Kapitülasyon kısa tanımıyla bir devletin bir başka devlete tanıdığı ayrıcalık. Daha uzun tanımda ise iktisadi, sosyal ve siyasi ayrıcalıkların, tek yanlı hukuki işlem veya anlaşmalar yoluyla tanınması diye ifade ediliyor.
Türkiye, Rusya’ya Akkuyu’da dört reaktörlü bir nükleer güç santralı (NGS) kurma iznini sekiz yıl önce imzalanan bir milletlerarası anlaşma ile verdi. Şüphesiz Resmi Gazete’de yayımlanan (6 Ekim 2010) bu milletlerarası anlaşmanın, başında yahut herhangi bir yerinde kapitülasyon sözcüğü geçmiyor.
Fakat, Türkiye’nin TETAŞ (Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş.) üzerinden verdiği kilovatsaat başına 12.35 cent alım garantisi başta olmak üzere Akkuyu NGS için Rusya’ya sağladığı olanaklar karşısında bu anlaşmayı kapitülasyon diye nitelemek abartı sayılmaz. (NGS’nin yapımı, inşaat finansmanı Rusya’da görünse de Rusya’nın 7-8 milyar dolarlık kısmının Türkiye’ce karşılanmasını istediğini ancak bu durumun çözülemediği için askıda kaldığını not düşelim.)
Akkuyu’nun -özellikle Avrupa’nın kademeli olarak nükleerden çıkış kararları ve ülkemiz açısından da güncellenmiş elektrik enerjisi talep projeksiyonları dikkate alındığında- bir ihtiyaç değil, siyasi bir tercih kimliği daha çok ortaya çıkmaktadır. Bu devasa ölçekli inşaat Rusya’nın desteğini almak ve şirketlere iş sahası yaratarak siyasi ömrü sağlamlaştırma işlevi görecektir.
Atık yönetimi muğlak
Atık yönetimi bir NGS’de temel kritik alanlardan biri olmasına karşın Akkuyu’da atıkların nasıl yönetileceği belirsizdir. Bu konunun nasıl muğlak bırakıldığı, 6 Ekim 2010 tarihli milletlerarası anlaşmanın “yakıt, atık yönetimi söküm” başlıklı 12. maddesinden de anlaşılabilir:
Madde 12
YAKIT, ATIK YÖNETİMİ VE SÖKÜM
1.Nükleer Yakıt, Proje Şirketi ve tedarikçiler arasında yapılan uzun dönemli anlaşmalar bazında tedarikçilerden temin edilir.
2.Taraflarca mutabık kalınabilecek ayrı bir anlaşma ile Rus menşeli kullanılmış nükleer yakıt, Rusya Federasyonu’nda yeniden işlenebilir.
3.Taraflar, devletlerinin yürürlükteki kanunları ve düzenlemeleri izin verdiği ölçüde, nükleer yakıt, kullanılmış nükleer yakıt veya herhangi bir radyoaktif materyalin sınır ötesi taşınması da dahil olmak üzere, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla, nükleer materyallerin sınır ötesi taşınmasına ilişkin gerekli tüm ilgili onay, lisans, kayıt ve rızaların alınmasında Proje Şirketi’ne yardım eder.
4.Proje Şirketi, NGS’nin sökümü ve atık yönetiminden sorumludur. Bu çerçevede, Proje Şirketi yürürlükteki Türk kanun ve düzenlemeleri ile öngörülen ilgili fonlara gerekli ödemeleri yapacaktır.
Devlet sırrını yabancılar biliyor
CHP Enerji Komisyonu Başkanı Necdet Pamir 2014’teki kritik bir gelişmeyi hatırlatıyor. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın Türkiye’ye, Akkuyu NGS konusunda 39 başlıkta uyarıda bulunduğunu ancak açılan davada talep edilmesine karşın bu uyarıların “devlet sırrı olduğu” gerekçesiyle mahkemeye sunulmadığını belirtiyor. İnsanların aklıyla alay edildiğini söyleyen Pamir, “Düşünün Türkiye’nin devlet sırları Uluslararası Atom Enerjisi’ndeki uzmanlarca hazırlanmış. Onlar biliyor ama bizim bilmemiz istenmiyor” diyor.
Durmaksızın 20 milyar dolar yatırım tutarı vurgulanan Akkuyu’da, Rusya’nın 15 yıl boyunca, 12.35 cent üzerinden satacağı üretim gelirleriyle, yapacağı harcamayı fazlasıyla çıkaracağını unutmasak iyi olur. Milletlerarası anlaşmaya, bundan sekiz yıl öncesinin dolar kuru dikkate alınarak konulmuş 12.35 cent, bugünkü kur ortamında ürkütücü bir fiyattır. Akkuyu’nun kapitülasyon olmadığını iddia edecek olanlar önce 12.35 cent için “halk için çok iyi bir fiyattır” demesi gerekmektedir.
===================================
Dostlar,
NÜKLEER SANTRAL DAYATMASININ
HAZİN İÇYÜZÜ
CK Boğaziçi Elektrik perakende satış fiyatlarını inceleyelim. Birim Fiyat (TL/kWh) 23,09 krş. Dağıtım bedeli (13.04 krş) + %1 enerji fonu + %2 TRT payı + %5 elektrik tüketim vergisi ile yaklaşık 40 kuruşa (tek tarife) mal oluyor tüketiciye. 3 zamanlı tarifede 28 -68 krş arasında değişiyor fiyat. Kabaca, elektrik enerjisi üreten şirketin satış bedeli, tüketiciye katlanarak fatura ediliyor. (https://gazelektrik.com/tedarikciler/ck-bogazici-elektrik/birim-fiyat, 06.05.2018)
Bu durumda, 12,35 Dolar cent (kuruş) fiyatla AKKUYU NGS satış bedeli de katlanarak tüketiciye fatura edildiğinde yaklaşık 25 cent olacaktır ki, günümüz kuru ile 1 TL demektir. Bu da şimdiki fiyatın 2,5 katıdır. Açıkça fahiş bir fiyattır. Yaşamın her alanında pahalılaşmaya, enflasyona / artışına neden olacaktır, elektrik enerjisi temel bir üretim – tüketim girdisi olduğu için.. Elektrikli otomobiller bakımından da dikkate alınmaya değer..
Demek oluyor ki NGS Türkiye’de ucuz elektrik enerjisi üretmeyecek, tersine bugünkünün 2,5 katı gibi fahiş bir bedelle pazarlanarak ülkemiz daha da soyulacak. Fahiş bedelin aslan payı (yarısı) Rusya’ya gidecek, kalan yarısını dağıtıcı şirketler, Devlet ve TRT alacak. NGS’nin çevresel maliyeti bir yana, atıkların teknolojik olarak sınırlı düzeyde zararsızlaştırılması giderleri bir yana.. NGS üzerinden yüklenilen ciddi potansiyel tehlike ve riskin gerçekleşmesi durumunda ödenecek muazzam maddi – manevi bedeller ayrıca akılda tutulmalı..
Bu tablonun ayrımında değil midir AKP iktidarı??
Bir siyasal iktidar halkının – ülkesinin çıkarlarını sonuna dek ve hünerle korumak zorunda değil midir? Varlık nedeni bu değil midir?
Burada yaşanan / yaşanacak olan ise apaçık tam tersi değil midir?
Pekiiii, bu eyleme o zaman ne ad vermek gerek?
Mustafa Kemal ATATÜRK‘ün uyardığı gibi
– Gaflet mi?
– Dalalet mi?
– İhanet mi?
Hangisi, hangisi??
AKP = Erdoğan NGS üzerinden bir kez daha mı kandırılıyor??
Hesap bu denli net iken nedendir bu katı inat ve dayatma?
Nedendir işin içyüzünü bilmeyen on milyonları aldatma, kara propaganda ve hatta halka karşı psikolojik savaş??!! Neden, neden, neden bu ceberrutluk??
Ne çıkarınız var bunda, ne çıkarınız var??
Hep söylenir; NGS yapımında maliyetin yaklaşık 1/5’i “komisyondur” o ülkenin her düzeyden yöneticisine. Akkuyu NGS’nın öngörülen 20 milyar Dolar maliyetinde (art-ırıl-mazsa!?) bu “rüşvet” 4 milyar Dolar ediyor! Yoksullaştırılmış halkımızın nafakasından soyulacak bu muazzam para mıdır gözleri karartan, öfkeleri kabartan? Nedir, nedir, nedir???
Almanya 2022’de NGS’lerini kapatmış olacak, kömüre dayalı elektrik üretimini %67 azaltacak ve yenilenebilir kaynaklara (güneş, rüzgar en başta..) dayanacak. Ülkemizin yarısından az toprağı var, güneşi kıt, rüzgarı bizdekinden çok cılız, Dünyanın en çok dışsatım yapan, 5 trilyon dolara yakın hacimli 4. büyük dev ekonomisi NGS’nden çekiliyor. Biz neden tersine gidiyoruz??
Osmanlı İmparatorluğu, pa-lazlanan Batı’ya kapitülasyon vere vere battı. Lozan’da Türk kurulunun birkaç kırmızı çiz-gisinden biri kapitülasyonların kaldırılması idi. AKP iktidarı neden Batı emperyalizmine a-çık açık ve bol keseden, uzun erimli kapitülasyon veriyor? Amaç nedir? Ülkeyi gene tam sömürge – hasta adam ederek Sevr koşullarına mı sürükle-mek? Bir kez daha yazmış ve uyarmış olalım : Bu yoldan dönünüz!
Ülkenin toplam enerji gereksiniminin 10’da 1’ini sağlayacak Akkuyu NGS’nin ülkemize yıkıcı bedelini yüklemeyin. Türkiye’de 10 ampulden 1’ini söndürsek bu tasarrufu sağlarız. Tasarruf seferberliği yapalım.
Ayrıca, nükleer atık sorununun günümüz teknolojisiyle hala çözülememiş olduğunu söyle-yelim. Uzun onyıllar boyunca radyoaktif ışınım (emisyon) nükleer yakıt artıklarından yayıl-maktadır. Tam zararsızlaştırma yoktur ve atık bertarafı pahalıdır, ayrıca taşınması risklidir.
- Kibrit kutusu kadar yıllık atık söylemleri utanç verici bilim dışı yalanlardır.
Aydın yurttaş – bilim insanı sorumluluğumuzu bir kez daha yerine getirmiş olalım.
Dileyelim okunsun ve iktidar kör inadını bıraksın..
Umutlu muyuz, hayır değiliz! Çünkü Türkiye’de milyonlar ayakta ve sokakta ama AKP iktidarı Bor şeker fabrikasını takvimine uygun olarak gene de sat-tı! Yazıklar olsun!
Bu bir siyasal tercih olamaz.
İktidar, “bunları” yapmak üzere görev getirilmiştir ve ne denli acı – kahredici ki, misyonunun gereğini yapmaktadır..
İktidar sahipleri, Büyük ATATÜRK’ün NUTUK’unda vurguladığı üzere, çıkarlarını yabancıların çıkarları ile birleştirmiş (müstevlilerin emelleri ile tevhid etmiş) görünmektedir.
- Ülkenin tersaneleri, kaleleri…… bilfiiil işgal altındadır ve yeni bir kurtuluş savaşı zorunludur.
Sevgi, saygı ve derin kaygı ile. 06 Nisan 2018, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com
Not : Sitemizde nükleer santraller, Fukuşima vb. facialar, radyasyon ve sağlık riskleri.. konularında çok sayıda dosya yayınlanmıştır. Uygun anahtar sözcüklerle erişilebilir.