıştır ‘Çağrından Vazgeç!’ diyorsunuz!

“Biz Büyük Ortadoğu Projesinin (BOP) Eşbaşkanlarından birisiyiz, bu görevi yapıyoruz.” diyen Başbakan Erdoğan’a ve hükümetine kızamıyorum, çünkü onlar, birilerinden aldıkları,
TÜRKİYE’Yİ BÖLME görevlerini yapıyorlar. Esas kızmamız gerekenler; bizler, sizler;

BOĞAZINDAN ve BEYNİNDEN TUTSAK edilmiş HALKIMIZ, “YETMEZ AMA EVET” diyen
ÇAKMA AYDINLARIMIZ da içinde olmak üzere, laik demokratik Cumhuriyet’ten yana
Tüm Halkımız;

İktidardan yakınmacı olan Bireyler, Gruplar ve Partiler
Bunlardan kurtulmanın birkaç yolundan ilk ikisi şunlardır:

1. MEDYA, bunların yaptığı yanlışları 1 hafta yazsın; AKP dayanamaz çöker.
2. UYUYAN DEV daldırıldığı derin uykudan uyanmalıdır.

UYUYAN DEV yani halkımız, OYLARINI, önümüzdeki seçimlerde,
Laik, demokratik Cumhuriyet’ten yana bir partide birleştirmelidir.

Ben inanıyorum ki; bu Halk, bu hükümetin, her yaptığını alkışlayan bu ‘UYUYAN DEV’ önümüzdeki seçimlerde UYANACAK, kendisine bu acıları çektirenleri tanıyacak
ve kendilerine gereken dersi sandıkta verecektir.

CEMİL DENK, (E. Albay – Ankara ) 15 Ağustos 2012
Atatürk’ün, Din’e, Laiklik’e ve Kadına Bakışı” konusunda Araştırmacı Yazar
0 532 217 88 11 denk.cemil@gmail.com

E. Alb. Cemil Denk : KURTULUŞ İÇİN (8)

Sayın araştırmacı yazar E. Alb. Cemil Denk’in “KURTULUŞ İÇİN” başlıklı yazı dizisinin 8. sini sunuyoruz.. Sevgi ve saygı ile. Ahmet Saltık www.ahmetsaltik.net 12.8.12

KURTULUŞ İÇİN (8)
HALKIMIZ, MESLEK KURULUŞLARI, SENDİKALAR, DERNEKLER, VAKIFLAR GİBİ
DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİNE DÜŞEN GÖREVLER:

Türkiye terörle sarsılıyor, her gün şehit veriyoruz, Şehitlerin anaları babaları, eşleri, evlatları, kardeşleri çekiyor acıyı… Klasik bir deyişle; ateş düştüğü yeri yakıyor!..

Gazi kanını, şehit canını siyasete konu etmek yakışmaz ama yardım edilen yerin
Müslüman ya da Hıristiyan olması değil, insan olması daha önemli değil mi?
Bunlar her şeye dini karıştırmasalar olmuyor; olimpiyatlar için İngiltere’de bulunan Başbakan Erdoğan, olimpiyatlardan sorumlu birisiyle konuşuyor ve spora da ‘DİN’İ katıyor:

“Sayın yetkili, artık Müslüman’ bir ülkenin de olimpiyat yapma zamanı geldi’ diyor,
oysa ‘İstanbul’u olimpiyatlar için çok iyi hazırladık’ dese daha iyi olmaz mıydı?

Sınırlarımızda kıyamet kopuyor, halkımız aç bi-ilaç Tayyip Bey’in eşleri Emine Hanım ile kızları Sümeyye Hanım Türkiye’de hiçbir şey yokmuş, herkes huzur ve refah içinde yaşıyormuş gibi haritada yerini bilmediğimiz Myanmar’da, Müslümanlara yardım dağıtmaya gidiyorlar! Paralar devletten, din ticareti bunlardan!

2002’de neredeyse Sıfır Şehitle İktidara gelen bu hükümete gözü kapalı ‘OY’ verenleri uyandırabilmek için rakamları toptan vermek gerek: 2002- 2012’nin ilk yarısı TERÖRE verdiğimiz ŞEHİT sayısı 1163 !

Durum böyleyken hükümet yetkilileri açıklama yapıyorlar:
Başbakan Erdoğan “TERÖRE KARŞI BAŞARILIYIZ’ diyor,
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz da ‘TERÖRLE MÜCADELE ÇOK İYİ GİDİYOR’.
Ağlayan güzel insan Başbakan Yrd. Bülent Arınç Bey de,
Şehitlerin cenaze töreninde; halkımızla alay eder gibi;
‘HER ŞEY KONTROLÜMÜZ ALTINDA’ demişti.

Değerli milletimiz, sizler, aptal yerine konacak kadar, saf değilsiniz!
Lütfen önümüzdeki seçimlerde bunlara anlayacakları dilden yanıtınızı veriniz..

Halkımız ve kurumlarımız, ülkemizin ve milletimizin karanlığa götürülen durumundan
yakınmacılar ve de değişik yer ve zamanlarda tepkilerini gösteriyorlar.
Türkiye’nin birçok yerinde bazen bürolarda bazen salonlarda gerektiğinde Sokaklarda
TÜRKİYE’NİN KARANLIĞA GİDİŞİNE DUR demek için AYRI AYRI tartışıyor, EYLEMLER yapıyorlar.

Ama ne yazık ki, PARÇA-BÖLÜK, SÖNÜK, CILIZ ve ETKİSİZ!
Sonuç ne oluyor? Bir hâsıla alabiliyor muyuz? Hayır!,
Hükümeti Uyarabiliyor muyuz? Hayır,
Hükümeti Değiştirebiliyor muyuz? Hayır..

Demokratik kitle örgütleri, Dünyayı şaşırtan mitingler yaparak, İktidarı uyarmak istemişlerdir. Ancak ne yazık ki; İktidarı ne uyarabilmişler, ne de değiştirebilmişlerdir.
• O halde yöntemde bir yanlışlık vardır.
• Doğru yöntem; İşi Sahibine yaptırmaktır,
Ülke yönetiminde İşin Sahibi SİYASETTİR.

Bazılarımız neler yaptık neler yapıyoruz?
• Birbirlerimizle uğraştık,
• Seçtiğimiz insanları karaladık, kötüledik,
• Bazılarımız “oy verecek parti yok” dedi
• Bazılarımız yeni partiler kurdular,
• Bin parçaya bölündük
Bu yaptıklarımızla, devrim karşıtlarını sevindirdik, kendimize güldürdük!

• Liderimizi ve yöneticilerimizi yıpratmaktan vazgeçelim!
• “DİN” konusunda hiç kimseyle tartışmaya girmemeliyiz.
• Din konusunu gündeme getirenlere; “DİN Allah ile Kul arasında bir olaydır.” diyelim.
• Bize, birilerinin Dini Mezhebi değil, onun devlete, millete yapacağı Hizmet Önemlidir.” diyelim!

Her arkadaşımız yalnızca bir arkadaşını partimize getirse, % ellilere kadar oy alarak İktidar oluruz.

60 yıldır hep YAKINIYORUZ !!!
* Ne zaman, iki YURTSEVER ESNAF, EMEKLİ AYDIN İŞÇİ, ÇİFTÇİ MEMUR yan yana gelse, halllerinden MEMNUN OLMADIKLARINI SÖYLÜYORLAR,.
* Referandumda, “YETMEZ AMA EVET” diyenler AKP ZİHNİYETİNE DESTEK verdiler..
Ama çözüme, kurtuluşa yönelik bir çift laf etmediler.
Böyle yaparak, bir yere gidemeyiz, biz bu olumsuzluklardan;
* Şikâyet ederek, * Ayrı ayrı hareket ederek, * Toplantılar yapıp, * Konferanslar verip, kınama mesajları yayımlayarak, Hatta Mitingler yaparak kurtulamayız

Anayasa Mahkemesi kararı ile onaylı “LAİKLİK KARŞITI EYLEMLERİN ODAĞI OLMUŞ” bir partinin yaptıkları, yapacakları ortadayken sizler hala neyi bekliyorsunuz?
Tabancanın şakağınıza dayanmasını mı? Uyanın artık bu gaflet uykusundan!

EY DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİ ÖNDERLERİ !

Sizler, bunca olumsuzluğa karşın hala, “Biz Partiler üstüyüz, Biz Mitingler Yaparız,
Biz Kınama Mesajları Çekeriz, Basın Bildirisi Yayımlarız” ‘slogan atarız’ mı diyeceksiniz?

Sizin bu durumda asıl göreviniz;

Partilerin Birlikte Hareket etmeleri için BASKI ÖGESİ olmak ve Üyelerinizi, Laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nden yana, iktidara en yakın bir PARTİYE üye yapmaktır.
Laik demokratik Cumhuriyetten yana, bir partiye Projeler üretmek, eylemlerimizde
onlarla diyalog içinde olmak, yeri geldiğinde de – Medyada Değil – birebir eleştirmektir.

(Biz inanıyor ve temenni ediyoruz ki; bütün bu olumsuzlukları fark eden, BOĞAZINDAN ve BEYNİNDEN ESİR edilmiş HALKIMIZ ve “YETMEZ AMA EVET” diyen YARI AYDINLARIMIZ
‘GÜÇ BİRLİĞİ’ yapacaklar ve seçimlerde OYLARINI bunlara vermeyeceklerdir!)

“GÜÇ BİRLİĞİ” konusunda kurtarıcımız ve kurucumuz Yüce Atatürk ne diyor :
“Başarımız, şüphesiz birlikte olacaktır. Eğer millet ortak amaca hep beraber
faaliyet sarf ederek yürürse, mutlaka başaracaktır.” (1923)

E. Albay CEMİL DENK
Atatürk’ün, Din’e, Laiklik’e ve Kadına Bakışı” konusunda Araştırmacı Yazar
0 532 217 88 11 denk.cemil@gmail.com, 10 Ağustos 2012