Kategori arşivi: Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
KEMALİZM NEDİR ?? / What is Kemalizm ?
Atatürk’e göre Ordu’nun anlamı.. / Meaning of Turkish Army according to Ataturk
ATATÜRK’ün SAĞLIKLA İLGİLİ KONUŞMALARI ve SAĞLIK KOOPERATİFLERİ / ATATURK’s SPEECH on HEALTH ISSUES & HEALTH COOPERATIVES
Müjdat Gezen : “Diktatör” (!) Atatürk Padişahlığı, Halifeliği reddetti.. / Ataturk refused to become Chalipate-Sultan.. could he be a dictator ?
ADD DENİZLİ ŞUBESİ’nden BASIN AÇIKLAMASI / Press Release by Ataturk Society of Denizli-TURKEY
DENİZLİ ŞUBESİ BAŞKANLIĞINDAN
BASINA ve KAMUOYUNA
Son yıllarda giderek artan bir cüretle bütün dünyanın hayranlık duyduğu Atatürk’e, Devrimlerine ve Ulusal Kurtuluş Savaşımıza karşı kampanya yürütüldüğü herkesçe bilinmektedir.
Türk halkının nasıl yönetileceğinin, inancını ne şekilde yaşayacağının ve hatta hangi yasalarla yönetileceğinin yurt dışındaki bazı merkezlerde tartışıldığı günümüzde, bu bilinçli kampanyanın değişik yol ve yöntemlerle ilimizde de sürdürüldüğü görülmektedir.
Çivril İlçemizde yayımlanan Yeşil Çivril Gazetesi ve İnternet sitesinde Bülent ÇAKIR adıyla yayınlanan “Söverek Atatürk’ü Sevdiremezsiniz” adlı yazı buna örnek teşkil etmektedir. Amasya Genelgesi’nin yıldönümü nedeniyle tarafımdan yayınlanan açıklamada öncelikle tarihi gerçekler dışında ne sövme ne de hakaret içerikli ifade yer almamaktadır.
Sayın Çakır “Atatürk kahraman değil” demeye getirerek “Söverek Atatürk’ü kahraman yapamaz, kimseye sevdiremezsiniz.” dediği yazısında Atatürkçü Düşünce Derneği’nin “şaibeli” kurulduğundan, “arka bahçe” olduğundan bahsedip bu derneği sevmediğini söylemektedir.
Atatürk’ü, birilerinin kahraman yapmasına gerek yoktur. O ZATEN, DÜNYACA TANINAN BİR KAHRAMANDIR.
Çünkü O, Fransız İşgal Komutanı Desperey’i yere halılar serip bandoyla karşılamamıştır. “Silah bulunur, ordu kurulur” diyerek emperyalizme karşı ilk Kurtuluş Savaşı’nı başlatmıştır.
Çünkü O; ülkeyi Sevr gibi bir antlaşmayla parçalama izni verenlere ve halkı kendine çekmek için kurbanlık koyun dağıtan işgal güçlerine bu ülkeyi dar etmiştir.
Çünkü O, Anadolu’da İşgalci İngiliz ve diğerlerine karşı Kuvvayı Milliye’nin çoban ateşini yakıp halk mücadelesini örgütlemiştir. Sayın yazarın “Vahdettin Hazretleri” dediği padişahın ve Şeyhülislamın onayladığı idam hükmüne rağmen 19 kişiyle yaktığı kıvılcımla, tam bağımsız laik Cumhuriyeti kuran bir kahraman olmuştur.
Bunu yalnızca biz söylemiyoruz:
Zamanın İngiliz Başbakanı Lloyd George söylüyor O’nun yüzyılda bir gelen kahraman olduğunu. Zamanın Yunan Başbakanı Venizelos söylüyor O’nun saygı duyulacak bir lider olduğunu. Ve 1934 NOBEL Barış ödülüne aday gösteriyor! Günümüzde Belçikalı bir Atatürk hayranı söylüyor. “TÜRKİYE, ATATÜRK’Ü ALLAHA, GERİDE KALAN HER ŞEYİ ATATÜRK’E BORÇLUDUR!” diye…
Japonya’dan Şili’ye kadar dünyanın dört bir yanında dikilen heykelleri söylüyor O’nun kahramanlığını. Cezayir’in kurtuluşu savaşında ölen askerlerin ceplerinden çıkan Atatürk resimleri gösteriyor; Atatürk’ün sadece bizim değil dünyanın kalbinde yattığını…
Yazar bazı kaynakları önermekte ve kendince tezlerini kuvvetlendirmeye çalışmaktadır. Tarihi pek bilmediğini de belirtmektedir. BİLMEMEK AYIP DEĞİLDİR, ÖĞRENMEMEK AYIPTIR. Eğer bu konuda tarihi öğrenmek istiyorsa öncelikle MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN NUTUK kitabını, Prof. Dr. Sina Akşin’in “İSTANBUL HÜKÜMETLERİ ve MİLLİ MÜCADELE” kitabını, Doğan Avcıoğlu’nun “MİLLİ KURTULUŞ TARİHİ” kitabının 1. Cildini, Sinan Meydan’nın “CUMHURİYET TARİHİ YALANLARI” kitabını okumasını öneririz. Eğer bu bilim insanı ve tarih uzmanlarının kitaplarına inanmaz ise İngiliz tarihçi Gotthord Jaeschke’nin “KURTULUŞ SAVAŞI ile İLGİLİ İNGİLİZ BELGELERİ” kitabını okuması önerilir.
Ayrıca; Atatürk ve arkadaşları hakkında verilen idam fermanını,
Padişah Vahdettin tarafından Mustafa Kemal Atatürk’e, Ermenilere karşı mücadele eden Türklere karşı gelinmesi ve eylemlerinin sona erdirilmesi, Osmanlının düzenli ordusuna mensup askerlerin silahlarının alınarak dağıtılması ve işgale karşı direniş gösterenlerin tutuklanması için İstanbul’daki işgalci İngiliz komutanının emri ile verilen görev belgesini de TARİHİNİ ÖĞRENMESİ, MANEVİYAT ve MUKADDESATA DAHA DOĞRU bilgilerle sahip çıkması için kendisine vermeye hazırız.
Atatürkçü Düşünce Derneği; işgal günlerini bir daha yaşamamak için Atatürk’ün yolunda aklın ve bilimin ışığında kamu yararına çalışan, 19 Mayıs 1989’da kurulmuş bir dernektir.
Kurucu Genel Başkanı Prof. Dr. Muammer AKSOY, derneğe gönül veren Uğur MUMCU, kurucularından Prof. Dr. Ahmet Taner KIŞLALI, Bahriye ÜÇOK gibi Atatürkçülüğü, aydınlığı ve tam bağımsız Türkiye’yi savunduğu için öldürülen bilim ve düşünce insanları tarafından kurulması mı Atatürkçü Düşünce Derneğini şaibeli kılmaktadır! Aslında bu değerli insanların öldürülmesi değil midir şaibeli olan!
Yazar söz konusu yazısında tarihsel bilgileri yazmayı küfür sayıyor, ama “oha”, “çüş”, “yuh” sözlerini sarf etmekte sakınca görmüyor. Hatta daha fazlasını yazmayı düşünmüş ama “hayâ” etmiş “ar” etmiş (!)… Ama, kendi görüşünde olmayanlara da “angutlar” diyebilmiş…
Söz konusu yazıdaki hakaret sözleri ve iftiraları nedeniyle Sayın Bülent ÇAKIR hakkında Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezi adına hukuksal işlem başlatılacaktır.
Sayın yazarın tarihsel gerçeklerden, bilimsellikten uzak düşünce ve yaklaşımları “Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir, yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır.” sözünün Atatürk tarafından neden söylendiğini bugün daha iyi ortaya koymaktadır.
Cumhuriyetten yana olmak, tam bağımsız Türkiye’den yana olmak “arka bahçe” olmaksa: Evet biz, hiçbir parti ve kurumun değil ama tam bağımsızlığın, Cumhuriyetin arka bahçesiyiz!
Eğer, işgalcilere hoş geldin deyip Yunan, Amerikan bayrağı asmaksa tarafsız olmak: Biz taraf tutmaya; tam bağımsız, çağdaş ve laik Türkiye’den yana olmaya devam edeceğiz!
Açıklama çok uzun oldu, farkındayız. Ama BİLGİ SAHİBİ OLMADAN FİKİR SAHİBİ olanlara, üstelik bu fikirlerini kamuoyu ile paylaşma cüretini gösterenlere Atatürkçü Düşünce Derneğimizi ve Milli Mücadele tarihimizi anlatmak istedik.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur. 12Temmuz 2012, Denizli.
AV. GÜLİZAR BİÇER KARACA
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ DENİZLİ ŞUBESİ BAŞKANI